Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Denizcilik Bahisleri Bravo Ânsaldo'ya. Yazan: Abidin Dav'er Evet bravo Ansaldoya! Kendisine karşı açtığım ve kazandığımı sandığım savaşta beni mağluh etti. Fakat hakikatte mağlub olan ben değilim; bizim Devlet Denizyollan Idaresidir. Rıhüm resrni gibi havadan milyonlar getiren çeşidli gelir kaynaklarına rağrucrı bir senelik bütçesinde 28 milyon lira açığı bulunan bu rauhteşem Idare, Ansaidoya bir değil, iki defa mağiub olmuştur. Birincisi 1946 ekim aymın 31 inci günü imzaladığı ve teminat akçesi almadığı 8 gemilik mukavele ile, ikincisi de 7 temmuz tarihü gazetelerde çıkan habere göre, 8 gemi yerine 4 gemi inşasmı kabul ettiği yeni mukavele ile. Yapmağı ve birincisini 20 ay sonra tesiim etmeği imzası ve şerefile teahhüd ettiği gemilerin 20 ay müddetle tek çivisini bile çakmıyan bu müessesenin Sultan Hamid devrindenberi, bize kaç defa tabirimi af buyurunuz kank attığuıı, Cumhuriyet'te günlerce meraklı bir macera romaru gibi, tefrika ettim. Bu i§le alâkalı olan makamları ikaz etraek suretile vazifemi yaptım. Kimsenin yalanlayamadığı, kimsenin ak?irü ispat edemediği bu yazılardan aonra, arük Ansaldonun, memleketi sülyonlarca lira zarara sokan mızıkçılığı karşısında, onun yeni teklifinin kabul edilmiyeceğini ve müesseseden gecikme tazminatı isteneceğini sanıyordum. Gemilerin de başka bir firmaya, daha sağlam iş gören ve daha sağlarn ge mi yapan. daha ciddî bir başka firmaya sipariş ediieceğini umuyordum. Heyhat ki ümidim boşa çıktı. Devlet Denizyollan Idaresi bal kâsesine düşmüş bir sinek gibi bir türlü kanatlarııu Ansaldodan kurtaramadı ve yeni mukaveleyi Imzaladı. (Acaba bana inad oleun diye mi?) *** Ansaldonun 8 gemi yerine 4 gemi yapmak teklifinin memlekete ne kadar zararlı olduğunu Cumhuriyet sütunlarında yazdığım yazılarla ispat ettim ve bu teklif kabul edildiği takdirde onu imzalayanların, bir gün devlet hazinesini göz göre rarara gokmak töhmeüle Yüce Divana veya Danıştaya verileceğini de hatırlattım. Bu sıralarda, eski Ulaştırma Bakanı sayın Şükrü Koçaktan bir mektub almıştım. 31 mart 1948 tarihli olan ve Cumhuriyet sütunlannda aynen neşrettiğim bu mektubda, Şükrü Koçak bu meseleyi izah etmiş ve Ankaraya gelen Ansaldo mümessilile kendisi arasında teati edilen mektubların birer suretini de bana göndermişti. Bana yazdığı mektubun son kısmı söyledir: «Taahhüdleri sekizden beşe indirmck idari ve malî bakımdan Bakanhğımızca da mahzurlu görühnese bile, taahhüde giren ve mukavelesinde çok sağlarn hükümlerle bağlanan bu firmayı, taahhüd lerinin bir kısmından her ne suretle olursa olsun vareste tutabilmek için. evvelemirde yüksek Danıştayın mütaleasını almak zarureti de hasıl olduğundan Danıştayca muvafık mütalea verilmesi jartma muallâk olarak Bakanhğunızca Italyanlara yapılan bu son teklifimize karşı sirket mümessili cevab verecek yetkide olmadığını, ancak Idare merkeıinde müzakere ederek revab vereceklerini bildirmis olduğundan henüz bu mesele hakkında hiç bir anlaşmaya da vanlamadığını saygılanmla •rzeylerim.» Şükrü Koçağın mektubuna ilişik olarak gönderdiği Ansaldo mümessili Üe muhabere evrakının 30 mart 1948 tarihli sonuncusunda da, Ulastırma Bakanımız, cAnsaldo Şirketi reisi sayın Bay Leopoldo Piccardi'ye» S°yle diyordu: «Sözlerimi telhls edersem, malum ihtirad kayıdlar ve bilhassa Danıjtayımızm kabul ve tasvibi şartı altmda, diyebilirim ki: «1 Tenzil berveîhi mukarrer dört, beş gemiye maruf olarak mütalea edilebilir. Bu tenzil ile büyük bir avantajdan feragat ettiğimizi bilhassa tebariiz ettirmek isterim. Filhakika denizcilikte aradığunız isükbalin her bakundan cn miihim dayanaklannı teşkil edecck olan bahis mevzuu sekiz vapurun hemen hemen yanya tenrili keyfiyetinin •konomik gelişmemizi ne derece müte•ssir edeceği aşikâr bir hakikattir. Bu fedakârlığın değer öncmle takdir edileceğine eminiz. «2 Bn babda herhangi bir bedel tezyidi veya zarara istirak kafiyyan bahis mevzuu olamaz. «3 Bakiyye mebaliğin müstakbel grparislere tahsisi tekliflerine gelince: Italyan sanaviinin ve o arada Ansaldonun memleketinıiz için kıymet ve ehemmiyeti (?!) müsellemdir. Binaenaleyh fktisadî miinasebatınıızı âtiyen kendilerine bağlamak arzusundayız. Ancak bu hususu bugünden kesin bir vaad ve taahhüd sekline ifrağa kanunen ne imkân ve ne de cevaz vardır. «4 Fiatlarda istikrar ve kafiyet esası şarttır. Bu noktalarda tam mutabakat halinde bulunduğumuzun ihbarı halinde Denizyollan Idaresinin alâkalı mümessillerinizle temas ederek işin kanunî. idari müteakıb ic?blarını yapacağı tabüdir. •Kesin karar ve mütaleanıza tnuntazmm. Hünnetlerimle.» Ansaldo mümessili sayın Leopoldo Piccardi, Bakanın bu mektubuna cevab verecek salâhiyeti haiz olmadığmı söyliyerek memleketine döndü. Bir müddet sonra gazeteler bir Ansaldo mümessilirün tekrar geldiğini ve müzakerelere basladığını bildirdiler. Nihayet 7 temmuz tarihli gazeteler, Ansaldonun galebesini haber verdiler: Yeni mukavele imzalanmıştı. Ansaldo 8 yerine yalmz 4 gemi yapacaktır. Bunların ikisi Karadeniz tipi. ikisi Marmara surat postası tipidir. 15 mayıstan itibar edilmek üzere, 1920 ay sonra gemiler tesiim edilecektir. Ansaldo yapmadığı diğer 4 gemi için hiç bir tazminat vermiyecektir. Birinci mukaveleye göre gemilerin flki 20 ay sonra tesiim edilecekti. Bu tesiim 1920 ay geriye aüldığına şöre, Ansaldo gecikme tazminatı da vermiyecektir. *** Bu yeni mukaveleden bizim kazancımız ne olacaktır? Verilecek cevabı şöyle tahmin ediyorum: Annaldo, bu gemileri. diğer firmalara nisbetle daha ucuz yapraağı taahhüd etmişti. O vakittenberi gemi fiatlan arttı. Biz şiırıdi iki sene evvelki, eski ucuz fialla 4 gemiyi yaptırmağı kabul ettirdik. Işte kârımız buradadır. Bu iddiaya cevabım şudur: Ilk mukaveledeki 8 gemi yerine yalnsz 4 gemi yapılıyor. Bu 4 geminüı, ilk mukaveledeki tesiim müddetleri, 20 ay yerine 3940 aya çıkarılmış oluyor. Oteki 4 geminin hiç yapılmamasından ve yapüacak gemilerin tesiim müddetlerinin de 1920 ay daha geriye atılmasından doğan çeşidli zararlar ne olacak? Bu zararlann, yalmz gecikme tazminatı istemekten vazgeçilmesi ve bu tazminatın Ansaldoya bahşedilmesi yüzünden hasıl olan ki5mı, 8 milyon lira, belki de daha fazladır. Böylece Ansaldo, eski fiatla j'apmağı kabul ettiği 4 geminin fiatlanna bir kalemde en az 8 milyon lira zammetmiş oluyor. Çünkü ödemssi lâzım gelen gecikme tazminatmı yeni mukavele ile affettimüştir. Bu hakkımızın üstüne nasıl ve neden bir bardak buzlu su içiyoruz? Devlet Denizyolları Idaresi Donıştaya müracaat etrfteden bunu nas:l yapabiliyor? Sonra, Şükrü Koçağın € Sekiz vapurun hemen hemen yanyanya tenzili keyfiyetinin ekonomik gelişmemizi ne derece müteessir edeceği aşikâr bir hakikattir» diye resmen ve açıkça kabul ettiği ziyan da vardır. 8 vapurun «hemen hemen yarıyanya indirildiği» sözü de doğru değildir. 8 vapurun 6 sı büyük, 2 si küçüktü. Şimdi 2 büyük, 2 küçük gemi yapılacağına göre sayı itibarile indirme yanyanya ise de, tonaj itibarile yarıdan çok fazladır. Ilk mukavele ile ısmarladığımız tonajın adeta üçte birini yaptırmağa razı oluyoruz. Bu vaziyet karşısında, Ya bu kat kat zarar ve ziyanlara ne buyurulur efendim? diye sormağa hakkımız yok mu? *** Bu bahiste, size bir vaka anlatacağım: Denizyollan Idaresi, 1937 senesinde, Krupp firmasının kefalet ettiği Neptun \Verft tezgâhlanna 6150 tonluk üç yolcu vapuru ısmarlamış; bunlann isimleri bile konulmuştu: Amur, Hatusas ve Içdeniz Alman tezgâhları, bu gemileri yapmağa başlamış, garantisini yatırmış, verilen her taksite mukabil banka teminat mektublarını tevdi etmişti. Ancak bu tezgâhların kudreti kâfi gelmediğinden gemilerin tesliminde 810 aylık kadar bir gecikme vukua gelmişfi. N'eptun Werft müessesesi Denizyolları Idaresine müracaat ederek elinden gelen iyi njıyeti ve gayreti gösterdiğini, gemilerin inşasıru esasen çok ucuza taahhüd ettiğini, arada fiatlann yükseldiğini, buna rağmen hiç bir fiat farkı istemeden 3 geminin üçünü de yapıp tesiim edeceğini, yalnır gecikme tazminatından vazgeçilmesini rica ettiğini bildirmişti. Devlet Denizyollan Idaresi, Alman tezgâhlannın bu ricasını reddetti ve 2 buçuk milyon marklık bir tazminat alarak mukaveleyi feshetti ve gemiler de alınmadı. O zaman da Devlet Denizyollan Genel müdürü aynı zattı. Garib bir tesadüf eseri olarak şimdi Ansaldonun mümessili olan zat da. o zaman Neptun Werft ve Krupp'un mümessili idi. O vakit, Alman firmasma karşı bu kadar sert davranmış ve 2 buçuk milyon mark tazminat almış olan Devlet Denizyolları Idaresi, şimdi neden Ansaldo karşısında boyun eğmiş ve daha büyük zararlara uğfadığı halde neden tazminat istemek ve almak yoluna gitmemiştir? Bu sualime cevab veremezler. *** Başka bir şey daha sormak isterim: Eski Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçak, yukarıdaki mektublarında Ansaldo ile yapılan mukavelede firmanm «çok sağlam hükümlerle bağlandığını» kaydettikten sonra «Danıştayın yani Devlet Şurasının kararı alınmak şartile Ansaldo ile 4 veya beş gemi üzerinde bir anlaşmaya vanlacağını» söy liiyor ve «işin kanunî ve idari icablannı Devlet Denizyollan Idaresinin yapacağı tabüdir» diyordu. Devlet Denizyolları Idaresi, Danıştaya müracaat ederek, Bakanlığın tavsiye ettiği karan almış mıdır? Almışsa bu karann suretini neşredebilir mi? Mademki Ansaldo, ilk mukavelede çok sağlam hükümierle bağlanmıştır. O halde neden millî veya milletlerarası mahkemelere müracaat etmemiştir9 Bunlan soruyorum. îşine gelmiyen meselelerde, Devlet Denizyollan ve Limanları işletmesi Genel müdürlüğü ehramlardaki meşhur Sfenks heykeli gibi susar. Bu defa da susarsa, aynı surllere cev?'^ vermesini yeni Ulaştırma Bakanı sayın Kasım Gülekten rica edeceğim. Ansaldonun, parlak zaferi sonunda bir ganimet olarak ele geçirdiği yeni mukavele de eskisi gibi neşredilmedi. Acaba bunda da birincisi gibi teminat ve tazminat işi pamuk ipliğine mi bağlandı? Türk denizciüğini ve halk efkânnı aydınlatmak için, bu ciheti nekadar öğrenmek isterdim. Ansaldonun bu defa çeük tel halatla ve hakikaten «çok sağlam hükümlerle» bağlanrmş olmasını dilerim. Bu dileğim yerine getirilmiş olsa dahi. iki yıl süren bir elçabukluğundan sonra, 8 den 4 e inen bu gemilerin inşası hakkında söylenecek başka sözler vardır. liiüiııımiümiüiiiiiıııııııııııııiMiiiihiııımMüiını nma günü aksamı, limanıınızda misafir bulunan tngiliz kruvazörü Euryalus'nn kumandanı, bir kokteyl riyafeti verdL Geminin kıç giivertesinde büyük blr davetliler kütlesi toplanmışü. Sancak in| dirme saatindc, Ingilit donanmajındaki an'aneye uygun şekilde bir tören ya, pıldı. Kırmızı zıhlı lâciverd üniforma ve rırnızı ve yem yapıJ. ^ ^ olan Marinen(îrta> On sekizinci asırk a s k , a r z a n : tmnmt^m makta olan İstanbul da Nevjehirli İbrafctanbul p i y a d e s i n i n b a n d o s u U e d e . Üniversite binalan. niz piyadesinin erleri, güvertenin bir taCebail Said Barlasın et işi ve him Paşanın himme tile başhyan uyanış nı gördükten sonra, rafında. İngiliz askerlerine mahsus •Esnaf Odaları hakkında ve garba temayıjl bugün yanmış bulu •jır, kesik ve mevzun merasim yiirüyühaıeketi, mimarî ko nan Akademi salon ^ ^ beyanatı ^^ b i r k a ç d e f a g e l d i k t e n nusu üzerinde, tersine olarak, bir inlaıında biz Türk mimarlarına şoyle bir | m m k a I n g i ] İ I m i l H m a r s m , çalarken ıitat yaratmışü. On dokuzuncu asırda Ticaret Bakanı Cemil Said Barlas, sual sormustu: knıvazorün günderinden İngiliz sancağı (İngiliz mimarisinde dün ile bugün Iindiriltîi. dün sabah Ankaradan şehrimize gelmis keza büyük Reşid Paşa ve arkadaşlarıBu nrada süngü takmış Man.n yaptıkları tanzimat hamlesi de miarasında normal bir tecanüs ve teselsül tir. Bakan, kendisile görüyen gazetecirineler de seL^m dunıyorlardı. Marine rnaride önce başlamış olan inhitatı muvardtr. Halbuki memleketimizde eski bandosuhun şefi ve davulcusn, İngiliz lere, canlı hayvan ihracatı ve Esnaf Omimarî ile yeni mimart arasında mühim ordtı ve donanmasındaki çok eski bir dalarınm alacağı »ekil hakkında şunları kadder akjbete sürükliyerek nihayet Türk mimarisinin millî sahsiyetini tabir boşluk görüliiyor. Bunun sebebi sdete uyarak muhtelif gösterisli haresöylemiştir: mamile orUdan kaldırmıştı. Umumî nedir?) Bu suale cevab veren olmadı ve ketlerde bulundular. Bu parlak sancak < Geçen yıl Doğu Anadoluda. ihra kültürün alçalmış ve millî duyguların berkes önüne baktı. Fakat ben susmacatın yapılamayışı ve bakımsızlık yü zaafa uğramış olduğu bir muhitte bir indirme törenl, herkesin üstünde çok dım: (İsayı danlttık, Muhammedi ds zünöen takriben 100 bin bas hayvan iki münevver idarecinin ferdî "namleleri, |lıo> bir teslr bıraktı. I memnun edemedii) diye telehhüf etmiş ölmüştür. Kaçakçılann gizli olarak ih ne kadar faydalı olsa da, mimariyi bu Bizde de sancak çekme ve indirm» olan dini akide«i bozjk adam gibi, şimrac ettikleri hayvanlar da bundan ha acı akıbetten kurtaramamıştır. di biz de eski mimariyi kaybettik, veni merasimi yapıhr; fakat gayet basit ve ricdir Bu hayvanlar, meşra yollardan sini de bulsmadık, bocalarraktayız) de göyterişsiz olarak. Eskiden bizde de asBu inhitat acısı ancak meşrutiyet devpekâlâ ihrac edüebilirdi. Her bakımdan rr.iştim. Bu cevabım zâhiren Mr. A. kerliğin gösterisli merasim tarafı vardı! ıinde se7.ilmeğe başlandı. Fransada okufakir Doğu Anadolu halkmın başhca Chitty'e. fakat, hakikatte bizimkilere idi. sonraılan, inkılâbla beraber bunlar, sı« yup dönen mimar Vedad Beyle, Almankazancmı teşkil eden canlı hayvan ih yada okuyup dönen mimar Kemaleddin Bu cevabımın ekserisi Akademide öğ fıra yakın derecede asgari hadde üıdiracatmı durduramayız. Bu isi müspet Bey bu dönüşlerinde Türk mimarisinin, retim ailesini teşkil eden orada hazır rildi. Bütün nişanlar. madalyalar ilga şekilde halletmenin çarelerini aramak dunya sanatlan arasmdaki mümtaz husu ıiıeslekdaşlarıım memnun etmiş oldu edildi; yalmz Lstiklâl maclalyası kaldu tayız. Ilattâ ordu birlikleri Cumhuriyetî» ğunu zannetmiyorum. siyetini apaçık gördüler ve eserlerini Et mevzuunda İstanbuldaki çereyan e bu asii duyuşla yukseltmeğe başladılar. Şimdi, rahmetli üstad Kemaleddinin 10 ııncu yılına kadar sancaksız kaldı. den hâdiaeler celeblerin spekülâtif ha Millet de bu hareketten hoşlandı. adını anmak için karaladıâım 5 U sstır Bu işte o kadar ileri gidildi ki «selâm Mimar Kemaleddin reketlerinden doğmaktadır. Spekülâlarda İngiliz meslekdaşımın hakh sua chır!. vaziyeti bile kaldırıldı. Artık het Vakıflar tarihinde namı hürmetle atörlerin bu hareket!erinin veya oyunla nılmağa lâyık olan Şeyhülisiâm Hayri de cehaletin bundan feci tahakkümü en line gene hakh olarak vermiş olduğum hangi hir törende. birliklerimiz, «tüfefc rınm kanunî yollarla önüne geçilecek Efendi Kemaleddin Beyin değerini an dor görülebi'ir. cevabı efkân umumiye huzurunda as!» vaziyerinrie selâm duruyorlar. Bir tir. lamışu. Kemaleddin de o zamanın teş Diğer taraftan da Avrupsdan modem ! tekrarlarken kendi kendime düşünüyo ınn.anlar. kara endumuzda merasim Bugün Ankarada et meselesi diye bir ' kitma göre olduğu gibi ajakta duran mühendbi alâyijile getirilmiş olan ' rum Acaba İngili^in dikkatini çeken I yiirüyüşü de kaldırılmı»; ve geçid reçey kalmamıştır. Vilâyet ve Belediye ve bütün anıtlarımızı muhafaıa etmeK yabancı bir nıimara, inşaatı dsvam et geçıriçle ha! arasındaki bu boşluğu ne sinılerinde adi adımdan farkı olmıyan bizimle de temasa geçerek buhranı ön te olan Evkaf Nezaretinde kuvvetli bir mekte olan Gazi Terbiye Enstitüsü bi vakit doldurabilecek, mimaride düşmüş fiielâde Hr yürüyüş şskli kabul edilleyici tedbirler almıştır İstanbul Be r.'.imarî ve inşaî fcüro teşkil ederek ça nasını kiritik ettirdiler. Bu adamın şı olduğmuz soysuzluktan ve bu hazin bo mişti. Bahriyede ise eski merasim yü« lediyesinden bu hususta Bakanhğımıza hşmsğa başlamıştı. marıkçasına tenkidleri karşısında üstad calamadan ne zaman kurtulabileceğU? rüyiişii parlak bir sekildc tathik edilibugün bir ilim ve irfan ocağı yor; gcçid resimlerinde (îenizcilerimizin Vakıflar idaresi tarihinin en mesud Kemaleddine acı göz yasları döktürdü Bilhassa müracaat vâki olmamıştır. istanbul Vi1 lâyeti ve Belediyesi Ankarada oldufa yılları sayılabilen o mesrutiyet yıllarm !cr. Fevkalâde şunartılan bu Avrupah c. arak yükseltmiş olduğumuz İstanbul sert adımlarla canlı geçişi halkın çok lıoşuna gidi.vor ve sürekli alkışlar topgibi tedbirler alırsa çehrinizde et buh da mimar Kemaleddin Türk tarihinin yıllarca Ankaranın «anat ve mimari Üniversitesi binalarındaki soysuzluk ve luyordu. Sonradan kara ordusu geçid çahsiyetsizlikten ne vakit ve ne suretJe her devresine aid mimarî anıtlarımızdan peygamberi oldu. ranı çabucak önlenir. Et Şirketinin resimlerinin pek sönük olduğu, heye j loıru'ması meselesinde istanbul Bele aldığı asil heyecanla bu mimarinin as Türk mimarisi üstadı hiç ses çıkartmı. elem ve ıstırab duymak şuurunu göste canını. ihti^amını kaybettiği çörülerek rebileceğiz? diye düşünürken muallim I Iına ve köküne doğru çok gamimi ve diyesi müspet teklifler yapmahdır. jsadık bir zihniyetle çalışrnak larureti vor, fakat, elem ve ısürabıridan kahro mimar Kemaleddini daha hazin bir ta 1937 de tekrar merasim yürüyiişü kabul Esnaf Odalarmı başh başına bir teI ne incnmış, bir tnraftan eski binaları luyordu. Nihayet günün birinde bir hassürle ve daha derin bir saygı ile a edildi ve böylece kahraman ordumuzun şekkül haline getireceğiz. Esnafa esaslı jrestore ederken diğer taraftan vakıf nezfi dimağî ile muallim mimar Kema n»rak azit ruhuna Haktan rahmet di geçid resimleri parlak, gösterisli ve s e y faydalar sağhyacak olan yeni Esnaf O hrnlarını aynı rulı ve zihniyetle yük leddin Ankarada 12 temmuz 1327 de, redenleri heyecan içindo hırakan, yüyani bundan on dokuz sene evvel bugün liyoruın. daları Kanunu hazırlanırken eîavaflığın Beltmekte muvaffak olmuştu. reklerde askerlik aşkım alcvlendireo Y. Mimar J7 yaşında hayata gözlerini kapadı, sönfaydalı gördüğümüz an'aneleri de gözmuhteşem bir şekil aldı. Mesrutiyet devrinde Türkiyenin en dü gitti. S. ÇETtNTAŞ önünde tutulmuştur.> kuvvetli mimarî ve inşat teçekkülü, KeHer ordunun kendine mahsus bir an» Ticaıet Bakanı, Çarsamba günü Tica imaleddinin nezaretindeki Evkaf fen he Muallim mimar Kemaleddin şahsan. •nesi vardır ki inkılâblar yapıldıkça v» ret ve Sanayi Odasmda saat 10 da yapı yeti idi. Fskat burası nynı zamanda çok kibar, hayatını mücadelesiz ve mürejimler değiştikçe dahi, bunlan mııhalacak büyük bir toplantıda hazır bulu (Sanayii Nefise Mektebi âlisi) adı taşt nakaşasız geçirmek istiyen sakin bir infaza ederler. Bir zamanlar Sovyet ordunacaktır. yan Güzel SanaAlar Akademisi mimarltk sandı. Talebelerinin ve maiyetinde çav su da riitbeyi, rütbe lfaretlerini, nlşan lışanlann kalblerinde yaşayan iyi bir şııbe^inin bile yetişemediği mertebede ve madalyalan kaldırmıştı. Fakat sonra | yüksek bir millî mimarî mektebi idi. muallim, koyu milliyetçi bir sanatkârdı, bunların hepsinl iade etti. ! En ufak ve basit bir tezyint motifte bile M:ili lıayatın faziletlerini sanat tarihiNl»antası Beyarıd Mİerinl yap»n 58 • • mizin kaynaklarından alarak süzülmüş Demokrat memlekctlerin ordulannda Ti'.rk mimarisinin parlak devirleri sanyıll Belediye otobüsü 11« »oför th»anın IdaÇCCligU Çl at kanunlarına titiz bir sadakat gösteren ve asil bir heyecan halinde talebelerine vesindeki 5144 «ayılı taksi, dün Babıâlide an, meselâ Amcrikan ordusunda da nlmimar Kemaleddinin maiyetindeki ele aşılar, ders takrir ederken şiir söyler çarpışmışlardır. Müsademe neticesinde tak çan ve madalyalar kaldırılnıamıs, an« Dün saat 13,25 »e. Veliefendi cayın dvagibi geçmişteki millî hayatı ve onun sinin fofnrii ile içlndeki yolculardan Mus aneler muhafaza edilmis. Marinelerin, rında feci bir tren kazası olmus ve 15 yaş manlar dahi onun ülkü ve haleti ruhiHarh Okulunun, Deniz Harb okulunun •tarımia bir çocuk. tekerlekler arasinda par ye?ini benimsemişler ve o ruhla hocs binbir faziletlerini terennüm ederek tafa ve Mehmed yaralanmıslardır. Kaza yüzünden Ankara caddesi »aatlerce şatafatlı üniformaları muhafaza edilçalanarak ölmüştür. vc ü^tadlarınm irşadlarından istifade millî şuuru kuv'vetli bir sanatkâr nesil kapalı kajmış ve otobüsler Sultanahmîtlden miîtir. San Antonio şehrindekl havaci' yotiştirmeğe uğraşırdı. İstanbuldan Floryaya gitrnekte olan 32 6a cc'.erek sevgi ile çahşmışlardı. doİAşmıslardır. vılı banliyö trenı. Veliefendiye yaklaşırken. lık hnrb okulundaki talebenin gösterisU Meslekî yolu da, yukarıda söylemiş Bu hal iki yüz yildanberi uykuya dalÇemberlitaşt» Hasanın ' f ırınındâ çalışan İngiliz filosu dün limanımızdan merasim üniformasile yaphklan parlab Rulgaristanlı Mehmed admda İS yaşlarında nıış olan bir milletin mimarisini tekrar clduğum gibi, Türk Cumhuriyeti inkıaynldı bir törende bulunmuf, bu törenin he* Wr çocuk. kolundaki siraid tablasını öteki canlandırabilmek için yegâne muvaffa lâbmı en doğru ve en salâhiyetli bir ifaDört gündenberi şehrimizde bulunmakta o rumartesi günü öğle yemeğinden evvel kcluna almak istemiştir. Zavallı Mehnned, iuyet yolu idi. Zira Türk musikLsi gibi de ile söylij'ebilecek ve inkılâb mimalan Albay C. C. Hardy'nln komutasındakl tekrar edildiğinl ögrenmiştim. bnlüğünün sıkısması ile muvazenesiııi kay Türk mimarisi üzerinde de bir kalkın risini yaratabilecek ve onu yirmi beş Eury'alus hafif kruvazöril ile Verian Bay ve betmiî ve tekerleklerin altına düşmüştür. Askerliğin bn gösterig tarafı, hiç bh Bigheır> Bay muhriblerlnden mütesekkil dost Sağ bacağı ve sol kolu kesilen çocuk, feci rna ve bir rönesans yapabilmek için o yıllık bir bocalama mahsulü olan bunun bütün inceliklerini, hususiyetlerini günkü soysuzluğa düşürmekten koruya İngiliz filoeu, dün labah saat 9 da liman! memlekette kaldırılmış değildir. Çünkü bir şekilde ölmü$riır. mızdan ayrılmıjtır. Ingiliı fllosunun Akde bunun, ruhlara hitah eden pisikolojik bilecek yegâne yoldu. Savcılık. hâdiseye el koymuj. tahkikata öğrenmiş olmak, lâzımdı. nizde bir müddet »eyredecegi «öylenmekbir cazibesi vardır. 1520 yıl kadar önbaşlanı'mıjtır. Moşrutiyet devrinde başlamış olan bu Fğer Ankarada diplomasızlara mimar tedir ce bizim Harbiyenin o zamanlri müdü» Millî Eğitim Bakanı dün rmmarî rönesans Cumhuriyet devrinde diye millî mimarî adma abidemsi binarü, rahmetli iistadım Yunus Nadl 11* şehrimize geldi Ankarada talihrizliklerle karşılaştı. Bu Ur yaptırmasaydık, Avrupadan gelen Doktor Neşet ömer lrdelp bana Harb Okuluna, askeri liseler meMilli EğiUm Bakanı Tahsin Banguoğlu, îşin de, adeta Ear;cıları ve solcuları, dur r.ıimarlara da hadlerinden aşırı payeler zunlarmdan baska kimsenin ginnek !»ruhuna mevlid dün Ankaradan jehrimize gelmijtir. BaTcan. madan çalışıyorlar, fakat, her iki gru vermedcn, mimarî ve inşaî teşkilâtımıkendisile görüşen bir arkadaşımıza, lstirahat Aile büyüğümüz Ordinaryüs Profesör temediğini, hattâ askerî liselcre d« rağpun mesaisinde Türk mimarisinde baş ?ın tanzinuni hoca Kcma'.eddine bırakıp etmek için geldiğini söylemiştir. betin azalrîığını söyliyerek sivil okullamış olan rönes.iıvsın ve onun iki hoca cnun yohınu gütmüş olyaydık bugünkü Doktor Neşet Ömer İrdelpin ölümünün lnrdan yetişen genclerin de askerî oDr. Faik Yargıcı Ankaraya gitti kırkıncı gününe rastlıyan 13/7 1948 Sa>. sınm aleyhine çıkıyordu. Mimar Vedad du;uma düşmczdik. Evet, bugün millî Sağlık Bakanlığının daveıi üzerine Sağlık kullara rağbet etmeleri için, teşvik edlve Sosyal Yardım Müdüru Dr. Faik Yargıcı. j Beye zamanın para ve pörüşleri içinde rrıimarî bakımından cidden acıklı bir günü öğle namazmdan sonra Beyazıd ci yazılar yazmamuı rica ermiîti H « ki imkânlara göre şimdiki Meclis bfnacamiinde Hafız Abdülkerim ve Hafız curumdayız. Geçen dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. sene yurdumuza ikimiz de. onun bu arzusunu yerine gesile karşısındaki bugünkü Ankara Pa gftirilmiş olan tngiliz şehircilik ve mı Mecid taraflarından Mevlid okunacağınHalkevlerine başkan tayininin tirdiğimiz gibi, ben tiniformanm büyük lası başlattılar. Fakat, dedikodu tufanı mari sergisi münasebetile konferanslar dan arzu edenlerin buyurmaları rica otesiri ve cazibesl olduğuna söyliyerek, C. H. P. il idare heyctlerine r.a boğarak tamamlatmadan kaçırdılar. vı»rmek için Londradan ge!en meslek lunur. bu okullar için, eskisi gibi renkli T« bırakılması isteniliyor Kemaleddin Beyi, kendUine talebelik dr.şımız Mr. A. Chitty, meşhur abideleİrdelp silesi SÖsterişli bir üniforma kabul etmek lfiTayinleri C. H. Partisi Genel Sekreterliği e!miş olduğu halde mimarlık diploması zumunu belirtmişrlm. Ondan sonradir H tarafır.dan yapılan Halkevi başkanlarımn. alamamış birisine, göz göre mağlub ve Kur'anı Kerimm Tercüme ve Tefsiri askert liseler İçin, lâciverd renkll v» Vilayet İdare Heyetlerine bırakılması için. p.uinhezim ettirdiler. Sanat tarihimizyaver kordonlu hir üniforma katnıl e^ şehrimizdeki Halkevlerinde faal vazife gören gencler. Genel Sekreterliğe bir mektub gör.dilmişti. Sonradan bu kordonlar kaldıdermiîlerdir. Gencler. bu mektublarında; nldıysa da lâciverd üniforma muhabilhassa, Halkevleri baskanlıgına getiriler faza edildi. birçok zevatın Halkevlerile hiç meşgul clma Sehir haberleri Ticaret Bakanı şehrimizde CÜMHÜRÎYET 12 Temmuz 1948 I Kaybettıgımız Mılli Değerler HEM NALINA MIHINA Ölümünün yıldönümünde Mimar Kemaleddini anarken Ya İngiliz gemisindeki bir törenden ilhamlar Y. Mimar Sedad Cetintaş 3 Florya Ireni bir Babıâlide bir Belediye olobüsu bir taksi ile çarpışlı dıklarına. İstanbuldaki Halkevlerinin kapılarında birer kilidin eksik bulunduğuna işaret etmi;lerdi^. Bugün jehrimize gelecek olan İstanbul Parti Müfettişi Dr. Sadi Irroağın. Halkevlerini ıslah etmek için faaliyete geçeceği, ve Halkevi başkanhklarına genc elrmanları getireceği söylenmektedir. Sadi lrmağa, bu hususta Genel Sekreterlıkten bir direktif verildiğine ijaret edilmektedir. LİNGUÂFON Müsabakası Tehdidle para istiyen bir mütecaviz yaralı olarak yakalandı Arabcamii saklnlerjnden ve beysz zehir müptelalarından Salih admda bir genc. evvelki gün eroin tedariki için para bulmak yollarım araştınrken aklına armatörlerden Niyazi Kalkavan gelmiş ve kendisini Galatadaki yazhanesinde bularak istegini anlatmi5. tthdid etmi;îir. Bu sırada Jirmanın memurlanndan biri vaziyeti kavramış vc Arabcamii karakolundan bir polis lsteroistir Hâdise mehalline acele olarak geien polis memuru. Salihe bıçağını bırakmasını ihtar etmiştir. Fakat Salih bu sefer de polisln üzerine >nirümeğe baçlamıştır. Poli.«. tabancasmı çekerek bir el ateş etmis, sabıkalıyı syağından yaralıvsrak zararsız hale koymuştur. Azıh şerir, hastsneye kaldırılmış. Savcılıkça tahkikata baslanmıştır. «YerH Film Yapanlar Cemiyeti tarafmdsn tertiblenen »En iyi yerli film» müsabakasının jüri heyeti yarın topianarak karaıını \erecektir. Geren gün davetlilere ve jüri Azasına gösterildigi sırada en fazla alkıs toplayan «Karanlık yollar» filminin birinci ilan edilmesi beklenmektedir. Ayrıca bu lilmde bas rolü oynayan E. Hasim Evci en iyi aktBr, filmin rejisörü Faruk Kenç de er iyi rejisbr ilân clunacaklardır. Yarli filmler müsabakası \Bİ1HN UAV'EK Bir amele yıkılan baca altmda kaldı Mehn.ed, Hüseyin ve Ali islmlerinde tıç amele. Eminönünde Hüseylnağa maballesinde Cami sokağında 18 numaralı evin in^astında çahsırlarken, yangın duvarının üstünoeki \>HCB ansızın çökmüştür. Bacanın pek >akınırda bulunan Mehmed. enkaz altınn^ kalarak yarplanmıstır. Diğer iki ameWe hiçbir şey olmamıştır. Yaralı amele. Cerrahpasa hastanesine kaldırılmıs, tahkıkaU ba;lanmısUr. İstanbul Muallimler Bir!i*i Terbiye Encümeni, 16 Martta yapılan Öğretmen Okulları kutlulama toreninin devamı olarak 15 Temmuz 1948 Perşembe günü için .Bendler. de yemekll ve eğlenceli büyük bir kır gezintisi tertlb «tralstir. Adreslerl bilinmedigt İçin kendüerine tebligat yapılamıyan ve İstanbulda bulunan bütün Bgretmenlerin Emlnönü Halkevlndekl Muallimler Blrlijti merkezlne veya Göztepedeki Muallimler Birliği Kampına müracaatleri ve isimlerini kaydettirmeleri istenmektedir. Toplantıya Milli Egitim Bakanı da davet edilmistir. Muallim Mekteblerinin Yüzüncü yıluıı kutlama gezintisi Her birl (95> lira kıymetind* beş komple yabancı dü ders takımı hediye ediyoruz. 1 LİNGSTON Londra civannda bh satonun adldır. Bu kelime «Linguafonla yabancı diller» broşürümüzde bahsi geçen iki has Isimden yapılmıştır. 2 Her isteyene parasız gndermek | te olduğumuz broşürümüzü tetkik ede : rek LİNGSTON kelimesinin hangi j hss isimlerin parçalarmdan yapıldığını j 30'7 '948 günü akşam.na kadar adresimize bildiriniz. Müsabakaya iştirak için kupon yoktur. Ancak her şahıs mektubla müracaat ermelidir. j 3 Doğru cevab verenler arasında 31 T 948 günü noter huzurunda kura çekilecek ve kazanan (5) kişiye dileciikleri dilde birer komple Linçuafon •rrs takımı. (20) kişiye de birer Linrııafon Htab takımı hediye edilecektir. Netice 3'8/948 tarihli gazetelerle bildirilecektir. \ 4 Msyıs. haziran ve temmuz ayları için Enstitüden Linguafon alanlara birer kura numarası verilir. Ka2andıkları takdirde ikincl bir takım, istemezlerse, evvelce ödedikleri ücret kendüerine gerl verllecektir. 5 Yabancı dillerl kuîaktan ve kolaylıkla öğreten metodumuru yakmdan tanımsk ve böyle hoş ve faydalı btr hediye kazanabiîmek için vakit geçirmeden broşürümüzü istiyerek müsabakamıza iştirak ediniz. Omer Rıza Doğru! tarafından tercüme ve tefsir edilen bu 1200 sahffelik eser her Müslümanın evinde bulunduracağı, çocuklarma okutacagı mukaddes kitabdır. İ^erisinde Arab harfierile hakikî Haf:z Osman hattı Kur'anı Kerim de vsrdır. Nefis iki cild üzerine 17,5 liradır. TAN RI BUYRUĞU AHMET HALİT KİTABEVİ I Fakir bir millet olduğumuz İçin ordu,v a ayrıca bir de merasim üniforması kabulünü tavsiye edecek değilim. FaI kat. bazı an'anelerin tekrar ihyası yekaza» | rinde olur. Hele eski harblerde • nı1mi5 rr.arialvalann takılmssma müsaj ade eflilmelidir. Birinci Dünya Harbin; de, meselâ Çanakkale savaslanndaH ! kahramanhklarm bir mükâfatı olan j harb madalyalarını, onları kanlan veya ' eşsi? yiğitlikleri pahasına kazanmıs olanlar. niçin göğüslerine takmasınlar? " En demokrat milletler bile aakerf ananelerini ve madalyalarını, nlsanlarmi muhafaza ettiklerine göre, bizim ordumnzda neden böyle olmasın? Bütün bunlann fedakârlığı, kahramanlığı teşvik eden terbiyevî faziletinl inkâr edemeyiz. YAŞLİLARA ve ACEMİLERE MÜJDE t Dünyanm cn meşhur yazı üstadı Kayışzadc Hattat Hafız Osman merhumun yazdığı Büyük Kur'anı Kerim .,;..> Maarif Kitaphanesi tarafından fptoğrafla alınarak Tçok. nefis bir surette 25 santim boyunda basılmıştır. Hediyesi kahn beyaz kâğıth 7Ö0. 4calın kaymak kâğıtlı 820 kııruştur. küçük boylan da vardır. Ortaboy 200, Büyücek boy 350. daha büyük boy 450 kuruştur Yeryüzünde eşi ve emsali olmıyan bu Kurânı Kerimin sonunda Kay.şzade Hafız Osman adile Maarif Kitaphanesi adresine dikkat etmelidir. Posto öcrcti Gİınrn.,z. Teknik Üniversiteden bu yıl mezun olan yok İstanbul Teknik Üniverslteslnde, lmtlh«nU» sona ermiştir. Bu yıl muvafîkıyet tüsbetl bazı sınıflarda yüzde beşi geçmemektedir. Diğer taraftan, »on sınıftan bir kisi dahi mezun olamamıştır. DIDOKS PARMA ve TOZ MAYİ Haşcratı tamamen ve kat'iyyen ölüdürur. Bir tecrübe Iddlamın isbata kftâdlr. • <Didoks> markasuva dikkat VICTOR KRAVCHENKO HÜRRİYETİ SECTİM Birinci baskısı 3 ayda kapışılan ve Rus cennetinin lçyüzünü bütün çıplakhgll» anlatan bu kitabın 2 nd baskısı, Kravchenko'nun Amerikan Senatosuna •ermls olduğu gizll raporun da ilâvesile piyasaya arzedilmistir. Fiatta fark joktur. Karton clldli S. Cildli 8 Liradır. BERKALP KÎTABEVİ Ankara. BAMAZAN 5 PAZARTESİ « Vasati Ezanl 13.19 | 17,19 ! 20.41 ; 22.40 j 3,24 | | 4,38 | 8.37 | 12 00 | LİNGUAFON ENSTİTÜSÜ Ankara Cad. 43 tstanbul BUYUKADADA FEVKALÂDE MANZARALI ÂRSA Nizam tarafında, denize karşı, 350 metrelik. geniş cepheli bir arsa sstıhktır. Büyükadada emlâk tellâh Danisl'e müracaat. I CUMHURİYET Nüshası 10 kuruştut. Abone Şeraiti 100 Kr. 800 a 1500 * 2800 • Btı ayhk Üç aylık Altı aylık SenHl* L> l K K A 1 Gazetemlze gbnderilen avrak ve yaul DCfTtdllsü) tdllınesln ladı olunmas. ÜânlardM» tMKuim kabal 1.59 | «.42 I