Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 Eylul 1943 CUMHURÎYET Almanya ile Rtısya arasında münferid sulh şayiaları *" ngiliz kajnaklanna göre Alraanlar II son günlerde, bir Almau So^jet U sulhunun müzakeresine başlanaca. ğına dair yayınlar yapmakta ve bu jayınla bir takım maksadlar gö. zetmektedirler. Bu maksadlarm en birincisi Müttefiklerle Sovyetler Birliğı arasında güvensizlik havası yaratnıak ve Müttefikleri birbirine düşür. nıektir. Fakat bu maksad gerçekleşmedikten başka bu Alman propagandası Aimanya dahilinde ve Alaıan ordusu ikerinde fena tesir yapmış, Alman as. kerleri harbin bitmek üzerc olduğuna i.ıanarak dövüşmemeyi tercihe başlanıış, hatta bu yüzden Alman ordusu kumandanlan bu propagandanuı durdunıl. masını istemişlerdir. Almauların son günlerde Sovyetler Bırliğile münferid bir sulh yapmak ihti. nıalinden bahsetükleri açıkça anlaşıU>or. Nitekim Almanya dahilinde çalıştığı tesbit edilen Liberation radyosunun, Tokyo radyosuna atfen bıına benzer ıuşriyat yaptığı göze çarpı>cr. Tokyo radyosunun Almanya ile Rusya arasında bir münferid sulh ihtiınalinden bahsetmesi, elbet ki. yabana atılacak biı söz sayılmamak icab eder. Çünkü Japonyanın bu sırada. her zamandan fuzJa, Almanya ile Rusyanm arasım bulniağa çahştığı, şüphe götiumez bir keyfitettir. Sebebi gayet satihür: Japonya, Mihverin İngiltere ve Amerika ile mu. hareheye devam ermesinı ve böylece İtgiliz. Amerikan tazyikının kendi üzeıinde tekâsüfüne imkân verilmemesini İMcmektedir. Bıı yüzden Japon diplomasMnin Almanya ile Rusya arasında sulh fcmini için her çareye başvurduğu öte. denberi söylenmekte di. Anlaşılan son haftalarda bu faaliyet hüsbüiün hızlan. mış ve hu >Ü7den Tok>3 radyosu, sulh ihlımalini bir kere daha ortaya atmıstır. Yahud Japonya da, Almanya kadar Müttefiklerin arasuu bozmağa istekli ol. tiuğu için böyle bir haberi ortaya al. nıaktan fayda ummıış, yani bulanık MIda av avlamak yolunu tutmnstur. Acaba bu yayınların aslı var mı? Londraya göre bunlarnı aslı olnıadığını harb sahnesinde vuku bulan hâdiseler belirtiyor ve Almanyanın harb sahasındaki generalleri bu çeşid şayiaların nianasızlığım yakından anlamıs bıılunuyoılar. fakat Londranm münterid sulh teşeb. lüslerini veja ihlimalleıini yaianlamak if in söylediği ^özlerin kesisı bir mahiyeti haiz olmadığı, hatta manlıkî bir istidiâl olmaktan ileri gitmediği aşikârdır. Biz. 7al İncriliz siyasî muharrrirleri, AlmanSnnın bııeünkü dunımdan kurtulnıak icin hasvuracağı çarelerden bahsederken baş çarenin Rusya ile anlaşmak olduğunu söylemişlerdi. Almanynnr. bu çareye başvurmadığını kim ispat edebilir? Ba. husııs arada Japonya gibi Rıısya ile tarafsulık miinasebe.lerini idaıne edcn ve Almanya ile müttefik olduktan başka Almanyanın harbe devam etmcsile can. dan alâkah olan bir devlet bulunduk. tan sonra hu ihtimal niçin kııvvetle va. rid sayılmaMn?. Muhakkak olan nokta bu ihtimalin her tarafı Mİphe içindc bıraMığıriır. Ötedcnberi Rusyanın en büyük tasası, İn. giitere ile Amerikanın hir sün Almanya ilp anla^arak kendhine karşı cephe al. nıalarıdır. Bıına mukabil Müttefiklerin de bugün en hinük tasalaTi. RUSYA i!e Almanyanır. bir ynlunıı rııılııp anlasmnları ve bu yiİ7den harbin daha çetin bir mahiyet Kremençuk diiştii (Baştaraf) 1 Inci sahifede) tedlldiğini şbyle bildirmektedir: •Kalinin cephesindeki kıt'alarımız Vitebsk istıkametinde düşmanın mühım bir münakale merkezi ve iyi taiıkim edlimiş bir kalesi olan Rudnia şehrini kurtarmışlardır. Rudnia şehrinln kurtarılması İçin yapıîan savaşlarda 17 nci ve 19 uncu muhaflz tümenlerile 47 nci motc'lü tÜTen bilhassa temayüz etmiştir.» Bir yıldönümü üzerinde düşüıtceler Hddfse/errfrasınd Askeri vaziyet Çıkan inmiyor, acab nedendir? ir şarkı vardır, bilir misinizT «Giden gelmiyor, acab nedendir?> diye. Hasret çağıran bir şarkıdır. Ben pek severim. Dün akşam elinde gazetesi iktısadl haberleri okuıken bizim hemşire o şax. k,yı okuyordu, fakat yazıma başlık yaptığun: Çıkan inmiyor, acab nedendir! şeklinde» Bizim gibi, sizin gibi hayat pahaklığu ııın yükünü omuzlannda hergün daha fazla hissedenlerden olnıasa da tamanıen bu tasadan âzade bir adam bile: Yahu acaba bu piyasada hiç bir şey ucuzlamıyacak mı? Yükselen fiatlardan birisi olsun. inmiyecek mi? diye bilmece çözer gibi merak eder. Şimdi ben ba lâflan ederken etrafımızdaki ateş çem. berini gözden kaçınnış değilim. Buna kaçırmak için ya aptal. ya hain olmak Irizundır. Bunun birincisinj bilmem ama ikincisini bana yonnak kimsenin aklın» jrelemez. Zaten göreceksiniz ki şikâyetim harbden veya harbin doğurduğu derdlerden değildir. Geçenlerde Valimiz, İstanbulda ihtikârla mücadele hakkında gazetecilere raaliunat verdi. Okudum ve ürktüm. İstanbulda bir sene zarfmda 40 bin kişi cezalanmış. Lâfa kolay, günde 110 kişi eder efendi! Demek ki ceza makinesl aaamakılh işlemiş. İşlemiş de ne ohnuş. Tabiî orasını söylemeğe hacet yok. Hiç bir şey kırk para ucuzlamamis. Ne yapsm bu adamlar? diyecekler. dir bana. Vallahi kardeşim. Ben bir doktora gl« dersem onun verdiği ilâclarla alâkadat olmam, o ilâcm tesirine bakarım. ^Ceza da cemiyet hastalıklarmın ilâcıdır. 40 bin kişi cezalandığı halde, piyasada bit salâh görürunediyse ya ilâc az. ya teşhis yanlıştir ve bunu bu bakımlardan mütalea lâzımdır. Geçen kış tereyağı 480 kuruştu. Bu yaa beşyüze çıktı. Her taraf ot, hayvanlar ycşil yiyor, kepek sekiz kuruşa. Meml<îketin iç taraflarınria arpa on beşe kadar düşmüş.. Bunu göriip de: Neden böyle oluyor? demeli, has. talığı köküne kadar araştırmalı. Ama bunu Belediye mi yapar, Ticaret Vekâleti mi yapar, Ali mi yapır. Velî mi? Orası bir salâhiyct isidir. Bunlarla vakit geçirmeğe gelmez. Bugün Belediye nıakiııesinin isleme şekli işte böyle 40 bin kişiyi ceıalanduır, ama netice alamaz. Zaten eski blçülere göre konrmrç olan bu para cczalan bugünkü piyasaya Usirli hir tehdid teşkil etmez. Etse de madrabaz onu umumî masr3flara ilâve eder, gene bizden alır. Bunlara bedcnî ceza lâzım.. Sizin anlıyacağınu dayak lâzım, iki gözüm dayak! Gülmeyin! Bar. barhk demeyin! Siz gülünc clursunuz! Yarım saatte bir şehir kül ve enkaz h a . line getirilir, yüzbinlerce gayrimuharib can heder olurken iki iniafsızın kabasına dört sopa atmak medeciyetin şahikası sayılnıalıdır. Sen ne diyorsun âşık? Şimdi size Sultan Hamid devrine aîd İjir fıkra yazacağım. Vaktile satıcılan pahalı ve karışıi mal sattıkları için bir mahalle halkı çarşısmdan şikâ^et etmiş. Eskiden hir bele. dıje çavuşu varken bir tane daha ilâve elmişler. Herkes: Eh artık kontrol arttı. mallar düzelir. diye beklerlerken görmüşler ki eski hamam eski tas. Üstelik fiatlarda da bir yükselis var. Nihayet işi esnaftan sormuslar. Bunîarın içinde bir 3çıksözlü. sü şu cevabı vertniş: Kuzum! Beyhude belediye eavuşu istemeyin! Bunlar arttıkca misraflarml sizin alacağınız mala ilâve ederiz. So. nıinda siz ziyan edersiniz. Onun dediği gibi, galiba bu adamlar ceza. verşi ve=aire şeklin'le verdikleri paraları sattıklan mallarm fiatlarma jammediyorlar. Belki de 40 bin cezahya ınğmen fiatlaTda hâlâ kırk para ucuziuk sorülmemesi bunt'an dolavıdır. Onun için bunlan biraz oksaraak lâzım. okşi Alman tebliği Berlin 29 (a.a,) Alman orduları b^şkumandanlığının tebliği: Sovyetlerin Kuban köprübaşında kuvvetli keşif baskıları netiaesiz kalmış. tır. Saporozhe muharebe kesiminde kıt'alarımız dün de muvaffakıyetle neticelenen çetin muharebeler vermişlerdir. Muvakkaten kaybedilmiş olan topraklar karşı hücumlarla geri alnmıçtır. Düşrnanm, Dinyeper nehrinin batı sahili i'uerlnde elde etmek istediği bir kaç mahal İçin yapmış olduğu teşebbüsler akim kalmıştır. Cephenin merkez kesiminde Sovyetler fena hava şartlarrna rağmen hücumlanna devam etmişlerdir. Alman kıt'alan. nln şiddetli mukavemetleri ve enerjik karşı hücumlan neticeslnde bu düşman hücumları durdurulmuştur. 26 dan 28 eylule kadar cephe'le açılan gedikler kapntılmış ve 209 Sovyet tanküe 155 dü=man uçnğı imha olunmuşrur. Alman hava müdafaası Kösterce lirranma hücum teşebbüsündo bulurıan C Scvyet uçağmdan 4 ünü düşürmüştü'. Kızılordu Beyaz Rusyada ilerliyor Moskova 29 (a.a.) Reuter: Kızılor. dunun Polonya ve Baltık memleketlerinin anahtan vaziyetinde olan Beyaz Rusyada ilerlemesi muzafferane bir şekil almaktadır. Smolensk'in sukutur.danberi 320 kilornetrelik bir cephe üzerinde ilerliyen Rus kuvvetleri Orcha ve Vİtebsk kilid noktalarlna doğru hareketlerine devam ediyor. Bu şehirler Beyaz Rusyanm merkezi olan Minsk yolu üzerinde hayatî ehemmlyette mevkilerdir. Şlmdi mühira bir demiryohı kavşağı olan Gomel'in etrafmda muhsrebeler cereyan etmektedir. (BaşTnakaleden devam) şüncenin kurbanı olmuş, arkasııulan bir çok nesilleri de beraber sürüklemişti. Müsbet cemiyetçiliği, fizik gibi, kimya gibi içinden kendimizi hazfederek. şahsî idealizmamıza alet yapmndan anlama. (Başmakaleden devam) ğs çalıssaydık, bugün ortalığı kasıp ka£?ip mağîub edcmiyen Almanlaıın kuvvıııan fırtma ortasında hayal kırıklığma vetlerinin çoğile Salerno'nun şimalindeuğramış adamlann ıstırabını duymazki sarp dağlarda tutunarak Alman kıtdık. Her ilmin bir değisnıez nıünasebetaiarına, Napoliye giden yolu kapanıaler sistemi olduğunu çok iyi bilen Comte lan tabii olduğu kadar 8 inci İngiliz orve arkadaşları, insan topluluklarını böydusunun, bu esnada ancak pek zayif Al. le göremediler. Tekâmül flenilen, manası ınaıı tiıtü ve keşif kıt'aları tarafıntlan hâlâ iyice anlasılmamıs bir hayale ka. korunan, İtalyanın orta ve doğu kep;'dılar. Zaten bugüne kadar on'arın s'inlerinde kabil olabildiği kadar hı?la söhretini yapan cezbedici kudret de belşimai batıya doğru ileılemesı ve bu ki bu hayalden ibaretti. Çünkü çıplak iiuetle Alnıanları Salernu'nun şinıal ve ümin ideali yalnız gerçeği avamaktır: ş'mal batılarmdan geriye ricate mecbur ceıniyet ise gerçeğin değil. gerçek sanetnıe>;i lâzımdı. İngiliz oMusu Foggia'dan dığı, yahud gerçeklesme^ini istediği ve bilhassa Melfi'den şinıal batı istikainanclann peşinden koşar. uıetinde nekadar fazla ilerleıncğe mu. İlk bakışta ehemmiyetsiz gibi giirünen vaffak olursa Salerno şimaündeki Albu noktayı büyük kütlo hirbir zaman nıan kuvvetleri de sol kanadlaunı o anlamıyacak ve adma tekâmül dediği :ıi<bette geriye çekmek zorunda kahrnıiz iyi veya kötü bütün deâisiklik'ere lsr. rağmen cemiyct kendi kendine benze. mckte devam edecektir. Cephelere bir bakış söylenemez. Fakat müdafaa etmek iste. dikleri muhakkaktır. Buradan atılırlar. sa Dinyester nehrinin gerisine çekilmeleri ve bu takdirde Leningradla Kmm. uan .atılmalan pek mümkündür. Uzaksarkta: NADÎR NADİ Napoli düşmek üzere (Baştaraiı 1 üıcı sahiiedej Melâmî'lerin muhakemesi (Baştarafı 1 Inci sahifede) da fötr şapka bulunuyordu. Osnıan Kemaleddin gözlerinin kör olduğunu, 11 yaşında Erzıııum medresesine girdiğini ve büâJıare tahsil için İstanbula ?eldiğinl, felsefe ve içtimal ilimlere çok düşkün bulunduğunu. şair olduğunu ve mesnevî ve b5r çok farisi divanlan ezbere bildiğini söyledi. Yazdığı şiirlerden Başvekil Saracoğluna her zaman göncierdiJini ve bunla: m çok beğenildiğini i'.âve etö. İktısad Yekili dün şehrimize geldi Uzun mtiddettenberi garbi Anadoluda teıkik seyahatinde bulunan İktısad Vekıli Fuad Sırmen dün Eskişeh.rden şelırimize gelmıştir. İktısad Vekıli. Haydarpaşada kendisini karşılıyan bir mulıamrlmize son seyalıati hakkında izahat vererek demiştir ki: « Son on altı günlüi seyahatim esnaiinda bilhassa Değirmisaz ve Tavjanlı linyit havzalarında. tetkikler yapLi:n. Bu ocaklardan gerek binalann ısıtılmasında, gerek sanayi kömürüne karıjtırnıak hususunda çok is:ifade edeceğiz. Bandırmadan bu ocaklarm kömürünün tevziini yapıyoruz. İzmir ve civarındaki mulı:eliî büyük ve küçük devle; fabrikalan ve hususî sanayi müesseselerini gördükten sonra Afyona geçtim ve nihayet Eskişehir Şeker fabrikasmı ve pancar ve şeker istihsal vaziyetini tetkikten sonra İstanbula geliyorum. Gezdiğim yerlerde Yerli Mallar Pazarları, şubtleri ve depolan ile halka yapılan tevziat üzerinde bühaasa durdum. Mııhtelil yerlerde yeni şubeler açılıyor. Bunlarnı yerini seçerken bilhassa bugür.ün ihtiyacı ile beraber haıb sonrası vaziyetini de gözönünde tutu yoruz. Alman tebliği BerUn 29 (a.a.) Mütemadıyen yağan şiddetli yağmurlar cenub IUlyao.a büyük mikyasta aarekât yapıinıasına mâııi clrrjuştur. Yollann fena btr halde bulunmalarma rağmen hareliât metodik bir burette devam etmiştir. 27 eylulde ve 27/28 eylul gecesinde dü^ürülen düşman uças sayı^ı 65 i bulmuştur. L'zakdoğuda Japoıılann hali daha >yi dcğildir. Aleul'Iarla Sa'.omonlaıı kaybeden, Yeni Giııenin cenub doğu kiişesini r>ırakmak zorunda kalan Niponlar şimdi Ilindistan cihetinden tehdid olunmakta yani Anglo Saksonlar onlann başına bir çorab örmektedirler. Velhası] üçlü paktıu üıüncü yıldönümünü kutlayan Almanya ile Japonyanın ha) ve istikbale mazide olduğu kadar emniyetle bakmalan kabil olamazdı. İlayaya gelince, o da bugün Müttefikler. te Almanlar arasında ve onlann yanyaNitekim 5 inci Amerikan ovdıısu, hiç rıya arzu ve iradelcrine râmolmuş bir şüphe yok ki 8 inci İngiliz ordusıınun oyuncaktan başka bir şey değildir. şimal batıya ilerlemesinin yaptıjı tesirle, H. E. ERKİLET daha çimdiden Salerııo'nun 13 ve 23 Km. şinıal batı ve bafısındakj Nocera ve Cas. tfllammara şehirlerini zaptetmistir. AlZonguldak muîıimanların gitgide sağ kanadlannı Vezüv tmde düıüst ve teyanardağma dayayarak Benevento'dan miz kalbliliği ile taçtçen ve Forfore ırmağına sjiden bir hat nınan imalâthane tutmaları memuldür. Fakat onların bu sahibi Bürlıan Erel hatta ciddi ve kat'î bir mukavemet gös 7 aydanberi nıüptelâ tcrerck ınuharebe vernıeleri buraya kâfi olduğu hastalıktan k.ıvvetler Rctirmelerine bağlıdır ki bu kurtulamıyarak gene şimdilik şüphelidir. yaşında iıayata göz Ölüm Mahkenıede şiirler okudu ve bu şilvlerin tefsirlerini yaptı ve kendis.ne evvelce de Londra 29 (a.a.) Cezayirdeki Ame mevlevills ve bektaşilik de isnad edildirikan radyosunun haber verdiğine göre, ginl, bunlarla olduğu gibi Melâmî tarlMuttefıkler Napolinin dı§ mahallelerine katile de hiç bir münasebeti bulunmagirmişlerdir. dığını. sırf felsefe ile uğraştığını söyledi ve hâai.s akşanu teravih namazını kılBadoğlio hükumeti Bari'ye dıktan sonra ahpablarile oturup onlara yerleşîyor Stockholm 29 (a.a.) Reuter: Zvens şiirl?r okurken ve Mesneviden parçalar inşad ederken polisin geldiğini ve ker ka Dagbladet gazetesinin Beme muhadilerini tevkif ettiğini an'.attı. birine göre. İtalyan Valiahdi Prens UmMüdceiunıumî nıuavir.i Feyzinin. ta>ka berto ile Mareşal Badoglio ve İtalyan ordusu başkomutam General Ambrossio ne ile geçinirsiniz, sualine mevlid okuile Badoglio kabinesi azasmdan bir çogu cuğunu ve oğlu ile damadırun kendisine yardımca bulunduğunu söyleul. Bari'ye geîmişler ve burasını muvakkat Maznunlardan bakkal Yusııf, h?aç mahlikumet merkezi ittihaz etmi?lerdir. halle ; i mümessili Hüseyin ve kâ^ıd fsbIsvîçreye muhaceret devaAı rikasında gene Hüseyin ile b^bası ve ediyor diğer 15 SMÇIU inkârda bulundular ve Berne 29 ^a.a.) Berne radyosunun böyle bir tarikatle alâkalan olmadığını bildirdiğine göre, İsvlçre, ttalyadan gesövledi'.er. Bu arada suçlular Osman len muhacirleri banndırmat'a de.f.m eKemaleddine dair «efendi hazretleri» decektir. Fakat îsvlçreye günde 200 mudiye hitab ettiklerinden, Müddeiumumi hacir gelmekte oldueundan bu mftrarı bu cihetin de zapta eeçirilmesini istedi. biraz azaltmak için tedbirler ahnacakMuhakeme diğer şahidlerin celbi için tır. başka bir güne bırak.ldı. Befinci ordu Napoli'nin dış rnahallelerinde kapamıştır. Adriyatiğin öte tarafıuda da Alman lerıni laı şimdi ciddî bir faaliyat göstermek Geride bıraktıgı keve Dalmaçyayı yeni bastan fethederek derdide ailesine ve Vugoslav millî kuvvetlerhıin eünden akrabalarma başsağlığı ve müteveffaya kurtarmak zoıundadırlar. Onlar Kor Tanrıdan mağfiret dıleriz. fuyu isçal edebildilerse Korsikadan atılmak üzeredirler. Korsikanın MütlcfikAdliyeden emekli, Beyoğlü k'r tarafmdan zaptı şimal İtalya ve cc mahallesi halk mümessili ve Kızılay ıuıb Fransa sahillerine asker çıkaıma şubesi azasmdan Bay İsmail Aksoy velarım pek kolaylaştırır. fat etmiştir. Cenazesi bugün öğle namazını müteakıb Firuzafa caıniinde namaza kılınd:kta.n sonra Feriköy aile Rusyada vaziyet Almanlar için, şüphe. kabristanır.a defnedüecektir. Şark cephesinde: İzmirde garib ve esrarlı bir hâdise Ticaî tarikatçilerînîn muhakemesi Ankara 29 'Telefonla) Ticai tarîV'ati mensutlarının mııhakemcîi. müşahede altmda bulunan Kemal Pilâvoğlu. Atijkaraya gönderilmediğinden eylulün 11 ine bırakıldı. iz İtalyada olduğundan bir kaç kere daha güç ve daha tehlikelidir. Çünkü t.ıhınin oluııduğu gibi yağmur ve çamur Kusları durdııramamış ve galiba durduîiicağı da yoktur. Şimdi Almaular cenubdr.n şimale doğ. ru Melitopol, Saparoje, Dnieperopct. rovsk. Kremençuk, Kief, Gomel koprübaşlarında ve Vitebsk'te mukavemete c.alışıyorlarsa da Ruslar Dnieper nehrinin cenub dirseğini teşkil eden Sparoje'ye şiddetle taarruz etmekte olduklan pribi ı'.iSer köprübaşılann aralanndan Dnie. Yerii I.I.iIlar Pazarlan va&ıtasile tevzi pcri gaıba doğru geçebiliyorlar. Alman. edilmekte olan panıuklu mensucat. malar bunlan arayıp temizlemeklc mesguliıakkak ki miılıim bir ihüyaca cevab ver(iürler. Alnıanlarm bu hattı kat'î olarak miştir. Bu erada çck yüıılü kumaş ihtinuiflafaa edebilip edemiyoceklrri henüz yacım da karşılamak için gene Yerli Mflllar Pazarîarınca elbiseük yüklü kumaş satışına başlandı. Cenabı Hak kederli ailesine sabır ve merhuma mağfiret Uısan buyursun. #** Bayan MARİ H. ŞAttBAZ vefat etmiştir. Cenaze töreninin bugün saat 15 te Beyoğlu Bahkpazar Üç Horan Ermeni kilisesinde icra olunacağı teessürle ilân oiumır. İşbu ilân hususî davetiye yerine kaimdir. Cenajîj levazifnatı Becidyaıı Osmanlı Bankası İLÂN Şeker bayraııu munısebetıle. Osmanlı Bankasının Galata merkezi ile Yenicam; ve Beyoğlu şubeleri 1 ve 2 ilkteşrin 1943 tarıhlerinde kapalı bu'.unacaktır. (Baştarafı 1 Inci sahifede^ şehir itfaiyesine gönderilmiş ve limsnda Lıfıiâk dolayısile yangmlar olacağl bildirilmiştir. Bu vaziyet üzerine derhal zabıtaya hdber verilmiş ve vapurdan evvelâ yolcjlar. sonra hayvanlar ve nihayet eşyalaı tahliye edibniştir. Vapur da mendirtğin dışarısma çıkarılarak açıkta demirlemiştir. Bir taraftan vapurda, diğer taraftan eşyalar arasında zabıta tarafandan taharriyat baslamlştır. Bu sırada İtfaiye de liınana gelmiş, büyük ve keS.İİ bir kalabalık, lıâdisenin garabetinl merak ederek Kordonda birikmiş ve h'eBueün bu karsılıklı taşalar ve «üphelcr yecanlı saatler yaşanmıştır. Bütün tahen dagdağalı mahiyeti alml'tır. Netice kikat ve taharriyat sonunda ne vapurda ,Ie ya Müttefiklerle Ruslar tıstamam an. ne de vapurun hamulsleri arasında inlasacaklar, yahud yepveni sürprİ7İCT filâk maddesi namma bir şey bu'.ıına. karşı^ında kalacağız. .namıştır. Gemiye bırakılan ve itfaiyeye ömer Rıza DOĞRUL gönderilen mektubun henüz hüviyeti tesbit edilemiyen meçhul bir şahıs tarafmdan yazıldığı ve işte belki ticarî bir spekülâsyon maksadı ve^'a şahsî sebebler bulunduğu tahmin olunmaktadır. Tahkikat devam etmektedir. Zurich 29 (.a.a.) Reuter ajansı bilEae vapuru bu akşanı yolcu ve hamu. diriyor: lesile İstanbula müteveccihen lim?nıBuraya gelen habtrlere gbre. Rumen avnlmıstır. ve Macar hudud muhafızları arasında bir çarpışma olmuştur. Biri teğmen olmak üzere 6 Rumen askeri ölmüştür. Bu hâdisenin Rumanyada büyük bir Kahire 29 (a.a.) Avus+ralya'dan infiil uyandırdığı bildirilmektedir. RuTürkiye'ye men mahfılierine göre. Macar devriyeleri Hindistan'a. Ortaşarka ve 50.000 ton bueday gönderilmijtir. Rumanya arazisine bile bile girmıştir. Eikişehiıdeki tetkiklerinı. bu yıl için şeker işinde bana iyi kanaatler verdi. Kısa bir müddet sonra Tırhala giderek bur^daki fabrıka ve pancar sahasını t t t k ü edeceğim. Kış bastırmadan kömür doğıtılma işinin en mühim kısmını başarma&a çalışıyoruz. İstanbulda kömür yükleme ve boşaltnıa faaiiyeti için işçiye ihtiyacımız vardır. Iimanlar umum müdürlüğü kâfı ışçi vermiyor. Bu da kömür işiııi aksatıyor. Biz de mükelleflerden istifade edeceğiz. Kömür işini kömür havzasmâa tekrar tetkLk için İstanbuldan Ereğli ve Zongıtldağa gideceğina. Bir müddet sonra Kuvarshan ve Murgul bakn madenlerini tetkik için jarka gideceğira. TURKİYE DEMİR ve ÇELİK Fabrikalan Müessesesinden : Mütsseîemize biri teknik işler için olmak üzere iki ALM/INGA MÜTERGİM AÜNAGAKTIR. A^r.ıan mektebleri mezunu olpnlar tercih edi'ecektir. Verilecek ücreı pahr.:ıiık zammı haric, bir; 260. diğeri 170 '.iradır. Talib olan'.arın mufassal hal tercümesi ve bir boy fotografl ill Müdür'.üğümüze müracaat'.eri 'i.ir, chmur. S^rkî Akdenizde geniş hava aküiları yapıldı (Baştarafı 1 inci sahifedel larını gelişigüzel atmağa mecbur etrrişlerdir. Bu hareketler ve gi:Işilen diğer h"rcketîerden iiç ucr"rn7 dön'ncmiştîr. Petrol Ofisinden: 3659 numarall kar.un hükümleri daircsinde 75 lira ayhkla ve Almanlara eöre Rumen Macar hudurfunda çarpısntalar Avustralyanın gönderdiğî buğdaylar Berlin 29 (T.P1 Akder.u bölgesînÇimento lstihsalâtımız artmpktadır. do ağir Alman savaş uçaklanndan müHalka ve müessesata verilen çimento rekkeb bir teşkil İstankoy adasmdaki miktarını daha fazlalr.ştırabileceğiz.» îngiliz uçak meydanma an* bir hücumda bulunmuştur. Almpn uçaklarl İki • dalga halinde gelrri^lerdi.. Müdafaaya kalkan Spitfire ucaklarmian 6 sı refakâtte bulunan Alman avcılan tarafuıdsn dü^ürülmüştür. Alçaktan uçan tay. yarelerimiz attıklan bcmbalarla 11 kaLondra 20 (B.B.C.) Madriddsn alıdar düşman uçağrnı yerde tahrib etmiş nan habeıiere göre, İspanya hükumeti 1rdir. Alman ucaklarım.ı hepsi üslerine şark cephesinde Rusyaya karşı harb efîimen dönmüşlerdir. clen mavi tümenini çekmcge baîlamıştır. Bir kaç gün evvel, İngiltere •Hariciye Nazırı Mr. Eden, İngiltere tspsnya aLondra 29 (a a.) «Rex» "ve «Conte rasındaki samimî dostlugıın kuvvet buldi Savoia» adlı İtalyan transatlant:kİ2ri ması icin bu lejvonlan geri çekmek lâzım kendi mürettebatlan tarafmdan Vene geldiğini söylemişti. İMTİHANLA Petrol Ofise müracaat'.eri. MEMUR AUNAGAKTIR. Irr.t.'han yazllı ve söz.üdür. Istiyenlerin 4 birinciteşrin pavartfeii güıui scat £ da İmtihan edilmek üzere evrakl müsbitelerile Ko?iuca har.ında Ispanya Şark cephesinden Trabzon Mıntaka Ticaret Müdürlüğünden: Cu lira ücretlı Erzurum Bclediye Ayar Mcmvrluğu rr.unhatdir. Taliblerin Mavi tiimenj geri alıyor •craiti öğrer.mek U?e"e Müdürlüîümüze müracaatleri. (DH37) niak. B. FELEK 3 ayda Biçki Dikiş Tesis ta.iLi: 1930. Müdiresi: Eleni ÇORBACIOĞLU. En son ve kolay bir usulle Fransiz lüks metodia az oilen bayanlara üç ayda. Hiç bilmiyen'.tre altı ayda bıçki ve dikiş öğretilir. Tayyör, tuvalet, rob hiç provaslz en son model!er!n metod üzere şekilleri öğretilir. Erkek kostümü. pijama, beyaz çamaşn, dersleri verilir. Yurddan çlkanlara Maarif Vekâletinden tasdik'.i dipîonıa verilir. Mezunlar makastar olur ve yurd açabilirler. Devre kaydl bsşladl. Kayld günleri: Pazar'.esi, persembe, cumartesi. Derslere birinci^ • B teşrinde başİ3iıacaktır. Kumkapl Kadirga Cad. No 03 • • • Not: Okuyucularımızdan Bay M. A. Akına: İltifatınıza teşekkür cderim. B. F. Mutlu bir nikâh Eski Adliye müs;eşan ve Temyiz mahitn.esi azasmdan Beycflu 6 nci Noteri Ferid Yasa'nm kızı ıie Istar.bul Eukuli Fakultesi âmnıe hukuku doçenti ve esas ceşkilât hukuku profesor vekili Dr. Hüseyin Nailin nikâhlan dün iki tarafın at;raba ve dostlari imzurile Beyoğlu evlenme memurluğunda akâedilmiştir. Saade:ler dileriz. Kırklareli meb'usu Şevket Ödül'ün kızı Rezzan ile Ticaret Vekâlsti müsteşan Cahid Zemangıl'in nıkâhiari Ankara Belediyesi evler.me memurlugunda yapılmıştır. Gene evülere saadeüer dileriz. • Batan transatlantikler dıkte batırilmışt'.r. Rex 51,000 ^e Conte di Savoia 42,500 ton harminde iciler. Bugün mavi tümenden 605 gönüllünün Madride döndüğü bildirilmektîdir. Fakat hiç bir zaman Istanbul da doğduğunu, bir zamanlar kitablar okumuş, daıülmuallımata devam etmiş, îarsça şiirler ezberlenıiş, hatta suçuk bir rısalecıkte gurler neşreunş olduğunu uııuUnadı. Istanbulrian gelen gazeteleri heyecanla bckler, yeni çıkan kıtabları eline düştükçe okıır, kasabaya bir İstanbullu ge^algiıu öğrenince heyecanla koşup (An İstanbul!.) diye başlardı. Bununla beıaber İstanbuî or.un İçin artık bir masal şehrinden başka bir şey değildi. Bîraktığı jerin geçen uzun seneler zarfmda ço'.i büyük değişikliklere uğramlş olduğnnu biliyordu. Kasabalarda açılan Haîkevlei'i, nr.ektebler, kasabalının çoklan terkettiği çarşaf ve şalvar, sık sık gelen tiyatrolar bütün bunlar bile büyük bir ilerleme değil miydi? Fakat ah İstanbuî!. Asıl muazzam inkılâbı orada görınek, içinde yaşamak lâzlmdı. Bu kendi^ine rr.üyesser olamamışsa bile Melek Hanımııı kızı için ümidleri vardı. 0nun tam bir İstanbullu glbi yetiş.T.esi için uğra^mıştı. Fakat zaman zaman İnkisara uğradlğı da muhakkaktı. Çünkü Zehra vahşi tobiatliydi. Doğduğu, yetiştiği iklim ve muhitten onda çok şeyler vardı. Bir türlü annesi. njn istediği gıbi olamıyordu. İyi ata biniyor. fakat doktcrun kızı gibi boyan. raasını, pantalon giymes.'nl istemiyordu. Dans edenlere acayib bakışlarla baklyor. kabul günlerinden, caz ve d^nstan noşlanmıyordu. Bir çok .jeyleri ar.nesiîin zoru ile öğrenmişti. Dans, poker Uınlardandı. Bu haileri Melek Hanımı kınyordu, Yalnız kaldllîlan zaman ko. casma (Ne olacak, kız bunlann İçinde büyüdü, adeta yabanileşti.) diyordu ve asıl garibi (bunlar) diye biraz tezyifle bahsettiği kasaballları kendi hfmşerilerinden daha çok koruyup sevmesiydi. Yabar.cı memur aileleriaden çok, kasabalıdan ahbabı vardı. Her zaman (basit temiz insanlar dünyada böyleleri az kalmıştır diye) onlarl metheyîer, hatta bazı züppe, gene İstanbullulara karşl şiddetle müdafaa ederdi. Bununla beraber kızının kaspbahlaşmasmı, onlara btnzemesini İsyanla reddediyordu. Zehra liseyi bitirip eve dönc'üğ'd zaman, senelerdir el sürmediği eiki kitab sandığım açmış Tevfik Fikretten, Hânıidden hctta eski divanlardan bir çok parealan ona bizzat okumuş ve kızın anlayamadığı parçaları kelime kelirne tercümeden üşenmemişti. Gene kız annesinin okuduğu o parça parça şiirlerden zevk duyrcaslna, heyecanlanmasına rağmen onları bir daha tekrar okuyacak kadar alâka göstermiyor, annesinin elinden kurtulduğu zaman derhal dışarı fırlamaktan kendini alamıyordu. O kırlari, d^ğları, tabiati seviyor ve âvare, dolaşmaktan, kendi kendine imkânslz ha;aller kurn.aktan hoslanıyordu. O, ocak hrşmda dinlediği, masallardan, Hatice Hanımın rrarilerinden, kasabanın toprak, tütün kokan havasıdan hoşlanıyor. du. Ve nihayet Melek Hanlmm bütün gsy retine rağmen Zehra hsr hareketile bir kasabalı!an daha çok kasabalj olduğunu OĞUŞü ROMAN : saklıyamıyordu. 5 Yazan: PERİDE CELÂL insanlar olmakla beraber içlcrinde eski zengin hayatlarına devam eden kimV T V seler de yok değildi. Bunlar yalılannı. Ana, kız balkonda yany ina bir müd kö=kler.ni muhafaza etmi=ler, üstelik det sükut İçbde durdular. yetişen erkeklerin İş hayatmda kazanMelek Hanımın çiçek hastahğının dıkları muvaffakıyetler sayesinde ser. bozduğu solgun yanaklarnda densint vetlerini arttırmışlar. hattâ, belli başlı toplanmış hafif kırmızılık, kaşlarm bir zenginlerden olup çıkmışlsrdı. Fakat şeye hayret eder gibi yukarı ka kan bu akrabalardan hîçbir zaman moktub uciarı ve gözlerin dalgın, fakat müte, gelmediğini Zehra iyi biliyordu. Buna bessim mânası yavaş yavaş Zehraya rağmen annesi onları kötü'emez, fakat sükur.et veriyordu. Bu, Ah.med mese^ babası:* «Kendilerini beğenmiş İnsanlesi değil, başka bir şey ilacak; diye. lar» diye, bazan hırsla söylenirdi. Bildüşündü. Belki İyi bir haber! Fakat hassa bu zengin akrabalardan bir kısmı nedir?. Yoksa İstanbuldan mektub mu vardı ki İstanbulun en zengin ve asîl almıştı? Evet, onun İstanbu'dan. uzak bir ailesi sayıhyordu. Zehramn anr.ebir akrabadan bir kart, bir rnektub aL sinin paşa babası öldüğü zaman saiilan dığı zamanlar dalgınlaştığ.nı, memieke Üsküdardaki konağı da igte bu aile tini düşünerek garib, durgun bir hal aldığım biliyordu. Fakat o zr.man böy almıştı. Bur.lar muhafazakâr. cedlerinle susmaz, konuşur, mektu'oda b'ldiri de bulunan birkaç sadrazam. nazır ve len havadisleri, uzak akraba dediko paşa İle mağrur kimselerdi. Zehramn dularmı, anlatır, eski günlere dönerek, annes; öldüğü zaman genç kıza kendi Zehramn hayalinde yüzleriii bir türlü yanlarına gelmesini teklif etmişler, fatam şekillerle canlandıramadığı bir sü kat kız bir sığıntı gibi rmlarm yanıru rü isimlerden bahsederdi. Çünkü akra da yaşamaktansa karşısına çıkan gene tercih edince bası çoktu. Bunların bir kısnu dü§kün hukukgu ile evlenmeyi böyle basit, mütevazi bir kasaba hâkimile evlendiği içn onu hiç bir zaman affetmemişler, alâkalarını büsbütür kesmişlerdi. Bilhassa aüeyi en küçü. ğünden en büyüğüne kadar nüfuzu altına almış olan Ayşe Hanımefendl Melek hanımı hiç affetmemişti. Bu kadın Melek hanımın babasınm kardoşinin kızıydı. Kocasının muazzam servtüerinin yarısıııa yakın bir kısnıını har vurup harman savunnasına rağmen gene Boğazda bir yalı, Adada büyük bir köşk ve Beyoğlunda olduKça büyük bir han, bankada da parası oıduğunu söylerlerdi. Geçkince, güzel bir kadm ol. masına rağmen gururu yjzündeıı bir. çok talibleri reddetmiş, nihayet otuzunu geçtikten sonra parasız serserı çap. kın, fakat baba ve ana cihetinden asll kalem efendisi, bir paşazade ile evlenmişti. Fakat kocası genç yaşında ölmüş oğlu Celâli kendi başına yetiştirmişti Melek Hanıın Celâü Avrupadan tahsılden geldiği zaman gene bir akraba evinde görmüştü. «Uzun boylu, durgun güzelce bir genç» diye tarif ediyordu. Fakat şimdi aradan on beş seneye ya. kın zaman geçmişti. Ve o gene adam boıgün mühim bir şirketin hissedan olarak İstanbulun tanınmış zenginlsri arasında sayıhyordu. Gene, güzel bir ka. dmla evlendiğini. o eski harab yalıyı köşkü tamir ettirerek mükemmel bir hale koyduğunu, babadan kalma irad. ları gölgede bırakan yeni apartımanlar ve araziye sahib olduğunu söylüyordu. Melek Haruma akrabalardan gelen mektublarda daima Ayşe hanımefendiden ve Beyoğlundan bahsedtn pavçalar bulunurdu. Celâl Tahsinin karısımr güzelliğinden, şıklığmdan, yaşadıkları apartımanm döşenişinden, verdıkler: parlak z'yafetlerden bahsediiirdi. Son. radan Zehra receleri bu rr.ektuoları düşünür, hayalinde. masallarda olduğu gibi İpekler, elmaslar, renkler, ışıklar birbirine kai'ışır, haf.â bunlar bszan rüyalarına bile girerdi. Fakît kısa bir zaman sonra o zer.gin Ceiâl Tahsini güzel karısını mağrur ve kalbsiz Ayşe halayı annesini senelerdir arayıp sor. madığı İçin onu kalbsiz buluyordu. hepsini unutur, aylardan sonra tekrar bir mektub gelinciye kadpr hatırla. mazdı. ¥¥* Zehra. zengin akrabalan, İstanbu^ mektublarını düşünmekten vazgeçTek si'kindi. <Hayır. bu bir mtktab da değil diye, düşündü. Yoksa annem onu bana okunıak İsterdi. Peki nesi var:. Ve tekrar merakla anr.esini tetkike başladı. Hava kararıyor, bahçe şolge. lerle doluyordu. Melek hanım birdenbire kızına doğru döndü. Dalgın, müte. bessim onu süzdü. Sonra yaklaşarak, kolunun birini kızının bsline sardı. Hafif bir iç çekişle: Sonra seninle konuşacağım, de. di. Evvelâ babanı bekliyorum. Zehra gülümsiyerek scrdu: Sana ne oluyor bu akşam! (Arkası var) Doğum Ziraat Bankası muiar rmıavini Bay Reşid Egelı'nin bır erkek evladı dünyaya gelmıştir. Küçük Şerif'e uzun bir ömür dıler. ebeveynir.i rebrik eyleriz. ı 1 Teşekkür Reîikam İhsan Dilrr.anm vefatı dolayısile cer.azesinde buiunmak. telgraf ve mektubla tazıyer eylemek ve eve gelmek suretile pek derin acıma iştirak eden sayın zevaıa, ayn ayn ueşekküre imkân bulamadığımdan sonsuz mirmetleroıin gazeteniz vasıtasile iblâğır.ı rica ederim. Burnaâdin Eclman \ Böyle düştü Kısa zamanda bır daha rakenen ve tels rar bas:lan bu nefis romanda, yıkılan bir rjruru, mahvolan bir hayatı bütün acıjğıle göreceksiniz. İbTetle okunacak bu hissî telif romanın kalblerde hâsü eaeceği teessürü uzun zaman silip atamıyaca'isıruz. 125 ioıruş. III f\ 1