Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 Ikincitesrin H a v a i y a t ! Ne zaman bitecek? «Foch» un şoförü Şoförün fikri Balık mevsimi Balıkpazanndan geçerken Akdenizde bir balık mektebi Ya buna ne derler? Kârlı bir i§ Hocanın fıkrası Bugünkü devletier tırmamağa dikkat et M ^ ^ ^ I ^ ^ ^ Y a z a n : • • •• • • • • • ••»•••••m İleride her hangi bir surette et sıkınmilletlerin sadece memiz Îâzımdır. Is tısına meydan verınemefe üzere bttyük lç ve dış emniyetletanbul Üniversitesl istüüâk merkezleriEde et sarliyatının Lâkırdı iâznn ya! rini korumakla kalpedagoji ensütüsün tahdidl düşünülmektedir. Bu arada, şehOturduk hoş beş emıyarak bunlann ode Türk çocuklan ü rimizde de haftanın 3 veya 4 gününde diyorduk. Havaiyatlanca fihtiyaclannı aerinde yapılan tec hayvan kesilmemesi muhtemeldir. Et tan konuşuyorduk. bir bütün halinde düşünmek, idare ve lan terbiye onu verecek öğretmenlerin rübeler bunlardaki zekânm vasatî olarak kesümiyen günlerde etin yerini tutacak Bu havaiyat lâfı ne siyasetlerini buna göre yürütmek ıstıra otoritelerini artırdığı gibi hürmeti de Avrupa çocuklan zekâsma müsavi oldiğer gıdalarla iktifa edüeceğl gibi lotneteorolocia manayazayım. Bu hem bir balık fıkrası, hem nrıda kaldıklan için hak ve vazifeleri, davet eder. duğu halde iradî ve devamlı dikkatte, kantalarda da müşterilere etli yemekler sınadir, ne de taybir ihüyat fıkrası, hem bir hafta ç%aYıldız karayel fırtınası bir çok tsh faaliyet ve mes'uliyetleri gittikçe genlşHer terbiyenin nmtlaka siyasî bir ga gene vasatî olarak, onlardan geri kal verümiyecektir. yarecilik. Boşuna ribat yaptıktan sonra dün tamamen liyen bh duruma gelmiş, ve bundan yesi ohnası hugünkü milletlerLn rekabet dıklan göriUmüştür. Fîlvaki sıkıntı ve sıdırBaşka memleketlerde çoktanberi tatlâf etmenin eleniAkdeniain üık sulanadan birinde, durmuş ve evvelki günkü çok fena ha böyle de artık eski duruma dönmek ım halinde yaşamalarınm zarurî bir neüce cehid yerinde ohnazsa lüzumsuz bir an bik edilmekte olan bu tedbir ile et fikasıdır dlyebillrim. irili ufaklı bir xakım balıklar dinleni vanın yerine güzel bir hava kaim ol kânı, eğer kabilse, tarihin gerisin geriye sidh. Progranüarm. öğretilecek ve gös garya olur. Fakat yerince olduğu tak atlannın daha fazla yükselmesine mânl Derken nasıl oldu bilmem! İçimizden yorlarmış. Bir kenarda da bir balık mek muştur. Fırtınanm tahribatı küçük de dönmesine bağlı kalmışür. Böyle olunca terilmiyecek şeylerm, verüeeek zihin dhde irade ve karakter terbiyesinin en olunacağı bühassa gözönünde bulundubir münasebetsiz tuttu lâkırdıyı muhatebi faaliyette bulunuyor. Öğretrnsn, niz vasıtaları üzerinde olmakla beraber terbiyenin devlet bakımmdan ve dev itiyadlannın devletçe tayin edilmesi bu mühim amillerinden olur. Hele harb rulmaktadır. rebeye intikal ettirdi. Yani muharebe balık talebesine bayat hakkında bir ta büyük ve ehemmiyetli bir kaza olma let gayelerine göre olan krymet ve egibi sıkışık zamanlarda işler tebiatile Eün tahdidine mukabil balık mahsuüzerlne yöneltti. Mübarek şey de yılan kım dersler veriyonnuş. dan atlatıbnıştır. Yalnız fırtına esna hemmiyeti günden güne artmış ve daha sebebdendir. Bunun nazarî ve hatta pratik bakımdan mahzurlan olduğunda çok kuvvetli bh azim ve sebat ister. lümüzün çoğaltılması için Belediyece hikâyesidir ha! Bir kere başladı mı bit Biliniz ki, etrafımız bir takım teh smda denizde bjlunan bütün vapurîar artacaktır. O halde devletier tarafanşüphe yoktur. Fakat bugünîiü rskabet Terbiye siyaseti bakımmdan bu nokta aynca tedbirler almacaktır. Fazla çıkmek bilmez. Çünkü; dünya tükenir, likelerle doludur. Kârlı bir lokma san büyük tehlike atlatmışlardır. dan güdülmekte ve bundan sonra da yalan tükenmez. Ben kanşmıyayım de dığınız şeylerin sizi yakalamak için bir Son Karadeniz postasını yapan Ka güdülecek olan herhangi siyasî bir na zarureti bütün devletleri bu yolda yü nın nekadar mühim olduğu meydanda tığı günler, balıklan buzhanede muhafaza ederek, halka devamlı surette balık rüttükten sonra başka türlü hareket djr. deş vapuru on bir günlük çok tehlikeli dün. Her zaman öyle yapanm. İçim tuzak olduğunu asla hatırdan çıkarmizariyenhı tamam ohnası için verilecek den «ŞU lâkırdıya kanşmıyayım. Ba yın. Meselâ ucunda bir yemle ince bir bir seferden sonra dün lirr.2mmıza terbiyenin sadece' çocuk ve genclere ancak tehlikeli bir cür'et olabihr ki Hocalan. makine haline getirecek ka yedirmek imkânlan üzerinde ehemmlböyle bir cür'ete henüz hiçbir devlet ya dar yüklemek hem sinirleri bozar, hem yetle dunılnıaktadır. kalım nereye varacak?» derim de sonra ipe bağlanmış kancalı ufak iğneler var gelmiştir. münhasır kahnayıp ergin kadın ve erkuruyasıca dilfan durmaz, söze karışı dır. Sakın oîmıya ki dikkatsizîik edlp Emelki gün limanımıza gelmesi !â kekleri de kucaklaması iktıza etmekte naşmış değildir. Onun için meselâ tarih, de irJrişaf kabiliyetlerini körletir. SinirTerkos suyuna da zam veririm. Bu kanşmaklığun aksırık gibi onları yutmayın! Jğne gırtlağınıza ta zımgelirken gelmiyen Konya vapuru dir. Bu terblyelerin vasıta ve şekilleri her memlekette çocuklar için mubalâ leri bozulmuş hocalann tahammülfiziyolojik bir şeydir, yoksa şuur tah kılır, suyun üzerine çıkarsınız. Bir de dün de gelmeırJştir. İskenderundan vak ayni obnamakla beraber İstenen karak ğalı bh tarazda yazılmakta, ve her mil leri yapıldı azaldıktan başka {Bcukla tmda değildir. pırıl pırıl parlıyan madenî şeylerle g6z tinde hareket eden Konya, fırtmadan teri vermek ve umumî efkârt teşkil et let bu vasıta ile kendini diğer milletler ra karşı da pek hırçın olurlar. Terkos suju ücreUenne, Nafıa VekftO dedi ki, yani arkadaşlardan birisi leriniz kamaşıp açgözlülük ederek hemen faz'a rötar yapmıştır. Gene fırtmadan mek itibarile müşterek gayeli olacaktır. den üstün göstermeğe çalışmaktadu. Çünkü makine haline gelmiş bh dersin Jetinin muvafakatile zaın yapümıştır. Muharebe ne olacak acaba? onu da midenize mdtrmeyin! O zaman Çanakkaleden çıkamıyan Tırhan dün Bu ana gaye temin edihnedikçe hiç bir Çünkü her devlet miîlî gururu yüksek ruhsuzluğu çocuklann dikkatmi çabu ! Yapılan zam, metre mikâb başına iki çıkmıştır. Öteki de cevab verdi: zokayı yutarsınız. Bir de alamana dersiyasî nazariye devletle milleti hem tutmak zorundadır, ve bunun şuuru da cak keser, hocayı cebrî bh* disipline, buçuk kuruştur. Su ücretlerinin yeni Karadenizde havanın çok sert olma Bitecek kardeşim! ler, ağlar Vardır. Etrafınızı çevirip s'zl ahenk bh hale getirerek hedefine em ancak tarihin bu gururu okşıyacak blr korkutmağa, aşın cezalar vermeğe sev zamlarla birlikte hesablanmasına dün Çok zeki adamsın yahu! demek mu içeride bırakırlar. Oradan da yavaş ya sından dolayı Boğazda bekliyen Devlet niyetle yollanmış sayılamaz. Sulh za tarzda öğretilmesile temin olunabUir. keder. Bunun içüı hoca ve talebelerden den itibaren "oaçlamıştır. naree bitecek? vaş teknelere aüp Balıkhaneye gönd? Denizyollannm Karadeniz postası ile manlannda pek hissedilmiycn aksakhk Bugünkü rekabet dünyasında bunun daha İyi verhnler almak istiyen bh* terFakir halka verilecek yemek rırler. Onun da akibeti nedir bilirslniz! i diğer merakib de dün Boğazdan çık Evet! lar buhran ve felâket zamanlannda bü hem zarureti, hem de faydası olmakla biye siyaseti serbest düçünme ve çalıştstanbulun fakir halkma yemek tevzi mıştır. Hele djlyan denilen direkli direkU bir ' Nasıl bitecek dersin? tün acılığile meydana çıkabilir. Devlet beraber millî taassubu körüklemek ve malara kuvvet ve zaman bırakacak pro etmek üzere hazırlanan cetrv'eller tamamtakım yerler vardır ki, etrafı ağlarla Silâhdarağa elektrik fabrikasmı ba Sulh ile bitecek! ve milleün durendişliği de böyle za kavgalara yol açmak gibi mahzurlu bir (gramlan tercih etmektetereddüdedelanmıştır. Yemek kuponlan da Kızılay E bu buluş fevkalâde. Tebrik ede çevrilmiştir. Akmtı slzi oraya sürükler. san sular hemen tamamile boşaltılmış manlarda belli olur. tarafı olduğunda da şüph« yoktur. Famez. Yahuz bugünkü devletlerin mas şubelerine gönderilmiştir. Bugün her aş Bir kere içeri düştünüz mü kapıyı ka ve bu suretle hiç bir tehlike kalmarim. Sen «dden... kat ne yapahm ki kendimizi his mantırafîan pek çok ve maarif vazifeleri pek ocağında, Kızılay müaaessili ile aşhane mıştır. Fabrika, her ramanki normal parlar, içeride kalırsımz. Ondan sonBinaenaleyh terbiyecilerin yaptıklan kından ayırarak tezadlardan kurtsrma Alay ediyorsun! memuru taraîından tesbit edilen fakirçalışraasına başlamıştır. gibi çocukların terbiyesini kendi ruhî nm hakikî yolu meçhuldür. Yalnız akh geniş bir bale geldiğinden ekonomik Hayır, açık hakikatleri pek kolay ra da... bakımdan maruz kaldıklan darlık için lere bu kuponlar dağıtümafa başlanaTam bu sırada bir usta balıkçı serpme ölçülerinde düşünmek nekadar lâzımsa keşfediyorsun diye hayran oluyorum. 'ndır ki hisieri bir tarafa bırakmak de bir genişlik yapmalan pek güç ve caktır. Yemek almak üzere yazüanlara terbiyenin siyasî bh müessese olarak Bire gafü! Elbette muharebe bitecek ve denilen ve yukandan aşağı atıhp balıgı Vali, Ankaradan geldi olduğuna mücerred olarak kolay ağır oluyor. Fakat ne de olsa, hiç olmaz tebligat yapılmıştır. düşünülmesl de aynca elzemdir. Hele ! sulh İle bitecek. Bunun başka türlüsü oldugu yerde kapatan bir agı balık •kmediyor, fakat bu hükmü icra et sa sulh ve bolluk lamanlannda ele geMustacal bazı temaslarda bulunmak İçümaî kalkuımalar için büsbütün eldersanesinin üzerine atar. Orta tedrîsat talimatnamesi olur mu? Hüner onun ne zaman biteBalık talebeler, US şaşkınlık geçtikten üzere perşembe akşamı Ankaraya gideu 7emdir. Bunun için de her devlet bütün ' ain yollarını bulmakta âciz kalıyoruz. çen fırsatlar kaybedilmemek lâzım geMaarif Vekâleti, üç senedenberi orta ceğini bilmektir. İ«te insanhğm müthlş dramı burada Ih*. Nitekim böyle zamanlarda eğitim Vali ve Belediye reisi Dr. Lutfi Kırdar sonra sorarlar: tedrisat müesseselerinde talbik edilmek terbiye müesseselerinde gencliğe ve u Vallah, bugünkü hâdisat... başlıyor. Bütün san'at, edebiyat, ahlâk İçin yapılacak fedakârhklar modern bü te olaa taUmatnamej'i değiştirilmefe Efendim! Ya bu nedir? Bunu bize dün sabah şehrimize üönmüştür; mumî efkâra takib ettiği siyasî hayatm Ve işte tam o sırada ben söze kanşıanlatmadınızdı. verdim: Suadiyedeki tren kazasının ruhunu aşılamak ihtiyacındadır. Her ve felsefe asırlardır bu dramın faciala tün devletlerde terbiye siyasethün mut muhtac gördügünden Vekâietçe yeni bir rını tasvh ediyor. Vallah çocuklar. Buna tepeden in!u bir hareketi olarak takdir edilmişör. talimatname hazırlanmaktadır. memlekette bunu terbiyecilerden ziyade Bu muharebenin ne zaman bitecetahkikatı sona erdi Son zamanların terbiye ıslahatçılarm Çünkü daha verimli ve daha ümidli bir devlet yapar ve devlet gözetler. Gene ğini bugün için bilen bir tek adam me derler. Bunu ben de bllmiyordum, ceGebzede iki tren çarpıştı vabını verir. Suadiye civannda vuku bulan tren her yerde çocuklarm çoğu haberleri ol da çocuk ve gencleri hiç sıkmadan öğ hayat herşeyden çok terbiyeye gösterimevcud değildir azizim.. Evvelki gece Gebzede banliyö treni lle *** kazası tahkikatında, ük safha dün mes madan ana baba ve hocalarının inanc retmek temayülünün galib olduğunu, lecek ilginin kuvvetine bağhdır. Amma da profesör gibi konuşuyormarşandiz treni daha anlaşılamıyan bir Almalı kuzum! Parası olanlar al ul görülenlerin tesbıti suretile neticeye larını alırlar ve ileride bunlardan uzak büyük cehidler istemekten bh nevi sun ha! M. ŞeMb TUNC sebebden dolayı çarpışmıştır. Çarpışma Bende zaten anadan doğma bir nıalı! Mal meydanda. Bugün beş kuruş bağlanmıştır. Yağcı Ali ile gardöfren laşmış olsalar bile çok derinlere işlemiş korku duyulduğunu biliyoruz. Halbuki da insanca eksiklik yoktur. Yalnız baa ise, yann yirmi edecekı Sen de al. E Muzaffer ve 55 numaralı marşandlzin clan bu insanlar buhran ve felâket an öğrenilmesi lâzım gelsn şeylerin hepsi profesör hali vardır. vagonlar hasara uğramıştır. Devlet DeMevsimin en büyük Galiba onun için bir baltay« sap linde avucunda ne varsa kır sar. Şu makinisti Hasan, tedblrsizlik, dikkatsiz larında gene meydana çıkarak mevcu çekici olamadığı gibi çok sabır ve demiryoUan tarafından kaza hakkında mülkü al. Çünkü kelepirdir. bedavadır. lik, seyrüsefer nizamlanna riayetsizlıkle du korumada en büyük kuvvetîerden vamh bir dikkat istiyen blr çok yerler oîamadın! tahsikat yapılmaktadır. Bunu emlâk işleri konuşulan bir yerde blrden fazla kiınsenm yaralanmasına ve biri olduklanm gösterirler. vardır. Hayatta da bütün işler zevkli Bırak da anlatayım. Muharebeye Kömür sakhyan kömürcüler ölümüne sebeb olmaktan mes'ul görülne zaman başlıyacağını muharebeye gi işitiyoruz. Evet, çocukların kendilerine mahsus değildir. Bir çok işler ancak sıkıntılara müşlerdh". Mangal kömürü bulunmaması sebeb Param yok! ren bilir. Lâkin onun ne zaman biteceruhî bh şahsiyetleri ve bunun haklan dayanmak, büyük cehidler sarfetmekle leri üzerinde vakl şikâyetleri gözönünde Canım ne kadar Hazırlanan dosya, müddeiumumüikçe vardır. Terbiyeciler bilhassa bunlan be yapılabilirler. Bunun için çocuk ve ğini bi'emez. tutan Belediye, esaslı blr surette meşgtıl varsa. Üst tarafını mahkemeye gönderilmiştir. Olur mu böyle şey? lirtmeğe bakarlar, fakat terbiyenhı ter genclerimizi cazib öğretime fazla kapotaıağa başlamıştır. Belediye müfettişda şuradan buradan Dinleyin kuzum. Geçen harbde Diğer taraftan, Haydarpaşa Nümune biye olmaktan başka bir de arzettiğimiz leri mangal kömürü sataa dükkânlan tedarik et! Ne yap Mareşal Foch'un şoförü olan Fransızın hastanesinde bulunan yaralılardan A büyük siyasî ehemmiyeti olmasaydı çosıiı bir kontrola tftbi tutacaklardrr. Tefyap! Bu fırsab kacapazarlı Nazmi oğlu Sami Duman da cuklan Jnüşterek bh* temayülden uzak birtftku» arkadaşları varmış. Ne zaman tiş esnasında kömttrlerl olduğu halde çınna. yatırıldıgı Haydarpaşa Nümune hasta, olarak kendi Jcaialariie düşündürmeğe rasgelseler: dükkftnlan Bçmıyanlar, yüksek fiatl» • • Öteki lçinl çekenesinde. öbnjjetür. Başka hagtanelerde savaşmaktan. başka bir şey yapılmazdu Georges! Bu muharebe ne zaman satmak lstlyenler veya fakir halkın blr rek şunu söyledi: yatan diier on iki yaralıdan oir genc de, Halbuki terbiye ayni zamanda siyasî ve bitecek! Jler halde sen bir şeyler işitirkaç kfloRık taleblerinl Js'af etmek iste Sana bir Nasugradığı kaza tesirile çıldırmış ve o ci hatta hayatî bir silâhtır. Onu bu bakımsin! Mareşal btr şey demlyor mu? diye medlkleri görülen kömürcüler çiddetle reddin Hcoa hikayesl anlatayım. Vak hetten de tedavi altma aünmıştır. sorarlannış. Şoför Georges'da: dan da düşünmek îâzımdır. Bütün devcczalandınlacaklardır. tile floca. kasabanın kahvednde otu Birşey söylemiyor yahu! Ne bileletlerin bu noktaya verdikleri ehemmirurken birisi gelip Hocaya bir altın ve Bir sahte karne imalâthanesi Bir cesed bulundu yim! Hiç sulhtan bahsettiği yok! cevayet de bunu gösterlr. O halde ki hiçbir rerek: Artistleri: Ahırkapı civannda yıkık bir duvar kodaha bulundu bını vermlş. memlekette hiçbir devlet tarafsız bir < Hoca! Şu altını bana bozuver! devugunda bir erkek cesedl bulunmuştur. Nihayet bir gün Mareşalm şoförü koCağaloğlunda 12 numaralı evin alt ka. terbiye, tarafsız fikir ve alışkanhklar miş. Hocada metelik yok ama bunu ölenin vücudünde bıçak izine benzer yaşarak arkadaşlannı bulmuş: tında hattaüık yapan ve bu dükkânda vermez; bunlan mutlaka bh taraflı yaelâlemin içinde itiraf etmek istemedlralar görülmüştür. Hüviyeti de anla Müjde! Mareşal bugün sulhtan ğinden herifi bsşından savmak İçin: randevuculuk yaptığmdan dolayı dük par. Mücerred ve aklî düşünce bakımmşılamamıştır. Genek hüviyetlnin taytal, dan mantıksız olan bu hareket hayat babahsetti, demiş. Berikiler serapa kulak < Kuzum! Bu altın ekslk! cevabını kânı mühürlenen Ahmed Atamanın dükBu mevslmin en büvük harikasl... En büyük iki sinemasında blrden... gerek ölüm sebeblnlu tesbitl lç^n cesed kanın arkasmdaki pencereden gizlice gi kımmdan hiç de böyle değildir. Çünkü kesilip sormuşlar: vermiş. Lâkin öteki ısrar etmiş. 2 nci muvaffakiyet haftasi... Morga kaldınlmıştır. rerek sahte karne lmal etmekte oldugu hayat yalnız mücerred bir akıldan ibaret Aman ne dedi? < Zaran yok! Eksik olsun. EksigiHastanede olenîer anlaşılmış ve Sadi isminde birisüe sahte olmayıp herşeyden evvel kendini koru Vallah, dün sabah karargâha gider ne boz. Hoca tekrar yüklenmiş: karneîçri piyasaya sürdüğü tesbit edll mak ve yaşatmak İster. Bıuıun için de ken, içini çekerek: « Georges! Bu muha Faühte oturduğu evde kazaen su lle < Çok eksik yavrum. Çok zlyan e miştir. mücerredi akıl mantığından ziyade hârebe ne zaman bitecek dersin?» diye bahaşlanan dört yaşında Günay adh kız, Seanslar: 10,30 12,30 14,30 dersin! 11,30 14 16,15 na sordu. Artık üstt&rafını siz düşünün: Şi?ll Çocuk hastanesinde öhnüştür. Bu dükk&nda yapüan aramada kâ yatî his'erm mantığma uymak zarureti 16.30 18.30 ve 21 de Adam lnadcı mıymış, yoksa ufak pave 21 de demiş. Bu fıkrayı dinledikten sonra siz Beyoğlunda oturan Teodos ismlnde ğıdlara sanlı ellişer adedlik 20 teşrmi vardır. Eğer bunlarda bir tevazün temin ranın pek mi lüzumu varmış, nedense birl, yaralı olarak yatınldığı Beyoğlu de alt tarafını düşünün! Muhakkak sösaniye aid sahte karne ile bir çok gün edllebilirse aklın rolü ancak o zaman ısrar etmiş: hastanesinde ölmüştür. zütne gelirsiniz. Bunu kimse bilmez, lere aid 242 karne bulunmuştur. Sadi njakul olabillr. Ve illâ adanmak ve < Razıyım! Ne kadar eksik olursa hatta muharebeyi edenler bile! nin evinde yapılan aramsda da gazete kuvvetll tarafından ezilmekten başka bir m w olsun! sen şunu boz! Hoca, bunun üze#** lere sanlı 21 teşrinisaniden 30 teşrini netice vermez. rine şu cevabı vermiş: Balık mevsimi! Hani bu sene de İs < Kuzum! Bu altın o kadar eksik ki, saniye kadar tarlh vurulmuş 1000 den Esas itibarile yapıcı bir faaliyet olan Nfishaa S kurnştnr. tanbulda balık çıkmadı dersek nankör sen bunu bana verdlkten başka uste ü( fazla sahte karne ve bu sahtekârhk işin terbiyenin hayal ve ütopilere tahamFeci bir hayatm romanını tasvir eden de kullanılan aletler meydana çıkanl mülü yoktur: Müspet bir telâkkiden lük olur. Çünkü, Bahkpazarlan palamut akçe daha vermelisin ki, fit olalım. Turkiye Harie ve torikle adeta kaldınınlandı. Ama fi Ben de öyleyim azizim! 3en bana bu mıştn". başka otorite ister ve hürmetle karşılanlein Ida atlar kırktan aşağı inmedl O da ayn malı bedava versen, üste de ferağ harHer iki maznun Emniyet müdürlügün mak İcab eder. Yalnız buradaki otnriteSenelik 1400 Kx 2700 Kt, bahis Ben pazarda birer torpil gibi ya cını verirsen bana ancak idare eder. An de nezaret alunda bulunmaktadırlar. den çocuklarm şahsiyetlerini hiçe sayan Alb ayllk 750 . 1450 • Suçlannı itiraf etmişlerdlr. Tahkikata bir sertlik değil, kendi menfaatlerhıi tan balıklan gördükçe bir takım balık laşıldı mı bayım? Üc aylık 409 • 800 • devam olunmaktâdır. fıkralarını hatuladım. BunlanA* içinde Bir artık 150 . îoktur. henüz takdir edemiyen çocuklan istenen Ve gülüştüler. bugün için hatir» gelen bir taneslni size) iyi bir hayata ulaştlracak bir kılavuzluk Büyük aşk filmi takdir nazarlarile seyredümektedir. Baş rollerde B. FELEK Altın fiatları anlaşılmak lâzım gelir; ve bu tarzda bir Dün bir Reşadiye altını 33 liradan ve otoritenin terbiyede kaçmılamaz bh zaoesredîlsln edilmesfa tede edflmer r* külçe altının gramı 415 kuruştan mu ruret ohnasiledir ki hürmet lüzumu haHedy Lamarr'ın rakibi İHTİRAS KBKANÇLIK BÜTÜN BİR HAYAT Gazetemize eönderilen evrak ve rntiaı amele görmüştür. sıl olur. Müspet bir telâkkiden ilham arivamrfan 'ne»*nltvrt kahnl tlnnmaz Fırtma durdu Devlet ve terbiye Prof. M. Şekib Tunc Et sarfiyatı tahdid ediîecek Haftanm üç gününde hayvan kesilmemesi düşünülüyor Yazan: Burhan Felek Boğazdan çıkamıyan vapurîar dün hareket ettiler SÜRTÜK ELHÂMRA'da BAĞDAD HIRSIZI M ELE K CONRAD VEİDT SABU JUNE DUPREZ İ PE K Bn hafta SUMER Sinemasında CUMHURtYET şeraifî BİR AŞK FACİASI CHARLES UUGHTON CAROLE L0M3ARD Dikkat İdeal Jönprömfye JOAN BENNETT FRANCHOT TONE mevsimln en parlak komedisî İZDİVAC CİLVELERİ filminin kahramanları olacaklardır. Bu salı akşamı S0NER Sinemasında r Bugün T A K S I M Sinemasında ı Entrika ve esrarlar kaynağl... Dehşet ve helecanlar kâbusu... korkular Kasırgası... M. Moto PETER LORRE BORİS KARLOFF BELA LUGOSİ glbi üç büyük cihan artistinin kudretlerile canlandırdlklarl Amerikanln en büyük KAY KAYSER cazmln coşturucu nağmelerile süsledikleri 3 SEYTANLAR TÜRKÇE SÖZLÜ hartkalar fılmi başlıyor. 'A HşUik SAZ yazıb bestelediği MAKSİM'deN N SENAR A S Büyük İÇKİSİZ MATİ1 R E V Ü ile 'Tren Jsalkmak uzere idi. Komparukayıyordu. ^ * manda bir köşeye büzülmüş oturaGara yaklaşüğımız saman bir rttya yordum. Fena halde carum sıkıhyordu. kadar tatiı geçen yolculugun sona erdlglSevdigim kiz bu akşam nişanlanıyorüu ni acı ile düşündüm jstese, ömrümüzüa ve ben sanki hatıralardan da kurtulmai yolunu da böyle güzel ve manalı, onunla kabümiş gibi bir mücidet için şehirden beraber tüketirdik. Fakat o heyecan uzaklaşıyorcium. İçinde, sevgi ve neş'e dolu bir başkasının Kuru bir selâmla Hzaklaştım. Bîr d3 Anlıyamadun. Tam iki yü onun benimle evlene içinde: olmağa koşuyordu. Onu yolundan ahsıkılmadan beni nişanına çagınjordu. Nişanlanıyorum! dedi. Bizünkiler, mühendis CemaUn bu koymağa imkân mı vardı? ceğini hayal ederek yaşamıştım. KalbiBirdenbire asfaltta kayan otomobille Istırabımdan zevk almak, saadetini gös zUmanda kaçuılmıya;ak bir kısmet olnu açmama müsaade etmış, ümidleriml Tren durdu. İkimiz de perondakl kakuvvetlendiren hâdiselerle karşıma çık rin bir kaçı başımda çarpışıılar sandım. tererek gururlanmak içuı. İki yıl, Alla duğuna hıanıyorlar ve beni onunla evlabahğa arayan gözlerle baktık. İçhnde mıştı. Şen, şakacı, fazla hareketli, bir i^ena halde şaşırmış olaras ve bir hayli hım, tam iki yıl bana ümidler verdikten, lenmeğe zorluyorlardı. Halbuki ben beUren çocukça bir sevincle: " beni sever göründükten sonra, bu dönüş dalda asla karar kılamıyan avare kuş gulünc teziyette: Evet, siz™ Ben kimseyi görmüyorum, dedlm. ne korkuncdu. lar gibi bir şeydi. At yanşiannı, fut Sahi mi? diye sordu»a. Ben başkssını seviyorum. Ben de!. bol maçlaruu takib etmekten zevkalır, Şehirde kalırsam fena şeyler yapacaÇapkm bir kahkahayı guç tutarak: RüzgârU dağüan saçlannın o harikudans etmekten hoşlanır. uzun yürüyüşYolcuların tel&sla çıkışlanna bakü. A, elbette sahi! diye cıvıldadı. Gör ğımı, onu tahkir edeceğun; ve hatta bel lâde kokusu içime doluyor, bakışlannın lere, bilhassa mchtabh gecelerde yapı nıüyor musunuz, ne kacar mes'udum. ki de öldüreceğimi sanıyordum. En iyısî heyecan veren manalan karşısında kal Kompartıman boşalmca pencereye dalan gezintilere bayılırdi«Fakat sen fettan, muth^ bir kadmsın. bir n.üddet uzaklaşmaktı. bim çarpıyordu. Yıldızlann altında, ay yanarak güldü. Garib'garib yüzüme baTren kalktı. Az sonra kompartımanın ışığının izi üstünde kayan, uçan blr şey, kıyordu. Dayanamadım: Ona halamın evinde sık sık raslıyor Tehlikelisin. Yalanla, hıyanetle doiu, Sevdiğiniz adam görünmedi, diye dum. Fakülteye devam edlyordu. Talebe ölnıesi yaşamasından hayjrh insanlardan kapısı şiddetle açildı. Gözlerime inana tahayyül edümiş, masallardan dinlenolduğu için ailesi evtenmemize müsaade birisin!» diye haykırmak istiyordum. Lâ mıyordum. O idi. Elinde valizi, yol kı miş, renk, koku ve ses gibi cazib bir seviniyor musunuz? Üzülmell miyim? etmez diişiincesile beklenıeğe karar ver kin acayib bh hissin tesiri altında ezil yafeti ile zarif ve güzel işte o idi. Beni şeydi. Ellerimi uzatmak, onu göğsüme görür görmez: çekmek, sen benden başka kimsenin omiştim. Onu görmek, oaunla toplantı miş kalmıştım. Bilmem... Şey... Lâkin, ben sizi anO, hem yanımda yürüyor, hem de A, yolculuk mu? dive sotdu. Ne lamazsın, diye hayinnnak istiyordum. layamıyorum. larda bulunmak, gezintilerde yanında Ya benimle evleneceksin. Yahud 61eyürümek bana kâfi gehyordu. Aşkımı sevdiği gencin mesleğiuden, kazancın lesadüf!. Evet sevgilim! Pardesüsünü, şapkasını yerleştuerek cegiz. içime sindire sindire yaşıyor, gün geç dan, kendisine olan bağlıhğından bahKulaklarun oğuldamağa başladı. Ne sediyordu. Şüphesiz onda açık bir ya karşıma geçti, oturdu. tıkçe ona daha çok bağlanyordum. Yüzüme dikkaüe bakarak ve gülümişitiyordum? Ne oluyordu? Zevkle çahşıyor, derin bir heyecan raya merhametsizce avus dolusu tuz Az daha yetişeımyordum, diye tek siyerek: Ve o tatlı bir gülümseme ile bana soiçinde daima onu düşünüyordum. Evim atan bir zalimin ruhu vardı. Henüz or rar konuştu. Son dakikada her şey Ben başkasını ssviyorum, diye tekkularak: deki huzuru. işimdeki muvaffakiyeti o tada ciddi bir bağ olmadan ondan kur altüst olacaktı. Bazan İstanbulla lconuş rarladı. Az. önce ona telefon ettim. Beni na borclu unişîm glbi bir his içinde yü tulmak belki hayırh olacaktı. Fakat... mak mesele oluyor. Bugünlerde galiba istasyonda bekliyecek. Göreceksiniz, ne Biraz Amerikanvari oldu ama ne İse, dedi. Hıslerinizl ölçmek istemlştün. züyordum. Her yerde onun, ışıkla rengi Fakat muztaribdim., berkes işini telefonla halletmek heve mükemmel adam o~ Eh™ Akşam trenl ile dönüyor muyuz değişen gözleri ve yolu kalbimmiş gibi Bu yüzün, bu vücudün, bu biçhnli gü sinde. • Ya aileniz? Rıfat? tesirli bakışlan beni takib ediyordtı. zel başın hayalini o kadar benimsemişAyağa kalktı. Biraz pencereden baîcu. Biraz tel&ş edecekler. öfkelenecekHalâ şaşkın: Sevdigim içîn hayata karşı arzulu ve tim ki., Onun bir başkasma aid olması Sonra koridcra çıktı. Meraktan ölüyoT ler. Atıp tutacaklar. Ama o kadar. So Nereye, Ankaraya mı? dîye sordum. neş'eli idim. Üstün başarüar göstermek, ihtimali beni çıldırtabilirdi. dum. Bu gece nişanlanacaktı. Nereye nunda elbet yumuşayacafelardır. Tabiî değil mi? Evdekiler, seninklona refahlı bh yaşayıç temin etmek için Durmadan konuşuyor, istikbaldsn. gidiyordu? Ya bu gece nişanlanacağını hayal bütün enerjimi ortaya stirmüştüm. Ha genc mühendisle yapacağı üeyahatlerden Nihayet, bütün hayatraıda arkasın eden zavalh? Hem onu sevdiğinizi daha ler de dahil. yann akşam nişan için bekraretle çalışjyordum. Uyecekler de... bahsediyordu. Ayrılacağımız zaman: dan yürümeğe mahkflmmuşum gibi. kaî evvelkl gün bana itiraf etmediniz mi? 1 Geçen akşam sokakta karşılaştık. Son «Nişanı aüe arasında yapacağız, ded bime söz geçhemiyerek yanına glttim Kahkahalarla güldü Yakınlarımızm, . bütün sevdlklerimin derece şendi. Parlak gür saçlan küçük Kimseye davetiye göndermiyoruz. Bir Konuşmağa başladık: Yalandı. dedi. Mahsus söylemişthn elbirligi lle kurduklan tuzsğa ne kadar I şapkasmdan taşmıştı. Gözlerlnde rente kaç akraba, ahbab falan gelecek. Sizi d' Bu gece nişanlanıjordunuz? 6yle. Hem o kendisini sevmedigiml bi safça, nasıl çocukça düşmüştum. Fakat ler, rpklar. gülüşler, arzular ve daha bekierim. Mutlak, mutlak gclirsinte, de Ooh, o, aileme karçı vazlyetl korj lıyor. Düşünmeğe defmez. bu tuzak... Ne kadar cazib, ne kadar ' isimlendirilemez seyler tutuşmuştu Neşv gil miî» mak için kabul edllmlş bh şeydL Saatlar geçlyor ve tren hızla raylarda slhirh ve saadetin s ı m ile dolu idL := Küçük hıkâye Tuzak MUkerrem Kâmil Su = ^