Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ocak 1945 CIJMHURİYET ^ BİR DAKİKA ; urlaşark bloku rtaşark milletleri esas itiba jrile birbirine bağlı ve bir birinin dostu olan milletler dir. Aralarındaki dostluk günden giine tekâmjil etmekte ve yeni yeni, hayırlı gelişmeler göstermektedir. Arab Birli ğinin kurulması bu gelişraelerin en ısükimlerinden biriydi. Bu birlik esas itibarile siyasî bir müessese olmakla beraber daha başka sahajarda da inki§af etmekte, Arab milletleri arasındaki kuitürel bağlantıları kuvvetlendirmeyi gözcttiği gibi araîarında müştcrek müdafaa kurmayı da sağlamak yolunu ru'maktadır. Arab milletleri, Ortaşarkın Arab olmıysn milletlerine karşı da ayrılık gayrılik duymadıkları için bunlarla da iyi münasebetleri kuruyor, en sıkı elbirliği yapmaktan çekinmiyorlar. Bu manzaraya göre Ortaşark mületleri zaten en iyi anlaşma yolunu tutmuş olan ve bu cereyatun bütün tabii inkişaflarından ve verimlerinden faydalonmayı gözeten bir durumdadırlar. Muşterek menfaatleri, müşterek bağlactıları ve muşterek hedefleri gün geçtikçe daha fazla belirten ve daha fazla caniandıran bu durumun gerçekleştireceği neticeler, herhalde dünyanın bu bölgesini her tehlikeden konıyacak, onun hayati menfaatlerine en sağlam yaşaraa hakkını temin edecek mahiyette olacaktır. Ortasark bölgesinin tam bn manzarayı arzettiği sırada Ingiltere bütün bn bölge ile muşterek raUdafaa esasına davcjıan andlaşmalar yapmak üzere teşebbüsü e!e almıs ve bu yolda kuvvetli adunlar atmak istemiştir. Ingiîtcıe, Ortaşarkın muhtelif mcmleketlcrile çcşid çeşid bağlantüan olan bir memlckcrtir. Ingiltere, Irakta evvelâ mandater devletti. Sonra müttefik devlet oldu. Mısırın nıürtefiki idi. Suudi Arabistamn sıkı dostu idi. Urdiinde evvclâ mandater devletti, daha sonra müttcfik o'du. Filistinde hâlâ mandater dcvlcttir; fakat yakında mandasına son vcıecektir. Ingiltcrcyi, Ortaşaık memleketlerile bu derece yakından alâkalanmağa sevkedcn en mühim sebeb, Ortaşarkın iktisadl kaynaklarile Britanya imparatorluğunun muvasala hatlan bakınıından bu bölgenin hajz olduğu hayati efaemmiyettir. Onun için Ingiltere, Ortajark memleketlerile karşüıklı andlaşmalar yaparak bu menfaatleri korumak istemiş. ve te$ebbüsü cle alarak Irakla arasındaki andlaşmayı tazelcmek istemiştir. Fakat Ingilterenin bu defa teşebbüsfl cle alarak attığı bu adım şimdi tam muvaffakıyetsizliğe uğramış bnlunuyor. Sebebi, bu memleket halkının tam bağımsızlık istemesi ve manda devrinin bütün bağlantılanndan kurtulmak arzusunda bulunmasıdır. Halbuki Ingilterenin kabul ettiği son andlaşma, mandanm geçirnıiş Gİduğu gclişmelerin bir ncticesj idi. Irak halkı bunu hissertiği içln yeni andlaşma alcyhinde ayaklanmış, bunu kabul etraek istemediğinL evvelâ tam bağımsızlıfa kavuşmayı gözettiğini, ancak ondan sonra menfa&tlcrinm gereği dairesinde hareket etmek arzusunda bulunduğunu açıklanıışür. Bu yüzden fngilterenin ve Mr. Bevin'in Ortaşark ntillctlcrile muşterek müdafaa kurmak yolunda giriştilderi ilk teşebbüs akametc uğramıştır. îngiltercnin daha önce Mısırla yaphğı deneme de asağı yukarı aynı neticeyi vcrmişti. Sebebi Mısırın Ingiltere Ue anlaşmak istememcsi değildi, Mısırlılar, Insrilterenin her şeye rağmen hâlâ hâmilik ve vasilik rolleıini hatırlatan tavırlar takındığını ve Nil Vadisi Birliğini tanı.uak istemediğini süylüyorlardı. Bu vaziyctte İngilterenLn her hangi bir Arab memleketile andlaşnıa akdi için >apacağı her teşebbüsün aynı neliceyi vereceâi anlaşılıyor. Onun için cvvclâ Ingiltercnin durıımunu değiştirmesi vc andlaşma akdetmek istediği her memlcketin tam istiklâlini tanıması icab ctmektcdir. Ondan sonra aradaki müsterck mcnfaatlerin ühamile ittifaklar yapmak mümkün olacaktır. Fakat her çeyden önce bu memleketlerin bütün müdafaa mesuliyetini doğnıdan doğruya yüklenmek yolundaki isteklerini tatmin etmck ve bunu kalul etmek, yeni teşebbüsün muvaffak olması için bir zaruret olarak görülmektedir. Ancak bn sayede Ingiltere, esasen birleşik olan ve aralarındaki bütün bağlar azamî süratle inkişaf etmekte bulunan Ortasark milletlerile anlaşabilccek ve muşterek müdafaa esasına daynnan anlaşmalarla müştarek tehlikeleri bertaraf etmek im«CUMHURİYET»in Tefrikası: 45 Âmerikamn askerî hazırlıkları artıyor Bajtarajt 1 inci tahifede ]lan vesair hava süâhlarile ilk taarruza söylemişlerdir. uğrayacak memleketin Amerika olacaAyan üyelerinin beyanaüna göre ka ğı hususunda mutabık kalınmışür. Bu rar, deniz ve hava ordulan muşterek takdirde, harab olacak gehirleri yenikurmay başkaru General Alfred Gru den teşküâtlandırmak için iyi talim ve enther, kara ordusunun harb sonundan terbiye görmüş bir personele ihtiyac beri, tank da dahil olmak fizere yeni vardır. süâhlardan almadjğmı söylemistir. GeGeneral Eisenhower ve hava kuvvetneral Bradley'in ordu genelkunnay leri komutanı General Spaatz, mukabil başkaru olarak kendisini istihlâf edeoe taarruzlarm yapüacağı uzak üsleri muği Genferal Eisenhower Amerikanın bir hafza etmek için bir milyon insana ihgün belkl de içinde bulvmabileceği ye tiyac olduğunu beyan etmişlerdir. ni harb şartlanna göre bir program Birleşik Amerikanın yeni çizmesi lâzım geldiğini âyan üyelerine Genelkunnay Başkanı söylemiştir. Washington 28 (a.a.) General Omar Bir harb vukunnda Bradley'in Birleşik Amerika GenelSavunma Bakanı Ceyma Forrestal'in kurmay başkanlığuıa tayini keyfiyeti başkanlığı alünda yapılan ve Eisen bugün Ayan meclisince tasdik edilmlşhower'le diğer bir çok şahsiyetlerin de tir. hazır bulunduğu bir konferansta her General Bradley yeni vazifesine ilkhangi bir harb vukuunda atom bomba baharda başlıyacakur. " ••••iınnifiınımnnıUIHtKIITIimülHIIII üllinillinilinilllllllıltmıiinmııı Âlırken ne^jrerdinizdi? Gazetede bir üân: Ankara Defterdarhğı bir süru lüks tenezzüh otomobilini, kapalı zarfla müzayedeye koyuyormu§. Herhalde son zamanlarda bazı müdurlerin altmdan alınan resrrâ ara.ba.lar olacak. Hepsi iyi de hunlann muhammen bedelleri ne kadar biliyor musunuz? İki bin lira ile dört bin lira arastnda. Ayol, kullanilmış dahi otea, bugün bu jiatlara otomobil nerede? Ne diyelim; Devlet bdbanın bütün tahminleri böyle ise, vay halimize... D. N. Baştaraft ttstü kaidırıldı sine dıkilen bayrağa sanlmıştı. Merhumun Hacıbayram camiinde namazı kıhndıktan sonra cenaze Meclis önüne getirilmiş ve top arabasına konulmuştur. Merasim, Meclia binası önünde başlanuj ve Meclia Başkan vekillerinden Feridun Fikri Düşünsel bir nutuk söylemiştir. Feridun Fikri Düşünsel hkabesinde General Kâzım Karabekirin ölümile Türkiyenin çok değerli bir evlâdını kaybettiğini tebarüz ettirdikten sonra memlekete yaptığı hizmetleri saymış, şerefle dolu askerî hayatıru anlatmışür. Hatib, Atatürkün Istanbul hükumetile çetin ve sert bir telgraf muhaberesinden sonra ordudan istifa ettiği zaman Karabekirin bütün kuvvetlerini Büyük Kurtancuıın emrine amade kıldığını anlatmış ve |ark hududlarımızda kazandığı zafer hakkında {unları söylemijtir: € Kâzım Karabekir Paşa kumandasmdaki Türk kuvvetlerl Türk vatanına göz diken Taşnak ordularını mahvu perişan ederek Kars ve Ardahanı lstirdad ediyor, mükâfaten Büyük Millet Meclisi kendisini ferik yapıyor.» Feridun FikTİ, General Kâzun Karabekirin siyasî hayatından da bahsettikten sonra sözlerini şöyle bitirmiştir: « Onun hakkındaki sözlerimi mill! varlığa ve istiklâl davasına olan son hizmetini tebarüz ettirmekle bitlreceğim. Geçen senelerde millî varlığımıza l inci sr.hi.'eöe Irakta buhran devam ediyor Yeni kabineyi kimin kuracağı henüz belli oknadı karşı yapılmağa başlanan malum tecavüzler karşısmda bir gün kürsüye pkü ve meşhur ve ölmez cümlesini söyledi: €< Kars ve Ardahan, Türkiyenin beli, Boğazlar, boğazıdır.» Atatürke mülâki ol Kâzım Karabekir.> Cenaze alayı Müteakıben alay hareket etmiştir. Program mucibince önde merhunrun istiklâl madalyasıni taşıyan Meclis Genel kâtibi, Karabekir ailesi, Cumhur Başkanı Inönü, Başbakan, Meclia oagkan vekilleri, Cumhur Başkanlığı Umumî kâtibi, Bajyaver ve yaverler, kordiplomatik, Bakanlar Kurulu, Genel kurmay Başkanı, milletveldlleri, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay baskanlan, Ankara Üniversitesi Rektörü, dekanlar, siyasî partiler mümessilleri vesair ileri gelen memurlar, daha arkada da bir piyade ve bir süvari taburu ve halk bulunuyordu. Cenaze Opera binası önündeki Dörtyolağzuıa geldiği lam merasim resmen sona ermiî ve cenaze top arabasından cenaze arabasına alınmısbr. Şehidlikte Jandarma Subay okulu bölüğü tarafından askerî merasim yapılmıştır. Defin esnasinda Başbakan, Başbakan yardımcısı, Bakanlar, Meclis ve Grup başkan vekilleri, Cumhur Başkanlığı Umumî kâtibi, Baçyaver ve Hususî Kalem müdürü, merhumun eski silâh arkadaşlan bulunmuslardır. Gülerler mi?. şuttur: Galatasaray kulübünün yeni getirdiği İskoçyalı futbol antrenörii bİ7İm hıtbol maçlannı hem birinci sınıf maçlarîgönnüş beğenmemiş. Siz bu halinizle olimpiyadlara giderseniz. size gülerler; fakat idareciierinizin içi kan ağlar demiş. Caha hakemler hakkında, çocuidann fizik kabiliyeUeri hakkında, hovardalıkları hakkında da lâflar etmiş. Bunu edince bir lasım sporcular, hatıâ içlerinde itidaline itimad ettiklerinıiz bile hemen işi vatan millet davası şek* iine sokup müdafaaya geçtilcr. Geçtilcr ama içlcrinden adamın söylediğini her halde tasdik etseler gerektir. Çünkii he" pfanlz bu sözleri her yerde, her fırsatla söylemekteyiz. Buradaki fark, söyliyen ağan değişmesidir. Ama madsmid ba adanu hoca diye gctlrdik. Şüphesiz bitaraf olan bu mütehassıs eğer bize acı gelen bir bakikat söylediyse buna nterdce ve tevekkülle kabul edip kusurlanmın dOzeltmeliyiz. Evet bu ba*ı Iimizle biz olimpiyada gidemeyiz, Gider* sek bize gülerler mi? Bence gülmezler, pek acı tenkid ederler. Çünkü oyunca« lanmızda AHah vergisi meziyetler vrnr" dir. Çoğnnda çahsî dlsiplin yoktur v* takunlanmızda beraberlik mevcud de< ğüdir. Sporun her çubesinde, hele olim« pryadlara gidecek genderin biraı elinaı belme sıkı olmaları, montazam bir h*< yat takib etmelcri, hovardahk, sefahe^ avarelikten uzak feıTmnlan çart ikcik bn çekinilecek şeyler bfztm genclerin çoğunda sporculnk çian oldn. Bu acı« nacak çey değil midir? Aylarea kendini vermif, milletinin şerefl içtn hefl türlü intizamsızlıktan ve zevkten mah«, rum kalmış, canla basla çalıçarak mad«> dt manevî kuvvetlerini olimpiyadlarda kendi bayrağmm çereSnl müdafaay» vakfetmiş gencler kat^smda bn hafle^ rile bizimkiler kazanabilfrler mi? V# kazanmalannı spor ve ahlâk bakımın"» dan temennl eder misiniz? ' İşte adamm dedlği budur. Ben de *• tedenberi fatbolde blr büyük avareliS hüküm sürdüğünü görüyordum, Sıraa •eldikçe kulüb idarecilerme bunu tek» rarlıyordum. Onlar da bunu kabul w diyorlar, sade bunu önlemek için alına* cak tedbirlerde kendilerini bazı mev^ zuatın eksikliği yüzünden âciz göriiyorlar. olimpiyad davası oyuncak Av ğildir. Arkadaşlar biz 924 tenberi yanl 24 senedir olimpiyadlara giriyonız. Hâlâ bnnun chemmiyetini anlayamadıksa vay •halimize. Bizde bir kanaat daha var. Dünyada futbol gcrilemîştir. Bi« bn halimizle muvsffak oluruz, Palavra kurum, palavra. Dünyada belki bazı takımlar, açhk, harb. sefalet veya eskiden gördüleri büyük himayenin eksikliği yüzünden kuvvetten dü$n'.üşlcrdir. Lâkin futbol ncden gsrilemi? olsun. Karnı tok, idmanı yerlnde takunlar birim yarca haftaymlık takır.îlan süer süpürürler. Baa ecnebi taknnların memleketimizdeki hangi şartlar altında cereyan ettiğini burada zikretmek istemediğim müsabakalarda elde ettikleri neticelere sakın bakmajinu! Alda« nırsiBiz. Her çeyden evvel bizira fut" bolde takım ojTinunun kaybobnuş oldu* ğunu, ferdl kabiliyctleri ne olursa ols::a bir çok oyunculann nefsani disiplir.dtn mahrum olduklannı ve hakcm işinin çok Ecıkh bir halde bulunduğunu kabul et* meliyiz. Ondan sonra bunlara çare a* ramanuz lâzımdır. Ifade şekli ve gaze* teye aksediş tam ne olursa olsun ts* koçyah antrenör bizim hastalığı iji teş« his etmiştir. İster övünelim, ister yeri'" nelim. Ba halimizle olimpiyadlara gidemeyiz. ' B. FELFK annetmem, gühnezler. Ama hiç beğenmezler. Hâdiseyi büyültrüler. Mescle Baftarafı 1 inci sahiUde Bakanı Marshall, bugün gazetedler top. lantısında yapüğı bir demeçte, Fran sanın, Avrupanuı kalkınması progranu çerçevesi dahilinde taahhüdlerini karşılıyabilmesi için frangm kıymetten düşürülmesinin lüzumlu bulunduğunu söy. lemiş ve Avrupanın kalkınması pro gramı üzerinde bu devalüasyonun menfl hiç bir tesiri olmıyacağını ilâve etmiştir. Mr. Mahshall. bu develüasyon karannın Pariste 16 lar konferansı tarafından hazırlanan vesikalara da mutabık lduğunu ve bu konfernsa iştirak eden memleketlerin para ve bütçelerinin istikrarmı taahhüd etmiş olduklannı da beyan etnıiştir. Fransız Başbakarunm komünistlcre hitabı Paris 28 (a.a.) Solcular toplantısınm parlamento grupunda izahlarda bulunan Başbakan Robert Schuman, hükumetin malî projedeki hükmü üzerinde ısrar edeceğini söylemlş ve güven oyu Istememelde beraber hükumetin meveudibu metnin kabul edilmesir.e bağh ulunduğıuıu ilâve etmiştir. Schuman «pazarlık zamanı artık geçti» demiştir. • Fransada buhran Londra 28 (A.P.) Bugün Izvestla azetesi Türkiyenin, Birleşik Amerikaıın bir imareti haline geldiğini ileri ürmüştür. Londradaki Sovyet monitöru tarafıadan basına tevzi edilen bir Tass ajansı aberine göre, Sovyet hükumetinin ga:etesi eacüınle şunları yazmıştır: «Truman doktrininin Türkrjedeki tatikından hasıl olan fiilî netice şudur: ;u memleketin bağımsızlığı gaspedilmiş lup, Birleşik Amerikanm bir imareti aline gcLniştir. Amerikan firmaları. Türkiyenin tabiJ kaynaklan üzerinde ontrol tesis etmektedirler. Bu firmalar ayet kârh mukaveleler yapmış olup, ir yil müddetle bütün krom istihsaline ak kazanmışlaıdır. Amerikan petrol inhisarlan ajanlan, etrol imtiyazları ele geçirmişler ve Türkiyede sondajlara başlanuşlardır. Amerikan militaristleri, Türkiyenin Akeniz ve Karadeniz limanlarını iç Anaoluya bağlıyacak olan stratejik şoseler inşasına başlanuşlardır. Donanmalan çin üsler aramakta olan Amerikalı üstevliler, mevcud deniz üslerini y«liden inşa ve yeni üsler kurmak üzere ürkiyeyi nmazzam masraflar yapmak :orunda bırakmaktadırlar. Birleşik Ame ika, memleketin muhtelif bölgelerinde askerî hava alanları inşa etmektedir.» Izvestia'nın hakkımızda yeni tezy!r!eri Londra, 28 (Hususî) Irakta lstifa eden Salih Cabr kabir.eslnin yerine yebir kabine kurmak için istlşareler devam etmektedir. Son büyuk nüma Bajtarajı 1 inci sn!ı\]ede yişler sırasmda vukubulan çarpışma Diğer taraftan bazı yerlerde Tekel larda öîenlerin cenazelerl bugün kalİdaresinin, Amerikalılardan daha az fi dınlmış ve hali, bu cenazelere en geat vermesi gibi garib bir vaziyet ortaya niş ölçüde iştirak etmiştir. Umumiyetle çıkmaktadır. Bunun, ekseriya Amerika halk, bu ölüleri vatan şehidi saydığı lıların vasatî bir fiat bularak birinci ve için; ölüler hakkında çok büyük sayg) ikinci nevi tütünleri aynı pahaya satın almalanndan, halbuki Tekelin elinde ne göstermiş, bu da düşen kabineye karşı vilere göre üç türlü fiat bulunrnasmdan ayrı bir nümayiş mahiyetini almıştır. Yeni kabineyi kimin kuracağı henüz ileri geldiği bildirilmektedir. anlaşdmamıştır. Yeni Başbakan, InKuşadalılar, bu netlceden şikâyet »tgiltere ile yapılan son andlaşmayı il?s mişlerdir. Diğer üç yerdeki müstahsiller de vilâyete müracaat ederek satışlardan ederek millî isteklere daha uygun bir şikâyette bulunmuşlardır. Vali, Tefeel andlaşma yapmak zorunda olduğu Jçin Basmüdürlüğüne giderek bu şikâyetler büyük bir mesuliyeti deruhde edecekle meşgul olmuşhır. Seydiköyde piyasa, tir. bu sabah açılmış ve 290 kuruşa kadar tütün satılmıştır. Mordoğanda 200 miUtahsil, fiatı az bulduğundan şimdilik tütünlerini satmamaktadırlar. Kemalpaşanın Armudlu köyü müstahsilleri, ahcı bulmak üzere İzmire bir heyet Baştcrafı I inei »ahifede göndermişlerdir. Çeşme tütüncüleri, rika Bahriye Bakanı Mr. Sullivan, dün Tekelin yardımmı görmediklerini ve fi akşam, Amerika hükumetinin Akdenizatların 170 kuruşa kadar düştüğünü bfl de daimî surerte bahriye silâhendazlan direrek alâka istemektcdirler. ve bir çılnna hareketi için gerekli bütün malzemeyi bulundurmaya karar vermi? Amarikada müthiş soğuklardan olduğunu bildirmistir. Amerikanm Aideniz filosunuTi 15 ge.ni 200 bin kişİ işsiz kaldı clen ibaret olan bugün!:ü mevcudu muNewYork 28 (a.a.) Fevkalâde bü hafaza edilecektir. Bu miktarın arttırılyük bir soğuk dalgası halen hemen he ması çirr.dihk dü'ünülraektedir. men bütün Birleşik Amerika arazidni kasıp kavurmaktadır. Bütün memlsketi calın bir kar tabakası kaplamıştrr. NewYork bölgeleri üç haftadanberi kar altındadır. Bu sabah hararet derecssi nakıs 13 tü. Bjmrafı J ırc» *nhıJ,e<te Eu soğuk dalgası yüzünden Detroit bölgesindeki fabrikalara kömür verile cüys'i. komünist liderlerinin sürülnı.iş .ldukları İkar\a ada^ında son gün!errie memi^ür. Bilhassa Ford, Chr>sler, General Mo âki clan firarlarmı izah ebnîktedir. İr.giiiz Ortadoju kuvvctleri tors fabrikaları kömürsüz kalmıçlardır. Eu yüzden 200 bin işçi boşta kalmışlarKonutanı Atinada Atina 23 (a.a.) Atina Ajansı bildiSıcak iklim memleketlerindsn olan iyor; yeni Meksikada müthiş kar fırtınaları Ortadoğu İngiliz kr.vvetlen Komut'ihüküm sürmektedir. Teunijse bölgesi nı General Crocker, dün öğleyin uçakl.i 40 santimetreden fazla bir iar tabakası Af:".aya gelmişür. altındadır. Egede tütiin satışları ühiksv'a i!e peykleri aras^da hlt hâdise Groton (Birleşik Amerika) 28 (A. P.) 7 Türk bahriyelisinden müteşekkil bir grup bugün Groton'daki denlzalb üssüne gelmiştir. Yakında gelmesi beklenilen daha geniş bir grupla birlikte, Türk bahriyelileri, Türklyeye devredilecek olan Amerikan denizaltı gemileri üzerinde kurs göreceklerdir. Bütün grup takriben 6 ay müddetle Groton üssünde bulunacaktır. Geçen hafta zarfında da 3 Türk bahriye subayı bu üsse gelmiştir. ilk gekn bahriyeliler şunlardır: Oruç Akdeniz, Naci Bedreddin Adak, Muharrern Özülsol Yazgan, Şomseddin Aklar; All Gök; Bedreddin Adak, Muharrem Özgülsolmaz ve Ahmed Yurterı. Amerikaya giden deniz subaylarımız Fırıncılar, değirmeneileri şiddelle iiham ediyorlar 'Beledlye mümessilleri ve Şehir Hıfzıssıhha müessesesi kimyagerleri dün, ekmeklerin daha iyi pişmesini temin maksadile Tophanedeki bir fcnnda tecrübe yapmışlardır. Ticaret Bakanlığl tarafından bilumum ekmekler için tesbit edilen yüzde 38,5 rutubetin, ekmeklerin hamur çıkmasına sebeb olduğu anlaşılmışbr. Belediye, rütubet nisbetini tesbit hakkının kendlsine bırakılmasıru istemiş, Bakanlık bu talebl kabul etmiştir. Dün yapılan tecrübede, rtıtubel nisbetinin yüzde 36,5 37 ye lndirilmesine çalışılmıştır. Un çeşnisinde bir değişiklik yapümamısnr. Rutubet nisbeti indirildiği takdirde ekmçkler 850 gram olacakbr. Imal edilen 800 kadar ekmek içinden alınan nOmuneler, tahlil edilmek üzere Belediye kimyahanesine gönderilmiştir. Bu yeni ekmeklerin, esîdye nazaran daha pişkin olduklan anlaşılmıstır. Fırıncılar iddialaruıda ısrar ediyorlar Fırıncılar, değirmenlerden gelen unların norm cetveline uymadığı yolundaki iddialarmda ısrar etmektedirler. Fınncılara göre aynı değirmenin hem 74VC, hem de 8486 randımanlı un imal etmesine müsaade edilmemelidir. Zira, 7476 randunanh unlardan artan yüzde 10 nisbetindeki kepeğin, 8486 randımanlı una karıştırılması mürakündür. Aynca iddia edildiğine göre, Ofisçe değirmenlere verilen iyi kalitedeki buğdaylar, tek tlp ekmeklik unun istihsalinde kullanılmamakta, dışanya satıldığı gibi, bunun yerinl fena kaliteli bugdaylar almaktadır. Fırıncılar Istanbula, son günlerde vagonlarla çavdar geldiğini, bunların serbest olarak satıldığını söylemekte ve bu çavdarlann nereye gittiğini sormaktadırlar. Ken I îzmir Ticaret Odasında diinkü hararetli müzakere Yunanistana fasulye satîyoruz Izmir 28 (Telefonla) Yunanhlar, bizden dolarla ilk partide 2000 ton fasulye alacaklardır. Bu maksadla şubatın 5 inde Atinada bir münakasa yapacaklardır, Bu haber üzerine fasulye fiatlan, borsada 12 kuruş fırlamış, 53 kuruş olmuştur. Satıcılar 54 kuruş Lstemektedirler. Ameıil:a5Ta laom ihracatımı/ Kayakçılarınıızın İsviçredeki çahşmaları St. Moritz (Isviçre) 28 (A.P.) Kış Olimpiyadlarına iştirak edecek olan 6 kişilik Türk millî takrmınm kaptanı Asım Kurt: «Buraya madalya toplamağa değil, tecrübemizi arttırmak üzere geldik» demiştir Asım Kurt, Türk takımmın Slalom müsabakasına girmekte tereddüt ettiğini; fakat 4 kayakçınm bayır aşağı yarışma iştirak edeceklerini söylemiştir. Türkiye kayak kulübü başkanı da dahil olm'ak üzere, 10 kişilik bir grupun uçalka St Moritz'e geleceği haber almmıştır. Londra 28 (A.P.) Tass Ajansınm NewYork kaynaklı bir haberine göre. Türkiye, krom üt:h;alât;nın üçte ikisini Arr.erikaya ihraç etmek üzere, Amerikan firmaları iie anlaşmalar imza etmiştir. Bu arJaşmalar gereğince, bu senenin ilk 6 ayı zarfmda Amerika, Türkiycden 200 000 ton yüksek cevherU krom madeni almış olacaktır. C. H. P. Hendek iîçe kongresî dün toplandı Izmit 28 (Tekfonla) Halk Partisi Hendek ilje kongresi, Kocaeli milletvekillerinden Aîi Dikmen, Sedad Tek Ahmed Faik Abasıyanık ve Nihad Erimin de iştirakila bugün yapılmıştır. Nihad Erim, bu kongrede söz alarak, memleketin iç ve dış politikası mevzuunda uzun bir hitabede bul'jnmuştur. ÎCihad Erim, Halk Partisi içinde bir hizibleşrr.e olmadığmı, ileri hamleler bulunduğunu, Halk Partisinds bir kışla inzibatı olduğunu söyliyenlerin yanıldaklarmı söylemiş ve devamla şöyle demiştir: « Parti disiplinini iyi anlamıyanlar, Halk Partisinde parçalanmalar olaeagsnı yaydılar. Bu srada hattâ benim de partiden çeküeoeğimi söylediler. Ben, siyasî hayata Halk Partisi içinde atıldım. Gömlek değiştirir gibi fikir ve program değiştirilemez. Hele ben, bunu hiç yapamam.» American Export şirketi müdürünün kansı. Ben çok kuvvetli bir oyuncuyum. Kâmil Paşa her zaman: «Hanımlar arasında sizin kadar iyi briç bilene rastlamadım, hanımefendi; şiir gibi oynuyorsunuz. Sizi seyretmek bir zevktir> der. Memauniyetle güldü. Fatma kanapenin üstünde duran maruken kaplı küçük kitabı ahp bakü. Leman: cBeaudelaire> in şiirleri» dedL Genc kız bir kaç sahife çevirdi. Şair, insan ruhunu kemiren fesadlardan, fena hislerden bahsediyor, ve «sen de onları pekâlâ tanırsın» diyordu. cRiyakâr kan, benim benzerim, kardeşim.» Kitablardan, yeni eserlerden konuştular. Leman karşısmdakine edebî bilgisini göstermeğe çahşıyor, oradan oraya atlıyarak müteraadiyen söylüyordu. Ferdanm, Hilmi Beyin mekteblerinde yetişmiş olan Fatma, onun tahlillermi biraz sathi, zevklerini biraz basit buluyordu. Fakat Leman gittikçe coşuyordu. Gösteriş sarhoşlugu ile, o daima biraz itidalini kaybederdi. Genc kadıa, kendinden emin, her sahada ne kadar vu kuf, kültür sahibi olduğunu anlatrr.sğa çalıştı. İnsanlar hakkındaki kanaatlerinden, artık her hususta en yanılmaz Tikirierin edinilebileceği, en isabetli kararlarm verilebileceği oljrun bir yaşta olduğundan bahsetti. Nihayet ateşli bir antifeminist kesilerek kadınlcrm aleyhinde attı tuttu: Mütemadiyen dedikodu, fesad, yalan.. Bir çoğu cahil! Okumak yok, fikir hareketlerile alâkadar olmak yok, Ne Izmir 28 (Telefonla) Natürel incirlerde tatbik edilmekte olan standardizasyonun, işlenmiş incirlere de teşmili hakkında Ticaret Bakanlığmca bir nizamname tasarısı hazıılanmış ve bugün Standardizasyon müdürü Tahir Erdenin huzurile Ticaret Odasında müzakeresine başlanmıştır. Tasarıya göre işlenmiş incir A, B diye iki seriye aynlacalî, hususi tipler ihdası serbest olacakür. Tüccar, umumiyetle bu tasan aleyhinde bulunmuşlar, üzüm de dahil olarak standardizasyonun, her konuda memlekete zarar getirdiğini, standardizasyonun istihsal bölgelerinde ve istihsal anında yapılması lümmunu söylemişler, Şerif Remzi, hükumetlerin mantıksız işler yapmakta mahir olduklannı kaydetmiş, «Hükumetimizden değil, hükunıetleıdon bah°ediyorum» demiştir. Yalnız Kooperatifler Birliği Umum müdürü Salâhaddin Çuhruh, «Tüccar olarak kimseyi aldatmağa hakkımız olmamalıdır.» diyerek standardizasyonu müdafaa etmiştir. Müzakerelere yann dilerine verilen unlaım bile eksik geldevam edilecektir. diğini söyliyen fınncılar, bilhassa delyl kontrol edilmediğine Fran5:z ordusunun parasütçü girmenlerin işaret etmektedirler. birliklerine aid harb Oğrendiğime göre, nrıncılann içinde yüzde 65 nisbetinde çavdar bulunduplânı çalmdı ğunu iddia ettikleri unlardan Ofis konParis 28 (a.a.) Fransız ordusu pa trolörleri nümune ahnışlar ve bu huraşütçü birliklerine aid harb plânlan susta tahkikata başlamışlardır. çahnrnıştır. Vesikalar Eiffel kulesi yakınmdaki 25 inei paraşüt tümeninin bilroîarmdan pazar gecesi kaybolmuştur. 15 günlük ihracatunız ânını elde edecektir. Gerçi tngiltere, Ortasark milletlerile aptığı andlaşmaların, Birleşmiş Miltler Anayasasına dayandığını ilân etmektedir; fakat Ortasark milletleri bu andlaşmalarda daha fazla eski Milletler Cemiyeti manda sisteminin izlerini hissetmekte ve bu yüzden. andlaşmalar bfiük kanşıklıklara sebeb olmaktadır. 306 Japon boğuldu Artık tam hürriyet ve tam istiklâl Tokyo 28 (A.P.) Japonya açıkladevrindeyiz. Ingilterenin bu esaslan tamamile tanıması yeni bir teşebbüse nnda serseri bir mayne çarpıp 20 dagirişerek muşterek tehlikeleri karşıla kika zarfında batan «Joo î.Iaru> şiîepi ak için en kuvvetli destek olacaktır. faciasında 30S Japonun boğuldugu bugün askerî hükumet makamlan tarafından bildirilmektedir. Ömer Riza DOĞRUL Bir hafta kadar kateuşlar. Fakat eviâdlarınm hasretine daha fazla dayanamarnış. Irfanın işleri bitmedi. Ben de onu yalnız bıraktım. Çocuklarımın yanına dö nüyomm. Sen nasılsın Fatma? Artık yetişkin, büyük bir genc kız oldun. Kaç yaşındasm? 20 mi? Ben senin yaşındayken.. Durakladı. Düşündü, Sonra cüretie kendisini altı sene gençleştirerek: Ben senin kadarken büyük oğlumu doğurmuştum, dedi. Tren, eslki bir köyden, tarlaların önünden geçiyordu. Kompartımanm açık kapısının önünde iki kişi konuşuyordu: Zonguldakta, Ereğlide onu hep gürgenden yapıyorlar. Bazan karaağaçtan bile yaparlar. Fatma, neyi gürgenden, karaağaçtan yaptıklarmı işitemedi. Uzun bir düdük sesi... Bir tünele girdiler. Oradan çıkiş yüksek bir yarma. Acaba Mösyö Yensen bu yarmaya ne kadar klasifikasyon verirdi? Yarabbi, kısımda, bu kaya ve toprak nisbetlerinin tayini için ne münaksşalar olurdu! Leman: El çantamda karÜar ve marküzlerim var. Be'zik oynar mısın? dedi. Fatma bezik bilmediğini itiraf etti. Leman, bunu büyük bir eksiklik sayıyordu. Senin gibi modsrn bir kız! Muhakkak ö|renmelisin! Briç de bilmez misin? Yazık! Bir haftada iki gün oynarız. Bir defa bizde toplanılır! Pazar Clarcklarda. Londra 28 (a.a.) Burada Sğrenildiğine göre, Rus hükumetinin bir Şili diplomatmın Rus olan gelinine Sovyetler Birliğini terketmek müsaadesini vermemesi üzerine 25 Rus dlplomatı da Şili de rehine olarak alıkonulmaktadır. Her çocukta vatanın ruhu gizlidir. Bir fezla çocuk vatan için verimli bir tarla, yıkılmaz bir kale ve işliyen bir fabrikadan daha değerHdir. Çocuk Esirgem* Kurumu Genel Merketi müzik, ne resim, ne elifi, big bir şey yapmazlar. Işsiz, güçsüz, boyuna Ayçe Hanım, Fatma Hanım, dolaşırlar. Yapıcı faaliyete çevrilemiyen alâkalar, enerjiler; tıpkı durgun sular gibi bataklığa döner. Dedikodu, kin, nefret yaratır. Fatma bu son ukre bayıldı. Leman bu cümleyi gazetelerden blrinde okumuştu. Fakat böyle küçücük fi kir hırsızlıklannı 3dm itiraf ederdi? Tren küçük bir Istasyonda bir üd dakika durdu. Yolculara .peynir, ekmek, su vermege çalısan saücılarm gürültüleri arasmda tekrar hareket etti. Biraz beride, demiryolumın kenarında üd çocuk bağırarak gazete istediler. Kompartımanın kapısı Smindeki adam şimdi kansmın hastalığuıdan bahsediyordu: Baiarsın, iyi; hiç bir şeyl yok. Sonra birdenbire bir ateş! 40, 41 e kadar çıkıyor. Kendini kaybediyor. Anladım ki olacak gibi değil. Aldım, Istanbula getirdim. Profesör «I» ye gösterdim. Doktorun teşhisi lokomotiBn düdük sesi içinde kayboldu. Leman birkaç dakikadanberi susuyor. parmaklarile sinirli sinirli elind«Ü kitab kabma küçük darbecikler indiriyordu. Dalgındı. Genc kız kurlninin belki artık sıkıldığını, yalraz kalmalt istediğini düşün<îü. Fakat o birdenbire: Fatma, dedi; sana bir şey sormak istiyorum. (Arkası mr). Şili ile Rusya arasında yeni bir hâdise . caristan, Fransa, îtalya, AmeriSaya 15 ton barsak, ttalya, Çekoslovakyaya 45 ton deri, AmerUtaya 370 kllo av derisi, 87 ton yapağı, IngUtereye 231 ton Ufük, İsviçre ve Belçlkaya 4 ton hah, Belçikaya 34 ton kusyeml, Suriyeye 500 kilo saleb, Macarlstan v» Surlyeys 11 ton fıstık, Belçikaya 25 ton kaiak çeklrdeğl, Euriyo, Miîir, Ordün, Fillstina 40 ton kabuklu fmdık, înglltere, İıvlçre. Belçtka, Arnerika, Mısır, cenubt Afrlka. Flltstln ve Brezilyaya 780 ton İç fmdık, Amerikay» 13 ton iç ceviz, Habeşistana 20 ton kestane, Eulgsrlstsn ve Habeşiitana 90 ton leytin, Çekoslovakyaya 311 ton ketentohumu, Vunanlstana 3 ton hardaltchumu, Amarliaya I ton sigala yagı, FiIUtin. Mısır, AmerflCB. tnglltere, Avusturya ve Surlyeya 420 ton yaprak tütün, ÇekcEİovakyaya 1278 ton kOspo, Amerika ve Fransaya 43 ton ham afyoo, Yuranlstsna 600 kllo kitre, Amerikaya 123 ton paçavra, Belçikaya 260 kllo lületsşı, Brozilyaya da 13 kllo çalparm ihrac ediimlftlr. Londra 28 (a.a.) Kasım ayında lngilterede 17,800 ev inşa edilmiştir. Ba 1 ocaktan 15 oeaâa fcadar fehrimlzden Vunanijtana 92 ton yumurta, 38 ton tuzhı ba rakam iki senedenberi yapılan inşaatlık, Bulgaristana 61S ton kemlk, tsviçre. Ma ta ay başuıa düşen en yüksek sayıdır. Elektrik ve Tramvay İdaresinin istediği kredi lngilterede bir ayda yapılan ev sayısı Tramvaj V* Elektrik tdareslne aid bazı lîlerla ldarenln maU duruma hakkında temaslarda bulunmak üzere on gOndenberi Ansarada bulunan Tramvay ve Klektrîk tdared tJmvnn MOdOrU İbrahlm Kemal Baybora benUz sehrlmize d3mneml$tlr. ldarenln hükumetten bUâhare lade edllmek Ozere bir kredi lstedlgl Böylenısektedlr. Çakı ile adam öldüren katfl hüküm giydi Olüatada bir portakal alıjverislnden doı kav^a >oııuııda manav Osnanı ufak bix çakı İle bacagından yaralayıp ölümüne cebeblyet veren Kemalln tklnd Agırceza mahkemesbıde s&rfllmekta olan mtıhakemesi, dün sona «rmis ve sasık, 2 sene, 9 ay, 10 gün hapse mahkum olmu^ur. DAĞL ELiNi Fatma, onlan almak için pencereden eğiliyordu. Fakst Ferid gazeteleri vermedi. Üerliyerek kendisi vagona bindi. Zahmet ettiniı, Ferid Bey, çok teşsfckür ederim. O, cevab vermedi. «Geliniz!» dedi. Bunu, itiraz kabul etmiyen bir sesle söylemişti. Boş kompartımana girdu Gçrı: kızın ellerini avuçları arasına aldı. YürJnü, gözlerini, yanan alnını onların üzerinde gezdirdi. Fa*jr.a sessiz; kızrr.adan bırakıyordu. Eir an dudaklarını ince parmakların Ü5tüne dayattı. Sonra arkasma bakmadan dışanya fırladı. Tren hareket ediyordu. Gürültülü bir tclâş, kaır,p3na sesleri arasında Bedia kardşine belki ikinci defa aynı şeyleri temfci^ı etti: Ara irtasyonlarda inme, pencereden sarkrna; gider gitmez telgraf çekmeyi unutma!. Son bir düdük: tTamaaam..» Fatma ablasile, eniştesile tekrar vedalaştı. Allaha ısmarîadık. Hiç rr.erak etmeyîn, benim için kat'iyen üzulmeyin! Sonra d3hî ziyade eğilerek arkadr. duran F:rH Ejye elini uzattı. O bunu minnttb, şükranla yakaladı. Tren yürüyor; o hâlâ küçük parmakları bırakmak istemiyor, pencerenin yanında koşuyordiL Malikle Bedia hayretle bakıyorlardı. XXX Trenin Ankaradan kalkmasına bîr kaç dakika vardı. Çok şık bir hanırn, kendisini geçirmeğe gelmiş clanlara üç ayrı dilde veda ederek Fatmanın balunduğu vagona girdi. Pencere önünde durdu. Uzun ağızlığına bir sigara yerleştirdi. Altın çakmağile yaktı. Gülümseyerek dışarıya baktı. Tren ağır ağır hareket ediyordu. Küçük el hareketlerile, sşağıda bekleyenlere selâm verdi. Sonra döndü, etrafına göz gezdirdi. O, Fatır.a, sen burada nusın? Badia da trende mi? Nasıl? yalnız mı seyahat ediyorsun? Sonra görüşürüz, cicim. Ben gidip yerleşeyim, mantomu çıkarayım... Hangi kompartmvındasın? Yarım S3at sonra Vagon Li kondüktörü Fatmrrun kapısına vurdu. Leman, irüçük kuzinini yanuıa çağırtıyordu. Genç kadın, birinçi mevki kompartımanında yalnızdı. Genç kızı iörünce tebessüm etti. Yorgun bir ta\ ırla yer gösterdi: Gel cicim; otur bakalun. Bediayı, Maliki sordu. Kocasmın Ankarada işi varmış. O da birlikte gelmiş. AŞK ANTOLOJISİ ÂŞK İÇİN SÖYLENENLER Şark ve garbm en tanınmi} şair, edib ve muharrirlerinden 300 kadarmm, aşk hakkında duşündüklerini, bütün mületlerin aşka dair ata sSzlerini Ihtiva eden bu eseri, NECDET E\XİYAGİL derlemiştir. Bu kitabı okuyan herkes âşık olacaktır. 100 kuruştur: AHMET HALİT KİTABEVİ soı\ MILLI Taraflısı Y E N İ S i y a s î A k ş a m n\v G a z e t e s i SAHİB ve BAŞMUHARRİRİ: İ NAZİF TEPEDELEHLSOOLU çıkiyor ! Şubatın ilk haf tasında KALKINMA ohn 6 büyük PARTİSİ haftalık sahircli Yfirdda KÂLKIMMA Gazetesi 10 kuruş. r Bugün çıktı. Fiah • • •