Catalog

CUMHURIYET 8 Haziran 1948 ; • Ceddim Vâkıf Defteremini meriıypı Aramızdan ayrılan ve bizi bt^üik bfr hatim duası Yuaui Rıza TüfaT^ini'n ruhuna ithai e kedere bırakan sevgili aile reisimizia Zonguldak Tekel Başraüdürü Muzafdilmei üzere kadirşinas Valnflar İdaresl Bay SABETAY FRESKO'nun fer Hititin eşi tarafmcan Mirac kandiline mufiadif 4/6/ (Hazır elbise tüccarlarmdan) SAFİYE LEMAN'ın 948 günü cuma namazım müteakıb BeöHiıntaün üçüncü yıldöniknü münasecenaae merasimiııe bisaat iştirak eden, yazıd camiinde Movlidi Şerif okutturuV'adın: yalnız beni seviyorsun, sen benl aliacaktır. Arru edenlerin teşrifleri rlca çelenk gönderen, telefon, telgrai va mek betile bugün Edirnekapı Î.Iüırtnıau camiı ^ " Aynlmak istiyorum, dedi. datmadın, şunu bilmeliyim ki bunlar tubla taziyetlerini bildiren bütün dost ve şerüinde ikindi nacıazını mütaakıb tevoluntir. Baştarafı 1 ind sahifede îoşanaeağımızı avukata söyledim, çocukluk,. değmez, ayrılıaağa değI âkrabaJara, ayrı eyrı teşekkür etmeğe şihli mevlidi nebevi kıraat v« hatim Mütevelli: Dldar Çokguven teessörümÜ2 mânl oldugundan sayın gaaesele çıkarmağa kalkma. Bugiin gi mez, şunu bilmeliyim ki..» dua3t yapılacai ve ayrıca Şehidlifcteki sabahı, Enstitü Rekcörü evime geldi ve Adam konuşmadan söylemek iste*** zetenizin de'âletirj rica ederiz. ceğim. Hiç bir eşya almadan, yapmerhıcnenin mezarı başuıda bir ikinci Vateriner fakültesinde cereyan eden diklerim keşfeden bu sinsi, garib İUZ.. Kederdide allesi hatim duası okunacağından arzu buyu bu hâdlseleri anlattL Ayrıca bir takun Ejr.ekH Deniz Binbaşı Tevfik Ulubakı^larm karşısında birdenbire istaîahürattan da bahsetti. Rektör bu teSesi boğuk, ağlayışlı ve ıslaktı. Cenaaa lşleri servisi: Moskoviç ranlarm teşrifleri rica olunur. dağın eşi zahürlerin zamanla, fakülteye yayılŞrkek kanapede hareketsiz oturu yan ve öfkeyie: Bayan HALİDE ULUDAĞ'ın masindan endişe duyduğunu ilâv» etti. Sus anladık, anladık! diye baordu. Ümidsız, bezgın bir tavırla: Tvhn için 4 haziran 1948 cama günü Hâdiseyi bir tezkere üa ve ayrıca tele Neredeyse ağlıyacaksın! dedi. ğırdı. öğle namazından sonra Kadıköy Osfonla Iç İsleri Bakanına tildirdim. LâKadm muzaffer bir tavırla: 3u kadar yıîdan sonra ayrümak! İszım gelen tedbirler alındı. Bir şey söylemiyorum diye, manağa camünde mevlid okutulacağuıersen kalk beraber gidelim. uzakTahkikat neticesl ra, bilmedığimiz, tanımadığrmız dişlerinın. arasmdan fırlattı. Bir §ey dan kendisini seven ve tanıyanların teşşey rifi rka olunur. Bir taraftan Rektöriük tarafından aemlsketlere.. Sana vâdediyorum söylemiyorum, söyliyecek bir tahkikat yapıhrken diger taraftan da peğişeceğim, istediğın gibı olacağım. kalmadı ki.. Seni sevmiyorum, seni Ij İşleri Balîanlığı bu işin tahkikına Jnutursun, unuturuz demek istiyo istemiyorum, işte hepsi bu kadar.. Di? tabibi Yarbay Hüsnü Akbaş ve Ankara Valisi Avni Doğanı memur etti Adam: «Git defol, gdzlerini görmiFuad, Veysel. Said Akbaşoğullarının peEnstitü talimatnamesinin 50 nci maddeKadın inadla başmı iki tarafa sal yeyim» diye bağırmak istedi. Fa deri, Deniz Yarbayı Rifat Armanın kasi gereğince talebe hakkmda iki prokat bu arzusu değil, hiddetiydi. Arlyordu: vınpederi merh'Lan fesör ve rektör tarafından tahkikat ya Hayır yalnız, yalnız çideceğim.. zusu onu bırakmamaktı. Evet hepsi Hacı Hafaz KECEB AKBAŞOĞLU pılır. Asabî hareketlerle saçları, parlak doğruydu. Hiç bir zaman evine bağlı, Tahkikat, bu meselenia sadece fakülsimsıyah, küçük kanşık büklümler iyi bir koca olamamıstı, başkalarına nmı ruhuna ithaf olunmak üzere 6 hate dahilinde olmayıp, kbkünün dısarıda halinde çözülüp bağlanıyordu. YÜ2Ü gıtmişti. Belki gene de gidecekti. ziran pazar günü öğle namazmı müteabulunduğu kanaatini uyandudı. 572 solgun, yüzü sabırsızlık, öfke, isyan Fakat o gitmemeliydi, o her zaman kıb Usküdar Selimiye Tekke camıinde numarayı alan bu tahkikat evrakı, gene la çırkin, karışıktı. Yalnız gözler!. dcjıdüğü nokta, o tırnağı, eti, gözü, mevlidi şerif okunacaktır. Akraba ve dostların teçrif bu^jrmalan r k a olunur. fakülte talimatnamesi hükümlerine göHerhangi bir kadınm siyah, kısa kir saçı, her şeyi idi, o karısıydı. Birdenbire hiddeti düşerek sâkin, re 4 profesörle rektörden müteşekkü pikli gözleri, ama o esnada bu gözler ÖLÜM hakem heyetine havalo edildi. Komiabaşka türlü bakıyoriardı. Uçlarma yalvarıcı: Sen benim canımsın! diye mısırtlan çelık pırıltılı. bembeyaz, küyon, geçan ayın 17 sinde hâdiseyi inceMerhum kimyager D H İbrahim Etem çücük ışıklar toplanmıştı ve artık ne rıldandı. ledi. Hakem heyetinin kanaati, tahkitJlagayın küçük kardeşi, Kimyager RaKadının vücudü biraz daha geriye iin, eczacı Nezih, kimyager Suad, Dr. renk oldukları belli değiidi. Ateşte kaün derinleştirilmesi merkezindedir. kızıl Hhan Ulagayın aıncaları Galatasarayh yanıp beyazlaşmış bir demır sivrı yaslandı, örtülerin üzerinde Hâdise bu tarzda genişleyince Bakanlıliği ile yüzü ıki yakıcı nokta halm uçlu pençeler kıvrıldı. Gözler: «Öy sabdt Hariciye msmurlarmdan ğınuz RektSrlükle daimî ve sıkı tarzda leyse daha iyi ya ben zaten senîn de saakı delmişlerdi. temasa geçnıiş, meseienin süratle neti(AŞİR ULAGAY) celendirilmesini istemiştir. Şimdi haAa.im bu gözlere bakmaktan ür canını almak istiyorum» der gıbi bi Ankamda anî bir hastalığı müteakıb vekarsr küyor, bakı$ları ka&ının yastıklara raz daha ateşli ve kotü parladılar. kem komisyonunun verecegı fat etmi^tir. Na'şı İstantruîa nakledilmiş Adam: «Giderse mahvolurum diye beklenmektedir. Netice aluıdıktan sonyaslanmış kalçasının yuvarlak kıvolup, bueün öfîe naman Beyaad carırmnda, genışlıyen omuzların geri düşünayordu. onsuz yapamam!.» O miinde eda edildikten sonra Şehidlikteki | ra suçlular en şiddeüi cezalara çarptlye yaslanışında, göğsün yana dogru nu craya bağlamak, onu hapsetmek, i rılacaklardır.» aile kabrine defnedilecekttr. düşmüş diri yuvarlağmda ve şöyle onu oradan bırakmamak iç;n çareler Soru sahibinln heyecanlı konuçması Mevlâ rahmet eyleye. ce bükülüp kıvrılmış ayağın ince bi araştırarak «kalksam, gözlerine bakTahsin Coşkandan sonra kürcüye geleğinde. vücudün bütün çizgılerinde madan.» diye düşündü. Hücum etlen soru sahibi Emin Soysal çunları bir teselli, bir ümid arıyordu. Vücud mek, yaklaşmak, gözlerdeki ateş, o Ticaret Borsası Kâtibi Umtımisi söyledi: orada kalacak, vücud itaat edecek kötü ışık sönünceye kadar mücadele Muhsin Seranın eniçtesi, Cuınhur Baş< Yetmiş »ahifeji a^an tahkikat evetmek istiyordu. İjte ora.ia bütün gıbiydi. Fakat gözler?. Gözler ateş, kanhğı kâtibîerrnden Şeref Kipin fcarraka bir kaç talebe için olsaydi, bugün kullanınız. Zira terden, îdrardan mütevellid pişiklikleri, sivilceler ve gözler inad, gözler kin ve öfkeydi. yuvarlaklıklan, knTintılan ile vüdeşi, Doktor İrfan Akerin kayınbiraderi Meclisi rahataız etmezdinı. Maalesef kokokulan kat'î surette ancak HASAN ÇOCUK PUDRASI izale eder. Sedirin örtüsünün koyu renkli sathı cud hâlâ dost, hâlâ vazgeçmemiş ve ve Halid Kipin babası, Beşiktaş icra münmn cereyanı ve solculuk propaganBaşbca büyük mağazalarla, eczanelerden, HASAN DEPOSU Şube üzerine vücudün ağırlığmı çekmek affetmeye hazır bekliyordu. Vücud dası Yülcsek Zirast Ensütüsünde ve Veve acentalarından, İstanbulda Bahçekapı Teziş İtriyat Deposundan, ve memurluğundan mütekaid için birer kuvvetli destek gibi da yalnız arzu, gözlerse akıldılar SETTAR KİP teriner Fakültesinde iki yıldanberi sinsi Ankarada Gülhane Eczanesile Yenişehir Eczanesinden tedarik edebilirsiniz. iki yanmış ince kollarm sontndaki bü galib. muzaffer, vücütten ajTi bir şekilde devam etmektedır. Hattâ bu karanhk kuyu gibi uzakta parlıyor, vefat etmi?tir. Cenazesi 3 haziran peryük, geniş, alev tırnaklı eller, bırer yüzden talebeler, gruclara ayrılmi|larpençe halinde kıvrümış mavi da meydan okuyorlardı. Bütün ümidleri şem^e trür.ü Osmanbey Kodaır.an cadtnarları kıpkızıl uçları ile gözlerle yakan, öldüren akhn korkunç pırıl desi Köleyan apartımanmdan kaHırıladır. beraberdiler. Adam eğer onları gör tısı, mukavemeti imkânsız kötü, a rak Teşvikiye camünde öğle namazmı Hâdisenin meydana çı&ı$ı Mevsimin en güzel 2 büyük filmi birden mese daha cesaretli olabilecek, yak mansız ışık... müteakıb cenaze namazı kılınacak ve HâdİEeniıı nasıl patlak verdiğinl ealaşacak, hattâ belki el öpüp af dilelatayım: Bir gece Fakültedeki helâlarAdam: «Allahım o pişman, ben de E>Tİb aile k^br'Vtar.ına defcıediiecektir. yen bir çocuk saygısı, ürkekiiğı ile dan birinin kapısinda bir güneş resmiCONSTANCE BENNET JEFFREY LYNN bedbaht olacağım!n diye ıçini çekti. j Allah rahmet ejleye. dudaklarını gögsün yuvarlak çizginin ortasında orak çekiç isaıeti görülArtık aklın kuru, hesablı pırıltısı ile I 2 Ö L Ü M K O R K U S U sı üzerıne koyacak, ona doknnacak, müş ve resmin altında şu eatırlar okunaydınlık, o öfke ve ateş dolu gözleOSMANLI BANKASI PHYLLİS BROOKS BOBERT LO^'ERY onu tutacak ve böylece. belki btraz muştur: <Açlık ve sefalete karşı dorin karşısında kendisini kuvvetsiz, Osmanlı Bankası hissedarlar umumî da vücüdlerin kavgası oUn bu çeğacak güneşi bekliycruz.» Talebeler taçaresiz hıssetmenın yorguıüuğunu du heyetinin esas nizamnamesunin 29 uncu kışme gene vücüdlerin Hrbırini bulyuyordu. Öyle ki, kadın hakikaten rafından fc'örülen ve muhafaza altına amaddesi hükümlerine te\fikan 23 haziması ile bitecekti. Fakat şözler!. Hep kalkıp gittiğı, sedirde onun vücülınan bu resina ve yan, aynen kapıdan ran 1948 tarihine rastlayan çarşamba güöyle çelik gibi, hep öyle kcrkutucu, dünden kalan bcşluğun, çukur ve kesileıek, kimin tarafından yazıldığmı PÜ saat 12,30 da Lontlrada Old Bıoad sankı kalkar, yakia5ir. dokur.ursa akıvrınhların karşısında yapyalnız tesbit içia tahhlhaneye gönderilmişür. Street'de. V.'inchpster House E. C. 2 de lev fışkıracak. yakacak. öldürecek Senenin aşheseri (l{^\ f^P kaldığı zaman âdeta bir rahatlık hisDiğer hâdiseler içtimaa davet edildi^i ilân olunur. gibı.. Sonra o hırçm. madcı ka^ın sesetti. Acıkmış, uykulu ve yorgun olBundan başka s^;im)er sırasmda aynı GVNDEM sı: dugunu anlıyarak şaştı. îçir.de fena Fakültede bir hâdise daha cereyan et1 Uırumî komitenin 1947 iş senesine Ayrılaeağım. senden ayrılaea bir ça'pıntı, biiyük bir acı, boşluk, miştir. Faküîteye konulan bir seçim sanHUMPHREY BOGART LAUREN BACALL aid raporu. değijmiş bir şeyler arası. Karnını ğıra.. dığının başına muhafaza için gönderilen 2 31 aralık 1947 de kesilen hesabla Eedbaht olacaksın. hem biliyor doyurup yataşma girince bembeyaz bir poîisi, talebeler kapı d;şan etnüşlec rın tasdikı, bır aydınlık, hemen uykuya geçmesun kı ben.. ve hâdise ertsi günü Moskova radyosu 3 Temettü hissesinin tayini, E|er gözler karçısında hep öyle nin govşetici, tatlı hazzı içinds: «Bel 4 Umumî komıteye tayin edilecek Şehrimizin EN BÜYÜK, EN SERİN, EN HAVADAR Sineması tarafuıdan <seçime müdahalç eden poöfkeii, sinsı parlamasa devam eö.e ki yarm bütün acılar tekrar başlıyaEsler, talebe tarafa dan dışan atıldıazalar. •cak, belki yarm neyi kavbettiğimı cek y,üan söyliyecek uyduratak faİ2r^ tarzırıda anlatılmırür. Esas nizamnamenin 27 nci maddesi ! anhyacağım.» diye, mırıldandı ve kat gözler?. Çaresizük içinde: Tahkikat dosyasından öğreniyoruz H. mucibince um'jmî hej'et en az otuz his Sen lâf anlamıyorsun, d:ye mı kin, ofke dolu o ateşli bakışlardan seye sahib olan biıumum hissedarlardan Asrımızın en tatlı sesli tenoru Btedenberi bu fakültede komünistlikten j kurtulan yüzünün serin derisi üzenldanabildı. Yalr.:ş şuna iyi bıl ki... B E N İ A M İ N O G İ G L İ tarafından tereldîü.b eder. 23 haziran tarilıinde topbahsedilmekte, millet ve nüe mefhumGöslerde o soğuk. çığ p.rıltının i j rinden kötü, bulajik bir şeyi sıyınp lenacak umumî heyete iştirak hakkını lan înkâr edüerek milil mukaddesata, ı atıyormuş gibi ellerini dolaştırarak çinde kü,;ük f^na bır güLış benek haız olabilmek için hissedarîarın hisso bu arada Atatürke dil uzatıîmaktadu1. gıttikje uzaklaşan müphem bir haben=k bayüdü. «Söyleme, söyleme, senedlerini içtirr.a tarihinden en az 10 Rektörlükee muamelo yapılmayınca.yalin peşinde hemen uyuyuverdi. konuşma benim düşmanırn! diyorlar gün evvel aşağıdaki adreslere tevdi etBu V3ziyete tahammül edemiyen vadı gözler. Şunu bilmelivim ki sen (Dir Gehört Mein Hertz) Peride Celâl miş olmaları lâzımdır: tansever öğrenciler, hızırladıkları 70 safilmi gösterilecektir. Artistleri meşhur komikler: Pariste 7 Rue Meyerbeer (IX) da hiftîlik bir raporla vazîyetten RektörlüMudanyada sağlık merkezi bsnkanm merkezine; THEO LİKGEN PAUL KE!*IP LUCİE Dt'GLİSH ğü haberdar etmisler,. Fakat RektörlükYENÎ ESERLER Mudanya, 2 (a.a.) Hemşerimız Lonjrada 20/22 Abchurch Lane E. C. 4.15 ve 9.15 seanslarmda filme ıîâveten meşhur cambazlar çe bir nruamele yapıTjtıanuştır. Btmun tparm Mudanyaya hediye ettiği has4 te barıkEnın merkezine; üzerine dir ki komünist taloboler sınıftan tane binası Sağlık Bakanlığı tarafınİstanbulda bankanın mirkezi IdareTUCEL dışarı altılmışlardrr. Veteriner Fakültedsn sağlık merkezi haline getirilmiş Memlekctir. en fcuyuk sanat ve füür mec sine; ve bankanın diğer herhangi bİT sind« cireyan eden bu hâdise, nihayet ve merksz çalışmalarına başlamıştır. mnası Yucel'ın Mayıs 1948 tarihli ve 1S9 ta şubesine. Bakanlığa intüıal etmiştir. Resmî tahMudanya ve civarmın biiyük bir yıh nüshası da her zamanki gıbi dolgun PROGRAMLARINDA kikat başlayınca Vali, tale"oe!ere, yapintiyacını karşılıyacak olan bu sağ yazılarla n6jreailmış bulurmairtadır. tıkları İşin gayrikanunl olduğuım scyHu sayırun yazılan arasında Anadolu tnlık merkezınin açılışı halkunız taralemiş ve o andan itibaren tahkikat kofmdan derin bır memnunlukîa karşı sanı ve Tabıatı, Sagduyuja 5ıra Gelmiştır, Arr.erikan Ş.ırmln Eo" Yedi Yılı, Devletbaba misyonu, i?i ciddî tutarak hâdiseye el lanmi't.r. Tiyatroyu Kurarken, Meçhul Bir D.lci ve EİTALYAN OPERFT HEYETİNİN koymustur. 2 BÜYÜK FİLM BİRDEN seri, Halid Ziyayı Okurken. Şair ve MesTavşanlıda zelzele 4 VEDA GALASI SO/İ'ISİS tariHnde başlayan tahkikat leği, Atstürk ve İnsanlığı. Yusuf Mardinin 1 B Ü Y Ü K Ü M Î T L E R Tavşanlı, 2 C a a ) Bugün bu~ Şurleri, İrısan Iiakiar. Beyannamesi ve DunPerşembe 3 Haziran türlü safhalar arzettik.en sonra 5/5/1948 rada çck şiddetli fakat kısa süren ya Aydırüannın Fikirleri adlı yazılar d ü Charles Dickensin romanmdan Komik TRUCCHI ve Calderonl tarihiııde sona ermişür. bir deprem olmuştur. Hasar :oktur. kaü çekmektedir. şerefine ve umuml Komünist talebelerin isimlerl 2 Ş A R K K A S I R G A S I Ayrıca Meiır.edln, M. Erenusun, t. Z. istek üzerine Hazırlanan rapora göre Fakülte taleEurdurlunur.. E. K. Çağların, Huseyin Nıhad LÜKSEMBURG KONTU belerinden Sîesud Çuhalıoğlu, Nevzad Ererin, A Z. Tuncarın slirlerl ve dikkate Mevsirnin ;ayan fıkralar mecmuaya ayrı bir güzellık Yaljın, Orhan Gündüz, lîustaia Aslan, (Varyete numaraları ile) En büyük sürprizl: vermektcdir. Tavsıye ederiz. Kemal Akan, Yusuf ve Ilasan Örtürkün Cutna 4 Haziran Bütün Fener Yıldjzlarmın büyük kıt'ada resimlerini ve komünist olduklan neticesine varıimışYervüzündeki Dinlerin Tarihi Subret DeA" Mercede? şerefine hususiyetlerini bir araya tophyan tır. Tahkikat suasında çok hassas ve B.'VL TABARİN DÜŞESİ Yazan: Ömer Bıza Doğrul (Varyete numaraları ile) dikkatli hareket edilmiş, herhangi bir Muhtellf lisanlardan birçok eserler kanştıCumnrtesi 5 Haziran Aylardanberi bizzat çalışürarak his ve başka elin müdaiıalesine meydan rılarak uzun bir tetkik İle hazırlanan tam bir dinler tarihidir. Soprano MAŞCAGNİ ve tenor verilmemek maksadile şahidler bile kura Üstün b)r nefasetle ve üç renkli bir kapakla çıkü. hfzırladığı NEGLİA şerefine îptida! dinJer Eskd dünyada din Hlnusulile dir.leni'.Tnişür. Şahid talebelere Fiaü 1 Liradır. Başlıca bayilerden araytnız. distan dlrüeri Çin dirüeri İran dirüeVİKTORYA ve HASSA ASKERİ şu sual sorulmuştur: «Senin vicdanî kari tstail oğulları Avrupa dinlerl (Büyük Opera aryalarile Toscanaatin, bu adamın komünist olduğu Islâmıyet ve Harreti Muhammed... bakkmda '•• YENİ ÇIKTI " ^ Traviata Butterfly Boheme) merkennde midir?» Bütün şaüdler de: e.=aslı bilgüer me\ cuttur. Pazar 6 Hazîran tBenim vicdanî kanaatim, bu adamm koInkılâb Kltabsvi tarafından yayımlanan bu Orkstrası eser, 300 kurus fıaüa satışa çıkarılmıştır. Bütün heyet şerefine supergala münist olduğu merkezindedir.» diye B Ö K A Ç İ Y O cevab vermişlerdir. BUGÜN: SARIYERDE ESTETİK Opera Komik «Oefolup Moskovaya fitsin» Kadın ve çocuk şapkalarının nasü Charles Lalo'dan Burhan Topragın dlllnıize Fîatlar: 2 0 0 3 0 0 5 0 0 kuruş yapılacağmı, patron ve şekillerile kolayca Sanıklardan Nevzad Ylaçm, tahkikat çevirdigi bu eser, llk defa Bediiyat «dlle Tenzilâtlı Halk Matineleri. öğretir. Kız Sanat Okullan öfrencilerile MH|t Eğitim Bakanlığı Felsefe derslerine »id heyetinden hiç bir şev gizlememiş, hat+â: saat 15 te seride basilmıstı. tkinci basılıştiır. Bajher eye mutlak lâzımdır. Biçki Dersleri ve «Benl bu fikirlerdon döndürecek kuvvet Lca bahijler: Cnmartesi S Haziran . Yapma Çiçekler kitablannın sahibi Şükrü yofctur. İsterseniz giyotine, isterseniz MATVIAZEL NİTUS Ksteüğin konulan ve usullerl Blyolojik Canal tarafından hazırlanmıştır, Fiatı 500 srfıpaya, dilerseniz kodese atmız!» deestetik Sanat ve hayat Taratraa ve Pazar 6 Hariran kuruştur. Ödemeli gönderllmez. Bedeli murakabe rertçi estetik ve içtlmaijat mek küstahhğ^r.da bulunmuçtur. (Bu \TKTORYA ve HASSA ASKERİ Çönderildiğirîde taahhüdlü gönderüir. İLK GALA GECESÎ Sanatm sosyal teskilâtı ve tekâmülü. sırada milleh^killerinin çoğu şövle baBiîetler M A K 6 İ M ' de Istanhuida VĞUR Kitabevinden isteviniz. Eser. tnkılâb Kitabevl tarafından yayımTelefon: 32 .101 ğırdılar: «Defolup Rusy^ya gitsin.') satılmaktadır. lanmış ve 100 kuruş fiatla satıja çıkanlmış«Nereye gidijoruz?» tır. $•=. Küçüh hikâye Gözler,. MEVLlD TEŞEKKÜR Tevşihli mevlid ve Yezan: Peride Celâl Ankaraâaki komünist talebele? meselesi yan <n^anWr, millet ve devlete Earşı olan vecibelerini hakkile ödiyebilsinler. Bunlann başmda rejime ve millî mukaddesata hürmet gelir. Bir nıemurun yerine iade edilmesi isteği Sırası gelmişken Veteriner fakültesinde cereyan eden müessif bir hâdiseyi da yüksek huzurlarmızda belirtmek iaterim: Bu fakültede Yurd müdürii olan Ali Uygur adında vataaperver Lır zat vardır. Bu zat, solculuk cereyaslannı dayar duymaz harekete geçnuş, hâdisedan Rektörlüğü habcrdar etaiştir. Bakın şu garib tecelliye ki takdir edilmesi lâzım gelen bu vatanper.er zat, Tarım Bakanlığı tarsnndan Muşa naldodümistir. Tanm Bakanı, buna na diyecektir? Hemen haürlatmalıyua ki bu vatanperver insan derhal yerine İade edilmeli ve kendisine bir de takdirnams venlmelidir. («Yerine iade edfsin ve kendisine takdirname verüsin.» eesleri.) Tanm Ttafcnm tekrar kürsüde Tarım Bakanı tekrar kürsüye gelerak önerge sahibiain iddialarını şöyle csvablandırdı: , Bazı müesseseler vardır ki, onların kendilerine göre muhtarfyetl?ri mevcuddur. Ziraat Enstitüsü de bu ne\idendir. Müsaade ederseniz size. bu müessesenin nizanmamesindien baa parçalar okuyaynn. «Nesiıd oikuyacaksm; zahmet etme!» sesîeri. Mecliste gürültü koparaa cümle Bakan, nizamnamenin 50 nci madiesini ve Muça nakledilon Ali Uygur hakkında Rektörlük tarafından Bakanlıfa yazılan tezkereyi okudu. Bu tezfeereda Ali Uygurun talebeye teslr etttği, soruşturmalar yapılırken tahkikaü karıştırmak istedigi, bildiriliyordu. Bakan devamla dedi H : < Bu arada Fakültede soleuluk temeyülü gösteren Rcfik adında biri de Üniversiteden uzaklaşünlch. Demek ki Ali Uygur sağcı, Reâk de solcu clduklan için uzaklaştıruınışlardır.» Tarım Bakanmm bu sözleri, Meclbte büyük gürültülere eebeb oldu. • Sağa ne demektir?» diyenlere cevab veren Bakan: i ı Yani biri faşist. digeri komünist!» dedi. Gürültü daha çok arto. Bir kısua nulktvekilleri ayağa kalkarak »öyle bağırdı: « Sağcı ile solcuyu birbirine karıştırma! Sağcı demek, vatanperver demektir. Vatanpervere faşist denir mi?» Bu protesto karşısmda Tarım Eakaru Szür dileyerek az evvelÜ eümlesini su şekilde düzeltti: ı Evet bir solcu ile bir vatanperver 1 Evet, Eağea vatanperverdir, müliyetçidir.» Bu sırada Fahri Kurtulu» ayağa kalkü. Bakana hit&b ederek dedi İd: « Bu memlekette müliyetplik suç değildir. Ali Uyguru derhal vazif:;ine iade etmelisinlz.» Tahsia Coşkan bir hayli heyecanlı gürünüyordu. Kürsüden şu cevabı \ e r « Arkadaslurım, ben de asla az olmıyan aynı beyecana taşıyojum v» miliiyetperverim.' «Heyecanın v u ama.... Bu sırada bir milletvekili otuduğu yerden baykırdu < Heyecanın var ama yapmıyorsun! Bunu filiyatla gSster!» Baken, şaşırmıj bir halde kürsüden indi. Emin Soysalm hflkâmetten istedikleri Tahsin Coşkanı takibea kürsüye gelen Emin Soysal, şunlan BÖyledi: « Bu mevzuda benim hükumetten istediklerim sunlardır: 1) Bütün parıilerin iştirak edeceği bir neşriyat organ» kurmak. 2) Teferruatı bırakıp » t mesele iie meşgul olarak tahkikat evrakının savcılığa havalesini kolaylastumak. S) Yüksek Ziraat Ensütüsünde esaslı bir idare sistemi kunnak, manevl bir rr.ulıii yaratmak. 4) Musa nakledilen Ali Uygurun vazifesi başına iadesini temin etmek. 5) Komünisüiğe ve türlü yıkıcı propagandalara karşı esaslı tedbirler almak. Hâdiseleri örtbas etmek itiyadlarına son vermek.» Umumî bir tasvib gSren bu sSzlerden sonra Emin Soysal kürsüden indL Başkan Cevdet Kerim Incedayı, Kamutsyın hassasiyetinin pek tabiî görüldüğünü söyledi ve: « Milliyetçi arkadaşlann vaziyeti te!âfi olunacaknr.» dedi. Yavrunuzun daima neşeli oîmasını isterseniz Amerikadan gelen çok saf iptidaî maddelerden yapılan = HASAN 0)cukfttdm$ı BUGUN L A L E SINEHASINOA YAKICI A ŞK Bugün A R Sinemasmda BIRLIŞEN KALPLER VVVH.K BU AK Ş A M A T L A S' da KALBİM SENİNDİR Trupu R Q GB A D Y s â K S İ n' de Bugün ICad.köy S U R E Y Y A Sinemasmda FEME&LİLERE İBRAHİM FENER ALBÜMÜ ATEŞBÖCEKLERİ CANLI B A LI K'ta tefrikası: 33 HOCASIZ ŞAPKACILIK Ynrdda dolü âfeti Dün yurdun muhtelif bölgelerine sağanak halinde yağmurla karış.k dolu yağdığı, aldığımız telgTaflarda büdirilmektedir. Bu meyanda Kararnana, Taşköprüye, Kandıraya, Boyabada ceviz büyükliifünde dolu düşmüş; ekinleri, sebze bahçelerini harab çtmiştir. Ayrıca Karsmam sel ler bssmış, bir çok ev ve dükkânlara sıüar hücum etmiştir. Dolu bir kısım. evlcrirı carnlarını da kırmıştır. İnsanca zayıat yoktur. Cumhurivet'in \azan: JAIVIES HILTON Çeviren: VAHDET GÜLTEKİN Catherine bir şey söylemedi ama, or ~ı.e anlattı. taıa biraz gergin bir hava hasıl olduSonra, tam Catherire kapıja doğru Sonra Verreker: tHangl parçalan ça giderken: «Ha, akhma gelnüşken soralsbilirdniz?» diye sordu ve Catherine yım». dedi. «Cumartesi günü sahiden birer birer saydıkça o da önündeki kâ uriuttunuz da onun için mi gelmediniz?» ğıda yazdı. Catherine pekâlâ «evet» diyebilirdi. Catherirıa. saydıklarmı: «Ve daha baz^ şeyler» diye bitirince Verreker, kâğıda Yahud da doğruyu söyler, yani «saat bakıp düşünceli bir tanrla: «Fazla ih kaçta dediğinizı unutmuştum da onun için gelemedinı. derdi. Fakat ne onu tiras sahibisiniz> dedi. Catiferine, dsrhal: «A! öyleyimdir» yaptı, ne bunu. diye cevab verdi. « Hayır», dedi, «gelmedim işte.» Kendisini tanıtrr.ak için karşısına çıVerreker ona tuhaf tuhaf bir bakt:. i a n fırsatı kac:rmak istememişti. Vaküle, küstah bir cevab verdiği za\ erreker: cPekâlâ, Debussy'yi çalm man Miss Forsdyke de ona böyle bakba>alım> dedi. mı§tı. Yalnız bir farkla. Adam, onu Catherır.e çaldı. Bitirdiği zaman adam şcyle bir siızdukten scnra. her manaya •edece bir «hıng..» yaptı. ş&lebilecek bir tavırla; «Ya, pexâ!â>. dedi. «Fakat. bir daha dersi asacağmız Verreker, Catherine'e hatalarinı gös zaman evvelden bir kartla bildırseni7 terdikten sonra (ki bu t i r hayli uzun . de boşuna beklemesem. Benim vaktim si'rdü) ekzersiz için bir parça verdi. Sa kıymetlidir.» at go'mişti, der=in bittiğini harekctle \ Barut gibi bir cevabdı bui Dereten sonra, Catherine sofadaki maeanın yanmdan geçerken Verreker orada duran bir yığın mektubu hemen topladı ve: «Giderken şunları sokaktaki posta kutusuna atıverin», dedi. Catherine daha işin mahiyetinl anlamadan mektubları kucağmda buldu. Verreker: «Teşekkür ederim», diysrek ona kapıyı açtı. «Hadi güle güle.» Catherine kendini derhal toparlayabilseydi: «Ben sizin uşağınız dcğiîim», der, mektubları fırlatıp^adamm suratma atardı. Fakat, aklı başına geldiği zaman, çokfan Ridgeway'e doğru ilerlemiş bulunuyordu. Posta kutusunun bulunduğu yere geiiııciye kadar zarfların üzerinrleki adresleri okumakla vakit geçirdi. *** Günler geçtikçe Catherine'in hayat hakkındaki görüşleri de yavaş yavaş de.Şişiyor, çocukluğundaki fikirler birer bırer kı>metini kaybedivordu. Meyelâ Georgs Trpnt hakkmdaki düşünccsi. Ne tuhaftı! Kendi kendine: «Ben onu sevmi; aruJıj», dedikçe, Georpe'un iji tarefiarı gözünün onünde daha fazla canlanıvordu. Vaklile onu son derece fena bir adam olarak göıürdü; şimdi ıse, ona olduğundan daha fazla kıytnet venyordu. gayet dürüst, hüsnüniyet sahibi bir gencdi. OMukça zeki ve aklıev\eldi. O mu degişmişti, yoksa kendisi mi; Catherine bunu pek kestiremiyordu ama, evden kaçfcğı gece istasyonda rasladığı zamankine naıaran onda büyük bir fark buluyordu. O gece Catîıeıine'e kötü kalbli, ralim bir insan, önüne çıkan masum kızları tuzağa düşürmsk istiyen bir çapkın gibi gelmişü. Şimdi onun hakkmda bu kadar çok şeyler dügünreüş olduğu için hayret ediyor gibiydi. Onda arük bir fevkalâde'ıik göremiyordu. Herkes gibi bir insandı. Uzerindeki o esrarengiz cazibe kaybolmuştu. Hakikaten, ekiden Catherine Georgeda bir esrarengizlik bulurdu. Fakat bu, onu gözünde bir kahraman derecesine yiikseitebileceği halde, nedense, aksi olmuş, ona zslim bir adam. veçhesi vermi§U. Catherine ancak şimdi anlıyabiliyordu: George'da şeytaııi bir taraf bulır.ası sadece kendi idealistliĞinden ileri çelmisti. Yoksa, «bana karşı ne gibi fcna bir harekette bulunrlu?» diye düşünecek olsa George'un elle tutulur hic bır kabahatini gösieremezdi. George'un Mfinchester'den yolladıgı ve Catherine'in kalabalık bir tramvayda okuduğu o mahdu mektub, o andaki Catherine'e cöre George, ne de olsa, vaziyetin kötü seraitine kurban gitmig ti. Catherine bu mektubu şimdi yanmyamalak hatırbyordu ve birkag sene sonra okuyacak olsa vaktile verdiği derin manayı bulanuyacağını da biliyordu. Şimdi, George'un zerre kadar şeytani tarafı obnadıŞma emindi. Vakıâ, arasıra çapkmca lâkırdüar ettiği oluyordu ama, bunu sadece gösteriş olsun diye yapıyordu; kendinde böyle bir tabiat yoktu. O tam manasile zararsız bir mahluktu..IşlediŞi en büyük suç, be'ki. aıkasında ışık yanmıyan bir bisikletcbinmekten ileri gitmezdi. Yalmz, Catherine'e evvelâ kendisi âşık olduğu için, vaâyeti, tabiî son derece müşkülleşiyordu. Bir gün, Upton Rising istasyonunda buluştular. Konuşurlarken Catherine bir arshk: «Bana bak, George», dedi. «Hani sen bana Manchester'den mekttıb göndermiştin, hatırlıyor musıtn? Helen'e yazdığın nıektuVıun içine koyup öyle yoıbrmştın. Hatırlıyor musun?» « Evet.» « Ne demek iîtemiştin sen o mektubunda?» George şaşırmış gibiydi. (Arkası var) Komünizm, dünya yüiündeki tarikat Trabzon limanın:n inşaatma lerin en korkuncudıır. Bu meî"ıırn tadaîr tasan rikate girenlere karşı «gencdir, tecrüb"Anlcara 2 (Telefonla) Trahzon ]isizdir, ş.;dur, budur.> diyerek mü=amaha möiumn tnşaatı için gclscek yıllar zargöstermek, «ileride bu fftrinden cayars fnıda 10 milyon liraya gcçici yüklendiye tnüsaadekâr davranrnak asla caiz rrcIere girişiimefine dair hükumote vedeğildir. Hele «adam sen de» Londra riîen ycd.inin 20 milycn liraya çıkarılüniversiteîerinde töyle imis. Orada yük jması haklanda yeni bir tasan Tvlerîise sek taîısil gencleri istediHeri rejimi be I gelmiş, gündema almnvşur. nirnîer ve bımları serbestr.e münakaşa ederlermiş.» demek, korkunç bir g.nfKarnyon hırsızl'sırım sonu iettir. Mesnedlerunizi yJnnaktan ba;^a Zor.fuldak 2 (Te!efon!a) Devrekihiç bir i;e yaramsz.» terzilik yapan Mehmcd Bozcğiu adnda Emin Soy?a", kominformun rr.smleke birisi, <aksi rnaballinde .yüklü hal^e timizdeki faaliyetine de işaret ederek duran 161 numarah karr.yonjn direkeker, ekmek ve iplik işlerinde yapılan siyonuna geçmiş ve Zoncruîrlak istikapropagandalarm mühim bir kısmının bu metinde harekete geçirmi'ür. Kamyogizli teşkilâtm siisi faaîn^ti o'duğunu nun asil sahibi Müslim de b?.§ka bir otomobille ark?dan yetişerek karr.yonıın scyledı ve şöyle devam etti: ff Insan kendi kendine sorayor: çamurlujuna atlamıştrr. Bu aralık di«Nereye gidiyoruz?» Dil Tarih ve reksiyona hâkim olnuyan Mermed, ç y Fakültefinde bu. Üniversitede kamyonu devirmiştir. Devnlme sırasmbu, Ziraat Enstitüsürue bu... Bu, böv!e da kendiâini dışan atrr.ak istijen Mehnereye kadar varacali'' Bu şibi ahvalde »r.ed, tekeneklsr alhnda kalarak ezilfailler, derhal e.vcılı^s veTİlmeliclir. rr.şitir. Ç.rnurlukta olan şoför Selim de ve Işin, komisycnlara bavaJe edümesi bir duvarla kamyon arasında kahîuj garıb nıuameledir ki buna kimsenin ağır yara!anm:ştır. Kamyon üzerHde'a şoför muovini kendisir.i aşağı atmıs, aklı ermez. kaburgaln kırılm.ştır. Uç yaralı da ÜnivTesiteîer haVl:uıda Zonçuldak Memleket hartanesine nskTarım Bakrnını m< rur görürüm. ledilir'erken kamyonu çalan Mt'ımed Çünkü bunlar, yani Ünheısiteler, yarı Bdzo.ilu yolda olmüitür. Tahkika; Ijasdevlct haündedir. Goruil ist«>r ki millamıgür. letin, vatanın parasile ç?hşan ve oku