25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
B Ornt OUMHUKIYET BÎR DAKİKA: Mısırdaki İngiliz askerî heyeti ahireden verilen haberlere göre on bir yddanberi Mı sırda çabşan ve Mısır askerî kuvvetlerine modern bir terbiye vermekle, Mısır ordusunu asrileştirmekle meşgul olan Ingiliz askerî heyeti vazifesini bilirmiş ve Slısırdan ayrılmağa karar vermiştir. lngilterenin Mısıra bir askerî hejet göndererek Mısınn yeni bir müdafaa kurnıasııu kolaylaştırmak, Ingillere Ue Mısır arasında 1936 da imzalanan andlaşma geteklerindeni. Muahedenin inıza \e tasdiki iizeTİne Ingiltere bu heyeti Mısıra göndenniş ve bu heyet araya bir dünya harbi girmiş olmasına rağmen çahşmalarına devam etm:şti. Heyetin. başarılan hakkında verilen malumata göre 1936 da on bin mevcudlu bir ordu sahibi olan Mısır 11 senelik çalışmalar neticesinde, bugirn 50,000 mevcudlu bir orduya sahib olmus, bundan bagka Ingiliz askerî heyetinin yardımile bir Mısır hava kuvveti de kurulmuştur. Ingiltere Ue Mısır arasındaki 1936 muahedesini değiştirmek için vuku bulan teşebbüsler boşa gitmiş, Mısırın Ingiltere ile arasındaiki davayı Güvenlik Konseyine götünnesi, bir netice vermernis. olduğu için iki taraf arasında hâlâ 1936 muahedesi hüküm sürmektedir. Buna rağmen, Ingiltere 1936 muahedesini değiştirmek için yapılan konusmalar sırasında üzerinde itttfak edilen noktalan tatbik etmekte ve bilhassa Mısın boşaltmağa dair verdiği sözü yerine getirmektedir. Bu yüzden Mısır ordusunun vazifeleri gün geçtikçe ehemmiyet kazanıyor ve Mısınn müdafaa kuvvetini süratle genişletmesi icab ediyor. Çünkü Ingiliz kuvvetlerinin boşalttığı her mevki Mısır kuvvetlerine devredilmektc ve Süveyş kanab mıntakasnıın da Mısır kuvvetlerine geçmesi beklenmektedir. Onun için Mısır, bundan böyle de askerî kuvvetlerini büyütmeğe devam edeeek ve bn yoldaki ihtiyacını tamamlayıncaya kadar her fedakârhğa katlanacaktır. Mısır, 1882 denberi müdfaa kuvvetini ihmal etmek zorunda kalmış olduğu için, şöyle böyle altmış alfa yü sonra yeniden bir müstakil müdafaa sahibi oİuyor ve bütün Mısınn müdafaasını doğnıdan doğnıya yükleniyor. Deruhde olunan vazifenin büyüklüğü ve ehemmiyeti zerre kadar şüphe götürmez. Çünkü Mısırm mevkii son derece mühimdir ve kendisi Akdenizle Hind Okyanusu arasmdaki en mühim deniz geçîdjne hâkim olmaktadır. Ikinci Düny« Harbi sırasmda bu geçid büyük tehlikelerle karşuaşmış, Mihver kuvvetleri bu geçidi ele geçirerek Ortaşarkın mukadderatına hâkim olmak için büyük bir gayret sarfetmiş, fakat tngiliz kuvvetlerinin azimli müdafaası bu gayretleri akamete nğratmıştı. Dünyanm bugünkü durumu da emniyet verid mahiyette değildir ve onun için Mısırın bundan böyle müdafaasını kat kat sağlamlayaeağı şüphe götürmez. Bilhassa Filistinde hangi maksadlara ve sîyasetlere alet olacağı belli obnıyan bir yabancı devletin kunıhnası yolunda adımlar aülması, Mısınn son derece uyaaık davranmasmı ve bu maceralarm tahakkukuna meydan vermemesini, diğer taraftan Trablusgarbm mukadderatı meselesi de Mısın son derece alâkalandınnakta ve onun her îhtimali hesablamasını gerekleştirmektedir. Karşüaştığı büyük mesuliyetleri çok ryi takdir eden ve bu mesuliyetleri sırtlamak azmile hareket eden Mısmn millî müdafaasını tamamile ele almış olduğu bu mesud fırsattan istifade ederek bu aziz kardeş memleketin özlediği bütün muvaffakıyetleri kazanmasını temenni ederiz. Ortaşark bu sayede genc v« dinc bir kuvvet kazanmıs. ve tarihî mukadderat yepyeni bir istikamet tutmuştur. Bunun bütün Ortaşark milletleri hakkında haynrh olması, bizim öz dileğimizdir. Ömer Riza DOĞRUL Eğîfim Bakanlığındaki yangın tahkikatı Baştarafı 1 tnei sahifede bazı malumat altnmıştır. Tahkikatın müteakıb safhalan bu iddianın ne dereceye kadar doğru olduğunu gösterecektir. Fahri Kurtuluşun takriri Diğer taraftan öğreridiğime göre Rıze mületvekili Fahri Kurtuiuş da Meclisin açıkşuıda verümek üzete yangın mevzuu ile alâkalı bir takrir hazırlamaktadır. Fahri Kurtuluş, Iç Işleri Bakanından 946 dan itibaren memlekette meydana gelen bvyük yangmlar hakkmda şimdiye kadar ne gibi malumat elde ettiğini, ele geçen delillerin veyahud varılan neticelerin nelerden ibaret bulunduğunu sormaktadır. Rize milletvekili bu yangınlar hakkında umumî mahiyette fair soruşturmanm mühim neticeler ve«•ceği kanaatindedir. Oğrendiğime göre yangmdan kurtanlan evrakın tasnifi bitmiş, bunlann mühim bir kısmından istifade edilebileceği anlaşılmıştır. Bakanhk olarak ktıllanılacak olan Demiryolu Meslek okulı binasında henüz devam etmektedir. Genel müfettişliklerden kalan demirbaş eşya da peyderpey gelmektedir. Görgü Kararaut hakkındaki tahkikat Izmir 4 (Telefonla) MUlî Eğitim Bakanlığı binasmm yanması üzerine «Aferin, bizim çocuklara! Muvaffak oldular. Daha yanacak Bakanlık binaları var> dediği iddia olunan ve ertesi günü, «Muvaffak olduk» kelimelerinden ibaret bir telgraf alan İspartanm Gönen Köy Enstitüsü resim öğretmeni Görgü Karamut hakkmda İspartada yapılan tahMkatın bittiği ve Ceza Kanunurmn menettiği komüruzm propagandası yaptığı netioesine varüdığıridan, bu suçtan hakkında dava açılması ve belki de tevkifi beklendiği bildirilmektedir. İlâve edildiğine göre Rumanya muhacirlerinden olan mumaileyhin baba adı her ne kadar Eftim, ana adı Teodora ise de, Müslüman olduğu söylenm«ktedir. Görgü Karamutun dört arkadaşından şüphe edildiğinden onlar hakkında da Savcılıkça tahkikat yapılmaktadır. Evvelâ can Veremle Savaş Derneklen umumî kongresine iştirak eden zevat şerefine evvelki gece Taksimde mükellef bir ziyajet verildi. (Yarabbi bu ziyafetlerden ne zaman kurtulacağız!) İstanbul Veremle Mücadele Cemiyetinin bir ikramı imiş. Bir yenildi, bir yenildi ki sorraayın. Bahklar gitti, etler geldi. Etler gitti, börekler geldi. Börekler gitti, sebzeler geldi. Sebzeler gitti, tatlüar geldi... VelKasil, afiyet şeker olsun, sayın kongre azasının mideleri pek geniş bir iltifata mazhar oldu. Veremle savaşın Uk §art% iyi beslenmek ve bol gıda olduğıına, göre, dedik ki, kongre azası bu mücadeleye evvelâ kendi nefislerinden başlamaya karar vermiş olacaklar! D.N. Rumen Kralı Viyanadan geçti afı I inc» sahijede Tren, saat 21 e doğru Amerikan bölre^ne guc ;kür. Kralın ozel katarı sekiz vagcnclan mürekkebdir. Budcoeştedeıı gecerken Budapcşie 4 (A.P.) Ozel bir trenle Isvıçreye gıden sabık Rumanya Kralı Michael, Budapeşteden gecerken hiç bir beyanat vermeyı kabul etmedi. Kralm treni garda on dakika durdu. Istasyonda kendisini yalnız gazeteciler karşıladı. Kralın altı vagonlu treninde, maij'eti bulunuyordu. Gazeteciler, Kralın özel sekreterine trenin 94 dakika gecikmesinin sebebini sorunca, sekreter: «Bazan geç kalmak. hiç ge > diyerek, cumlesinin sonunu getirmedi ve Danimarka Kralı Prenses Anna'nın, Krala, Lozanda ne zaman mülâki olacağını bilmediğini söyledi. Sabık Kralın yaveri binbaşı Vergatti, sorulan suallere cevab vermedi. Bükreşten alınan haberlere göre, Kralla birlikte yola çıkan otuz kişiye pasaport verilmişse de, bunlardan hiç biri Rumanyaya ddnemiyecektir. Pasaportlarmda dönüş vizesi bulunanlar yalnız iki kişidir, bunlar da sabık Kralla, annesidir. Söylendığıne göre, Kral Michael, aralık ayı sonunda Rumanyaya dönmeden ev\*el Krallıktan çekilmesi için tertibat almdığını biliyordu. Fakat mensub olduğu kralhk ailesinin şerefine 'eke sürmemek için, bu bruhraru bizzat ve vetanında karşılamak istiyordu. Kralın ailesine mensub olarak Ru manyada kalan bir tek kişi varsa o da teyzelerinden biri olan Prenses Elenadır. Kralm treni Sinaiadan cumartesi günü ayrılmi|tır. Hükumet makamını temsil eden hiç bir memur vedaya gelmemiştir. Rumanyayı harb yıllarında, Mütte fıklerin safma geçiren Kralı, Lenin nişanile taltif etmiş olan Sovyet mümessiHerihin hiçbiri ortalarda yoktu. Kralın treni, Ferenc Varos istasyonuna, şiddetli bir yağmur alunda girdi. Vagonların kapılan kilidli, pencereler örtulüydü. Başını pencereden yalnız özel sekreter Idanitziu uzatmıştı. Kendisine Uk sualler yağdırılırken başını teessürle sallıyor, yüzünde hazin bir tebessüm beliriyordu. Istasyon peronu, omuzlarında silâh, Macar polisleri tarafından nezaret aluna alınmıştı. Krala resmî bir jahsiyet nazarile bakmıyan Macar hükumeti, Budapeşte dışındaki Ferenc Varos istasyonuna karşılayıcı göndermemişti. Kral Michael geçen ay ise, Macaristan Bajbakanı tarafından merasimle karşılanmıştı. Ozel sekreter, sorulan bir suale cevaben, Bükreşten aynldıklan zaman hiç bir göstermin yapılmadığını söylemiştir. Bu sırada açılan bir perdenin arkasında Rumanyamn eski Kralı Michaelin genc ve neşesiz yüzu göründü. Ozel sekreterin söylemekten çekindiği şeyler, Kralın yüzünde aksediyordu. İsviçrede hazırlk yapıhyor Lozan 4 (A.P.) Pazartesi akşamı Lozana gelmesi beklenen Rumanya Kralı Michael'in yerleşeceği Beau Rivage otelinde hazıruklar yapılmaktadır. Ana Kraliçe Helen'in kızkardeşi Aosta düşesi, otelde ikamet edenlerdendir. Bükreşten yeni bir firar teşebbüsü Bükreş 4 (a.a.) Bu sabah yeni bir firar hâdisesi keşfedilmiş ve vaktinde önlenilmişür. Tars hava kumpanyasının bir uçağı, motörleri çalışır bir halde 'am Bükreş Krakof seferi için harekete geçeceği sorada polis meraurlan ellerinde tabancalarla uçağın hareketini önlemişlerdir Uçakta derhal yapı'.an tahkikat sonunda, yolculardan on birinin silâhlı olduğu ve havada rnürettebatı tehdid ederek rotayı değiştirmeyi tasarladıklan anlaşılmıştır. Yanda önlenilen bu teşebbüs, bundan bir müddet önce ayru kumpanyaya aid bir uçağın, makinistlerden biri öldürüldükten sonra Türkiyeye sevkedilmesile neticelenen maceranın bir tekerrürüdür. Halk üzerinde tasarruf faktefek şeyler var ki; şümul ve manalan itibarile geoiş tefsirkre yol açar... Bugün size bunlardan bir ikisini sa>acağnn: Kim ne derse desin, memlekette şikâyeti mucib şeylerin bir listesini yapsak ve bu listeler üzerine halkm reyini alsak, nakil vasıtalan, su, elektrik, gaz gibi diğer «ikâyet mevzularma nazaran nisbet edilemiyecek kadar çoğunluk teskil eder. Onun için, halk rejile alâkalı müesseseler, idareler ve hükumetler bu küçük seylere, büyük siyasl olaylardan fazla ehemmiyet vermelidirler. Şimdi gelelim misallere... Şehirde Belediyenin bir otobüs ser\isi var; bir de hususî otobüsler var. Düne kadar Belediyenin otobüslerıla boy ölçüşemiyecek kadar hırpani olaa hususî teşebbüs, bugün onlardan daha mukemmellerini jetirdi. Bu iyi bir şey. Temenni etmeli ki bu hususî teşebbüsler birleşsinler de seyrüsefer tarifelerini birlestirip daha ciddî ve umumî bir manzara arzetsinler. Buraya kadar âlâ! Lâkin bunlann ücretleri Belediyeninkilerden ucuz. Tabiî olarak herkes lorayt»r: Belediyenin otobüsleri neden pmbah? Buna sebeb o^açak, Trajnvay İdaresinin İs Kanununa tâbi olduğunu, bu yüzden masrafı fazla bulunduğunu, üsteük bu otobüs imtiyazmın Belediyeye aid bir irad kaynağı olduğunu söylüyorlar. Bütün bunlar belki manhkîdir; fakat halka iıahı müşkül şeylerdir. Yapılacak şey Belediyeye aid olsun olmasın, otobüslere mua>>'en bir tip, muayyen ve asgari bir konforla beraber kilometre veya ktırs ÜTerinden birbmne eşit ücret tayin etmektir. Aksi halde hareket Tramvay tdaresinüı aleyhine ohıyor. Sonra, Tramvay İdaresi tarifeler ve güzergâh ürerinde de gelişigüzel tasarruf etmektedir. Meselâ yılbası günü otobüsler pazar tarifesi tatbik etmisler. Sorunca memurlar: Emir verdiler, diyor. Büyük şehirlerin trafik hayatında, hele bir yılbası gününün azaltıcı bir farb nu te%ehhüm ediliyor? Dükkânlar açık, herkes dışanda, binaenaleyh nakliyat daha fazla olmaz mı? Denizyollan bile pazar tarifesini ortadan kaldırmışken, otobüslerde ve tramvaylarda bir pazar farkı gözetraek ve daha fenası bunu arar olmıvan günlere de ldmsenin haberi olmadan teşmil etmek haksız, yolsuz ve yanhş bir tasarruftur. Beğenmedik. Daha var: Karaköydeki otobüs durağım ahp Köprünün ürerine koymuslar. Kime sorup ve kimden şikâyet göriip, angi sebeble yapıldığı belli değil. Dü;ünün: Karaköy gibi şehrin en kalabaık bir yerine otobüsle gitmek isterse• • i z , Köprü ortasında inip tersyuzü jferi öncceksiniz. Tedbirin sakathğını aynca aıütalea edebiliriz. Lâkin bu kadar lüzumlu, münasib ve halkın alışü|ı itit erden durak neden kalkar? Alelhusus u durak, tam çivili geçidin önünde ve ekseri işaret memurunun yayalara yol vermek için otomobilleri dtırcurduğu hizadadır. Bu tasarrufu da beenmedik. Kinıse>e snrmadan böyle değişiklikler yapılması da abestir. Bu dnraklar şehir halkının gidiş jpelişile alâkahdır. Onların mümessillerine sorraak gerektir. Daha var: Su gibi. gaz giM saatle ölçülen sarfiyaün sayaçlan bazan teknik sebebler yüzünden idarelerce kaldınlıor, yerine yenisi de konmuyor. Bir Ud ay saatsiz tahsilât yapıhyor. Bu tahsUât için geçen senenin aynı aylarmdaki sarfiyat esas olarak alınıyor. Bakuuz ne oluyor: Geçen sene bir apartımanın her kab doludur. Bu sene bir kat bostıır, veya katlardan birinde eskiden bir dişçl varken şimdi bir şapkacı var. Yeni su sarfiyatı bu sene daha az. Kimseye buna anlatamıyor ve sizin taksiriniz obnıyan bu saat değişikliği yüzünden fazla para veriyorsunuz. Gaz de böyle. Lâkin yeni saati koyarlar da geçen yıl aynı aya bakarak saatsiz aylarda aldıklan paradan daha fazla sarfiyat yapbğımn görürlersa derhal farkrnı istiyorlar; ama eğer yeni saatin yazdığı, saatsiz olarak yaptıkları tahsilâttan eksik oiursa aradaki farta iade etmiyorlar... E, böyle hep kendine yontan nalıncı keserinden herkes fikâjet ediyor. İşte bu haksız ve kimseye sorulmadan yapılan tasarruflardır ki halkın, şikâyetlerinden yüzde doksanmı teskil edijor. Bunlan dözeltmeye kimsenin nğl yok! Desenize: Kaçmaktan kovmay vakit yok ki' B. Veremle savaş iki ceptıeü olmalıdır Yunan Kraliçesi harekât sahasında Baştarajı 1 ind goht/ede Atina 4 (a.a.) Yunan ordusu, çetecilerin Koniçeye karşı yaptıkları taarruzun muvaffakıyetsizliğe uğramasmdan sonra çeteci birlülerini Amavudluk huiuduna doğru geriletmeğe devam etrnektedir. Fakat şehrin kuzey doğusunda bulunanijir topçu mevzii, şehrin üzerine ateşe devam etmektedir. YanyaKonişe yolu üzerinde bulunan Borozani köprüsu de hududun üzerinde veya hududun pek yakınında bulunan bir çeteci top mevziinin ateşi altuıdadır. Yunan ordusunun topçu birlikleri, mermilerinin Arnavudlıjk toprailarma duşmesi korkusile bu ateşe cevab verememektedir. Yunan ordusu, Borozani köprüsünü tamir etmiş olup şimdi bu köprüden faydalanmaktadjr. Birleşmis Milletler komisyonuna mensub olup savaş sahasına gitmiş bulunan müsahidler, Arnavudların, çetecilerin yapmakta olduklan hücumlara karısmış bulunduklarmı isbat için yeter derecede delil elde ettikten sonra şimdi merkezlerine dönmüşlerdir. Serbest Yunanistan (!) radyosunun zafer îddialan Paris 4 (a.a.) «Sertest Yunanistan» radyosu General Markos kumandasmdaki asilerin Koniçenin kuzey ve baüsındaki sırtlan hâlâ ellerinde bulundurduklarını ve «demokrat ordusu> nun, hükumet uçaklannın müdahalesine ve hükumet tatviye kıtalarının harekât Sahasma gelmesine rağmen çehri kusatmağa devam ettiğini bildirmektedir. Baftaraft 1 iiurt «aW/eıî« Rusyaya çağınlmasmdan sonra, burada çok ciddi faraziyeler ileri sürülmekte ve bu hastarun Mareşal Stalin olduğu yolunda şayialar dolasmaktadır. Sovyet makamlarmın, profesörle Sovyet Büyük Elçüiği vasıtasile temasa geçmiyerek doğrudan doğruya kendisine telgraf çekmis olmaları, çayanı dikkatttr. Profesör Berven'in, hastası çok önemli bir şahıs olmasaydı, Stockholm'dan ayrılmıyacağı da ilâve edilmektedir. Doktorun beraberinde götürdüğü muayene aletleri Stoekholra 4 (a.a., Reuter) Gayet acele olarak Moskovaya çağırılan tanınmıs Isveç doitorlarmdan Profesör Berven'in, Helsinki'den gecerken Moskovaya seyahatinin gayesinin bir hastayı görmek değil, Rua âlimlerinin geçen yıl Stockholm'da kendisine yapmıs olduklan ziyareti iade olduğunu söylediği hatırlatılmakla beraber, Profesör Berven'in, müdürü bulunduğu Kanser Hastanesi doktorlarından Hultzberg'in, bir hastayı muayene için gereken bütün levazımı NewYork 4 (a.a.) Federal emniyet jjrofesörün beraberinde götürdüğünü hateşkilâü ve gümrük secvisleri, Executor ber verdiği belirtilmektedir. Beşiktaşta Diküitaş mevkiinde. Sakızaisimli Amerikan şilepile endüstri malfacı sokak 20 numaralı evde oturan 110 zemesi olarak Filistine nakledilmek üyaşında Ayşe adında bir ka<im, soka&ta Otomobil kazasında yaralanan zere Nevjersey nhtımında bulunan 74 yaktığl maltızı içeri alırken eteği turuşsandık dinamit hakkmda tahkiiata başfutbol hakemi öldü mus ve yanmağa başlamışür. İhtiyar kalamışlardrr. dınm feryadına yetişen komşular zavalIzmir 4 (Telefonla) Karşıyakada Bu sandıklardan on biri vapura yüklıyı diri diri yanıp kül olmaktan kurtar bir otomobilin meyhaneye girmesi esna letilmiş ve yere düsüp hasara uğrayan mışlardır. Yaralı, kaldırıldığı Beyoğlu sında ezilen futbol hakemlerinden Fethi on ikinci sandık, içindeki tehlikeli madKaratulgay buaün hastanede ölmüştür. delerin görünmesine sebeb obnuştur. Zükur Hastanesinde ölmüştür. Mareşal Stalîıt kansermiş 110 yasında bir ihtiyar yanarak öldii Bafmakdleden devam remle Savaş Dernekleri konferansında ortaya aülan rakamlann acı belâgati, bu demagoji ithamının, hiç de Baştarcıı 1 mcj sahifede doğru olmadığını, bilâkis böyle bir sandalye, sandalyelere de propaganda hakikati demagoji diye vasıflandırcılar konulmaktadır. manın daha büyük bir demagoji olKamyonun iki yanında bayraklar ve a duğunu göstermiyor mu? fişler asıhdır. Kamyon şiddetle korne ça. Biz, veremle mücadeleye ancak larak etrafma kâfi miktarda alâka topateş saçağı sardıktan sonra, daha yelaymca içindeki propagandacılar elektrik teline bir kanca atarak seyyar oparlör ni başlamış bulunuyoruz. Görülüyor lerle vatandasları seçime ve partilerine ki 10 yıllık sağlık plâru hem gecikmiştir, hem de kısa bir zamanda, bu oy vermeğe davet etmektedirler. Bu sabah seçim başladığı andan itiba derde deva olamıyacaktır. Bu plâmn ren Amasyalılar kafileler halinde sandık tatbikı devam ederken gene her yıl başlarına gelmeğe başlamışlardır. Sağda, 40 bin Türk vatandaşı öleceğinc göre, solda jandarma müfrezeleri görulmüştür, 1958 e kadar. 400 bin genc daha veMerkezden gönderilen iki mülkiye müreme kurban gidecek demektir. fettişi de her iki parti mensublanle sık Doktor Tevfik İsmail Gökçe. veresık temaslarda bulunarak şikâyetleri olup olmadığıru tetkik etmişlerdir. Seçim. min her yıl elimizden aldığı 40 bin ler sırasmda herhangi bir hâdisa cldu Tiirkün kaybuıdan ileri gelen «içtiğuna dair şimdiye kadar bir haber ahn maî ve îktisadi tahribîerin menjlemış değildir. kete senede 500 milyon liraya mal olDemokratlar neticeden emin duğunu esefle» kaydediyor. Demek Oğrendiğime göre Amasya Demokrat ki önümüzdeki 10 yıl içinde, verem ları netieeyi kazanacaklarmdan emin ola âfeti yüzünden yurdumuzun zaran rak bu seçime girmişler ve DJP. genel 5 milyar lira olacaktır. 10 3ilbk sağmerkezi ile seçimlerden önce yaptıkları lık plânının îse 600 milyon liralık bir temaslarda bu hususta ısrarlarda bumasrafa mal olacağı geçen yıl, Sağlık lunmuşlardır. Amasya ile Ankara arasmda telefon irtibatı olmadığmdan De Bakanı tarafından söylenilen ve mokratlarm seçime katılma kararrna ta broşür halinde yayınlanan nutukta, kaddüm eden görüşmeler umum müdür ifade edibnişti. O halde, sağlık plâlükten alınan müsaade ile Telgrafhane nını 10 yılda değil; 5 >ılda gerçekde makme başmda olmuştur. leştirmenin çarelerini arayıp bulnıaTasnif neticesi bu sabah belli olacak mız kat*î bir zarurettir. Amasya 4 (Hususî) Seçim EandıkVerem, gıdasızlılrtan ve sefaletten lan saat 19 da Belediye binasma nakledildi ve burada tasnif başladj. Tasnifte kuvvet alan bir afettir. Bununla bir halk ve müsahidler bulundular. Bunla taraftan tıbbî bakımdan savaşırken rın sayısı iki yüzü buluyordu. Salonda diğer taraftan da memleketin iktisadî isimler sessizlik içinde okurıdu. Tasnif durumunu düzeltmek, hayafa ucuzlatarak gıdasızlığı önlemek ve sefaleti neticesi ancak sabaha alınabilecektir. azaltmak, bir kelime ile rcfahı sağYeniköy Belediye seçimini C.H.P. lamak gerektir. Veremle savaş, anadaylan kazandılar Bursa 4 (Telefonla) Orhangazjye cak böyle iki cepheli bir gayretle vebağlı Yeniköy halfa, bugün yeniden *e rimli ve başanlı olabilir. şekkül edecek Belediye Meclisi üyelerini CUMHURİYET eeçmişlerdir. Seçimler büyük bir intitam içinde yapılmış, tasnifte her iki taraf mümessillerinden başka DP. ilçe leurulu üyeîeri de hazır bulunmuşlardır. 1574 seçmenden 1388 kişinin iştirak ettıği seçimi, 899 oyla C.HP. adaylan kaLondra 4 (a.a.) Lordlar Katnarazanmışlardır. DJ>. adaylan 489 oy alsının yetkisini tahdid hususunda hükumışlardrr. met tasansından evvel harekete geçrnek maksadile muhafazakâr üyeleri tarafınChurchill, pürosunu tekrar dan düşünülen Kamararun yeni tüzüğü şu şekildedir: tüttürmeğe başladı Asalet Lordlar Kamarasına girmek Merakeş 4 (a.a.) Churchill, hastalığı başladığı zamandanberi Uk defa olarak için lüzumlu ve kâfi bir unvan sayılmıMamunia otelinin lokantasında yemek yacakür. Yeni Kamaraya asil olmıyan yemiştir. Bir gün evvel Ingiltereden ge üyelerin nasıl alınacağı ve şimdiye kalen kansı, kızı Sarah, aile doktoru Lord dar sadece asaletlerinin buraya üye oMoran onunla beraber yemek yemiş» larak girmeğe hak kazandırdığı kimselerdir. Yemekten sonra Churchill, ana lerde, daha ne gibi vasıflar aranacağı nevî pürosunu yakmıştır. Uzun gün henüz bilinmemektedir. Bundan başka üye sayısı, 800 dcn lerdenberi eski Başbakan püro içme300 e indirilecektir. mi§tL Bu tasaruun muvaffakıyet ihtimalleri Filistine gönderilen kaçak hakkında söz seylemek için vaktin henüz erken olduğu anlaşümaktadır. dinamitler Amasyada belediye seçimi Baştarajı I inei sahijede garistan, Rumanya, Macaristan ve Arnavudluk dahil olacaktır. Barış andlajmalarına aykırı olan Sovyet tasarılarmda Macaristan, Rumanya ve Bulgarista. mn kara ve hava ordulannın genişletilmesi derpiş olunmaktadır. Yeni federasyonun silâh fabrikası, Çekoslovak . ya olacaktır. Müşterek Slav kuvvetlerinin baçkomutanlığını Mareşal Tito yapaeak ve federasvonun merkezi de Belgrad olacaktır Bundan başka, her memleket kendi muhtar hükumetire sahib olmakla beraber. federasyonun müşterek ve Kremlin'in kararına bağlı bir dış siysseti bulacaktır. Bir Balkan İmparatorluğu kurmak için teşebbüsler De Gaulle yeni seçim istiyor Saint Etienne 4 (a.a.) General de Gaulle bugün ögled&n sonra burada söylediği nutukta, birlik için umurnî bir davette bulunmuştur. De Gaulle, yeni se çim'erin yapılmasını istemiş ve partiler rejiminin hakikî bir hükumet mefhumu ik telif götürmediğini, 23 aydanberi devam eden tecrübelerin yarım düzineyi bulduğunu söyliyerek, ancak gayet sert vasıtalarla temini mümlain olan istikrarı taleb etmiştir. General d« Gaulle, herkesi çalışmava davet ederek, şöyle demiştir: « Fransanın iktisadi kalkınmasını temin için birliğe ihtiyac vardır. Her •«şebbüste personel ve işçi şefleri patrondan ameleye kadar ücreti ve işi, is hakemliğile tesbit etmelidir. Fransanm yeni topraklar isgal etmesi veya topraktan ümid edilmiyen kaynskar fışkırrması bahis mevzuu değildir. Bu şartlar dahilinde bizim için s«lâmet verimdedir. Nihayet De Gaulle, doğudan gelecek bir fatih namına diktatörlükierirü tesis etmek maksadile Fransayı mahva sürüklemeye çalışanlann muvaffakıyet ih. imallerinin azaidığını görmelerinin vakti geldiğini, çünkü bunlann muvaffakıyet ihtimallerinin ancak Fransanın ifâ?ı ile artabileceğini sözlerine ilâve etmiştir. Tribün yıkıldı Saint Etienne 4 (a.a.) Bugün öğieden sonra General d« Gaulle, nutkunu muazzam bir kalabahi önünde söylemiştir. General, kendisini dikkatle dinliyon ve sık sık alkışlıyan bir kalabalık önünde konuşmuştur. General memleketin kalkmması işinde işçilere düşen büyük rolü izah ettiği zaman bilhassa alkışlanmıştır. General gittikten az sonra nutui söylemiş olduğu tribün, oradan uzaklaşmağa çalışan insanlarm ağırbğı altında yv kılmıştır. İnsanca zayiat olmaraıştır. Kalkısma plânı üıeriıtde çalışmalar Ankara 4 (Telefonla) Kalkınma plânı üzerinde son çahşmaların yapüdığı haber verilmektedir. ktisadî kalkır;manın temel şartı her yahada istihsali arttırmak olduğundan bu bakımdan almması gerekli görülen başlıca tedbir üzerinde duruluyor. Bilhassa ziraî ihsplin miktarca olduğu kadar keyfıyetçe de arttınhp değcTİendirilmesi hedef tutulmaktadır. Kalkınma plânınm iki hafta içinde kat'î şeklini alabileceği umuluyor. Lordlar Kamarasına asil olmıyaniar da girebüecek Türk Irak münasebetleri Baştarafı l inci sahijede teraftan ekonomik ve kültürel, diğer taraftan siyasî ve milletlerarası sahalarda azamî işbirliğini tahakkuk ettirecek sekilde inkişaf edeceğini ümid ediyorum. İdeallerimiz aynıdir. Dünyar.ın aynı mos. kül durumile karşılaşıyoruz VP bu durum dünyada barış ve adaletin tahakkuku için müşterek gayretimize ihtiyaç gösteriyor. Birleşmis Milletlerde Türk delegasyonu ile çok yakın rr.ünasebetler idame ettik. Büyük milletlerarası meseleier karşısında noktai nazar teati ettik. Bu işbirliği iki memleket arasmdaki müstakbel işbirliği için iyi bir misal ar« zetmektedir. Türkiye ile kardeşçe münasebetlerimizin arttığını gördükçe seviniyoruz. Sözlerime, şu mühim noktayı tebaröz eHirerek nihayet vermek isterim: Bir Türkle konuşurken kendimi bir kardaşle konuşuyor addederim.> Ankarada bir otomobil kazası Ankara 4 (Telefonla) Dün gece An. karada feci bir otomobil kazası olmus, Maliye müşavir avukatlarrndan Ankara Savcılığı eski başyardımcısı Hüseyin Sapmazlı, Çankırı caddesinden Ul'js meydanına doğru gelirken bir taltsi otomobilinin sadmesine uğramış, ağır yaralı bir halde hastaneye kaldırılmışsa da hayatmı kurtarmak mümkün olaraa mıştır. nunu yüzünde gezdirdi. Dudağının nıjunu tazeledL Ayağa kalktı: Sen bu akşam Malik Beyle konuş. O, herhalde makul düşünecektir. Cumartesiye daha vakit var. Siz de tahkikat yapm. Tekrar telefonla görüşürüz. Lemanı geçirdikten sonra, Bedia, onun lavanta kokusunun dalgalandığı küçük salonda düşünceye daldı: Fatmanm izdivacı... Ne mesuliyetli bir meseleydi bu! Epeydir, bu iş onun zihnini yoruyordu. Kenan Beyi Malik de pek methetmişti. Bedia onun küçüklüğünü haürlamağa çalışü; kumral saçlı, zeki yüzlü şeytan bir oğlan... Aile itibarile diyecek yoktu: Namuslu, şerefli insanlardı. Fatma arük çocuk değil; mektebini bitirmiş kocaman bir genc kız. O da bizlerle dağ taş gezeceğine bir yuva kurmağı elbette arzu eder. Kızımızı evlendirmek zamaru geldi aruk; içi titredi: «Kızımız!» Fatma hakikaten onun kardeşi değil, aynı zamanda çocuğu idi. Geçende Faika Hanım da birisini söylemişti. Fakat onu biraz yaşlıca bulmuşlardı. Bir zamanlar da, kan koca Ferid Beyi düşünmüşlerdi. Bedia sonradan vazgeçmişti. Adamcağızm başında koca bir aile vardı: Ana, abla, yeğenler .. Fatrr.acığı böyle ağır bir yükün altma sokmanın manası yoktu. Sokak kapısının kilidinde bir anahtar döndü. Bedia ağır ağır yerinden kalktı. Maiikri^im, sen misin? Gel odamıza gidelim. Sana sövliyeceklerim var. XV Büyük gümüş şamdanlann aydınlattığı duvarlan lâmbrilerle kaplı yemek «CUMHURİYET» in Tefrikası: 22 fİEUNiRKE RİKKAT ASIM KÖKNAR Evde misin, diyordu; sana gelmek istiyorum. Bedia şaştı. Ziyaretleri bu kadar çabuk iade etmek kuzininin itiyadlanndan değildi! A2 sonra büyük yeşil otomobil Taksim<iete apartımanm kapısındaydı. Leman, pürtuvalet içeri girerken: <Beş dakika, diyordu; ancak beş dakika kalabileceğim. Terzide iki provam var. Oradan kürkçüye uğrıyacağım. Sonra kocamla buluşup sinemaya gid«ce ğiz? Yorgun bir tavırla kendisini koltuğa attı. Bir sigara istedt Bediacığım. dedi; sizi davete gel dim. Cumartesi akşamı bize yemeğe gelebilir misiniz? Bedianın oevab vermesine meydan bırakmadan; Biliyorum, dij'e ilâve etti; bu, ptk usul«, âdaba uj'gun bir hareket dcçilHiç değilse bir hafta evvelir.den haber vermeliydim. Fakat bazan öy'.e vaziy1:ler, mecburiyeüer oluyor ki' .. Bir kaşl yukarıya kalkık, muammal; bir tebessümle gülümsüyordu. Bedia: Bir kere Malikle görüşeyiın. de dl B«n sana akşam telefon ederim. Eğer o başkasına söz vermemişse, mem nuniyetle gelıriz. Leman yerinde doğruldu: Hiçbir mazeret dinlemem, cicim. Muhakkak gelmelisiniz. Fatmayı da sizle beraber beklediğimi aynea söyleaıeğe lüzum yok, sanınm? Uzanarak sigarasının külünü silkti. «Dinle..» dedi. Gözleri heyecanla parlıyor, söyliyeoeği şeyin ehemmiyetini anlatmak iç'n biraz bekletiyordu: Ben evvelâ size bir şey açmamaV fikrindeydim. Fakat koeam, bilirsin, bu hususlarda gayet titizdir. Razı ol:nadı. «Meseleyi olduğu gibi anlat, hakikati söyle» dedi. «Ben evimde tuzak kurmuş vaziyetine girmek istemem.> Bedia bu başlangıçtan hiç bir şey anlamıyordu. Leman, çantasını açtı. Markah, altm pudralığmı çıkardı. Burnu nun ucunu pudraladı. Karşısmdakinüi merakmı tahrik etmek. onu sabırsızlan. dırmrk istiyordu. Bu sabah bana Ikbal Hanım gel di. Şuradan buradan konuşurken sizden lâf açtı. Annene oîan bağlıhğmı, sev gisini uzun uzun anlattı. Nihayet asil mesekye geldi: Geçen gün bizde Fatmayı pek beğenmiş. Anlıyor musun, şekerim?.. . Ikbal Hanımm bir oğlu vardır. Yakışıklı, kibar bir çocuk. Kız annelerinin paylaşamadıklan bir genç. ona bahsetmiş. Kenan da zaten Malik Beyi tanıyormuş. Ötedenberiden tahkikat yapmışlar. Hattâ Ikbal Hanım mektebe giderek sörlerden de sormuş,: Güldü: Tabil ben de Fatmacığın aleyhinde bir çok şeyler söyledim. Leman, Bedianm yüzüne baktı. Gecs kadtt sükunetle dinliyordu. «Nihayet İkbal Hanım bir kere de Fatma ile Kenanı görüştürmcmi benden rica etti.» Bedia, hiç beklemediği bu sözlerin karşısında ne cevab vereceğinl şaşır mıştı. Biraz düşündükten sonra: Nasıl olur, dedi; ben Fatmayı satılık mal gibi nasıl ortaya çıkanrım! Çocukluk etme, yavrum. Bunlar hergün yapılan şeylerdir. Zaten Ikbal Hanımm, size meseleyi anlattığımdan da haberi olmıyacak. Bilirsin, ben öyle kolay kolay herkesi beğenmem. Fakat Kenan, hakikaten her cihetie mükemmel partidir. Zengin, kibar, namuslu, kültürlü, temiz ahlâkh.. Üstelik de gayet yakışıklı. Sonra bu adamlar ciddî insanlardır. Oyle ne yaptığını bilmez kimseler değil. Sormuşlar, soruşturmuşlar, kararlarmı vermişler. Iş yalnız Kenanın kızı görmesine kalmış. Genclerin birbirlerinden hoşlanacaklanna da ben eminim. Leman küçuk pırlanta saatine baktı: Provaya geç kaldım, dedi. Tekrar çantasını açtı. Beyaz pompo salonunda Leman misafirlerini ağırlıyordu. Sofranın bütün ortasını kaplayan yalbUzlı mineli sepet şeklinde alçak vazonun içindeki nadide çiçeklerin yapraklan; sıcaktan açılarak simle işlenmiş örtünün üzerine dökülüyordu. Lemanın kocası Irfan Bey, yüzünün bütün kmşıklarile gülümsüyor. sağmda, beyaz saçlannın çerçevelediği daima sakin yüzile memnun ve mütebessim duran Ikbal Hanıma, solunda her zamankinden daha solgun ve güzel olan Bediaya zaman zaman iğilerek nazik hoş cümleler söylüyordu. Malik Bey Delegelere ziyaiet yalnız Lemana hitaben başladığı sözleVeremle Savaş Dernekleri kongresi rine, sesini perde perde yükselterek de münasebetile evvelki akşam Taksisa Belediye gazdsosunda büyük bir ziyafet vam etti: Bizim yol inşaaünı yaptığunız verilmiştir. Uç saat kadar devam eden <E> de de ahali fakir ve tembeldir bu yemek ziyafetinde bol bol yenilip Çünkü iklim ve arazi çalısmağa elve içilmiş ve kalabalık davetiiler, delegeler ve Veremle Savaş Dernekleri ileri rişli değildir. Köylü uğraşıyor; çorak geîenleri pek hoş ve samimî saatler getopraklarda sâyinin semeresini alamıçirmiîlerdir. yor. Didinmekten vazgeçiyor. Bu bir dairei fasidedir. Halbuki, mümbit yerKüçük Asamble lerin insanlan da faal ve çalışkan olur. Çünkü iklim müsaid, arazi feyizlidir. Lake Success 4 (a.a.) Küçük AsBundan başka da, orası şimdiye kadar samble ismile anılan Birleşmiş Milletler şimendifersiz, yani her türlü nakliye genel kurulunun araa komisyonu, pavasıtasından uzak, ücra kahnışhr. Bu zartesi sabahı Birleşmiş Milletler mernun için milletin fikri açıteıamış, mede jkezinde ve genel sekreter Trygve Lieniyeti azdır. Ona göre ihtiyaclan da I nin başkanhğmda ük toplantısuu yamahduddur. Meselâ biz şimdi amele pacakür. bulmakta müşkülât çekiyoruz. KöyleSovyetler Birliğile peykleri bu rinde sefil. perişan, işsiz otururlar, ça yonun çalışmalanna iştirak etmek iste lışmağa gelmezler. Yahud da 1015 gün mediklari için, toplantıda yalnız 51 mil kazma salladıktan sonra kaçar, gider let temsil edilecektir. ler. Çünkü senede ancak muayyen bir Güvenlik Konseyinde oy kullanms paraya ihtiyaclan vardır: usulleri gündemin yegâne maddesini teşkil etmektedir. (Arkon var) Baştarafı 1 inci satıijede nan Hemşire Okulu gezümis, delegeler, okulun çalışma tarn ve progrartu hakkmda bilgi edinmişlerdir. Bilhassa çocuk paviyonu ve buradaki modern tedavi sistemleri üzerinde alâka ile du* ran vilâyet delegeleri bu mevzuda b doktor Seyfiden bazı malumat almıslar, îstanbul Veremle Savaş DerneginİB kendi mütevazı imkânlarile yaratüğı ve yaşatbğı bu güzel sağlık müessesesinden iyi intibalarla ayrılmışlardır. Şehrimizde bir kaç gün daha kalacak olan 46 vilâyet veremle savaş dernekleri temsilcileri bugün de İstanbulun muhtelif semtlerindeki dispanserleri gezecekler, bu arada Cerrahpaşa hastanesindeki verem paviyonunu ziyaret edeceklerdir. Veremle savaş Belçika Konsolosunun kokteyli Belçüa Konsolosu M. Dermlne ve efi, Ayaspajadaki apartımanlarında yeni yıl nasebetile bir kokteylparti vermislerdir. Bu kokteylpartide şehrîmizin tanınmıs simalarlla Belçika kolonlsi ve konsoloslar btılunmuşlardır. Madam Jos Dermine, davetlilerini bı'ı» yük bir nezaket ve samüniyetle kabul ederei izaz ve ikramda bulunmus, bu suretla yarattığı samiml hava içmde, misafirler geq vakte kadar kalarak iyi bir akjam geçirVeremle savaş dernekleri konferansj miîlerdir. bugün de Etıbba Odasmdaki toplantı ve mesaisine devam edecektir. Verem haftası münasebetile hayırsever vatandaşlann Verem Demegine yardımları devam etmektedir. EDE8IYAT SAHA5INDA $U ASRIH EN BÜYÜK ŞAHiSEZİDİfi. 3 BÜYÜK CİLTTB TAMAMLANDI. ASK.MACERA, HEYECAN VE HAREKET DOLU EİSİI BİR ROMANPIR. * AkİF BOLAT KİTA8EVİ * J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear