Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKTİBASLAR enlı Müzemiz, tahsisat « d ı ğindan dolayı ağır ağır tekemmiil ediyor. Müzenin gene ve kıymetli müdiirü Haluk Şehsuvaroğlu arkadaıjımızm bilgili hinunetü* gittikçe zenginlefecek bir Denb MSa»sine sahib oldok. şuurus; bir de Normal zamanBu müzede yalnn Türk doııııııııımiM sî kıymetlmizin şularda ne halde buald eserler ve hatıralar değil, MKSn Rusyanın Berline karşı giriştiği taar tin anlaşıldığma, yahud anlaşıldı ise uru> ohnak üzere lunduğumuzu içiTürk denizciliğine ald eserler de bnruzun akamete uğrayısı aynı zamanda bile icab eden neticelerin istihrac ediliki unsurdan terekmiz haber verir. Ktemlin zimamdarlarımn blöfünü de diğine dair bir emareye raslanamamak Gencler, hiikumetin ve Taleb« küb eder. Ruh has lunmahdır. Devlet Denlzyollan Idaresi Doğmdan doğruya açığa vurmuş oldu. Bu münasebctle tadır. Şirrdiki Fransız hükumeti büyük tası normal şahsiye ve armatörler de ellerinde bulunan deBirliğinin alâkasızlığından duyar, hattâ bu nizciliğimize aid eserleri ve hatrralan Rusyanın hiç değilse şimdilik bir harb bir safiyetle ne kornünistlere karşı cephale tesirlerde bile bulunur: «Adam mı da bilemiyorum. Doğru bir şey nssıl tini kavbetmekle hiç bir şahsiyetsiz Deniz Müzesine verirlerse. müzemiıi he alan, ne de onlara boyun eğen bir şikâyet ettiler tetemediği ortaya çıktı. sen de bu da geçer» diyerek kederimizi yapılır ki doğru nedir bilmiyorum. Et kalmış değildir. Hezeyan dediğimiz yan zergınle?tirmiş ve denizcilik tarihimlz» Maamafih Rusyanın harb istemediğine hattı hareket tutmuş bulunmuyor. Bu Fatih Medrese Yurdu Yüksek Tahsil bir tarafa atar, başka bir hale geçeriz. rafımı da artık anlaşılmaz gibi görüyo hş inanclarla yarattığı yeni bir şahsi hizmet etmiş olurlar. suretle sağcılan kendinden soğutmakta. bekıhp da garb devletlerile bir uzlaşmayeti vardır. Fazla olarak eski şahsiyeTalebe Derneğinin genel kurul toplan Zaten normal ruh hiç bir halde sapla rum.» Bugün bir kıymet ifade etmiyen her ya varrnak istediğini sanmak da yanlış. solculara ise yaranamaraaktadır. 1932 de Heride başgösterecek bir psikozun tini de tamamile unutmus değildir, yal hangi bir şey, yann uzun yıllar ve atısı dün saat 14 te Eminönü Halkevinde nıp kalmaz, ahval ve icablara göre dakcmünisterle enerjik bir mücadeleyi olur. Rusya sadece silâhlı bir harb isnız onun dinamizmini, klymetlerini yapılmıştır. Kongre divanı seçirnini ima değişir, bir nehir gibi akar. Akan başlangıcmda da büyülenme, cinler tasııiar geçtikten sonra, tarihi bir krymet temiyor. Çünkü garb devletlerinin as kabul edemiyen Weimar hiikumeti namüteakıb yıllık çalışma raponı okun sular nasıl kirlenmezse akan ruhlarda rafından çarpılma sanılan aşırı bir şeh kaybelmiş, fakat kuru hatıralarım ke olur. sıl sağ cenahları ümidsizliğe düşürüp kerî üstürdüğünden çekinmekte ve betmemişür. Hele mevcudiyetini hiç muştur. Bunda bilhassa, Universite da bulaşıklık olmaz. Ruhun bulanmağa vete tutulmalar, duyu galatları, şaşılaSahillerimiz boyunca nzanıp fidea Churchill'i «Avrupayı komünist hâki onları, işin sonunda Hitler'in kolların?. Talebe Birliğinin talebeye bir fayda başlaması yorgiinluk, uykusuzluk gibi cak derecede his değişiklikleri, bilâihti kaybetmemiştir: Mevcuddur ve yaşı ve şehlrlerde de Deniz Müzemizi zenmiyetine düşmekten koruyan yegâne si atmıssa, şimdi de Fransız hükumeti aysağlamadığı, yurd talebelerine hiç alâgeçici arızalardan gelmeyip de nereden yar bir takım şürlerin karalanmaları yordur, sarsılmaz bir surette inandığı ginleştirecek bir t a b m tarihi eserler lâh» diye vasıflandırdığı, atom bomba ni acizden dolayı orta sınıfın itimadım ka göstermediği belirtilmekte idi. geldiği etrafı ve sahibi tarafından bili görülür. Fakat henüz umumî bir deği yeni şahsiyetinin şuuruna sahibdir. Pa bulunduğuna şüphe yoktur. Bunlan da smdan yılmaktadır. Garb devletlerile kaybetrr.ekte ve bunlarm yegâne çarei şa olduğuna inanıyorsa paşadır. Molla bir tarama yapıp toplamak yerinde onemez, fakat sürmekte devam ederse iş şiklik yoktur. Dilekler faslında söz alan bir UniverBÜâhlı bir harbi göze alamıyan Sovyeî halâs olarak gördükleri De Gaulle'e olduğuna ınanmışsa molladır. Ona göre lur. Nakli kabil olmıyan veya bulunbaşkalaşır. Çünkü bir «başkalaşma» site talebesi, bugün iktidarda bulunandoğru kaymalarına mâni olamamaktaler buna karşıhk silâhsız harbi ellerinmuamele edilmek ister. Edilmezse dukları kasaba ve şehirler tarafından alâmeü sayılacak bir hale gelmiş olur. ların genclikle alâkadar olmadıkîarını deki bütün vasıtalara müracaat ederek dır. Burada denecek ki ruh hastalan baş dörtelle sarıldığı yeni şahsiyeti darbeRuh hastalığı da esasen ruhun bir mnhafaza edilen eserlerin de resimleri Bu bozgunculuk politikasının Fransa kaydettikten sonra demiştir ki: devam ettirır.ek azmindedirler. Bundan • Bınbir meşakkat ve eziyetle t^h ««başkalaşma hali> demektir. Fransu kalaştıklarını bu kadar kuvvetle duy lenmiş olur, bunun tepkisi bazan çok ve maketlcri yapürılıp Deniz Müzcmize dolayıdır ki bütün anlaşma imkânlarmı | kadar musaid zemin bulamadığı diğer sillerini tamamladıklarmı her ürsatta cada bu başkalaşma haline latinceden dukları halde hastalıklarını kabui et tehlikeli ve hattâ bir hayata mal olakonulabilir. akamete uğratmaktan ve Avrupada da I bir memleket İtalyadır. Togliatti'ye yaaçıklayan büyüklerimizin, bugün tah aîınma ve başkalaşmış demek olan medikleri çok kere görülüyor, bu bir te bilir. Mevcudiyetine itina edilmezse haGeçenleıde tarih bilginlerimizden imî bir huzursuzluk havası yaratmaktan pıian suilcasdi müteakıb giriştikleri büzad değil midir? Evet, bir tezaddır ama, yati içgüdüleri zail olmadığı için hosillerine zorlukla devam edebilen genc «aliene» tabiri kullanıhr. Buradaki ; riıuhterem doktor Süheyl Ünver bana bir an ger durmamaktadırlar. Rusya yük grevin tam bir hezimetle sona erilere karşı olan alâkasızhklarmı burada böşkalaşma tabiatile normal hale nis bunun da sebebi var. Insanlar karakter nıurdanmalara, saldırmalara, haykır bu bahistc şu mevzuu hatırlattı: bugün ne harb, ne sulh istiyor. Onun. şindenberi komünistlerin prestiji burada teessürle kaydetmek isterim. Busun betledir. Yeni bir elbise giydiğimiz za leri itibarile ya >içe dönük» yahud «dı malara, söğüp saymalara kadar gidebiÇeşme ve Sinob deniz savaşlarında Utediği bugiinkü tehlikeli durumu müm çok sarsılmış buluıımaktadır. Grevlerin r hepsi rahata ka\ uştuklan için, cski man bile azıcık olsun bir başkalaşma şa dönük» oluyor. Içe dönük olanlar ür. batan gemilerimizin enkazından bazı kün olduğu kadar uzatmak ve hattâ da herkesle beraber fakir sınıfı da mutaduyar, tavır ve hareketlerimizin başkahallerini çok kere belli etmemeğe çalıgünlerini, dolayısile bizleri unutmuş lıueşya ve parçalar çıkarmak ve bunlan zarrır etmesi orada sol parti laraftarlaha da kötükştirmektir. * ** lunuyorlar. Bir gün gelip medreseleri laştığını duyarız, sinirleri zayıf olanlar şırlar. Dışa dönüklerde bunun ak;i göDeniz Müzemize koymak mümkün dennın gün geçtikçe orta sınıf saflarına Bir de hiç bir şeyleri yokken ikide bir Bunun için var kuvvetile çalışıyor. mizi gezmelerini ve bizim ne gibi şart yeni bir elbiseyi çok rahatsız olarak gi rülür. Bu sebeblerden başka Insanlar uğ ğil midir? yerler; hattâ öte berisini biraz örseiekendilerini hasta sananlar olduğu gibi Meselâ Fransanın kömür istihsalini fel iUihakını mucib olmaktadır. radıklan felâketlerde kendilerini ya alar altında tahsil yapüğımızı görmelerini Çeşme muharebesinde batan Bus aŞoför ve tramvaycıların yaptığı son j çok arzu ederdik; fakat, onlar daha dikten sonra giyerler. Formaların, asker \oıtup aldatmağa bakar, yahud da o'a hakikaten hasta olduklan halde bir çe> ce uğratıp. memleketin iktisadî duru1 munu tehlikeye sokan büyük grevin u grev münasebetile (Corriera della Sera) mühim davalarla meşgul olduklanndan ve hâkim kıyafetlerinin şahsiyetler ü nı kabul ederler. Ruh hastahklarında da olmadıkîarını iddia edenler de vardır. mira gemisinde mühim miktarda altın para olduğu ileri sürülerek araştırma zerindekı tesirleri de ruhlar üzerinde (hattâ uzvî hastalıklarda bile) hastalığı Her iki hal de normal olmadığı için bir zayıp gitrr.esini sağlamak, bu politikanm nın yazdıkları hayli calibi dikkattir. bizleri unutmus oluyorlar.» yaptıklan başkalaşmalardan gelir. Dış üzerimize kondurmayı hiç istemeyiz; hastalık alâmeti sayıhrlar. Bunlaıdan >apılmak üzere hükumetten müsaade bir tezahürüdür. Keza İtalyada da esGazete, ne otomobili, ne motosikleti, ne Yeni idare heyeti seçimi yapılarak tan gelen bu takraa arızalar bile şalıister.ilmişti. Bu araştırmaların yapılıp kisi kadar müessir rol oynayamamakla de bisikleti olmıyan amele'erin sabah, nihayet ancak ümidi kestikten sonradır başka hastalık olmak ihtiyacında olantoplanüya son verilmiştir. siyetimize dokunduktan sonra içten ge ki teslimiyet gösteririz. Bu tezad bizim lar vardır. Bunlarda marazî bir hal yapılmadığını, yapıldı ise tahmin edilteraber gene de alttan alta grev tohum akşam işlerine yaya olarak gidip gellecek ve aynı zamanda devamlı olacak korunma içgüdümüzden geliyor: Yaşa belirince bunu içgüdülerile adeta kö diği gibi altın para bulunup bulunmaları ekip memleketin asayişini baltala mek zorunda kahşlarına işaret ederek Fınncılar kanşık un arızalar bizi ne hale komazlar!... ve na mak arzusile ölüm korkusunun çarpış rükliyerek kendilerine maletmeyi se dığını bilmiyorum. Paralar altın arayımaya calışmaları gene bu siyasetin bir grevden en ziyade şikâyetçi olanların sıl çıldırtmazlar!.. Biz baskalaşınca da ması bu tezad mantığını tabiatile do verler. Hastalık bunlar için bir vasıta cılarını ilgilendirir; fakat Çeşme ve Siicabıdır. " kullanıyorlarmış bunlar olduğunu belirüyor. İtalyada etraf nasıl başkalaşmaz, kıymetler nasıl ğuruyor ve yaşatıyor. Bunun için has dır: Bu vasıta ile ya bir rol oynayacak nob savaşlannda batan gemilcrden çtDeğirmencilerle kımacılar, Belediyede bir Bir atı öldüremiyen bir sinek, onu daha Mussolini iktidara gelmeden evvel toplantı yapmıslsrdır. Kırmacılar, kendi altüst olmaz, neler, neler değişmez!... taların korunma insiyakile ve ölüm kor lar, ya başkalanru kendilerine hizmet karılacak parçalar, eşya, demirler, zinde böyle hosnudsuzluklar basgöstermisnasıl sinirli ve huysuz bir hale sokabicirler, gemilerin isim levhalan gibi habuğdaylannm değirmencller taraiından övü Bunlar görülüp de artık gitgide nasıl kusile kendilerini aldatmak temayülle ettirecekler, yahud hayat gailelerinden tıralar, Deniz Müzemizi zenginleştirlirse, Sovyetler de Avrupanın yeniden ti. Sonunda halk kendi ihtiyacını bizzat tülmediğinden şikâyet etmisler ve değirmenkaçırılmaz!... Kıymetten düşmüş etraf a rine ehemmiyet verilmemek lâzım gelir. kaçacaklardır. Bilhassa aydınlarda gö mek bakımından pek kıymetli eserlerkalkınmasına mâni olmak için işte böyle gidermek yolunu tutarak tramvaylan ciler, bunu yaparlarsa kendilerinin plyasaya en ufak bir teheyyücle nasıl saldınlKaldı ki insanların cemiyet hayatından rülen öyle psikopatlar vardır ki hasta dir. bir tazip siyasetine başvurmuş bulunu kendi işletmiş ve gönüllü halk tarafın daha ucuza un satıp ekmek fiatlarını dildan işletil«n ilk tramvay arabası İtal şürebılecrklerini söylemlşlerdir. DeSrmen maz, neler kırılmaz, neler atılmaz, ne doğan bir de yalancıbk iptilâları vardır. olduklanna dair hiç bir alâmet olmaj orlar. ler söylenmez!. Bu femilerden sığ sularda batanlarda yada kızılların keyfemayeşa hareketine ciler ise. bunların derli, toplu bir te?ekkül Ruh hastası olmakla yalan da söyliye dığı ve deli olmıyacaklan halde çıldırclmayıp, mütefeiTik bir jekilde iş gördükBu bozgur.culuk politikasını îngiliz bir araştırma yapmak üzere, Millî Sason veren ilk hayırlı işaret olmuştu. miyecek gibi değildirler. Bildiklerini mak üzere olduklannı vehmeder, hafaîerini. aralarında bir birlik kurmadıkç3. komünistlerinin hattı hareketinde de *** kanlar geçirirler, veya ikide bir bir arzu Hinma Bakanlığı Deniz ÎMüsteşarlığının bilir oldukça ruh hastalan da bildiklemuameleye girişmek imkânı mevcud olmamüşahede etmek mümkündür. Britanya Bozgunculuk politikası İtalyada olduvc Dnnanma Komutanlığının emrinde Normaller için bir hezeyan olan büdığını beyan etmislerdir. Belediye tktisad msden amelelerinin Moskovadan emir u gibi Ingilterede de menii netice ver Müdürlüğü de. kendilerine birlik kurmak tün bu hal ve hareketler <deli, kaçık» rine, çıkarlanna göre şekil verebilir ve tutturarak bütün emellerinin bu arzu bulunan dalgıçlardan bir grup teskil hattâ olmadık şeyler uydurabilirler. yu gerçekleştirmekte toplandığını ve alan kâtibi umumisi Arthur Horner'in miştir. Arthur Horner'in Paris seyahati, tavsiyesinde bulunmuştur. diye vasıfîandırdığımız, hakikatte ise Bununla beraber ahlâk ve adalat duy bunun için dostlanndan adeta canhev ederek araştırmalar yaptırmak yerinde Psrise gidip oradaki grevcilere Ingiliz komünistlerin lehine değil. aleyhine teolur. Diğer taraftan değirmenciler, Belediyey? şahsiyetleri başkalaşmaya yüz tutan lile yardımlar beklediklerini, çünkü işçilerinin müzaheretini vadedişi tama zshür etmiş sayılabilir. Bu fırsatı nimet nvjrscaatle. bazı fırıncıîarın Anadolunun zavallıların son derecede tabiî ve zaruri gularından tamamile mahrum kalmış, Mussolini. Nemi göliinün sularını bokat'î olarak karar verdiklerini crtık kendilerine yapılan muamelelerde iyiyi men bu neviden bir harekettir. bilen komünist aleyhtarı teşekküller çeşidli bölgelerinden esmer un getirterek olan halleri değil midir? Hiç güphe yok şalttırmak suretile zalim ve kaçık Caburadaki beyaz una karışîırdıkiarından çikötüden, doğruyu eğriden hiç ayıramı bsşka türlü edemiyeceklerini sizi de teGerçi Ruslar bu gibi metodlarla kat'î baçlarında işçi sendikaları birliği reisi kâyet etmislerdir. Belediye, bu cihett de ki bu başkalaşmayı duymasalar hezelâşa düşürecek kadar kandırmağa çalı litfi;la"nın zevk ve safa teknelerini meyyacak gibi değildirler. Hattâ bu uğurda bir netice alamıyacaklarını pekâlâ bili Lavther olduğu halde komünistlere tetkik edecektir. yanlarda da bulunmıyacaklar. O halde isyanımsı hareketleri bitle olur. Deli şırlar ve muvaffak da olurlar. Bir de ba dana çıkartmıs, 20 asır müddetle çamurycrlar. Ancak onlar kat'î bir netice al karşı şiddetli hücuma geçmişlerdir. Oyolanca durumlarıru yaptıklan bu tep dirler diye insanlıktan da çıkmış değil karsınız ki bütün bu telâş vç roller ken lar içinde yatan bu kadırgalardan sağBir cam sanayii mülchassısı may. da pek istememek'edirler. Onla le ki Horner'in Fransız grevcilerine bir kilerle açıkça belll ettiklerl gibi baş dirler. Bir yandan haysiyet duygularını dilerini tehyic etmek, sinirlerinl kamçı lam kalmış parçalar, eski Roma gcmişchrimizde rıu gayesi şimdilik vakit kazanmaktan sempati tezahürü olarak hazırlamak jsİngili7 cam sanayii rrıütehassıslarından kalaştıklarını da kat'i olarak bu dışa kaybetmis gibi göründükleri halde iz lamak, gevşeyip düşen ruhî seviyelerini leri hakkmda doğru bir fikir veribnesini temin etmiş ve bu suretle Mussoibarettir. Bu taktiğin hikmetini anla tediği madenciler grevi akim kalmış ve Prof. William Ernest Stephen Turner, dün vuran tepkilerden anlıyoruz. Hiç kaçıp zeti nefisleri hiçe sayıldığı zaman kö kalkındırmak. germek için kullanılmış lini denizcilik tarihi ne bir hizmette bumak için her şeyden evvel Marshall Horner'in Fransız yoldaşlarına vadettiği şehrimize gelmiştir. Profesör. jije cam lab kurtulamıyacak felâketli bir duruma vasıtalardır. Fakat bu kalkınış çok dehmmuştu. mali yardım da bu suretle suya düş rikalarının daha iyl kalitede mamulât çı düştüğümüz zamanlar gözlerimiz farîa pürmesini de bilirler. Doktorlann biriplâmnjn dört senc sonra yani 1952 de ne itina ile bakıp diğerini ihmal ettik vam edecek değildir. Arkasından sinirkarabilmesi için bir müddet tetkikler yanihayet bulmakta olduğunu gözönünde nrüş bulunuyordu. Çeşme ve Sinob limanlarında bir dalpacak ve iîçitilere r.ihsî rapor\ır.u verecektir. mış bir halde, ümidsiz de olsa, dört bir lerini gördükleri zaman birbirlerine leri uyandırıcı yeni bir münebbih nratutmak icab eder. tarafa saldırarak ne, haykırmalar, r.eler, manalı manalı bakıştıkları, ihmal edile mak îfsüran bajgösterecek, ikinci bir gıç ekipinin yapacağı araştırmalar soHâdiseler taraiından daima teyid c1948 ile 1952 arasındaki yülar bu itidilen eski bir Japon ata sözü söyle der: neler yapanz!.. Şimdi bir de içten mu nin yüzünü bir küçümseme ve tiksin perde açılacaktır. Evvelce baba olmak. nunda bazı eserler elde edileceği muKÜÇÜK HABERLER barla Avrupa için ölüm kahm yıllarıdır. «Savaştan sonra miâferini daha sıkı • sallat olarak yakamızı bırakmıyan, ka me havasmın kapladığı görülür. Hasta ve 1118 bir evlâda sahib olmak ist'yen hakkaktır. Biz de bu eserlerle Deniz Bu müddet zarfında kıtamızın siyasî ve bağla». Garb devletleri Berlin meseleçıp kurrulma imkânı olmıyan, hafakan evinden kaçanlarm mühim bir kısmı kimse şimdi ümidsiz olduğunu bildiği Müzemize hizmet etmiş oluruz. Onun * ŞİŞLİ Feriköy tngiliz mezarhğı ci lara boğan bir başkalaşma iktisadi kalkınması temin edilebilirse sindeki enerjik mukavemetierile Avrukâbusunu insanhklannın incinmesi yüzündendir. halde uyku uyuyamıyacak, yemek yi için bu iş zahmete ve bir miktar masrafa değer. Rusların garba doğru genisleme imkân pa harbini kazanmış değil, olsa oka is varında bir pazar kurulması kararlajmıştır. düşünün: Bu kâbusu dujTnamak, hem Şahsiyet şuuru bir «mevcudiyetimizin yemiyecek kadar kara bir sevdaya tu• * • YALOVADAN Bursaya işleyen motörlarına sed çekilmiş olacakür. Yok satikbal için cesaret verici bir başarı elde lü naJtil vasıtalarır.ın. yolculardan. ikişer de bizirn normal hallerimizi duymamıztulmuştur. Fakat bu ıstırablara dayanayed bu kalkınma bu müddet zarfında etmişlerdir. Ruslar duçar olduklan bu lira »Imaları hakkındaki tarife, Şehir Mec dan çok daha jiddetle duymamak kabil madığı, aziz camndan da vazgeçemediği başarılamEzsa o zaman Ruslar tıpkı heıhnetten tonra kıtamızın garbini ko lisince uygun görulmüştür. midir? Evet, ruh hastaları kendi halleYeni yük vagonlan yolculara için bir kurtuluı çaresi sramaktadır: • ÖCRENDİĞİMIZE göre. Yunanistana rini ve hattâ durumlarının korkuncluşimdi Çinde olduğu gibi karışıklık için layca istii edemiyeceklerinl artık anMEVLİD Ne yapsın. ne etsin? Kim söyliyecek, tahsis edilecek bir miktar pamuk tohumu lhrac edilecekde kendilerine yeni üsler temin edip lamışlardır. Şimdi onlar da 1940 ta l n ğunu pek iyi ve pek acı duyuyorlar; o Öğrendığimize göre. Ulastırma Bakanl Kakim bulacak!.. Aldanmayı hem isUyor, tir. Antalya Umumî Nakliyat T. A. oradan bütün kıtaya hâkim olmak im giltereyi bir hamlede yenemiyeeeğini • C.H.P. Ortaköy Ocağının yıllık kon nisbette de şaşalamış bir haldedir'.er. hem istemiyor, hem memnun, hem gay sım Güiek, Avusturyadan alınan 3040 yük Şirketi İdare Meciisi Reisi kânlarmı bulacaklardır. Sovyetler. Avrimemnun; hem mağrur, hem makhur!.. vagonunun, üçür.cü mevkl yolcu vagonu haanlıyan Hitler gibi ümidlerinl z*mana gresi. bugün saat 13 te Ortaköy Parti bina Bu devrede hasta başını tutarak kenAdem Sipahioğlunun biricik kıline getirileceğinl söylemlştir. rupa 1952 ye kadar kalkınmazsa Amesında yapılacaktır. di kendine: ««Nem var, ne oldum. BenBununla beraber bütün bu haller habağiamış bulunuyorlar. Onlar da şimdi zı, Karamürsel Fabrikası Müdü* D. P. Beyoğlu Merkez Bucağı yıllık den ne istiyorlar?» rikanm bu kıtadan elini çekeceği kadiye söylenmeğe kikatte yeni bir münebbihe olan ihtiyatıpkı Göbbel* gibi en büyük müttefik kongresi, 8111948 pa?artesl günü taat 19,"0 rü Yüksek Mühendis Sabahattin naatini besliyorlar. cın mukaddemeleridir. Arayıp anlamak lerinln zaman olduğu zehabına kapıl da Ayazpaşa. Sarayarkası »okak 30 No.lu başlar. Hasta evine götürüjmüşse: «BuTarayın eşi Onların bu hesabl ne kadar kurnazca rada işim ne, anlamıyorum, adam ölistediği de böyle bir uyanonın nerede mışlardır. Garb devletleri onlara bu İlçe salonunda yapılacaktır. NERİ1MAN TARAYın ise bunun ehemmiyetini küçümsemeNüshası 10 kuruştoı • İŞ Bankasının Fatih AJansı, yarın tö dürmüş olamam. Çoluk çocuğum da ve nasıl bulunabileceğidir .. Ve nihahususta yanıldıklarını ne kadar anlatmek de bizim için o kadar tehlikeli orenle açılacaktır. pek genc yaşında fâni âleme ölmüş olamazlar.» tarzında kendi kenBarie yet bütün bu haller hep böyle gelip salar beyhudedir. Kat'î zaferi elde etAbone şeraıtı lur. Rusların şimdiye kadar garba tadine tenkidler bile yaptığı olur. Erken gözlerini >umduğunun 40 ıncı böyle gidecektir vesselâm!.. arruza cesaret edemeyişlerl Avrupa için mek için garb devletlerinin yapacağı MUHARREM 5 PAZAR bunamahlarda bu söylenişlerin daha agününe raslıyan 811948 pazarM. Şekib TUNÇ Biı «ylık büyük bir şanstır. Öbür yandan Ame bir şey varsa o da Marshall plânı bitçık belirtileri görülür: «Günler geçtikçe, Üç «Tİık tesi günü Beyazıd camiinda öğe M rikahların Avrupa kalkınması için mu meden evvel fu önümtizdeki leneler P ne olduğumu anlıyamıyorum, her |«yi Alt) aylık le namazından sonra aziz r u Ü a Basın mensublarına vcrilecek | a azzam meblâğlar dökmesi de ayrı bir içinde olanca enerjileri ile çalışmak ve tersine yapıyorum. Düşünerek bir |ey huna ithaf edilmek üzere MevSeneılk U O konser talih esericir. Ancak AvTupalıların bu zamandan azamî «urette istifade etmeyapamıyorum, hep içgüdülerimle halidi Şerif okunacakhr. SevenD I K K A T Vasaü 6,38 11.3S 14.41 16 59 18.33 4,58 , reket ediyorum. Uygun nimetlerden lâyiki vtçhile istifade et sini bilmektir. Şehriraizde bulunan Amerikalı keman virbir karar allerin teşrifleri rica olunur. Gazetemlze gönderilec evraR vt » a n l u Weltwocheden tüoıu Devy Erlih, yarın sabah saat 10.30 da meyi bilmeleri lâzımdır. mam bir türlü olamıyor. Etrafım hep 1.39 6.59 9.42 12,00 1.33 11.57 Ezanî Ailesi aesrediiıla edilmeılıj iade olunmaa. Melek «inemasında Sârı Kart hâraill basın Çeviren: Haldun TANER Halbuki meselâ Fransada bu hakikadeğişiyor. Nasıl karşılıkta bulunacağı Rıısyanın karşı yeni metodları Sehir haberleri Ruh hastalarının kendi Avrupaya Medreselerdeki Üıtiversiteliler toplandılar CUMHUKlÜEl f Easım I94& Deniz Müzemizi zenginleştirmek için hallerine karsı dtırumları Yazan: Ord. Prof. M. Şehib Tunc \ CÜMHURİYET İkindl 1 • = mensublarına bir konser verecektir. tUnlardan tne«uUyet k»bu] e<Jlln)«a. Piyes berdevam,. şarkılar, dansiar... Hie gitmedin Güzel kızlar da var. Hani pek de kami? palı değil. Hayır! Dans sırasında bacaklar havaya kalk Aman birader, tı mı iavana yakm yüksek seyirci tabatavsiye ederim. Sen kasında hep bir ağızdan: eğlenceli piyesleri Hop... laaa... Hop... laaa., diye temseversin! Allah aşpo tutuluyor. Hani içi diji kibar bir tekina git!. maşa... Aman benim Ben sahneye çok yakm olduğum için uğraşmaya vaktim kızların, erkeklerin en küçük hareketyok. Ben bu felsefelere dalmış seyrederken Vallahi git! Ben görmüş olmasam lerini gözden kaçırmıyorum. dans ba arkamda: sit ama çok oynak... Sekiz kız birden giderdim. Işte bilet yahu!. Çaat! diye bir şey patladı. Urktüm, sıçrayıp duruyor.... ken bir tanesi ha döndüm: Ne oynuyor? x « Dalavere> adında bir operet! Çok fifçe: Arkamdakilerden biri: Ay! dedi. Baktım birinin kısa pangüzel şey! Bayıldım. Sakızım patladı amca! Aldırma! Göz göze gelince tanıdım, yanundakitalonu budundan yırülmış. Kız hemen dedi. Beraber gelirsen giderim. Yok, iki defa göremem. daha ge yerini değiştirdi. Küçük bir karışıklığı Burada da mı yahu! diyecek ol ler: müteakıb is düzeldi... Nasıl amca bey! Patlatabiliyor muçen hafta gittim. dum.. Şarkılar ve muhavereler... Ben piyes Bu bilet sende ne geziyor? Nerede patlatahm. Paramızı ver sun?. Eh, uğraşıyoruz» Orkestra şefi bizim kiracı. O verdi. le meşgulüm.. Iyi ki gelmişim yahu! dik girdik.. buna da mı kanşacaksırur. Alem nasıl eğleniyor, biz olduğumuz Daha çok uğraşırsın sen.. Peki, ver de belki giderim.. Yoook, ne kanşayım... Zaten.... « Naapalım? Acemilik.. Gitmiyeceksen beyhude bileti yak yerde sayıyoruz. Hani bizde de güzeî E hadi hadi. Sen tiyatoray» bak! vücudlü artistler yetişecek. Ben böyle diye bir de tersledi... Aksi cevab vere Acemilik mi, morukluk mu?. ma!. düşünürken yanımdaki seyirci geyirdi... ceğim ama ayıb olacak... Yanımdaki şijCevab vermedim. Bu terbiyesiz lâfa Yakmam... pek içerlerim. Kabahat bende, ne diye Bu lâfları Muhsin ile konuştuk. Bilir Soğan yemiş. Ne biliyorsun? mu diye man da dürttü... elin haytasile lâf esiniz canım. Hani şakacı bir arkadaşım ceksiniz. Keıamet istemez. Soğan bu Lâfı kes de tiyatorayı duyalım! diyorum, çektim gitvardır. Adi, zendosta çıkmıştır.. işte o. bayılırım yemesine! Lâkin mideme do Sakız patlatıyorlar da... tim, yerime ohırBen bileti aldım. Yemeği yedim. Ağırj kunur. Döndüm baktım. O da bsna Patlatır., keyfinin kâhyası mısın? dum.. perde açıldı.. ağu evden çıküm.. tramvaya bindim baktı. Hiç beğenmedim. Dört kö;e çe Patlatsın ama, burası... Operete gittim. Bir kalabalık, bir kala neli, kırpık siyah bıyıklı, insana: kızlar çıktı. Halk ba Burası babanın evi mi? Ne bakıyorsun hemşeri! der gibi Hahk. Türlü türlü seyirci.. karışık bir ğırtnaya basladı. Sen ne ters konuşuyorsun? halk. Bileti gösterdik.. içeri girdik.. biı nazarları var. Habire dişlerini sıkıyor. Ben öyle konuşurum... Clciyi lsteriz, eigarson önümüze düştü.. beni götürdü,' Mubarek adam, mademki hiddetlisin. Etraftan: ciyl! ihtiyacın var, ne Susun yafu! Işitemiyoruz. götürdü. Taaa birinci sıranın orta ye [ yahud öfkelenmeye Ondan sonr« yugelirsin! Git tramvaya rine oturttu.. güzel yer ama artistlerle diye operete Sustuk.. Bu tiyatoraya ne biçim karı kat hep bir abin, otobüse bin... Pazar d a alışverış et! burun buruna... ' | adamlar geliyor.. gelir a., parasile değil ğızdan; Oturduk.. mızıka.. perde... Eğlenceli | Devlet dairesinde iş takib et. Yeni dille mi? Seyircileri de kalburdan geçirpcek Ci ci, ci d. Cici de cicü. diye temyazılmış kitab oku! Değil mi ya? Bunun şey dogrusu. Bir taraftan oyun oynu! değiliz a.. Ben de tuhaf tuhaf görüşü po tutmaya bajladılar. Mızıka, davul, burası tiyatora... Insan eğlenmeye geli yorum. Hele jimdi demokrasi de var. yor, bir taraftan: dünbelekle iözüm yabana gök gürültü Ah anam.. diye biri bağınyor. Ote yor. Kem surat adamlarla bakışmaya Parayı veren düdüğü çalar. sü taklidi yapb. Ve elinde bir »epet, değil.. Dönerim sol tarafıma... Bu da bir ki kadın taklidi yaparak soruyor: Hapla da hoplaaa! Kızlar habire içinde kırmın elmalarla bir yosma orfena lâf.. adama solcu derler. Böyle Ne var oğlum... tepiniyorlarken perda kapandı.. kapan taya çıktı. Alkıı tufanı... E k u güzel., hulyalanıp öbür tarafıma baktım.. Şiş Anacim, yandım ben!. masile beraber herkes ayaklandı... Hay değer doğrusu. Ben de alkısladım. Yaman, sarışın bir adam. Muttasıl elini sıKadın taklidi cevab veriyor: di sözümona fuvayyeye.. siearelar nımdaki kolumu çektL kıp yumruğuna bakıyor. Ulan, bakacak Ufle de ye!. yandı.. çikletler patlamaya başladı. Su Yeter, kolun ağrıyacak amca!. ne var? Şunun şurasına gelmişsin. SahKahkahaiar.. ve mızıka zım bom. zım lu sulu şakalar... Acayib kadınlar da Amma da tuhaf | e y yahu!!. Ben tergneye bak.. piliç gibi kızlar oynaşıvorlar. bom devamda... var. Kısık sesli, lostromo gibi konuşan ledim... Yumruğuna evinde de bakarsm! Hem Etraf hani harıl hndık, fısük yiyor, iki cins arası kadınlar. Baktım, herkes Ne vazifen lenin. Sen lfine bak!. çiklet patlatıyor. Şöyle arkama baktım. kime bu afi! Ben böyle şeyiere boş sakız çiğniyor. Ben de bir tane aldım... Herif kulağıma fısladı.. veririm. Işin tuhafı hem yumruğuna Dd tane bıçkuı.. süzük gözlerle beni diSoydum.. atbrn ağzıma.. çiğnemeye bas Kapıdan çıkarken görüjürür. bakıyor. hem de: kiz ediyorlar ladım. Derken patlatmak hevesine diiş Ne görüşeceğiz be kuzum. Bunun Aldırma' Kimbilir, belkf de baysm Aah, ah! dij'e içini çekiyor.. tüm. Dilimle itiyorum.. üflüyorum.. in burası tiyatro... olduklan yosmalar vardır da her erkeTiyatora kızlanna âşık olanlara da celmezse sişmiyor. incelirse patlamıyor. Kes.... ğe dik dik bakarlar. Bunun burası ti pek içerlerim. Herif gelir, oturur. Baş Ay Allahım.. ne güç şeymiş. Ben buSustuk. ben sinirlendim.. sakızı daha yatro kuzum... Herkes seyretmeye ge kaları kıza bakb diye kıskanır.. Belki nunla meşgulken, iki kişi karşuna geçsıkı çiğnemeye başladım. Sahnede kızllyor. de belâ çıkarır. miş, beni seyrediyorlarmıj.. lar oynuyorlar. Cici de etıaia HERKFSİ\ / BİR EL1UASI,, ler dağıtarak dansediyor. Nihayet c\un icabı söylediği: •Elmalarırn kırmızı... Severim ben her kızı...» Şarkısıru okurken... «Herkesin bir elması, Her kızın bir kocası.» Sözlerine gelince; elindeki sepetten aldığı elmaları, seyircilere fırlatmaya, onlar da kapısmaya başladılar. Fena teeadüf, elmalar hep benim yanımdakilere geliyor, onlar da kaparlarken benim başıma vuruyorlar.. Yavaş yahu! Ne oluyorsunuz... dememe kahnadı.. bizim Cicinin fırlattığı koca bir domates suraüm budur, §aaap diye yapışmaz mı?. Hay Allah belâsını versin.. Vay anasını.. diye elimi yüzüme götürünce. etrafta bir kahkahadır koptu.. Cici devam ediyor: •Suratuun ortası, Domates salatası..» Deyince, gülmeler büsbütün artü. Ben cebimden çıkardığıra mendille yüzümü silerek dı;an çıkmak istedim. Yanımdaki iki kişi kolumdan tutup yerime oturttular... Nereye amca?. Kızlar sana iltlfat edecekeler.^ Bırakuı yahu!.. Ustüm, ba»ım berbad oldu.. Salata kuzum... Midevidir. Kız devam ederken.. Agaçlarda kestane. Toplarun tane tane, Güzellerden sana ne.. Al beaden de bir tane, Diye bir domates daha... O da, güzelim kravatın üstüne! Artık dayanamadım.. Yeter artık be!. Nedir bu rezalet. Burada polis yok mu?. Yanımdakiler beni tekrar tutmak istediler... Zorladım. Ellerinden kurtuldum.. doğru kapıya. Tam çıkacağım sı Yazan : Burhan Feiek Beni görünce ladı... re biraz daha çıkı? Bayım, müsaade edin!. tıktan sonra eve Ne müsaadesi? Burası tiyatro tnu? döndüm. Rezalethane mi? Şu hale bakın! SeyirErtesi gün «Muhcilere böyle muamele olur mu?. sin> e bir telefon... Çok affedersiniz.. müsaade edin. Evde yok efenBir yanhşlık oldu... dim. Ne yanlışlığı yahu! Kan hem şarkı Nereye gitti? söylüyor, hem domates atıyor. Müşterilere böyle hakaret etmeye ne hakkınız Bursaya.. gidecekti... var.. Çok mühim bir iş için aradığımı Beyefendi, müsaade edin! Içeri buyurun.. da evvelâ üstünüzü, başınızı te söyleyin.. O akşam telefon çaldı... Muhsinin semizleyelim, sonra da maruzatım var... Ne maruzatı kuzum. Ben şimdi ka si: Ne haber Felek? rakola gideceğim. Şu halime bakın!. Siz Ilmühaber... ne biçim... Beni aramışsın. Ama fena kızdım. Ben bunları göıü Teşekkür etmek için aradım. Çok şürken salonda da bazı hareketler oluyordu. Beni medhale yakın bir odays eğlendim tiyatroda... Sahi mi?. aldılar.. garsonları çağırdılar.. yüzümü. gözümü sildim.. kravatı çözdüm. onu Vallahi çok eğlendim. Allah razı temizlediler.. gömleğimi sildiler. Tiyat olsun. Bana iyi bir gece geçirttin. ronun müdürü çok telâşlı bir halde.... Şaka etme! Sahi mi söylüyorsun? Çok affedersiniz beyefendi. Bir Bre edebsiz! Sende hiç insaf, uyanhşlık... tanma, hâyâ yok mu? Ne yanlışlığı ayol. Savurup .avuBir gevrek kahkalıa.. rup atıyor. Otursam daha da atacak. Seni alçak seni. Ben senlen görüş Anlatayım müsaade edin de.. Efen ' müyorum artık. dim üç akşamdır bu sizin oturduğunuz | Yooo! Ona gelemem. Ne istersen yere birisi musallat olmuştu. Kızîara i söyle! Fakat darılmaca yok. Ne oldu? lâf atıyor.. leblebi atıyor.. çiğnenmiş sa Ne olacak? Domatese tuttular beni. kız atıyor.. onlann üstüne, başına yapı Allah aşkma. şıyor. kızlar sinirlenmişler. Bana söy Vallahi. lediler. «Aldırmaym» dedim. Ama reji Keşke bir kenardan seyredeydim. sör de kızmış. Piyes berbad oluyor, di Demek söyledikleri doğru imiş. ye... Bu akşam böyle bir şaka yapmak Kimin söylediği? istemişler.. fena tesadüf. Zaüâliniz ora tçeriden bir kız bana haber verdi. ya oturmuşsunuz. «Yarın aksam size domates atacaklar, gelmeyin> dedi. İnsan bir kere bakar kuzum... Eyyy? Vallahl hakkınız var. Nasıl oldu Ben de yanmasın, diye bileti sabllmem. na verdim. Slz o adamı tanır mısınız? Bile bile... Ha!. Gösterdiler... Size benziyor . biraz daha şişmanca.. Ayol seni benimle karıçtıracaklarını bilir miyim ben? Yerimde başkasını Adı ne? Bilmiyoruz... Siz biletinizi nereden görünce atmazlar sandımdı. Geçmiş olaldınız?. sun. Yani, istiyerek yapmış değilim vallahi... Gözünü seveyim. Ne zaman bu Bir ahpabım verdi.. luşacağn? Görebilir miyim?. Tiyatroda mı? Aradım, cebimden parçayı çıkardım. Tamam... Onun bileti Bir hsftaiı' Yok acanım, bırak şimdi onu» yeri kapatmış... şöyle bir bizbize toplansak.. diye.. lâ Bu bilet bana nereden şeldi? kırdıyı değiştirdi. Benim de yüzüm tut Bilmem beyefendi. Arkadaşını? : maz. Kızgınhğım geçti. Şimdi evvelden alınmış tiyatro biletlerini kabul etmikim?. iflejj dexhal aklıma geidi. Hexiue lyorum.