Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CLMHIKIYE1 FE\M BAHISLER Dünyanın en büyük arastırma lâboratuarı Yazan: Rıdvan Tezel NewYorka civar bir mahalde, Ameikanın en cesurane teşebbüsü adı veri:n, 25 milyon dolarlık büyük bir tesis ücude getırilmektedir. Brookhaven Naonal lâboratuarı adı verilen bu müesesenin, yanıbaşında, atom enerjisi ko•.isyonu tesirlerini de görmek kabildir. Irookhaven milli lâboratuarını gezmek itiyenlerin, ancak kapıdaki polis tarandan, uzun bir sorguya çekilmesini lüteakıb, içeri girmesine müsaade oınmaktadır. İnşa halicde olan bu lâborafDar, atom ornbasının daha tahribkâr cinslerini apmak üzere tasarlannuş olduğu intiaını vermekte ise de, yetkili kimseler. uranm sadece. saf ilmi araştırmalara shsis edileceğini temin etmektedirler. ,ira, Hanford fabrikasmda. Plutonium. •ak Ridge'de, U235 ve nihayet Los .lamos'da atom bombası esasen imal dilmektedir. Mezkur müessesenin ileri gelenlerinen birisi: • Bugüne kadar, yani 1940 tanberi, .merikan fen adamları, ordu emrinde sferber edilir. Halbuki şimdiden son», Aır.eriksnın kalkınmasmı sağlamak zere, çeşidli sahalarda derin araştırmaır yapmak azminde bulunuyorlar. Bu F için, 25 milyon dolar tahsis edilmişj . Bu meblâğ, atom bombası için haranan muazzam yekunun, aşağı yukarı üzd« biri kadardır. Biz burada, bugüe kadar, beşeriyeün istifadesi mümkün lamıyan basit hakikatler üzerinde duarak, ormanlanmız, balıkçılığımız, dedz aletlerimiz, radar, kanser, hulâsa eni» ölçüde fennî ve ilmî araştırmalar •apacağız!» demiş ve sözlerine şöyle levam ehnişür: c Brookhaven'in idaresini Associaed Universities, Incorporated veyahud nsaca AU.I. ele almıştır. Harvard, Yale, Columbia, Princeton, rohns Hopkins, M.I.T., Cornell, Rojhester ve Pennsylvania üniversitelerile mensub 18 tanınmış âlim muhtelil »halardaki araştırmalan, idare edecek leğerli elemanları hanrlıyarak, yarının :en adamlarını, âlimlerini yetiştirecekerdir.» Görülüyor ki, harb sonrası dünyasıaın, en önemli arastırma lâboratuarlarır.dan biri de böylece sahneye çıkmış oluyor. Arr.erikada mevcud yüzlercesine bu tipte bir lâboratuarın ilâvesine bu krdar ehemmiyet vermenin, her halde D<='< de yersiz olmıyacağı, asikârdır. T'<i senedenberi, büyük bir ihtimamla, piânları vp hesabları yapılan binalar, t.Lnlarm içerisine konacak makineler üzerinde çahşmalar devâm etmekte idi. E."kiden. barakalar serpilmiş olan 6000 dönümlük bu arazi, şimdi, tanmmıyacak bir hale gelmiştir. Müessesenin idaresi için. çeşidli imtihan ve lestlerdeh ğeçmiş. 1000 i mütecaviz, sekreter, ustabaşı. polis, itfaiyeden ibaret kadro da, geçenlerde tamamlanmıstır. Yukarıda mezkur 18 âlimin emrine verilen 200 fen adamı Amerikanm en ileri gelen zekâları arasından seçilmiştir. Şimdi, sis odalannm, sayklotronlarm, ağır, hassas aletlerin montajına devam olunurken, zengin bir kitabhane de ikmal olunmak üzeredir. 1951 veyahud nihayet 1952 de tamamlanmjş olacak olan bu lâboratuar, muhtelif sahalardaki salâhiyetli sesini fen âlemine duyuracaktır. Brockhaven lâboratuan demeye lürum görmüyoruz 34 seneye kadar, belki de daha yakın bir zamanda, şu sahalarda, faaliyetine devama başlıyabilecektir. Tıb, fizik, kimya, biyoloji. astronomi ve mühendislik... Yukandaki sahalarda, fen adamlarmm bugün muamma diye vasıflandırdığı suallerl,fculâborafjar çözmek azmin haberleri Maaş ve maaşlılar Nezbahanın ıslahı projesi Arnavuda sormuş ^ ^ r f ^ r t ^ M B ^ a lar: ^^•^^^^^»^•^^^ MGNLEKET DAVALARI HEM NALINA M1HINA Bir eser ve bir sanatkâr J C?henneme gider miîin? Maaş kaç? demis. dedir. Bunda muvaffak olup olamıyaHoş, bugün olsa ekmek ve çarığın da zı değerden düşürünce, maaş tekrar cağını zaman gösterecektir. Bu mesele fiatını soracağına şüphe yoktu. baş meselemiz haline geldi. Mütareke etrafında, bir âlim şöyle demiştir: Bir buçuk milyon lira tahsUatla Ben kendimi bildim bileli bu memle devri. hazneden geçinenlerin. topyekun • Bu hususta şimdiden bir şey £Öybir maaş meselesidir, gider. Siz, çöküş devridir. Memur aileleri, sandıklcmek kabil değildir. Fakat Royal Combir çok yenilikler yapılması kette su başlarını tuttukları için, ayda bin, Iannın son örtüsüne kadar neleri kalmittee'de âlim Faraday'a. keşifierinin veya bir kaç yüz altın koparan yaldızlı mışsa Kapalıçarşıda mezada düşünülüyor verdiler. faydalı olup olmadığını soran birisine ve yıldızh vezir ve paşa ocaklanndan Yaşıyan hiç bir ferd, 'arihten mesul verdiği cevabı hatırlatmak isterim. BüMezbahanın ıslahı ve tesisatının obnlannanlattıklarına ı aramaz. Bu aileler de, yeni zaman şartyük üstad Faraday, o zaman ısayın bay yenilenmesi için hazırlanan bir pro artakalmış ''I bskmayınız. Onlar bir avuc kasti ra I l 4 r m a u>TJncıya kadar. başlannda bular, nazariyelerimin faydalı olabilecek ]e, pazartesi gününden itibaren 15 Gerçekte Sultan Hamid ma lunanlara lânet okudular. Cumhuriyet, taraflarını göremiyorum. Fakat bun \ gün müddetle eksiltmeye konacaktır. dan 100 sene sonra. ehemmiyetinin tak Bu projeye göre Mezbahanın maki aşları, hiç bir zaman, geçimlik olma kendileri için. düzen bozumunun, daj mıştır. Mülâzimlik maaşı yirmi kuruş ğılmanm ve fakirleşmenin timsali idi. dir edileceğine eminim, demişti. neleri değiştirilecek, 1000 tonluk bir i tu Yani 20 kilo ekmekl Bunu da araCumhuıiyet devnnde maaşlar gerçi Brookhaven'in en ehemmiyet verilen dondurma mahalli yapılacaktır. Donj sıra veıircli. O zamana yetişmiş olanlar aksamadan verilmiştir: Fakat yalnız tarafı, atom araştırmslarmın yapılacağı durma mahallinde 1000 ton et, but e d a h ü 1 tabirini henüz unutmamiş kücük değil. büyük memurlann da ce:< driredir. Bu t<« : etrpfı muhafaza edil tunmadığı takdirde diğer gıda madmiş, grafit içirıcie bulundurulan ura deleri muhafaza edilebüecektir. Ye lardır: Maaş iki. üç. bazan altı ayda bir rimine yctcr bir hadde çıkmamış'ır. nium cubuklan ihtiva oien, atomik kü nı tesısat için bir buçuk milyon lira çıkardı. Fakat sai'ay ordudan korktuğu Bununla beraber bu devrin hususiveii. için tayın sistcmi vardı. Her sabah za az da ve kesintili de olsa. maaşları vakmeyi havidir. Bi kabil bir tesis Ameri sarfedilecektir. bitlerin evleri kapısında iki küfeli bir tinde vermek. maaş için harbe değil. kada onuncu. dünyada. on vcüncüdür. Bundan başka gene Karaağaç Mezbütçeyi Ssdece bu kısun on milyon dolaıa mal bahaftna bağlı olan buz fabrikasının katır durur. efendinin rütbesine göre borca da girmemek, bilâkis. iki. üç. beş, yedı çift tayın ekmeği bı açıklı bir masş bütcesi halinden denkli olmuştur. • tesisatı yenılenecek, şimdiki makırakırdı. iki çiftten fazla tayını olanlar ve her işe az çok cdenek verebilen. hatGene bu kısım için inşa halincle olan i nelerle Kadıköy veya Üsküdarda yapabilen Kozmotron isimli bir atcm parçalama ayrıca bir buz fabrikası ve bir buz yiyemediklerini satarlar, parasîle biraz tâ demiryolu ve fabrikalar da katık edinirîerdi. Taşralarda. tedamakinesi mevcuddur. I deposu tesis edilecektir. Mezbaha hüllerini almak için, bir paralı günün bir iş bütcesi haline getirmektir. Memleketin kaynaklarını onun gerHalcn, çeşidli maddclerin radyo ak idaresi Haliçte et nakline mahsus de Defterdan basarak, onun odasından çek sahiblerine maletmek hedefini güu••' izotoplan Oak Ridge'deki Clinton büyük bir motör inşa ettirmektedir. Mabeyne tclgraf çekenlerin hikâyesini den milliyctçi devlet rejimi, Türkler lâboratuarlarmda yapılmaktadır. Fakat Bu motörle 35 ton et nakledilebileduyardık. Zabit ve memurlara birarasmda s. Brookhaven faaliyete geçer geçmez, fen cektır. Gemide ayrıca soğutma tert:maaş vercbilmek için ağnam vergisine umulmadık kadar arttırmıştır. Bütün âleminin ve sanayiin geniş ihtiyaClarına batı da vardır. Motör yarın denize buradan da cevab verrnek kabil o!a indirilecektir. Bu motörle icab eder cl koymakla övünen bazı haürh vali Anadoluda iç piyasa Türklerin eline geçti. Istanbul gibi büyük şehirlerde rle caktır. se uzak yerlerden kesilmiş hay\'an leri de sonradan tanımıştım. Esnafa kız vermek ayıb ve gene me devlet eline bakmıyanların sayısı hayli getirtmek veyahud buradan et nakHava araştırmaları için de 120 metre murlar da parasız olduğu için, evlenen arttı. Fakat ancak maaşla geçinebiyükseklikte bir kule yapümıştır. 200 ki!o letmek te kabil olacaktır. lerin çoğu iç güveysi idiler: Iç güveysi, lecek gene yetiştiren maarif sistemi. Mezbahada tesisat yapmak üzere metre kutrunda bir arazi dahilinde yapılacak olan hava rasadları, herhalde Holanda, İngiliz, Amerıkan, İtalyan kaynatasının evinde yatıp kalkan, sof para enflasyonunu çok geride bırakan rasında yiyen. hattâ harclığı için onun bir kadro enflasyonuna sebeb olmuştur. bir çok hakikatleri ortaya koyabilecek firmaları müracaat etmişlerdır. kesesine bakan sığıntı demektir. Şehir Serbest mesleklerde kendi kendüerine tir. Kuleden başka 90 metre irtifada bir Türkleri için en iyi geçim yolu, rahatça yetmek gücü veremediğimiz Hilmi Uran gencler. baca yapılmıştır. Bu baca. atomik küme Cumhuriyet Halk Partisi Ba;kan VekiU bir eve damad olabilmekti. hazne üstüne akın ettiler. Harbden önile temasta bulunan havayı çekerek 90 Hilmi Uran dün Ankaradan sehrimize gelMeşrutiyetin biraz da maaş yüzün ce, bir gün. Meclis Reis vekillerinden metre irtifaa sevkedecek, böylece rad miştir. den çıktığını söyliyenler pek de haksız rahmetli Refet Canıtez bana demişti ki: yoaktiv havanın, hava şartları üzerinOkullarda somestr tatili deki tesir'.eri incelenmiş olacaktır. değildirler. Enver parasız kaldığı ve Oğlum Dahi'.iyededir. Dün sabah Ortaokullarla lj»3İer. dünden itibaren. Niyazi açlıktan geyik avlamak için Biyolojik araştırmalar, bu sahada ya ocak ayının evden çıkarken bir iki kitab götürdüüçüne kadar devam etmek dağa çıkmamışlarsa da, ordudaki büyük ğüne dikkat ettim. Kalemde kitab okuşayan, böcekten, en büyük hayvana ka uzere ilk sömestr taüline girmişlerdir. hoşnudsuzluk onlara yardım etmiştir. mağa vaktiniz var mı. diye sordum. Badar teşmil edilecek, radyoaktiv şuaların, Vali Vekili, yaralı poüsleri Hoşnudsuzluğun başlıca sebebi de, bil na yarım saatlik bile iş düştüğü yok, bunların üzerindeki tesirlcri, zürriyetziyaret etti leri üzerindeki tahribkârlığı aydınlatılVali ve Belediye Bajkan VckUi Halük hassa küçük rütbede olanların parasız dedi. Memur sayısını sordum. Doksanmış olacaktır. Bu kısmın şefi, faaliyetle Pepeyi, dıin öğlsden e^'vel Haydarpaşa Nu bırakılması idi. mış. Sekiz saat iş ölçüsüne göre 6 merini kısaca şöyle hulâsa etmiştir: rcune Hastanesine giderek. evvelki gün Said Halim Paşa kabinesi nazırların murluk bir daire! « Bizim maksadımız, çeşidli inşiala mahkemede bir şerir tarafından yaraİAnan dan biri, geçen mütareke günlerinde, Hemen hemen aynı günlerde başka Emniyet memuru Sadık ve Abdullahl linn, hay\anî ve nebati bünye üzerinde, yaret etmis ve kendilerine maddl yardımda Ittihad ve Terakkinin neden dünya bir devlet dairemizin müsteşarına şu ne gibi tesirler yapbğını meydana çı bulunmuştur. Ayrıca da yardıtn yapılması barbine girmiş olduğunu soran bir dossuali sordum: karmaktır. Bu arada, bir nebatın günej Için Emniyet Umum MüdürlüJJüne yazıl tumuza demişti ki' Bakanlığınız için verilen paraya Bunlardan yarası ajır alan Saışığında nasıl çeşidli maddeleri hasıl tnıştır. Maaş verecek paramız yoktu. hiç dokunmasak, size memurlannızı ettiğini, derimizin güneşte ne şekilde dığın dört çocuğu vardır Harbe girmedikçe de para bulmak ihistediğiniz kadar azaltarak, bu parayı Karadenizdc fırtına devam ediyor yandığını, X jualarının ve gama şualatimali yoktu. onlara dağıtmak yetkisini de versek. Karadenizin Zcnguldak bolgesinde lırtına rının cinsiyeti tayin eden jenler üzerinHakikat böyle ise. bir daha Arnavuda kadronuzda yüzde kaç memur tasarruf devam etmektedir. Bu yüzden tnebolu deki tesirini aydınlatmak istiyoruz.» postasını yapan Dıımlupınar vapunı yoluna gülmeyin: Maaşlı cehennemin yolunu edersiniz? Bol ve çeşidli malzeme ile işe başla dievam edemcffiılş. geeeyi Er»ğli limanın asıl biz boylamışız! Hiç düşünmeden jnizde elli diyebili mij bulunan Brookhaven, ayru zaman da geçirmeye mecbur kalmıçtır. Sultan Hamid istikraz yapmazdı. fa rim. Biraz düşüniir taşmırsam indirme da, salâhiyetli âlimlere de sahib olmak Aşılar ve seromlar hakkında kat aylık da vermezdi. Meşrutiyette ise. nisbetini daha da arttırabilirim. anriindedir. Şurası muhakkaktır ki, mükonferans sadece aylık verebılmek için. maliye kemmei' makineler lâyıkı veçhile işleAkrabamdan birinin çalıştığı bir idaProf. Pr Necmeddin Rifat Yarar, 27 aratilemiyecek ve yapılan müşahedelerden lık pazartesi günü saat 18,30 da Kadıkoy nazırlan istikraz komisyoncuları gibi, rede bir arahk memurların dörtte üçü netice çtkarılamıyacaksa, böyle bir •'« Halkevinde (Aşılar ve seromların faydaları) büyük merkezler arasmda seğirtti, dur askere ahndığı halde, işlerin hiç de geboratuardan fazla bir ?ey beklemek mevzulu projeksiyonlu bir konferans vere du. Taksim kışlasını ve meydanını büe ri kalmadığmı kendisinden dinlemiştim: cektir. maaş için satmıştık. Meşrutiyette. pek doğru olamaz. « Yalnız durmadan çalışıyoruz», dekısa bir müddet, bilhassa yüksek ve mişti. Fakat Amerika gibi üniversitesi ve ortanca memurlar. geçim rahatına kaKÜÇÜK HABERLER araşürma lâboratuan bol olan bir vuştular. Fakat bu yüzden varımuı memlekette, bu mühim mesele de er• İTALYAN Sefıri. Avrupa trenile dün yoğumuzu rehine koyduk ve Mahmııd geç halledilebilecektir. memleketinden şehrimize gelmiştir. Sevket Paşa türbesinden gayrı da ta$ • SANFRANCİSCO Konferansında Türk üstüne taş koyamadık. delegesi olarak bulunan eski Adalet Baiki devir arasmda bir fark daha var ksnı Şinasi Devrin. şehnmize dönmüştür. • İSTANBUL Emniyet Müdürii İsma:I Hamid zamanı hayat, son derece masMEVLİD Hakkı Baykal. Müdiriyete aid bazı işler rafsızdı. Kadm ucuzdu. Yalnız Ramazan Mecmuasının Girid Hanya eşrafından rahmetli için Ankaraya gitmistir. aylarında bir iki defa tiyatroya gidiiirYILBAŞ1 Fevkalâde Sayuınl •k DEVLET Denizyollarının • Sivas» akareşim ve babamız di. Istanbulun Türk semtlerine. yaşa1 yakıt gemisi. dün akjam akaryakıt alma ; ınerakla bekityiniz. MTJSTAFA TE\TÎK ALYOT'un yış bakimmdan, köy bile denebilirdi. üzere Abadana gitnıiştir. vefatmm yıldönümü münasebetile Smokinli Türklerin, Meşrutiyet günleaâz ruhu için 2612948 pazar gü rinde bile. parmakla sayıldığını bilirim. SEFER 25 PAZAR Bugün Nöbetçi ECZANE nü Maçkada Teşvikiye camiinde Şimdi herkes büyükçe taşra kasabalaöğle namazını müteakıb Mevlid orında bile hiç olmazsa haftada bir sikutturulacaktır. A n u buyuranlann nemaya gider. Hakâri memurlan bile teşrifleri rica olunur. fraklı ve silindirlidirler. Celâl Bayar, Başbakan olduğu vakit, bazı şikâyetlere Vasati | 7^3112.15 14.34 16 46 18.25J 5,37 Eşi ve çocukları AÇIKT1R. kızar, • Medeniyet pahahdır», derdi. Ezani ] 2.38 7.28 9 48 12.00 1,39 12.51 Neyse. Birinci Dünya Harbi paramı { Falih Rıfkı Atay Yazan: J TAKSİM Eczanesi azeteci arkadaglann bilgi dağarcığını dolduran bir sürü umumî malutnat dı^ında sevdikleri ve ihtısas haline getirdikleri işler, hattâ meslekler de vardır. AraHalbuki Amerikan nıuda siire, resme, musikiye, tarihe, bürolarında teker felsefeye, iktisada, huknka, ilim ve teker durmalarm fenne, küçük hikâye ve romana, tiyatyekunu sekiz saati roya, askeriye, denizciliğe, spora, öğretbuldu mu, bir me menliğe, fotografa, sinemaya hulâsa, hamur tasarruf edüdiği yatu öz gazeteciliktea başka, herjeye merak sardırarak çalışnııs, muvaffek ni biliyorum. Evet, bir kestirme yol var: Memur olmuş bir çok değerli arkadaşlaı T«rları yanya indirmek, maaşları iki mis dır. Mesclâ mükemmel fransızca bflen line çıkermak! Gelin de, yılda, hazne ve tercüme işlerinde üstad olan bir öğrenmek nin iki yüz elli milyon lirası ile geçinen arkadaşunız. kunduracılık on binlerce vatandaşı sokakta bırakı merakına düşmüş ve bu sanatta o kanız. Hattâ, orta ve yüksek okullar yüzde dar ileri gitmistir ki boş zamanlannda, Öoksan maaş diploması verip durdukça, kendisinin ve refikasının kunduralarnu sokakları kızıla boyamak tehlikesini kcndisi yapraaktan zevk duyar. Gene gazeteci arkadaşlanpuızdan göze alarak, kadro kapılarıru kapamak Cumhuriyet'in Yazı Işleri Müdürü Cegibi bir harekete kalkışınız. Her ne ise, şimdi daha tuhaf bir du ^ad Fehmi de, son yıllarda tiyatro eserrumdayız: Ikinci Dünya Harbinde pa lerine merak sardınms ve yazdığı kryramız yeniden düştü Memurlarla ki metli telif eserlerile büyük bir şöhretle rslık ev. apartıman ve dükkân sahib beraber Inor.ü mükâfatıru da kazan| k>nnden başka herkes, Hayc'.arpaşa is mıştır. tssyonundaki bavul hamalına kadar, Arkadaşımızın bu seneki eserl olan kazanctarını bu düşme nisbetine uydur Paydos, Ankarada 50 defa temsil edildL dular. Hattâ geçcnlerde konuşmalarmı Istanbulda da, bir kaç gündenberi dinlediğım bir şoföıie bir tesisat ustası ikinci 50 defalık devresine girmiş buhayat pahalılığı dediğımiz şeye: « Me lunuyor. mur pahalılığı..• adır.ı vermişlerdi. Biri Geçcnlerde bir akşam «Paydos» U harbden önce 50. şimdi 200 lira maaş. seyrettim. Muharririne, Istanbul Mualöteki de 3 lira yerine 12 lira gündelık limler Birliği fahri azalığı şcrefini kaalıyoımuş. zandıran ve her oynanışında sürekll Serbest mcslekler arasmda yalnız. alkışlarla karşılanan bu kıymetli temaahcılarının çoğu değişmez gelirli o!du şa eserini beıum takdirlerime muhtac ğu için, gazeteler fiatlarını dört misli olmadığı için methedecek değilim, ne çıkaramadılar. Demek ki memurlar, Yalnız Paydos» un bizc bir dram sanöğretmenler, gazetelerde çahsanlar, or atkân daha kazandırmış olduğunu söydu ve donanma, memlekette sesi du lemek istiyorum. Bu sanatkâr da Vasfi yulabilecek aydınlaıın hemen hemen Rızadır. Vasfi Rıza, 25 yüdır sahneye yüzde yetmiş beş sekseni maaş buhranı atılmış ve büyük şöhret sahibi olmuş içindedir. 16 lirahk pabucu 80 liraya güzide bir sanatkârınıızdır; Türk sahçıkaran kunduracı ise, bunların yüzü nesinin çoktan kazanmış olduğu Vasfi suyu hürmetine, ışığı ucuz, suyu ucuz, Rızayı «Paydos» piyesi kazandırmış tramvayı ucuz, kömürü ucuz ödemek'e değildir ki. diyeceksiniz. Oyle ise o şidir. Şekerin iki veya üç lira olması o rin sanatkârm kendisinden dinlediğım nun umurunda bile değildir. şu küçük macerayı lutfen okuyunuz. Kazancını para düşme nisbetile ayar Vasfi Rıza, bir komedi sanatkân olarak layıp ayarlamamak bakımmdan ikiye sahneye çıktıktan ve alkışlanmağa bajbölünmüşüzdvr. Acaba bir takım rr.ü ladıktan bir müddet sonra, şimdi ismikellefiyetleri bu tabiî aynlışa göre a ni unuttuğum bir dramda oynamak yarlamak imkânı yok mudur? hcvesine kapıhnış ve kendisine verilen Kömürü yüz liraya satamıyoruz. Çün rolü sanat aşkı ve heyecanile hakikl kü gazetenin fiatı dört misli olmamış gözyaşlan dökerek oynarken halk tır. Çünkü memurun maaşı dört misli alışkanlıkla olacak kahkahalarla gülartmamıştır. Fakat 16 lirahk pabucu meğe başlamış. Vasfi Rııa da, dram oyseksen liraya satan kunduracı neden, narken komedi ovnuyormuş gibi halbizimle aynı fiata ısınmaktadır? Işte kı güldürdüğünü görünee çok üzülerek kafamda bu haksızlığı çözemiyorum. bir dklıa o roki yapmamış. Dünyanın her yerinde memur sıkınGsçen akşam .Paydos» ta Vasfi Rıtısı var. Amerikada bile bunun adına za. ilk okul öğretmeni rolünü öyle mü• beyaz yakalılar sefaletidemişler. kemmel yaptı ki bu defa eserin o haFakat bizde bu sıkıntı maaşlı sınıfla il zin sahnelerinde kimse gülmedi; bilâkis gili bütün meslekleri kaplamıştır. Asıl pek çok ağlayanlar oldu. kötüsü, herkeste sıkmtısını hafifletmeIşte bundan dolayıdır ki «Paydos» ğe çalışmak meyli pek tabiî olduğundan. ahlâk zâfı göz göre derinleşmekte piyesi. komedi artisti Vasfi Rızayı, Türk sahnesine 25 yıl sonra, bir dram artisti dir. olarak kazandırmıştır. diyorum. Bu baIngilizler gibi bütün milletçe sıkıntı kımdan arkadaşım Cevad Fehmi Başçekmiyoruz. Orada yılda 5000 ingiliz kut, sevimli ve sevgili dostum Vasfi lirası harcayabilmek için 75,000 ingiliz Rızanın vaftiz babası olmuştur. Sanat lirası safi kazanc sağlamak lâzımmış. sahasında baba oğul addettiğim dostlaBu kazancın 70 bin lirası, halka ucuz nmın her ikisini de tebrik etmekten mal dağıtmanın açiğmı kapamak için zevk duyuyorum. kullanılmaktadır. Bir milyon kazananm Bir düzeltme bazan bin lira bile vergi vermemekte An.erikanın bize verdiği muhribler hakolduğu bu memlekette, geçim zorluğun kında dünkü Cumhurijet. te çıkan yadaki eşitsizliğin tesiri, bütün milletçe zımda küçük bir rakam yanlışı olmuş. Geeşit sıkıntıda olmak halinden çok daha milerin 40 lık uçaksavar toplarl 4 tane etraflı olmasına şaşmamahyız. Gene olduğu halde 40 tane gösterümis. Mer»khları şaşırtınaınak için düzeltiyorum. bövle bir memleketi. başı boş liberalizmin. pek kısa bir zamanda nereye sürükliveceğini de kolayca düşünebiliriz. 1 milyar 50 milyon lira topluyoruz, hemen hemen yarısmı orduya. yarı?ını 1 da geçindirmiyen. veya. kıt geçindiren Süvari Yüzbas\ L msaşa veriyoruz. Biraz iş yapabilmek İT AKKOR V AC için de her yıl millete yeniden borclaile eşi nıyoruz. Bizi bu çıkmazdan kurtarasevgili akraba ve dostlarına; bilecek kısa vadeli bir mucize görmüCenabı Hakkın ker.dilerine 25/ yorum. Ingilizler gibi. uzun vadeli, ve 12 1948 Cumartesi günü bir erfedakârlığı herkes tarafından ödenecek kek çocuk daha verdiğini ve bir kalkmma sistemi bulabilecek miyiz? Bulssk da bunun do5ruluğuna ve hakismini A T E Ş koyduklarını lılığına bugünkü pisikozlar kaosunda sevinçle bildirirler. kimseyi inandırabilir miyiz? j | pek... Bu kokteyl de alneyse efendim, er«oja> lı, elinde uzun bir sigara ağızlığı. ı Yaa! Affedersiniz.. Cici diyince ben kek kediyi burdurdı yürüdü. Ne de Gerdanının kırışıklıkları beş sıra hakiduk... insan sandım.. tefnesi imişiz şu mu ki sahte inciden bir kolyenin arkasma Insan, çok hayvanları insan sanıbarek şeyin! Ayasgizlenmiş, iki yaş arası denen kırktan Mimi ağız yumpafadan Kasımpaşayor... hayli uzak bir hanım. Uzun gecelemelemuş, gözleri ağlar ya, Cerrahpaşadan rin ve bir hayli ispirtonun ancak vere Hakkınız var hanimefendi! Bendegibi olmuş. tki yaHgydarpaşaya kadar bileceği erkeğinkine yakm kısıkça bir niz de bu yanlışhğı yapıyorum. Demek na sallanarak karnl artık her evd« koksesle: köpeğe sulfata verdiniz. ağrır gibi teessür teyl. Eskiden helva hali izhar ediyor. Kuzum, köpeğe sulfata sürdüm. Buyursunlar efendim! diye geldi. sohbetleri, mısır pat Erkek arkadaşının sataşmasından kurEllerimizi sıktı, bizi ağırladı. Salonda Köpekleri kolatmailar... Daha yuvermiyoruz, ama tuldu. bir çok kadm, bir kaç erkek var. OnMimi davam: Harum kızdı: sonra çay.. fayfoklokti.. daha aonra kok lara da tanıttı. Doğrusu pek enteresan Yazan : Aman bendeniz de sürüneyim.. bırı erkek biri dişi.. Hanımefendicim, köpek sever mi O sizin dilinizden anlamaz, deyince y teyl... Vayy.. ne yaptınız?. şeyler de değildi. Yalnız dikkatimi çe Behzad, Fifiye: şu Vasfi ağabeyimin muzibliğinden siniz? Nereye gidiyoruz ayol? diye so ken şey. hanımlann birbirlerini affet Bütün hayvanları severim... Şu kurtulurum. Vasfi ağabeyim de Beh Dişiye sulfata sürdük.. Vasfi gel de tercümanlık et!. diye runca: Necmi, öğrendin mi neden sulfata. sirıler fino köpeği çağırır gibi uydur takıldı. Vasfi beni gösterdi: hayvanâan başka!. diye uzakta bir ke zad Beyin sataşmasından kurtulur. sürdüklerini... dukları: Sosyete hayatı kuzum, diyorlar. dıyi okşıyarak misafirlerden birine iza Keşki o da sürünse!.. Bu ltsan hocalığı etti. Ona bakın! Evet ağabey.. dedi ama bana duGözünü sevdiğim sosyetesi, bir taraf Hayır!. hat veren kocasuıı gösterdi. Mimi de Hanım nâra attı... Zizi. Nini. Fati gibi kısaltılmış ad Ve böylece hafif bir sululuk, hepimize tan tramvaya binmesini bilmez, öte ta arla çağırrr.ası oldu. Bereket biz erHadi hadi! Tevazu gösterme! gülse mi, gühnese mi bilmediği için: Marika1 Getirsene bana bir kok dağım büzüp kaşlarım kaldırarak <haneşe verirken hanım bağırdı: raftan kokteylden aşağı kurtarmaz. Vallahi bilmiyorum. uğraşıyo yır> işareti verdi.. keklerde daha bu moda başlamadı. Siz Hıhı, evet efendim. Bendeniz de teyl... Burada hımbıllarla Kuruçeşme! Neredesin? Buraya Dişi kedi ne oldu?.. İşin tuhaf cihetı şudur ki. kollarda benim Vasfi ile Necmiye taktıklarıma Ben soramam, karı kular ağası gibi hayvanları severim de.. Vasfi ağabeyim, rum,. gel!. cam bilezik, boyunda beşibirlik, başta bakmsym! Onları diğer bir şey baksana! Ona da D. D. T. sıktık... Ne güve erkeklerden Birbirimize baktık.. o sırada bey yaksıçandan korkar. Ben korkmam. Vallahi Behzad kolumu dürttü: oyalı yemeni, elde kckteyel kadehi ile saymam da onun için... Yoksa eğer bu geliyor, ne güvey!.. Ve o sırada iş kendiliğinden açıldı. elimle bile tutarımlastı.. Dinle!. «yalnız beş dakika» tercürneli ingilizce usul bizde olsa haiimiz neye varır? Açılmadı, bizim sallapatı Mimi ona da Desenize sizin evde artık yemez Velid, anlat bukete yapüğını.. an Siz kedi misiniz? Ve o sıra ev sahibi Velid Bey göriinşarkının filimcesini mırıldıyan tazeler Cihad Bakanı Cici, Hakkı Tarığı Tata. burnunu soktu: ler içmezler. Anlarda dişilik erkek'ik Hayır müsikişinasım hanımefendi lat, anlat utanma!.. dü. gözleri çakmak çakmak, yüzü kıibadullah! Hanım efendiyoktur. Nızameddin Nazifi NizNaz. Vâlâ Nu zarmış: Adamcağız kızardı.. Onu biliyoruz, musikişinaslar sıcim, bu köpek dişi çan mı tutar? Eyyy! Sosyete icabı! reddini Nunu, Şevket Radoyu Şevşev. Evet! Ne münasebet! Buyur sultanım! . mi, erkek mi? Deyince akan sular duruyor. Terkos Dcğan Nadiyi Dodo diye çağırmaya baş Bu neden böyle''.. Hayır, kedi misiniz dediniz de Anlat diyorum, yoksa ben atlatı Seni sultanlar götürsün herif! Kumusun mubarek! ve ağız suları akma lar, kepaze olurduk. Çok şükür henüz ruçeşme herif! Kadının aradığı hüviyetimi arzettim. Kediniz yok mu rım. Orasmı anlatmak uzun dedim ya!. va başlıyor. Şu medeniyete istidadımız bu «bid'at> bizlere sirayet etmedi. bu imis.. hanunefendi? Peki, anlatırım..ama sen biraz faz Buyurmaz mısınız?.. diye bize ekmek Anlarr.amazhktan geldi. Ama kadın var vesselâm, kim ne derse desin! Gör Bu köpek D D . Ne ise efendim. önlüklü bir hizmetçi bırakmıyor. Kuzum, sen ne meraklı şeysin? İki la içtin galiba!. üzerine oturtulmuş, kıvnk, sardalye finıüyor musunuz? Hangimizin sırtından kız bir tepsi içinde hüviyeti meçhul suT. zede! Ayol bilmiyor musunuz? Kocamın köpeğimiz var, iki de kedimiz. İki de Sus! Kuruçeşme herif.. ne içersin, letolarını verdi.. ben bir tane. Vasfi bir fıak kaçıyor, başmdan silindir uçuyor. larla dolu kadehleri sundu. Behzada adı Velid Kuruçeşmedir. Asker mekte Anlayamadım. kanaryarr.ız! ne biçersin! Ben seni Topkapı müzesi tane, Necmi bir tane aldık... Behzaâı abelinden reverans kayıyor? Biraz fosforlu baktım:A7. dolusunu seçti, ben de öyle binde herkese oturduğu mahallenin ane göndereceğim., dedikten sonra: radık. . Oh ne iyi! Çiftehane var mı? Ve şchri halin on beşinci günü uzak yaptım... Tattık ki, bir çirkef. Tat'.ı mı, dını verirlermiş. Bizimki de Kuruçeşmeşeyler yesenize!.. «Kimso de bilmez, benim de o güzele Ne münasebet: Ciciye verdm sul Çıktı, dediler.. ve o esnada ev satanışlarımızdan Velid Beyin bir kokacı mı, ekşi mi? E^elâ o malum değil. de otururniuş... Şişliye taşmdık. Sene Sizin cımEğınız zayıflamış. Yandııığım, yanduğım. yandığım vay» hibesi hanım nâra atarak içeriye girfatayı. onlar rahat! teyline dsvet edU^ik. Ben gitmek niye İspirto mu, gazoz mu, soda mı? O daler geçti, herif hâlâ Kuruçeşmede... Öyle oldu hanımefendi! Çok üzüŞarkısını karakolluk ederek okuma di... Isıtması mı var, hanımefendi? lüyorurc da... tınde değildim. Tanımadık adamlara malum değil. Ne çare başladık dilimizi ğa başladı... Bey işi savuşturmak istiyor Allah Allah, bu kokteyl ne berbad Hayır, kızgınlığı var. Hadi bakalım beyler! Hayv^nlagülümîemekten bıkıyorum. Elimde kok batırıp çıkarmaya Niye? Hoş beş.. derken sey! Ama ne çare sosyete icabı. Sosyete Demek sulfata hiddete de iyi ge gibi iken bu Necmi ıslah olmaz dedim rı esirgeme derneği çıkanna. . diye... teyl kadehi ne yapaca=ımı şaşırıyorum. ötekiler. yani Fifi ile Mimi de geldiler bu, lâf mı? tşte kokteyl sosyetesi, ya Bizim Fatuş sarılık oldu idi ya! ille de ısrar: liyor. Aman Vasfi ağabeyime verelim beşer, onar, yirmişer lirahk biletler... Lâkin bu defa Fifi ile Miminin üstelik bü Onlar da birer kadeh aldılar. O da kim? hud sosyete kokteyli böyle olur. Beyefendi, ne olur. Anlatın Bukeı Hiddet değil, kızgınlık... Vasfinin rengi, Miminin benzi. benim yük Behzjdın da orada olacağını işitince Küçük yeğenim. Mimi. Behzada sordu: Evet, affedersiniz, efendim. Ağız Hanıma naaptınız?. Hanım çekiyor. kokteylleri, atıyor nâyüreğim attı. Beşer kâğıdı suladık.. hiartık dayanamadım. Kokteylin bulun Haa! O başka! Yoksa ben bu yaş Ağabey .içinde ne var? rayı... Hanım değil canım.. bizim kedi, letleri aldık... Saat sekize gelmiş oldualışıklığı işte! Kızgınlık dururken, hidduğu hane Şişlide bir türlü isimlerini ta böyle lâkırdılara artık tahammül e detin münasebeti var mı? Ter, fanilâsı, yün fanilâ, zıbın! dişi kedi.. Kendi yetmiyormuş gibi.. Şu zağu için tası tarağı toplayıp çıktık. . Biöğrenemediğim yan sokaklardan birindemem. Siz gerçekten fosfor yeyiniz! Kokteyli soruyorum, sizi değil. Kuzum, siz adamı delirürsiniz? Aaa! O da mı hayvan? vallı Manşonu da oraya gönderdi. raz ileride.. dedir. Beni Behzad götürmek üzere mu Ne gibi hanımefendi! Kibrit başı Onu şu karşıki hanıma sor! Vallahi hanımefendi! Ağabeyim de Başka hayvanlar mı var? Köpeğe baktık, gözünün akını çıkatabtk kaldık. Fifi provadan, Mimi ta Geçmiş olsun! diyen Behzad dolafalan gib: mi? Kim o? • yle söylüyor, ama bir sey yapbğım Hayır hanımefendi de... konuşurrarak ,pes perdeden hırlıyor. Hayatmmirattan vakit bulursa geleceklerini şıyormuş. Yok devenin başı! Ayol beyin ye, ok. Nah, fu nimet hakkiçin!.. Ev sahibesi... ken Cici dediler. Ben insan sandım da, dan memnun değil... Ben dayanamasöylediler. Uzatmıyahm, o gün. Tepe Hayrola! Neden?.. beyin! Ben ondan korkarım. onun için.. ben de hep böyleyim beye Hangi nimet?. dımKaşından birlikte bindiğimiz tramvayla Korkma, dişleri yok. Hayvanları koruma cemiyeti he Biz birbirimizin başınuı etini yiyofendi. Demek kediye bir sey yaptınız? Yani yediğimiz nimet!. Aman hanımefendi, pek suratsız Şişliye ve badehu adı geçen Velid BeVe bu hengâme yarım saat sürdükten ruz ama, beynimizde beyin yediğimiz Sen yediklerinin hepsini nimet mi Hayır... efendim... bizim hanım sabına bilet almadınız mı? vın apartımanına vardık. sonra hanımlar da. beyler de oldular. Aldık, Allah müstehakkını versüı.. titiz. Ne köpekleri, ne kedileri sokağa Patlssın hepsi! Kuruçeşmeye dü yok. Siz de beyinizin... Beyin, mayin... sanıyorsun? Kapı açılıp yüzümüze burcu burcu Ama ev sahibesi hepsinden parlak A şen böyle olur. Görmüyor musunuz Beyinsel. Hakkuuz var, belediye bakmıyor koyuvermez. E bunlar insan değil ki beş liraya iki yudum kekremsi su!... kaduı kokulan 2«lince: içerisinin man tıyor kahkahayı. Sen? lâf anlasınlar! halimizi? ki... Kimbilir neler yiyoruz?.. Fifi karıştı: zsrası gözümün önünde hayallendi Getir Marika! diye kızı çağırıyor Ben saüyorum kuzum, alır mıVasfi karışü: Ayol bu çocuk, oldu... Herkeain Kadının fazla kaçırdığı muhakkak Yeter. saçmaladın. Girdik. Behzadı iyı tanıyorlar. Kim cekiyor kokteyli. Hem bir' yudumda ama hikâyesinde de yalan olmadığı an Onlar bile anlamıyorlar beyefendi! yım?.. diye bir demet bilet göstermez Aman ne doğru soyledin Vasfi yediğine belediye ne karışır... nımaz k: çocuğu? Beni de şöyle böy hiyor birader. E buna can mı dayanır! Uşılıyor. Bak Vasfi ağabey, sulfata kızgın Vakti gelince; eş anyor. Meseıâ mi? Meğer bizi oraya bunun için göBey!. Buna ne olmuş böyle.. söylediğini Yalnız ben ev sahibinin karısını ta O sırada ortaya bir de fino köpeği çıktürmüşler.. bir daha mı? Behzadla lığa iyimiş.. sen de al... Cici hanım ra bizimki buna muarız... Behzad durmaz Vasfiyi dürttü: bilmiyor. nıyorum. Şişmanca. kaşları yoluk, ti. Behzad çoğırdı: kokteyle değil, cennete gitmem.. Neden?.. Sorjana Kuruçeşmenin yolunu! Efendim, y«ni kelimelere merak hat etsin. Hİ sohık, saçlan bovalı. tırnakiarı Gel kuçu kuçu kuçu! Vallahi orasını anlatmak uzun.. Hanım değil, ayol köpek! Dişi kö Sen bilmiyor musun? etti de. böyle oldu... B. FELEK BİR KOKTEYL Burhan Fetek