Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMKURİYET 21 Ocak 184& ts~.İ2 v?sıfas:le iV!5Sııı r c a rderiz. «ieğiiyklikte k'*1 hırsızın rclü vardır. KrvTansrak, bu sefer daha bcfuk bir Aıl# tıamiîia Peyamı Öven Meraklı bir şey, değü mi? Evet Zaten sesle ve daha uron bir <zy'.> daha ko pardi ve arka°ır.daTi, frsıltı halınde: * * * öyle olmaca bu hikâyeyi ne ben yallüyorJKi!» dedi. zardue, ne de siz okuyabilirdiniz. Hakkm rabTn°+inç k?'iı?3n se'ffiii anHaydud, karş^ındakinin bir kadın, nsmiz Ftrdane Tümay'ın cens<7p Isabel, ailesinden hayli büyük bir mirasa kcnmuş bir genç kızdı. Herke b>'3i de güze! b2r kaduı clduğunu iÜs msrasimine iştirak etrnek, evimize gelek .telgraf çekmek. mektub göndersin gözü ondaydı. Erkekler peşinden defa olarak farketsüş gibiydi. Gözleayrılmıyor, kadınlar gp;ta ediyorlardı. rinde ciddî bir alâka. ölraek üzere olan tr.ek ve telefon etmek suretile taziyet Fakaf, İsabel'in evlenmeğe niyeti yok birkine yardua etmek arzusu gibi, te lutf^mda bulunan ve büyük acımuı tu. Kendini sanata vermiş, ar.tika eşya miz bir arzj balirdi. Tekrar: «Ne ol paylasan dost, afaaba va yakınlsrımıM derın tesekkür ve rn'rmettariığımıa suve kıymetli tablo koleksiyonu yapmaya du? Neniz var > diye sordu. Isabel: «Bırkın benı> diye iniliedi. narız. Tsaşlamışü. Evi, blr müre ve ssnat talonu halird almıştı. Lcndrar.ın en meş «Bırakın beni ve gıdin: Yann sabah hur ressamlan, heykeltrasları, rrruhar eesed^=i bjldukları zaman... Siıi de yaBeni siz öldurrirleri orada toplanırlar, konurorîar. kalıyacâk ciurlsrsa. ÖLÜM sanat münakaşası ederlerdi. îsabel, bur: dünüz sanrrlar...» Isabeî'in ajandan bu Bayan Naciye Değer eşi ve Siimer: kesık kesık çıkıyor ve neissi g:tların arasında bulunmaktan zevk dubank Yerli Mallar Pazarlan tasfiye daha kısılıyordu. Zork yar, fakat onlardan luçbirile raaceraja h*veti başkan yardırncısı Baha Değer, etti: .Sısa bir lyîlık edeyim: Ben öiü İîtanbul Kambiyo Borsası »centalarınatilmak arzusunu göstarmezdi. Bir güa Isabel birdenbire ortadan yorum artık... Hiç bir şe>nn bence kıv dan H=kkı Dee?r ile Afife Cant(üriin meti yok. Bo;mumdakı incilsre' tama babasj v« Amira! Bri.?tol hastanesi röntkayboldu. etmeyin: Sahtedir.. Ehd« kıvmetli ne gsn müt«h3ü"i Prof. Dr. Şükrü Emin Günler goçti, haber gelmedi. Tanıdık bulursanız onu alıp çidin.. Yann hepCangörün k?yınbaha"!i emekli lan, onu bulabilecekleri yerlere scrd'i sini "hacze gelecskler. Fakat ben. bu General SAHRl nEGEB lar; kimsenin malumaü yokru. Hay felâketi g3rrri''e:>5firn.. Şiıkür Al1aha.» %efat etmiştir. Cena?psi 22 194S perranlan endi«eye düçtüler; onun evind* Gözîeri büsbüMn kaparmnş, bası boytoplanmaya ahçık olanlar yokhıgusu nundan kcpar^sma örıüse düşmüş^i çeınbe ffunü Vefrda Parıheyazıd sokayskından hiasettiler. Nihayet içlerır.d^n Sandalyeye tutunan eli daha fazla gev ğında 1 No. h evinden kalHırılarak B Î biri tam Scotland Yard'a baçvuracak şedi ve bu nsrin ^ücud, bir külçe hazıd camjind'? öğleyin kılınacak namatı ki bir haber geldi: zını müteakıb Fxiirn»kapıda Şehidlikie linde, yere yıkıldı. Isabel'i Ess«x köylerinden birinie Haydud, insan öldünneyi o samana aüe k^^rL'tanma dofrp.HileceVtir. Cegörmüşler.Oradan otomobille gejen bi kadar beîkî bir kaç kere aklından ge nabl Hak kederli a'İP^ine sabrı cemil ri Miss Ripcnan'ı tammış, fekat kenditi: fakat asuhakkak ki ölünıün ihsan buyursun. Çiçek göndcrilmemesi rica oltımır. sile görüşmeye muvaffak olarr.amıştı. ne kaiar korkur.j ve ürpertid bir jey Bununla beraber, isabel'in izi bir kere ilk defa clarak bu geoe farele geçmişti ya, hayranları ksndirmi kedi;v0Tdu. Mes'ud bir doğum bulmakta güçlük çekrnediler. G£;.riihtiyarf bir hsrekeüe. etrafma Tütün tüccarlarından İhsan Donık ve isabel'in ilk artistlik tecrübesi bal::ndı. Hzyır, artık geoe defildi; sade o zaman başladı; onlara güzel bir bah olmuş, tanyeri afarmıştı. Odadaki Hakkı Doruk'un kardeşi, Tekel İütaoYaprak Tütün Bakım ve Işleme yalan uydurdu: ölüra havasile bir kat korkunç e*'1eri müdürii İzzet Doruk ve Eayan % «Şebir hayatı canımı sıkıyordu. laşan mavi gbzlerde soğuk bir ışılü Bebna Donık'un 201D48 günti bir erBiraz basımı dirderaek içıa köye çekil parladı: KaçniEk ıaır.anı gelmişti kek e%'lâdlan dünyaya selrriftir. Genc dim. Yakında döneceğim> dedi. Fakat, bu insan, ne de olsa hırsızdı: ana babayı ve bütün Doruk ai'esini Fakat hakıkat hi} de bu mcrkezda Giderken konsolua üzerisdeki küçük candan tebrik eder minimini nevzada değildi. Bu sadece birinci perdeden iba ahm heykeli koynuna sokmayı ihnvü ömürler dileriz. retti. etmedi. *** Üçüncü perde kapamcak üzereyken, MEVLÎD sanat merakı uğrunda, bütün yerdski <cesed> yava? yavaj kıraıldabir rami yaptırnuı ve yaşntma dı. Gczler açıldı. Bu za^•aUı yüze, eskî i gizliden gizliye sarfetaiî, borç, ve koleksiyenlarını rehine koy tazeliği, sabah. aydmlığı iîe saaM tek derneğimlen: rar gelmis, gibiydi. Evet: îsabel d o | 5 camiine maddl ve manevl yarmaya meebur olmuştu. Baş.ka bir yerden para bulmasına imkan olmadığı rulmuş, kendi kendine gülümsüyordu. dımda buiunanlann abau ecdadlarınm Elleri, birdenbire, gcğsündeld ger ruhlarma Hhai editmsk Ü7ere 25 ocak Için de, bütün o kıymetli tablo ve diğ?r sanat eserleri yakınia »atılacak, kendi. danlığa gitti, narin paxmaklaril« onu 948 tarihin# rssiayan 23 rabiyulevvel 6İ beş parasız sokak ortasmda kalacak uzun uzun ckşadı ve dudaklarındaB, 1367 paıar günü (Velâdeti Nebevt) dotı. Crtadan kaybclup köye çekiimesinin hayatında bir danüra noktası teçkil e layıs'le öğle namaanı müteakıb Sultanahmed camiinde Mevlidi Şerif okuttuden sczler döküldü: hakikî sebebi bu idi. «Oh! Çck şükür! Kurtardım.. An nılacağı >urddaçlara bildirilir. Koydon f/ehre ironeye de hiç niyeü yokru. Fakat, biriri tarafından görül nerr.in yadigarım kurtardım. Hem de, müş ve diğerleri tarafmdan bulunmuş basit bir rol sayesinde. Rol yapmak olmaii ocu, dediği gibi, bir rnüddet ne kolaymış...> Fakat, bir çok künseler îsabel Rip . eonra Londraya donmeye meebur etti. man'aı ni;in artist olduğunu hllâ bilMiss Ripman, ?ehrin kibaı rr.uhitinde B U G Ü N tekrar görünmek, hayatını mahvelîn mezler... Matinelerden İtibaren Kapoll Başkonîolosu öcen vazüe bajında vefat «derek «be<tyea araraızdan »yrıları aa'.srsiz eriâaır.dan B3y Zatı Hosar.ır. cer.me tbrenins iftlrak eteaek, ee'.eni:, telgr»f. tr.ektub gorıdenaek v« evt kaiar gelmek Z3hlhtlrar edeu b.le'irnle akraba, doft ve Çeviren: Yshde! Gülfskln ^ r.et!rd ysJtır.'arırRisa, meslek arVada?!aıia. Dış fşlen Ba'ian'ıfı Trtarbu! Vıl»>eti xe Beyt>ihı »ırjok kimseler Miss Isabel Rip denbire morarmış gibiydi. Yanaklamı Kaj'makâmlıklaTinın yaiın R âkalarından man'ın riçin artist olduğunu bil da birder.bire derjı ıztırab çızşüeri be dılsyı ?JTI a;.Ti teşekkare kmîenmız m^pî kapasmiitı. cldu^irdan ır.:nn»t ve şukranlanmizın gamezler. Halbuki orrjn, hayatındaki bu lirma, gözleri yarıyarıya = K.uç4ik nikâye TESEKKÜR ALİDA VALLİ lle HAIİDE PİŞKİN KARŞI KARŞIYA 3 perde Valiyi sorguya çekntek isfeyen bir katil Valinin makam polisi Hasib Pozanı bıçakbyarak öldüren Şükrü Arslanın muhakemesine dün, Birinci Ağ.rceza mahkemesinrîe kalabalık bir din'.eylci kütlsi önünde devam edildi. Sanık, saat tam 15 te jar.darma reîaj katinde salona getirildi. Onü açık olan lâciverd ceketini iliklemeden evvel; belindeki kalın ve kırm:zı kuşağmı doğrulttu, kasketini kolunun altına sıkıştırdıktan sonra yerine oturdu. Şükrü. bu sefer fotoğrafçılar karşısmda, eskisi kadar sinirli değildi. Duruşma açıldıktan sonra, geçen celsede verilen karar gereğince şahidlerin dinlenilmesine geçildL Uk sahid, Istanbul Vali ve Belediye Reisi'Doktor Lutfi Kırdardı. Hmnyeti tesbit edildikten sonra hâdiseyi ju §akilda hikâye etti: « Hâdise günü, vazifeten Bebekteki Mısır sefarethanesine doğru gidiyordum. Otomobilimde makam polisim Hasib de vazifeten bulunuyordu. Bir ara otomobil, Ortaköyde durdu. Onümüze bir atlı arabanın çdchğını zannettim. Bu esnada, şoförün önünde oturan Hasib, ajağıya indi. Dışarı baktığım zaman, »eraeri kıyafetli birisile uğraşmakta olduğunu Rördüm. Kendisine yardım için iki kişi daha koştu ve üçü beraber bu jahsı kaldınma doğru çektiler. Kaldırıma çıkbklan bir sırada adam, başını bir vitrine vurarak camı kırdL Ban Hasibi orabaya çağırdun; fakat gelmedi ve orada bir dükkâna girdi. Ke>fiyeÜ zabıtaya bildirmeyi muvafık görerek joförurne, Ortaköy merkezine gitmemizi söyledim. Yolda, tiç polisin hâdise yerine geldiklerini görünce döndük. Şoförüm bu sırada bana, yolda kan izleri gördüğünü ve Hasibin yaralanmıj olduğunu söyledi. Yol açılmış olduğundan biz yolumuza devam ettik. Kuruçeşmeye doğru, şoför Mehmede Hasibin neresinden yaralandığını sordum. Tahmlnen karnından yaralanmış olduğunu söyleyince, işe daha ziyade ehemmiyet verdim ve hemen arabamı geriye çevirttim. Aradan on, on İki dakika geçmeden tekrar hâdise mahalllne geldiğim zaman, Hasibin bir doktor tarafından ilk müdavatı yapıldıktan sonra sedye içinde, bir kamyona konulup Ortaköy Şifa Yurduna gönderildiğini Sğrendim. Ben de oraya gittim. Orada, nöbetçi bir doktor olmadığını öğrenince Hasibi tekrar kamyona koyarak Beyoğlu hastanesine gönderttim. Ben de otoraobilimle kamyonun arkasından gittim. Beşiktaşta ayrılarak Doktor Burhaneddinin evine gittim ve kendisinl alarak hastaneye götürdüm. Ameliyathaneye girdiğimiz zaman Hasibin ölmü} olduğunu gördüm...» Sanığın, müdafaası esnasrnda rikrettiği bazı iddiaları da Vali çu şekılde cevablandırdı: t Vak?nm kime karşı terüblendiğini kestir^miyerek, daha ziyade «şahsım» m mevzuu bahsoldu=~unu zannetmiştim. Dolnyısile, herhangi bir hâdisenin zuhur.mu örJemek iiiedim. Zaten Uen, Hasibin yaralandığını farketrr.emiştim. Ne bıçağı görd'im, r.e tabanca seEİ, ne de Hasibin fcryadını işittim. Ben, oa dakika içinde geri döndüm. Bu gibi hâ» dis«lerde sedye ile nakil, otomobille sevketmekten daha iyidir. Nitekim İlk tedaviyi yapan doktor da yarahyı, taksi yerine bir kamyonla hastaneye göndermijtir. Binaenaleyh bu iddialar yersizdir.> Bundan sonra reis, sualini Şükrüy» tevcih etti: « Vali beyin çehadeti hakkında söyliyeoek bir sözün var mı?> « Elbette reis bey! Bir kere, vaü bey bana «serseri> dedi> Lutfi Kırdar müdahale etti: « Scrseri demedim, ser&eri kıyafetH dedim.» « Sonra, reis bey, vazifeten ml gidlyomıuş, yoksa çay ziyafetine ml gidiyormus? Onu söylesin.> Reis: < Bu şehadeti kabul ediyor musun, sen ona cevab ver!» deyince, sanık, omuzlarını kaldırdı ve alt dudağını sarkıtarak söylendi: « Yarısını kabul edryorum, yar^ını etmiyorı.ım. Hem benim bu sedye dalgasmı aklım kesmedi.> Reia Nefi Demirlioğlunun sorduğu (ton sua'e de Vali çu cevabı verdi: < Sanığın benim vali, kendisinl yoldan çekenin d« polis olduğunu bildiğinl zannetmiyorum.» Vali Lutfi Kırdann çehadetl bittikten sonra çoför Mehmed Yetlş huzura a!mdı. Bu sahid de hâdiseyi Valinin anlattığı şekilde izah etti. Daha sonra Ortaköy Nahlye MüdflrO Osman Ertürkle Ortaköyün Mecidiye mahallesi muhtan İbrahim Yıldırım ?ahid olarak dinlenildl. Bu iki jahid de Şukrflyü Valinin otomobilinin önunden kendiltrinin çektiğini ve Hasibin sonradan yanlarma geldiğini söylediler. , Bu vaziyet karsısında, »ofor Mehmedle Osman ve İbrahimln ifadeleri birbirinl turmuyordu. Yüzleştirildiler. Şoför Mehmed de: < Ben, ŞükrüyO otomobllin Snönden Hasibin çektiğini rannediyorum> dedL Bu vaziyet karşısmda Şüirü gene parladı: < B^ı, bu çahidlerden hiçbirinin lfadesini kabul etmiyorum. Koskoca mahBaşkan Nefi Demirlioğlu, ŞükrSyü kemede bile korkmadan yalan söylüyorgöstererek vaka' yerinde görülen şahsın lar. Benim hakkımı arayan yok raten. fdamsa Jdam!.. Fakat yalana ne hacet?> «bu» olup olmadığını sordu. Vali de: « Vak'a yerinde Hasible uğraşan Neticede mahkeme, diğer şahidlerden jahsı pek teşhis edememlştim. Bilâhare, Şefik Yavuz, Hasim, Dimitri, Boğos v« o da yaralandığı için hastaneye getirîl Saidin oelblerine karar vererek, duruşmişti. Orada daha iyi teşhis ettim. Bu mayı tallk etti. dur!» cevabmı verdL Cem ATABEYOĞLU ltalyancadan adapte edilen ve yerli bir çok ses, dans, şaz ve tiyatro artistleritnizin işttrakile meydana getirilen bu dramda «İlvt YETİIvIE» ve «TAI^BBE AŞKI. fclmlerinin emsalsız yıldızı ve İtalyan sinemacılığının g'âr. bebegi ALtnA VALLFyi sevimli halk »anatkâTimız HALIDE PİŞKİN ile birlikte karşı karçıya göreeeksiniz. AIİDA sizleri ağlatacak... HALİDE ise sizleri jüldürecek... Bu güzel füm ŞARK Sinemasında ikinci ve »on haftasın?. başiamıştır. mmmmmmmmmmmmımmammmmmm ı ş ı K F I L M wmm ŞEHİR KOMEDİ TİYATROSUNDA Ipekci Merhum 5 V nci temsil I P E K te T ÜR K ç E 2S i n e m a d a NELEK'te RİTA G H A Y WO R T G L E N N Büyük Muvaffakıyetle I . birckn L II İ N G I L İ Z C K FORD A 2 nci HA FT A devam etmektedir. pm ÇEMBERLİTAŞ Büyük sanatkâr SİNEMÂSI olduğu BUGÜN Matinelerden İtibaren YT'SUF VEHBI'nin en son ve en muvaffak FEDAKÂR DOKTOR LİMANI (TÜHKÇE SÖZLÜ ve ŞARKIU) kıymetli filmini takdim eder. Ba? rolde: YUSUF VFHBİ EIVIİNE RIZIK II K I R K H A R A M İ L E R ÂLKAZAR GANGSTER Filmi Büyfik macera ve sergüzeşt filmi. STFJPHANtN BACHELOR BFXHABD POVVERS gizli i£âsı belli etmemek istiyordu. Eylül ortasında bir gündü Isabel Londraya geldi ve ne zamar.danberi hasretini çek'üği eski evine ka.r^ştu. Fakat, salondaki tabjolara, odalan dolduraB Vİ26 v* heykellare baktıkça âdcta ürI tnei tahtfedt bulan, tefrişatı tamamlanan Cerrahpsıça küyordu: Çünkü, bir y yabancmm Ç , girmiş gibiydi. Eunlarm hiçbiri kendi hastanesins hasta kabul edilerflemekte, versmliler teda'.T olunamarcakta ve it«inin değildi. Yakında hepsi l k faiye levazunı alınamamaktadır. Bu tehepsi başkasınm olacaktı. ahhurjn başhca sebebi olarak Uk okulOnun olarak kalacak yalnız bir »ey lar masrafının özel idarelerden Miîlt vardı: Annesinin yadigâr bıraktığı inEğitirn Bakanlığma nakli gösterilmekee gerdanhk. Bunu satsa, be'Jd borçtedir. Devlst, bu naky dolayısile meralarının büyük bir kısnaından kurtulaIskettaH ilk okullara 52,000.000 liıa öbüirdi; fakat genç kız, onu hiç bir aademek mecburiyetindedlr. HalbuH bütman, paraya tah\ol edıleb:!ecek maddî çeye 38,000,000 lira konmustur. Aradaki bir kıymet olarak görmemi?, daima farkm Izaled için hükumetin, bu okulmanevt değerini düşur.erek mukaddes lann masrafile ocak r e çubat aylıklanm bir hatıra olarak saklamıştı. gene 5zel idarelere Terdîrraek «jrusuTr Isabel, ağır ağır ilerledi, konsolim da olduğu sannedüiyor. Bu takdirde gözünü açü, inci gerdanlığı çıkardı. Ok bütçenin ancak şubattan tonra tasdlk jar gibi avuçlarmın arasmda döndür edilmesi kabiî olacaktır. dü. Sonra boynuna takte. Mukaddes Bundan maada gene Maliyt Bakanbir vazifeyi yerine getirmiş gibi, için lığı, ilk okullann genel bütçeye geçde derin bir huzur ve memriuniyet du mesine mukabil Czel idareler*, belediya yuyordu. Bir müddet dalgın dalgın ve vilâyet hissesi clarak Terilen ferağ düşündükten sonra birdenbire arkasına ve lntiicai harcile müakirat hiaseslni «1<îöndü. Kararını \'«Tmi.ş'ü: O akşamkî rcak istemektedlr, baloya gidecek, hiçbir şey yoknuış, gene eskisi kadar tasasız ve kaygusuzrauş gfbi gülüp söyliyeoek, belkl son kahkahasmı orada bırakarak ayrılacakü. Ikinci perde bu suretle sona erdi. Belsdiys befşssi hâlâ tasdfk edümedi Şimdiye kadar çevrilen filmlerin en üstünHe büyük MARMARA Sinemasmda Bagftn matioelerden itiharen iki emsalsiz filra birden: GİZLİ ELLER CETESİ 1 ALTIN PESİNDE Kalbîeri en tatlı zevklerle büyüleyecek olan mevsimin cn büyük harikası Loretfa YOUNG Clark GABLE'in Ateşll blr a;kla rOslenen. esrarlı vakalarla heyecan veren znua77.am aşk ve lhtiras şaheseri. 2 PÂZAR MİSÂFİRİ Anne BAXTER John KODİAK'ın yarattıgı blr «anat bcdiası. «Gangs of the Watwfront» Ba? rollerde: Roher ARMSTRONG BACÜELOR Gangsterlerin hakik! hayatmdan ahnmifl heyecan, helecan, korku. ıztırab; fntikam dolu büyük G A N G S T E R faciası. Avrıca: Dünyaca tanınmış bir moda mütehassısı İsfanbulda Bajtaraft 1 inci tahi/ed* doğrudur. Çünkü onun ftrçasından çıkan şekiller, bütün dünya kadmlarmı peslerinden sürüklemektedirler. Mlssis H e neor diyor ki: « Modakr asla mantığa istinad etmez. Tanınnu? bir moda ressammm çizdigi modeller, güzel giyinmesini seven kadınlan bir mıkoatıs gibi kendine çeker. Akıl ve hayalinizin alamıyacağı elbise çekillerin* rastiarsanız, bunun !cabahatini kadınlardan ziyade ressamlarda ve şöhretli terzilerde aramalısmız.> Moda kraliçesine, Türk kadrnlannın giyiniçi hakkındaki fikrini soruyorum; diyor ki: « Türk kadmîarını kısa bîr müddet içerisinde büyük hamieler yapmış buldum. Mafrur kadın tipinden kurtulmujlar, samiml ve hareketlidirler. Giyinişleri hakkında kısa zaman rarfında edindiğim intıbaa göre kadmlannız, giyinmeye karşı, aç insanlann yemek yiyişJeri dereoesinde iştahlıdtrlar. Halbuki son modalar, bilhassa sadeliği esas tutmaktadrr. Ben, çarşıda alışveriş yapan Türk kadmlan gördüm ki, davete gider gibi giyinmişlerdi. Halbuki elbisenin ve kıyafetin bir giyinis mahalli olsa gerektir. , YILDIZ SİNEMASINDA . Şimdiye kadar binleroe kişl tarafından görülüp takdlr kazanan KORSANLAR (The Spanish Main) Flltnl devara ediyor, KRALI HENREİD Başbakanm demokratlara bir eevabı ÖLÜM DALGALARI DON RED BARRT Müthiş macera filml. MAUREEN O'HARA PAUL 6 ıncı ve son hafta *** Baftaraft 1 toıei »aMfed* Üçüncü perde ajıldığı rarnan lîiss Partl Içinde fkilîk hasıl elmuçter. Bski Mersîn Asliye Hııkvık îsabel Eipman'ı yurü maskeli bir a ba?kam üçeler Maraşın Bomurlu köj'önden Yusuf damla karşı karşıya görüyoruz. Hayır nıakta, merkeı llçesi is« yeniden intimaskeli baloda değiliz. Balo bitmi^ Isa hab etmek içîn propaganda yapmakta oğlu Memlş Yorulmaz, Osmanh Bankası Mersin pıbe.'inden aldığı 105 sterlinıik bel e'/e dönmüş ve üit kattaH büyük dır. namına muharrer 239491 /4O012 «ayılı ve salcna girdiği zaman bu adamla karGeçende yarüaa partl merkeB ilçe 209947 gönlfi çeklni rayi ettiğinden jılaşm:şür. k0n5resir.de Hasan Sakaya, Basbakan iptaline ve tnen'i tedivesina karar verilIsabel, balodan Syle bir halde çık lıktan çekümesi İÇİB blr telgraf gönde meeini isteraesi Czerine Osmanb Banmıştı ki kendisini art:k dünyayı t e r rümistL Hasan Saka, bu telşfrafa çöyîa kasından bu Ç«ki aldığını ve «ayi ettiği ketmiş blr insan sayabilirdi. Onun için, bir cevab ycîlarmştır: anlaşıldıSından ticaret kanununun 638 «Arzunuz uzerine çekflduB: Taraatn evinde yabancı birisile, hırsız olduğu inci nıaddesi gereğinoe tediye edihnememuhakkak bir aiamla, karşılaşüğı za 85 kilo 125 gram geliyoruîo sinin Oîmanlı Bankasma teblîğine v« man, soğukkanlılıgını pek kaybetmedi. Cevdet ALP ilk illndan itibaren 45 gün rarfında «Siz kimsiniz?» diye sordu. mahksmeye Jbraz ediimeslne ve edilAdam. alayh alaylı güldü: mediği takdirde mer.k\lr çektn İptaline YENÎ ESERLER «Kendinrvi takdım etmek niyetinde karar veriisceSi ilân olunur. (807) değllim> dedi. .Sizin de israinizi sorFındık »uyorurn. Çünkü bana siz değıl, burındıi nahiulüınüzü gsrek nemlekat radaki kıymetli mallarmızdan bir ikd de. gerakse dünyada daha yaiından tanıtmalt . Evli1«r, Ni?an!ılar si lâzım...> gayejile yıllardanberl mssgul el«n Semal Haydud bunları söylerken, yavaş Peker, «Fındık» laalnl tafiyan büyök Mi *yavaş, arka cebinden tabancasmı çek es«r neşretniştlr. 242 sahife içtod» fmdık. tarü. tanaı. tülrıir, ücarst, tetfiü&k bakımmiş, Isabel'e doğrultmuftu. Genç kız, Isnndan genlj 61çüde asütaleî edllmektedlrbunu gördü, fakat ondan sonra gördü Jluharririn ds dedlg! glbl «fındık, Türklys gü başka bir şey onu daha fazla kor S«!n bir cahsul olroaktan çıkıaıj. bir dış RoroRnmi mnhakknk okaymıns. ücaret ttrtoü olarak paıar» girmlçüp.» Dekuttu: Hırsızın gözlerinde korkunç bir rin bir tsikık mahîulü oldugu derhal anlajşıltı belirmişti. Bu çiy mavi gözler, Silan bu kıymetli kltabl ekuyurjlanmız* ASRÎ DANSLAR onun boynundaM incilere takılmış v« bilhassa alâk2İılaıa tavsivs edeTİt bunlariB yükte hafif, nahada ağır en VÜCUDÜ GÜZELLEŞTİREN Fazarola kıymetli şey olduğunu anlaaııştı. trtacbul Tükıek Ekonorai v Tlearet Okuiu YEGÂNE SPOR DANSTIR ta'.ebe rs c.ezunlsnmn derglsl olan «PaIsabel, birdenbire, keskin bir Bilhassa bu sen« büyük bir rağbet atarak: «Avl» diye haykırdı ve yanıba zarela» nın bu yılk! sayuı cıkmlftır. Dergi ckuîun taîsbe y&ym T* yardım bürosunda gören «Samba» ile diğer asrl dansları şjndaki sandalyeye tutunaTak cıızleri 1*39 kuru?a Eatılmattadır. Yordun rcuhtshi öğrenmek istıyenlerin parardan maada ain üzerine yıkılıverdi. Bu, 3yle ı r h bolgelerinds bj'un«a Tüteek Ekcnotni ve heı srün: Beyoğlu. Galaıtasaray Yenirab dolu, öyle a a bir çığlıktı ki insan Ticaret Cku'U rrSzjr.larına ta',^iye ederiı. çarşı caddesi 25 numarayı te?rifleri rica Yirmînci Asır olan kimsenin lâkayıd kalmasına imkân oiumır Prof PANrtSYAN 15 Pücds bir ırUntssaînan yay yokru. c'.an Yirminel Asır gaıeteslnin «neı saviel Haydud da nihayet btr tnsandı. Ora dolgun ssür.dereestla çıkmıj bulunuyor. Tav ya e?vi soynoaya g^îdiğini ve bilhasaa fıye edsrii. şiasd; beklediğinden daha kıyır.etli bir Mesud bfr doğnm şeyle karşîlaştığını unutarak; genç kı Memnun!ye*le haber BHıSımiîa g8re lnzın yanıbaşına çöktii: 3 Sinemada gi!İ2 Kültür Heyetl Turklye Mümessöl Dr «Ne var? Ne oldu?» diye sordu. L R. FbJüips'ln bir eTkek evlâdı dünyaya **1Isabel'in, ışıfa dönük olan y^i bir NILLI ÂLENDAR Sisıemalannda Bujün matinelerdea Hibaren fevkalâde zengin bir program: Geçen hafta İPEK Sinemasmda büyük muvaffakıyetlerle gösterilen 1 LEKELİ MELEK TÜRKÇE SÖZLÜ ve TÜRKÇE ŞARKILI Baştaraf\ 1 Inei fahHede çekiyorlar. Alman mekteblerini de gezdim. Çocuklar iyi çalışıyorlar. Fakat Almanyanın eski halin» gelebilmesi içia en aşağı 10 neslin değişmesi icab etüğine, Almanyayı gezdikten sonra kanaat getirdim. Dünya kadınlarma hitab ediyorum: Sulh isteyiniz; çocuklarınızı sulh ninnilerile büyütünüz ve dünyaya yeni bir felâket hazırlanması işinde rol almayınız! Türk kadınlanndan neler tıekllyorsunuz? Türk kadınlığı ldeal blr mevkidedlr. Onların kendilerinl hastabakıcüıkta, bilhassa ev hastabakıcıhğmda yetijtirmeleri jayam tavsiyedir. Bu sayede çocuklannı Istikbale daha sağlam bünyell yetiştirlrler.» Beynelmilel Kadınlar Cemiyetl de Dünya çocuklarma yardım teşkilâtil» beraber çalışmakta ve 29 çubatt bütün dünyada yardım günü olarak ilân etmektedir. v , Missis Diehl şehrimizden perşembe günü hareketle Hindistan, Çin, Japonya, Manilla ve Honoluluya gidecektir. Bu memleketlerde de teşkilâtlanduTna işile mejgul olacak, tetkikler yapacaktır. Milleflerarası Kadınlar Cemiyeti Başkanı geldi ş Oynayanlar: AKİLE RAT1P UMAÇ HAMDİ Şarkılar : Üstad S A D E D D İ N KAYNAK Şarkılar : H A M İ Y E T YÜCESES Aşk ve ıstırab dolu blr mevzu. Takdirle seyredilecek blr alle dramı 2 YÜRÜYEN ÖLÜ CtM BANNONCLAYFORO tarafından yaratılan aşk; macera, korku r* dehşet filml B ü G Ü N İtibaren Mevsimin iki büyük şaheser filml blrden Bu »ene Beyoğlu Şark Sinemasmda alü hafta oynanmış senenin en çok rağbet kazanmı? filmi. Şirin ve şen güzeller güzeli VİVİANE ROMANCE ve JEAN MARAİS tarafmdan kuvvetii bir mevzu lle yaratılan GÜNAH TURAN Sinemasmda 1 KARMEN 2LORELHARDİ (Türkçe Sözln) BAGAKSIZLAR Müthiş ve heyecanlı boğa güreşlerl, muazzam düellolar, kanlı v» korkunç çarpışmalar. Büyük aşk, Dıtiras ve macera filmL Bastanbaşa neşe; ıevk: eğlence ve kahkaha filml: Beyoğlu ŞIK, İstanbul AZAK ve HILAL birden gösterilen büyük MISIR filmi n " Beflkfaş 3 U A DF A R K Sintınâsında ZEHR (Herkesin Kadmı) Turkss Sözlfl ve garfcîb Tiıyanlar: FATMA RÜŞTÜ TAHTA TAHÎR HÜSETİN EİTAD AŞK CEHENNEMİ SITKI DAHA itibaren BÎR HAFTA Türkçe sözlü: İlk defa arabca şarkılı B Ü relfeFthn N U R Ü I H Ü D A H Ü S E Y İ N BUGÜN matineîerJen 3 sinemada birden gösterileceğini muhterem hathnM»n blldiririz. YUVAYA DÖNÜ3 f Tamamen renkli) Heyecan ve gö? yaşlan arasmda s?;Tedilecek bir aile faciası Görmüş oldugu büj'ük rağbetten cesaret alarak Seyahatimi Hindistan, Çin, Manilla ve Honolulu'ya doğru uratacağım. Gayem bu memleketler kadınlannm da giyinişleri hakkında bilgi edinroektir.» Baştarzjı 1 inci sdhijede Moda fcraliçesi, İstanbul hakkındaki da bile mevcudiyetlerini muhafaza etI mekte büjük müşkülâta uğramakta ogörüşlerinl çöyle anlatıyor: * Dünyada her şehrin kendine mah lan gaezte ve mecmuaların işlemekte ol sus husus! bir kokusu ve sesi vardır. Me dukları kâğıdların fiaüarını, hükumeselâ Pariste kansık bir esans kok'asu, tin yüzde 60 nisbetinde arttırmak tasavBrezilyada baharat kokusu duyarsmız. vurunda olduğu söyleniyor; doğru muIstanbulda da ben, kaynamış bir çay dıır? 2 Gene bugünkü kâğıd fiatlanndan kokusu duyar gibiyim. Belki de çayı çok daha ucuza dış piyasadan kâğıd geçok sevdiğimden olacak...> tirmek teşebbüsü karşısmda hükumet Mlssis Eleneor'un yeni moda harekct ne düşünmektedir? Buna müsaade imleri hakkındaki fikri de şudur; kânı yok mudur? t Uzun etek modası yeni bir şey değüdir; dört seneliktir. Fakat harb ınanıyorum. mecburiyetieri bu modayı İngiltere ve Makyaj, bir kadımn, eline geçirdiği Amerikaya yeni soktu. Ben bunun bil boyalarla boyanması değildir. hassa aç Avrupada iyi karşilanmadığmı de sıhhatine dikkat etmesi gördum. Haber vereyim ki ilkbahar mo Çok boyalarla güzelhğini kaybeden kadalarında etekleri daha uzamış bulacak dm, cildinin erken gevşeyerek buruşsınız. Kadınlann mücevherat takmalan masını kolaylaştırmsktadır. Işte Ameçok modadır, bilhassa taklid mücevhe rikan kadınlığı, yukarıda saydığun h u rat o kadar revacdadır H, Amerikanm sıularda biz modacılarîa hemhkirdir. en büyük müeevheratcıları şimdi bun Yolunmuş kaşlar, boyar.arak sarartıîmış larla meşguldür. Elbiselere pul ve bon saçlar iflâs edecek, ksdınlar, sade güzelcuk desenleri Amerikada çfk tutulmuş liğe doğru gidec€ktir.> tur. Elbise renkleri açtk ve düz renkMissis Eler.eor'un erkek kişi hakkm. lerdir. Bol dikilmektedir. Bıırun!arı açık. daki görüşü de şöyledir: altian kalın ve uzun topuklu ayakkabı« Erkekler, süs bahsinde bence kalar arbk giyilmez oldu. Çorab renkleri dmlan çoktan geçmişlerdir. DikkEt eöikoyu, griye doğru gitmektedir. Makj'aj r.iz, teferruatları bile kadınlardan daha renkleri çok açıktrr. Ben şahsan bir rr.cçoktur ve ceşidlidir. Parmakları ren.kli dacı olduğum halde uzun tırnaklardan nefret ediyonrm. Tuvaletlere ge!in«, taşh yüzüklerle, bilekJeri altın bf.ezikyeni modeller gittikçe kapanmaktadır, lerle süslüdür. Çoğu manikürsüz değilomuzlan tabol, beli çok inoe ve kalça dir. Yüzlerine onlar da çejid çc^id polan geniş yapmak yolundadır. Bu, en madlar sürüyorlar; saç tuvalet'.erinde tabiî bir süs olacaktır; çünkü sadedir ve bile modayı takib edijorlar, Allahtan ki irL«anın insanlığma yaklafmaktadır. Bil renkli ipekli kumaştan elbise" giymiyorhassa kadın, ne kadar gizli kalırsa o lar. Eğer o da olsaydı, kadmlara yetaikadar güzel ve kıymetlidir. Een kadın yen moda mecmııalarının sahifelerinds larm makyaj sanatlan bilmediklerine onlara nasıl yer bulurduk?> Kâğıd fiaflarına zam yapmak fasavvuriarı Haluk DURUKAL