Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUIVIHURIYEJ 26 Kasım 1948 SIHHI BAHISLER Veremin tedavisinde yeni merhale İstanbul vapuru dün 456 yolcu Yazan: Dr. Kemal Saracoğlu Bu harbin insanlığa mal oiduğu ağır sını önleyen bu mesud neiice. hastayı kayıblara rnukabil, verem gibi bir has vererain sonraki t&hriba;:ridan süratle taiığm tedavisinde çok değerii bir ilâ korumaktadır. Hem hasta çarçabuk tocın keşfine yol açmış olduğunu da iti parlanıyor, hem de ciğerdeki yara sürraf etmek lâzımdır. Insanlar ekseriya atle kapanıyor. 34 ay içinde yarar.ın Çok sıkışık durumlarda zekâlarmı çok tsmamen kapandığını Maurer, röntgen kuvvetle işletirler ve dikkatlerini teksif filmlerile gayet aşikâr o'arak gösterebiederler. Penicillin'in şaheser muvaffa liyor. kıyetleri karşısında, küflerde başka Streptomycin'le tedavide mühim bir cevherler de bulunabileceği düjünüle nokta da mümkün oiduğu kadar çabuk rek nihayet Streptomycin'in keşfedildi ve kuvvetli bir şekilde tedaviye başği malumdur. lanmasıdır. Eğer mütereddid hareket Bu ilâc, veremde, hele yüzde yüz öl edilir ve az ilâc verilirse bir müddet düren, beyin zarı vereminde muvatfa sonra mikroblar, ilâca karşı mukavim kıyetle kullanıhnca doktor olan ve hat bir hale geliyorlar. O zaman da ilâc tetâ olmjyan herkesin dikkati onun Ü7e sirsiz kahyor. Onun ijin tecaviye rr.ümrinde toplandı. Son zsmana kadar Strep kün mertebe erken başlamak ve önce tomycin'in tedavi edebildiği »verem çe yüksek miktarlar (meselâ günde üç şidleri şunlardı: Beyin zarı veremı, gram) kullanmak lâzımdır. gırtlak veremi, göz veremi, bir de akVerem mikrobu vücude yayıldığı sıciğerde darı serpılmiş gibi yayılmış olan rada ilkönce gözde yerleştiği tesbit ve Miliyer tüberküloz dediğimiz şekil edilmiştir. Hattâ röntgenin böyle bir lerde cidden insanı şaşırtan muvaffa yayılmayı henüz göstermediği sıralarda kıyetler elde ediliyordu. Buna mukabil bile gözde verem mevcud oiduğu anlaveremin diğer şekillerinde, hele ciğerde şılmıştır. Gözdeki veremin iyiliğe doğru oyuklar açılmış ise ya hiç tesir etmiyor, gitüği görü'.ürse Streptomycin tedavisi yahud bu tesir mahdud kaiıyordu. Tem mu\rarfak oluyor demektir. Aksine olamuz ayında Almanyaıun Münich §eh rak gözdeki fenalaşıyorsa bu tedaviden rinde, bu devrin en büyük taberküloz hayır yok demektir ilimi olan profesör Brauer'in seksen ilâcın zararları üzerinde bazı şeyler üçüncü doğum yıldönümü kutlanaca söylenmiştir Bilhassa ilk zamanlar bu ğından davet edilmiş ve fakat gıdeme ilâca karşı Ingiliz hekimleri isyan baymiştim. Fakat onun kıymetli talebesi rağını kaldırmışlardı. (Körlük, sağırlık İsvicreli doktor Gustav Maurer'in bu yapıyor, kaşıntıya sebeb oluyor) gibi toplantıda bir sürpriz teşkil edecek ka bir çok seyler söylendi. Fakat sonradan dar gözalıcı olan tebliğitıi oğrenmiştim. anlaşıldı ki körlük ve sağırhk gibi şeyOnun için eylül sonunda Isviçreye git lerin bir kısmı ilâcdan değil, bizzat vetiğim zaman Maurer'in bu güzel usu remin yaptığı tahribattan ileri geliyor. lile alâkadar oldum. Doğrudan doğruya ilâca atfedilebılecek Işin etaa ju: Bir çok ilâdar, hastalık zararlar ise ilâcın saf olmamasından auhrakı etrafında teşekkül eden mem doğuyor. Nitekim zamanla ilâc saf olanu ır.ıntakayı ajarak BSÜ hastalığın yu rak istihsal edilmeğe başlanmış ve böyvasına kadar varamıyor. Aynı $ey ve le zararlar da önlcnmiştir remde de oluyor. Hele akciğerde oyukStreptomycin'e çabuk ve ku\rvetli lar tejekkul ettiği zaman onun etrafında bir kabuk teşekkül ediyor. Oyu başlamayı söyledik ama, bu pahalı ilâcı ne kadar müddet kullanmak lâzım? ğun içi mikrob yuvası... Fakat bizira Hakikaten ilâc fiat itibarile bir hayü vardiğmüz ılâclar kana geçiyor. Bu kabuğun etrafında dönüp dolaşıyor, ama tuzludur. Gerçi ilk zamanlar (25) lira asü harb sahnesine giremiyor. Bu su iken şimdi sekiz buçuk liraya kadar retle kullamian ilâcın büsbütün boşuna düşmüştür ama, ne olsa her keseye gittiği iddia edilemez. Çiinkü bu ka elverişli değildir. Çok devam edince yıbuklu oyuk dışında kalan hastalık yu kım oluyor. valarına erişebilen ilâc oralannı temizMaalesef bu hususta kesin bir şey ler. Mikrob zehirinin azalraası hasebile söylemeğe imkân yoktur. Çünkü tedavihastanın iştıhası düzelir. Kilo alır. Aieşi nin tamam olduğunu göstercek bir midüşer. Fakat asıl an yuvası içeride henktaşırruz yokl durduğu için hasta kurtulmuş ve hattâ Yalnız hiç bir vakada elli gramdan tehlikeden uzaklaşrmş sayılamaz. Çün aşağı kullanarak eBash bir netice alakü kaverk dediğimiz bu oyuk içerisin mayız: Dört yüz gramdan sonrası da de binlerce mikrob fırsat gözetler ve fazla... günün birinde yayılma imkânmı buîur. Fakat ilâca karşı şahsi tahammülsüzO halde ne yapmalı ki bu yuvanın içi lükler olabileceği de unutulmamalıdır. ne asıl ateşin göbeğine ilâcı sokalım? Bu ilâcın bir kusuru değil, fakat şahBunun için ilk akla gelen tedbirlerden sın yaraülış kusurudur. Böyle tahambiri nefes borusu içinden sonda sokup mülsüzlükler esasen her ilâca karşı ta oyuğun içine kadar ilâcı ulaştırmak vardır. Ben bir hasta bilirim ki kinın tir. Gerçekten akciğer apsesi tedavisin almak şöyle dursun. ilâclan içine kıde Peniâllin'i bu yolla sevkederek gü } nakma hulâsasmdan bir damla alsa îel neticeler almmaktadır. Fakat ve vücudü kurdeşen olur kabanrdı. Işte remde bunu hergün tekrarlamak lâzım. bu kabilden tahammülsüzlüklerin Strep Ustelik kan tükürmeyi davet etmesi gi tomycin'e karşı da olabileceği unutulbi tehlikeleri de vardır. O halde başka mamalıdır. Böyle insanlarda hususî ubir çare lâzım. Işte Maurer bu çareyi sullerle bu fazla hassasiyeti gidermek bulmuştur. Şöyle ki: icab eder. Hasta akciğerın filmini aldıktan sonStreptomycin. veremi süratle i>i edera göğüs üzerinde tam oyuğa raslayan cek jekilde muvaffakıyetler göstermeknoktada bir delik açıyor. Buradan oyu le sadece bir tedavi vasıtası değil, aynı ğa ince bir boru sokuyor ve bunu orada zamanda bir korunma vasıtası da olrauş bırakayor. Bu borudan içeriye yani oluyor. Çünkü tedavi edilen her vetam oyuğun içine ilâc levkediliyor. Isjn remli. mikrob saçan bir pulverizatörün ondan sonraki safhası o kadar basit ki ortadan kalkması demektir ki cemiyet bu ilâc yollama işini bizzat hasta, ken sağlığı bakımından onemi büyüktür. disi bile yapabiliyor. Veremle mücadele için geniş tasanlar Şunu da söyliyelim ki bu usul tedavi hazırlamakla çok isabetli bir yola giryapılırken kaba etten Streptomycin mij olan hükumeümizin Streptomycin şırıngasına devara ediliyor. Çünkü hem ve Penicillin'den gümrük almaması çok kan yolile hem de asıl deliğe ilâc aev yerinde olur. Bunlardan kalkacak gümkedilmezse olmaz. Sebebi malum: Ka rük. devlet hazinesini batırmaz. Fakat buğun dışında da mikrob var. Kan yo gümrüğün bulunuşu ilâcı pahalı satmalile sevkedilen kabuğu aşıp oyuğa gire ğa «ebeb oluyor. Bir çok vatandaşlar da mez. Oyuğa borudan sevkedilen ilâc bu yüzden ilâcı alamamak durumuna gene kabuğu aşıp da oyuk etraündaki düşüyorlar. hastalık yuvalarına erişemez. O halde Şimdilik yurdumuzda imal edilmesidüşmana Ud koldan hücum edilmelidir. ne imkân olmıyan ve fakat pek çok vaIşte Maurer de bunu yapmı; ve çok tandaşın hayatını kurtarmağa yarayan parlak neticeler almıştır. Bir ' kere en bu kabil ilâclann joırda girebilmesini çok 35 giin sonra hastamn balgammda azamî derecede kolaj'laştırmak suretüe verem mikrobu bulunmuyor ki bunun hastaliklarla mücadeleye de hizmet gerek hasta ve gerekse bilhassa muhiti etmiş oluruz. Belki bu' elle rutulur bir için ne kadar büyük onemi oiduğu ken netice değildir ama. zamanla hissedidiliğinden anlaşılır. Veremin yayılma lebilecek neticeler doğurur. Sehir Dil Davasında Kat'i Karara Doğru haberleri Catılı türkce ve ölü nesir Streptomycin ile getirdi Tasarruf gene mi memurlardan? üyiik Millet Meclisinin bütçe komisyonu 1949 bütçesinl tetkii f/e müzakere ediyor. Hükumetin yapüğı tasarrnflan kâfi görmiyerek yeni tasarruf yollan anyor. Bu seri yazılar Tahsin Banguoğlunun dil ilmindeki salâhiyetine ithaf olunur Bu arada, terfi sırasx gelmij olsa meciii hayatın. öteki murlann bu yd terfi ettirilmemeleri Onüçüncü asrın .. Y a z a n : !••••••••••••••• ı sahüenirt dili. Hayat suretile bir tasarrul temini A» bir fikir dördüncü çeyreği; F taki canlı, sahifedeolarak ortaya atıhnı?! Anadolu Selçuk dev 1 ki ölü.. letinin Moğol bo " Bizde bütce açığını kapamak Içfaı O koskoca Divan Batı Akdeniz seferinden dün limanı yunduruğuna girdiyeni vergiler koymak, yahud da tasaredebiyatınm şi'ri mıza dönen İstanbul vapuru. Marsilya ği salla.ıtı zamanları; ruf yapılmak istenildi mi, ilkönce mevar aa cinşa» denilen nesri neden yok? dan 456 yolcu ve 305 ton yük ile 1946 erabca ilim diıi, farsça resmî dil. Devmurîar, devlet hazinesinden aylık alan«Münşi» ler istedikleri kadar lugaüeri senesinae Franîada ölmüş bir Türk kı letin muhabere ve muameleleri hep lar akla gelir. 1948 bütçesinde özellik istedikleri kadar terkiblerle sıralamakta aksettiren zının kemiklerini, gene Franssda ö!en farsça yapılıyor. Moğollar Türk miileli türkçesüıi bütün saffetile haklar, yani memur maaşlan ve üeretbir Türk vatandaşınm cesedini getir nin, farsça da türkçenin üstüne çök eser. Cümle nahvinde ayetlerin meka eerbesttiler. Divan inşasırun Nergisî ve ler, 436 milyon lira tuttuğu halde, 1949 V'eysî gibi en son zirveye çıkan üstadnizmasına da aynen riayet ediyor: miştir. Yolcular arasında Yunan Milü müş; hem Türk, hem türkçe yas içinde. bütçesinde 539 milyona çıktığı içbı gen« Futbol Takımile, 4 gazeteci, Aüna Be Karamanoğlu Birinci Mehmed Beyle «Musa eyitti, tahkik bildik ki indirmedi ları yabancı kelimeleri yazılarmda yüz memurlann akla gebniş oiduğu anlaşıol ayetleri, illâ gökler ve yçrler tanrısıj d' ksanın üstüne çıkardılar. Halbuki d e o lediye Baçkan;. Büruksel'de toplanan izzeddin, Ikinci Keykâvus'un oğlu Gılıyor. Parlamentolar Birliği Konferansrna ka yasüddin Siyavuş elele verdiler. Seiçuk pes diledi Fir'avn ki anları kopara Mı | s a i r l e r böyle serbest değildi. Mısra kıMcmur sayısınm arti|inda ve bn t:Imıs ol?n Türk Delegesi Suud Kerr.al prensi «Cimri> diye müstear bir isim sırdan pes gargettik anı ve şunları ki | s a dır, istediğin kadar terkib yapamaz yüzden bütçenin kabarmasında memuranunla biie (beraber) idi bir uğurdaj . Vezin ve katiye zaruretleri şaıri sın Yetkin. Parisîe toplanan Bclediyeler takmarak köy köy dolaşıp Moğol zullann ne kusuru vardır? Bn artıj ve kaKonferansma istirak eden Ankara Be nıüne karşı halkı ayakiandırmak için ve dedik Fir'avndan sonra Yakub oğ ![ ^vkçe keiimeleri de kullanmağa zorlu barış, kanunî terfi hakkını kazanmif lanlanna, sakin olun Mısır mülkündey . Divan şi'rine bu sayede canlı diior lediye Reisi Ragıb Tüzün, Londrada | tcşkılât yapıyordu. Mehmed Beyin bir memurlann bu haktan mahrum edilpes kaçan ki kıyamct gele, götüreviiz j e n hayaüıhk girmiş oluyordu. Fuzuli, toplanan Plastik Cerrahî Kongresin'ie I b?.skın hareketüe Konya 676 (1277) de melerini mi icab cttirir? Icab ettirmea sizi karış katış (karmakarışık) ve hak g a kı, Nef'i, Nedim, Galib gibi şairler bulunmuş olan Operatör Docent Halid j zaptedildi. Cimri sultan; Mehmed Bey amma bütçe kanununa eklenecek iki kile indirdik Kur'anı, hakkile indi.. yalnız bizim değil bütün insanlığın da Ziya Konuralp. Anadolu Ajansmın Lon vezir cidu. İlk büyük divan kuruluşunsatırlık bir madde ve bir kalem darbe'•'• * * övüneceği dehalardır. Onların ölmezlisile kolay bir tasarruf sağlanacağı için, dra Muhabiri İhsan Türemen ve eşi. da şu karar veriliyor: Ikinci Murad Rumeli seferlerinden bi ! ğine rağmen Nergisî'ler ve Veysi'ler ilk akla gelen gene memurlar oluyor. .Bundan böyle divanda, dergâhta, İtalyan Ataşenavalı Mari Ubaldin ile mazinm medfenuıde pestilieşmiş birer Nitekim, yıllardanberi bütçeyi denkIkinci Cihan Harbin 3e Avrupanır. barigâhta, nıecliste, meydanda türkçe rinde, Filibe yolunda konaklarken çadınndaKaavusnumrismVnde farsça bir ! cesed oldular. Nefi bir şi'rinde «Inşaya lcştirmek veya açığmı azaltmak için muhtelif memleketierine iltica etmiş den başka dil konuşulmıyacaktır.» Bu karar o kadar azimli ve heybet kitab okuyordu. Adamiarından Mercı [ tenezzül etmem, eğer etsem me.ekler tutulan yol da bu kolay yoldur. Kazane 241 Türk bulunmakta idi. k Ahmed çadırına girince okuduğu bile inşamı ezberlerdi. dıyor. Iyı kı te vergisi, buhran vergisi, muvazene verîiydi ki büyük divan o kararın aksine hareket edenlerin idama kadar ceza eseri göstererek der ki: .Hoş kitabdır nezzül ctmemiş. Edeydi o koca şau gisi, hava kuvvetlerine yardım vergi1 kendiniı yazısını kendi elile öldürmüş si gibi. dört vergi hep memnrlann aygöreceklerini de ilân ediyordu. Farisî ve içinde çok faydalar ve nasihatleı kendinin kültürüne mal olan Selçuk sarayına vardır. Amma Fars dilincedir. Bir kişi olurdu. hklarından ve ücretlerinden mühim * * • karşı Anadolu halkuun yaman bir inti türkçeye tercume etmis; velî (velâkin) miktarlar kesilmesine sebeb olmuşror. kamıydı bu. Türkçenin Utiklâl bayrağı aç.k soylememiş. Bir kimse oUa ki o Baremin 14 üncü ve sonuncu derece1 9 u n c u asu. b a ş l n d a k i â l l m i Dün gelen IslanbuU vapurunun yolculatı Selçuk sarayında zaferle dalgalanıyor. kitabı açık terciımc clse. Tâ ki gonuller j Bianchı «Türk Fransız Kamusu> nun sinde 15 lira aylıgı olan bir memurun arasında buluaan 241 mültecıden bazıları. 1277 deki o mesud hâdiseyi Türk diü nıcfhuraundan haz alsa.» mukaddemesiride, bizim yabancı keli 1947 başında yapılan zamlarla aylık tukendilerile konuşan bir arkadaşımıza çunPadişahuı bu sözünü bir irade telâkki meler alışımızdan «Türk ırkı gibi ci tarı 150 liradır. Bu küçük memurun ayn:n baş bayramı yapmak ne kadar yeları anlatmışlarciır: eden Mercimek Ahmed kaleme sarılıp hangir olan Türk dılinin Arab ve Acem lığındrn 34 lira vergi kesilir; eline ge• Biz. Kırım. Kafkas, Azerbaycan Türk rinde olur. o eseri tertemiz bir türkçe ile tercume kamuslarından yapuğı fetih» diye bah çen 108 liradan ibarettir. leriyiz. İkinci Dünya Harbinde Ruslar bizı *** ?iker olarak aldılar. İlk flrsatu Almanlara etti. Hem onun bu tercümedeki ber sederek yalnız bunun ifrata götürülüBaremin 10 uncu derecesinde 35 lira Ertesi sene gerek Cimri, gerek Meh raklığı hakkında metinden bir misal teslim olduk. Fakat Almanlann mağlubişünden memnunsuzluk gösterir. Divan aylıklı bir memurun maaş tutarı 250 yeti uzerine tekrar Rusların elıne düjtük. med Bey Moğol kuvvetlerile gelen Sei vermek, hem de şiir ve edebiyat dilinde inşası o kamusları fetheünedi, o ka lircdır. Verdiği vcrgilerin yekunu kesirBize yaptıkları zulmu anlatmak için günler çuk hükümdarımn elinde maktul düşkâfi gelmez! Biz. 6 sene yatak yüzü gör tüler. Fakat çok geçmeden Selçuk dev sade üslub kullanmanın lüzumuna dair musların okyanusunda boğuldu. Fakat siz 63 liradır; eline 174 lira geçer. çok doğru ve çok ibretü nasihati gör canlı dilin Arab ve Acemden alıp kenmedık; kışın çamur ve kar, yaz aylarınBaremin 3 üncü derecesinde 100 lira leti ortadan kalkıp Ondördüncü asırdan da da toprak üzerinde yattık. mek için şu saürları alıyorum: «Ey dıne malederek eritüği kelimeler, ha maaşlı bir memurun ayhk tutarı 750 itibaren Anadolu müstakü Türk beySefaîet ve açlık çekerken, analarımıza. oğul, eğer şair olup şiir etmeğe kasde kiki fetih budur. liradır. Bundan 222 lira vergi kesilir, karı ve çocuklarımıza yapılan mezalim ve Uklerinin eline geçtiğinden fürkçe her dersen cehdeyle ki şürde sozün açık Zamanımızın büyük dilcilerinden eline geçen para 490 liradır. vahşeti de yeni gelenlerden öğreniyorduk. yerde resmî dil olmakta devam ederek Ruslardan kaçmak imkânını bulunca Ame Konya, Kütahya. Bursa, Kastamonu, ola ve sakın ki örtülü söylemiyesin. Jean Deny de «Türk Dili Grameri> nin Baremin 1 inci derecesinde 150 iira rıkan işgalındeVi Alman bölgesine sığındık. Sıvas gibi kültür merkezleri meydana Meselâ bir sozün ki manası şerhini sen mukaddemesinde bütün tarih boyunca aylıklı büyük memurun maaş tutar» Orada, artık hayatta olduğurr.uza tekrar gelmişti. 14 üncü asır sonlarile 15 üıci bilesin ve ayruk (başka) kişi bilmeye, Arab ve Acemın Türk düi üzerinde 1000 liradır. 318 lirası vergilere gider; Inanmıjük.' nihayet Türkiye bizi kabul etasırda sade türkçenin çeşidli alanlarda anın gibi sözü söyleme. Zira şi'ri halk yaptığı tesir kadar geniş hiç bir misalo eline 631 lira geçer. mek âliccnaplı*ında bulıındu, flmdi «vinve pırıl pırü eserler verdiğini görüyoruz. için ederler. kendi kendiler için değil.» raslanmıyacağını söyliyerek Arab Onümde duran bir cctvele göre bflcimiz stfnsu2dur.» Yazık ki Divan edebiyatı bu doğru Acem kamuslarından birteviye kelime tün memurlar, yol vergisi haric ayGelen Türkler arasında Alman kızlarile Bunlar zannettiğimizden daha zenginevlenrr.iş clsnlar da vardır. dir. Misalleri hep 15 inci asır başların ve güzel nasihati dinlemedi. Ikinci Mu alıp durmak salâhiyetini tahdid edecek hklanndan hep böyle mühim nisbctte rad hani Mercimek Ahmede: «Bir kişi bir esas bulunmayışından acı acı şikâ vergi vermcktedirler. Geçenlerde bizdan alıyorum: İsviçreli verem mütehassısı geldi türkçeye tercume etmiş, velî açık söy yet eder. Fakat uzun asırlardır o sun'i zat Maliye Bakanı memurlann, hüyük Verem dnruıtıumuzu. lanatoryomlarımıjı 1429 da ölen Hacı Bayramı Veli ma lememiş dediydi değil mi? Padişahın, dile karşı bir istiklâl savaşı açan canlı vc mücadele usullerimizl gözden geçirecek nevî oğlu ve halifesi Şeyh Hüsamed adını bile söylemeğe lüzum görmiye türkçe, o iki kamustan kelime akmasını kazsnclar sağlayan tacirler ve serbest ve tavsiyelerde bulunacak olan İsviçreli Dr. mektubda su tertemiz rek, sadece «bir kişi» dediği o meçhul önlemek için yalnız bir sed yapmayı meslek erbabından çok daha fazla verGusîave Maurer. dün bir İsveç uçağıle şeiı dine yolladığı gi verdiklerini söy'.cmişîi. ç y rimize gelmi;;Ur. türkçeyi kullanıyordu: Lokması kişi. Bütütı hüsran o kişidedir. Asırlar ö d değil, asırlardanberi o kamuslardan yaBu suretle devlet hazinesi memurlara Alanda kendisini İstanbul Sağlık ve Sos kursağunıza düşen yaradılmıj yabanda boyu o koskoca Divan edebiyaünı ne i z dolmuş olan kelimelerin he verdiği mihonların büyük bir kısmını yal Ysrdım Müdürü Dr. Faik Yargıcı ve kalmaya. Iznimiz budur ki kaba dervişh büük o acılar l ' m e n hemen topunu birden hudud hd d sirden mahrum eden o büyük, dıdcstları karşılamışlardır. vergi olarak onlardan geri almaktadır, lerle sohbet edesiz. Zira tarik böyledir acısı, o sonsuz hüsran. | şı> edecek şekilde öyle bir iç hamlesi Bütün bu vergiler menıur maaşlanndan Belediyc reis vekillerinin tayini ki birbirimiz yüzünden marifet söyleyu yapıp öyle bir istiklâl zaferi kazandı bir kalem davbesile kesildiği, tarhı, ta**# İc İşleri BakanLığı. vilâyetlere gönderti>ği soylcyu hal tahsil olur. Zira hakikattc ki... Bunu bundan sonraki ayrı bir ya hakkuku ve cihayeti pek kolay ve masIslâm iskolasük medeniyetinde külbir t^.mimde. Bclediye Bajkanlarır.a iştetı size ata düştük, sizler dahi hakikatte zile konuşuruz. elçektirilınesi gıbi hal'.erde. yerlerine vekil bize oğul düştünüz. Ata daima yerinc tür kaynağı olan medrese tam bin yı] rafsız oiduğu için, bizim maliyemizin tayini işinin Belediye Meclisleri tarafından İsmail Habib SEVÜK pek hoşlandığı ve sevdiği vergilerdir. türkçeyi tahsil etürmedi. Türkçe ana oğul düştüğünü istemez mi? ... Dikkat yapılması lı:zumunu belirtmi?tir. Maliye sağ clilc verdiğini sol clile alettiniz mi? «Mahluk» yerine cyaradıl dil oiduğu için kendiliğinden öğreniliEkmek fiatlan Milli Türk Talebe Birliğinin dığından bu çeşid vergileri çok beğenir mış> diyor. Hacı Bayram yalnız en ulu yor. Onu bilmek hüner değil. Hüner yapacağı miting amma, bunların ağırlığı 10 yıldır sürüp Değırmenciler, unun çuvalında 50 kuru? bir veli değil apaçık bir türkçecidir de. medresede dirsek çürüterek arabca ve bir indirme yaptîklarından. Belediye İktissd farsçayı öğrenmektir. O iki dilden ne Milli Türk Talebe Birliğinin 4 aralıkta s;iden hayat pahahlığı içinde, sabit geŞej'h Ahmed Aşıkî ki. Ikinci Kosova Müdürlüğli, bunu ekmek fiatlarma akse*.*.ikadar çok kelime biliyorsan o kadar Beyazıd meydanında hazırladığını yazdığı lirli memurlann omuzlarına yüklenir rerek. 1015 granıı 40 kuruşa satılan ekmeğ'.n cenginde yararlık gösteren, hem kalem, mız mitinge aid müracaat dUn Vilâyettcn 1040 grama ıblağı ile gene 40 kuruşa, yahud hem kılıc sahibi kahraman bir kâtibdi, âlimsin. O iki dilin kamusları birer va Emnlyet Müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu ve onlan sıkmtı vc ıstırab içinde bıra900 grama indirilerek 35 kuruça satılması • Aşık Paşazade Tarihi» diye meşhur kıf hazinesi gibi açıldı. Hesabsız, ölçü mitingde solculuk aleyhinde tezahürat yapı kır. Az aylıklı küçük memurlar arasınkelime alıp duruş lacaktır. Üniversite Talebe Birliği. bu top da karnını doyurmak için öğleyin ekic:n Beltdiye Daimi Encümeni nezdinde bir eserını baştanbaşa konuşma türkçesile süz, alaoildiğine tejsbbiıste b'jVjnmufttjT. yazdı. Vîlovanın fethinde oranın "sahi \ Bundan iki zıdlık meydana geldi. Biri lantı ile alâkadar olmadığım beyan etmek meğine katık olarak aldığı 230 gram zeytinin yansını yiyip ycrısını ertesi besi Prenses Belkonda şöyle der: konuşulan dil, öteki yazılan dil. Birin i t e d i r . güne saklayanlar pek çoktur. • Ben bu Tüıkleıle cenk etmezin. Anun HABERLER Şimdi bir deıcce tcıfi ederek 108.5 çiinkim eğer bunlar bizden öldürürlerse N O T L U • MİLLİ Eğitim Bakanlığı, Fatih medre ölen gitti. yerine kalana ne fayda? Ve lira yerine 123 lira 10 kuruş almak üselerinde okuyan Üniversite öğrencilerıne eğer biz bunlardan öldürürsek bunlarla RESMÎ METNE UYGUNLUGU NOTERCE TASDİKLİ midile üç yıldır günlcri sayan ve bü;.ardım olmak 'jzere. dun Milâ Eğitim Mütün ümidini bu 11 lira 60 kuruş faıka dürlüğj vasııasile yeniden beş bin lira gön kan düşnıanı oluruz; tâ kıyamete dcğin bağlayan memurları bu haklarnulan ccnk eksik olmaz.» Yalovadaki bütün dermlştir. mahrum etmek reva mıdır? Böyle bir * PITİGRİLLİ'nin «Hayatım ve Mace mallarım serbestçe götürmelerine arasn şey yapıhrsa, zaten sıkıntı ve mahıuralarını» adlı kitabı. İkinci Asl;ye Csza veren Oıhan Gazinin teminatını da Tertibleyen: Cemal HAKK1 SELEK Mahkemesince müstehcen görulerek. mumiyet içinde bulunan mcmuriaıın çaşöyle anlatır: «Iskclcye gcmiler geldi tercimi ve tâbii birer ay hapse mahküm hşma şevki büsbütün kınlmış olur. EMuradlaıınca doldurdular. Orhan Gazi edilmişlerdir. Ceza tecil edilmiştir. Metin. pratikte yararlı bilgiler ve içtihadı birleştirme kararları ile notlan sasen terfi eden memurlann ayhklarınMeti eyderkim. çöpü zayi olma| d l r l l m l ş t l r , ı e r i a birbirlerile olan münase dan bir kı.smını da gene vergi olarak h ü k ü n her sun. Biz ahdımızda hain olmavuz.» MUHARREM 24 CUMA betleri gösterümiş. kitabın sonuna Tatbfkat Kanunu ile fihrist ve alfabelik devlet hazinesi geri alacağına göre, Hele o asırdaki Kur'an tercümeleri endeks eklenmişür. böyle bir tasarruf, ürkütüien kurbağaS billur türkçenin büer hazinesidir. Işte j Hâkimlerüı, avukatların ve Hukuk taîebelerinin. notlarından sık sık fay ya değmez neviden bir iş olur. Bu yaıı3 i S : Kastamonuda Candaroğullarından Isdalanabilecekieri, tam bir e m n i y e t içinde kullanabilecekleri yegâne hş tasarruf düşüncesinden vazgeçilccefendiyar Bey zamanında Çelebi Ibrahim metindir. ğini umarız. 7,00 12.01 14.30 16.43 18.21 5.16 tarafından yazılan «Cevahirülesdaf» Vasatl Başlıca Kitabevlerinde bulunur. Fiatı: Bez cildli 4 liradır. isimli Kur'an tercümesi, 15 inci asrın Ezani 2.16 7.1S 9.46 12 00 1,37 12.32 başında yazıldığı için 14 üncü asır Ü N İ V E R S İ T E K İ T A B E V I , İ S T A N B U L İsmail Habib Sevük 1 Rusyadan kaçan Türklerin bize anlattıkları \ TÜRK KANUNU MEDENİS! ve BORŞUR KANUNU İ < Sigaramın dumanı EŞSİZ MİZAH GAZETESİ Pek yakında çıkmağa başlıyacaktır. YAĞMURLAR LOJJIS BROMFIELD 6ELİNCE Bromfield'in büyük şöhretini yapan bu eser ÖMER R1ZA DOGRUL tarafından dilimize çevrilmiştir. Pakistan ve Hindistan hakkmda yazılmış dünyanın en meşhur romanıdır. 516 sahife. 5 lira Ikinci basımı çıktı. Ahmet Halit Kitabevi TÜRK MÜSİKİSİ DERfiİ«İ'nin " 14 ÜNCÜ SAYISI YARIN ÇIKIYOR Siz padişah yasağır.ı bilir misiniz? Bilirsiniz, tabiL Ko:ıup konup kalkan. fiy kslkıp kalkıp konan fy'j bir acayib nesnedir. / Beiediyeninki ona /Ç j çoktan rahmet okut girmiş bir gafil gibi utancımdan kızar' / / tuğu için zavallıcık, dım. Hemeu cebimden tabakamı çıkarlisandaki yerini son dım, sigaramı yaktım. Hep birlikte zamsnlarda ona bı «Sigsramın dumanı, yoktur yârin imarakmağa başladı. nı. şarkısmı söyliye söyliya menzili Bizim bildiğimiz yasak yasaktır. Ya maksuda eriştik. larsa şaşmayın. lüzumu yoktur, konmaz; yahud konBir liste yapüsa da, halktan iane topYardım duğu yerden bir daha kalkmaz. Ama lamağa izinli kurumlarm adı belli olsa, Belediye yasakları, Boğaz vapurlannŞikâyetle mikâyetle düzeleoek şey son zamanlarda şunun bunun namına âaki açü» kapanır seyyar iskemlelere değil. Bu öyle bir afet, öyle bir salgm para toplayıp da deve yapanlarm zararbenziyorPBir bakıyorsunuz hepsi bir ki. maazöllahi taalâ! lı faaliyetine bir nihayet vermek baaraya toplanmış, aralanndan geçecek Namuslusunu vurguncusundan ayırd kımmdan faydası obnaz mı acaba? yol bulamıyorsunuz. Beş dakika sonra etmeğe imkân olmaması, ikinci bü" feAma diyeceksiniz ki, bu listeyi basbakıyorsunuz, bir tanesi yok. mak için bütün matbaaları durdurup lâket Tramvaydayım. Tabiî, bermutad saEvlere de musallat bir şey ya! Fakat seferber mi edelim? O da doğru! hanlıkta. Karşımda posta müvezziine tilhassa dükkân, tezgâh sahibleri, yaka benzettiğim bir yaşlıca efendi. Lülesi silke silke artık yakalarmın havı dö Bir yasak daha çentikli, ağız tarafı kırık bir pipoyu çe küldü. Bu yasak Belediye nizamnamesinde iiştirmekle meşgul Yanımda yarı sporEli çantalı bir takım kimseler, Allahm çok eskidenberi vardı da, nedense tatcu, yarı mektebli bir gene, dudağının günü kapı kapı dolaşıyorlar, allı, morl'j, bik edilmiyordu. Lo yansile ıslık çalıyor. yarısile sigara içi yeşilli mavili makbuz denerlerini, s:z kanta vitrinlerinde yor. Kapı kenarında, dildadesine sarı dnha bir şey söylemeden çıkarıp. şirin yemek teşhiri yasağı. lırcasına demiri kucaklamış göbeklice tir tebessümle, boyunlarmı bükerek: Bir kaç gün evvel vermişler, bir mecmua çıkarıyorlar. Adı bir zat. Gümrük komisyoncusu mu de Efendim... Malumu âlileri... Habir iki lokantacı Edebiyat Dünyası. Canla başla çalıştıkBana öyle geliyor ki. gene şairler bu sem, tüccar kâtibi mi, öyle bir şeye miyeti milüye... İnsani vazife... Cemidan işittim. Beledi lan mecmualanrun hal ve şanından bel yolu, biraz da alay olsun diye tutturmuş benziyor. Bü~ yaprak sigarasma son ne yet mesele^i... Fakirler ve yoksullar... ye memurları faali li. Allah gayretlerini boşa çıkarmasın. gidiyorlar. Çünkü, bu nevi şiirlerin bafesini verdirmeğe habire uğraşıyor. Bendeniz... Zatı âliniz... Yalnız, şaştığım bir şey var. Edebiyat zılarmda, bakıyorum, bu kavak ağacı yete geçmişler, çiy Biletçi, içerideki vazifesini bitirmiş Diye, kendileri de içinden çıkamadıkgıda maddelerile pi? Dünyası yaşına basmak üzere. Karabor ve kuşkonmaz vecizesinden daha başolacak ki. kutusunun kapağmı şarkadak ları altı üstünü tutmaz tekerlemelerle mif yemeklerin ca sa, menfaat, dalavere dumanınm bürü ka kıratta cevherler var. Meselâ gene kapatıp sahanlık meclisine dahi] oldu. ialeme ve mühüre davranıyorlar. Yüzümekânlarda teshiri cüğü bu yokluk, yoksulluk ve pahalılık bu şiirlerden birinin bir mısramda «efCebinden bir teneke kutu çıkardı, bir ıTıüz rutarsa ne Slâ, tutmazsa şap gibi yasak oiduğu için bu camekânları bo fezasında «Edebiyat Dünyası> nı mih kârlanmak» tan dem vurulmuş. Bir de sigara aldı, yaktı. |yandığınızm resmidir. Mürüvvete enda yama emri tebliğ etmişler. verinden nrlatmadan nasü döndürebili .bitirim kız, diye bir tabir. Şair böyle Tramvay iki duvar arasına sıkiş ze oîmadığmı bilen zatı şerif, gönlünüzNe kadar sürer bu yasak bilemem yorlar? Her halde bunun da bir sırrı mi konuşur? Sanmam. mış dar bir yoldan gidiyor. Tramvaym den kopanla da iktifa etmeyip kese Ama. faydasız değil. olacak. içinde. bir zamanlar mevcud sigara ya r.izden koparabildiğini almağa çalışıyor, Derhal ilâve edeyim ki, genclerin Hoş, orası benim vazifetn değil ya! Lokanta camekânında, bacaklarını gesağı yafts.=ını araştırdım. Yok. Kontro! elindeki koçana aklına eseni çiziktiri ıip sırtüstü yatan çırılçıplak bir tavuk; Ben, geçenlerde koleksiyon halüıde eli mecmuasında, bu türlü şürler, çerez kamemuru? O da yok. E, biletçi sigarasını yor, mührü basıyor, sonra tabanlan yanıbasında, onun bu haline yılışık yılı me geçen bu mecmuada gördüğüm bü bilinden, şuraya buraya tektük serpifne diye yakmasın? jyağlıyor, sırra kadem basıyor. Hırlı mı, şık gülen bir pişmiş kelle hiç de hoş ! iki yeni şiirden bahsetmek istiyordurn. tiribniş. Yüzde bir kaç nisbetini aşmıEtrafıma bakmdım. Bir memurla üç ihırsız mı belli değil. Hepsinde bir ku bir manzara teşkil etmiyor. |Yeni şiir deyince, akla ilk gelen «ben yor. Mecmuanın diğer yazılarındaki olyolcu, fosur fosur sigara içrr.ekle meş rum lâfıdır ve bir kurum satmadır giGerçi, bir zamanlar İstanbula uğra sana hayran sen cama tırman> tertibi gunluk ve güzelük, bu bir kaç şiir hagul. Utandım. yerlere geçtim! Yanlış diyor. yip lokanta vitrinlerine imrenen, Istan cevar.irler oluyor. Genclerin mecmuasın ricindeki özlü mısralarla brr ayarda. anlamayin. Sispra yasağına riayet edilTürlü türlü isimler altında, türlü tür bulu bir bolluk diyarı diye tarif eden I da da gözüme evvelâ böyleleri çarptı. Hani nasıl anlatayım. dallan nadide yemiyor diye değil. Hayır. Bu kadar kişi 10 paralar toplayan bu kimseler, bu gi oir ecnebi bayanın dediği gibi, lokanta Ne yaîan söyliyeyim, üzüldüm. Çünkü mişlerle yüklü bir ağaçta, yemişlerden prasmrla sigarasım tüttürmiyen tek bu dişle. günün birinde «iane vere vere vitrinlerimiz, memleketimizin hamdol bana derli toplu, ağzı burnu yerrnde, bir kaçı henüz tamamile kemale ermedala bir ben miyim diye! filusuahmere muhtac kalan biçareleri sun yiyecek içecekten yana, bütün görünen bu akıllı uslu mecmuanuı süş gibi. însallah onlar da ötekilere ba, Çıplaklar kampına, sırtında esvabile korurna fauymu» adına tahsilâta çıkar .d.ücy.ayı hsidı olarak kıskandıracak ka Jtunian arasında gözüme jarpan bu Tu», \ baka karanr. Yazan Hamdi Varoğlu bâ ağacı misillu başı yerde, kökü hava da şiirler, tertemiz giyinmiş bir insanın yakasma bir demet maydanoz, şapkasına da bir baş sarmısak takması gibi acayib oluyor. Gelin car bolluk içinde olduğuna canlı birer Allah aşkına, beramLsaidir. Ne var ki. bu bolluğu hisse ber okuyalım. Üç kampana vurmadan yürümez denler o kadar bol değil. Bizim katar çok ita:.ili:üı. Dikkat ederseniz, lokanta camekânlaKuşkonmaz bahçesinde cy kuşlar rında serili yatan yoluk tavukla pişmiş Nereye konsunlar? kellc ve haşlanmış istakoz, lokantalarıÇılcın bakalım işin içinden! Oyleyaı mizdaki fiat listelerinin kurbanları gibidirler. Keenne listeyi kazara okumuş | kuşkonmaz bahçesi bu, adı üstünde. lar da. biri öfkesinden yüreğine inip i Kuşcağızlar nereye konacak? Bari ü vurdurmalı katılmış kaimış, öteki bu hale kalender I çüncü kampanayı hızlıca ce gülmeği tercih etmiş, üçüncüsü de ' da. Hareket eden katara atliyıp, Kus! konmaz bahçesini terennüm etmiyen hicabmdan al çahaya dönmüştür. Dolayısile bizim halimize gülen, acı ş.ıirlerin diyarma gitsinler. Orada bslki yan ve bizden utanan, hem de came konacak bir şey bulurlar. Bir de sarhoşluk şiiri var. Şöyle diyor: kâna kurulup caddeye baka baka bu işleri yapan bu münasebetsiz mahluMarın Sarhoşum Her sey güzel görünüyor gözünıe önüne birer perde çekmek farzohnuşNe bakıyorsun kavak ağacı, tur. Sersem sersem yüzüme... Gene kalemler Şair haksız. Kendi sarhoş da kavak Gayretli, ateşli, aydın gencler uzunca ağacı sarhoş olamaz mı? Belki kendisi diyebileceğün bir müddettenberi elele de onun gözüne güzel gözüktü!