26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 Temmuz 1940 CUMHURÎYET Sonuna kadar harb i erek lngiltere Başvekili ÇörI çil'in son beyanatı, gerek ınih I ver devlctlerinin ııeşir vasıtası gazeteıerm yazıları iki taralta da suih lehinde bir tcmayül bulunnıadığuıa şuphe bıraknıadı. Filvaki İsviçre gazeteieri dünya ham madde menabiiniıı İngiltere ile Almanya arasında iki taıafı da nıemnun edecek suretle taksim edihnesi esası üzerine sulhun iadesi Ubiude Loudıanın maü ve iktısadi mehafilinde arıııkar lıyandığı şeklinde İngiüz unparatorluğu ıııerkezindeki nıuhabirleriniu nıalüınaıına atfen verdikleri lıaberler üzerine bazı üniidler belirmişti. Şimdi bundan bir eser kalmannştır. İngiltere Avrupa karasmda Almanyanın mutlak surette hâkim olmasına hiç bir zaman tahammül edecek değildir, Almanya dahi İngiltereyi Avrupa işierine miidahale cdemiyecek bir hale getiımoği, yaıü bu kıt'adan Ingiliz niiluz ve tesiıini ilelebed uzaklastırmağı kendisinc başlıca harb maksadı iıtihaz etıniştir. Bu vaziyeti Çöreiı'in şu süzleıi teyid ediyor: «Şıradi uıücadelede yalnız kaldık. Üstünde doğduğumuz topraklarınuzı tehdid eden istüaya karşı müdalajya iıazınz. Fakat bu imtihan ne olursa olsuu biç bir müzakeıeye giıUnıeğe talıamnıul etmijecegiz. Hitler kendi iraıle kavvetiııe musavi bir kuvvetle kendisine mukaveıi'.et eden bü\ük bir ıııilletî henüz gürmenıiştir. İngiltere adasının ber küyünii. hcr sehriıü müdataa edcctğiz. Lündrayı nıuti vc hakir şekilde esir düvraüş gurmekteııse iıarab ve kül halinde görnıeği tertılı edeeeğiz. Yalıuz bu jaza değil, lilil bepesiııde üeğil, 194li seneMiıtle de lıuroe ılevaıu elnıcğc hamlaıımalnı/.» işte bu sü/ler İngilterenin sulha hiç yanaşmadığım ve üç senelik harbi bile göze almış olduğunu i*pat ediyor. Diğer taraftan da İlalya hükuıneıinin harici islerdeki ııeşir vasıtası gazete Avıupadaki Yersaj ve emsali sulh nıııahedelerinin haksızlıklaıını düzeltecek \e bu kıt'u.M değistire'jek yeni ııizanuu .VIıtıanya ve İtalja ile İspanya ve Maıarislanın dahil bulundukları nazi faşist blokıı taraimdan kurulacağmdan babis ve bu münasebetle Balkanlarda yeni bir muva/eneniıı tesis erîilereğine de işarst ederkeıı ve İngiltere meselesiııiıı de halli /amanı geltliğini ilâvc edeıek bülün bu i>leıin silâh kuvvelile halledilfreçiui yazıiıiştır. (.iuzcle serek nef.si Ingilterelıiıı. gerek buliiıı Iniii/. İmpaıaloı ki'j;ur.ıııı .hesabını »oııııok., saati bir kaç hafta içinde huuıl edeteğini de ilâvc etnıektedir. Harb ne'kadar uzaısa uza.ni ııe sihi zorluklar çıkaua cıksııı İngiHere ile Alnıanya ve İtalva sulh yapacak deçildirler. İki taıaf da biiıiin kuvvet ve «a.vıvliııi birbirini iınlıaya hasrederck demeklir. Yesaııe düşiince harlıi sil.ılıia Avrııpaiıiıı Lj.ulıinıl.ı ka/aıınıak oltluğuna s'üre iki taıaf ıızak sahalarda büyük gaile!vıe liğıaınuktan çekinivoılar. Almanya Rusya ile iyi miır.asi'balını nıuhaıazaya dikkat edi\or. İngillere dahi Japonya ile iyi geçinnıck istiyor. Son geleıı haberlere giiıe Hiııdistanııı şarkmdaki Birnıajıya üzerindcn ÇanKayŞek hükumetine tslilıa ve levazım gitınesinc mümaneat edilnıesi hususunda bir anlasmaya vaıılınak ii/rredir. Uzakşark harbi İngiltere, Japonya ile Çîıtin arasını bulacak • Harb Akademisindeki merasim [Baştarafı 1 inci sahifede] Akademi kumandanı sözüne devam ederek demiştir ki: • Hiçbir harb diğerine benzemez. Harb tarihinde tekerrür yoktur. Teslihat daima değişmektedir. Otomobil, harb sahasında mühim mevki kazandı. ZırhJı, nıakineli ve motörlü birlikler, harekâta şimdiye kadar meçhul olan bir hız verdiler. Tayyare artık yalnız bir san'at değildir. Hem san'attır, hem de bir çok san'atlardan mürekkeb bir ordudur.» Müteakıben zaferin sebeblerine sözü ııakleden kumandan tarihte meşhur muhaıebelerden bahsetmiş, bunların ne suretle sevk ve idare edildiklerini anlatjruş ve harb tarihinde «mukarrerat» diye bir şey olmadığını söyledikten sonra: Mağlub olanlaruı fena sevk ve idare edildikleri için mağlub olduklarını, sayı ve silâh tefevvukunun tesirlerini istihfaf etmemekle beraber, maneviyatm birinci plânda geldiğini izah etmiş, bir kurmay subayına hazarda ve seferde düşen vazifeleri anlatarak sözlerini şöyle biürmiştir: Bütün dünyanın merak ettiği şey: Cenubî Çin limanlarını Japon donanması abluka etti Lcndra 15 (Hususî) Singapur'da bir rmıuk söyleyen Malezya umumî valisi. Çin harbini nihayete erdirmek üzere. ingilterenin Japonya ile mühim müzakereler yapmakta olduğuna ve bunda rauvafcfak obnak için büyük gayretler K.'ırfettiğini söylemiştir. Tckjodan verılen malumata gire Japon liiosu, Cenub denizinden Çine silâh gönderilmesini men hususunda geh nlş ablukaya de\ anı etmekifdir Japon fırkalcTi da Hindi Çinî hudjdun» yakın f Futwan Cin şdırini işgal e mişlerdir. Ja'inr. lar Hindi Çinideki Fransız makamiaii'e teşr;ki mesaiieri.dcı çuk mtmn\.rdurlar. Felemenk K'ndıstaııile de r.ıüzakereler yapılmaktadır abluka edeceğini büdirmiştir. Bu bölgelerde her türlü seyrisefain memnudur ve ablukayı yanrıak isteyen her vapur Japon deniz kuvvetleri tarafından tevkif edilecektir. İngiltere kendisiıti nasıl müdafaa edecek? Nazarı dikkate alınması icab eden bir nokta varsa, o da İngiliz topraklarında cereyan ede~"^~^^^~^^~~" cek olan harbin, Alman satvetinin, bütün membalarile muazzam İngiliz İmparatorluğu satvetine karşı bir mücadelesi demek olmadığıdır. Bu mücadele, iki kuvvetin, karşılaştıkları andaki savaş kabiliyetlerini çarpıştırmalan olacaktır. Bu işte de, haricden gelecek olan bir yardım, ancak kâfi derecede sür'atli, yani azamî birkaç gün zarfında yetiştiği takdirde faydalı olabilir. Halbuki, bu muharebede, İngiliz nıüdafaasının, dış imparatorluğundan alabileceği yardım vaktinde yetişemiyecek ve mücadele üzerinde müessir olamıyacaktır. Alman taarruzunun tam vukuu anında, İngiliz müdafaası, sırf, o esnada Britanya adalarında mevcud bulunan ve İngilterenin sahib olduğu kuvvetlerle, malzeme ile ve tesisatla y p ı labilecektir. Fakat, Britanya İmparatorluğunun kudreti, bir Alman ihrac hareketi teşebbüsüne karşı, son derece mühim tertibat vücude getirmiştir. Başta. daimî istihkâmlar tesisi meselesi geliyor. Sahillerde mevcud istihkâmlar, bilhassa limanları müdafaa edenler tahkim olunmuştur. Evvolre memleket dahilinde istihkâm yoklu. Bu gün, şüphesiz, bazı noktalarda. yeni inşa edilmiş istihkâmlar vardır. Hava ta Bir İsviçre gazetesinin neşrettiği şayanı dikkat makale arruzlarına karşı gayet derinliğine ateş şebekeleri tesis edilmşitir. Hava hücumlarına karşı. gene derinliğine müdafaa mmtakaları vücude gctirilmiştir. Meselâ Londra, anlaşılıyor ki, takribe ı 7000 mevcudlu, her biri 450 ilâ 500 balonluk on filodan müteşekkil bir mania ile muhafaza edılmektedir. Sahil müdafaası geniş surette takviye edilmiştir. Büyük Britanyanın bütün cenub ve şark sahilinde, istihkâmlar, kuvvetli sahil bataryaları (30 santimetre ve daha fazla çapa kadar toplar), geniş mayin tarlaları, hava defi bataryaları, telefon tesistı ve projektör bataryaları vasıtasile, 30 kilometre derinlikte bir müdafa mıntakası tesisine süratle çahşılıyor. Fransa seferinde odinilen tecrübelerden sonra. her türlü asker ihracı ihtimalîerinin önünde geçilmeğe çalışılmıştır. Bütün bu müdafaa mıntakasında. manialar. barikadlar. tar.k çukurları, kaleler, sığınaklar hazırlanmıştır. Paraşütçülere ve s;:botajoılara kar^ı, 400.000 gönüllü, mahalli teşekküller halinde tenpik edilmiş bulunuyor. İngiliz hava kuvvetleri. mubasamatm başındanberi, artan bir kuvvet intıbaı veriyor ve îtalyanm İngiltere itiraz ediyor Japon Amiralinin abluka tebliği Çin sularındaki Japon filosunun başkumandanı Amiral Şimada, Şanghaydaki Japon başkonsolosu vasıtasile yabaneı sefaret heyetlerile Çin deniz gümrüğüne tebligatta bulunarak bu günden itibaren Japon filosunun HangÇeu körfezlerini ve Lopuan ve Fooçeufooçeu'yu Fransız rejimi Berlin İngiltereye derhal ve Roüiayı memnun teslim olması teklif edilecekmiş etmedi ! Baslarafı 1 inci sahifede] mazi ile çok fazla mütesanid bulunrn adamlar tarafından vücude getirilen fena bir takliddir. 2. Fransa bu suretle galiblere hoş görünmek ve bu suretie daha iyi bir sulh muahedesi elde etmek isteyorsa, çok yanılıyor. Fransız matbuatı. esasen aralarında tezad bulunan bu iki tefsiri reddetroektedir. Hükumet, totaliter rejinıleri her hangi bir surette taklidi nazan dikk».te alm&mıştır. Hükumette mazi ile alâkadar ^damların bulunduğu söyleniyor. halbuki. nazırlardan dokuzu. şimdiye kadar lıig bir kabineye girmemiş ve parUımentoda buîunmamış yeni zevattır. DiŞı^rleri ise. mağlubiyetten evvel. kalkınmi ıslahatını ileri sürmekten fariğ olmamış insanlardır. c Ingiliz makamlan henüz işgal altında bulunmıyan Çin limanlarına karşı Japonlar tarafından haber verilen tedbirlerin yolsuz olduğunu ve bu yüzden Ingiliz vapurlarına gelebilecek bütün za. Atatürk! Tazimin ve sevgin içimizrarların mes'uliyeti Japon hükumetine aid olacağım makamlarıina bildirmişler de. öğüdlerin kafamızda, tarihin vicdarumızda olan çok sevgili Atatürk! dir. Sivil dehası, askerî dehasına, zekâ vaFelemenk Hindistanı Japonyaya sıfları, kalb ve ruh vasıflarma, karakter mal verecek ve moral vasıflarına musavi olan büyük Japon Hariciye Nezaretinin söz söyİsmet Inönü' lemeğe salâhiyettar bir memuru HoianBaşbuğumuz, akidemiz, vicdammız oda Hindistanile ticarî müzakeratm bajlan sayuı Mareşal! lamış olduğunu büdirmiştir. Şimdilik bu Bu genc kurmay namzedleri, kendimesele hakkmda. fazla tafsilât verilecck zaman değildir. Holanda Hindistanı hü lerinden neler istediğinizi, ne beklediğikumeti, Japonysnın iptida! maddeler ve nizi bilıyorlar, yapacaklardır.» Kumandanın rutkundan sonra, davetrilmesi talebini kabul etmiştir. Hler. hazırlanan zengin büfede izaz edilnüşlerdir. Mezunlar Bu sonp Hiirb Akadomisini bitirenlerden üçü hava, beşi deniz, ve yirmisi kara ordusuna mensubduılar. AvTica dokuz kisi de yüksek levazım kısmını birirmiştir. Harb Akademisi mezunlarının isimlerini yazıyoruz: IBaştarafı 1 inci sahifede] te seyrederken batmıştır. İki deniz cri ölmüştür. Yüzbaşı Sıtkı Orgun. >üzbaşı MupmLondra. 15 (a.a.) Bahriye Nezareti tebliğ ediyor: Üssüne dönmesi geciken mer Ürgen, yüzbaşı İrfan Baştuğ, Nec• Shark» denizaltısının zayi olmuş adde meddin Ergüven, üstteğmen Seyfeddin dilmesi lâzım geldiğini Amirallık tees Çotur, üstteğmen Niyazi Polatsu. süfle haber verir. Bir İngiliz denizaltısı battı Piyade Afrikadaki muharebeler [Baştarafı 1 inci sahifede] noktalara hava hücumu yapmakla iktifa etmişlerdir. Bununla beraber bu ay faik kuvvetlerle Kassali, Gallabat, Kerumut karakollarına ilk ciddi hücum ha reketlerine başlamışlar ve bu karakolları mühim zayiat vererek zaptetmişlerdir. Bu karakollann Ingiliz noktai nazarınca stratejik kıymetleri olmadığından muayyen bazı noktalardan itibaren mukavemet etmeğe de bir sebeb j'oktur. Hali hazır yağmur mevsimi büyük harekâta müsaid değildir. Trablusgarb hududunda Ingiliz kara ve hava kuvvetlerinin işbirliği ividir. Kenya şimal hududundaki harekât İngiliz kuvvetlerinin mahdud hüeumlarile bombardıman hücumlan yapan cenubî Afıika hava kuvvetlerile başlamıştır. İtalyan müstemleke askerlerinin Sudandaki kuvvetlerden iyi harbetmiş olmasına rağmen İngiliz kuvvetleri bir çok defa hududu aşrmşlardır. İngiliz takvive kuvvetleri karakolu zaptetmek için İtalyanlann ciddî teşebbüslerini boşa çıkaracak surette Moyale'e vaktinde yetişmislerdir. Kahireden bu gün alman haberlere nazaran şiddetli muharebeler olmaktadır. Harb Akademimizin Yeni mezunlan [Başmakaledcn devam] Maltaya taarruzlar Dün ve bugün Maltaya yapılan hava hücumlarında hiçbir zayiat ve hasar olmamıştır. Topçu Almanyaya vapılan hava akınları Londra 15 (a.a.) Hava Nezaretinin tebliği: • Dün gece kuvvetli İngiliz hava filoları Almanyada yeniden muhtelif he defleri bombardıman etmişlerdir. Bun'.arın arasında Breme tayyare fabrikası, doğu Ruhr'undaki Paderborn ile Osnabruk'un doğu şimalindeki Diepholzda tayyare malzeme depolan, Gelsenkirchen de bcnzin tesisatı. Hamburg ve Bremtc'.e peirol tasfiyehaneleri, Hamm ilc Soat'de marşandİ7 garları mevcuddur. Bomb.ndımanlar infili.klara ve yangınlara sebeb olmuş, çok mühim hasarat vukua getirmiştir. İngiliz bombrdıman tayyaıelerindtn müteşekkil diğer filolar da Holanda ve batışimal Almanyasında bazı hava meydanlaruu bombardıman etmişlerdir. Son iki gece zarfında ceman 22 düşman tayyare meydam bombardıman edilmisıir. Sahil müdafaa tayyarelerimiz dün gece Gand'ı bombalamış ve depolara ateş vermişlerdir. Bütün bu harekeâttan yalnız i\\\ tayyaremiz dönmemiştir.» Tüzbaşı Adil Aktuna, yüzbaşı Kemal Seymen, yüzbaşı Haydar Sukan, yüzbaşı Kâmil Ateşmen. yüzbaşı Yahya Oksu, iisttegmen Necat Yurdakul, üstteğmen Salâhriddin Tanç. üstteğmen Adil Savaşan, üstteğmen Ratib Ergil, Cahid Ateşalp. İstilıkâm: Kemal Dinçler (yüzbaşı). Muhabere: İhsan Duray (yübaşı), Fikri Ongörtn (yüzbaşı). Yüksek levazım mezunlan Yüzbaşı Hakkı mer. Sezai Dora, Ekrem Katağan. Ozkend, Mustafa Özenc, Salâhaddin Süüstteğmen Hayrı Çiyas, Ekrem Türker, Ferid Erbaş, Kâmil Erdoğ. Fransava Amerikadan 71da maddeleri gonderildi Londra 15 (a.a.) İsviçre radyoîunun vcrdiği bir habere güre harbden müteessir olan Fransızlara tevzi edilmek üzere yiyecek maddelerini nakleden ilk Amerikan gemisi Marsilyaya aelmiştir. Generai Abdullah Alpdoğan Erzincanda Erzincan 15 (a.a.) Dördüncü Mü fettiş Generai Abdullah Alpdoğan vilâyetimize gelmiştir. Tunceli istasyonunda Vali doktor Sükuti Tukei tarafından istikbal cdilen Dördüncü Müfettiş oradan terezinle Erzincan istasyonuna geuııis ve istâsyonda kalabalık bir halk kütlesi tarafından hararetle istikbal edilmiştir. Amerikanm Fransa elcisi aynhyor Muharrem Feyıi TOGAY AdiIye^Veküi Boîu ve mülhakatmda etrafiı tetkikler yapıyor Buiu 15 (a.a.) Adiıye Vekilı ve Bolu meb'usu Fctiıi Okyar reıakaıinde Boıu meij'usUîii okiuğu haide dün sabah Gereueye gelmiş, viıâyet hududunda karşılanmış ve doğtaıca Esentepeye çıkıiarak halk ile temasta buiunmuştur. Fethi Okj'ar inşası ikmal ediîen Esentepe beiediye otelini ve kasabadaki Cumhuriyet H. Partisi inşaatını tetkik etmiş ve ezaevi \'aziyeti hakkında alâkadariardan izahat almıştır. Adliye Vekili bu te*.kik'.erir>,den sonra Gerededen ayrılmış ve Bolu yoîu ü^erinde bulunan yeni Çagada nalıiye lıalkı ve vilâyet kadastro heyeti tarafından kaışüanrnış ve na'niye halk odasında satnimî hasbıhaüeıde bulınmuş ve saat 17 dç şehrimize gelmiştir. Fethi Okyar beraberinde Vali Naci Kıcımanla Bolu meb'usları olduğu nalde bu sabah saat dokuzda Düzce ve Açkakocaya lıareket etmiştir. Madrid 15 (a.a.) Bîrleşik Amerikamn Paris sefiri William Bullit geçen hafta Paristen Madride gelerek Amerikaya a\det etmek üzere Çliper tayyaresinde bir yer tutmuştur. Sefir, hükumet tarafından istişare için çağırılrmştır. tneiliz Movalei tahliye edildi İskenderiyedeki Fransız filosu nasıl teslim oldu? Vichy 14 (a.a.) Havas ajansı bildiriyor: Merselkebir'deki facia ile aynı zamanda vukua gelen Ingilizlerin İskenderiyedeki Fransız gemilerine yapmış olduklan taarruz hakkında, Fransız salâhiyettar mehafili tasrihat vermek arzusundadır. Mütarekenin imzası esnasında Amiral Godfray'ın kumandasında İskenderiyede küçük bir Fransız filosu bulunmakta idi. 3 temmuzda Fransız Amiraiı, İngiliz Amiraiı Cunnigham tarafından çağırılarak ya gemilerin Ingiliz kumandanlığına teslimi, ya bunlarm limanda silâhtan tecrid edılmesini, veyahud ımha edilmelerini taleb etti. Cebelüttarığın bombardımanı yalan Cebelüttank 15 (a.a.) Cebelültarıkın dün üç defa havadan bombardıman edildiği hakkında dışarıda yayılan habeıier ssılsızdır. Dün düşman keşif tayyareleri çok yüksekten şehir üzerinde uçmuslarsa da hiçbir bomba atmamışlardır. Hava dafi topları muntazaman ateş açmışlardır. Nairobi, 15 (a.a.) Öğleyin aşağıdaki resmî tebliğ nesredilmiştir: Beş gündenberi muhasara altında buhınan İngiliz Moyale'indeki garnizonuAnkara. 15 (a a.) Bize verilen mamuz plâna tevfikan gece bilâ hâdise geri lumata göre Denizli seylâbzedelerine çekilmiştir. mahallî Kızılay merkezi tarafından yapılan ilk yardımlara ilâveten umum Hava muharebeler! merkezce de telgraf havalesi olarak 13 Kahire, 15 (a.a.) Hava Nezareti trmmtızda 500 lira gönderilmiştir. tebliğ ediyor: Denizli seylâbzedelerine yardım Rumanya, Yahudilerî işten uzaklaştırıyor Fransadaki talebemiz Ankara. 15 (a.a.l Hariciye Vekâletinden bildirilmiştir: Fransadaki talebemizden Tapgan Çanklmın La Bourboule'da Luîfi Yaşdal ile Vecdi Türelin Vichy'de. Mehmod AJi Handanm Nantes'da, Cenan Sahirin Angouleme'de olduklan hakkmda bu gün Vekâlete malumat geîmiştir. İzmir fuarmda hazırlıklar İzmir. 15 (a.a.) ' Açılmasma beş hafta kalan 1940 İzmir enternasyonal fuarı hazırhklarına büyük bir hız verilmiştir. Pavyonların en mühim kısmı kiralanmıştır. Bazı pavyonların hazırlanmasma dahi başlanmıştır. Bükreş. 15 Hükumet nezaretlerdeki Yahudi doktorları vazifelerinden çıAvusturalyaya verilen harp karmıştır. Ziraat işçilerine hitab eden sipari$leri Baş\ekil Gigurtu, yeni hükumetin Melbum 15 (a.a.) Başvekil Menzie, memleket hududlarmı müdafaa ve ziA\oıstralyada 6,866,000 İngiliz liralık si raati inkişafa sevkedeceğini söylemiştir. parişin icra edilmiş olduğunu bildü'miştir.. Bu siparişin altı buçuk mlj'onu in mes'uliyeti üzerlerine almış olacaklardır. İlk taleb Fransanın şerefi ve taahhü giltere tarafından verilmiştir. İrlandada müdafaa tertibatı lngilizler Strasburg'u datile kabili telif görülmediği için redDublin 15 Serbest İrlanda hükubombalamıslar dedilmiş ve Amiral Godfray açık denize meti, Avrupadan gelecek bir istilâ haçıkmağa hazırlanmıştır. Bu esnada, liStarasburg 5 (a.a.) D. N. B. bildirireketini önlemeğe hazırlanmıştır. Bütün manın en derin köşesinde bulunan ve yor: sahillere bataryalar konulmuş, tayyare adedleri İngilizleruı mevcud filosunun Geçen hafta perşembeyi cumaya bağ inebilecek her yerde geniş tertibat alınancak üçte biri olan Fransız gemileri lıyan gece Ingiliz tayyareleri Strasburg'u mıştır. Hiç bir gemi, tevkif edilmeden üzerine, Ingiliz gemileri toplarını tev bombardıman ederek Nevdorf banliyö hiç bir limana ahnmamaktadır. Ordu cih etmiştir. Kuvvete karşı boyun eğ süne 40 kadar bomba atmışlardır. kadroları çok artırıbnıştır. meğe mecbur kalan Amiral Godfrah 4 İnetllz bahriyesinin bir tebliği M. Churchill'in Fransaya dair temmuzda silâhtan lecride razı edilLondra 15 (a.a.) Bahriye Nezareünsözleri miştir. den teb'iğ edilmiştir: Çörçil'in nutkundan dün şu kısım uİtalya hükumeti ahiren neşrettiği bir Londradaki Fransız memurları ilânda müttefik limanlara giden bütün nutulmuştur: aynhyor «Zafere giden yolumuz kapanmadıkLondra 15 (a.a.) Reuter'in dipio ticaret vapurlarrnın müttefik sahillere 3C matik muharririnin Londradaki Fran mil mesafe dahilinde seyrü seferleriııin ça, Fransız hükumetine karşı hüsnüniyesız mehafilinden öğrendiğine göre Fran bütün mes'uliyeti kendilerine aid ola timizi gösteren harekâtta bulunmaga hasız sefareti erkân ve memurini yakında cağını bildirmiştir. Buna göre Kraliyet zırız. Büyük Fransız imparatorluğunun, hükumeti İtalyan sahilleri civarmda halen esir Fransa ile muvasalası kssii İnailiz payitahtmı terkedecektir. seyrü sefer eden vapurlar hakkında mü miş olan ve hüriyetini idame eylemekte M. Lebrun Vichy'den ayrıldı Bern 15 (a.a.) D. N. B. bildiriyor: masil bir tedbir almmasını yerinde bul bulunan kısımlannda ticareti himaye eEski Reisicumhur M. Lebrun ile re mustur. Bu suretle, İngiliz hükumeti debiliriz ve Fransız imparatorluğunun bu fikası bu sabah Vichy"den aymlmışlar Akdenizde İtalyan sahillerine 30 mil me kısımlarının idaresine yardımda bulu safe içinde seyahat eden vapurlar bütün nabiliriz.» dır. muhitin, hâdiselerin, inkılâbların te^vikile beslenen bir düşmana karşı, gizli ve şeytanî bir düşmana karşı müdafaa ihtiyacı... Şeytanî değil, belki şeytanm ta kendisi... Ona pek eski zamanlardanberi: «Sen bir budalasın, diyordu. ahlâkm. ananenin, kitabın, boş sözlerin ve baş yazıların tesiri altında kalmış bir budala... En inanılmıyacak şeylere. ahlâka, vicdana. aşka bütün gencliğini feda ettin. Hayatın tadını alamadın. Ihtiyarlıyor sun. Hâlâ boşuna çırpınıyorsun.. Azizden ayrıldıktan iki sene sonra bu şeytan ona nasıl musallat olmuş. onu nihayet. nasil evvelâ Suadın. sonra da Ma cidin kolları arasına atmıştı. Saliha bu kollar arasında, yedi sene. Azizi unutmağa çalışü. Havır... İlk eöz ağrısı dedikleri ne kadar doğru... Hayır. Aziz bir tane idi. Saliha için ona dönmekten başka yasamanm hiç bir sebebi kalmamı? gibiydi. Bu şeytan. onu aldatmamaî» muvaffak olmamış değildi: Saliha tecrübenin bir kadma verHi&i acı derslerden mnhrum kalmnmıptı: fpV^t nism^n ol^*ı çok pisman... Suaddan da, Macidden de kalan hâtıraya büyük bir nefret karışıyordu. Her yeni. eskinin kıymetine bir az daha ilâve edip geçmişti. Fakat Nezahetin telkini onun ruhunda hiçbir iz bırakmadan geçmiş değildi. Azizi unutmak için yaptığı aşk tecrübelerini nefretle hatırlarken gözlerinin önüne, bu hâtıralardan büsbütün ayrı, müstakil levhalar halinde, Beyoğlu caddesinin bu günkü vitrinleri, top top renkli kumaşlar, bir terzi salonu ve balo kalabalığı geliyordu. Parça parça, biribirini keserek ve biribirine karışarak zihnine hücum eden bu hayallerin cazibesi nihayet galib geldi. Nezahet gibi tül grekten değil, beline kadar arkası açık siyah dantelden bir tuvalet düşünüyordu. Azizin onu böyle görmesini o kadar isteyordu ki hemen İstanbula inerek mağazaları dolaşmak bile hatınndan geçti. Kendi yaşında her kadm gibi vücudü yüzünden daha genc kalmıştı. Balo gününe kadar cildine daha fazla itina gösterebilirdi Bunun teferrüatmı da düşünmeğe başladı. «Bir İngiliz bombardıman tayyaresi filosu Erytre'de Assabın cenubunda kış la ve depolara hücum etmiştir. Çıkarılan yangınlar 48 kilometrelik mesafeden görülmüştür. Trablusgarbde Tobruk limanında bulunan gemilere bombardıman tayyarelerimiz yeniden hücum etmişlerdir. Elde edilen neticeler henüz belli değildir. Bununla beraber hücumun birini müteakıb sahilde kara bir duman sütunu yükseldiği görülmüştür. Bütün Ingiliz tayyareleri üslerine dönmüşlerdir. Düşman, gece iki, bu sabah da bir defa Maltaya hücum etmek teşebbüsünde bulunmuşsa da hiçbirinde muvaffak olamamışfar. Zayiat ve telefat yoktur. Şimdi teeyyüd eden bir habere göre de Kenyada Wajir üzerine 11 temmuzda düşmanın yaptığı hücuma tayyare dağ bataryalarının ateşile bir düşman tayyaresi Tabiiyetimizden çıkarıldı düşürülmüstür. Bir tayyare de Derkalide yere çarparak parçalanmışür. Üç kişi A.k?.ra 1? (lelefonla) îıvn +cb8olan tayyare mürettebatı ölmüştür.»» ahğından s*eç.n sene vatar.daşhğımıza ahnan Mehmed oğlu Ali Avşar miUetin emniyetini ihlâl edecek .nahiyette Lüksemburg Grandüşesi efal ve narekâtı görüldüği:ıırl?n. vaAmerikaya gitti tandaşhktan ç'kanldı. asıl neticeyi alan sevk ve idare dehâsını o başbuğun o harbde icad ve tatbik ettiği: Müdafaa hattı yoktur, müdafaa sathı vardır. Düsturunda buluruz. Dumlupınar zaferinin bir Karika sayılmasında çok mübalâğa edilmiş olmasına karşı Atatürk: Alınan neticede ınucize nevinden hiç bir şey yoktur. O sadece en ufak teferrüatına kadar hesab edilmiş hareketlerin mahsulüdür. mecbur olmuştu. Nitekim dünkü ç;üzel nutkuııda Akademi kumandanı genc mezunlara meslekleıinin doğru yollarını gösterirken: Harb tarihinde mukadderat yoktur. Mağlub olmuş ordulaı mukadder olduğu için değil, maddeten zayıf olduklan için değil, fena sevk ve idare olundukları için, harb maneviyatı zayıf olduğu için mağlub olmuşlardır. Dedi. Eski erkânıharb yetiştirilme usulümüze nispetle Akademimizin bir tekâmül safhası kara, deniz, hava ve levazım kurmaylarımızı aynı çatı altında yetiştirmesinde gorülüyor. Böylece tekniğin terakki ve tenevvüü gözönünde tutularak müstakil sınıflann mahsus kurmayları kendi mesleklerinin en ileri icablarına göre yetiştirilmekle beraber ordunun aynı srayeyi temin etmek hususundaki vahdeti muhafaza edilmiş oluyor. Dün orduya iltihak eden muhtelif sınıflı genc kurmaylarımızın kâffesini vatana en hayırlı ve en yüksek hizmetleri görmeleri temennilerile kucaklayor ve onların iltihakile kuvvet bulacak ordumuzu kendisine sonsuz bir kaynak olan büyük milletimizle birlikte en derin sevgi ve saygılarımızla selâmlayoruz. YUNUS NADİ da iltihakma rağmen düşman hava ordusundan korkmaz görünüyor. Başlıca yapılacak işlerden birinin, ilk Alman teşebbüslerine karşı koymak, Almanyanın, Ingiliz topraklarına ayak basmasma meydan vermemek olduğu aşikârdır. Çünkü, Norveçte edinilen tecrübe göstermiştir ki, bir köprübaşı tutulduktan sonra, ryi teçhizatlı bir düşmanı oradan tardetmek müşküldür. İngiltere adısmda arazi, çok müsaid mukavemet hatlart arzetmektedir. Müdafaayı kolaylaştıran arazi teşekkülünden maada, demiryolu ve şose şebeke» leri de gayet muntazamdır. Bu gün, mahallî muhafaza kuvvetle» rini saymazsak, Britanya adalarında seferber halde bulunan kuvvetlerin bir milyon iki yüz elli bin raddesinde olduju söyleniyor. Askerlik çağına girmiş yeni sınıflar da bir yandan silâh altına alınmakta ve talim görmektedir. Bu kuvvetler, motörlü ve zu"hlı fırkalar da dahil olmak üzere. belki 40 fırka kadardır. Bu fırkalardan on ikisi Flandre'da harbetmistir. Bunlardan başka, dört Kannda fırkası, iki veya üç Polonya, Norveç. Fransız fırkası ve diğer memleketler fırkaları vardır. Efrad bakımındnn ihtiyat miktarı cok fazladır, fakat teslihat hususunda müşkülât cekilmekte ve zamana ihtiyac görülmektedir. Teslihat meselesi. asker toplama işile aym seviyeyi muhafaza edemiyor. Bu harbin tecrübelerinden İngiliz kumandpnlifh istifade etmiş o\sa gerektir. Mütparnzın lehine olan noktalardan biri, ihrac hareketi ve taarruzu yapacağı noktalar hakkında, müdafii kararsızlık içinde bırakmasıdır. İngiliz başkumandanhğı, Britanya adası sahillerini yukarıda izah edilen şekilde müdsfaa edecektir. Kara kuvvetleri. 900 kilomerre uzunluŞundaki bu sahilelr iW.orinde kordon halinde btılunmıyacnk. kuvvetli bir ihtimalle şimal, merkez ve cenub olmak üzere, üc lcola ayrılacaktır. Alman istilâ ordıısu mevcudu her halrip ppk mühim bir miktarda olacaktır. Bir neferi bir tona tekabül eden bu orduyu. Almanlar karaya çıkarmağa muvaffak ohırlarsa, ordunun gerisini t.ikviye için hava ve deniz halcimiyetini pllerind»' hıihındurmaları il'tiza edev. H:'.!huki. fn^îliz donnnması bu t^ün rok kuvvetlidir. (Joiırno.l t?f RADYO V Bu günkü program ) 7,30 Program ve memleket saat ayarı, 7.35 Müzik (Pl.) 8.00 Ajans haberleri, 8 10 Ev kadını Yemek listesi. 8,20 8,30 Müzik: (Pl.). , 12İ30 Program ve memleket saat ayarı, 12.35 Müzik: (Pl.) 12.50 Ajans haberleri. 13,05 14,00 Müzik. (Pl.) 18.00 Program ve memleket saat ayarı, 18,05 Müzik: Dans (Pl.) 18.30 Çocuk saati, 19.00 Müzik: Gpcuklar için (Pl.) 19,15 Müzik: Fasıl heyeti. 19.45 Memleket saat ayarı ve ajans haberleri. 20.00 Konuşma (Çiftçinin saati) 20 30 Müzik: Küme Ses ve Saz Heyeti. İdare eden: Mes'ud Cemil. 21,15 Serbest saat. 21.30 Konuşma (Radyo gazetesi) 21.45 Radyo salon orkestrası. 22.30 Ajans haberleri, Borsa, 22.45 Radyo Orkestrası. 23 00 Caz band (Pl.) 23.25 23,30 Yarınki program ve kapanış. Günün Bulmacası ı a 1 1 la • I • • 1 • • 1 • 1 • • 1J !• ~r • 6 7 • 1 Lizbon 15 (a.a.) Lüksemburg Grand Düşesile kocası Prens Felix, Trenton Amerikan kruvazörile Amerikaya hareket tmişlerdir. Kruvazöre Amerikanm Dickerson destroyeri refakat etmektedir. Eski Belçika Başvekili Van Zeelsnd, Clipper tayyaresile Amerikaya hareket etmiştir. Nişan Ankara eczahanesi sahibi müteveffa Nureddin Arzumanm kızı Dürdane Arzuman ile Ticaret Vekâleti İzmir ihracat kontrolörlerinden Rifat Vardarlıoğlunun nişanlandıkları haber alınmıştır. Genc nişanlılara saadetler dileriz. «öyle!» dedi ve ayağa kalktı. Birdenbire neşesi artmıştı. Musiki dinlemek, dans havaları dinlemek isteyordu. Radyoda bir cazband aramak için salona indi. Fakat. kapıdan içeri girer girmez Hale ile karşılaştı Kızının elinde gene bir sigara vardı. Kibrit arayordu galiba. Annesini görünce biraz şaşırdı ve sigarayı tutan eli aşağı sarktı Hareketsiz duruyordu. Saliha neş'eyle yürüdü. onu kucakladı. Hale eğildi ve elindeki sigarayı masanm üstüne bırakü. Annesi bu hareketi görmemezlikten gelmek isteyordu Fakat Hale bahsi açmağa cesaret etti: Pardon, anne, dedi, dün gece banr gücendiniz. Salona girdiği andan itibaren kızile kendisi arasmdaki yaş farkmm şuuru Salihayı gene ağırlaştırmıştı. Biraz efvelki hafifliğini ve gelip geçen muvakkat gencliğini arayormuş gibi etrafma bakındı. Omuzlarında şuh bir harekei istidadı belirip sönmüştü. Analık vazifeleri iki omzunıın üstüne de çöküyoı du. Yutkundu ve kaşlarını cattı: (Arkası var) Yasemin Dallan Tefr.ka: 13 Ooo... Bakımz... Tam iki hafta... Bol bol hazırlanırsımz... Orada sizinle beraber olusumuz büyük bir kuvvettir. İsterseniz hazırhklarınızı beraber yaparız. Nezahet ayağa kalktı: Haydi. haydi. dedi, kararımzı veriniz... Hem Muhlisi de görmüş olursunuz... Böyle bir vak'anın kahramanmı merak etmiyor musunuz? Saliha da ayağa kalktı: Söz vermiyeyim. dedi. bana üc gün sonra bir telefon ediniz. O güne kadar îihnimi toplıyayım. düsüneyim, şimdi eklım perişan... Olmaz mı? Nezahet canta=inı ve eldivenlerini al4 . kanıva doğnı yürürken: Çok isterdim selmenizi. dedi. sizi Çok sevdira. Ben kimsesizim. Annem, Yazan: SERVER BEDİ ablam, yakın akrabam filân yok. Arkadaşlarım arasuıda da sizin gibi akıllısı yok. İyi ki cesaret edip gelmişim. Benim bu huyum iyidir. Merasime filân bak mam. İyi ettiniz yavrum. Ben de çok memnun oldum. Gene beklerim. Demek üç gün sonra telefon edeyim. Aman benim buraya geldiğim duyulmasm. Merak etmeyiniz. • Saliha Nezaheti bahçe kapısına kadar teşyi etti. Salona dönünce bi» kolti'ğa uzandı ve düşünmeğe başladı: İçinde bir müdafaa ihtivacı vardı: eskidenberi, pencliğin denberi varlığmı hissettiği. fakat hüviyetini iyice secemediei bir diismana karşı, her gün biraz daha kuvvetlenen, bir az canlanmam lâzım. Aziz benden yeni bir Saliha doğduğunu görmeli. Yeni, canlı ve neş'eli bir Saliha...» Yemekten sonra yatak odasına çıktı ve aynalıdolabrnın önünde gencliğinden kendisine ne kaldığmı muayene etti. Yüzünde makyajla, vücudünde kumaşla kapatılması lâzım gelen yaş hamlelerini. şişkinlikleri ve buruşukları arayor, gizlenmesi çarelerini buluyordu. Nezahetin sözünü hatırladı, evet, otuz beşten fazla göstermiyordu. Makyaj ve tuvalet bunu da indirebilirdi. Daha bu imkânı düşünürken bile hafiflediğini ve gencleştiğini hissediyordu. Karannı verdi. Baloya gidecekü. Bir genclik hamlesiydi bu. Evde oturmak ihtiyarlığı çağırmaktı. İsteyenlere koşa koşa gelir o, istemiyenlerden kaçar. Bak Madam Peren'e. Elli sekiz yaşında kim der? Kadm bazan otuz beş gösteriyor. Saliha yatağm kenarına oturup. eteklerini kaldırdı ve bacaklanna baktı. Hiçbir değişiklik var mıydı? Eskisi gibi harikulâde miydi? Kendisi farkedemiyordu. Fakat bacakları Yalnız başına öğle yemeğini yerken hiç şişmanlamamıştı galiba. Arkadaşlan zihni hep bu hayaUer içindeydi. Bir kaç hep öyle söylüyorlardı. Baktı, baktı, defa, kendi kendine: «Şüphesiz, dedi, Soldan sağa: 1 Havlucu. 2 Her şeyin zihindeki mükemmel nümunesi, pek iyi. 3 Bir çeşid ses çıkarmak. 4 Bir erkek isnıi. 5 Dumanla kirlenmiş, iki harf yanyana. 6 Ters çevirirseniz lamanm kısıtr.larından biri olur, bir cin3 toprağm tersi. 7 Diller ilmi 8 Çın Hindinde bir nehir. 9 Fena, bir emir. Yukarıdan aşağıya: 1 Ateş üzerinde iyice kalmış olmaklık 2 Tavır. diğer. 3 Biçim, sövme. 4 Bir emir, zan. S Herkese bildirme. manasız israr. 6 Kusur görüp söyleme ve yazma. 7 Bir cins şeffaf madde ticareti yapan, vidanın girinti ve çıkintısı. 8 Mahkemeden alımr. nota. 9 Sesin dönüp gelmesi. mesamelerimizden çıkar. bulmacanın halledilmi» »ekli •i 6 < • e ) 7 8 * C|A|Y|D|I|R|MİA|K| İ |S|A|B|B|E|C|Z|A Z|A|H|M|E|T|B|M|I V|B|Y|Ü|K|B S A|M| î |C|A|B|E|D E N|B T|A|B|A|M|A N|B|K Lİİ »BİRİBİRİİİCİAİ ! EİZİMİEİKİB Y E|L RİEİBİKİÖİR E|B|E
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear