Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 Mayis 1942 CUMHURIYET S O Hindis.am korumak için indistanm selâmeti hesabmn söylenen iki söz karşısmdayız: Biri Birmanyayı müda£aa ile meşgul olan General Aleksanderin sözleri, diğeri Hindistanm mukadderatını «Purna Savaraj» yani tam istıklâle kavuşturmak üzere Hindlilerin başına geçen, şimdi de daha fazla müuzevi, fakat lüzum hasıl oldukça reyine müracaat edilir ve reyinden istifado olunur bir baba gibi yaşıyan Mahatnıa Gandi'nin sözleri. General Aleksander'e göre Birmanya muharebeleri Hindistana üç ay kazandırdı. Muson (arabca mevsim kelimesinin muharrefidir) rüzgârlan esecek, yağmur mevsimi başlıyacak, bu da Hindistana üç ay daha kazandıracaktır. Hindistan bu fırsatları israf etmediği için müdafaasını tamamlamış ve Japon istilâsını karşılamağa hazırlanmıştır. Japon istilâsının Hind hududuna dayandığı sırada söylenen bu sözler Japonyanın Hindistanı boş sayar da istilâ akınını bura\a çevirecek olursa, akının müdafaa sedlerine çarpacağuu ve kırılacağım anlatmak istiyor. Hakikatte Hind Millî Kongresi rrisIerinin ve daha başkalarınm söyledikleri sözler, Hindistanı müdafaa bakımuıdan adeta bomboş bırakılmış gosteriyordu. Müdafaa, millî bir ordumm kuvvetine dayanan bir varlıksa, Hindistanın bundan mahrum olduğuna şüphe yoktur. Fakat Hindistanın mukadderatına hâkim olan İngiltere, burada, bilhassa Japonyanın harbe girmesinien sonra, kendi kontrolu altında bir müdafaa kurdu. Hatta son zamanlarda alâkadar İngiliz ricali tarafından anlatıldığına göre bu müdafaayı bir hayli inkişaf ettirdi. Fakat bu müdafaa, İngilterenin imparatorluk müdafaasl sisteminin bir halkasıdır ve Ortaşarktaki cephenin bir teselsülüdür. Hedef, ingiliz İmparatorluğunu korumak ve imparatorluğun istikbalini sağlamlamaktır. Birmanyayı feda etmek mukabilinde kazanılan ve Musonlann temin edeceği aylar, bunun için İngiliz ricali tarafından bir kazanc sayılmakta ve bu saycde Hindistanı istilâdan korumak imkânı hasıl olduğu anlatılmaktadır. Acaba Japonlar Muson aylan geçtikten sonra Hindistanı istilâ hareketine teşebbüs ederler mi? Yokas Birmanyayı isgalle iktifa ederek Çin işini tamamlamağa ve ondan sonra daha baçka işlerle mi meşgul olmağa bakarlar? Bu cihetleri tayin etmek onlara aiddir. Gandinin sbzlerine gelince, Sir Aleksanderin sözleri gibi İngiliz kafasile degil, fakat bir Hindli kafasile söylenmiştir. Gandi'ye göre İngilizlere düşcn vazife, Hindistanı müdafaa için ycrli, yabancı unsurları silâh altına almak. müdafaa kurmak değildir. Asya ve Afrikayı. bilhassa Hindistanı olduğu gibi hırakıp buradan ayrılmaktır. Çünkü fafistliğe ve nazistliğe karşı gelmenin biricik çaresi budur. Gandi'nin bu sözleri, kolay kolay anlaşılacak mahiyette değildir ve bunları izah gerektir. İngilizler, Hindistana istiklâl vcrmckten bahsetmekie ve bu hususla son derece samimî olduklarını temin ve tekidlemektedirler. Fakat İngilizlerin bir düeği de Hindistanın İngiliz İmparatorluğuna bağlı kalması, diğer İngiliz dominyonları gibi İngiltere Kralına tâbi sayılmasıydı. Nihayet İngiltere ile Hindistan, bu dominyon statüsü üzerinde de anlaşamamışlardır ve bu işler ileliye bırakılmıştır. Bu anlaşamamazhktan ne doğacağını düşünürsek Gandi'nin sözlerini anlamağa imkân bulurut. Çünkü Hindistan meselesini hal için Hindistana giden Sir Stafford Cripps'in Londraya dönmesinden sonra söylediçi sözler ve bu münasebetle yazılan yazılar, Hindistanda, anlaşılan, mühim münakasalar açılnıasına sebeb olmuş ve bu münakaşalar, iki tarafın birbirine karşı vaziyetini müşkülleştirmistir. Bilhassa Millî Kongrenin, bir Japfln istilâsı takdirinde yalnız menfi mukavemete müracaat edilmesini tavsiye etmesi vaziyetin güçlüklerini kat kat artırmış ve böylece iki taraf arasındaki davanın takibi için tutacakları hattı lıareketin Hindistan dahilinde bir mesele veya gaile teşkil etmcsi ihtimali büsbütün belirmiştir. Bu ihtimali ve onun doğurabileceği her şeyi yakmdan gören ve mülâhaza eden Mahatma Gandı, anlaşılıyor ki, Ingiiizlerle Hindlilcr arasında bir takım gürültüler, arbedeler ve mücndeleler çıkmasındansa, İngilizlerin Hindistandan çıkıp gitmelerini tercih etmekte ve onun için İngilizlerin bu hususta kendilerine muzaheret göstermelerini istemektedir. Böyle yapıldığı, yani Hindistan tam hürriyetini ve tam istiklâlini kazandığı takdirde, Hindistan derhal bir ordu kurmağa ve hürriyet davasım benimsemeğe koşacağı için bunun, istilâ ve tecavüz siyasetine karşı koymak hususunda son derece müessir olacağı şüplıe götürmez. Gandi. bu noktayı da belirtmck istemiş ve milletlcrin hakikî hürriyet ve istiklâllerini tanımanın milletlerin bir takım kayıdlarla zincirlenmelerine imkân vermiyeceğini göstermiştir. Bütün bu cereyanlar, sömürgeciliğin zeval bulmasile, zevale mahkumdur. Sömürge edinmek, yahud başkalarınm elindeki sömürgeleri ele geçirmek gibi ihtirasîar söndükten sonra bütün bunlara dayanan iddialar da bertaraf olacaktır. Fakat muhakkak ki Gandi'yi bir kimse dinlemiyecek ve her şey kendi cereyanını takib ederek mukadder gayesine varacaktır. Çay ve kahvenin tağşişi önlenecek Ankara 18 (Telefonla) Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raıf Karadeniz Meclisin bu günkü toplantısmda çay ve kahvenin inhisara almmasına dair §u beyanatta btılunmuştur: « Bu iş göründüğü kadar basit değildir. Çay ve kahvenin gümrüklerde istihlâk vergisini artırmakla mesele halledilemez Bir takım aksi tesirleri hesaba katmak lâzımdır. Nitekim çay ve kahve fiacları artırıldıktan sonra t:ğş ş işleri de geniş ölçüde artmıştır. Alman haberlere göre çekilmiş kahveye öğütülmüş kiremid tozu, çaya bir takım belirsiz otlar karıştırılmıştır. Biz yalnız gümrüklerden parayı alahm, halk ne içerse içsin fıkri ne hükumette ne de yüksek Mecliste iltıhak göremez. Tağşiş meselesi mühim değildir, denildi. Bir va tandaş 18 liraya b r kilo çay alır da onun yarısı kuru o; clursa ve hükumet de buna ses çıkarmazsa vaziyet cidden garib olur. Satış serbest olduğu müddetçe de kontrol ve kaçakçılıgı önlemek ko. lay olmıyacaktır. Çay ve kahve safşmı inhisarlar teşkilâtma bağlanmak, nihayet 400,000 liralık bir masrafa mütevafkıftır.» Amerikanın sene sonunda 2 milyon tayyaresi olacak! Haftada 1000 tayyare yapılıyor Millî Şef Mecliste dün meşgul oldular Almanlar Polonyaya işbirliği teklif etmişler Ankara 18 (Telefonla) ReisicumSayın Bayan İnönüne bir rozet hur Ismet İnönü bugün sa at 14 te Bütakdim eöildi Ankara 18 (Telefonla) Yardımseyük Millet Meclisini teşrif ederek Meclistekı dairelerinde meşgul olmuşlar venler umumî merkezi tarafından buAnkara 18 (Radyo Gazetesi) Sov dır. gün verilen çayı cemiyetin hâmi Reisi, yet Rusyanın Vaşington buyuk elçisı M. Reisicumhurumuzun refıkalerı Mevhibe Litvinof söylediği bir nutukla AmeriCumhur Reisîmizle Rumen İnönü de şereflendirmblerdir. Cemiyekanın harb gayretleri ve gemi inşası Kralı arasında tin kuruluşu ve inkişafındaki rehberlihususundaki faaliyetleri hakkmda mem Ankarn 18 (a.a.) Rumen millî ği kadar atölyelerindeki mesaiye daiıi numyetmi belir.tikten sonra Amerikan bizzat iştirak ederek Türk kadmlığına fabrikalarının haftada 1000 tayyare i bayramı munasebetile Cumhur Reisi asil bir örnek olan sayın Bayan İnönü mal ettiklerini ve sene sonunda Ameri İsmet İnönü ile Rumanya Kralı Haşmet için cemiyetin Kars şubesi tarafından kan pilotlan sayısının 2 milyona çıka li Mihail arasında tebrik ve tesekkür hazırlanan rozet de bugünkü toplantıda cağını büdirmiş'ar. takdim edilmiştir. telgrafları teati edilmiştir. Cuma günü 30 şilep denize indirfliyor anharH I üğl (Baş tarafı 1 inci sahifede) olan düşmanın geri kalan kısmı ümidsız bir mukavemete rağmen yok olmak üzeredir. Karkof kcsiminde mukabil taarruzlarımız zırhlı vasıtalar arasında bir muharebe ile neticelenmiş ve bu muharebe esnasında düşmanın 56 tankı tahrib edilmiştir. Dığer 54 •tank hava kuvvetleri tarafından muharebeye zorlanmıştır. İlmen gölü kesiminde Alman tayyare teşkılleri düşmanın askerî sığmaklarma ve yüruyüş halindeki takvıye kuvvetlerine tahrib edici darbeler indirmişlerdir. Laponyada Macar kıt'alarının gerisinde toprak kazancları temin eden yeni taarruzlar neticesinde günlerce süren savaşlardan sonra bolşevık çetelerinden murekkeb bir duşman grupu yok edilrrjştir. Murmansk'ın deniz bölgesir.de Alman hava kuvvetleri beş büyuk deniz taşıtına tam isabetler kaydetınişlerdir. Donetz havzasında kanlı muharebeler Berlin 18 (a.a.) Alman orduları başkumandanlığı Donetz havzasında hareket yapan Alman kıt'alarının cumartesi günü bütün Sovyet hücumlarını puskurttuklerini bildirmektedir. O gün erken saatlerde müttefık kıt'aları topçu hazırlı&mdan sonra savaş tayyarelerinin yardımile harekete geçerek^Sovyetlerin Rumen mevzilerine karşı yaptıkları kuvvetli bir hücumu püskürtmüşlerdir. Alman kıt'aları, kendilerini muvaffakiyetle müdafaa ettikten sonra mukabil taarruza geçmişler ve kuvvetli vesaitin desteklenmesile düfmanı tardetmişlerdir. Düşman mukavemetini kıran bir Alman grupu üç gündenberi düşman tarafmdan işgal edilmiş bulunan bir Alman İstinad noktasına kadar iierlemiş ve düşmanla şiddetli çarpışmalar neticesinde bu noktayı muhafaza etmiştir. Kerç temizleniyor Berlin 18 (a.a.) Harkof kesiminde Ruslar piskürtülmüşlerdir. Kerç yarımadasmda ise temizlik hareketi devam etmektedir. Boğazı geçmek istiyen ricat kuvvetlerine uçaklarımız ağır kayıblar verdirmişlerdir. 28 düşman uçağı tahrib edilmiştir. Esir miktan 60 bini buldıı Vişi 18 (a.a.) Ofi: Kerç yarımadasırm şimal ucunda Rus kuvvetlerinin imhasına devam edilmektedir. Şimdiye kadar Ruslardan elınan esir miktarı 60,000 i bulmuştur. Esir.adedi mütemadıyen artmaktadır. Süngü muharebeleri Berlin 18 (a.a.) Alman başkumandanhğının tebliğinde beyan edildiğine göre Kerç yarımadasmın şimalinde üç noktada dar bir sahada sıki;tınlmış olan bolşevikler, şiddetle müdafaaya devam etmişler ve 1516 mayıs gecesi neticesiz karşı taarruzlarda bulunmuşlardır. Bu hücumlar. ümidsizce kütle halinde yarma teşebbüslerini andırıyor. Müteaddid dalgalar halinde yapılan bu karşı hücumlarda müteaddid süngü muharebeleri olmuş ve bolşevikler ağır zayiaüa püskürtüîrhüştür. Yunanistandan da şark cephesine gönüllüler gidiyor Atina 18 (a.a.) Şark cephesinde Almanlarla yanyana çarpışmak üzere Yunanlılardan murekkeb bir gönüllü kıt'ası teşekkül etmistir. 19 Mayısın mânası (Başmakaleden devam) Büyiik Millet Meclisinin açılışı, Birinci ve İkinci İnönleri ve Sakarya! Bütün bu hâdiseler iki buçuk yıla sığıyor ve tatlı bir ümid yıldızı iken 19 mayıs bir iman meşalesi oluyor. Onun Samsuna çıktığuıı duyanlar, öııceleri ümid ediyorlardı. Şimdi artık inanıyorlar. Yurdumuz kurtulsun! Denmiyor. Parola keskindir: Yurdumuz kurtulacak. Bir ümid yıldızı olan 19 mayısı bir iman meşalesi yapan Sakaryadır. Onun kumandası altında ohirak Türk milleti bu imanın hızile çalıştı, yarattı ve başardı. 30 ağustostan sonra 19 mayıs artık bir bajramdı. Bugün onu kutlarken, ölmez varlığımızm en tatlı ümidlerini ve en sıcak inanclarını kalbimizde duyuyorsak, bıında biz her bayramdan ziyade haklıyız. Çünkü 19 mayıs, ümidlerimizin ve inanclarımızın bayramıdır. *** Vaşington 18 (a.a.) Deniz komisyonu gelecek cuma günü Birleşık Amerikada 30 şılepin denize indırıleceğini bildirmiştir. Deniz inşaat programnm tatbikına başlandığı gündenberi denize (Baştarafı 1 inci sahifede1 indirilen en buyük ticaret gemileri kütlesi budur. 1942 43 devresı için 23 mil kDİaylıkları gormuştur. Halbuki fotogycn tonluk 2300 geminin inşası karar rafçılara kesilip, kesılip satılmaktadır.. (Baştaratı 1 tnci sahitede) laştırılmıştır. Bu gemilerden 130 u sene Sinan Tekelıoğlu, memlekette çevrıdirilmiş muhım pıyade teşkıllerınin mu başından itibaren tamamlanmıştır. len bazı fılımlerden bahisle bunlann kabil taarruzlannı gerı puskurttüklerı Amerikan ordusunun manevraları terbiyevî mahiyeti şoyle dursun, millî ve garba dcjru ılerledıkleri üâve edilLizbon 18 (a.a ) Vaşingtondan bil varlığımıza ve ecdadıraıza karşı hakamektedir. dınldığine gore, Amerikan ordusunun retlerie dolu olduğunu anlatarak dedi 12 den 13 mayısa kadar Sovyetler 60 büyuk manevralan iki hafta sonra baş ki: kilometre derınhğınde bır ılerı harekec lıyacak ve bir kaç ay devam edscektir. € Mcselâ .Kıvırcık Paşa» diye bir kayde.mişler ve 300 den fazla meskun filim gorduk ki mevzuunu çok yakın bir mahalli kurtarmışlardır. 12 bın kadar maziden almaktadır. İçinde biz dahi Alman subay ve eri oldurülmuştür. Tavarız ve memleket dışında aleyhimize propaganda yapmak istiyenlerın eane arruz devam etmektedir. (Baştarafı 1 inci sahifede) bundan daha iyi bir eser verilemez. OG e c e y a n s ı tebliği Moskova 18 (a.a.) Geceyarısı neş hareketler yaparak 15 İngiliz tayysresi tede, beride, ikide bir oynanan «Bir kadüşürmüşler, kendileri hiç bir kayba vuk devrildu piyesi de millî varlığımıza redüen Sovyet tebliği: uğramamışlardır. mütemadi bir tecavüz halındedir. Düş17 mayısta kıt'alarımız Harkof istıka. Şİmal denizinin şimal bölgesinde İn manlarımızm bile yapamadığı bu prometinde taarruz hareketlerme devam giliz tayyarelerinden murekkeb kuvvetli pagandayı maalesef memleketımizde ederek yenıden ilerlemişlerdir. teşkiller Eugen kruvazorüne taarruz et oynıyanlar bulunmaktadır. Ecdadımız Kerç yarımadasında kıt'alanmız Kerç mişlerse de muvaffakıyet elde edeme butun dunyaya örnek olacak büyuklukşehri civannda şldde.le çarpışmaktamişler ve çok ağır kayıblarla püskür ler göstermiş, Viyana kapılarma kadar dırlar. tülmüşlerdir. Kruvazör ve ona refakat gitmiş, «Bir kavuk devrildi» de olduğu Cephenin diğer kssimlerinde kayda eden teîîneler bu tayyarelerden yedisinl, gibi aşık olarak «Bugün nereye kadar değer bir şey olmamıştır. avcı tayyarelerile uçaksavar topçusu 22 gidebıliriz?. dememiştir. Bugünkü genc 16 mayısta 65 Alman tayyaresi dü sini düşürmüşlerdir. Bu suretle düş.Tian, lerimize ecdadımızın büyük eserleri ve şürülmüştür.. 20 Sovyet tayyaresi ka tayyarelerinden yanyı mütecaviz kls iş'erini çok kuçük görerek hakaretâmiz yıbdır. mını kayfcetmiştir. tarzda anlatan bu şeni piyeslere bir niBarentz denizlnde harb gemilerimiz 6 Alman körfezi üzerinde üç İngîliz hayet verilmelidir.» bin tonluk bir düşman nakliye gemisini bomba tayyaresi batı Baltık denizi üzeKasım Gülek: batırmışlardır. rinde beş İngiliz bomba tayyaresi dü€ Bu lâyiha, hükumetçe gümrük reAlmanlar paraşütçü kullanıyorlar şürülmüştür. simlerinde salâhiyetine istinaden alınMoskova 18 (a.a.) Pravda mulıaBu savaşlar Alman hava kuvvetleri mış bir kararın tasdikına mütedairdır. biri, Almanlarm Harkof cephesinde pa ne ancak üç av uçağına mal olmuş, bu 938 de dünya normal halde iken filimleraşütçüler kullandıklarını bildirmekıe uçakların teçhizatı da kurtarılmışUr. rin gümrüklerinde yüzde 75 tenzilât yadir. pılmıştı. Bugun vaziyet ayni değildir. tngiliz tebliği AJman paraşütçüleri son birkaç gün Londra 18 (a.a.) Hava Nazırlığl Bİrçok sahalarda halkın eğlencesine dezarfında 50 ve 30 kişilik gruplar halinğil, zaruri ihtiyaclarına bile yeni vergide inmeğe teşebbüs etmişlerse de, bir nın bu günkü tebliği: Bir keşif tayyaresi, dün Norveçin ce ler konurken bu tenzilâta devam etmek çokları daha toprağa ayak basmadan yok nub sahili boyunca Prinz Eugen Alman doğru mudur? Temas etmek istediğim edilmişlerdir. kruvazörünü gördüğünü haber vermiş diğer mühim bir nokta da bu gümrük tir. Gemi bir İngiliz denizaltısı tarafın tenzilâtmın halka aksetmemesidir. Zira dan muharebeye zorlandıktan sonra 1938 de yapılan bu tenzılâtın sinema Trondheim körfezine demirlemişti ve, duhuliyelerine tesiri olmadığını maalebeîbelli Almanyadaki tersanesine dö sef gorduk. Arzetmek istediğim diğer nüyordu. Sahil servisi Prinz Eugen'e bir nokta da şudur: İthal edilen filimle(Baştarafı 1 inci sahifede) rin bir çokları yabancı lisandadır. Eksealiyette bulunmaktcm meneden bir e hucum etmek üzere büyük bir hava risi ingılizcedir ve memleketimıze gonteşkili yollamıştır. Bu teşkil geceleyin mırname neşretmiştir. derilirken fransızcaya çevrılmiş bulunStanfijord ile Bramanger arasında hiç Norveçin cenub burnu yakmmda ge maktadır. Mademki diğer bir dile çevmiye hücum etmistir. İlk ahnan raporbir deniz faaliyeti yapılmıyacaktır. Bıarilmesine katlanılmaktadır; Turkiyede manger, geçen Noelde Commandoslarm lar, hava komutaru Villiams'ın İdaresi fransızca ikinci bir lisan mıdır ki buraaltlndaki Beaufordt tayyareleri tarafınhareket yaptıkları noktanın yakınında dan atılan torpillerin kruvazöre isabet ya gelenler fransızcaya çevrilsin?. Vaagsoey'in tam cenubundadır. ettığini göstermektedir. Bundan sonra maddelere geçildi ve İsveçi istilâ ihtimali Prinz Eugen kruvazörii dört muhrl lâyiha kabul olundu. Stokholm 18 (a.a.) Britanova: SaYüksek tahsil ve kütübhane lâhiyetli müşahidler, İsveçin Almanlaf bin refakaünde ve avcı teşkillerinin hitarafından istilâsı endişesinin burada mayesinde bulunuyordu. Bu taarruzu meselesi tekrar hüküm sürmeğe başladığını gör büyük bir çarpışma takib etmiş ve bu Maarlf Vekâletmi alâkadar eden bir mektedirler. İlk olarak, Almanların, İs çarpışma esnasında Beaufighters tayya cetvelde ve kütübhanelere dair bir kıveç demiryollarım elde ettikleri tak releri muhribin güvertelerini toplarınm sımda değişiklik yapan kanun lâyihası dirde Rusya şimalinde bulunan ordula ateşile mermi yağmuruna tutmuşlardır. dolayısile Kasım Gulek soz alarak şu nnın malzeme ihtiyacını daha büyuk bir Müteaddid çarpışmalar olmuştur. Beş temennilerde bulundu: kolaylıkla temin edecekleri öne sürül Messerschmidt 109 talırib edilmiş ve da< Yüksek tahsil demek muhakkak ha başka uçaklar hasara uğratılmıştır. mektedir. surette modern kütübhane demektir. Bundan baska Hitler'in, İsveç harb Tayyarelerimizden dokuzu noksandır. Kütübhanesiz yüksek tahsil olamaz. filosunu da emrinde bulundurmak isti Garbî Pasifikte görülen Japon ve Buyük bir üniversite reformu yaptık. yeceği sanılmakta, en önemli ve son oAnkarada yüksek tahsil müesseseleri Amerikan füoları larak da, Müttefikler Norveçi istilâ eMelburn 18 (a.a.) Kuvvetli bir açtık. Maalesef bunlann kütübhane medecek olurlarsa, Almanyanm Rus ordu Japon donanmaslnın Avustralyanın şi selelerini ele almadık. Talebe icab eden larile Müttefik sefer kuvveti arasmda malinde görüldüğü söylenmektedir. Ada kitablan okuyamamakta, hocalar Avki münakalâtı her ne pahasma olursa ya bir asker çıkarma hâdisesinin vuku rupada veya mektebde eskiden ne Öğrendilerse onunla kalmakta ve bir adım o'sun kesmesi lâzım geldiği kanaati hâ bulması muhtemel görünmektedir. ileri gitmemektedirler. Ankara ve İskim bulunmaktajrr Tokyo 18 (a.a.) Japon keşif uçaktanbulda birer millî kütübhane tesisi ları Salomon adaları doğusunda İki uçak | lâzımdır. Bugunlerde buna doğru bazı gemisi, kruvazbrler, torpidolardan muadımlar atmak mutlaka lâzımdır. rekkeb bir Amerikan filosunun mevcuKütübhane demek bina, kitab demek diyetini tesbit etmistir. olduğu kadar kutübhaneci demektir ve Kature 18 (a a.) Libya cephesinden Mihver hücum botlan Maltaya kütübhanenin başında olan eski tabirile gelen son haberler, halen karşı karşıya taarruz ettiler sadece «hafızı kütüb» değildir. Ve işte duran ıkı ordunun, taarruz için kendileMalta 18 (a.a.) Dün Mihver hü bu tarzda kütübhanecilerin yetiştirilrini kâfi derecede kuvve.lı sandıkları anda bozulacak olan, derin surette teh cum botlan adaya taarruz etmişlerdir. mesi vakit alır, uzun senelere muhtacdıd ed.ci bir sükun devresı geçirdık Sabahleyin erkenden yspllan bu taar dir, bugün millî kütübhanemizi kuralerıni bildirmektedir. Her iki ordu da ruz esnasında bir hücum botu ağır ha mıyor, binasmı yapamlyorsak hiç oltakviye edümiş bulunmaktadır. Mjiıver sara uğratılmıştır. Diğer bir hücum bo mazsa şimdiden kütübhanecileri yetiştirzırhlı kuvvetleri, ıkı Alman zırhlı tume tunun da yaralandığı zannedilmektedir. n^eliyiz, Avrupaya, bilhassa Amerıkaya gencler gönderilmeli, dönüşlerinde künıle bir İtalyan Areta tumenınden ıbaManisaya faydalı yağmur tübhanecilik mektebi açılmalıdır. Maarettir. Geçen sonteşrindeki kayıblarını rifin bu noktaya ehemmiyetle nazan doldurmak ve eski mevcudlarmı tamamyağdı dikkatini celbederim.» lamak için Mihver kıt'alarına takviyeMaarif Vekili, bu sırada Mecliste buManisa 18 (Hususi muhabirimizden) ler gönderilmiştir. Rommelin halen Lıbyada bulunduğuna inandıracak sebebler Beklenmekte olan faydalı yağmur yağ lunmadığından sorulan suallere mütamağa başlamıştır. Çiftçiler büyük bir se leası almmak üzere bu lâyihanm müde vardır. zakeresi talik olundu. vinc içinde bulunuyor. M Millet Meclisinde hararetli bir celse Atla.Titikte Norveçte müdafaa tedbirleri Libyacfa ıkı ordu da taarruz ar.fes nde! Yeni Manisa valisi Manisa 18 (Hususî muhabırimizden) Yeni Manisa valisi Akif İyidoğan bugün geldı, istasyonda mülkî ve askeri erkân tarafından karşılandı. [Şehirde 19 Mayıs bayramıj Fevkalâde zamanlarda mal iktisab edenler Fevkalâde hallerde mal İktisab pdenler hakkmdaki lâyihanm müzakeresine geçildi. lİk söz alan Refik İnce, «İçinde bulunduğumuz fevkalâde ahvalin îcablarma tam bir uygunlukla ve Türk ahlâkınm adabına muvafık olmak üzere gönderilen lâyihadan dolayı hükumete» tesekkür ettikten sonra iki nokta üzerindeki teklifini izah etti. Bunlaıdan biri kanunun, fevkalâde zamaniara aid olması cihetiydi. Buna muhalefet edtn Refik Ince: «Fevkalâde zamanda, harbde, seferberlikte olduğu gibi sulh zamanmda da hırsız ve ahlâksızdır» dedi. Yalnız maznuniyeti tahakkuk etmiş olanlara değil, muhtemel olanlara dahi hesab sormayl istihdaf eden bu kanunun, tabiî zamanlarda da tatbikma taraf tar olduğunu anlattıktan sonra ikinci teklifinin izahma geçti ve efkân umumiyede her vakit timsal mevkiinde o">an meb'usların da bu kanun hükürrılerine tâbi futulması suretile müsavata riayet edilmiş olacağını beyan etti. Tesekkür Sevgili büyüğümüz Vasfiye Ölçer'in vefatı dclayısile gerek telle ve mektubla kederimize iştirak etmış bulunan akraba v* dostlanmıza candan tesekkür eder, sağlıklar dıleriz. Kardeşi: Remziye, yeğeni: Müşerref, torunu: Müeyyed, damadı: Kâmıl. Londra 18 (a.a.) Pat ajansı bildiriyor: Polonya hükumeti, Alman hükumetinin yeni nizam çerçevesi içinde Polonya milletile işbirliği yapmak üzere yeni bir teşebbüste bulunduğu haberini almıştır. İşgal altmdaki Polonya valisi Frank'la devlet sekreteri Guler ve eski Varşova elçisi Von Moltke'den teşekkül etmiş hususî bir Alman heyeti sozde «Polonya umumî hükumetine» yeni bir statü verilmesi için bir plân hazırlamıştır. Bu proje hükümlerine göre, umumî hükumet siyasî ve iktısadî müstakil bir teşekkül haline gelecek ve Polonyalılar memleketin idaresine bir dereceye kadar iştirak edebileceklerdir. Polonyada kıtlığa sebeb olan yiyecek maddelerinin musaderesine nihayet verüecek ve Polonyalı siyasî mahpuslarla temerküz kamplarında griz hapsinde bulunanlar olduğu içindir ki, ancak fevkalâde za serbest bırakılacaklardır. msnlarda tatbikma cevaz verllnrştir. Buna mukabil Almanlar PolonyalılaHiç bir kusuru görülmemiş, hiç bir suç rm Alman devîfctine karşı olan durumİşlememiş vatandaşa •utıumi manzarsna larını»değiştirmelerini her türlü faal ve göre bu malları nasıl iktisab ettin?» diye gayrifaal mukavemete nihayet vermelesual sormak ve muayyen bir suç iş!e rini müttefiklcrin zafere ula?acaklarım mediği sabit olmasma rağmen mallarmı tahayyülden vrzgeçmelerini ve Polonmusadere etmek mevzuu bahistir. Ka yanın eski hududlarile ihyası ümidini nun fevkalâde zamaniara mahsus ve unutmalnrını istemektedirler. Polonyalıİstisnaî hallerde tatbikını âmir bir hur, Almar.yanın doğuda zafer kazan vijet taşımaktadır. Askerlik ve ceza masma da faal surette yardım etmek mevzuatımızda da böyle fevkalâde ah mecburiyetinde kalacaklardır. valde tatbik edilen hükümler bulunBilindiği gibi gündelik onlarca gazete rraktadır. Yoksa normal zamanlarda h:ç çıkaran Polonya gizli basını cevab olbir suç İşlememiş bir vatandaşın malmak üzere bir beyanname neşrederek larmın musaderesi mevzuu bahsolamaz. Almanların bu defa da kendilerile müZatî mesele itibarile meb'usların ayrl zakereye amade bir tck Polonyalı bulabir muameleye tâbi tutulması çok tamadıklannı tasrih etmistir. Basın, Poblidir. Yalnız meb'usların muhakerre lonya milletinın yegâne salâhiyet olausulü hakkında teşkilâtı esasiyemizd» n k General Sikorski'nin meşru hükutir ana kayıd vardır ki, teşkilâtı esametini tanıdığmı ve müstevliye karşı siyemiz tadil edilmeden bu lâhihaya mücadeleye son zafere kadar sarsılmabu yolda bir hükmün ilâvesine İmkân dan devam edeceğini bildirmiştir. Gazeyoktur.» teler «Asla Polonyalı Quisling'ler. buRefik İnce tekrar söz aldı ve ezcüm'e lunmıyacaktır» divorlar. dedi ki: « Kanunun heyeti umumiyesinin Bir tayin verdiği mana İdamesine lüzum göıülen Ankara 18 (Telefonla) Ticaret Vebir düsturun tatbikı mahiyetindedir. Âmme işlerini görenlere tatbik edilecek kâleti müfettiş muavinlerinden Muhlıa, muameleden meb'usların istisnası Parti dordüncu sınıf müfettişliğe tayin edıldi. programınln ruhuna da muhaliftir.» Refik İnce, bunun için teşkilâtı esa batmdandır. Ve diğer devletlerde de busiyenln değiştirilmesine de lüzum olma na müşabih tedbirler allnmakta o'duğunu göımekteyiz. Bu itibarla kanunla dığı mütaleasında bulundu. Halil Mente» lâyihanm encümene Halil Menteşın tasvir ettiği manzara ve sima yoktur. Meb'usların diğer âmme iadesini istiyor hizmeti gören vatandaşlardan ayrı bir Rahatsızlığından dolayı bir buçuk ay muamele görmesi kanaati ve zihmyeti mezuniyet almış olan Halil Menteş, lâ de hiç birımizde mevcud değildir. Esayihanm metnine dair malumatı ancak sen meb'uslar ahlâkî bakımdan Partigazetelerde okuduğunu ve tamamile tet mizin çok müessir ve sıkı murakahcsi kike imkân bulamadığınl kaydetmckle altındadırkr. Bir taraftan da meseîe söze başhyarak dedi ki: teşkilâtı esasiye mcvzuudur.» . Yeni devletimizin yirmi küsur seReİs Şehseddin Günaltay: nelik hayatında reijmin bütün şeraiti« Halil Menteş ve Refik İnce ornin esaslı surette milletin bünyesine taya birer fikir atcılar. Lâyihanm rnüyerleşmiş olduğu kanaatindeyim. Onun zakereye geçılmeden encümene iadesini normalize olan, normalize olması mat teklif ettiler. Esas hakkında müzakere lub olan bunyesini tahrib etmek doğru açümadan once veıdikleri takrirler okudeğildir. Her nevi suiisiimale mâni ola nacaktır.» cak kanunî ahkâm ve şiddetli müeyyiRefik tnce ile Halil Menteşin deler mevzuatımızda esasen mevcuddur. takrirleri nazan dikkate alınmadı Şimdi bunlar kâfi gelmemiş ve vazifesi başmda devlet hizmeti yapan bazaları Halil Menteşin takriri reye kondu," suüstimalle büyük servetler yapm.ş; şu nazan dikkate alınmadı. Refik İncsnın halde murakabe teşkilâtımız kâıi değll takriri iki fıkrayı ihtiva etmekta idi; miş demektir. Buna karşl da fevkalâde biri kanunun alelâde zamanlardı da müfettişler yapılır, tam salâhiyetle teç tatbik edilmesi, diğeri meb'uslaım da hiz edilir ve muayyen bir zamanda sey bu hükümlere tâbi tutulması hakkında yar olarak vazifelerini ifa ederler. Hole ıdi. Ayrı ayrı reye kondu. Her İkisi de Refik İncenin müsavat namma meb'us nazan itibara alınmadı. Lâyihanm esası ları da böyle bir tehdid altma koymak üzerinde muzakereye geçildi. Besim Alaİstemesine şaştım .Meclisin birinci şartı lay soz alarak dedi kl: hürriyetidir; istiklâlidir. Refik İncenin < Bu tedbirler ya bir hastalığm gelkoymak İstediği hüküm, bu rejimin ve nıemesi, ya gelmiş bir hastalığın defolop demokrasinin esasına muhaliftir.» gitmesi ıçın ahnmaktadır. İrtlkâb ve irHalil Menteş, kanunun encümene ia tışa gıbı kötulükler üzerinde Refik desini, hükumetin de bu iş üiPiinde Saydam hükumeti titizdir; önemle tittekrar esaslı surette düşünmesini te remektedir. Biz, Büyük Harbi gördük, menni ettikten sonra sözlerine şöyle de bir tarafta halk yığını, palamuddan ekmek yerken bir taraftan banknotla sivam etti: « Rejimin gldişi üzerinde böyle bir gaıa yakanlar vardı. Şimdi onların hiç misal vermiyelim. Bir memuıa soru biri yoktur. Bu mücadelede tertemiz bir lacak. Bılmıyorum bundan neler çıkar Ankara yaptık. Bu kanun her zaman gene neler çıkar. Rejimin bunyesini, tatbik edilmelıdir. Meb'uslar hakkında kibarlığmı, faziletini muhafaza etmek da şamıl olmalıdır. Velev bir tek olsun baklmmdan da bu kanunu doğru bul ahlâksızı meydana çıkarmak ve ceza verebıhnek için bu kanundaki hükümmam.» ler de azdır. Sonra idarî işleri ayrı mahŞinasi Devrimin Refik Ince ile kemelere bırakmak taraftanyım. Bence Halil Menteşe cevabları hususî mahkemelerin teşkili lâzımdır. Şinasi Devrim, enrümen namına tek Fevkalâde mahkemeler de kâfi gelmej. rar cevablar vererek ezcümle dedi ki: Kumarın men'i de icab eder. Bu seferki « Refik İnce, ahlâksızlıkla mücade seyahatimde nereye gittimse şu kulüblenin zamanı yoktur, dediler. Bu, haki de, bu kulübde falan filân sabaha kakaten boyledir. Fakat ahlâksızlıkla mü dar kumar oynar, memuriar hakkında cadelenin usulleri vardır ve normal za ıçkinin de elden geldığı kadar tahdidi manlarla fevkalâde zamanlarda tehalüf şarttır. Kumar, içki ve luks yarası aeder. Meselâ birkaç gün evvel yüksek zaltılırsa bu derde çare bulunur. Bu Meclisinize arzedilmiş bir lâyiha İle lâyihadaki hükümlerin tatbikı İçin zimmet suçu için idam cez:sı veriımış Meşrutiyet devrine kadar gıdilse ne iyi tir. Gene fevkalâde zamaniara ald bir olurdu. Fakat hiç olmazsa Cumhuriyeçok hükümler konmuştur.» tin ilânındanberi bildiğimiz, sezdiğlmiz Şinasi Devrim, bu usulün normal za suiistimaller hakkmda da bu kanun cari manlarda tesis edilemiyeceğini, hatta olsun.» kanun tatbikata girdiği zaman dahi, koDoktor Muhtar Berker (İçel) Kölay kolay tatbikma geçilecek usullertü maksadlı memurlara karşı bu temizden olmadığını izah etti. Halil Menrehepimizi ve bütün şin mütalealanna da cevablar verdl ve lik mücadelesi milleti sevindirecek bir hâdisedir. Türk ezcümle dedi ki: « Memuriar için teminat vardır. memurları temizdir, namusludur, kanaBeyannameyi taleb edecek makam Ve atkârdır: fakat aralarında kötü makkildir, Başvekildir; musadere kararl sadlar güien bir takım bedbahtlar buhodbehod verilecek değildir. Mahkeme lunabilir. Yalnız lâyihada memurlardan cereyan edecek, kazaî kararla musaie icab ettiği zaman beyanname İstenecere cihetine gidilecektir. Yslnız bunun ği yazılıdır. Memurlar muayyen zamanİstisnaî ahval dışında tatbik edilecek larda hal beyanma* mecbur tutulmalıusuller olmadığından, kendilerile bera dır.» berim.» Hab'l Menteş: « Ben esasma muarızım. Yirmi küsur senelik ve normal şartlar içinde yürüyen devletin bünyesinde yirmi küsur seneden sonra bu gibi tahribci usullere bir misal verilmesin, dedira.» Refik İnce: « Meb'us denen ve âmme hizmeti gö ren şahısların imtiyazları ancak bu sakfm altlnda iş gördükleri zamana münhasırdır. Halil Menteşi hakikaten çok nikbin görüyorum. Yirmi senedir kökleşmiş bir inkılâba bu kanunla adeta bir tesir yapıldığı yolunda vicdan azabı izhar ediyor.» Şinasi Devrim ezcümle dedi kl: « Yirmi sene zarfmda bugünk'i fevkalâde haller tahassul etseydi bu kanun o sıralarda da gelirdi. Kanunun katiyyen tahribkâr bir bünyesi yoktur. Devletin normal bünyesi içmde isliypcektir. Adlî usullerimize mu^afıktur. Sadece umumî usullerimizde bir fevkalâdelik arzetmekxedir ki ahvalin İca Maddelerih müzakeresine geçildi Nevzad Ayas (Bursa), Ismaıl Üğuz «Sıvas) mütalealarını söylediler. Maddeıere geçildi. Birinci maddenin müzakeresinde Gallb Pekel, hâkimlere tatbik edilecek muamele ile memurlar arasında fark olduğunu ileri sürdü. Şinasi Devrin, izahlarda bulundu. Adliye Vekili Hasan Menemencioğlu da söz alarak dedi ki: « Hâkimler de bu kanunun tamamile çerçevesine dahildir.» Adliye Vekili, mahkemelerle hâkimlerin derecelere tâbi olduğunu, meselâ sulh hâkiminin asliye cezada, asliye ceza hâkıminin ağırcezada muhakeme edildiğini, bu hususiyetlerden dolayı maddeye bu fıkranın konmasına zaruret hasıl olduğunu, başka bir istisnaiyet bulunmadığını söyledi. Galib Pekel, hâkimlere aid son fıkranın kaldırılmasını teklif etti. Takrir nazarı itibaıa alınmadı. Birinci ve ikinci maddeler kabul olunduktan sonra lâyihanm birinci müzakeresi yapıldı. Evlenme İhracat tüccarlarımızdan Hüsnü Ömer Arasla kıymeüi öğretmen Bayan Adalet Ergorenm nikâhları geçen cumartesı günü Beyoğlu nikâh memurluğunda icra edilmiştir. Tarafeyne saadet temenni ederiz. Ömer Rıza DOĞRUL Amerika Panama arazisine asker gönderiyor Vaşington (a.a.) Birleşik Amerika ve Panama hukmetleri, Panama topraklannın bazı bölgelerinln Amerika silâh. lı kuvvetleri tarafmdan işgaLni kabul eden bir anlaşma imzalamışlardır. Bu anlaşma hükümlerlne göre, Bırleş k Amerika hükumeti Panana topraklarında hava alanları ve bombardıman talimleri yapabilecektir. Memurin kanununa konulan hüküm # Ankara 18 (Telefonla) Hazırlanmakta olan memurin kanununa memur. ların mal beyanma aid bir huküm de konmuştur. CEPHEDEN CEPHEYE M Ü N İ M M U S T A F A g Bremen fahrî konsolosluğumuz Ankara 18 (Telefcnla) Bremendeki fahrî konsolosluğumuz, başkonsolosluğa tahvil edilmiştir. Cihan harbinde cereyan eden heyecanlı harb vak'alarını, idarî havaümızdaki tezadlarile birlikte günü günüııe almmış notlar ve resimlerle aynen tesbit eden harb hatırssıdır. İ N K I L  B ve H A Ş E T Kİtabevinde bu'unur. Şinasi Devrim (Zonguldak), encümen namma izahlarda bulundu: < Refik İnce «Niçin fevkalâde zaTürkiyenin kurtuluş mücadelesine baş maniara münhasır olsun, fevkalâde ollangıç olan günün yıldönümü, İstanbul mıyan zamanlarda bu şekilde servet lkYerli Mallar Pazanna güzel bir inti tisabları meşru mudur?» diye sorduUr. bak fikri vermiş ve vitrinlerden birınde. Bittabi gayrimeşru mal iktisabmı meşru genclik bayramı, şöyle bir sembolle can. telâkki edecek bir zihniyet hiç bir zalandırılmıştır. Resmi, takdir ve tebrikle man mevzuu bahsolamaz. Sadece bu 1 kanunun tesis ettiği usul gayet îîtisnaî neşredıyoruz.