24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET T94S Sudan hududunda Büyük muharebeler bekleniyor Âlmanlar Douvres hücumunda 25 tayyare kaybetfiler Douvres iizerinde 25 tayyare düşürijldü [Baş tarafı 1 ind sahifede] Londra 30 (a.a.) Dün Douvres üzerinde vuku bulan büyük hava muharebesi esnasında imha edilen düş man tayyaresi adedi, gayriresmî me hafilce 25 kadar tahmin edilmektedir. Japonyada tevkif edilen İngilizler [Baştarah 1 ind sahifede] ponlar tarafından serdedilen iddiadan bahsetmiştir. «İlerleyen tahkikata nazaran, maznun mahkumiyetten kurtulamıyacağını an lamıştır» mealindeki Japon beyanatını hatırlatan Lord Halifaks, İngiliz hüku metinin, bu tamamile haksız töhme zannmı kat'iyyen kabul edemiyeceğin ilâve etmiş ve alkışlanmıştır. « Tokyodaki sefirimiz şimdiden Ja pon Hariciye Nezareti nezdinde ener jik protestoda bulunmuştur. Bizzat ben de Japon sefirini bu sabah ziyaretim gelmeğe davet ettim ve İngiliz hüku metinin nasıl ciddî tarzda bu teklifîer mülâhaza ettiği hakkmda ekselânsa hi bir tereddüd edecek nokta bırakmadım Bu mesele hakkında şimdilik fazla bi şey daha söylememeyi tercih ederim. (Alkışlar). Mümtaz şahsiyetlerden 11 İngilizin tevkifi şeraitini tasvir etmekle söze başlamış olan Lord Halifaks bilâhare İk İngüizin daha tevkif edildiğinin öğrenildiğini söyleyerek resmî Japon beyanatmda tevkif edilen kimselerin «bütün memleketi istilâ eden İngiliz casus se bekesine mensub olduklarının» bildirildiğini zikretmiş ve Japon ükumetinin bu iddiasmın esastan ari olduğunu söylemeğe lüzum olmadığuıı ilâve et mistir. Balkanlarda tadilât [Baştarah 1 ind sahifede] kumetinin davetlisi olarak da Romaya yaptıkları seyahatten, 29 temmuz saat 10/15 de dönmüşlerdir. Bu seyahat, Rumauyanın mihver siyasetine ilnübak hususundaki kat'î beyanatından sonra, Rumen hükumetinin Alman Führer'i, Italyan Duçe'si ve iki büyük devlet hariciye nazırlarile ilk şalısî temasım teşkil eylemiştir. Rumanyayı ve cenubu şarkî Avrupasmı alâkadar eden bütün siyasi ve ekonomik meseleler üzerindeki görüşmeler samimî bir dosüuk havası içinde cereyan eylemiştir. Bu görüşmelerin heyeti umumiyesinden, gerek Almanyanın gerek İtalyanın Rumanya hakkında ve kıt'anın bu kısmmda Bulhun idamesi hakkında alâkası ve anlama zihniyeti tebarüz etmiştir. Şarkta yeni bir zelzele feîâketi Gal iizerinde üç saat süren akın Londra 30 (a.a.) Gal eyaleti üzerine üç saat devam eden bir gece akını yapılmıştır. On dört bomba kırlar üzerine düşmüş ve insanca zayiat olmamıştır. Londra 30 (a.a.) Hava ve Emni yet nezaretlerinden bu sabah tebliğ edilmiştir: Dün gece düşman tayyareleri Ingilterenin doğu şimalinde bir şehir üzerine bombalar atarak hususî bir malikânede bazı hasarlara sebeb olmuşUrdır. Bir kadın hafif surette yaralanmıştır. Baa baü cemıb bölgelerine de bombalar düşmüştür. Hasar cüz'idir. Ölen ve yaralanan yoktur. İngiliz hava müdafaa bataryaları faaliyete geçmiş tir. Bu sabah erken İngilterenin doğu cenubu üzerinde bir düşman bombardıman tayyaresi düşürülmüştür. Evvelki gece ve dün sabahki hava taarruzlan Cox'un ölümü teessür uyandırdı , Şanghay 30 (a.a.) «Reuter» Reuter Ajansı muhabiri Cox'un Tokyo'da ölme si Şanghayda çok müellim bir intıba ha sıl etmiştir. Çinliler, Japonlar, Amerikah ve Avrupahlardan Reuter'in Şanghay daki bürosuna taziyet telgraflan yağ maktadır. Cox'u tanıyan herkes kendi sinin herhangi bir suç işliyecek tiynette bir adam olmadığını bildirmektedirler. Tevkif edilenler Japon matbuahnda asabiyet Londra 30 (a.a.) Röyter: Hava NeTokyo 30 (a.a.) «Reuter» Reuter'in zareti, bu gün öğleden hemen sonra Iskoçyanın şimali şarkî sahilleri açıkların Tokyo muhabiri Melsinne Cox.'un ölümü da İngiliz hava kuvvetlerine mensub avcı Japonyada İngiliz propagandası» ismini tayyarelerinin bir düşman bombardıman verdikleri mevzu hakkında Japon mattayyaresini düşürdüklerini bildirmek buatmuı hiddetini uyandumıştır. Michi Michi Chimbun gazetesi İngiliz" tedir. ttalyan tayyareleri, bir tayyare lerin harbin başlangıcındanberi faaliyet gemisine gene bomba düşürdüler gösterdiklerini ve Japon efkârı umumiİtalyada bir mahal 30 (a.a.) Italya yesini Japonyanın İngilizlerle birükte orduları umumî karargâhının 51 nu harbe girmesine hazırlamak maksadne Japonyada bir beşinci kol teşkil etmek marah tebliği: Dün bütün gün bir çok tayyare fi için enerjik bir propaganda yapüklarını loları, şarkî Akdenizde hareket halin yazmaktadır. Asahi Chimbun da İngilterenin Jade ve harb gemilerinin refakatinde bulunan bir kafileyi bombardıman et ponyada sistematik bir propaganda yaptniştir. . . rnak için bir teşkilât şebekesi tesis etti^^^^ Kafile içinde bir de tayyare gemısı ğini iddia etmektedir. bulunmakta idi. Bir çok cüzütamlara ciddî isabetler olmuştur. Bunlardan bırisinde yangın çıkmıştır. Bombardı man tayyarelerimizle düsmanın bır tayyare gemisinden havalanmış olan avcı tayyareleri arasında vukua gelen [Bas tarafı 1 ind sahifede bir hava muharebesinde düsmanın bır Yugoslavya ile aramızda, geçen sene avcı tayyaresi düşürülmüştür. Bizım şehrimizde akdedilmiş olan anlaşmanın tayyarelerimizden biri hareket üssüne bilhassa klering kısmınm daha iyi işleavdet etmemiştir. mesine matuf olan şimdiki teşebbüsler Şarkî Afrikada Kurnuk mıntakasın bundan bir ay kadar evvel Dış Ticarei daki işgal mıntakas! tevsi edilmiş ve dairesi reisi Servet Berkinin Belgrada düsmanın mühimmat, esliha ve erzak yaptığı seyahatle başlamıştı. Bu heyetin taşıyan bir kolu esir edilerek ellerın gelmesi de o esnada takarrür etmiş budeki mevad iğtinam edilmiştir. lunuyordu. Aden limanı bombardıman edilmiş Yugoslavya ile olan ticaretimizin, son ve bir gemiye tam isabetli endaht ya senelerde inkişaf yerine maalesef geripılmıştır. lediğini söylemek lâzımdır. Esasen Alman harb tebbgı Türk Yugoslav ticareti hiç bir raman Berlin 30 (a.a.) Alman orduları ba beklenen inkişafı göstermemiftir. 1923 kumandanlığının tebliği: senesinde, Yugoslavyadan ithalâtımız Alman pike bombardıman tayyareleri, 845,000, ihracatımız ise 85,000 liralıktı. Douvres limanına hücum etmişlerdir. Bu Bu yıldan sonra Yugoslavyadan ithalâlimanda demirli olan ve ceman 32 bm tımız mütemadiyen düşmüş, 1933 senetonilâto hacminde bulunan 4 vapur o de sinde 80,000 lira olmuştur. İhracatımız rece ciddî hasara uğratümıştır ki bunlar u ene 1933 senesinde 21 bin liraya kabatmış telâkki edilebilir. Bu hücumlar dar düştükten sonra geçen sene 293.000 esnasında, düşman avcı tayyareleri te liraya kadar çıkmıştır. 1938 senesinde çekküllerile şiddetli hava muhaıebelerı Yugoslavyaya ihracatımız 213 000, ithaolmuştur. Bu muharebelerde, 12 ingiliz lâtımız 423,000 liralıkken 939 da ihraEpitfire tayyaresi, 13 İngiliz Hurrıcan catımız 293,000 lirahğa çıkmış, ithalât tayyaresi ve 3 Alman tayyaresi düşmüş ise 132,000 liraya düşmüştür. Bu senenin ilk altı ayında Yugoslavyaya 141.479 tür. Manşta ve İngilterenin şark sahillerln lirahk ihracat yapmış ve 258.926 liralık de yapüan keşif uçuşları esnasında, Al ithalâtta bulunmuştuk. Görülüyor ki manlar, 10 bin tonilâtoluk bir kruvazor vaziyet lehimizde olmakla beraber bu le bin tonluk bir ticaret vapuru batır senenin ilk altı aymda Türk Yugosmağa ve diğer bir ticaret vapurunu cid lav ticaretinde bir inkişaf vardır. Yugoslavyadan başlıca ithal ettiğimiz dî hasara uğratmağa muvaffak olmuş maddeler karbür dö kalsiyom, demir ve lardır. ' . 29 temmuzu 30 a bağlayan gece, ingiliz çelikten mamul eşya, hasır ve sepetçi • tayyareleri, şimal ve garbi A'mrmya ü mamulâtı, kereste. şapka taslağı, kâğıd. • «erinde uçmuş ve yalnız gayriaskerî he cap'ı hayvanlar ve derilerdir. Buna mu' kabil Yugoslavyaya ihrac ettiğimiz maddeflere bombalar atmıştır. deler çok çeşidlidir. Palamut, mazı, [ Afyon înhisarındaki mese sebzeler, balmumu, halı, palamut hulâsası, ipek, balıklar, incir, fmdık, susam leler tetkik ediliyor ve üzümdür. Yalnız bu maddelerin ihAfyon Inhisarında bazı yolsuz hare racatınm artırılması Yugoslavya ile tiketler vukua geldiği noktasmdan Adli caretimizin inkişafı için kâfi gelebilir. yec« tahkikat yapılıyordu. Bir tacire Yugoslavlar bundan başka başta pamuk binlerce liranın iadeten verildiği ve bu olmak üzere diğer bazı ihrac maddelenun usulsüz olduğu da iddia ve tahkikat rimizi de istemektedirler. eümlesindendi. Bu tahkikatta, evvelce Ankarada yapılmakta olan temaslamüdürlük eden bir zatla idare meclisi rın esaslı bir tarafmı da, Adriyatik azalığı eden bazı zatlann malumatına denizinin kapalı olmasından dolayı iki müracaat olunmuştur. Müddeiumumi memleket ticaretinin yalnız demiryol'j likçe verilen dosya üzerinde dördüncü üzerinde teksifi ve tanzimi teşkil etsorgu hâkimliği tetkikata başlamıştu. mektedir. Fakat bu yoldan bu gün ihTahkikat, bu sorgu hâkimliğince geniş racat ve ithalâtın yapıbnası hayli müşletilip derinle=tirilecektir. kül olacaktır. Dün düşürülen tayyareler Şanghay 30 (a.a.) İngiliz tebaasmdan Kobe'li Price ile Nagasaki'li Strafford'un tevkif edHmiş oldukları öğrenilmiştir. TürkiyeYugoslavya ticaret muahedesi [Baş tarafı 1 ind sahifede] yurd bölgesini bütün kalbimizle taziye ederiz. Zelzeleye dair gelen haberleri sırasile neşrsdiyomz.] Ankara 30 (a.a.) Bu sabah saat 3 ile 3,30 arasında yurdun muhtelif noktalarmda yer sarsmtıları hissedilmiştir. Yer sarsmtısı Ankarada saat 3 te ve Vasıtasız vergileri bir araya topla c) Kamış, saz, ağac dalları ve talaş oldukça şiddetli, İstanbulda da saat 3,10 yan yeni kanun lâyihasma ek olarak lardan hasu, zembil, masa ve emsali da hafif olarak duyulmuştur. veraset, intikal, kazanc, hayvanlar ve imali; Aynı saatlerde Erzincan, Terme, Niğarazi vergilerinin istisnaları bir liste işlerile iştigal edenler (imalâtını dükde, Merzifon, Çarşamba, Tokad, Yozgad halinde hazırlanmaktadır. Ticari ve sı kân açarak veya seyyar halde müs ve Kayseride muhtelif şiddette yer sarnaî kazanc vergilerinden istisna edi tehlike satanlar bu satışları dolayısile smtıları vuku bulmuştur. insanca zayilenler şunlardu: • vergiye tâbidirler); at yoktur. Aşağıda yazılı teşebbüs ve kazanc 6 Çiftçilerin, kendi mahsullerini Kayseride bazı binalarda hafif çatlaklarla şahıs ve şirketler vergiden müs ve hay\'anlarmı ve bunlardan çıkar Rumanyanın istikbaldeki endişeleri lıklar vukua gelmiştir. tesnadırlar: dıkları maddeleri dükkân açmaksızın İstanbul 30 (a.a.) Kandilli Rasadhakkında gerek Obersalzberg'de gerek 1 İstihlâk kooperatif şirketlerinin satmalan ve bunların istihsal ve nakil Romada yalnız umumî prensipler müza hanesinden: azasına yalnız istihlâkleri nispetinde vasıtaîarı ambar ve depolan (avcılar, Bu gece saat yaz saati 3 ü • 13 daki dağıttığı temettüler ve azasına mesken balıkçılar bu hükümdedir); kere edilmiştir. Bu umumî prensipler mucibince alâkadar memleketler hüku ka 23 saniye geçe merkez üstü İstan temin etmek üzere kurulan yapı koo7 Ziraat işlerinde kullandığı arametleri Tuna havzasında kat'i bir anlaş buldan 620 kilometre mesafede hulunan peratifleri; ba veya hayvanla, nakliyeciliği itiyad şiddetli bir zelzele kaydedilmiştir. maya varılması için lüzumlu şaıtların 2 Yalnız azasına ikrazaatta bulu etmeksizin arasua ücretle eşya nakleZelzele olan diğer yerier tesisi bahsinde bundan böyle serbestçe nan tasarruf sandıkları; den köylüler; Ankara 30 (a.a.) Bu gün verdiğiçalışacaklardır. 3 Bizzat işlettikleri madenlerden 8 Sermayesiz veya sermayesinden miz bir haberde sabah saat 3 le 3,30 istihsalâtta bulunan hakiki ve hükmî Rumanya muvakkat zaman arasında yurdun muhtelif yerlerinde sahışlar ve bunların istihsal sahası ziyade bedenî kuvvetile çahşan seyyarkazanmı; yer sarsmtıları vukua geldiğini ve bu içindeki satışları veya bu saha dışmda lardan 18 yaşını bitirmiyenler veya 65 Bükreş 30 (a.a.) Reuter muhabiri sarsınüların Ankara, İstanbul, Erzin depo tesis etmeksizin yazıhanelerinde yaşını bitirenler, mefluc veya iki gönin öğrendiğine göre, Hitler, Gigurtu ve can, Terme, Niğde, Merzifon, Çarşam yapmış oldukları satışlar ve münhası zünden veya el ve ayağının birinden Ivlanoilesku ile yaptığı görüşmede, etnog ba, Tokad, Kayseri ve Yozgadda hisse ran ecnebi memleketlere ihracatta bu mahnım seyyar işçiler ve seyyar sa tıcılar; rafik haritalar göstermiş ve Rumenlerin dildiğini kaydeylemiştik. lunmak üzere iskele ve istasyonlarda 9 Yenilecek, içilecek veya yakılaAldığımız telgraflar bu yer sarsıntı tesis ettikleri depolar; Sofya ve Budapeşte ile doğrudan doğruya mümkün olduğu kadar çabuk müza sının aynı saatlerde Çankırı, Amasya, 4 . Mahallî hükumetin müsaadesile cak maddeleri bizzat veya elle çekilen kerelere başlaması bahsinde ısrar eyle Sinob, Fatsa, Zara, Çorum ve Zilede millî ve bejTielmiIel mahiyette açılan arabalarla taşıyarak satan bilumum miştir. Görüşmeierin zahirî neticesi hak de vuku bulduğunu bildirmektedir. meşherler, panayırlar, sergiler ve bun seyj'ar satıcılarla bu maddeleri aynı Yozgadda kaybettiğimiz kmda gösterilen memnuniyete rağnıen, lardan temin olunan kazanclar ve bu suretle veya hayvanla ve yahud hayRumanyanın hakikatte ancak muvakkai kardeşlerimiz gibi mahallerde muvakkat veya daimî vanla çekilen arabalarla köyünden ge» bir zaman kazanmış olmasından korkuYozgad 30 (a.a.) Bu gece merkezi tesisat yaparak kahvehane, kazino, lü tirerek şehir, kasaba veya başka köylur. Zira, mihver devletlerinin, rekolte Akdağrnadeni kazasına bağlı Peyik napark, sirk, sinema, tiyatro ve sair lerde dükkân açmaksızın satan köyîü" nin kaldırılmasından evvel bir harbe nahiyesi ve Karamağara köyü olmak ü istirahat ve eğlence yerleri işletenler ler; netice verecek, Sovyetler Birliğinin cn zere Sorgun kazası civarındaki bazı köy ve paviyonlarda yapılan satışlar (bu 10 Hususî aşı ve frengi hastane» dişelerini uyandırabilecek ve Sovyetler lerde şiddetli bir hareketiarz olmuştur. gibi mahallerde yapılan satışlar hak leri ve verem sanatoryomları; harekete sevkedebilecek herhangi bir Tahminen 300 ölü, 60 ağır ve 300 hafil kındaki istisnaiyet serginin devamınca 11 Teşviki sanayi kanunile ka harkete geçmeden evvel vakit kazanmak yaralı vardır. 12 köy harab olmuştur. muteberdir.) Ecnebi tebaanın bu hak zanc vergisi muafiyeti bahşolunan mü« istedikleri sanılmaktadır. Hayvan zayiatı henüz tespit edilmemiş tan istifadesi mensub oldukları dev esseselerle bu müessesenin muafiyet letle Türkiye arasında mütekabiliyet sahası haricinde olup müessesenin yal" tiı. Ingiltereye taarruz yakınmı? esasının cari olmasına bağlıdır. nız muamelelerini çevirmek ve mağaza Felâket mıntakasına vilâyetin her taGerek Almanların gerek İtalyanlann 5 İşçi kullanmaksızın kendine ve açmsksızm satış yapmak veya nümu* rafından sıhhî yardım, gıda maddeleıi İngiltereye karşı taarruzun pek yakın ya başkalarma aid malzemeji evinde, ne göstermek üzere açtıklan yazıha « olduğu hakkında Rumen heyetine temi ve işçi ekipleri gönderilmiştir. bizzat veya birlikte oturan ailesi ef neler (bu kanunda yazılı mükellefi » Kızilayın yardınu nat vermiş oldukları da muhtemel görülradile, gerek elde ve gerekse el ve a yetleri ifa etmeleri ve muafiyet ru!ıAnkara 30 (a.a.) Kızılay umumî uıektedir. yakla veya bedenî kuvvetle işler ma satnemelerini ibraz eylemeleri şartile), merkezinden: Macarlar derhal müzakere isteyor kine ve tezgâhlarda işleyerek: (bu muafiyet müessis vç intifa hisse Bu sabah vuku bulan Yozgad zel Budapeşte 30 (a.a.) Macar Ajans: a) Halı, kilim, çul, keçe, bez ve sair lerine aid temettülere ve şirket meczelesi felâketzedeleri için ilk yardım mçnsueat dokumacılığı; lisi idare ve memurinin hisse senedi bildiriyor: olmak üzere 350 çadır, 100 sandık hurb) Çorab, fanilâ ve sair örgü işleri ve mukabili olmıyan temettü hisselerine Macaristanın Rumanyadan Macar ma yola çıkarılmış ve 150 denk elbise iplik eğirmesi; şamil değiîdir.) Rumen hududu meselesinin halli hakve çamaşır tevzii için hazırlıklar yalanda derhal müzakeerler açılmasını pılmakta bulunulmuştur. beklediğt Macar gazeteleri larafından müttefikan tebarüz ettirilmektedir. GaTBastarah 1 inci sahifede] zeteler, yeni hududlarm, istikbalde de yeniden gözükmeğe başlamıştır. vamh bir sulhun teminatını teşkil edeTBaş tarafı I inci sahifede] In^îltere protf^to edildi bilmesi için makul olması lâzım geldiğini Bundan çok memnun kalan halk. Vichy 30 (a.a.) Havas ajansı bil()e bilhassa kaydeylemektedir. Mihver « Bir Cumhuriyet Vekilinin köyüdevletleri gibi Macaristan da, yeni hu müze kadar gelmesi bize yetişir. HamHeybeliada Deniz Harb okulunu mu diriyor: Mütarekenin imzası sırasında İngilij dudları, sulhçu anlaşmalarla tesis etmek dolsun Cumhuriyet sayesinde bütün ih vaffakiyetle ikmal ederek deniz ordu istemektedir. muza katılan genc subaylara dün diplo limanlarındaki Fransız harb gemilerino tiyaclarımız temin ediliyor» dedi. kumanda eden Amiral Cayol ve Vil; 9 Londra gazetelerinin tefsirleri Sonra ziraat makineleri, yol, ziraat maları verilmiştir. Merasime saat 14.30 da bandonun çal İneiltere Bahriye Nezareti tarafından Londra 30 (a.a.) «Reuter. Vaziyeti kombineleri randımanı üzerinde konuşaydınlatacak malumatın eksikliği dolayı malar oldu. Yarma nahiyesine pulluk, dığı ve genc mezunların hep bir ağızdan derhal Oxford'a gitmeğe davet ve metsile, İngiliz matbuatı Balkan meselesi çapa. verilmesinin muvafık olacağı ka tekrarladikları İstiklâl marşile başlan bur^ ikamete tâbi rutularak bahriveiihakkmdaki ihtiyatlı hattı hareketini mu rarlaştırıldı. Halkm, istihsali artırmak mışür. Müteakıben Okul Kumandanı lerin bulunduklan kamplarla ihtilâtisa hafaza ve fakat Hitler'in Balkanlardaki hıısusunda eayretini gören Vekil, tak albay Zeki işin tarafından genclerin menedilmişlerdir. Bu hususta İngîlte« manevrasının bedbinliğe dayandığı mü dirlerde bulundu. Damızhk meselesinin dipiomaları ve meçleri tevzi olunmuştur. hükumetine şiddetli bir protesto verilOkulu birincilikle bitiren Fethi Gürel miştir. taleasmda ısrar eylemektedir. dahi halledileeeğini vâdetti. Sonra harAlmsn ve tlalysnlar lehrne bir altın saat, ikinciliği kazanan Münib Bulgar nazırlan Sofyada man yerlerinde döğer bicer makhırleVichy 30 (a.a) Havas bildiriyor: Öktem bir dolma kalem kaz^nmışlardır. Sofya 30 (a.a.) Bulgar ajansı bil rinin faaliyetlerini, neticelerini tetkik Bu sabah cıkan resmî gazetede intiBundan sonra yeni deniz subaylarımız, diriyor: etti. sar eden iki karsrname ile harbin ba?Vekil bundan sonra Çilemre kaza?ına hep birden and içmişlerdir. Başvekil Filov ve Hariciye Nazırı langıcmda Alman ve İtalyan tebaalaPopofla yanlaruıdaki zevat hususi tay hareket etti. Vekil, burada bazı ?iyaMekteb kumandanının niıtku rına k?rşı alman tekâlifi harbiye tedyare ile dün akşam Salzburg'dan retlerde bulundu ve Konya ovasınm And içme merasimini müteakib albay birlerini kaldırmıştır. Sulama idaresini teftiş ve sulama ka Zeki /şm, kısa bir hitabe irad ederek. ttalyanlar bir türlü, yeni Fransız dönmüşlerdir. nall«rile tesisatını. buradaki ha^ati v* deniz ordumuzda bilfiil vazife alan genc Başvekilin beyanatı rejimine inanmıyorlar Sofya 30 (a.a.) Bulgar Başvekili ziyetini tetkik ederek geç vakit Kon subaylara muvaffakiyet tprnennisinde Roma 30 (a.a. ) D. N. B. ajansı bilbulunmuş ve ezcümle demiştir ki: Filov, Kral Boris'le temas ettikten son ya va avdet etti. diriyor: « And içme bir söz veriştir. Türk ra Salzburg seyahati hakkmda beya MÜTEFERRtK milletinin ise verdi8i söze riayet htısu İtalyan siyasî mehafili, Fransadaki nâtta bulunmuş ve ezcümle demiştir rejim değişikliğini pek kolaylıkla ansrındaki sebatkârhğım bütün dünya ki: laşılabilecek bir emniyetsizlik ve te « Süâh altına alman memur' bilir. . Obersalzburg görüşmeleri, hakireddüdle karşılamaktadu. kî bir samimiyet, açıkhk ve anlaşma Sizin bu anoMa yüklendiğiniz vazifeler ların maasları verilecek Giornale d'İtalia gazetesi, Fransanm havası içinde tfereyan etmiştir. Şura Dahiliye Vekâleti alâkadarlara gön çok büyüktür. Vazife ve sa!âhivet1erinİ7İ bir yenilik ve tasfiye yapmak arzusunu ı tebarüz ettirmeliyim ki FuKrer'de derdisi bir tamimde «bazı devairde si kullanırken, biraz evvel içtiğiniz andı ilk defa olarak izhar etmemiş olduğuve Von Ribbentrop'da, Bulgar milletilâh altma alman memurlarm maaşları hatırlayıms. Bunu hatırlıyanlar vazife nu işaret ediyor. Bu gazete bu harekene karşı en hararetli hissiyatla ve vanm ke?ilerek yerlerine başkalarınm ta lerinde daima muvaffak olacaklardır.» tin Fransız rejiminin bariz mes'uliyeziyetimiz hakkmda tam bir anlama Albay Zeki Işin bundan sonra. «Tür tini gizlemek için bir manevradan ibayin edildikieri vaki müracaatlerden anzihniyeti gördük. lasılmıştır. Sefprberlik mevcud olma küm, ne mutlu bana...» vecizesine te ret olduğunu ilâve etmektedir. Bulgar milleti, sükunet içinde, hâ dığına göre. silâh altma âlmanlar sırf mas ederek daveflileri. bu sözü söyliyen Diğer taraftan, Fransada mazi ile adiselerin daha müsaid inkişafını iti staj için davet edilmişlerdir. Binaenaleyh Mukaddes Ebedî Şef Atatürkün manevî iâkayı kesmemeğe ve bu mazinin men« madla bekliyebilir.» maasiannm aynen tesviyesi lâzım gelir» huzurunda tazimle eğilmeğe davet et faat ve imtiyazlarmı altüst etmemeğa Başvekil, Führer'in bu görüşmeler miştir. denilm°ktedir. çahşılmaktadır. Vakayi hergün fikir » esnasında gösterdiği adalet ve rea Albav Z°ki fsın. sfizüne devam ede lerde ve müesseselerde bir inkılâb hun hissiyatını bilhassa kayıd ve Bir döviz kaçakçıhğı rek: «Avni yolHa viirüven "nun pn ya sule geldiğini tekzib etmektedir. Ya " görüşmelerin Tuna bölgesinde huzurlu İstanbul zabıtası. 117 bin liralık bir kın arkadaşı» Millî Şpfimiz İsmet İnönü pılan iş istikbalde mütareke ve sulh işbir nizamm tesisine pek ziyade hâdim ne şüVran ve minnetlerini ar7etmiş ve: leri yüzünden husule gelebilecek krizs döviz kaçakçıbğı meydana çıkarmıştır. olacağını ilâve eylemiştir. f Hepinize eandan muv;' fski<'ptl°r. karşı koymak için hilelerden ibaret Hâdiseye el konur konmaz, ihtiyatî BuJgaristan vaid almış . tedbir olarak sebeke mensublarmın ban sağlı"klar. basarılar dilerim, diyerek sö tir. Sofya 30 (a.a.) Reuter muhabiri mii bitirmiştir. kadaki mevdu?tlanndan kaçak döviz Bir tesadüf eseri imiş gibi, Blum hünin öğrendiğine göre Salzburg'daki görutan olan 117 bin lira bloke edilmiştir. Kumsndanm nutkuna yeni meTiınlar kumetinin Halk cephesinin naşiri errüşmelerde cenubî Dobrice meselesi Hâdise etrafındaki tahkikata devam e namına Kenan Avşar cevab vererek ar kârı olan Marianne gazetesi yeniden derhal tatbik mevkiine konacak müs dilmektedir. Ifsda^iarile birliHe denizri atalannm iz intişar etmeğe başlamıştır. pet bir hal suretine raptedilmemiştir. Fransa maziye doğru dönmek is « Hissiyat, Bulgaristanın, bu meselenin Un darlışı tamamen zail oldu eri üzprinde yi'irümek huFiı«unda azmini tebarüz ettirmiş ve seref ve mes terse, yapacsğı en iyi şey 1789 un ölharbden sonra kat'î surette halledile Toprak Mahsulleri ofisi, bu ay zar .Oiyetini çok ivi idrak ettikleri bir üni mez prensiplerine avdet etmektir. ceği hakkmda vaid almış bulunduğu fında şehrin ekmeklik unu için veril formayı gi\*Fii? buluniuklannı ve bu merkezindedir. mesi lâzım gelen, fakat verilmemiş olan inifornaya lânk olmağa çalışacaklarına mi Aktüre, Arif Yengin, Ertuğrul Kemerdere, Erşet Erdem, Halid Kayal, Hilbuğdayı üç gün fazla buğday vererek dsir söz vermiştir. mi Firat, Selçuk Erer, Fethi Gürel, Vetelâfi etnv^tir. Bu suretle, memleketiŞiddetle alkışianan bu hitabeden son dad Arnas, Fikret Aksoy. Niifus sayımı mizde ihtiyacdan çok fazla buğday var ra, meras' m e nihsyet verilmiştir. Makine asteğmenleri: Naci Kasaboğîu, Bir batında iki misli nüfus ne büken İstanbulda hiç yoktan görülen dsrYeni subayiarunız Şemseddin Artunç. Necmeddin Öncel, lık tamamen zail olmuştur. Alâkadarlara yük kuvvet ve saadet, Türk kadınının Bu sene Dpniz Harb okulunu bitiren Kenan Akşar. Şinasi Örveren, Nureddia 3İr daha bu vaziyelin tekerrürüne mâni doğum kabiliyeti bize bunu vaid ve gencler. 35 kişidir. İsimlerini aşağıya Baysan, Necmeddin Berin, Vedi Erer, slacak tedbir almalan tebliğ olunmuştebşir ediyor. Yeter ki onun yavrujazıyoruz: Şevket Tatoelu. Süleyman Erol, Rasim ur. sunu koruyahm ve y«şatalım. Çocuk Güverte asteğmenleri: Celâleddin Ak Akınsel. Receb Yalçmkaya, Orhan Erer, Esirg^ne Kurumuna yardımınız bu Dünkü ihracat tan, Bülend Kayu, Ziyaeddin Erdeniz, Şükrü Bayraktar. Turgud Sümersan, mes'ud neticeyi temin edebilir. Dün İstanbuldan 250,000 liralık ihra Suad Özatay, Hüsameddin Tunçay, Bür Mu?tafa Korkut, Ibrahim Tekin, Orhan cat yapılmıştır. •ıaneddin Tala\Tnan, Münib Öktem, Hil Arıkol. Kazanc vergisinden istisna edilenler Ticarî ve smaî kazanc vergisinden müstesna olanlara aid listeyi neşrediyoruz 35 genc subayımız Müstahsilin vaziyeti donanmaya iltihak etti Harb mes'uliyeti Tefrıka : 24 Yasemitı Dalları Yazan : SERVER BEDİ Hale mırüdandı: Ben de öyle. Sadun harikulâde bir peyizaj seyre der gibi, Halenin yüzüne bir an dalgın ve havran gözlerle baktı: Garib... dedi. az daha ben de sizi tanımayacaktım. Nekadar değişmişsiniz. Hale ürperdi «Çok çirkinleşmişim, değil mi?» diye soracaktı. Cesaret edemedi ve genc ressamın fikrini söylemesini korku içinde bekledi. Sadun devam etti: Yüzünüze harikulâde güzel, yeni manalar gelmiş. Bütün bu baloda sizden ba.=ka derin bir yüze tesadüf etmedim. Ancak samimî bir hissin verebileceği kuvvetle ilâve etti: Çok güzelleşmişsiniz! Hale şaşırdı ve gözlerini hayretle açh. Eğer bu çocuk samimî ise, yalnız şu iki kelime ile, Haleye bütün hayatınuı en büyük saadetlerinden birini verecekti, Genc kız, onun samimiyetine inandığı anda sevincinden ağlayabilirdi. Sahi mi söylüyorsunuz? diye sor du. Siz esldden de çok güzeldiniz. Fakat yüzünüzde bir şey eksikti. Hüzün mü diyeyim? Evet. Fazla nikbin, düz ve şımarık yanaklarınız vardı. O gün size portrenizi yapmağı teklif edecektim, vazgeçtim. Bana heyecan vermediniz. Bir sporcu karakteri, bir maddilik, bir basitlik vardı sizde. Şimdi nekadar değişmişsiniz. Müthiş bir heyecan duyuyorum şimdi karşınızda. Hemen resminizi yapmak istiyorum. Ah... Bu an değiş tnese... Harikulâdesiniz şimdi. Hale, Sadunun bu sözlerinde bir sanatkâr mubalâğası olması ihtimalini kabul ettiği halde, vücudü donacak kadar üşüyen bir insanın mutedil ve tatlı bir sıcaklığa kavuştuğu andaki hazzuıı duydu ve ona teşekkür etti. Şimdi bu çocuğu daha az kirli ve daha az çirkin buluyordu. Saçlarınuı dağuııklığında, kravatının çözük ve gevşek bağlanışında, kayıdsız ve serbest oturuşunda, bütün bu ahmak balo muhitine karşı tabiî ve muzaffer bir isyan vardı. Buradaki insanların para, giyim, sıhhat, güzellik bakımından en zayıfı bu çocuk olduğu halde onun hepsinden üstün, bilmem nasıl, bilmem ruhunun hangi tarafuıdan gelen bir kuvvete sahib olduğu da görülüyordu. Hale, belki hayatında ilk defa, bu nevi artist tiplerine karşı bir sempati duydu. Eskiden, zengin Avrupa san'atkârları müstesna, m.emleketin, uzaktan bazı hikâyelerini duyduğu bu çeşid bohem genclerine karşı derin bir nefreri vardı. Bu Sadunu da College'in çayuıda tanıdığı zaman onun tasasız ve mağrur haline, giyinişindeki ihmaline, fakirliğine ve zayıflığına sinirlenmişti. Bunu şimdi pek iyi hatırlayordu. Birdenbire annesine hak verdi, babasını ve kendi kendisini itham etti: «Ben hep maddî şeylere kıymet vermeğe alışmışım. Babam bana bir tüccar ruhu vermiş.. diye düşündü. Sadun bir kaşuu kaldırmış, gözlerini kırpmış, onun yüzünü tetkik ediyordu: Evet, diye mmldandı, fena olmıyacak. Portrem mi? Hatta ezbere bile yapabilirim. Hayır, hayu... Geliniz bir gün bana... Evde yaparsınız. Şimdi size adresimi ve telefon numaramı veririm. Şovaleniz var mı? Buldururum onu da. Bir de tuval aldırırsınız. Pek güzel. Yakında gelir misiniz? Bilmiyorum. Yakında konkura gireceğim. Ona çalışıyorum. Arada boş bir gün bulursam gelirim. Hale kâğıd, kalem istedi, adresini ve telefon numarasını yazıp verdi. Sadun iki tarafa sallanarak ayağa kalktı. Elbisesi leke ve buruşuk dolu idi, fakat bu kadar ayıbın içinde ne rahat bir duruşu vardı. Bir dans teklif etse Hale memnuniyetle kabul edecekti. Sadun onun elini bile sıkmadan, bir «Allahaısmarladık» dedi ve uzaklaştı. Hale de kalktı ve aynanın önünden ağır ağır geçerken kendisine bir daha baktı. Rengi bu sefer ona hiç solgun görünmemişti ve güzelliğine aid eski itimadı nefsine kavuştu. Bahçedeki masaya geldiği zaman, babası ve Muhlis, annesi ve Nezahetle yeniden dansa kalkıyorlardı. Saliha kızını görünce: Oturalım, dedi, Haleyi yalnız bırakmıyalım. Muhlis de bu fikre' iştirak etti. Oturdular. Hale bir kaç kelimeyle Saduna tesadüfünü anlatü ve biraz tereddüdden sonra ilâve etti: Eve gelip portremi yapacak benim Ötekiler: Hangi Sadun bu? diye bakıştılar. Nezahet bağırdı: Anladım, anladım... Zayıf, esmer bir genc.» Fahriyenin akrabası.. Haleye bakarak ilâve etti: Çok iyi ressammış, diyorlar. Bilmiyorum, nasıldu... Bir kaç yerden methini duydum. Saliha da, kızmı, Muhlisle dostluğunda olduğu gibi şüpheli ve gayritabiî alâkalardan kurtarmağa yarar ümidile teşvik etti: Çok iyi... Senin hiç portren yok değil mi, yağhboya? Memnun oldum. N« zaman gelecek? Belli değiL' Aziz omuzlarını silkti: Genc ressam değil mi? Eciş, bücüj bir şey yapar. Kübik filân bir şey... Muhlis itiraz etti: Hayır, hayır... Hepsi değil... İçlerin« •ie klâsik çalışanlar da var. Hale babasımn değil, Muhlisin ressamı tenkid etmesini isteyordu. Bunda u« zaktan bile bir kıskanclık amili arayacaktı. Nezahet Halenin bu düşüncesinl sezmiş gibi kocasını tasdik etti: Yok, yok... Sahi... O yeni npırlardaa değilmiş. Ben de bir portremi yaptıri sam... CArkas var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear