22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 Kasim 1947 r BİR DAKÎKA; • Demokratların ikmci Türkiyeye karşı büyük toplantısı siyasetleri Sovyetlerin çağdaş tarihte eşi göriilmemLş bir muvaffaikıyetsizliktir» Rivayet muhtelif Hususî KSmür belfct çikryor, fakat bizlere kadar getirilemiyor ve fabriluılar işlemiyor. Resmî Sanayiimizin istikbali •parlaktvr. Hususî Birçok kanunlar var fci Anayasaya uymuyor. Bunlan değiştirmek zaruridir. Resmî Anayasaya aykın kanun yoktur. Hususî Memlekette hastane yok, mekteb yok, yol yok... Resmt Hayır, hepsi uar. Husugt Receb gitti, Hasan geldi. Bütün bunlar ebediyen dolmtyacak bir kuyunun «*aka* lan. Artık bir değistirsek, Resmt Hasan Sakanm istijasvna dair rivayetlerin aslt yoktur. Ve ilh... ilh... DJi. Fransada komünisderîn tahrikâtı çîttîkçe büyüyor başka maksadlara da alet edilmekte olduğunu, bir müddettenberi bildiklerini Böylemisür. Paristeki Sovyet buyük elçiliği. resmen protestoda bulunup bulunmamak hakkında Moskovadan talimat beklemektedir. Marsilyadaki grevler büyüyor Paris 16 (ta.) Marsilya Ulastırma ve Taşıma İdaneleri ipçileri demir, fcimya, inşaat ve yiyeoek maddeleri müesseseleri i^çilerinin ilân ettikleri greve katılmak kararıru vermişlerdir. Ulastırma işçileri, gündelıklerinin yuzde yirmi beş nisbetinde arttırılmasını istemeitedirler. Grevciler, çimdiden tramvay depolarına nöbetçiler dikmislerdir. Marsüya dok işçileri, beç gündenberi süren greve devam karanndadırlar. îşçiler bütün Fransadaki doklarda çahşanlara müracaatle, hükumet halen Maısilya limanmda bulunan gemilerin boşaltdrnası İçin harb filosu mürettebatını kullanmaga teşebbüs ettiğl takdirde, derhal kendi hareketlerine Ütihak «yl*meîerini taleb etmişlerdir. Fransız kabinesinin duramn Parla 16 (aa.) Paristeki muhabirlerin bildirdiklerine göre, Fransa Başbakanı M. Ramadier hükumetin «sasını genlsletecek hareketlere girijmiştir. M. Ramadler, bugün Cumhur Ba^kanı M. Vincent Auriol tarafmdan verilen ve radüallerl*, müstakil partilarin liderlerinin d« bulunacakları bir ziyafette hairr bulunacaktır. Bir İngiliz gazetesinin Ânkarada Celâl Bayarın başkatılığıttda dikkafe şayan makalesi bugünlerde yapılacak olan bu toplantıya «Rus dış siyasetinin »eyri. httSttsi bir ehemmiyet veriliyor Ankara 16 (Telefonla) Bu ayın yirmi beşine doğru D. P. de bütün viiâyetlerden gelecek delegelerin istirakile ikinci büyük bir toplanü yapılacaktır. Birinci toplanü, bilindiği gibi 22 temmuzda yapılmış, il idare kurullarından gelen temsüciler, merkez idare kurulile birlikte günün başlıca mevzuları üzerinde görüşmüşlerdi. Teşkilâtuı merkezle doğrudan doğruya temasını sağiayan bu toplantıların sık sık tekrarlanmasına karar verilmiştir. 22 temmuzdanberi bâdiseler bir çok inkişaflar kaydetmiştir. Yarın toplanacak CIî.P. Kurultayuım demokrasi hayatınm gelişmesi bakımuıdaB mübiru kararlara varacağı şüphesizdir. Bu kararlar iktidar partisinde esaslı bir zihniyet değişikliği olup olmadığmı da gösterecek ve hiç şüphesiz hangi istikamette alınırsa ahnsın muhalefeti de yakından Ugilendirecektir. D. P. Genel Başlkanı Celâl Bayarın başkanhğında yapılacak olan önümüzdeki toplantıya bu bakımdan da hususî bir ehemmiyet veriliyor. Saşmrah 1 iveı schıjede mütaleasmda olan Ismet Inönü doğrudan doğruya bir genel başkan seçilmesi veya bu vazifenin Genel Başkan vekili tarafından fiilen ifa edilmesi hakkında bir karar alınmasıru kurultayın takdirıne bırakmıştır. Kurultaya iştirak edecek bütün delsgeler bugün Ânkarada toplanmıslardır. Toplantmin arifesi olduğu İçin bugün her tarafta hummalı bir faaliyet göze Esasen İran meselesi, Türkiye ve Içarpmakta grup grup toplanan delegerakı tetik davranmaya sevketmıştır. ler arasında hararetli münakaşalar olRuslarm Boğazlar hakkmdaki acemice maktadır. talebleri, İngiltere ve Birleçik Amerüca Ulusun başmakalesi Için yeter derecede bir ihtar olmuştur. Ankara 16 (Telefonla) Ulus gazeBir «kukla Makedonya» kurmak için Selânik ve Trakyayı ele geçirmek ga ;«si, Başbakanın antidemokratik kanunyesffii güden Yunan çetecilerinin isya lar olmadığrna dair İstanbulda söylediği nı Truman doktrininin doğmasma se sözleri yorurahyan başyazısmda, Hasan beb olmuştur. Bdylelikle Rusya bir de Sakanm Mecliste resmen bazı taahhüdlere giriştiğini söyliyerek şöyle demekfa daha durdurulmuştur.> tedir: Maitland; Hitler'in tecavüzlerine gi«Bugün karşılaştığınuz dava, arhk bir rişmeden önce, zekice elde edilmis biı şahıs veya muayyen bir hükumet, yahud Bir» siyasî zaferler kazandığını belirtparti davası olma&tan çıkmışür. Dava, tÜEten sonra, yazısma şöyle. devam etmemleketin ana meselelerl arasında baş mekteür: yeri almıştır. Bu dava demokrasiyi tek« Ruslar, Hitler usullerinin fayda mil icablarile kısa zamanda yerleştirme larile kıyadanabüecek hiç bir şey elde davasıdır. Bunun böyle olmasını miîlet «dememislerdir. Hattâ Molotov'un, atotn istemektedir. Milletin iradesine karşı gebombasmın bir sır olmaktan çıktığı leoek herhangi bir kuvvet devlet düzehakkındaki beyanatı bile iflâs etmiştir. nini bozmamış bir Türkiyede tasavvur Molotov'un atom bombası hakkındaki edilemez. Hasan Saka, hükumetin babeyanatı, «Sovyet böls?eleri> nde Rus şına millet iradesinin icra uzvu ohnak yaıun bu bombaya sahib olduğu mâ çin geLmiştir. Meclis kürsüsünden giMsma alınmışsa da, Sovyet nüfuz riştiği taahhüdlere sadakatsizlik veya bBlgesinin dlşmda bu demeç asla öyle ihanet ondan beklenemez. Tersine, Hakarşı 1 anmamıştır. > san Sakanın kurultaydan sonra eesur ve azimli adımlar atmasını beklemek herkesin hakkıdır. Bekliyelim. Ümidler boşa çıkarsa, o zaman «ahde veia iâzımdu> diye hep beraber bağınrız.> Loadra 16 (a.a.) Patrick Maitland, Scotsman gazetesmde yayınlamış olduJu bir makalede, Rus dış siyasetinin oeyrini, çağdaş tarihte eşi görülmemiş dlplomatik bir muvaffakıyetsizlık olarak vasıflandırmakta ve bu muvaffakıyetâzliğe tipik bir misal olarak Rusyanm Türkiyeye karşı takib ettıği siyaaeti göstennektedir. JJaitland, Sovyetlerin Çanakkale hakkında, yeni anlaşma yapmak husu•UndaM arzularına temas e8erek şunUn yazmaktadır: «Rusya, Türkiye ile yaptığı ikl taraflı müzakereler sırasında, gayesinin, Boğazların müdafaasını sağlamak bahanesile Çanakkalede bir Sovyet üssü elde etmek olduğunu açıkça gostermiştfr. Bu, acemice, hem de fe\kalâde aOttnice ileri sürülmüş bir teklıfti ve Turkleri asla aldataırjazdı. Nitekim bu teklif, Rusları hiç bir şeye ulaştırmadı. Bu acemice teklıfi, Tiırkiyenin doğu vilâyetlerine karşı vapılan tehdidler takib etmiştir. Bu da ancak şüpheleri arttırmıstir. C. H. P. Kurultayı bu sabah onda açılıyor Baftarafı l inci »ahıfed* genel karargâhmdaki radyo istasyonu, kurtarılmış bölgede yaşayan Türk azınhğının, demokrat ordu başkomutanlığına gönderilen mesajmı yaymlamıştu. Mesajın dediğine göre, kurtarılmış bölgedeki Türk azınlığı, bir senedenberi, Yunanistanın tarihinde şimdiye kadar vaki olmıyan, Yunanlılarla eşit Bİyasî ve diğer haklara maliktir. Yüzlerce Türk, elde silâh olarak, kendilerine bugüne kadar, keder ve ıstırab vermiş olan kralcı faşist rejime karşı çarpışmaktadırlar. Mesajm ilâve ettiğine göre, Türk nrillî azınlığı, Yunanistanda yalnız ve ancak halkın kudretinl tanımış ve memleket kurtuluncıya kadar çarpışmağa azmetmistir. Yunan çeieleri taarruza geçtiler Varfo mektubu meselesi Baftarafı 1 Inrt sahijede t zurum başkanı Mustafa Zeren, bu münasebetle gönderdiği bir mektubda, Cumhuriyetin şu veya bu partinin değil, milletin malı olduğu, Varto mektubuna karşı hükumetin şıddetle harekete geçmesi gerektiğl kaydedildikten sonra, Celâl Bayarın yalnız Erzurumda değil, yurdun her bölgesinde, doğuda olduğu kadar batıda da aynı tezahüratla karşılandığı bildirilmekte ve şöyle denilmektedir: «Memleketin bu kısmmda halk arasında böyle bir tefrika yaratanlar hakkında hükumetin dikkat nazarlaı ını çekmeyi bir vazife biliriz. Biz yurdun aört kösesini bir bütün olarak kabul etmiş ve bunun haricinde halk arasında tefrika yaratan bu kötü insanlarm bu camiada yeri olmadığı gibi bütün milletin de bunları red ve tel'in edeceğme iman etmişizdir.» Sıvasta fccî bir kamyott kazazı Bir genç kız öldü, sekiz yolcu da yaralandı Sıvas 16 (Hususî) Şehrimizdeki İmren mağazasına aid, şoför Hüseynin idareeindeki karayon 15 yolcu ile Sıvasa gelirken. Snünde giden bir otomobili gaçzaok Istenüş, fakat ters manevra yaptığl içtn, takla atarak devrilmiştir. Kamyonun içinde bulunan yolculardan Beypcn&r köyü öğretmenl Ismail Sezerin 20 yafJanndaSd kızı ölmüs, sekiz kişi de yaaalanmıştır. Genc kızın 8 gün evvel nl(Boaanmış bulunması, teessürü arttırtatfia. Yaraldar tedavi altına alınmış Bojtarafı T )nci «ahifede lamento Müsteşarı Haydn, bir çok yüksek rütbeli generallerle, büyük elçilik ileri gelenleri hazır bulunmuştur. Londrada bulunan Turkleri heyetimize tanıtmak maksadile yapılan bu toplantıda Türkiyede hizmet etmiş Ingiliz elçileri ve diplomatlan, bir çok generallerle askerî mütehassıslar, Irak Büyük Elçisi, Urdün elçisi ve Londrada bulunan Paris' Büyük Hçimiz Numan Menemencioğlu hazır bulunmuştur. Omurtak şerefine Londrada ziyafet Azınhkları alâkadar eden nizamnameler sr.ttan faydalanmak istiyenler görünmüş ve şahsî menfaatlerini cemaat men. faatleri aleyhine temın yoluna gidenler hakkında hükumete müracaatler yapılmışı bir çok şikâyetler almmıştır. Bu durum azhklara aid işlerin bir düzene konulmasmı ve demokratik eseslara dayanan bir murakabe sisteminin kurulmasuu gerektirmektedir. Bilhassa Ermeni vatandaşlar tarafcndan son zamanlarda yeniden bazı müracaatler olmuştur. Bu müracaatlifden anlaşıldığma göre, 4 sene evvel ölmüş olan patriğin yerine henüz yenisi intihab edilememiş, Patrik kaymakamı ise kendisini seçen mecliileri feshettniştir. Bu mevzuata verilecek şekil kat'î mahiyetini almıs değildir ve bu mesele inceletne safhasındadır. BaşlaraH 1 mci sahıtede lanbr. plânma temas ederek, Mr. Marshall'rn bu husustaki nutkunun harbdenberi Bastaratı 1 ind sahiiede duyduğu nutuklarin en iyisi olduğunu söylemiştir. buçuk B&at süren bir tetkik toplantısı Milletlerarası durumu ele alan Ingiliz Amerffcan Cumhur Başkanı. mesajın Dış İşleri Bakanı yapılmakta olan taifla, «nflâsyona karşı almacak tedbirlerle rizleri takbih etaüş ve mevcud ideoloAvsvpenm Ihtiyacları üzerinde bilhassa jilere yani kapitalizme veya başka bir izme karşı komünizme dayanarak dünduracaktır. ya meselelerini hallettneğe çalışmanın Truman, mesajını, Kongre yeniden ancak vahim kanşıklıklara sebebiyet toplanırken, Greenwich ayarile saat verebileceğini belirtmiştir. Bakan nut1830 da tevdi edecektir. kuna son verirken dört Dış işleri BakaBaa cumhuriyetçi liderler, komünız nmm Almanya hakkında yapacakları İBİD durdurulması • için batı Avrupa ya müstakbel toplantrya temas edereik jrmrdnn edflmesi ve Amerikada hayat pa şunları söylemiştir: € Bu toplantıda korkunun değil, fahalıhğmm onlenmesi için Trumsna yeni yetkfler vermeğe taraftar olduklarını kat akli seümin bir rol oynryacağuu ümid ediyorurn.> sSylemişlerdlr. Truman'ın kongreye mesajı Bevin'in Rus tarizlerine cevabları Ba$tatafx 1 inci gahlfede Rumanyada kadm Dış İşleri Bakanının icraatı Bükreş 16 (a.a.) Groza hükumetinin Dış işleri Bakanı olan Madam Anna Pauker tarafından verilen kararla Dış işleri Bakanlığı kadrosunda bulunan 12 elçi, 10 elçilik müsteşarı, 36 konsolos ve Bakanlığuı başka 107 memunı tensika tâbi tutuhnuşlar ve kadro dışı edilmişlerdir. biye görmüş, İkincî Cihan Harbinin tecrübelerine göre yetiştirilmiş bir halde bultuıması bir zarurettir. Harb bittikten sonra, kısa bir zamanda dünyanın barışa kavuşacağı, mllletlerin huzur ve emniyet içinde, harbin yaralanru tedaviye, istihsali artürmağa, harabeleri tamire, açlık ve sefaleti önlemeğe çalışacaklan iimid ediliyordu. Ne yazık ki bu güzel ümidler suya diişmüştür. Avrupada silâhlar susalı 2 yıl, 7 ay ve Uzakdoğuda harb biteli de 2 yıl, 2 buçuk ay olduğu halde, hâlâ banştan eser yoktur. Bilâkis üçiincü bir diinya harbi ihtimalinden bahsedilmektedir. Ordular kısmen terhis edilmişse de, banş gerçeldeşmemiştir. Bu halin sebebi de malumdur. Harb ve fenalık ku\Tetleri bayrak, renk ve yer değişlirmiştir. Sovyet Rusya, Nazi Almanyasının, Faşist İtalyanın ve cihangirlik sevdasına kapılmış Japon emperyalizm ve militarizminin topyekun vârisi olarak ortaya çıkmıştır. Bu yeni harb tannsınuı, Türkiye en yakın komşusudur ve onun açık tehdidlerine maruz kahnışhr. SovyetIer Birliği Boğazlarda üs istemiştir. Giresuna kadar Türk topralclarının kendi camiasma dahil bulunan Ermenistana ve Gürcistana verilmesini istenıiştir. Bütün bu ihtiraslanndan vazgeçtiğbıi de hâlâ söylememiştir. Yann ne yapacağı belli olmıyan böyle tehlilîeli bir komşunun harbden sonra aldığı tehdidkâr vaziyct karşısuıda, Türkiyenin, istiklâlini, toprak bütünlüğünü, hükümranlık haklarını, bir kelime ile varlığım korumak için tedbirli bulunmak istenıesinden daha tabiî ne olabilir? İstiklâl Harbinden sonra, Türkiye, cyurdda sulh, cihanda sulh» prensipinden, bir an bile, aynbnamış, hiçbir tecavüz enıeli beslememiş, hiç ktmseden askerî üs ve bir kanş toprak istememiştir. Türkiye Cumhuriyeti, ordusunu, dün olduğu gibi bugün de, yalnız mukaddes nefis müdafaası için, silâh altında tutmakta ve yalnız bu maksadla hazırlıkh ve tedbirli bulunmak zaruretini duymaktadır. Amerika ve ingiltere gibi dün\a ölçüsünde büyük devletlerin bile bir tecavüze uğramak endişesile millî müdafaa kuvvetlerini hazırlıkh bir halde tuttuklan bir zamanda, meşhur tabirile topun ağzmda bulunan Türkiyenin başka türlü hareket etmesine imkân var mıdır? Sovyet Rusya ihtLaslarmdan vazgeçtiği ve dünya barışa kavuştuğu gün, Türkiye, millî müdafaa kuvvetlerini asgari haddin: indirmeğe ve bu kuvTetler için harcadığı milyonları nıenileketin kalkmmasına, ilerlemesine ve jükselmesme tahsis etme• J . ? ksırJır. O günü sabırsızlıkla bek'• '•" Frkat o gün gelinciye kadar Bastaraft 1 inci eahijtdt Gazetenin bildirdiğine göre, komünistler, Marsilya Adalet Sarayına ve çarçamba günü, Halk Birliği Partisinden olan yeni Belediye Reisinin riyaseti altmda Şehir Meclisinin toplanacağı Belediye Dairesi binasma hücum etm«yi tasarlamaktadırlar. General de Gaulle'ün biraderl olan Pierre de Gaulle, pazartesi günü Paris Belediye Başkanı olarak vazifesine ba^lıyacak ve and içecektir. «Le Populaire» gazetesinin dediğine göre, Paristeki darbe, komünist partisinin (Seine) federasyonu tarafından tertib edilmiştir, Emirler, komünistlere, Enternasj'onalin doğu bloku tarafmdaa verilmektedir. Emin kaynaklardan alınan haberler» göre, grevler yüzünden yan yarıya feîee uğrayan bu liman şehrine sayısız müteharrik askerî birlikler sevkedilirken, Akdeniz bölgesindeki bütün liman işçileri ^rev halindedirler. Sovyet kampında bulunan silâhlar Paris 16 (a.a.) Fransa Dış işleri Bakanı dün akşam Sovyetlerin Paris büyük elçisine, Fransız hükumetinin önümüzdeki beş gün içinde Paris dvarmdaki cSovyet tebaalarını memleketkrine iade> kampını kapatmak tasavvurunda olduğunu bildirmiştir. Cuma günü silâhlı bindilirmi? polla fat'alarr5 tarafından kampta bir araçtırtma yapılmış ve tabanca, hafif makl Basmdkaleâen devam nelitüfek ve bombalarla, kaçak tüfeklarla mticehhez. ve bn silâhlan en lyi ler ele geçirilmiştir. kullanabilecek surelte talim ve terBakanhğm bir sözoüsü, bu kaınpm Bir küçök hâdise.. azetelerde küfük birer telgraf haberile bize bildirdilerı ingiltere Maliye Nazın istila etmiş. Istifanın ilk haberi, sebebsia olarak geldiği için bunu siyasî vaziyean vahimliğine yoranlar oldu; fakat vakit geçmeden öğrenildi ki istifa. bdyle siyasî bir sebebden ileri gelmiş değildir. Efendim, tngilterede • ' malî durum müsküldiir. Devlet, bir tarahan halkı küinnlara icbar ederken bir taraftan da kendi bütçesinde tasarruflar yapmaya karar vermiştir. Bu karar neticesi bir muvakkat bütçe hazırlanıyordu. Bu bütçenin ne gibi tasarruflan ihtiva ettiği gizli tutulduğu için herkes merak edip dururken, Mister Dalton yani İngiliz Maliye Nazın bu bütçe hakkında bir gazeteciye isteyerek, istemiyerek bir takım ifşaatta bulunmus. Bu ifşaat da tabiî ortaya çıkmif. Işte, tngilterenin Maliye Nazın Amele Fukasından maliye mütehassısı profesör Dalton. bn yüzden istifaya mecbur oldu. Işin daha şayanı dikkat taran, bu kusurunu kendi de kabul etti. Yerine kim gelirse gelsin! Mr. Crips geldi. Şu meşhur sol sosyalist ingiliz Iktisad Mesele, gelenin şahsında değil de, bir nazınn kendine aid olmıyan bir devlet sımnı ifsa etmesi istifaya sebeb teşkil etmesindedir. Bizde de taaa 7 eylul 946 tarihindenberi bir takım iktisadî sırlann bazı kimselere ifşa edildiü söylenip durdu idi. Hattâ bugünlerde aynı bahis hakkında aradan bir yıldan fazla zaman geçmia obnasına rağnıen Mecliste konuşmalar oluyor. Daha açık söyleyelim: 7 eylul kararlarile paramızm dı? fiatı yarıya inince ihracat mallan fiatlarmda yükselis olacağını bir kısun cgözü açık ticaret erbabı» haber alıp o karara takaddüm eden günlerde mal biriktirdiler ve bu mallan sonradan pahalı fiatlarla saüp büyük kârlar ettiler. Bu hâdise meydanda iken bizün bu kararla iljrili bakanımjı istifa etmedi. Hattâ istifacının lâfını kabine için zaaf telâkki ertik.. Aradaki zihniyet farkına dikkat etmenizi rica ederim. AmeU Fırkası kabinesinde Mister Dalton, en kuvvetli uzuvlardan biridir. Onun kabineye verdiği kuvvet, eski Ticaret Bakanının Receb Peker kabinesine verdiği rehmedilen kuvvetten yüzlerce daha fazla iken Amele Partisi onu feda etmekten çekinmedi, Çünkü böyle bir hareket bütün kabineyi zaafa düşürürdü. Bizde ise, velevki istcmiyerek yapümış ifşaat üzerine •aziyeti dedikodn mevzuu olan Bakan, sdn sıkı muhafaza ve müdafaa edildi. Ketice ne oldu?. Receb Peker kabinesl Mr sene zor dayandı. Denecek ki: Kabinenin düşmesi sebebi bu değfldi? Muayyen ve kâfi sebeblerle istifa etmiyen kabineleri düşüren sebebler, birikir, birikir ve en. son gelen bardağl tasınr.. Ne ise, seçmis hâdiseleri deşmiyelim. Tafauz dikkat ediniz. Bir gazeteciye bütçenin esrarını haber verdi diye IngiHz kabinesi, «n kuvvetli uzvunu feda etti. Biz ise bütün tevatürlere rafmen böyle bir ifşaatm menbaı olduğu »öylenen zatı sıkı sık tuttnktm. Bu, demokrasi telâkkfleri vadislnde aramızdaki farkı gosterir Blı* daha bir kaç fıruı ekmek Utam. Ordumuzun yaptığı tatbikat münasebetile Baftaraft 1 inci sdhifed* anlattıktan sonra, partiler arasındakJ duruma geçmiş ve cmilletin, CJIPnin eUnde bir istismar vasıtası halinde> kaldığını, tnemleketimizde demokrasinin taraftarı görünen bu partinin vaidlerini tutmadığını söylemiş ve sözlerine devamla demiştir ki: « Bugün milletin bizlere gösterdiği müzaheret, C. H. P. ne karjı duyduğu hınçtandır. Bize, programınız yok; diyorlar. Memleketi iyi şartlar altında idare etmek, azmile harekete geçen D. P. nin bir programınm olmayışıru hiç kimse kabul edemez. Demokrasinin bu memlekette köşklesmesini istiyen ve onun için çalışan, didinen bir partinin programı, bundan daha geniş şekilde izah edilir Kenan Öner daha sonra, D. P. ye gireoeklere tavsiyelerde bulunmuj ve Demokrat Partiye karsı yapılan ithamlara cevaben: « Biz, ne bir ihtilâl, ne de bir isyan partisiyiz. Biz sadece demokratız arkadaşlar» demiştir. Törende söz söyliyen Kâtahya De mokrat mületvekili Ahmed Tahtakılıç: < Adım adım ocaklar açacağız, ve her derdi görüşeceğiz. Böylece iktidar partisinin her yanlıj hareketini ten kid edeeeğiz» demiştir. Demokrat Parti Ioerenköy ©eağmın Ahmed Tahtakılıç, Istanbul Belediyesiyılhk kongresi de dün saat 18 de yapıbnıştır. Burada bir konujma yapan nin bugün tek parti zihniyetile bağ daşmış bir vaziyette olduğunu, belediyenin bir gösteriş uğruna şehirde yapılacak hakikî işleri bir tarafa bıraktığını anlatmıştır. Taksim, Yeni^ehir D.P. ocağı da yıllık kongresini dün saat 16 da yapmıştır. 400 e yakm partilinin hazır bulunduğu bu toplantıda memlekete aid muhtelif meseleler konuşulmus, bu arada istanbulda mesken buhranının ve hastane yokluğunun vahim bir hal almakta olduğu ehemmiyetle belirtilmiş ve 36000 nüfuslu Yenisehirin bir mektebe malik bulunmadığı, bu yüzden çocukların Kasımpsşaya kadar gitınek zorunda kaldıklan anlatılmıştır. idare heyeti seçiminde Salim Çatalay, Ali Ehan. Koço Antriyadites, Mehmed Duman, Havkazar, Zoroyan, Abdullah Öğer ve Mahmud Nedim Ozkan kazanmışlardır. D. P. nin dünkü ocak kongreleri llkokul öğretmenleri minönü 8 inci okula, Eminönü 61 dea Fahrünnisa Pehlivan Eminönü 8 inci okula, Beyoğlu 5 ten Cevriye Cavcı Beyoğlu 9 uncu okula, Kâğıdhane köy okulundan Bedriye Uluı$ık Beyoğlu 9 uncuya, Beykoz Akbabadan N. Itil Beykoz 40 ıncrya, Fatih 54 üncü okuldan Salih Korkmaz Fatih 14 üncüye, Usküdar 13 ten Behiye Yurday UskÜdar 12 nciye, Fatih 15 ten Sabiha Bilsen Eminönü 61 inciye, Çatalca Boyalık okulundan Mehmed Ceyhan Fatih 32 nciye, Eyüb 33 ten Ferdiye Dilek Fatih 34 üncüye, Eyüb 33 ten Fehime Koral Fatih 24 üncüye, Çatalca İhsaniyeden Hakkı Evren Eyüb 33 üncüye, H emrinde «ra bekleyenlerden Sabri Birol Çatalca Bısaniye okuluna, Çatalca Izzeddin köy okulundan Mustafa Çolpan Çatalca Ihsaniye köyüne, Beykoz Bozhane köyünden Salâhaddin Inal Çatalca Izzeddin köy okuluna, Beykoc Bozhaneden Neaibe Inal Çatalca Izaeddin okuluna, Beykoz Kılıcb köy okulu basöğretmeni Saime Türker Beykoz Bozhane okuluna, Beyoğlu 6 ncı okulundan Güniz Uraz Fatih 17 nciye, Ü»küdar 29 dan Emine Akses Beyoğlu 6 ncıya, Fatih 40 tan K*driye Asya Fatih 45 inciye, Fatih 32 den Naciye Yavuzer Fatih 40 maya, Beyoğlu 8 den Fatma Kültür Fatih 58 inciy», Beyoğlu 35 ten Peoent Ermin Beyoğlu 8 inciye, Fatih 50 den Nezahet Şaylan Fatih 29 uncuya, Bakuköy Yağcılar köyünden Hatice Çetiner Fatih 24 üncü okula, Bakırköy 5 ten Zehra Yıldıran Fatih 58 inciye, Eyüb 37 den Şükran Akpmar Bakırköy 5 incijre, Bakırköy 35 ten Fahriye Gülçin Eyüb 37 ndye, Beykoz 50 den Refika Yücebaş Üsküdar 45 inciye, Beykoz Mahmud Şevket Paşadan Suad Şengezer Beykoz 50 nciy*. Beykoz Anadolu Fenerinden Seher Uzjnan, Beykoz Mahmudşevketpaşa.ya, Bakırköy Yağcılar ikinci okuldan Mevhibe Tanık Btykoz 40 ncı okula, Yeşilköy pansiyonlu okuldan HayrünnnUa Eminönü 4 üncü okula; Bakırköy Yağcdar köyünden Hüseyin Çetiner Fatih 50 nciye, Yalova Lâledereden Cahid Şaman Bakırköy Yağcılar köyün«, Kartal Kurddoğmuş köyünden Kerim Ersayın Yalova Lâledere köy okuluna, Bakırköy Mahmudbeydcn Müfide Çelikkale Beyoğlu 8 incd okula, Beyoğlu 8 inci okuldan Münevver Melen Beyoğlu 53 üncü okula, Eminönü 8 den Aliye Önçel Eminönü 10 uncu okula; Beyoğlu 4 ten Şecaat Aydmoğlu Eminönü 8 inci okula; Bakırköy Şamlar köyünden S«mire Çelebi Beyoğlu dördüncü okula, Bakırköy Kayabaşı okulundan Fikriye Aksu Bakırköy Şamlar köyüne, il emrinde Behzad Aydın Kadıköy Göztepe pansiyonlu okuluna, Kadıköy Göa^ tepe pansiyonlu okulundan Bedia Çatır Kadıköy 18 ind okula, Fatih 11 den Şemseddin Yavuz Beşiktaa 34 üncü olnıla, Eyüb 39 dan Macide Onur Fatih 11 inci okula, Bakırköy Mahmudbey okulundan Ni'gâr Bilger Eyüb 39 uncu okula, Bakırköy Üritelliden Safiye Y8cey Bakırköy Mahmudbey okuluna, tayin edildiler. BaştaraH 1 inci sah\1ede I B. FELEK ülüm Amlral Brlıtol Hut»ne<l Menıl MOdttrü v« kadın hastalıkMn mütehassm Dr. AZİZ FTKRET DERLEN birraOddettanberlçakmekte olduju kalb h a c talıjından kurtulamıyarak Allalun rahmetlne kavusmu$tur. Cenazert İT kajım pazarted günü (bugün) uat 11 de Earblye Cumhurlyet eaddesindekl G0ne« apartımanından kald ı n l ı n k egla ntmuı Beyazıd c«rülnd« kılındıktan «onn Edlrnekapı Şehldligbıe AetnadlleoeltttT. KederU «lleslce bagsaglıgı dt Salihlide bir tren kazası oldu Salihli 16 (a.a.) Dün gece Sart istasyonunda birleşen bir marşandiz katarı ile Alaşehir katarının makastan ay. nı yola girmeleri üzerine makineleri birbirine çarpmış. sarsıntıdan alb kisi pek hafif yaralanmıştır. SAYIN BAYANLAR Avrupanm en son model çapkalan gelmiştir, Aynca tuvaletmi* için en son model kroMler çizflir. da, varlığınıızı koruyacak olan ordumuzu muhafaza etmekten başka yanabi'eceğirniz bir şej yoktur. CUMHURIYET MOD FEVRO Salonu Beyoğlu, îstiklâl Cad. 331. CHinidU Kundura Mağazasmdan girilir. «CUMHURIYET» in TefrUsası: 5 5 Nakleden: HAMDİ VAEOĞLÜ Dedim ya, ziyafetten ziyafete içe ] rim. Hele sizin bu zivafetinizin büsbütün müstesna bir mahiyeti bulunduğu için, belki fazlaca bile içebilirim. Ziyafetime verdiğiniz bu ehemmiyetten dolayı size bilhassa teşekkür ederim, Şekib Bey... Bir şey daha söylemek, bu cümleye fctr başka söz ilâve etmek istiyor gibiydi. Birdenbire, lâkırdıyı yarıda kesmesi, Şeübm dikkatine çarptı. Sözün arkasını beklediğini gcsteren bir tavırla, onun yüzöne bakmakta devam etti. Sabna, bir lâhza sustuitan sonra, ilâve etti: > Bu akşam, eve kaçta döneceksiniz? Bilmem. Henüz bir şey düşünme Biraz geç gitseniz olur mu? Ne kadar geç, meselâ' Meselâ geceyarısı filân. Olur, tsHÎ. Zaten g*»ceyansı e kadar geç sayılmaz. Müstesna akşam, dedflc y». Niçin sordunuz bunu? Buradaki ziyafetten sonra, Bİze bir başka ziyafet daha çekmek istiyorum oa. Bir baflka rtyafet u n d T Bir gecede, östüste iki ziyafet olur mu, Selma Hanım? Olur. Hem mükemmel olur. Çünkü, İkinci ziyafet, yemek ziyafeti değil. O zaman, iş değişti. Ne ziyafeti? Musiki ziyafeti. Enfes! Bakın, buna nazlanmam işte. Nazlanmıyacağmıa zaten biliyordum. Ama, o ziyafetin yerini artık siz kendiniz tayin edersiniz; çünkü bu, biraz da zevk meselesidir. Merak etmeyin, lokanta arar gibi musiki salonu arayacak değiliz. Gidilecek yeri ben daha önceden seçtim. Sorabilir miyim? Elbette. Bir hafta evvel gelen Fran. sız kemancısmm konseri. Fevkalâde bir fikir, doğrusu. YalnıZ konserler, iğne atılsa yere düşmiyecek kaiar kalabalık oluyorumş, diyorlar. Evvelden yer tutmadığımıza gore... Evvelden yer tutulmadığını ne biHyorsunuz, Şekib Bey? Şekib, Selmanin yüzüne hayretle bak. tı. O devam etti: Belki davetimi kabul edersiniz di ıa yemeğe yeni başladığun halde, ikinci ye, her ihtimale karşı günduzden yer kadeh doldu, hattâ üçüncüye bile işteham var. emin ettim. Şayanı hayretsiniz vallahi! Her Gerçekten de, içtiği bir bardak şarab, şeyi ne kadar etraflı düşünüyorsunuz! Sekibde büyük bir değişiklik yapmıştı. Veda akşamının kabil olduğu kaArtık bir yük, hem de çok ağır Dir dar neş'eli geçmesini istiyorum da on • ü k haline gelmeğe başkyan asıl hüvı j dan, Şekib" Bey. Artık kararım tama yetinden sıyrıhnağa öyle tesne idi ki, men verilmiş, daha doğrusu, verilen ka bu bir kaç yudum şarab, uzun zamanrar tatbik sahasına konmağa başlamış danberi aynı hedefi kollayan tekmil olduğu için, size itiraf edebilirim. Ayrı varlığını bir hamlede kavramıştı. hk, ne olursa olsun, insana melâl veDakikalar geçtikçe, bulunduğu yar, riyor. Memleketten giderken, yabancı karşısındaki genc kız, hiç akılda olmıiklimlere götüreceğim hatualar ne ka yan hiç bir hesaba, hiç bir mantığa sığdar bol olursa, kendimi o yerlerde o mıyan bu buluşma, ona son derece tabiî kadar az yabancı hissedeceğim. Bura görünmeğe başlıyordu. dan ayrılacağım dakikaya kadar da, ay Uzun zamanlardanberi. daima bu lokan rılmanın acısını avutnıak ihtiyacmda taya gelip bu masada yemek yiyen, bu yım. muhitin gayet alışkan bir müdavimi Sehna, bardağını aldı; Şekib de ken imiş gibi rahattL dı bardağını kaldırdıYaşadığı andan ne bir saniye evvelini, Seyahatinizin size çok mes'ud bir ne bir saniye sonrasını düşünüyordu. istikbal hazırlaması şerefine içiyorum, Karşısmda oturan Sehna, sanki, nadir Selma Hanrm, dedi. tesadüf edilen bir vak'anm kahramanı Şarablarmı içüler. olan Selma değildi. Şekib, o zamana kadar içüği şarabOnu öyle benimsemişti ki, ondan başiarın hiç birisinde bu lezzeti bulmuş ka, kendisinden başka her şeyi unutdeğildi. Içkinini muhite, sofra arkadaşlarına muştu. Dünyada bir tek hâdise vardı: Se[ms göre lezzeti değişen bir şey olduğunu ile karşılıklı oturup yemek yemeleri. ilk defa hissediyordu. Bir tek mevki vardı: İçinde bulundı:«Birinci kadehier çabuk tükendi. Şekib, boşalan bardaklara tekrar şa ları lokanta. Bir tek lâhza vardı: Yaşadıkları lâhza. rab doldurduktan sonra: Bu her çeyi unutuş, yemeğin sonuna Garib şey, dedi, hiç bu kadar zevk. le şarab içtiğimi hatırlamıyorum. Acaba kadar sürüp gitti. Şekib, ikinci kadehini de iÇti. bardaşarabm cinsinden mi, yoksa bu müstesna akşama mahsus bir hal mi? Her za ğını üçüncü defa doldurdu. man, birinci kadehi zor bitiririm, ikinciBaşını bir defa bile çevirip etrafına yi isteksiz içerim. Bu akşam. bakin d bakmanuçtı. Arkas\ var SAYIN DOKTORLARA: Per. Satış Fl BROMURAL lOTabl. KnoH 1.60 BROMURAL 20 Tabl. KnoU 3.40 CALCİUM Diuretin 20 Tabl. KnoU 2.65 JOD CALCİUM Diuretin KnoU 3 . 1 0 20 Tabl. KnoU 2.65 CARDİAZOL Liq. 10 gr. KnoU 3.20 CARDİAZOL 6 Amp. 1,1 cc. CARDİAZOL 10 Amp. 5 cc. KnoU 13.60 CARDÎAZOL Chinin 20 Dr. KnoU 3.60 PARACODİN Sirop 100 gr. KİMYA Per. Satış FL CARDİAZOL Dicodid Liq. 10 gr. » Ephedrin Liq. 10 gr. OCTİNUM Liq. 10 gr. OKTYRONLü. 10 gr. VERİAZOL Lio. 10 gr. VERİAZOL 5 Amp. DİGÎPURATUM 6 Amp. TANNALBİN Poudre KnoB KnoU KnoU KnoU KnoU J.80 3^5 2^5 Z25 3.60 3.65 125 Knon KnoU KnoD KnoU 3.40 Eczanelere Dağıtılmifür. ve ECZA MADDELERÎ SAYIN DOKTORLARA T. L. Ş. Per. Satış Fi. Per. Satıs Fi. ALBUCİD 20 Tabl. ATOPHAN 20 Tabl. ARCANOL 10 Tabl. CYLOTROPİN Î.V.5 Amp FOLİNERÎN Dr. NORMACOL 250 gr. NORMACOL 445 Gr. PROGYNON Forte 15 Dr. KİMYA Sehering Sehering Sehering Sehering Sehering Sehering Sehering 2.90 1.66 1.23 Progynon B Oleosum 5 A m p Sehering «.so Progynon B Oleosum 3 A m p Sehering 23^5 PROLUTON 3 X 2 mg. Schering «.10 PROLUTON 3 X 1 0 mg. Sehering 17JJ0 5.65 1.45 2.52 5 05 Sehering 15. Eczanelere Dağıhlnustır. SYNTHALİN Dr. SYNTHALİN B Dr. UROTROPİN 20 Tabl. UROTROPİN toz sch er in g 2.30 schermg 2.10 Scherin « 1M Shering ve ECZA MADDELERİ T. L. Ş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear