24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURlYET 7 Ağustos 1940 Sağlık notları Doğru değil mi? Halkı da düşünmek lâzım! İstanbulu imar plânınm teferruatından olarak muhtelif semtlerde caddelerm ve sokaklarm temiziığıni, guzelhğini bozan kebabcı, kofteci, pıyazcı dükkânlarının kaldırümasının kararlaştırıldığuu ve bu işin tatbıkatına evvelâ ana caddtlerden başlanacağını gazetelerde okuduk. Bu, hiç şüphe yok, çok jerinde bir karardır. Senelerdenberi Beyoğlu, Taksim, Sirkecı gibi muhıtlerde yoldan geçenlerın burnuna marsık ve et kokuları saçan, camekânlarmda teşhir ettikleri zevksız yemek numunelerile ekserimizin iştihalarını kaçıran bu dukkânlar muhakkak ki şehrin estetik manzarasını altüst eden anullerden biri ıdı. Fakat içtımaî hayatımızdaki değışıklik doiayısile haftanm muayyen günlerinde yemeklerini dışarıda yemek mecburıyetinde olanlarla bekârlar arasında butçesi çok dar olanlar yüzde doksan dokuzdur. Onların lüks lokantalara gidip karınlarmı doyur maları imkânı yoktur. Binaenaleyh evvelâ halk tabakasına, ucuza te mız yemek yiyeceği yerler temin etmelı, sonra pıyazcıları. koftecılerı, kebabcıları kaldırmak tesebbusune gırışmelıdır, dijoruz, Aksarayda 6 ev yandı Hasekide Güzelsebzeci sokağmda sabaha karşı çıkan yangın, rüzgârm tesirile büyüdü Akdenizde harb hazırlığı enubî Dobruca meselesini halletmek için Bulgaristanla Rumanya arasında resmi muzakereler başladı. Transilvanya meselesini tes\iye etmek üzere de Macaristan ve Rumanya murahhas he\etleri teşkil etmişlerdlr. Yugoslavya Başvekilile Hariciye Nnzın bu memleketin dahili ve haricî meseleleri hakkında kat'i kararlar ventıek üzere Slovanyada bulunan Kral Naibi Prens Pol'un nezdine gitmişlerdir. Yunanistan da bitaraflığını muhafaza ctmeğe kat'î karar vermiş bulunuyor. Avrupanın cenubu şarkisinde vazijelin istikrar bulması için kat'î adımlar arbk ad'mıştu. Bunların ilerliyecekleri şüphesizdir. Avrupa harbinin ikinci safhasınm ciddî olarak henüz başlamaması ha7irlıkların tamamlanmanuş bulunmasıdır. Bu hazırlığın yalnız askeri değil, bunun kadar siyasî olanlan da mühimdir. Biı siyasî hazırhklardan sonra harbin ne sckil alacağı henüz malum değildir. Şimdiye kadar hep İngilterenin üzerine hücumdan bahsolunuyordu. Hakikatcn Almanya yalnızbaşına kalsaydı Fransayl mağlub ettikten sonra İngiliz İmparatorluğuna karşı yapabileceği hücum teşcbbüsü > alnız Büyük Britanya adasma denizden ve havadan hücum ve asker ihracı teşcbbüsü olacaktı. Lâkin İngiltere adalannın hücuma uğraması \e hatta tahrib edilmesi gene harbe bir nihayet venniyecekü. Çünkü bütün dünyaya yayılmış imparatorluğunnn nufıısça onda dokuzu ve arazice >iı/de doksan dokuzu Okjanu^lar asın oldu^ıından Ingiltere muharebeye devam edcrdi. Fakat İtalva harbe girdikten ve bahu^ıı s Fransa Avrupadaki topraklarından haska müstemlekelerinde ve bahusus çimalî Afrikada mütareke ve teslimi silâh şarllarını kabul e>lcmesi üzerine Almanalr harbi yalnız İngiltere adalarınp değil. butun imparatorluğa ve bahusus bunun Avrupaya yakın yerlcrine ve nifselâ f obelüttarıka ve Süveyse ve Afrikadaki İnpliz müstemlekelerine kadar jayarak imparatorluğun diğer parçalannı da vurabileceklerini tahmin etmişlerdir. Japon\anın Asyanın şarkında ve Büyük Okyanusun cenubunda yekpare bir ülkâ Lurmağı tasmim ederek ilân eylemesi mihvercilerin ımparatorluğu vurmak ümidlerini kuN'vetlendirmiştir. Fakat İngiltere bö\le dıUünmemektedir. Japnn^a ile hesaba ileride bakmak üzere simdilik As\anın sarkını boş bırakmaktadır. İngilterenin anavatan ve AkHeniz dnnanmalaruıdan sonra üçüncü H h ü k donanması olan Uzakşark bahr! kuvvetlerini Akdenize celbetmektedir. Maraz bulunduğu üç tehlikeden birini c^•^•elâ bertaraf etmek Ü7ere Akdenizde İtal^ a ile uğrasmak üzcre burada kahir hir bahıi tefev\Tik temin ctmcği kararlaşfırını^. bulunuyor. Yangın söndükten sonra, yanan evlerin enkazı Evvelki gece sabaha karşı Hasekide Hobyar mahallesinde bir yangın olmuş. altı ev tamamen, bir ev de kısmen yanmıştır. Yangın, Güzelsebzeci sokağından çıkmış ve verilen haber üzerine İtfaiye derhal yangın mahalline gelmiştir. Fa kat binalann ahşab ve eski olması ve rüzgânn tesiri, yangını süratle inkişaf ettirmiş ve ateş kısa bir zarnanda bitişik evleri de sarmıştır. İtfaiye büyük bir gavret sarfederek bu ahşab evli mahallede ateşin bir afet halini almasına mâni olmuştur. Yangında, Güzelsebzeci sokağındaki Ce malin 10, avukat Şevketin 12, polis mütekaidi Mustafanın 14, Şükrünün 16 numaralı evlerile Helvacı çıkman sokağındaki imam Hüseynin 23, Ismailin 25 numarah evleri tamamen ve bakkal Şükrünün evi de kısmen yanmıştır. Yan gının Sebzeci sokağında Mustafanın 14 numaralı evinin mutfağından çıkmış olduğu neticesine varılmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Hayat, tabiatten gelir Tenimiz tufanların balçığından yoğruldu, yüreğimizi volkanların alevi ateşledi «Kaçtım, herşeyIbraniler adaleti den ve hepsinden; düşundüler. Mısırlıkoştum kucağına, lar ölümü yani ümi yüreğimizi besleyici di düşundüler: Çinbir sütle sulayan ıliler morali, Hindlişıklı kaynak! Beşerî W kâinat kuvvetlemacerayı kollarında kapamak için koş rini, yoklukla varlığın birleştirilmesi tum ve geldim sana, ana tabiat.» ni... Tabiatle insanın ahengini birleş Bir batı şairinin bir şiirinden dağınık tirmek, onu yalnız eski Yunanhlar düparçalar. Ne adı var hafızamda şaırin, şünmüştü... **• ne şiırin bütünü. Ne güzel anlatıyor tabiat sevgisini.. Tabiatin kucağında Ortaçağ tabiat sevgisi zayıflamıştı. dinlenmek çok zarurî bir ihtiyacımız Huistiyanlık tabiatten tiksindirdi in dır. Bu ihtiyac fızık, hatta metahzık sanları. Roma Imparatorlugu çokerken sebeblerden doğuyor; hatta moral se onu ürkütmüştü. İmparatorluk bütün bebler bile bazan araya giriyor. Yaşa grızelerınde et şehveüni gosteıiyordu. mak için bize lâzım olan elemanlar Renesans tabiatı yeniden insanîaıa sevpek çok. Tabiat onları bol bol, comerd dirdise de ınsanlar bir aralık geııe tace sermiş önümüze. Medenıyet bizı ou biatten uzaklaştılar.. lardan uzaklaştırıyor, mahrum ediyor. Asırlarla uykuya daldıktan sonıa o Tabiate yan bakıyoruz, nankor çocuk sevgı yeniden uyandı. Bu bir ıhtıyaclar gibi.. dı. Insanı tetkik ederken hayatın içmTabıatie temas ıhtıyacmı tatmin ıçın de akıp gıttiği muhıti de beraber tetAvrupada yalancı vasıtalara baş vur kik etmelıdır, demiştı (Ipokrat). Henuz dular. Bazı mılletler bu hususta çok fızık bılgilerı yokken boyle bir düşunilenye gıtüler. Kıtabevlennde hay I cede bulunmak dehanın ılhamianndan vanların fotografları, albumleri \ar. ; sayıhr. Bıyolojı yerıdir, bu. HastalıkHer fotogıaîın bir de gramoton plâıu ların başıangıcını insanın dışında ılkın bulunuyor. Kurunuz gramofonu, h<ıy o aıadı. Iklımlerın, mevsımlerin, yeılevanın resmi gozlerinizm onunde, sesı rm, kozmık değışıklıklerin, havarun, kulakrınızda. Aslan kukreyor, Kap suyun tesirıni jlk olarak o ta>ine çalan bağırıyor, bulbüi otuyor. Duznıe lıştı. Tabiat hastalıklarm hekımıılır, tabiatin karşısmdasmız. En guzel ne diyen odur. batat bahçelerı, hayvrnat bah^el'ıı Ruh ve ,ede.. jvr.g ndtıklarmdan fcovarken onlar da kâfi gelmıyor tabıatie runmak ıçın tabiatin kucağına aülmak ' temas ihtı>acmda. Bu goz boyayan şey lâzım geldığini bu gun pek ıyi anla ler karşısında toprağm çocukları cskı } oruz. Işte bu luzumundan ve ıhtıyac ormanların hasretını çekıyor. Paıktar j dan bir çok bügiler doğdu. Klımatoloda atalaruruzın içınde yaşadıkları or | jı. Kozmobiyoloji ve müteallıkatı, Kamanların ruyasıru goruyoruz diobiyolojı, Meteoropatoloji bu cüm *¥* ledendır. Avrupanın bir çok ünıversi,, . ! teleıınde bunlara mahsus kursuler kuOn tarıh ınsanları golierde, dereler j r u ] < j u de yuzduler, daglarda dolaştılar, av j ^ ^ . m u h i t i n t e s i r i n ( J e n k u r landüar, hajatı kazanmak ıçııı.. Bu tulabilir mi? Tabiatten gelir bıze hayat gunku ınsanlar da onıarı taklıde yelpotansıyeli. Tenımız tufanların baiçıtenıjor. Govdesım kuralara serıyor, I ğından yuğuruldu: ateşledi yüreğimizi muzıkhallerdekı matmazeılere benze volkanların alevi... mek ıçın.. Kamplar kurdu, orada eskı Dr. Rusçuklu HAKKI gçebe yaşayışını tazelemek ıstedı. ••• < = KUçUk hikâye Doğru değil mi? , J bir vak'a Yazan: Dr. Rusçuklu Hakkı Bir kadın kaçırma iddiası mahkemeye intikal etti Betul isminde genc bir kadını kaçırmağa tesebbüs ettiği iddiasile İstanbul ikinci Ağırceza mahkemesine gönderilen Sütlücedc bir kayıkhane kiracısı İlyasın muhakemesıne dün mevkufen devam olunmuştur. Mııhakemenin devamı, hâdise yeri olan Sütlücede bir keşif yapılması için kalmıştır. Davacı Betul, mahkemede hazırdı. Celsenin başlangıcında. elindeki ipekli mendili gözlerine gbtürerek sessiz sessiz ağladı. Sonra, birdenbire: • Ah. ben hayatımdan korkuyorum, hayatımdan korkuyorum« diye hıçkırdı. Bunun üzerine, mevkuf İlyas ayağa kalktr • « Neden korkuyormuş? Yoksa ben cana kıyar sabıklı bir adammıymı şım' Oyle sanıyorsa aldanıyor, ben bir karıncaya bıle zarar getirmem. Bir an evvel serbest bırakılmahyım. Çünkü suçsuzum. Asıl kabahat kendisindedir. Ve kendisinin anlattığına inanılır=;a ben idamlık bir adamım, asılmahyım. Halbuki hiç de öyle değilimdir» dedi. Mahkcme salonundan çıkılmca, İlvas, elierine kelepçe vurularak götürüldü O potürüliıncive kadar salonda bekliven Betul,' a*z feortra 'koridoVdâ asabî buh ranla havkıra haykıra bir bavnnlık eecirdi ve kollarına girilerpk. Adlive hekimlıği odapına alındı. Adlive hekimi Salih Haşim Sönmez tarafmdan tedavi edildi. Kaptan ve makinisler terfih edilecek olunacak Kan nakli Acil vak'alar için kan Denizyolları idaresinrle verici bir teşekkül yeni bir barem tatbik vücude getirildi İstjnbul Üniversitesi Tıb fakültesinde, bırçok Avrupa memleketlerınde olduğu gıbi, (kan nakli merkezı) açıldığını vazmıştık. Maarif Vekâletı bu hususta bir tahmatname hazırlayarak Ünıversıteye göndermiştir. Ba talimatname ahkâmına göre, kan nakli merkezı Tıb fakultesi şirürji kliniğıne bağlı olarak açılmıştır. Merkezın gayesi, bilhassa acele vak'alarda bütün hastaların taleblerine karşı sür'atle kan yetiştırmek olduğu için, icab eden aletler ve bu nakli yapacak teknisyen ve kan verici insanlar her zaman hazır bulunduı ulacaktır. Kan nakli merkezi, ilân yaparak hastane hademelerile itfaiye, jandarma teşkilâtı ve sair grup halindeki insanlar arasmdan bulacağı kan verme isteklılerinin kan gruplarını, umumî sıhhatlerini kanlarının sıhhî ve hayatî vasıflarım tetkik ve bu insanların vazıh adreslerıni de tespit etmek suretile birer dosya meydans getirecektir. Bu suretle merkeze bağlanacakların ellerine fotoğraflı birer karne verılerek kendileri sık sık muayene ve tetkik edilecektir. İcab eti'ği zaman bu vericiler ve teknisyenler derhal hastanm evine gönderilecektir. Merkçrde Ğe rftümkün oldüftu kadar fazla miktarda üniversal verici bulundurulacaktır Bu vericileı, bir ayda beş yüz gramdan fazla kan verebilecek vasıfta olacaklardır. Bunların kanları en az üç ayda bir kontrol edilecektir. Bunlara verilecek ücretler 100 gram icin 5 lira, 200 cram için 10 lira 300 gram için 15 lira 400 üram için 20 lira, 500 gram için 25 lira olacaktır. Kan iıcretini veremiyecek olanlar. on beş trün içinde mah=Hin salâhiyetli makamlarınca tasdik edilmiş bir mazbata ile 'akirliklerini tevsik etmek mecburivetındedirier. Münakale Vpkâleti. deniz ticaret filon U7da çalışan kaptan ve makinistlerin terfihi üzerirde meşgul olmaktadır Türk tir^ret kaptan ve makini«tlerinin en büyük kısmmın mensub bulunduçu Denizyollannda eelecek hazirandan itibaren yeni bir barem tatbikı takarrür etmistir Bu baremle kaptan ve makinistler terfih edı'.ecektir. BunHan başka pemi sürarüerine e^kiden olduğu gibi naklpttikleri navlun üzerinden ikramiye verilmeM de müna<=ib cörülmüstür. Armatörlere aid şileplerde calısan kaptan ve makinktlorin de Denizvol larırıdaki esas da^ilinde terfıh'eri için esa":lar konulmuştur. bazı gazete'er. Deniz Ticaret Vıi az mezun verdiğinden ve ekihtivar olan karjtanlar teks''Me i&in'1en kap*an btıhranı olduŞunu. bu bııhranın alâlcadar makam lan tr^vr aimpğa sevVettiöini va^ı^'orlardı. Ort=va konnlan bu id^'aiar alâVar^^r^arca drveru pörü1rnc»TnpVtç VP bir kantan Vm'hranı olmadıâı beyan olun MünsVale Vekâ'rti Deniz Ticaret mektpbinin rlaba fazla mpzvn ven rcV bi *ıale ^eHrilmrsi icin bir prnie hazırlatmı^tır M<>Vteb. bu proie mucibince tev^i ediVcektir. Dün Muharrem Feyzi TOGAY Bedenî yol mükellefiyeti İstanbul Vılâyet Jiden: 940 malî yılı içinde çalıştırılacak olan bedenî yol mukelleflerinin 13 ejlul 940 tan itı baren hangi günlerde ve hangi yollarda çalıştırılacaklarma dair olan def terleri kaza kaymakamhklarma gön derılmiş olduğundan bedenî mükelle fıyetle alâkadar olan bütün yol mü kelleflerinin mensub oldukları mahalle mumessıllerıle üıtıyar htyetlsrıne müracaatle hangi yolda ve hangi günde mükellefiyetlerini yapacaklarmı anlayarak nüfuz cüzdanlarile muajyen olan günlerde çahşacakları yolda Nafıa fen memurlarma müracaat etmeleri ilân olunur. ŞFHiR R"1<»ri: ven ; n rnunzam bütcesî Beledıve mulıasebe müdürü Muhtar Arar, Be'edıvenin hazırlad's:! yeni mun7am bütcenin muamelelerini tekemmül ettirmek ibere cuma eünü Ankaraya gidecektir. Yapılan tetkıkata göre, munzam bütcpnin 2 milvon liravı bulacağı anlaşılmaktadır Bu paranm miihim bir kısmı heveti fenrive imar ve sıhhat işİprine «arfpdilpcpktir MÜTEFERRİK Başvekâlet müsteşarı şehrimizde Başvekâlet bahki trenle miştir. Ayni de İstanbula Müsteşarı Vehpi dün saAnkaradan şehrımize geltrenle. Tokad Valisi İzzet gelmiştir. Tabiat msanlara daıma guleryuz göstermedı. Tabiatin de delılık buhıanlaıı, korkunc boraları, fırtınaları var. Uzak asıriarda yaşamış atalarımız tabiatin bu hırçınlıklarından korktular. Gok gurlemesınden, yıldırımdan urktaleı. Onların şerrınden kurtulmak ıçın ta bıat unsurlarını tanrılaştırdıiar \e onlara taptılar. Eskı Yunamler bu koıkunc şeyleri keümelere sındırerek tabıatie uyu^mak yolunu bulmuşlardı. Yııaırımın Zoıs ten geldığini kabul eSınce korku kalmnordu. Fırunaja Poseıdon ddı ve rüınce tehlike yoktu. «Çocuklar ve çobanlar yıldırımdan korkarlardı, çektıklerı ıstııabın sona erecegını ve ne vakıt bıteceğım bılmedıklerı ıçın... demiştı (Eşıl). *** Keçı çobanlarınm kavaJ sesile yu reklen gıcıklatan genc kızlar sevda menkıbelerını ılk once (Eşıl) den ve (Teokrıt) ten dınledıler. O mcakıbe lerde tabıatı temsıl eden ıJâhiarın sesı vardı. Tabıatie sevişmek ve ayuşmak zevkıni eskı Yunanlılara boıciu üibı | Bir ihtiyarın hikâyesi Peride Celâl *. Bina enkazı Bazı bina yıkıcılarının, yıktıklan binalarm enkazını satmak üzere şehrin muhtelif semtlerinde teşhir ettikleri görülmüş, bu vaziyetin menedilmesi için alâkadarlara emir verilmiştir. Muallim mekteblerine alınacak parasız talebe Muallim mekteblerine alınacak paraSJZ yatılı talebeler hakkında Maarif Vekâleti yeni bir talimatname hazırlamışür. Buna göre, millî duygusunun sağlaır.lığı ve karakterinin düzgünluğü, terbivesi, ailesinin sosyal durumu. mesleğe karşı sevgisi. muallimliğe kabili yetlı olduğu muallimler meclisince tespit edümis talebeler alınacaktır. Bırincı sınıfa alınacak talebenin yaşı 15 19, ikinci sınıfa ahnacakların 16 20, üçüncü sınıfa ahnacakların da 17 21 olması lâzımdır. Bundan başka talebenin orta mekteblen pek iyı veya iyı derecede bitirmesi lâzımdır. Mıınliım mekteblerine girmek istiyen tnlebelerın mezun oldukları mekteblere müracaat etmeleri lâzım gelmektedır Müracaat edenlerin evrakı evlulün altıEina kadar Vekâlete eönderilmiş bulunao^ktır Mektebler acıldığı zaman talebelprin derslere baslayabilmeleri için bu vıl. ka7ananlann isimleri daha erken bildirilecektir. Bu mektubu ıkı gun evvel aldım. ıa>ış)erle deıdlerıni dokmeve geliyor kararıastırmış oldugunu bıldığım için durn. Onun ıçın kendısını çagırdım. Fakat tafsilât vermedım. Gelip gozlerıle Yollayan eskı bir dosttur. Yalnız eşhasın laıdı. Halbukı ben hâlâ onlardan geçe Kcrktum. Paçavra gibiyim, diye, deva'n et aormesını istıyordum, yanlış teşhıs koynayordum. ısımlerıni değıştırdım. Evet ihtiyarlamıştım. Vücudüm yıp ti. Artık hiç bır şeye yaramam. Yaşa muşlar.. Kalb;mde bir şey yok. Asabî ıSana bu mektubu yazmak içm çok bir krizmiş.. Bir iki ay ıstirahatten sondusündum. Fakat nihayet karar ver ranmış, gozlerimin parlaklığı kalmamış, manı ınanasız . ra > Ne oldu? dedim. dım. Bana olüm yaklaşıyor gibi geli saçlarım ağarmış, hoşlarma gitmek için Eitat hasta, dedi sevdiği adartun yor. Bu son günleıimde konuşmaya, kal lâzım gelen butun maddî ımkânları kayO dciha devam ediyor, fakat ben artık bimı boşaltmdya oyle ihtıyacım var ki... betmiştim. Fakat kalbim.. Hayır, o hiç ısmi Lem de iımidsız. Kalb, birdenbire dınlemıyordum. Nihayet: • Sız lutfen bu akşam gildıp bu gu55 va'indayım. Kırk beş jaş ıhtijarlı değişmemişti. Bu beni mustarib ediyor, gidebiîirmis.. Daımî istirahat diyorlar. ğm eşıeidır, derler. Yalan da değil. Fa herşey yavaş yavaş beni terkederken o jimedi fakat şimdiden onu kaybetmiş zel havadısi kendısıne verin, dedi. Zakat şu da muhakka ki insan bu eşığe nun şiddet ve ısrarla, eskiden olduğu gibiyim... Onunla beraber çok şeyler vallı yavrum musterıh olsun, çok ıstırab varıncaya kadar hiç bir şeyin farkına gibi hep aynı seylerin isteği, heyecanı Ka;, Lettiğimi hissediyorum. Kanım çeki çeküğini bıkyorum.» varmıyor. Ben kırk beş yaşında. vucudu çırpınmssı içinde atması huzurumu bo lij ^T, gozlerım günlerce ujoıyamamışım Daha neler konuştuk hatırlamıyorum. gıb' kapanıyor, adeta sönüyorum. zinde, arzularım her zamankinden kuv zuyordu. Sokaea çıktığım zaman sarhoş gıbiydım. Kal'nm genc kalmıştı diyorum sana.. Akşıma kadar oturduk. TeseMîye ça Neler umıd etmiş, kendimi ne hulyalara vetli. Senelerın olgunlaştırıp pısırdıği li';tım, fakat için için sevind'gımi r.iı;in kaptıiTiıştım! Ah ihtıyarlık! Asıl illet rrukememl bir ınsan halindeydim. Her İşte fe^âket bu.. seyın zevkıni daha derin, daha kuvvetlı Belki uzaktan bana baktıkları zaman .titaf etmiyeyim? hıçbir zanıan malık hem dc en muthiş, çaresiz illet bu değil duyuyordum. Fakat işte bu yaştan son yaınız şunu gorüyorlardı. Kâmil, ağır cımadığım ve olamıyacağım bır kad'nın mıydı? Adadac döndukten sonra o gece sajıirrazdı geç vakitlere kadar sokaklarda dolaşra.iır kı birdenbire yuvarlandım, çok başlı, herşeyden elıni eteğini çekmiş. ih tevf.ı'ı?'. nihayet rakıbim tıun İhtiyarladığımıh farkına ilk ne va tiyar bır adam.. Hakları da vardı. Çunkü Boyıe olmakla beraber bir düsmun or tım. Ertesi gün de Jaleye uğramadım. kit varmıştım biliyor musun? Bundan yaşımm her türlü icabma boyun eğiyor tadan kslkmış ve genc kadın artiK yal Bu guzel haberi ona gotürmeğe, onun Rıfatin tehlikeyi atlattığını duyduğu beş sene evvel. tramvayda genc bir ka dum. Sürüden ayrılamazdım. Ben de ö nız brna kalmış gıbi memnundıırı. zaman kopaıpcağı sevinc feryadmı, yudın kalkıp yerini verdiği zaman. Oraya biirlerı gibi sık sık öksürüğe tutulınor. Beni yalnız bırakmayın, ded'. Sık zünün alacağı mes ud manayı gormeğe bir külçe halmde çökmüş, kalraıştım. toıiemekten, midemi bozmaktan çekiniAllahım, o ne müthiş acıydı? yor. kendi yasımdakılerle tavla oynayıp sık t>r!ın, Rıfata gidemivorum. Dcktor tahammulüm joktu. Yarm diyordum, O aksam ilk işim aynaya koşmak ol siyasot konu r uyordum. Fakat bilseler, lat he>ecan, teessür istemiyorlar Go yarırı. hayır, kendim gidemem. Kısa bir du. Kendimi inceden inceye tetkik ettim bılseîerdi ki bütün bunlara ne sıkıntı ile rü=)npmizi menetüler. Çünku '"ifat beni mektub yazarım. Fakat buna lüzum kalgorünce ağlamaja başlayor. Puşunun o madı Ertesi gün şu muthiş haberi alve neler neler buldum. Gozlerimin a ka*lanıyordum. dım: Genc kadının ölümunü.. ko^a adam.. kında sjrı benekler belirmişti. Almmm İhtıyar Ueyip geçij orsunuz. Eğer o Şiır.di anlayor musun? Bu ölüme kiortası iceri çbkmüş, şakaklarımda çirkin ihtiyar adanıa bıraz yaklaşıp bakmasını Bunları söylerhen yüzünün derisi ürşîşkinlikler hasıl olmuştu. Sonra gözle bılsenız.. Neyse nihayet âsık oldum. evet pertiler içinde kalıyor, yüzü dudak'an mm sebeb oldugunu anlayor musun? rimii) manasmı bozan keskın kırışıklar sa^ırma. Ellı beş yasıma rağmen .. Zaten na kudar soluyordu. Sık sık uğrayacagı Eğer hfn biraz acele edip o akşam, yahud ertesi gün gitseydim. Rifatın hasNihayet vücudüm. bacaklarım incelmiş, ona coktanberi bağlanmıştım. Uzak ak mı vadederek aynldım. karnım çıkmış.. Nasıl ihtiyarlamıştım' rabadan genc bir kadın. Yıpranmış bir Er'esi sabah. henüz yataktaydım. Te talığı atiattığını, kurtulduğunu ona haHem de hiç farkına varmadan. İhtiyar yüzü, İakat hankulâde gözleri vardı ıefon çaldı. 0nun sesi.. Heyecan içınie: ber \eıseydim.. Eğer ben.. Allahım delık insanı en sevdiği kimselere düşman Esmer gozkapakların altmda iki koyu .Aman derhal kalk Adaya Rifata git vam edemiyeceğim.. Bu ölüm beni büsVapı>or. Ben bilhassa genclerden nef ınavi ciçek gibi iri gözbebekleri.. Uzun. aıye valvarıyordu. Bana mühim, te bütUT, yıktı. Bunu etrafımdakilerin faret ediyordum. Torunlarımdan soğu düşük kirpikler.. Öyle ki birbirlerüıe do vıncli şeyler sbyliyeceğün gel» di\e, yaz zıletierinden, kızımm merhamet dolu muştum. Evvelce dede diye hitab etmeır ve bakışlarına hüzünlü. hulvi'ı mış Gitmiyeceğim. gıdemem.. Sen pit, bakışUrından ve torunlarımın pervasız, leuni bir lâtife gibi kabul ederken şimdi b;r hal verirlerdi. Herşeyini seviyor »ahatsız olduğumu soyle, onu ikna et. korkustiz hareketlerinden de anlayorum. Hatta zaman zaman kulağıma şöysıkıntılı. üzkün çaresiz tahammül edi dum. Kokusı.na, saçiarınm arkaya doğBL1 başkasına aid olan butun bu hele fı«=ıhılar bile geliyor: vorum Ded'i, yani kdşesine oturma ru dalgalı dökülüşüne. incecik ayak bi j ccan, endişe, alâka beni hıddelUn ku«Zavüllı ihüyarcık hele bu son senesı, şuna buna fazla karısmaması. yemeğe iekler.ne, ellerine, boynuna. hatta elbi Hurtujordu. Fakat gayet sakin bir st'skadar her türlü zevkinden fedakârlık selerine hayrandım ve o bir başkasını le «peki müsterih ol, gideceğım> dedim lerdc «Evet artık kö<=esinden kalka etmesi lâzım gelen insan.. Ben de böyle ^eviyordu. ve gıtıim. Yatakta zavallı, bitkin bir in maz oldu..» Hep gözleri kapalı, uyukla1 yapıyordum. Kendimi yavaş j'avaş yavBir gün ziyaretine gitmiştim. Yainız .an bulacağımı sanıyordum, bu beni bi yor mu nedir ? Hiç kimse köşesinde unım, çocuğum, kızım. evlâdım gibi ke buldum. Sinirli, adeta hasta bir haldey r.ız teselli ediyordu. Halbuki yan gi yuşmuş hareketsiz, gözleri kapalı saatlimelere alışürıyordum di. Ot'jrduğu odamn bütün perdelermi yınerek, koltuğa uzanmış, gözleri neşe, lerce kaîan ihtiyarın uyumadığını, fakat esmer gölgeler çevrili bir çift koyu mavi Kadınlar.. Onlar artık benden kork ındirmiş, bir köseye buzulmüş. yan uyinc içinde parlayan yüzü biraz soiku halinde oturuyordu. Beni görünce gun, fakat her tarafmdan hayatiyet çiçeğı andıran. hankulâde güzel kadm muyorlirdı, eskisi gibi karsıma bütün gözünü tahayyül ermekte, orada, kendi sılâhlaııle. şuh. canlı yalnız beğendir bıraz canlandı. fıskıran genc. güzel bir adamla karşı âleminde vicdan azablan, ıstırab. kemek. sevdirmek arzusile gelmiyorlardı. Çok fenryım, dedi, Kendimi dldü laştun. Hayretimi gdrdü, beni tanıyor derler içinde biraz da belki kendi haBavır, şimdi yorgun, gözlerinde baş rebiiirim. du. tası vüzünden kaybedilmiş bir sevgilikaları icin dökülmeye hazır yaslar. duKar&kterini, bir şey söylediği Beyefendi, dedi, Jaleye genc ka nin hasreti, acısı içinde eriyip girtiğini daklarında başkalarına aid medıhler, si onu evvelce düşünmüş. hatta yapmayı dının ismi biı sürpriz. yapmak istijor aklına getirmiyor Yeni bir park Sultanahmedde Yerebatan sarayımn üstündeki adanın yıkılarak park haline getirilmesine karar verilmiştir. Burada bulunan binalavdan bir kısmmın istimlâk muame'.esi ikmal edildiğinden yık tırılmasına baslanmıştır. Bozuk yumurta kullanan lokantalar Şehir dahilinde yapılan teftislerde ba» a lokanta, pastahanelerin bozuk yu murta kullandıkları anlaşılmış, bu gibi müesseseler hpkkmda şiddetli takibat yapılmağa başîanmıştır. Aynca. kay makamlara da birer tamim gönderilerek teftişlerin sıkılastırılması bildirilmişür. Bir kadın yanarak öldü Galatada Mumhane caddesinde 11 numaralı dükkânın üst katmdaki odada ohıranlar bir hafta evvel Akıl Hastanesinden cıkardıkları akrabalan Nurıye admdaki kadmı odada kilidliyerek sokağa gitmişlerdir. Nuriye. bir aralık odad=ki gaz lâmbasını yakmak ister'en lâmba kınlmış ve gaz üzerine dökül müştür. Bu sırada yanar bir vaziyette olan kibrit elbisesini tutuşturmuştur. Nurivenin feryadlarmı isitenler kapıyı kırarak odaya pirmişlerdir. Muhtelif verlerinden yanan Nurive. Bevoğlu Beİpdive hastanesine götürülmüş, orada filmü'itür. WIÎ1*İV r üinp ^eraiti Seneiik Alb avlık Üç avlık Bir aylık ı»«i S kurusfnt. f TOrldv» Raıie «cto \ lcto 14(K) Kr 27t* Ki, 750 . 1450 . 4(10 150 > > 800 • Yoktur. Dikkat Gazetemize «öndeıileD evrak ve vazılaı neşredilsin edilmesiD lade edllmet <re n»s»ından mes'ulivet kıhul olunnıar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear