Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 Nisan 1942 CUMHURÎYET Fransanın yeni Vaziyeti karşısmda Ingiltere ve Amerika Çukurovaya faydalı yağmurlar yağdı Yazlık zer'iyata hızla devam ediliyor, 1810,000 dekarlık araziye pamuk ekildi Bulgar Siyasetinde Açıkhk (Başmakaleden devam) Takdir ediyoruz ki dünyayı altiıst etmekte olan mücadelenin Avrupadaki muazzam safhalannda Almanya kadar Bulgaristanın da hayat ve mevcudiyeti bahis mevzuudur. Hakikaten düne aid hâdiseler, hisler ve fikirler kadim tarih sayılacak kadar eski ve başka işler olmuş vc şimdiki çarpışmalar bizim otedenberi bilmek itiyadında olduğumuz harblcrin çevresini çoktan ve çok geçmiştir. Bulgar ve Kumen matbuatmda Iflrkiye ile Bulgaristanuı ve Rumanyanın evvelâ halelden masıın kalacak varlıklarının, sonra da dostane münasebetlerinin müstakbel dünya sulhu için ciddî bir amil teşkil edeceğine aid neşriyat çok doğru ve çok yerindedir. Bulgar matbuatının pek haklı olarak tebarüz ettirdiği gibi Türklerle Bulgarlar beş asır müddetle beraber yaşamışlardır. İki milletin ırkan bir asıldan gcldiklerini şimdilik bir tarafa bıraksak bile bu kadar uzun müddet beraber yaşamanın dahi iki miüeti biribirlerine pek iyi tanıtmış olduğu bir hakikattir, ve bu iyi tanışma bundan sonrası için elbrtte daha dostça ya^amamn kıymetü ve kuvvetli bir amilidir. Muhakkak olan şudur: Türk ve Bulgar milletlerinin mütekabilen görülecek hiç bir hesabları olmadığı cihetle Buljaristanın Türkiyeden gelebilecek herhangi bir hareketin endişesile rahatsız olmasuıa yer ve sebeb yoktur. Türk dostluğuna büyük kıymet veren çok açık yeni Bulgar siyaseti ne karşı bizim de tebarüz ettireceğimiz hakikî vaziyet işte bundan ibarettir. YUNUS NA.DÎ Suikasd davası (Baş tarafı 2 nci sahifede) Şahid ifadesinde, bir aksam oyoın oynarken Süleymanın para kaybettiği için Ömerden de beş lira aldığını, Süleymanın bir arkadaşından İşittiğini kaydetmişti. Berber Süleyman Ben Ömerden hakikaten beş lira aldım amma, üç gün sonra iade ettim, dedi. İstirahat İçin celseje ara verildi. lup olmadığını tayin ve takdir etmek hâkimler heyetine aiddir. Abdürrahmanın vazifesi değildir, diyerek hiddetle yerine oturdu. Bundan sonra Abdürrahmanın müdafii Şakir Ziyaya söz verildL Abdürrahmanın avukatı miiekkilinin Türk olduğunu söylüyor Şakir Zİya. dün alcsamki celsede Pavlofun Abdürrshman aleyhindeki sözlerine, bilhassa îr.üvekkilinin Tark olmadığına v.1 menfaat mukabili her kıhğa girecek karakterde olduğuna dair ifadelerine temas etti: « Müvekkilimin Türk olduğunu ispat eden iki büyük delilimiz vardır. Blri: Vekiller Heyetinden geçen kararla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına aknmış olmaklığımızdır. İkincisi de sorgu hâkiminin kararında Türk ırkından olduğunun tespit edilişidir. Üçüncü bir delil de şudur. Müvekkilim günlerdenberi kendi aleyhinde olan bütün mantıkî ve aklî delilleri toplıyarak aşagı, yukarı kendi kendisini İtham etmekie meşjuldür. İpi, kendi elile boynuna takarak doğruyu söylemek yolundaki msziyeti de Türk olduğuna ayrıca manevî tir delildir.» Makamı iddia, tahliye taleblerinin reddini istedi Bundan sonra iddia mskamı söz alarak suçlulardan Pavlofla Kornilof'un tahliye taleblerinin reddine, İstanbuldaki âmme şahidlerinin ve burada bulunup da İstanbula gitmiş olan Mefharetin İhzaren celblerine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti rr.üzakereye çekildi ve biraz sonra şu karar tefhim edildi: Mahkemenin kararı «Maznunlardan Pavlofla Kornilofun dünkü celsede kendilerine tercümeleri yapılmadığı anlaşılan zabıt varakaları örneklerinin naib hâkim tarafından tercümanlar vasıtasile tercüme edilmesine, maznunlann arzu ettikleri takdirde usul kanununun 143 üncü maddesine tevfıkan müdafilere verilen hakkın kendilerine de verilmemesinde bir mahzur görülmediği cihetle istedıkleri evrakın müracaat ederek türkçe suretlerini almalarına müsaade edilmesine, şahidlerden Mefharet de dahil olduğu halde, diğer âmme şahidlerinin celb mahiyetinde olmak üzere zorla getirilmeleri için müddeiumumilikçe tezkere yazılmasına ve duruşmanın nisanın 29 uncu çarşamba sabahına talikma karar verilmiştir.» Bu kararda tahliye talebleri de reddedilmekte ve maznunlann cezaevinde istedikleri kimselerle görüşüp müşavere etmeleri hususu cezaevi nizamnamesine tâbi idarî bir iş olduğundan, mahkemece bu hususta bir karar ittihazına lüzum görülmemekte idi. Bundan başka mahkeme, gerek duruşmada, gerek duruşma haricinde tercüme İşlerile uğraşıp mesai sarfeden tercüman Vahaba 50, Eşref Demircana 60, Fehmiye de 30 lira ücret takdir etmiştir. ii Sen onu anlamazsın!. Dördüncü celse Dördüncü celse saat 20 yi 5 geçe aç;ldı. Süleymana ve şahid İsmaile yeniden bazı sualler soruldu. Komilof ömerle nasıl tanıştı ? Sabah celseslnde Kornilof söz İstemiş, şahidler cinlendikten sonra kendisine söz verileceği bildirilmişti. Korniloftan ne diyeceği soruldu. Süleyman ve Abdürrahmana iki sual sorulmasını rica etti. Kornilofun birinci suali şuydu: «Abdürrahman ve Süleymanın ifadelerinden benim istihrac ettiğim, her ikisi de hiçbir veçhile beni Ömerie tanıştırmadık'.arı gibi, beni Ömerle bir arada dahi görmemişlerdır. Acaba benim onların verdikleri ifadeden çıkardığım şu netice doğru mudur, değil midir? Reis Kalk bakalım Süleyman, dedi. Ömerle Kornilofun görüştüğünü gördün mü, Ömeri Komilcfa sen tanıştırdm mı? Süleyman Abdürrahmanı tanıştıran benim. Fakat Ömerle görüşürlerken görmedim. Tanıştıranm da kim olduğunu bilmem. Ayni sual Abdürrahmana da soruldu. Abdürrahman: Kornilofun merak ettiği şey. Ömerin benim tarafımdan takdim edilip edılrrediği ve ikisini birlikte görüp görmediğim cihetidir. Azamî istifade elmek İstediği, anîaşıhyor. Ben görüşürlerken görmedim. Ömerin Kornilofla tanıştığı hakkındaki ifadelerim Ömerden işittiklerimdir. Kornilofun İkinci suali de şuydu: Mesele böyle olunca, şimdi kendilerinden soruyorum. Beni Ömerle kim, nerede, nasıl tanıştırmıştır? Abdürrahmanın hayretü Abdürrahman dedi ki: Sualin bu şekilde sorulmasma hayret ediyorum. Mademki ifadelerimden bir netice çıkarabiliyor. Bunu neden tek rar soruyor? Ben kuvvetle zannediyorum ki Ömerle tanışıkhklan Selâminin sıladan döneceği günün akşamında Ömerin evine gidip onu yatakta uyandırmalarile başlamıştır. Zira Stefan gidiyor, Pavlof Ömerle konuşamıyacük vaziyette kalıyor ve Kornilof tercümanhk İçin araya giriyor. Reis Kornilofu kim tanıştırıyor? Abdürrahman Tanışma merasimini Hlmiyorum. Fakat Kornilofla Pavlofun kendi evine geldlklerini Ömer bana söyleTHİşti. Kornilof Abdürrahmanın tenim suallerime verdiği cevab müphem olduğundan kendisine tekrar soruyorum. Acaba kendi kanaatine göre beni Ömeıle kim tanıştırmış olabilir? Abdürrahman Biz suçlu sandalyelerine müphem ve mevhum şeylerle oturrr.adık, dedi ve şunu ilâve etti: Bunu Kornilofa cevab olarak söylüyorum. Kornilofun hiddeti Kornilof Bu meselenin müphem o ransarun vaziyeti ve Laval'in yeni sijaseti, hâlâ bütün dünyanın dikkatini üzerinde toplı>an meseledir. İngiltere ve Amerika, Adana 16 (Hususî muhabirimizden) yeniden pamuk ekimine başlanmıştır. bu meselenin doğurabileceği bütün ihti Bolgemizin bir çok yerinde yağan yağBu mevsim için pamuk ekim alanı malleri hesablıyarak tedbir almak isti murlar çok faydalı olmuştur. Şimdi, ha. 110,000 dekar akala, 800.000 dekar yerli yor ve onun için Laval'in iktidar mevki valann ekim yapmağa elverişli olma ve 900,050 dekar da kılevlanddır. ine geçmesini Fransanın en geniş mana sından faydalanan çlftçilerimiz, gerek Bu yıl bütün vilâyet içinde 2,632,300 sile Mihvere teslim olması tarzında tef pamuk ekimine. gerek yazlrk ziraate bü dekar buğday, arpa, yulaf, çavdar ve sir ediyorlar. Bu teslimiyet yüzünden yiik Bnem ve hızla devam etmektedir. mahlut ekilmiştir. Bunun 1,182,000 deFransanın deniz kuvvetlerini Almanyaya Mart başındaki soguklardan ve bunu ta kan buğday, 820.000 dekan arpa, 525.000 devretmesi ilıümalinin. İngiltere) i sinir kib eden Ceyhan nehri feyezanından za. dekarı yulaf, 104.000 dekan mahlut, 1300 lendirmekte olduğu göze çarpmaktadır. rar gören ekili tarlaların çogu sökülerek dekan da çavdardır. Almanya ile ilgili bazı kaynakların yakında Almanyanın şimdikinden daha çok lüyük deniz kuvvetlcrile ortaya çıkarak, donanması bir hayli hırpalanmış olan İngiltereye meydan okuyacağma dair yaydıkları haberler, Fransız donanmasının IMihver donanmasına mutlaka ka(Baçtarafı 1 inci sahiiede) tılacaği tarzında telâkki ediliyor ve buma teşebbüsleri ağır kayıblarla geri nun Mihver hesabına Akdenizde mahsus Saygon 16 (a.a.) Japonlann debir üstünlük temin etmesi ehcmmiyetle vamlı surette takviyeler aldıklarını ve püskürtüldükten sonra yok edilmiştir. Şimal cephesinde ordu teşkillerile karşılanmağa değer görülüyor. Saluen cephesindeki Çin mevziierine karşı şiddetli taarruzlar yaptıklarını silâh altında bulunan hücum kıt'aları Fransız üslerinden, şimalî Afrika ve tarafından arızalı bir arazide yapılaıı garbi Afrika ülkeleriııden istifade etnıek bildiren Çungking radyosu, Birmanya mevziî taarruzlar neticesinde yeniden daki Çin kuvvetlerinin durumunu tehbahisleri de mütemadiyen kurcalanarazi kazanılmıştır. makla. velhasıl İngiltere ve Amerika a likeli olarak vasıflandırmaktadır. Ayni kaynağa före, Japonlar, Mandalay deMurmansk üzerine yapılan havajadeta yeni bir Mihver devleünin husumctile karşılasmış gibi davranmakla be miryolu istikametinde Chans eyaletleri kınları neticesinde rıhtımlardaki tesisraber bugünkü vaziyeti değiştirecek bir nin cenubunda bir taarruz hareketine lere ve depoiara bir çok bombalsr isageçmiş bulunuyorlar. Mandalay Laş bet ettirilmiş'.ir. Büyük ve orta hakarar vermekten de çekinmektedir. hiyo demiryolu istikametinde girişilen cimde İki ticaret gemisinde yangm çıÇünkii M. Laval henüz kabintsinî teşkille meşgul oluyor ve henüzı ic bu taarruz Çin kuvvetlerinin kanadını kanİT.ıştır. Refakat av tayyareleri yedi tehdid altına almaktadır. düşman tayyaresi düşürmüşlerdir, raata girişmemiş bulumıyor. Japonlar. ileri hareketlerini Mandalay Sovyet öğle tebliği Gerçi M. Lavalin iktidar mevküne geçmesi kararlaştmldıktan sonra Pa demiryolu boyunca uzattıkları takdirde, Moskova 16 (a.a.) Röyter: Sovyet rise gitmesi ve orada istic;reler yap halen Çhans eyaletinde bulunan Çin bir öğle tebliği: tıktan sonra Vişiye döncrek kabincsini likleri, hattın kesilmesinden kaçınmak 15 nisan gecesi cephede es^slı hlç bir teşkille rneşçul olması onun Alrnan için geri çekilmeğe mecbur kalacaklar değişiklik olmamıştır. Mektebier arasındaki lik maçlarmın larla tam anlaşma dairesinde hareket dır. Leningrad cephesinde Radyo spikeri, Çungking kuvvetlerinin ettiğini; Almanları tatmin etmeyi her son oyunları bu hafta Fenerbahçe ve Moskova 16 (a.a.) Rüyter: Bir Şeref sahalannda yapılacaktır. Şampi. çeye üstün tuttuğunu apaçık gösfeıi cesaıet ve mukavemetlerini saygı ile yor ve Almanlarla tam anlaşma esası övmekte, fakat bu kuvvetlerin durmadan Sovyet tebliği eki şöyle demektedir: yonanın en mühim maçı Fenerbahçe Topçu ve hücum arabalarile destck stadmda Haydarpaşa ile Hayriye liseleri üzerinde kıırulan bir Laval kabinesınin yıpratıcı bir hareketin tesirlerini duyise Ingiltere ve müttefiklerini hoşnud mağa başladıklarmı da söylemektedir. lenen Alman ihtiyatları, Rus İleri ha takımlan arasında oynanacak, bu suedecek bir siyaset takib etmiyeceği be Lüzumu kadar top ve uçak yoktur. reketini durdurmak İçin Leningrad retle beyaz kümenin birincisi meydana dihî sayılacak mahiyctteidr. Fakat bu Tanklar sayıca çok azdır. Bunların mu cephesindeki Alman taarruzu sırasında çıkmış olacaktır. Şimdiye kadar yapılan muharebe hattma sürülmüşlerdir. Al maçlarda, Hayriye takımı beş galibiyet, na rağmen İngiltere ve Amerika, va ziceler yaratmasını beklememelidir. ziyetin tavazzuhunu beklenreyi ve ona Diğer taraftan Çin basını, Çini Hindis manlar yalnız püskürtülmekle kalma bir defa da berabere kalmak suretile 17 göre karar vermeyi tercih ediyorlar. tana bağlıyacak o!an yeni yolun yapıl mışlar, Ruslar j'eni bir İleri hareketi puvanla lik lideridir. Haydarpaşa takımı ması işinde 400 bin Çinli işçinin hara kaydetmişler ve düşmanm müstahkem ise beş defa galib, bir defa da mağlub Bu böyle olmakla berabcr Amcıika bölge haline getirdiği diğer rneskun olarak 16 puvanla ikinci vaziyettedır. Genelkurmay başkanı General Marshal retle çahştığmı bildirmektedir. bir mahalli de almışlardır. ile İngiliz müdafaası erkânilc, bilhassa Birbirlerini bu kadar yakından takib etFüipinlerde Amerikan Mister Çörçil ve müşterck harekât kumekte olan iki takımın maçı bu bakımtayyarelerirün akınlan nıandanlığına tayin olunan Lord Mondan hususi bir ehemmiyet taşımaktadır. Vaşington 16 (a.a.) Hariciye Na Şazi Tezcanm idare edeceği maça saat battan ile göıüşmekte ve bu görüşuıe zırhğmın bir tebliği şöyle demektedır: Berlin 16 (a.a.) 17 yıldanberi bu lerle Avrupaya karşı bir istilâ hareFııipinlerde: Tuğşeneral Royos'un mesele ile meşgul olan Japon albayı 16,30 da bajlanacaktır. Bu maçm galıbi olacak takım, kırmm ketini hazuladıkları ısrarla aulatıl şaasî komutası altında bulunan 13 AmeKavaşima, son günlerde yüksek gıda maktadır. rika bomba uçağı Filipinlere kadar uç maddelerini ihtiva eden blr komprıme kümenin birincisi olan Işık lisesi takımile karşılaştıktan sonra mektebier Almanyanın tam bu sırada, Şark muş ve bir çok noktalarda düşmana tacephesi harekâünda, bilhassa Polonya arruz etmiştir. Manilla yakmında Ni formülü tespit etmiştir. İstihsal alanma ş^mpıyonu olacak takım belli olacaktır. harbinde şöhret kazanan kumandan kols hava meydanmdaki bir çok hangar konulan bu yeni keşif, uzun zaman aç tstanbul ve mektebier muhteliti Iardan Mareşal Rundsdet'i Alrr.an işgali lar ve uçus yolları tahrib edilmiştir. Lü kalmak ve beslenmemek tehlıkesile karmaçı altındaki Fransaya göndermesi, onun zon adasında Batangaz kıyısı açığında şılaşan Japon paraşütçüleri tarafından 19 mayısta yapılacak idman şenllkleda hcr ihtimale kar^ı uyanık davıan bir dü;man yük gemisi batırılmıştır. Gelebes adalan şimal.nde ve Sumatra rinden sonra İstanbul muhteliti ile mekdığmı ve her hangi bir istilâ harekc Mindanao'da Davao yakınmda Japonlar da tecrübe edilmiştir. Albay Kavaşimanm keşfettigi bu gıda tebier muhteliti arasında Fenerbahçe linin Fransa canibinden yapılması ih tarafından işgal edilen bir hava alanınstadında bir maç yapılacaktır. timaline sed çckmckle meşgul olduğu da bir düşman bomba uçağı tahrib edil 200 gramlık bir bisküvi şeklinde bulun Galatasaray Fenerbahçe bu hafta makta ve tam bir yemek için lüzumlu nu, askeri teılbirleri siyasî tedbirlcrle miş ve bir çoklan da hasara uğratılmışkarşılaşıyorlar tır. Davao körfezinde iki deniz taşıtma gıda maddelerini ihtiva eylemektedir. teyid ettiğini gösteımektedir. İst Futbol Ajanlığından: İngiltere ve Amerikanın Avrnpaya ge isabetler olmuş ve bunlardan biri bat19 nisan 942 pazar günü yapılacak Mevlidi Nebevî niş olçulıi bir ihrac hareketi yapacak, mak üzere bulunmuştur. Davaodaki lig maçları yani Mihvere karşı taarruza geçecek de doklar ve depolara isabetler olmuştur. Mareşal Fevzi Çakmak kızı ve Fenerbahçe stadı: recede hazırlanım; olup olmadıklarını Davao civanndaki düşman asker toplu Güzel San'atlar Akademisi Direlıtörü Saat 10 Eyüb Galata: Hakem: Refcastirmek kolay değlldir. Çunkü mütte lukları dağıtılmıştır. Çebu yakınında üç Bürhan Toprağın e;i Bayan Ayşe Mu şad, Hayri, Said. deniz taşıtı batırılmış ve diğer ikisine azzezin ölümünün üçüncü yıldönümü of.klerin en salâhiyetli ricali, 1943 seneSaat 12 Ramj Davudpaşa: Hakem: Eİnden evrel taarruza gcçmck imkâmnın isabetler kaydedilmiştir. Cebu üzerinde lan 17 nisan 1942 cuma günü öğle nama Şekib, Müeyyed, Rıza. üç düşman urağı düsürülmüştür. elvenniyecefini söylemiçlcrdi. Hâdiseler, zını müteakıb İstanbulda Beyazıd ve Saat 14 Beykoz Taksim: Hakem: taarruza geçmek lüzumunu belirtmiş ve Ankarada HacıbajTam cami r.i.2 île.MJli Muzaiîer, Bülend, Fazıl. zorlamı; olabilir. Fakat, Mihverin bu ihNebevl okunacagından arzu edenlerin Saat 16 Beşiktaş Vefa: Hakem Feritimalleri gözden uzak tutmadığrı da andun, Muzaffer, Mustafa, Londra 16 (a.a.) Geçen Büyük teşrifleri rica olunur. laşılıyor ve M. Lavalin bu sırada FranŞeref stadı: *** sanın başına getirilmesi de buna delâlet Harbde «Benbow> ve «Thunderer> zırhSaat 12 Süleymaniye Beyoğlu: Halılanna kumanda eden ve soa zamanİkbal Kocaeli şirketi müessislerinden ediyor. kem: Selâmi, Nejad, Zeki. İngiltere ile Fransanın buna karşı ne larda batı Hindistan deniz üssü başko İsmail Hakkı Gobeleğin refikası merhuın Saat 14 İst. Spor Altıntuğ: Hakem mutanlığını yapan Amiral Sir James Bayan Abıdenın vefatının kırkmcı guyapaeaklarını, M. Lavalin siyaseti tayin Fergusson'un 70 yaşında dün bldüğü bil nü münasebetile 19 nisan 942 pazar gü Şazi, Bahaddin, Necdet. e^ecektir. Saat 16 G. Saray Fenerbahçe: Hanü Beyazıd camıi şerifınde öğie nama İngiltere ile Amerika, Laval siyaseti dirilırıektedir. zmdan sonra Mevlidi Şerıf okunanağın kem: Adnan. Sazi. Selâmi. nin mahiyet ve şümulüne bakarak ka Bir hâkim, kaza kurşunile dan arzu edenlerin teşrıflerini rica e İzmitte 2 liraya kadar tütün rar verecekler ve bu kararlar, yalnız onöldii derız. larrn vaziyetini tayin etmiyecek, Fransatılıyor 5jî *î» •»• Adana (Hususî) Ceyhanda bir kaza sanın Mihverle elbirliğinin hndudunu da Sevgili annem «merhum miralay Âİzmit (Hususi) Şebrimizde tütün olmuş, Ceyhan hâkim muavini Fehmi, tayin edecektir. dem Bey» kızı Şefıka Ümmügülsümün piyasası istekli gitmekte devam ediyor. kendi tabancasmın ömer Rıza DOĞRUL vurularak ölmüştür. kurşunile başından vefatının kırkma musadif önümüzdeki Tütünun kilosu 180 ve hatta 200 kuruşa Hâkim Pehmi bir kaç giln evvel bir pazar günü aziz ruhuna ithafen Sul kadar fiat görmüştür. Şimdiye kadar Acı bir ölüm tabanca satm almış. Mercln çiftliğinden tanahmedde, Firuzağa camünde, öğle 500 bin kilo kadar tütün satılmıştır. İzEmekll deniz çarkarabasile Ceyhana dönerken, yanındakl namazmı müteakıb Hafız Mahmud Öz mitte 1 mılyon 200 bin kilo tütün vardır. çı kıdemli yüzbaşıarkada^lanna tabancasını göstermek is ses, Mahmud Öncü ve arkadaşlan tara Balıkesirliler senelik toplantısı larından Giridli Meh temiştir. Tabancanın şarjörünü çıkaran fından Mevlidi Nebevi kıraat olunacaYüksek tahsil gencleri Balıkesirliler med Said çekmekte hâkim muavini, namlunun yivlerini mu ğından arzu buyuranların teşrifleri rica senelik toplantısı 26 nisan pazar günü olduğu hastalıktan olunur. ayene etmek üzere tabancayı gozüne saat 10 . 12 de Eminönü Halkevinde yakurtulamıyarak vedoğru tutmuştur. Tam bu sırada tetik Oğlu: Avni Kayaltepe pılacaktır f at etmiştir. Merhum düşmüş ve namludaki kurşun Fehminin Eüyük Harbe gö Mes'ut bir doğum sol kaşı üzerinden girerek beynine sapMerhum Mustafa Aldıkaçtmm ruhunüllü olarak iştirak Sümer Bank İstanbul şubesi muhasebe lanmıştır. na ithaf edilmek üzere 18 nisan 942 etmiş, fedakârane Hâkim muavini çok ağır yaralı olarak yarınki cumartesi günü öğle namazmı şef muavini Feridun Türsanın bir kızı çalışmış, hayırsever Adanaya getirilmiş, Milli Mensucat fab müteakıb Beyazıd camii şerifinde Mev dünyaya gelmiş ve Sevin tesmiye olunbir insandı. Ziyaı nkası hastanesine yatırümışsa da, bir lidi Nebevi okunacaktır. Arzu buyu muştur. Nevzada uzun ömürler diler, ekendisini tanıyanlan çok müteessir et müddet sonra ölmüş:ür. bevejTiini tebrik ederiz. ranlann teşrifleri rica olunur. miştir. Cenazesl bugün öğleyin Edirnekapı Başm hafifçe piyanoya doğru iğilÜçbey sokğamda 111 numaralı evinden miş, parmakların tuşlar üzerinde mekaldırılarak Topkapı camiinde öğle na haretle uçuyordu. Şimdi dönecek, şimdi rnazını müteakıb namazı kılmdıktan beni görecek diye lçinı titriyordu. E\Tet EDtıra medfeni mahsusuna defnedile senden korkuyordum. Çünkü beni göcektir. rür görmez yerinden fırlıyacağmı, piyanunun kapağını gürültü ile kapıyaHalkevinde Bediî danslar rak benimle gene manasız bir münaEminönü Halkevinden: kaşaya tutulacsğını biliyorduın. Bayan Meral ve talebeleri tarafmdan Bu sahne bilmem ne kadar devam vardı ve gözler^ı, gözlerin şirrdiye ka urlu, fakat azimli ve müsterih bir çe25'2/942 cumartesi akşamı saat 21 de etti ve ben ne kadar bir zaman bu dar görmediğim, yahud fsrkedemediğiır. kilde seni sevdiğimi kendinıe İtiıaf etEvimiz salonunda bediî danslar müsamederin his kasırgası içinde kaldım, seni şekilde güzeidi, derindi, büyülü İdi. tim. resi verliecektir. dinledim. Yavaş yavaş sana sokmmak, Evet çeken, ebediyyen kendine bağlıBu ne zaman ve nasıl olmuştu? Her Davetiyelerin bürodan alınması rica omuzlarmdan kavrıyarak başını goesü yan, esir eden, tehlikeli bir şekilde sarhalde çoktanberi kalbime yerleş.ııiş, olur.ur. me çekmek, bakışlarımı bakışlarına dü san bakışların vardı Seniha. varlığımın en ince köşelerine kadar yerğümliyerek ruhunun içlerini, kalbinin Bir hayal âleminde yüzdüğün beîliy leşmiştin. Fakat ben bunun farkmda derinliklerini görmek İstiyordum. Sa di. Beni görmemış gibi davrannak İs değildim. Çünkü hiç bir zaman göna sihirli bir âleme b=kar gibi titriye tedin, yavaş yavaş yürüdün ve salin zümde büyümüyor, üstünde durulabititriye, heyecanlar, rikkatler. İhtiraslar dan çıktm. Arkandan koşmak, S3na bir lecek bir mevzu, kendisile meşgul oluve birdenbire parlıyan sevgilerle uzun çok şey söylempk istiyordum. Fakat nacak bir genc kız mahiyetini gös'.eruzun bakmak istiyordum. yaramadım. Duvara dayandım, gözle miyordun. Seni İlk defa görmüş, tanırimi yumarak dakikalarca öyle kaldım. mış, beğenmiş ve birdenbire sevmiş giFakat ayağa kalktığm zaman derhal sana görünmeden kaçmak istenu<,tim, Bunu yapmasaydın, her hangi bir söz biydim. Bu bana tatlı bir çarpıntı. neYazlık şapkalarınızı almadan evOlmadı. Beni gördün. Varlığmdan o bü le, bir gülüş, yahud gündelik bir ba fis bir kalb sarhoşluğu veriyordu. vel, Mod İFY ' nin Peşte ve ViyaSana aid duygularımın ismini veryük, çılgınhk rüzgân esmedi. Gözle kışla bu büyük dakikanın şürinı boznadan getırttiği çok zengin ve oririme İnanacağım gelmiyordu. Duıgun muş olsaydın ben seni sevmiyecektim, dikten sonra bir kere de hayatımla jinal modellerden mürekkeb bahar dun. Bakışlarm rüyalı, hatta gözlerin mutlak jana bugün olduğu gibi ölüm yüzyüze gelmek İhtiyacmı duydum. İnve yaz şapkalan koleksiyonlarını biraz ıslaktı diyebilirim. Esasen his lere kadar da esir olmıyacaktım Seni ce ve uzun bir tahlilden sonra şimdimutlâka görünüz. ye kadar macera yapmamış; gelip gesetmeden, İçten İçe sarsılmadan bu ha ha. Adres: İstiklâl caddesi. Karlman zin musiki parçsını, ona bütün manaO gece yemek yeTedim, çalışamadım; çici heveslerle dahi örselenmemiş bu sını ve ruhunu vererek çalmana İmkân hatta hiç bir şey düşünerredim. Garib kalbde yalnız îen vardm. Evet onda mağazası karşı sırası. Banka han 7 olamazdı. Rengin uçmuştu. Dudakla bir uyuşukluk içinde İdim. Yatağıma bütün araştırma!ari"nın sonutıda yalMod İFY. Telefon 41925 rında ateşe düjen blr gülün kıvrıklığı uzandığım zaman gayet sajrin.. fakat »u nız seni, sana aid acı, tatlı, İyi veya Birmanyadaki Çin kuvvetlerinin vaziyeti çok müşkülleşti (Şark cephesi ll^harskah 3 Mektebier şampiyonası bu hafta bitiyor Bir gıda komprimesi VEFAT Beyazıd piyasasının tanmmiş hurdacı tüccarlanndan Bay KSENOFON ALEKSOĞLU vefat etmiştir. Cenaze merasiml bugün saat 2 de Şişli Metamorfosis kilisesînde yapılacaktır. Zevcesi: Evdoksia Aleksoğlu, oğlu: Vasil Aleksoğlu. kîzlan: Marika ve Emorfia Aleksoğlu TAKSIN Sinemasında 2 haftadanberi İstanbulun her semtinden sel ve akm halinde Koşan 100000 Kişinin . B.r İngiliz amıralı öidii LEYLA nm iştirakile Görülmemiş bir alâka ile can ve gönülden alkışladığı 40 kişilik koro 36 kişilik saz heyeti 60 kişilik Mehter takımı iirkce sözliî ve şarkılı SENENİN EN BÜYÜK FİLMİ. BU GÜNDEN İTİBAKEN 3 üncü ZAFEB HAFTASINA BAŞLIYOR. ir çoğumuzun birçok şeyi anlamadığunız muhakkaktır. Ve gene muhakkaktır ki bir çoğumuz anlamadığımız bir çok şeylere burnumuzu da sokmaktayız. Lâkin gene birçok bahislerde anlıyanla anlamıyanlar arasındaki münakaşalarda, garib bir softa taassubu gösterdikleri, birbirlerini teçlül ettikleri, küçiunsedikleri de bir hakikattir. Hâlâ hatırundadır. Beyoğlunda bundan bir. bir buçuk yıl evvel bir resim seıgisi açıUnıştı. içinde modern resmin bilmem hangi .mekteb» ine aid anlaşılmaz saçmalar vardı. Ben bu ve buna benzer resimleri anlamadığum ileri sürerek konuşurken arkadaşlarımdan bi . risi: Sen ve senin gibiler bu resimleri anlıyamazlar. Çünkü sizde Education artistique yani Artistik terbiye» yoktur. cevabını ağzuna tıkadıydı. Şimdi de şu mahud Mısırçarşısı IâleIeri hakkında bizim gibi «ham ervah>lara ayni söz söylenmek isteniyor gibiıne geliyor. Benim bu bahiste hoşuma gitmiyen taraf Elski Eserleri Koruma Cemiyeü namı altında toplanan ve her birinin şahıslarına hürmetten başka hiç bir duygu taşımamıza imkân tasavvur edilmijen zatlar şu Mısırçarşısı kubbelerine konulan ve uzaktan haça benzediği kadar yakından lâleye benzemediği muhakkak ve bir mimar arkadaşımın bana ne lıaçtır, ne lâledir, bu bir Allahın belâsıdır» diye yazdığı gibi düpedüz çirkin olan bu alemlerin bir Türk raotifi olduğunu ve asıllarına benzediğiğini ve bunların lâle başağı olduğunda ısrar ederek bu heyetin verdiği bu karara karşı artık hâlâ bizim gibi cahillerin söz söylemeğe haklan olmadığını zunnî veya açık ileri sürmeleridir. Bu zatlarla birleştiğimiz ve birleşmediğimiz noktalar var: 1 Yeni yapılan alemler, cskiden kaan bir kaç nümunenin ayni olabilir. 2 Bu eski nümuneler de vaktıle Mısırçarşısuıuı üzerine konmuş olabilir. 3 Bu orijinal alemlerin iyi bir usts elinden çıkmamış ve zamanla da aşınarak zaten güzel olmıyan şekillcrini büsbütün ka\ betmiş olmalan da muhtemel , dir. i Birleşrnediğimiz noktalara gelince: , 1 Her çirkin şey eskiden böyle ifl diye ipka cdilenıez. Ve bahse mevzu ler de çirkindir. Millî şuura uygun değildir. Ona uymıyan şey milli san'atta güzel» olamaz. 2 Türk mimaıisinde lâle motifi bu değildir. Bunun güzel nümuncleri Yenicamün avlu kubbelerinde ve diğer bir çok şaheserler üzerinde durmaktadır. Ve bunlar Mısırçarşısındaki •mahud, lara kat'ijyen benzemiyorlar. 3 Bizde mimarî bazı devirlerde millî karakterini hiç olmazsa küçuk hatlarında kaybeder gibi olmuş ve gayritürk amcle elinde kalmıştıı. Bu devirlerde bu işçilerin yaptıklan eserlerde zevk eksiklikleri hatta kasde hamledilebilecek hatalar göze çarpar. Aransa çok bulunur. Ben nispeten yeni binalarda gordüm. Meselâ Kasımpaşadaki Divanhanerin bütün pencere ve kapı kitabelerinde altı köşeli Mührü Süleyman dediğimiz (Siyon) yıldızlan vardır. Geçen sene de İzmiri ziyaretimde hükurnct konağınuı kapısı üzerindeki rneımer kitabede ağzı açık bir ay içinde yedi köşeli bir yıldız olduğunu ve bunun Türk yıldızını bilmiyenler tarafından yapılmış bulunduğunu Vali göstermiştL Şimdi «yıldız eski Türk motifidir> diye bunlan da muhafazaya mecbur muyuz? Mademki bu çarşıyı ihya ediyoruı. Mademki herşeyi güzele doğru götürüyoruz. Çirkinliğini ve hatasını müşahede ettiğimiz bu dejenere lâleleri tutmakta mana ve bunu ileri sürenleri de cehalet, münasebetsizlik ve ihtısasa hürmetsizlikle ithamda isabet var mıdır? Pek kıymetli ise bu kötü lâleleri müzeye almah ve yerlerine hissiyahmızı, gözümüzü ve güzellik kaidelerini rendde etmiyecek tıpkı Yenicamidekiler giM alemler koymalı! Hele söz aramızda bu bahse kanşanlara karşı softa taassubile mukabele etmemeli! B. FELEK İlâve olarak: YURDDA YAZ VE KIŞ SPORLARI «Türkçe Matbuat J u r n a l ı » Fhommiv&llo naTarı fllblralfi 1 Türkive Ekrem Zekinin kematı resitali Cumhunyeü hududiaLEY Yazan: Mükerrem Kâmil Su No. 53 . Mod İFY'in . Bayanlara bir tavsiyesi gösterme hskkma sahib ÖZEN FİLM, bu sene İstanbulda ve İstanbulun hiç bir semtinde bu filmi göstertmiyeceğinden, muhterem halkımızın bu fırsatı kaçırnamalarını ve yer bulmak için lutfen tam seans saatlerinde teşriflerini tavsiye ederiz. Bu gün seanslar: 2^0 4 5,30 7 9. maz, bu haşarı bir erkek çocuğunu andıran hoppa mahluk benim sevdiğim. benim teğendiğim İnsanı söküp almak mümkün değildir diye kıvranıyordum. Evet benim hayalî sevgilimle, bu koşan, atlıyan, kırıp inciten, duygunun dilinden anlamıyan bu çılgm çocuğun bir münasebeti olamazdı. Bu münasebeti hayalen dahi kurmak gülünc, hatta daha fena, feci bir şeydi. iyi olmıyan hatıralarl buldunı. Halbuki bazan, hülyalı dakikalarunO hayali kuvvetle aradığım, özledi18 nisan cumartesi saat 17 de da nasıl bir kadmdan hoşland"ıgımı dü ğim, bulamayınca ye'se düştüğüm, buhşünürdüm de gözümün önünde tama ranlara kapıldığım zamanlarda senden Fransız Tiyatrosunda mile sana zıd tipte insanlar gelip ge uzaklaşıyor, başkalarına koşuyordum. Programda Brahms, Schuman, Pagançerlerdi. Şimdi bu hayalin de beni al Bunlar kısa ömürlü, basit, çocukça ma nini ve Zimanowsky'den parçalar vardır. datmış olduğunu anlıyorum. Çünkü apa ceralardı. Hiç biri alelâde bir heves çık bir şeyle, büyük bir hakikatle karşı mahiyetini aşamıyordu. Şüphesiz bu gikarşıya İdim. Ne İstediğimİ, kimi be bi şeylerin kat'iyyen kalbimle bir alâğendiğimi ve kalbimin, hayatımın eşi kaları olamazdı. Lâkin bana vakit geolarak kimi sejeceğimi tam bir vuzuh'.a çirtiyor, hiç olmazsa seni daha az dükavramış bulunuyordum. şünmeme yardım ediyorlardj. Bu, benim için fçvkalâde mühim olan, Bazı günler arkadaşlarını davet ediLâhutî sesile canlandırdığı, kudgeceden sonra daha yıllarca senin sonu yordun. Evin, bahçenin, hatta denizin retli artistlerin yarattığı: gelmez yaramazlıklarına, birbirini ta üstünden bir kasırga geçmiş gibi olukib eden ksprislerine tahammül etmek yordu. Uzun müddet bir yerde duraİcab etti. Çok defa yanıldığımı, sende mıyor, bir şeyle avunamıyordunuz. Beş kabil değil, o gece keşfettiğim o nefis, dakika evvel piyano başında çalar, söy | o harikulâde genc kızın yaşamamakta ler, dans ederken, biraz sonra bahçede olduğunu elemle düşündüğüm oluyor koşmaca oynuyor, ip atlıyor; sonra san(İSVEÇ BÜLBÜLÜ) du. Mutlak ben bir hayaîe. bir vehme dala dolarak her dakika devrilmek teh\ Dün pece seçkin bir seyirci kütkapılıyordum. O an:ak benim pek hisii likesi karşısında türlü çılgınlıklaria delesüıin sonsuz takdirlerini bir dakikamın yarattığı, değerlendirdiği nize açılıyordunuz. kazanmıştır. bir hayalî sevgilidir. Bu ele avuca sığ(Arkası var). cnemroıyeııe nazarı niRKaıe. n dahi inde ı LÂ fiimimn ç SARK'ta •Ilse Werner'in Jenny Lind