22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ayasofya ve Fatih Fethin 500 üncü gılında uhterem Başvekilimiz, Türk Hava Kurumunun sekizinci turultayını açarken soylediği güzel nutukta, başta Aziz Millî Şefimiz olmak üzere, milîet ve hükumetçe havacılığa verilen büyük ehemmiyeti tebarüz ettirdi: İnşasmın yalnız haş. Ramazan zade Ab«Havacılığın bütün teknik lhtlyacviystmı atmak şardünnâfi' İffet Efen { larını memleketin içinden ledarik ettile metnin esasma di) «Nâfi'ülâsâr. ımek şarttlr. büyük bir sadakat nln «Nesr der se«Memlekette, hiç bir engelle karşıgöstermiş ve lisanmbebuesâsı nazmZsjmadan gelişebilecek bir havaoılığm daki nisbî sadelikle utertib serlevhalı kck salabilmesi için, en sağlam mesde kendisinden biraz sonra (Lafontaine) mensur mukaddimesinc" (Kâşifi) nin Bundan birkaç ay evvel gazetelerined olan hava endüstrlsl meseleslne tarzında manzum hayvan masalları ya«Envârı Süheylî. ismineki faıisi nüsmizden biri Fatih Sultan Mehmedin Cumhuriyet Hükumeti hususî bir önem zan (Şinasi) üzerinde müessir değilse Etdi ikrâm ana ol şîri jiyân hasmdan (Kanunî) de\İnde «zebânl heykelinin İstanbulun neresine konulvermektedir. bile her halde mübeşşir olmuş demektir. Afvütaltifine kıldl şâyân türkî üzre» tereeme edill «Hümâyunnâması münasib olacağını araştırmak üze«Kurumun bu sahadaki çalışmala«Kelîle ve Dimnei nin tesiri yalnız Cânına virdi o an emniyyet me» ismi verilen «Kele ve Dimne» re bazı san'atkârlarımızla ilim adamlaruıı, havacılık davasını bir devlet işi terceme sahasına münhasır kaİTiış deEtdi bir rr.ansıbı alî himmet. nüshasının «Simârültmar namijle rımızın fikrini sormuş, bunlar arasında halinde olgunlaştırarak bir araya topAnkara Devlet Operası, bir kaç temsil ıHümâyunnâme» de öküzün ikbalin ğüdır: (Kâtib Çelebi) nin dediği gibi, şohretşiâr» olduğunu söledikten sonra, naçiz fikrime de müracaat etmişti. Ben laınağa yarlyacağı içm dikkatle lakıb vermek üzere temmuz başında şehrimize den bshseden fıkra şöyledir (s. 138): ilkönce «Kelile» ile açılan bu çığırda kendisinin bu meşhur E mensur mabu heykelin Ayasofyaya konulmasını ediyorum. gelecektir. Devlet Operasmm bu temsil«Şîr hezâr teemmül ve müşa^ere ve sonralan birçok eserler vücude gelmişsalları neden dolayı nana çekmek lürnünasib görmüştüm. Bazıları intihab et«Aziz Mill! Şefimizin yakın alâkalerl Eminönü Halkevi sosyal yardım kolu bisyâr tefekkürüistihâreden sonra gâ tir (10). Meselâ İran edebiyatlnm Tuzumunu hissettiğinder"«ie şöyle bahtiğim bu mevkii Ayasofya meydanı zanlanndan kuvvet alan bu teşebbüs, dıin tarafından yardım gören fakir, kimsetînâme» ve «Marzbannâme» gibi mahı rütbei takarrübün ziyade iriüp seder (1): nederek fikrimi yanlış tefsir ettiler. ya durumunun elverişsizliğine rağslz, muhtac İstanbullular menfaatine sulleri hep bu tarzda eserlerdir. Eskl «Küşâyişi bâlde nznın nesr üzre mahremi esrâr ve mazharı ahkâmuHalbuki bu kısa konuşmada tamamen men, lyi yürümektedir. venlecektir.. Opera temsillerinin Fransız Türk masalcılığmda •Kelîle ve Diınne» âsâr edindi. Gâv dahi tenfîzi ahkânıı izah edemediğim nokta, Ayasofyanın tiyarrosunda verilmesi takarrür etmiş rüchânutefevvuku *hîni mertebei hükumet ve temşiyeti masâühi mem gibi bunların da tesirleri vardır: Me«İçinde bulunduğuTIUZ buhranm işabedahet iken tengnâjı nazma sevki şarkına tesadüf eden yamacdır. Daha ret ettiği kanatlı bir millet halina tir. Prcfesör Karl Eber: dekor ve sahne leket ve zahtı suijur ve tebdîri umuri selâ elli k = dar hikâyeden mürekkeb tevseni himmet buyunlmaması ve ba'zı doğrusu bu yamaçların Marmaraya ve girmek yolundayız, hazırlıkları için bir iki güne kadar şeholan «Marzbanııâme» İle Anadolu Selçuhikâye ve efsâneleri ât^jnşi letafetten cumhurda bir derecede âsârı kifâyet ızBoğaza hâkim olan mevkiine yapılacak Fatih Sultan Mehmedin Bellini «Türk havacılığını, teknik eleman rimize gelecektir. İlk temsil 3 temmuz kîler devrinde (Malatyalı Mehemmed ibni muarrâ ve hususiyle trtibi pîrâjişi har etdi ki hizmcti şîrde saatbesaat bir terasın üzeridir. tarafından yapılmış mndahondan bakımından, ham madde ve sanayileşcuma akşamı verilecek cumartesl ve p a . rütbetükurbeti ziyade olup bir merte Gazi) nin bundan ikdbas ederek acemintizamdan müberrâ olırnsı...» alınmış bir resmi me bakımlndan kısa bir zamanda İsFatihin heykeli için İstanbulun her zar akşamlan da temsillere devam olubeye irişdi ki zümrei erkânı devlet ce telif ettiği «Ravzatulukul» un (11) Nazmı kadar sade olnıydiı bu rr.usyeri münasibdir. Bu msyanda kendi caracaktır. Fazar günü aynca bir matine ve eümlei a'yânı hazretinden tecâvuz on beşinci asırda sade bir türkçe ile ya tiklâline kavuşturmak kararımız, an(3) Ayni ingilizce esenn 495 İnci sahitalâh nesrinden anlaşılaağı gibi, (Abcak yüce milletinaizin yardımlarile pılan tercemeleri dil ve edebiyat tarlmiinin civarı da mükemmeT bir yerdir. yapılacaktır. etdi.» fesınde okuduğumuz birkaç satır, Fatidünnâfi' Efendi) «Kelîleve Dhnne» magerçekleşebillr. Nitekim Akşam gazetesinde okuduğu(Abdünnâfi' Efendi) bu fıkrayı şöyle himiz İçin çok mühim vesikalardır (12). hin bu değerini pek güzel izah eder: sallarınm manzum şekiterile daha müAnadolu Türk beyhklerinin ssraylarmmuz beyanatına göre sayın Belediye Re«Havacılıkta, kısa ramana çok iş Meclis Reisimiz Ankaraya essir ve cazib olacağın düşünmüş ve anlaür (s. 22): «Sultan Mehmed hiçbır zaman fetih da bu çeşid hikâyeler büyük bir rağ sığdırmak zorunda bulunuyoruz. isimiz Lutfi Kırdar da bu mevkiin muLutfî şâh ile olunca mükrcm ayni zamanda mensur ne'hazinin ifade gitti bet kazanmış ve bir taraftan (Aydın vafık görüldüğünü söylemişler. Fakat gününde olduğu kadar derin, filozof ve «Kurumun önünde açılan yeni v« Gâv dahî cylijerek sükri niem ve tertib tarzını da pk beğenmemiş. hakıkaten büyuk olmamıştı. Zaferin veoğlu Umur Bey) namına «Kelîle ve şerefli hizmet ufukları, millî ha\'acıbu heybetli abide için en münasib mevki Büyük Millet Meclisi Reisimiz Abdül Fanat «Hümâyunnâme Jairesi» nl teşkil Hidmeti şâha kemerbend oldu lığımıza bugüne kadar eksikliğlni duydüşünüldüğü zaman ben gene aynl nok ya taassubun sarhoşluğile bir Osmanlı halik Renda, dtin akşamki ekspresle An. Güııbegün feyzütakarrüb buldu Dimne» terceme edilirken, bir Uraftan eden diğer müellifler gbi o da «tellıis» da bu prensin damadı olan (Germiyan duğumuz, yeni eserler kazandırgcaktayı tahaj'yül etmekten kendiml alamı neferi gargısile Ayasofya mozaikknm karaya dönmüştür. Abdülhalik Renda, Rütbe vu mesnedi oldu müzdâd yolunu tutmuş (2): oğlu SülesTnanşah ibni Mehemmed Bey) tır.» yorura. Avrupanrn muhtelif şehirlerin tahrib ediyordu. O zaman Fatih, «Bun Haydarpaşa İstasyonunda Vali, Parti reHânci hâtırı oldu âbâd lar oldukları gibi kalacaktır.> diye hay«... ve ba'zı hikâyâtı nâmatbualanamına «Marzbannâme» tercemesl yade gcrdüğüm kıymetli heykcller arasınBaşvekilimizin söylediği gibi kanailı si, şehrimizde bulunan meb'uslar ve Eyledi hidmete bir rütbe kıyâm nn tayyuterküteWil ile mâneııdi da en güzel yerleştirilmiş olanlar yük kırdı ve bir yumrukta bu cahil adamı dostlan tarafından u&urianmıştır. Cümlenin fevkıne kesb etdi makaro. pılmışür. Bununla beraber Türk ma bir millet haline girmek istiyoruz ve leâlîi giranbehâ hüsni tertib ve nev (Dimne) nin kıskanclıktan nasıl kıv salcıhğında bu hikâyelerin .adapta bıınun yolundayız. Kanatlı millet olmasek yerlerde denizden ve karadan gö yere serdi.. edâ üzre nazmutelfîfe sarfı yârâ randığlnı ve (Kelile) ye nasıl derd yan tion = tatbik» şeklinde de büyük te=ir nın birinci şartı ise, kanatlarımızı kenHalk Birlikleri Bugunkü ilmî ve amelî tetkikaümızla rülebüen ve fonu hava olan eserlervui'tinâ» etmekle İktifa etmiş. (Nâfi' dığını (Ali Çelebi) şöyle anlatır (s. 138): leri vardır: Meselâ yukarıda gözden ge dimiz yapmaktır. Bunu yapamadıkça, dir. Heykellerde olduğu gibi binalarda Ayasofya mozaiklarının Kanuni Sultan Bu günden itibaren bütün mahalieleda detaşe silüetler gönlü en çok okşı Süleyman zamanına kadar açık kaldığı re, Halk Birlikleri namına bastırılmış Efendi) nin burada «tsçyuterk» etti•Dimne gördü ki şir derecei rif'atı çirdiğimiz «Arslan ve Öküz» masalının iğreti ve ödünc kanatlarla tam nçucu yanlardır. İstanbulu İstanbul yapan gü nı öğreniyoruz. Yalnız bu devirden son olan beyannamelerin dağıtılmasına baş ğinden bahsettiği parçalar, «Binbir jfe gâvı gerduna yetürdü ve iclâluikrâ • Lebîb Efendi Muhâzarâtunda bir «Ars olamayiz. Her kuş kendi kanatlarile uçce» hikâyelerinde oldu£u gibi asıl mev mın dâirei i'tidalden geçürdü ve mü lan ve Deve» tahavvülü bulduğu gi tuğu gibi her millet de kendi kanatlazel camilerimiz de bu zevkle mevki al ra Abdülmecid zamanına kadar mozaanacaktır. Her aile reisi, beyannameye zu İle alâkadar olmıy»n «masal içinde bâşereti uraurda ana mıkdar virmez bi (13), «Kclîle ve Dimne» nin «Denıir rile uçmak zorundadır. Biz de, ancak mışlardır. Bunları bir araya tophyan ikların üzeri ince bir badana tabakasile geçindirmeğe mecbur olduğu nüfus s a . masal» lardır. Bununla beraber, Tanzi oldu ve müşavereti ârâda ana i'tibâr lerini fare yiyen tacir hikâyesi» de ano kendi kanatlarunızla nçmağa başladığıbütünlüğün denizden görünüşüne, bize kapatılmıştı. Son devirde yani ancak yısını yazacaktır. mat nazmmın ağır ifadesine ve aruz kılmaz oldu. Dcsti hased basarı ba nim bir Türk masal mecmuasmda blraz mız zamandır ki havacılıkta istiklâlimiher mevsimde güzel ve şirin tarihin acı bir asır evvel Büyük Reşid Paşanın Bastınlmakta olan kütük defterleri, vezninin sıklcı zaruretlerine rapnen, sîretine sürmei nefret çekdi ve berkı muaddel bir şekil abnaktadır (14). Her ze kavuşmuş oluruz; yoksa bir gün kave tatlı sahifelerini fısıldıyan bu man himmetile Isviçreli mimar Fosati kar aym onunda Birliklere teslim edilecektlr. •Hümâyunnâme» metnine sadaVatİnde hışm hırmeni dimâğına şu'lei ga>ret halde bu gibi tesirler, ayrıca tetkikl natsız kalmak tehlikesi, hatta faciası deşler tarafından mabed iki sene süren zaranın seyrine doyum olmaz. teferrüatı bile kaçırmıyan büyük bir bırakdı. Habukarân gitdi ve râhat lâzım mühim bir mevzu sayılabıllr. Oduncuların kararı karsısında kalabiliriz. esaslı bir tamir görmüş ve bu meyanda Dünyada herşey muvazene ve ahenk dikkatle hareket ederek (Şinasi) nin dikkatle ve itina ile restore edilen moSON Mahrukat Ofisi, odun ve kömür fl (Lafontaine) tarzındaki manzum masal usükun sahatı sînesindcn rahtını göHavacılıkta tam istiklâl olmadıkça dediğimiz fenomenin tesiri altındadır. türdü. Gilehuşikâyetuıztırabmı hizaikların üzerleri de bir alçı tabakasile atlannı düşürecek olsa bile odun ve kötsman hami DANİŞMEND millî istiklâl de tehdid altında ve tehlarile (3) ölçülebilecek bir muvaffakıÇirkin bundan ayrılan kusurun adıdır. kapatılmıştır. Şİmdi temizlenen bu alçı mürcülerin fiatlan kırmamak hususunda yet göstermekten de geri kalmlş değil kâyet icün Kelîle hidmetine geldi ve likededir. Havacılık istikîâli. göklerdeki Bu kanunun maddisi olduğu gibl maneayıtdı: Ey birader, zâfı re'y ve su'i (1) Abdünnâfi' İffet Efendi, «Nâfi'ül istiklâl, artık bütün istiklâllerin anası tabakasıdır. anlaştıklan söylenmektedir. dir. visi de vardır. Estetik zevklerimiz onun tedbirimi gö'rür müsün ki himmeti hid âsâr Nevbâve1 simârülesmâr», 12C8 olmuştur. Alâkadar makamlar, bu mevzu UzerlnAyasofya, Fatihin yarattığı bir eser manevî cephesidir. Terkinde azab yoktur • Kelile ve Dimne» mecmuasının eski meti şîre maksur etdim. Lutfuhi>le Matbaai Âmire tab'ı, s. 12. Medeniyet dünyasmda öyle blr devlr değilse de hic şüphesiz yaşattığı bir de tetkiklere başlamışlardır. Böyle bir ama hicab vardır. Osmanlı mimarisi u ile gâvı hidmetine getürdüm. Ol ha* (2) Ayni eser, s. 13. aziyetin ihdas edilmemesi için esaslı Türk masalcılığmda muhtelif İzler bıaçılmıştır ki Başvekilimizin pek güzel zun zaman bu zevki tatmış ve herkese eserdir. akan en mühim hikâyesi «Hümâyun retinde kurbet ve mekânet buldu ve (3) Bakınlz: «Divanı Şbasî», 1303 söylediği gibi, artık «toprak ve su haDevrin taassubuna rağmen Fatihin ;e şıddetli tedbirler almacaktır. de tattırmıştır. Sonra bu zevkin hicab lâmc» de «Sâî ve nemnıâmın kclâmı cemî' erkânı devletinden mümtâzu istanbul tab'ı, g. 85: «An ile sivrisinek vanın emrine prmiştir.» devrine girdiğinl gözümüzün önündeki gösterdiği bu kıymetbilirlik bütün dünYol inşaatı lifakencâmın istimâ'dan imtinâ' vâcıb serefrâz oldu. Ben menzilei mahallim hikâyesi.. Yalnız harb İçin, milll müdafaamıs yanın takdirinl kazanmış çok asil bir bir çok misallerle görüyoruz. den ve mertebei evvelimden tenezzül (4) Ali Çelebi, .Hiimâyunnâme», 1293 için değil; banıj için de, medenl varBelediye, yol inşaatına bu sene 600 bln düğün beyan ider» (4), «Nâfi'ülâsâr»harekettir. Onun bu yardımı olmamış Fatih abidesi, teklif ettiğim hâkim «Der ihtirâz ez nifakı nemîmekâr etdim.» İstanbul tab'ı, s. 97. ira tahsis etmiştir. Geçen seneki bütceIığimız için de, havacılık bir ölçü olnoktaya rekzedilirse Marmaradan Kara olsaydı, Ayasofyanın bugün tek bir taşı (Abdünnâfi' Efendi) de bu fıkra şu (5) S. 17. muştur. Havacılıkta en ileri millet. hiç ?e de yol İnşaatı İçin aynl mlktarda ugammâz» (5) ve (Ömer Rıza) terbile kalmazdı. denize, Karadenizden Marmaraya geçen ;ahsisat konmuştu. Fakat malzeme fiat emesinde de «Arslan ve Öküz» (G) ser şekli alır (s. 23): (6) «Kelîle ve Dimne», 1941 İstnnbul şüphesiz medeniyette en ileri millettir. Ayasofya bu tarihten sonra meşhur gemilerin, şehrimize denizden ve kara.evhasını taşıyan birinci bab efsanesiDUn Hava Kurumunun ilk kartalı Dimne âgâh olarak bu hale arile işçi ücretler!nin fazlalaşması dola. tab'ı, s. 97. dan gelen herkesin İstanbul sırtlarında olmuştur. Evvelâ Türkler kendi bilgıle(Keliie), biri ADimne) isıuinuçtu; fakat bu yüzde yüz bir Türk kuKalmadı tâkatı bu ahvâle (7) Nâfi'ülâsâr», s. 19. .,, jniKa . ^ uıramı « . . • ..« göredeği bu mehabetli heykel, tarihin şu değıldir; biz, yüzde yüz Turk uçağı şey ilâve etmi?ler ve kıymetini ertırmış(9) «Nâfrüla&âr» o. E2. İlk iş olarak Cagaloğlu İle Sultanah alm kahramanlandır. feunların ikisi de Kendi kesbi ile âzârı bulup ezametine vakur bir nişane olarak en lardır. Bu ilâvelerin hepsi de yaşıyor. med arasmdaki Yerebatan caddesinln ok zekidir; yalnız (Kfelîle) «aklı se(10) Kâtib Çelebi, «Keş(üzzünuıı», ufuklarımizda süzüldüğü gün, havacıEtdi bu hâleti tilkije beyan güzel burada kendini gösterebilir. Kadılık istiklâlimize kavuşmuş olarağız. Orada 916 sene süren Bizans tarihi ka katranlanması ameliyesine başlanacak. lîm» mümessili, (Dimne) ise «kurnaz» 1310 İstanbul tab'ı, c. 2, s. 329. Iztırabuelemin kıldı ıyan köyünden ve Üsküdardan görülebilecek Havacılıkta, Aziz Millî Şefimiz İsmet ipidir. Zekâ murr.essilleri olarak bu İki (11) (Henri Masse) neşri, 1938 Paris panmış 489 senelik ıkinci bir tarihin tır. Gâv çırağım iken ey yârı kadîm mikyasta yapılması lâzım olan bu tarihî İnönünün yıllardanberi takib ettiklerl hayvanın seçilmejı, bvzdeki tilkiye nıutab'ı, s. 5. yepyeni sahifeleri açılmıştır. Bu değişıkRütbeler virdi ana şahı kcrim ebideye bundan daha münasib bir yer Haydarpaşa istasyonunda sabil Hindistanda ça^kalın kurnaz sa(12) Bakınız: Zajaczkowski, «Marz kutlu yolda yürümekte olduğunu ^ükCümle erkâna serefrâz oldu lik, dünya tarihinde Rönesansın ve Avolamaz kanaatindeyim. yılmasındandır. Hı^âvyde muhtelif haybanNâme, «Türklük» mecmuası, c. 1 ranla gördüğümüz, Muhterem BaşvekiRütbctumansıbuizzet buldu rupada mühim bir uyanıklığın hız aldıfcci bir kaza Sultan Mehmed, «Kenisei münakkeşei limiz, bize bugünün uzok olmadığını anlardan mürekkd> .>ir hayvanat kıolsayı 1, s. 5. B«n ise kat'ı merâllhde iken nefîse» ismile yâdettiği Ayasofyayı, Ia ğı bir devrin de sembolüdür. Haydarpaşa istasyonunda, Devlet De ığı tasvir edilir: SalW:at maıt3mında Gitdi cvvelki makamım elden (13) Lebîb Efendi, .Cevâhlr1 mülte müjdeliyor: Cumhuriyet Hükumeti haİlim dünyası bu hakikatleri pek lyi tanbulu alır almaz derhal tamir ettirva endüsrrisine hususi bir önem vermiryollannda çalışan revlzör Ali Demir abiî «Arslan» vardır.VGünün birinde Za'fı re'yim ile buldum bu gami kata», 1286 İstanbul tab'ı, s. 920. mirtir. Malum olduğu üzere Ayasofya bilir ve takdir ederse de, onlann kayıd üstünün ölümUe neticelenen bir kaza Öküzün biri farkında bi^.e olmadan işmektedir; havacılık davası bir devlet Su'i tedbir ile çekdim elemi. (14) «Dâstânı Hâtemi Tâî», 1272 İsson Bizans İmparatorları zamamnda pa ları yalnız kitab raflarında, izleri de olmuştur. :e bu, devletin toprağına ve ondan sonra Bu mukayeselerden anlaşılacağı gibi, tanbul tab'ı, s. 127137 ve Ömer Rıza işi olmuştur. Cumhuriyeün kuruluşunbilginlerin başlarında kalır. Abideler rasızhktan çok bakımsız kalmıştı. EkseFe:hinin idaresindekl 4401 numaralı da (Dimne) nin delâletile arslanırç gö (Abdünnâfi' Efendi) •Hümâyunnâme» Doğrul, «Kelîle ve Dimne», s. 136137 danberi hangi İş bir devlet davası olmuşsa, başanlmıştır; işte demiryollanri tamirleri de Ruslarln ianesile yapı böyle ilmî, tarihi ve hamasî hakikatleri lokomotif manevra yaparken Ali Demir. züne girer. Fakat ökiızün sadakat, dibilmiyenlere vakur bir eda ile öğretmek üstün, lokomotife bağlı vagonlarla diger ayet ve «hüsni hiznet» İle kazandığı mız. yorlardı. hat üzerinde bulunan vagonlar arasına • itimadı şahane» nlh.yet herkesin gö(1) Bir ingilizce kltabda bu hakikat için rekzedilir. Büyük Millî Şefimlz «ray babası» olTarih belgelerinin âlimleri, cahilleri sıkışarak feci bir şekllde ölmüştür. züne batmıya başlar. 3ilhassa (Dimne) şöyle izah edilmektedir: «Ne daha evduğu gibl, «uçak babası» da olacaktır. bu hale hiç dayanam^ ve (Kelile) nin Onun kutlu eli her tuttuğumı koparır; vel, r e daha sonra mabed tam fetih sı olduğu gibi kasdi münkirleri de vardır. Yakalanan dilenciler hiç bir nasihatine kula: asmaz: Bir müher başladığını başarır. ralarında olduğu kadar acıklı bir hale Çetin taşlarla yazılan bu yazılar işte bu Son bir hafta içlnde zabıta, şehrin nasebet düşürüp Ardan Hazretîerine gelmemiştir. İmparatorlukla beraber ki tarihî hakikatleri ebedileştirmek, ve lise de ihtiyarlamışü. Fakat mesele menfi ruhlann üzsrine ağır basmak, muhtelif semtlerinde 29 dılenci yakala öküz bendesinin aleyhhde ustalıkh sözhangisinin daha evvel öleceği idi: Ölüm içindir. Abidelerin san'at ve bediiyat mıştır. Bundan başka aynl müddet zar ler söyleyip saltanat rnıkamına göz dikdan birinin iktısadl bakımdan aile geçlm (Baştarafı 1 inci sahifede) halindeki bu zayıf imparatorluk mu, veçhesi kadar böyle hassas noktalan da fında muhtelif şekillerde seyrüsefer ta tiğinden ve hatta arslının canma kashududunun dışına çıkmak istemesi, gene düşünmeğe değer taraflarıdır. dedeceğinden bahsedeı zavallı öküzün rastgele oluyor. Bunların ergeç boşanm limatnamesine aykın hareket eden 57 yoksa çürümekte olan bu kilise mi?» taraflarcVan birinfı haricl bir hisse kaİstanbulun 500 üncü yıldönümü vesi şoför ve 51 araba sürücüsü cezalandırıl kulağına da o zalim rslanın kendisini ile bıtmesi, mukadderdir. Boşanmaları Değil İstanbuîu zaptettikten sonra, hepılma tasirile evlilik birliğinden soğiilesile büyük imar hazırlıklarına şimdi mış ve hareket halinde bulunan tram parçalayıp yiyeceğini öyler! Tabiî ar cebri sureue azaltmağa çalışmaktansa nüz Veltehd iken bile Fatihin bu kıyevlenmeleri ik'.ısadi ve içtımaî esaslara ması, fazla asabiyet ve taraflardan biGalatasaray Lisesinin dün 74 uncü meti san'at eserüe alâkadar olduğunu den başlanacağmı kıymetli Belediye Re vaylardan atlamak istiyen 86 kişi hak tık öküze karşı «İtimacı şahane» münselib olduğu gibi, arslaa karşı da ökü icra etmek sure.ile tanzime gayret et rinin sonradan anlaşılan bir illetle ma kuruluş yıldönümü idi. Her sene veİsimizin sözlerinden öğreniyoruz. Mühim kmda zabıt tanzim edilmlştir. tarihlerden öğreniyoruz. luliyeti gibi şeylerdir. Bunlar, boşanma rilmesi an'ane halini alan meşhur pizün kalbinde haşyetlenefret birbirine mek lâzımdır. bir plâna bağlanan bu çalışmada bediî Evliya Çelebi tarihinin bir el yazısı da tevakkisi imkânsız hayat tezahürleri. lâv, dün de gene bu vesile ile üç nesle Gene zam isteği mi? karışır. Nihayet İkisi carşılaşır: Tabiî ve teknik işler kadar tarihin de büyük Kanun, boşanma sebeblerini zina, fenüshasmın ingilizce tercümesinde şundir. Kanunla önlenemiyecek ciheUer, mensub yüzlerce Galatasarayhnın iştibir yeri vardır. Şimdiye kadar yaptığ Finemacilar, bir kaç gün evvel yapılan gafil arslan, masum ökzü bir iki pen na muamele, terk, lâubali hayat, akı ları görüyoruz: önlenebilecek cihetlerinden ziyadedir. rak ettiği bir toplantıda yenilmiş, eski işlerde bu üç mühim unsuru daima bir zammın kendilerinl tamamile tatmin et çede parçalar ve onda sonra da ha hastalığı ve şiddeüi geç.msizlık gibi bazı (2) «Fatih Sultan Mehmed henüz ETıbbın müdahalesine, servetin imdadına günlere aid çocukluk hatıraları anübirile pek güzel bağdaştıran sayın Lutf: mediği kanaatinde olduklanndan zam tasınl anlayıp ağlar, sılar... sebeblerın vücudüne istinad e.tirmiştir dirne Valisi iken İstanbulda vukua gemütevakkıf hususları kanunla istediğimiz mıştır. Kırdarın mesaisinden çıkacak bu güzei için Belediyeye fir müracaat daha yap. Davayı gören mahkeme, bu sebeblerdan Bir takım müfsidlen tezvirile hülen bir zelzele, Ayasofyanın şimal kısşekle sokamayız. Mevcud Medenl Kanun Saat 10 dan itibaren mektebln geniş neticeleri heyecanla beklemekteyiz. kümdarların etrafındankı>metli adam her hangi birinin mevcudiyetini vicdanen mağa karar vermişlerdir. mını bir tarafa meylettirmiş, ve yıkılma ların nasıl uzaklaştırıldclaTim ve kly kabule müsaid deliller elde edmce, bo kusursuzdur, milli bünyemize uygundur bahçesinde toplanan davetliler, aralaAli Sami BOYAR. tzmit ortaokul talebe sergisi metsizlerln nasıl yerli rerinde kaldık şanma hükmünü vermekle mükelleftir, Hükümlerin kifayetsizliği, varid sayıla rında şakalar yaparak, gözlerine kestehlikesine maruz bırakmıştı. Bu hal küffarı çok korkuttu. Şehzade Mehmed, İzmit (Hususi) Okul talebes : nin bu larım temsil için yaaın bu zarif tf İddianm sübutu halinde müspet karar maz. Lâkin birbirlerini anlamıyan, an tirdiklerini kargatulumba ederek neş'eli (1) «Constantinople. Grosvenor, cild; o sırada berhayat olan Mimar Ali Necseneki çalışması mahsulü resim, elyazısı sanedeki çakaH~ d a n >eli!e) .Nâfi'ül ittıhazından mahkemeyi menetmeğe im laşamıyan ruhlann beraberliğini kanun. dakikalar yaşamışlardır. Emektar Ahcarı, büyük bir dostluk eseri olarak, A 2, sahife 530, (1899 Boston). la temin etmek, boşuna zorlamaktır. İki tabiat bilgisi koleksiyonlarmdan ibare âsâr» da •s"'le?mlş, yaüz (Dimne) ça(2) 1828 de Londrada İngilizce olarak bir sergi açılmıştır. Sergide yağhboya jyjı."» muhafaza etrrştir! Her haMe kân yoktur. Bu itıbarla, boşanmaları a zıd şeyi, zoraki bir yerde durdurmağa med Ağanın çaldığı trampetin sesi duyasofyayı tamir etmek üzere Bizans yulunca herkes, mektebde talebe imiş zaltmak için kanunda yazılı boşanma sehüküjndarına gönderdi. Bursa ve Edir tabedilen Evliya Çelebi Seyahatname suluboya, karakalem ve mürekkeble ta. vAhdünnâfi' Efendi) Üdnin Türk di beblerini tahdide lüzum hasıl olur ki, bo. uğraşmaktır.» gibi sıraya dizilerek açılan geniş kapıo nedeki büyük camilerin miman olan bu sinden tercüme edilmiştir. Necib Asım blat modellerinden yapılmış P î4vzudan Undeki mecazî manası tibarile akıl ve *** dan içeri girmiştir. şanni3da makul olan bu sebeblerin sebeb zat, her biri Ye'cücün sedlerine benzi telifatmda bu tafsHât yoktur. zaj, natürmort ve hav^fg t a n e d i r zekâyı çakaldan daha n temsil edece sayılmaktan çıkarılması mümkün değilAvukat Nurullah Koral fikrini şu Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, (3) Constantinople» Grosvenor, cild, kompozisyonlarıa.gı'inkişaf ve istidad ğıni düşünerek bu dfişikliği yapmış yen dört payanda ile mabedi yıkılmakdir. Kanun, dilerse boşanmaya, isterse cümlelerle belirtmektedir: Parti Reisi ve hepsi Galatasaraylı ololmah... Bununla beraer onun raza2, sahife 495. tan kurtardı. Talebeninrficldir. muayyen müddetle ayrıhğa dair karar « Boşanrr.aların artmasındaki başlıca mak üzere, memleketin tanmmış sirlnda bu iki cins aynlbir cins sayılaMimar, Ayasofyanın bilâhare sarıkçı sebeb, en ziyade bütün dünyanın bu malarından pek çok zevat, konferans (" •• ' Resim sergisi bilir! Onun için acemcnin .Şegal. ke vermekte mahkemeyi muaheyyer kıldığı. dükkânları olan kısmındaki istinad duÜsküdar Hîlkevinden: limesini çakalla tllkinL her ikisine de na göre, mahkemeler, daha çok cisimle gün İçerisinde bulunduğu, tazyikuıı his salonunu doldurmuştu. varlarının içine iki yüz basamaklı bir İlkin Galatasaraylılar Yurdu Reisi Üsküdar Halkevinde 30 ağustosta a cins ismi olarak teşmi etmiştir; cun rin ayrılığı şeklindeki Ealâhiyetlerini settiği iktısadî zarurettir, fikrmdeyim. . şarkıh) nıerdiven yapmıştı. İşin hitamında, Kral matör ressamlar arasında bir resim ser ların ikisi de «Arslan Ş h . m hizmetin kullanabilir ve taraflan bir müddet için Yoksa, medenî kanunun boşanmaya aid Fuad Baban bir kaç güzel sözle pilâv edibi Alphonse ona bu merdiveni ne maksadla yaptığını yoklamıya tâbi tutar. Boşanmayı mucib hükümleri, kâfi derecede şiddetlidir. toplantısını açmış ve kürsüye en eski gisi açılacaktır. Resimler 15 ağustosa k a . dedir (7): 'ET'in eserinden sorduğu zaman, «İcabında kurşunluğa diye ortaya atılan sebebler, eğer iddia Bu zorluğu artırmak değil, bilâkis ko Galatasaraylı Muhtar İsfendiyan davet dar Halkevi idare memurluguna mak(Büyük Fransızca çıkmak için» cevabını vermiş ve KET1 Ana hizmefde idi i i şegal tabiî hale rücu, daha etmiştir. edildiği gibi kıncı değil de geçici ise, bu laylaştırmakla buz mukabilinde teslim edilecektir. çok kıymetli hediyelerine ~*ittl> d ö r t Birisi (Dimne) dinir türkçe çakal müddet zarfında ıhtilâf kend.liğinden or .yerindedir. Davalaruı lüzumsuz yere dSof anm kubt Pek çok alkışlanan Muhtar tsfendiBu sergide jüri heyeti tarafından blAli Neccar, E d : ' y >eMary Marquet Jean Max Dıgeri idi (Kelîle) a'ni tadan kalkar. Mahkemelerın bu nokta uzaması, faydasızdır. Meselâ, boşanma yardan sonra, kürsüye davet edilen l a m i r v rinciliğl kazanana 50. ikinciye 40, üçüntan Meh ~" azifesi bana kısFrançois Roset. Bugün bütün Tilkidir ister isen gr ma'ni dan faaliyeti, boşanmap azaltmada yar. da hatalı görülen tarafın uzun müd Ercümend Ekrem, kendi gözlerini de j... uu, onu fetih vazifesi de sana matüıeler tenzilâthdır. ^ H cüye 30, dördüncüye 20, beşinciye 10 lira ikisi dâhi zekâda ni'ruf det evlenmekten menedilmesi yolundımcı olmak üzere, kayda değer.» mükâfat verilecektir. zaman zaman yaşartan heyecanlı bir öüşüyor. Hatta yapacağm minarenin teAnlann tab'udehâı mevsuf. daki esasl, doğru bulmuyorum. Bu bek*** sesle pilâv gününün manasını ardatmelini de hazırladım, ve üzerinde ilk (Abdünnâfi' Efendi) nh nazmını (Ali letme, bir an evvel serbest kalıp da mıştır. namazı da ben kıldım» demişti. Avukat Nall Taner diyor ki: Çelebi) nin nesrile karşlaştırırsak, bir başka bir evlenişle yeniden yuva kurErcümend Ekremi, tahsil çağında « Boşanmalar, hâdise halinden dava maya engeldir. Bazan da beklemeler, taraftan lisan itibarüe kisl arasmdaki Allahın iznü keremile üç sene sonra farkı, bir taraftan da (Nifi' Efendi) nin şekline inkılâb ettik:en sonradır ki, ista tabiatin hükmüne münkad olan kadm gene bir Galatasarayhnın hitabesi takib Fatih Sultan Mehmed tam bu temelin •Hümâyunnâme. metnin. ne kadar sa tistiğe tâbi tutulmuştur. Ve ancak o za la erkeğin gayrimeşru yaşamaHra te etmiş ve bir eski subayın oynadığı u Sineması üzerine altı köşeli güzel bir minare reknutulmuş bir Türk sporu olan kılıc dık kaldığım daha iyi aılamış oluruz. mandanberi göze çarpmaktadır. Yoksa, mayül göstermelerine yol açıcıdır.» zeyledi.» oyunları seyredilerek toplantıya son veMeselâ •Hümâyunnâme» de öküzün iik boşanmalar, ötedenberi mevcuddu. Fatihin derhal yarım kubbelerden bi*** rilmişür. Bundan sonra, eski ve yeni Tiyatrosunda defa olarak arslanln hjzuruna çıkışı îçtimal hâdiselerin sadece kanuni rine bir ahşab minare yaptığını bazı Avukat Yusuf Kenan Antel İse: talebe, hep bir arada mektebin yemek şöyle anlatılır (8): takyidlerle önlenebileceği kanaatini bes. membalar zikrederler. Herhalde bu kâr« Boşanmaların çoğalma sebebi, di salonlarma geçerek orada Galatasarayın Müthiş bir dnayet mi?... Hayır!.. gir minare yapılıncıya kadar muvak«Gâv merâsimi duâ TU tahiyyet ve lemiyorum. İçtimal hâdiseleri, içtimai yor, içtimaî terbiyenin azalmasıdır. an'anevî pilâvım yemişlerdir. katen kullamlan bir minare okcaktır. levâzımı senâ vu midhati yerine ge ihtiyaçlar, zaruretler doğurur. Aile bir Bunda da kabahat, kadın veya erkek, İlk mezunlardan Muhtar İsfendiyar, Fatih minaresi dediğimiz tuğla minare, türdü ve kemeri hidmetuubudiyeti likleri de, çok defa, böyle ihtiyaçlar ve taraflardadlr. Nihayet hayat birlesmesi, sofra başmda yemek yerken hissettiği Evliya Çelebinin yazdığı gibi, kontrfor<av'urağbetle miyânı cana bend etdi. zaruretler tesiri altında ve onlara müva tarafların karşılıkh feragatlerile kalmlardan birinin üzerindedir. Bütün cihanı hayrette bırakan, hünerlerinin akıl Şîr dahl ana rütbei takarrüb erzânî zi olarak Inkişaflar ortaya koyar. Bu, dir. Bugün ekseriyetle ne erkekte, ne fazla heyecanın teşirile anî bir baygınİlk tedavisi yapılan erdiremediği esrarh hünerlerini gösteriyor. buyurup ruzberuz mertebesin ziyade gayet tabiidir, Boşanma sebeblerinin de kadmda bu feragat hissl vardır. Fa hk geçirmiştir. Fatih Sultan Mehmed ecnebi tarihle ! kıldı ve i'zâzuikrâmuiclâluihti tadadı, hâdiselerin tasnife tâbi bulun kat, bu kabahat, kadmda erkekton da Muhtar İsfendiyar, biraz sonra kendine rinde en çok hürmet ve takdirle anılan durulmasından ibaret bir keyfiyettir. Se na ziyadedir. Kadın, medenî kanunu, gelmiş ve istirahat etmek üzere otorammda kusur komadı.» Osmanh Padişahlarmdan biridir. Bilhasbebler, başlıca; meden! hükümlerimizin hakta müsavat hükümlerinl yanlış an fnobille evine gönderilmiştir. sa güzel sar'atlara olan meclubiyeti (Abdünnâf Efendi) bunu şöyle anHERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE DESTERE İLE KITIR KITIR KESİLİYOR. müstakbel anlaşmazlıklan önlemek mak iyor ve erkeğin aile üzerindeki muralatır (9): zikre şayandır. Vaktinin mehur ressamı ne kadar kolay olursa olsun, bunu aksadile koydugu nişanlılık safhasına, ta kabesinl bir hak diye kabule yanaşmıolan Venedikii .Centelli Bellini, yi İsGeldi gâv eyledi arzı âdâb llndan geçirmez. Nikâh memunı evlenZ siir raflann icab eden ehemmiyeti atfetmi yor. Boşanmaların azalması İçin, botanbula celbetmiş ve portresini yapürY3 üP hâke misâli mihrâb meyi tescil erlebildiği gibi boşanma\n yerek. bu yüzden birbirlerinin ahlâkını, şanmanm kolaylaştırılması taraflısıy:m. ZATİ SUNGUR'un SES SİKEMA ve TİYATROSUNDA son progıanııdır. mıştır. [•] Bundan evvelkl yazı 1 haziran tabiatlerlnl, mizaçlarmı zamamnda an Boşanma zorlaştıkça, evlenmeye cesaret da tescil edeuılmelidir. İhtilâf, ancak "~~ Her gece saat 21 de, Cumartesi ve Pazar matine saat 16 da. ! • tarihli sayımızda çıkmıştır. lıyamamış olmalan, kıskanclık, t a r a n a r . • kırılıyor. Anlaşan k a n koca, boşanma taraflardan biri boşanmaya razı olmazsa mahkemeye aksetmek gerektir.ıi Fatihin heykeîi nereye dikilebilîr 1 Yazan: Ressam ALt SAMİ BOYAR IHEM Setıir iıaberleri Kelıle ve Dîmne'nin TÜRKOLOJİ BAHİSLERİ Devlet Operası şehrimize geliyor CUMHUİYET 8 Haziran Î941? NALINA MIHINAİ m • Havacılık davamız manzıım bir Türkce ıtüshası Yazan: İsmail Hami Danişmend 2 [*] Burada Kızılay menfaatine müteaddid temsiller verecek l t o J Aile birliğini bozan sebehler Gala tasar ay lıla r m pilâv töreni ELHAMRA'dau FU Bu geceden itibaren ZATİ SUNCUR CANLI BİR İNSAN BAŞTANBAŞA YENİ PROGRAM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear