Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 17 Haziran 1940 Sanayi mıntakaları Ağır, orta ve küçük sanayi mıntakaları tespit edildi Yazan: Z1YA ŞAKİR Tarihi tefrika: 3 6 Padişah Üçüncü Mustafa Vaziyetten memnundu. Harbederek cengâverane hissiyatını tatmin etmek istiyordu Fakat bu sırada İngiliz sefirini müşkiil bir vaziyete sokacak bir mcse'.e zuhur etti... (Yedikule) hapisanesinde yatan ve haricdeki cereyanlardan lıa berdar olmıyan Rusya sefiri, padişaha takdim edilmek ricasile, İngiliz ve Prusya sefirlerine bir istirhaınname gönderdi. Rusya sefiri bu istidasmda. tam on sekiz senedenberi halisane ve hayırhahane bir surette vazife ifa etmiş olduğunu zikrettikten sonrat (Bu hizmetlerime mukabil, bu gün maruz kaldığım şu vaziyetten şikâyete hakkım yok mu?.. Mahpus bulundu ğum dar, karanlık ve rutubetü odada. sıhhatim her gün biraz daha haleldar oluyor. Merhamet ediniz. Eğcr cidden bir cezaya müstaham isem, artık bunu kâfl görerek beni buradan halâs eyleyinlz.) Diyordu. İngiltere sefiri Lord Mori, Prusya elçisile birleşti. Bu istidayı, padişaha gönderip gönderraemek meselesini ınüzakereye girişti. Çünkü, vaziyet, pek nazikti. Rus sefirinin bu istirhamma tavassut etmekle, henüz zail olan bir şüpheyi tekrar uyandırmamak tehlikegi mevcud idi. Prusya elçisi, çekingenlik gösterdi. Fakat Lord Mori, vicdamnda galebe eden insaniyet hislerine mukavemet edemedi. Bütün mes'uüyeti üzerine alarak Rus elçisinin istidasmı, baş tercüman ile Babıâliye gönderdi. Babıâli. Lord Moriden şüphelenmedi. Fakat, Rus sefirinin istirhamı da kabul edilmedi. Baştercümana: Pekâlâ... Düşünelim. Vakti ve sırası gelirse, istidayı nazan dikkate alı hibi değilim. Ne yolda hareket etmek lâzım ise, büdiriniz.) diye, İstanbula haber gönderdi. Bu haber, her işin başmda bulunan Kızlar ağasını fena halde hiddetlendirdi. Topkapı sarayının rengârenk parlak çinili duvarları arasında. gözleri kamaştıran altın yaldızh tavanları îltında ipek sedirlere kurulmuş olan o cahil zenci: Ne demek, efendim?.. Eski devrin padişahları, vezirleri, oturdukları yerden iki parmakiarını uzatmca, kâfir krallarmm iki gözlerini birden kör ediverirlermiş... Halbuki. orduyu hümaTevkif edildi yunda bin kere bin asker var. Onun Evvelki gece sabaha karşı Tütüngümyedi misli (melâikei kiram) da. gözlere görünmeden ordumuza refakat ediyor. rüğü rıhtımma yanaşık Güler motörüne Durup da düşünecek ne var?.. Söyle pirerek motör bekcisinin caketini ve parasını, motörde bulunan tüccara aid ban yin vezire.. Durmasın, yürüsün... eşyayı çalan Hopah Nuri polis tarafından Diye. kat'î emir verdi. Fakat bu emyakalanarak Adliyeye verilmiştir. ri tatbik etmek mümkün değildi. ÇünNuri. dün üçüncü sulh ce7ada yapılan kü, nizam "e intizamdan mahrum olan sorguyu müteakıb tevkif edilmiştir. Saorduda en basit bir iaşe teşkilâtı bile bıkası olup olmadığı hakkında geleeek vücude getirilememiş... Aç kalan asker cevabı müteakib muhakemeye devam ekıt'aları. her tarafa dağılıvermişti. dilerek karar tefhim edilecektir. Artık Rus ordusu, muvaffakiyetten muvaffakiyete yürüyordu. Azledilen EÇekirgeler imha edildi min Paşanın yerine geçen Molduvancı Izmir 16 (a a.) İzmirin bazı kaza Ali Paşa da, düşmanın istilâ sellerini larında çıkan çekirgeler. tatbik olunan durduramıyordu. muhtelif mücadele hususiyetlerile ta FArkası var] mamen imha edilmiştir. Şehrin imar programma göre ağır, orta, ufak sanayi mıntakalarmı tayin ve tahdidle meşgul olan komisyon tetkiklerini bitirerek raporunu alâkadar ma kama vermiştir. Buna nazaran, ağır sana>i fabrikaları Eyüb ve Yedikule haricinde olacaktır. Orta sanayi fabrikaları için Halic sahillerile Feriköy haricinde mmtakalar ayrılmıştır. Ufak sanayi mıntakaları için şehrin muhtelif mahallerinde ve bunların öteAnkaradan verilen malumata göre denberi icrayı faaliyet ettikleri mıntakalar tayin edilmiştir. Bu teşekküller lıep 1S61940 tarihine kadar Kızılay umumî bir arada bulunacaklar, ve kendilerine meıkezine yatırılan şark vilâyetleri zelzele iane listesi: ayrı ayrı mahalleler tahsis edilecektir. 322.30 Kızılay İstanbul satış deposunŞEHÎR tSLERI dan. «Askerî liselerden teberrü edilen hurda elbise, ayakkabı ve boş teneke saBir otel kapatıldı tış bedeli», 63.56 Adapazan Kızılay şuSirkeci otellerinde yapılan sıhhî bir besinden. 1.998.75 Bursa Kızılay şubesinteftişte. Haleb otelinde muayeneleri yapılmamış müstahdem çahştırıldığı ve yatak çarşaflarının kirli olduğu tespit edilmiştir. Otel kapattınlmış. sahibine ceza verilmiştir. rine yapılan muavenet den. 152.73 Kızılay İstanbul satış deposundan, 33.50 Eminönü Kızılay şube sinden, 3.00 Eminönü Kızılay şubesin den. 7.21 Orhaneli Kızılay şubesinden, 10.10 Finike Kızılay şubesinden, 1.17 Bingöl Kızılay merkezinden, 47J5 Buldan Kızılay şubesinden, 470.00 Haymana Kızılay şubesinden, 407.53 Avanos Kızılay şubesinden. 152.50 Haymana Kızılay şu Zelzele felâketzedele Siyasî icmal Fransada vaziyet ve Litvanya Kızılay Umumî Merkezine şimdiye kadar yatırılan para 5,160,067 liraya baliğ oldu Belediye Imar İstanbul Mudanya yolculuğu Müdürluğu kadrosu Imar müdürlüğünde ayrı Vapurların rahatlığı iskelenin bicimsizliğile ayrı üç müdür vazife tezad teşkil ediyor görecek Beiediyenin yeni bütçesile kabul edilen İmar Müdürlüğü teşkilâtınm kadrosu şu şekilde tespit edilmiştir: İmar Müdürlüğünün biri şehircilik. diğori proje ve tetkikat, üçüncüsü de muamelât olmak üzere üç müdürlüğü bulunacaktır. Şehircilik şubesi şehrin imar işlerile meşgul olacaktır. Proje ve tetkikat müdürlüğü bu işin projelerini hazırlayacaktır. Muamelât müdürlüğü de halkm müracaatleri ve taleblerini karşılayacaktır. Şehircilik şubesi müdürlüğüne ayni zamanda İmar Umum Müdürlüğü Muavinliği vazifesini de ifa etmek üzere eski Imar Müdür Muavini İbrahim, proje ve tetkikat şubesi müdürlüğüne de mühendis Rükneddin tayin edilmişlerdir. Muamelât şubesi müdürlüğüne henüz tayin yapılmamıştır. Bundan başka Belediye kadrosuna iki mimar ile bir mühendis alınacaktır. Belediye İmar müdürlüğü ÜsküdarBeykoz yolunun güzergâh ve imar plânını hazırlamıştır. Bu piân tasdik edilmek üzere Nafıa Vekâletine gönderilecektir. Yeni plâna nazaran yol bazan sahilden. bazan iceriden geçmektedir. Maamafıh yol sahilden geçmese dahl buradaki binal?r sahilden on metre içeride yapılacaktır. Bursa (Hususi muhabirimizden) Mudanya vapurları güzel, terrriz, rahat ve sür'atli... Sanki. insan Avrupa otellerinin lüks salonlarında oturuyor gibi zenpin bir konfor içindedir. Bu halleriıe yeni vapurlarımız istanbul Mudanya yolculuğunu hökikaten ihya etmişlerdır. Yalnız iskele ve rıhtıma çıkış vaziyetleri pek berbaddır ve bütün bu güzelliklerin tesirini yolcunun nazarından bir anda silmektedir. Mudanya İstanbul hattının turistik bir hat olduğu kabul edilmiş olduğuna göre, bunun icabları tamamen yerine getirilmiş olsaydı herhalde çok daha iyi olurdu. Çünkü gırtlağına kadar ıahat içinde seyahat eden bir yolcu. vapurdan çıkış sırasında cendere>e konmuş bir adama benzediği için sukutu hayale uğramaktadır. İkinci ve birinci mevki yolculannı ayni kapıdan çıkaran bir yolculuğun yirminci asırda yeri yoktur. Meselâ, omzunda yağ içinde kalmış bir gocuğu, sırtında heybesi, kolunda pejmürde eşyası olan yolculardan başka ba\ullar ve denklerin de buradan çıktığmı gözönüne getirmek manzaranm sıkınüsma tahammül etmenin güçlüğünü anlatmaya kâfidir.. Hergün bine yakm yolcunun bu daracık ve karanlık dehlizden ezile büzüle pestil gibi dışarı cıkışı tam yarım saat sürmektedir. Rah3tını Mahkum olan kumarbazlar düşünenler bu sıkıntıya katlanmamak için bekîemek mecburiyetindedirler. OnEvvelki akşam Fatihte kumar oynanan lar yarım saat sonra vpurdan çıkmaktabir hakve anî surette basılarak kahve tadırlar. sahibile iki kumarbaz yakalanmıştır. Dün Turizmin bir şartı sür'at, diğeri de rabıınların 3 üncü sulh cezada muhakemeleri yapılmıştır. Kahveyi işleten Siirdli hat olduğuna nazaran kapının darlığı Ahmed. kumar oynatmak suçundan iki yüzünden yolcunun çektiği sıkıntıyı bir gün hapse ve elli lira para cezasına mah tarafa bırakalım, fakat acaba kaybedilkum olmuştur. Hacı ve Suphi adlarında miş olan bu yarım saauııi ne ile ödiyabikumar oynıyan iki kişi de ikişer lira pa liriz? ra cezas'na mahkum edi lr "'='° r '1ir. Daha garibi, vapurlar ısmarlandığı zaman düşünülmemiş olacak ki. kapılar, Pencereden düştü Mudanya iskelesinin altında kalmış... Cağaloğlunda Şeref sokağında 13 mı Çıkışın temin edilemiyeceği görülünce marada oturan Hatice adh ihtiyar bir iskelenin bir kısmı merdiven halinde dekadın. muvazenp?ini kaybederek pen niz seviyesine yakın bir noktaya kadar cereden sokağa düşmüştür. Muhtelif yer kesilerek indirilmiştir. lerinden ağır surette yaralanan Hatice Sıkmtı teri alnınızdan boşandıktan hastaneye kaldırılmıştır. sonra iskelede bir oh!) çekiyorsunuz, sonra iskelede bir (oh!) çekiyorsunuz, koşma sevdası başlamıştır. Mudanya asfaltı yapıldığı halde, eskiden kalma bir âdet ve alışkanlık olacak, i ı yolcular otobüslerde rahatsız olmamak * Bu gün Ankarada toplanacak olan için ön sıralarda yer kapmak hevesile izcilik kongresine Istanbuldan iştirak e sanki birer atlet kesiliyorlar. decek olan heyet, dün sabahki ekspresle Geçen yıllarda tozdan ve yolun bozukAnkaraya hareket etmiştir. luğundan bu hali hoş görüyorduk. Artık * Erenköyünde Etemefendi caddesin asfalta ve binaenaleyh rahata ka\nıştude oturan İbrahim isminde bir çocuk ğumuza göre, telâşa hacet olmasa ^erekBostancı caddesinden geçmekte olan a tir. Çünkü. şimdi otobüsün arkası da rabanın arkasına takılmak istemiş, fa önü gibi rahattır. kat muvazenesini kaybetmesi neticesi Otobüsler. otomobiller ve kaptıkaçtıdüşerek ayakları ezilmiştir. lar, biraz sonra asfaltın üzerinden Bursa* Fatihte Akdeniz caddesinde oturan ya doğru zincirleme olarak kayıp gidiBekir Necati, komşusu kunduracı Nuri yor. nin kızile kapı önünde konuşurken Al Vapurdan çıkışın biçimsizligi ve rahatsdmda birinin hücumuna maruz kalmış sızhğı olmasa. İstanbuldan Bursaya geltır. Ali, Bekir Necatiyi bıçakla iki yerin mek Adalara gitmekten herhalde daha den yşralamışür. Yarah hastaneye kal kolay ve rahat olarak... dırılmış, suçlu Ali yakalanmıştır. * Küçükpazarda Feh'a yokuşunda oArkadaşını yaraladı turan Yahyanın 3 yaşındaki oğlu Raşid Kadıköyünde Kurbağalıderede oturan evin merdivenlerinden düşerek muhtelif temizlik amelesinden Halil, arkadaşı Ahyerlerinden ağır surette yaralanmış, te medi bıçakla yaralamıştır. Yaralı hastadavi altma alınmiştır. neye kaldırıimış, Halil yakalanmıştır. TARİHTEN YAPRAKLAR nz. Diye, sudan bir cevab vermekle ikttfa etti. Parisin muhasarası 1870 te Fransız payitahtı 4 ay dayanmıştı. Bugünkü harblerde böyle bir muhasara ve işgalin maddî ehemmiyeti büyük değildir Çeçme vak'asında İngilizler Ros sefiri (Obreskof) un Yedikuleye hapsedilmesi, bir zaier telâkki olundu. Vaziyetten, padişah Üçüncü Mustafa pek memnundu. Çünkü, cengâverane hissiyatını tatmin etmek isteyordu. Devlet ricalile halkm bir kısmı da, 6miyane bir şevk ve meserretle, Ruslarla harbe, büyük bir arzu gösteriyordu. Fakat ordu, harbe tamamile hazır değildi. Bahusus o sıralarda (Yeniçeriler) artık eski şecaatlerini tamamen kaybetmiş... Emre itaat etmiyen ve disiplina riayet eylemiyen, başıboş bir güruh haline gelmişti. Kısa bir zaman evvel Avrupanm denizci hükumetlerini titreten ve Akdenizde kat'î olarak hâkimiyet ilân eyleyen donanma da ayni halde idi. Vakıi, yakın zamanlarda, Koca Ragıb Paşanın himmetile bir takun yeni gemiler inşa edilmişti. Fakat bu gemiler, asrın terakklyatına uygun bir tarzda yapılmadıkları gibi, bunları kullanan gemiciler de tamamile itaat ve intizamdan mahrum bir haldelerdi. «Isık Şehri> Paris şimdi matem içinde la şehri bombardı dir; tarihlerinde «devlet merkezi» ni mana başladılar. 5 düşmana bırakmak veya kaptırmak ta ikincikânun 1871 de lihsizliğine uğramış olan milletler bu a başlıyan bu bombar cıyı daha derinden duyarlar; fakat bu dıman pek müthişti; na rağmen vatanın diğer taraflarmda istihkâmlara ve şehdövüşerek kurtarmış olan milletler de rin içine nebatat bah az değildir; bu itibarla ümid ölmemiştir. çesi ve Sorbon ciBir milletin devlet merkezini vatanın varına obüsler düşü kalbi saymak doğru olmaz; vatanın kal yordu. Bir kaç günbi milletin birliğidir. de atılan mermi 15,000 i geçti ve 400 Eski devirlerde muhasara harblerinin kişi oldü. Bu hal Parislileri yıldırmak kat'î zafer üzerinde büyük tesirleri var şcyle dursun, kızdırdı. Sel halinde bir dı; fakat son silâhlar o rolü hemen he huruc hareketi daha yapıldı. 19 ikincimen hiçe indirdi; tecrübeler gösterdi ki kânunda 90,000 kişi, Parisin garbine. bu takdirde asırların eseri olan şehir Versay'a yakın olan Büzenral'a doğru lerin harab olmasmdan başka bir netice hareket etti: lâkin Almanların hendek. çıkmıyor; çıksa bile zarara göre ehem duvar, barikad ve istihkâmlarına çarptı. miyetsiz kalıyor. İşte Fransız BaşkuParisi iki şey kemiriyordu: Açlık ve mandanlığını Paris müdafaasmdan vaz ihtilâl... Devletin idaresi de bir sürii cahil, ha geçiren hakikat budur. İkincikânunun ortalarından sonra herüs ve menfaatperestlerin elinde idi. Ko1870 harbinde böykese günde 300 gram ekmek, 30 gram et düşünülmemiş, ca Ragıb Paşanın vefatından sonra Ba le veriliyordu. Fakat ekmek gayet yapışbıâli artık tamamile bozulmuş, devletin Paris müdafaa edilkan, çamur gibi, siyahtı; pirinç, yulaf, haricî ve dahilî siyaseti, vukufsuz ve mişti. kenevir veya kepekten yapılmıştı. Et de Ağustosun ikisinidraksiz bir zümrenin eüne geçmişti. muhasaranm başında şehirde kalmış olan süvarilerin atları kesilerek temin oMemlekette (hâkimi mutlak) olan de ilk silâhlar patlunuyordu: serbest olarak 24 frank, ya Padişahtan sonra Kızlar ağası idi. ladı. Tam bir ay son ni bir altın liradan fazlaya satılıyordu. Okumaktan yazmaktan tamamile mah ra İmparator ÜçünNapolyon ve Her şey yeniyordu ve bir fare iki frankrum olan ve hatta, Avrupada yaşayon cü tan aşağı değildi. •Üstelik bir asırdanberi devlet ve milletlerin isimlerine bile lâ Fransız ordusumın yıkile vâkıf olmıyan bu cahil zenci. dev en seçme kısmı Sedan'da teslim oldu: gcrülmemiş derecede soğuklar oluyordu: letin bütün umur ve idaresinde âmiri böylece Paris yolu açıldı. Fransızlar ye odun ve kömür hiç yoktu; şarablar fıçıkül kesilmişti. Dünyanın hal ve ahva ni ordular kuruyorla^dı: lâkin Alman da donuyordu. linden tamamile bihaber olan bu zen lar da daima ayni şekilde ordulanm tak31 binriciteşrinde çıkan bir ihtilâl, İn« cinin etrafına toplanan devlet ricali ise, viye edivorlardı. gilterenin tavassutile Tiyer tarafından Eyluliin on dokuzuncu pazartesi günü temin olunan i>d bir mütareke fırsatını ondan farklı değillerdi. Prusya Krah Birinci Giyom. umumî ka kaçırtmıştı. 22 ikincikânunda çıkan ikinKızlar ağası, padişahın (cenk ve garargâhını Versay'da kurmuçtu: Parisin ci bir kargaşalığı öğrenen Bismark, Pazs) arzularını bir an evvel tatmin etmuhasarası için 200.000 piyade. 34.000 risin tahliyesine raa olacağı sırada vaz mek için sarayda sık sık (harb mecsüvari ve 900 top ayırmıştı: şehrin dört eeçti: kayıdsız ve şartsız. silâhların teslisleri) toplayor. Ve bu mecliste de: hnftadpn ev\e\ zaDteHiieceâi sanılıyordu: limini istedi. 28 ikincikânunda bu şartlar Yahu, muharebede ne güçlük var? halbuki dört aydan fazla dayandı. kabul olundn. Parisi kurtarmak gayesi Meydanda, düşman yok. Muhasara oŞehir. Lui Filip zamanmda (1841 kalmayınca Fransız milletinin umumî lunacak kale yok. Üç ayda gider. üç ayda geliriz. Düşmanın taç ve tahtım ba 1845) geniş bir müstahkem duvarla çev mukavemet kabiliyeti de kırıldı. rilmişti; on üç münferid istihkâm varKadircan KAFL' şına geçiririz. dı: buraya Şerburg ve Brest ten acele Diye kararlar veriliyor... Ve bu ka getirilmiş olan 200 büvnik deniz topu, Tayyare süzülerek «Yeşilköy» meyrarlar, padişaha bildirilerek, cenge ha 14.000 deniz askeri yerleştirilmişti: bundanma konmaya haarlanuken beş on ris hükümdar bir kat daha tahrik edi lardan başka muntazam talim görmüş kişiden mürekkeb kadınlı, erkekli bir liyordu. 50,000 askerle \ilâyetlerden getirilmip kalabalık uçağın ineceği noktaya daha Böylece hedef ittihaz edilen Rusyaya olan 125,000 kipilik seyyar kuvvet. elleri yakın bulunmak için seğirtmişlerdi. gelince... Büyük Petro'nun esasını kur silâh tutabilen 350.000 adam vardı; hepsi Hunların arasında gelen yolcularla alâduğu koca Rus ordusu, günden güne yarım milyonu btıluyordu: fakat çoğu kadar olmıyan tek bir yaşlı kadın vartekemmül etmişti. Henüz yapılmış olan nun da rakam şisirmekten başka rolleri dı, o da pilot Eşrefin annesi Nsdide Rus donanması, asrın en mükemmel yoktu: talim ve terbiye eörmemislerdi: Hanımdı. *~ harb levazımı ile mücehhezdi. Çar Pet zsbitieri çok eksikti: ancak muhasaranm Eşrefin bu ilk seferiydi. «Türkkuşu» ro ve onun halefi olan (Çariçe, Katerın) son ?ün!erinde biraz favdalı hale geldi uiıdan şehadetnamesini aldıktan sonra âkılâne hareket etmişler.. Bu yeni ve ler. General Trosü, cesur bir asker ol iki ay kadar «Hava yolları» nda muagüzide donanmaya zabit ve mürettebat makla beraber Pariste sıkı bir askerî vin olarak çalışmış ve geçen hafta piidare kıırmadi: biriktirilmiş olan erzak yetiştirmek için, İngiltereden muallimilk haftalarda iyi luülanılmadı: halktan lotluğa terfi etmişti. Oğlunun Ankaraler, Rumlardan da mahir gemiciler geevvel askere dağıtıldı: politikacılar, bil dan İstanbula kadar uçuşu, annesinin tirtmişlerdi. hassa ihtilâlci sosyalistler Parisin şark üzerinde Atlas Okyanusunu geçmiş kaBaltık denizindeki büyük Rus do kısmmdaki amele arasında serbestçe dar büyük ve derin bir tesir yapmıştı nanmasınm erkânıharbiye riyasetini oronaTanda vaDtılar: bunıınla beraber Yolcuların dostları, akrabaları bekleElfinston isminde bir İngiliz zabiti de seferin eneri\«i. bi^aKcsa dürüst hare diklerinin ellerini sıkarlar, yüzlerini, ruhde etmiş, kendisine Amirallık rütbe kotlpri bozçıına enuel oldu. gözlerini öperlerken o da sonsuz bir hesi verilmişti. Bu zatın maiyetindeki zayecan içerisinde yavrusunun boynuna Almanlar. şehre esaslı bir hücutn yap atılmıştı. bitler de, muallim ve kılavuz sıfatlarile Rus gemilerine yerleştirilmişti. Bu mıyorlardı; Fransızlar bir huruc yapmak Eşref, sarışm, uzun boylu bir delikanİngiliz heyeti. kısa bir zaman zarfında lüzumunu şiddetle duydular: çünkü dı lıj'dı. Vücudü meşhur heykeltraşlardan büyük muvaffakiyetler göstermişler şarıdan ümid edilen yardım gelmiyor: birinin özenerek vücude getirdiği kusurRus donanmasmı bütün komşu devlet muhasara hattı gittikçe daha çok sağ suz tipleri kadar mütenasib ve ahenklere faik bir dereceye isal eylemislerdi. lamlaşıyordu. liydi. Eşref, seyahate aid büroda icab eFransızlar Sedan'da esir olup da güpe den muameleleri yaptıktan ve elbiaesını Rusyanm dahilî ve haricî siyaseti de artık takarrür etmiş, Çar Petro'nun sa gündüz Almanlarm elinden kaçmış olan değiştirdikten sonra koşarak tekrar anyesinde (Rus hükumeti) büyük devlet General Dükro kumandasında yüz bin nesnin yanına geldi. Bekliyen taksiye ler sırasına girmişti. Çariçe Katerin kişi hazırladılar. Bu ordu Şampinyi'den ikisi yanyana yerleştiler, Şişlideki evlemüteveffa zevcinin programım madde Marn nehrini geçecek, Fontenblo'ya va rine biran evvel kavuşabilmek için İsbemadde tatbik ediyor... Boğazlara ve racak; Luvar ordusile birleşecekti ve tanbula yollandılar. Balkanlara sahib olarak zevcinin vasi 29 ikineiteşrinde hareket edecekti; fakat Nadide Hanım, küçük bir çocuğun ayyetini yerine getirmek için, hararetli nehri geçmek üzere Juvanvil köprüsü larca hasretini çektikten sonra kavuştubozularak hazırlanan dubaları römor ğu oyuncağa verdiği itina ve ehemmiyeti bir gayret gösteriyordu. körler ancak o gün akşam getirebildiler; andırır bir dikkatle gözünü oğlundsn İşte, büyük bir muharebeye hazırlageçiş de ertesi güne kaldı; bu geç kalış nan iki büyük hükumetin askerlik va Almanlara ordularmı tahşid için fırsat ayırmıyor, ellerini dizlerinde, omuzlaziveti ve hâleti ruhiyesi, bu merkezde verdi. General Dükro, Şampinyi'yi tuttu; rmda gezdirerek onun hiç bir kazaya uğidi. Bu şerait altında da, padişahın ve lâkin düşman safları yarılamadı. Sıfır ramadığından emin olmak istiyordu. E.. Nasıl yavrum, yolda hiç bir cahil devlet ricalinin hararetli arzula dan aşağı on iki derece soğukta çadırsız rile. nihayet Rusyaya harb ilân edildi ve örtüsüz, iki gün iki gece müthiş bir güçlüğe tesadüf etmedin ya!. Hayır anneciğim.. Hava gayet gü*** savaş oldu. Ordu 10.000 kişi kaybederek zeldi. Çok rahat geldik.. Daha harbin ilk devresinde, ordu Parise döndü. Hiç korkmadın ve şaşırmadın ya!.. Başkumandanı olan Sadrıâzam Mehmed Muhasaranm uzadığım gören Al Ne tuhafsm anne.. İlk defa tayyaEmin Paşa; (Harb işlerinde, tecrübe sa manlar uzun menzilli 240 büyük topreye binen yolcular arasında bile böyle arisi aldıktan sonra Alman taarruzu Meuse nehrini takdbett Majino hattının gerisine sarktığından geçen Umumî Hrabde Almanlara 600.000 ve Fransızlara 400.000 maktule mal olan Verdunü Ahnanlar zaptetımşlerdir. Bu taarruzu garbdan geleeek hücumlara karşı korumak için de Alman tank kuvvetleri İsviçre hududu civarında besinden, 245.58 Tekirdağ Kızılay mer Gray'a kadar inmiştir. Aynı zamaııda kezinden, 101.67 Kırklareli Kızılay mer Almanlar Majino hattına Sar vadisinkezinden, 50.70 Kızılcahamam Kızılay den tie hücum cderek 16 kilometre içeşubesinden, 4.650.00 Banque Surie et riye girmişlerdir. du Liban Halebden Cumhuriyet Merkez Bu vaziyetin doğuracağı avakıbe karBankasına havale olarak alınan 630.84 şı almacak tedbirleri düşünmek üzere İngiltere büyük elçiliği vasıtasile Millî dün Fransız kabinesi Bordo'da üstüste Yardım komitesi eliyle cenubî Afrika toplannıış ve bu içtimalarda başkumanİttihadı Natal eyaletinde Lady Smith dan Veygand ile donanma başkumandamıntakası müslümanlarından S6/8/4 ı hazır bulunmuşlardır. sterlin karşüığı olarak, 256.91 YunanisBu münasebetle Fransanın münferid tan elçiliği vasıtasile ve Millî Yardım ko sulh teklifinde bulunacağı şayi olmuş»a mitesi eliyle Amerika Birleşik devletleri da Fransız hükumeti bu şayiayı tekzib Ohio eyaleti Kanton, şehrinde mukim ettiği gibi Almanya hükumeti de sulh Karadeniz Rum ortodoks muhacirleri tanıesclcsinin mtvzuu bahsolması için mürafından gönderilen 131.75 dolar karşılınasib v&ktin henüz hulul etmediğini ilân ğı olarak. 8.989.67 Hindistanda Newdeletmiştir. Harb Fransızların vaziyeti zâhi'de Hind Kızılhaç cemiyeti tarafmdan birde çok tehlikeli (förünmesine rağmen posta ile gönderilen 1231/9/3 sterlinlik İmperial Bank Of İndia üzerine keşideli devam edecek demektir. Fransa Basvekilinin Amerika Cumhur bir çek karşıhğı olarak. 718.00 Pasinler • Hasankale» Millî Yardım komitesinden, Reisine yaptığı müracaatlerine Mister 113 96 Aşkale Millî Yardım komitesin Rurvelt cevab vermiştir. Amerika bitaraflık kanununun muhariblere verilıneden. sine müsaade ettiği tayyare ve mühimYekun 19 426.83, 75 numaralı listemiz matı iki misli ne çıkaracağını vadetmiş ve muhte\iyatı beş milyon NTİZ yetmiş bin lâkin böyle biı yardımın Amerikanuı asaltmış yedi lira otuz altl kunış. Umumî kerî müdahalesi manasını tazammun evekun 5.189.494.19. demiyeceğini, çünkü Amerikanın herbir harbe ıpnnesi parlamento MÜTEFERRİK hanfriumumiyesinin vereceği karara heyeti aid bıılundujrunu tasrih etmiştir. Deniz bayramı programı Amerika Cumhur Reisi Fransız top1 temmuzda yapılacak deniz bayramının programı hazırlanmıştır. Programa raklan ve müstcmleekleri Almanya ve nazaran saat 10 da Denizyolları, liman İtalyanın cline geçse bile tecavüzle elde lar, armatörler, Şirketi Hayriye, Halic edilen bu vaziyeti Amerika Cumhuriyetve Tahlisiye zabitan ve tayfalarından lerinin kat'iyyen tanımıyacaklarını da miirekkeb bir kafile Taksim abidesine taahhüd etmiştir. giderek İstiklâl marşile abideye çelenkAlmanlarm şimalî Fransada meşgul oller koyacak ve burada nutuklar söyle nıaları. İtalyanın daha ziyade garbnecektir. Bundan sonra alay, Dolmabah da uğraşacağı harbe dahil bulunması, çe tarikile Beşiktaşa gidecek ve büyük Danimarkanın ve Norveçin ve dolayısile Türk denizcisi Barbaros Hayreddinin İsveçin ve daha sonra Felemenk, Bclçitürbesine çelenkler vazedilerek burada ka ve Lüksemburgun Alman esareti alda merasim yapılacaktır. Saat 14 te Detına girmesine ses çıkarrmyan ve tavizat niz Ticaret mektebinin kuruluşundan istemiyen So^'et hükumetini harekete beri ilk defa olarak şehadetname tevzi getirmiştir. merasimi icra olunacaktır. Lâkin böyle bir hareketin AlmanyaAyni gün saat 16 da Halicde Limanlar Umum müdürlüğünün yeni kurduğu a nın aleyhinde olması manası çıkmanıasl tölyelerin küşad resmi yapılacaktır. Bu için her şeyden evvel Almanya ile huküşad resminden sonra saat 17 de inşaat dudlara aid bütün mesele ve ihtilafve tefrişaü tamamlanmış olan yeni yolcu ları halleden bir anlaşma yaptıktan sonra Litvanyaya bir ültimatom vercrek salonunun açılma töreni yapılacaktır. kahinesinin çekilmesini istemiş ve Rus Ayasofyadaki eserler gamizonlarının takviyesi için bu memAyasofyanın içindeki eserleri meydana leket topraklanna asker göndereceğiıu çıkarmak üzere tetkikat yapmakta olan bildirmiştir. Finlandiya harbi esnasında Amerikalı asan atika mütehassısı Mister Litvanyanm kendi komşusu Letonya ve Vitmor buradaki tetkikatına tekrar baş Estonya ile gizli bir askerî ittifak aklamıştır. detmiş bulunmasını da bu ağır taleblcre hir seheb göstermiştir. Millî Müdafaa Vekili ..Mi.Ui Müdafaa Vekili Saffet Arıkan, dün sabahki ekspresle Ankara3ân şehrimize gelmiştir. Bazı hususi işleri dola yısile İstanbula gelen Vekil. akşamki ekspresle tekrar Ankaraya dön^ıüştür. Litvanya hükumeti hiçbir taraftan !mdad ve1 yardım görmediğindeiv ,}iltimatomu son dakikafla kahul etmiştir. Bu suretle Avrupanm garhi ateşler içinde iken şarkında dahi yeni bir harb yangını alevienmesi vc hundan siyasî ihtilâtlar çıkması ihtimali bertaraf olmuştur. Dünkü konvansiyonelle gelenler Dünkü konvansiyonelle Vîyanadan iktısad tahsili yapan Kenan adında bir taIebemiz şehrimize gelmiştir. Viyanadaki 20 talebemizden hususî surette tahsilde bulunanlar da memlekete avdete hazırlanmaktadırlar. İtalyadan şehrimize 30 kişilik bir Leh Yahudi kafilesi gelmiştir. Bunlardan başka 44 kişilik bir Çek mülteci kafilesi de gelmiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Kısa Haberier Marulcunun parasmı çalmış Bakırköyünde Pazaryerinde marol satan Salihin cebinden para cüzdanını çalarken yakalanan hemşerisi Ali. dün üçüncü sulh cezada yapılan muhakeme neticesinde iki ay hapse mahkum olmuş ve tevkif edilmiştir. Dünkü sıcak Senenin ilk sıcak taül günü olan dün. kırlar, kazinolar ve plâjlar çok kalabahk olmuştur. Dün, trenlerde ve vapurlarda ilk defa olarak yer bulabilmek çok güç olmuş ve halkın büyük bir kısmı gidişte ve dönüşte ayakta kalmıştır. Edirnekapı ve Mecidiyel|öy hattmda işliyen tramvay ve otobüsler seferlerini tamamen dolmuş bir halde yapmışlardır. Halk bu suretle mevsimin tam manasile sıcak olan ilk gününü kırlarda, kazinolarda ve plâilarda geçirmiştir. Akşam dönüste de iskele ve istasyonlarda ayni mahşeri kalabalık eöze çarpmıs ve nakil vasıtalan gec vakte kadar, kırlardan dönen halkı şehre taşımış lardır. CUMHURİYET flöoop seraiti Senelik Altı ayhk Üç ayİık Bir aylık Nüshası 5 kuruştur. Türkiye Haric için tçin 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 > 400 . 800 > 150 > Yoktur. Dikkat Ga/etemize gönderilen evrak ve yazılaı neşredilsin. edilmesin iade edilmcz ve zıvaınHan mes'uliyet kabu) olunmaz. da rahatsız edilmek Eşrefi sinirlendirmişti: Anne, diye bağırdı, ya üzerime fazla düşkünlükten vazgeç.. Yahud da bu eve bir daha gelmem.. Bak, yaptığın iyilik ürküttüğün kurbağaya değmedi. Uykuyu başıma sıçrattın! Kabahatin kendisinde olduğunu pekâlâ biJmekle beraber oğlundan şimdiye kadar hiç bir acı söz işitmemiş olan Nadide Hanım hiç cevab vermeden odasına döndü. Sabahı sağa sola dönerekten etti, Yastığınm her iki ucu da sırsıklam olmuştu. *** Eşref. ikinci seferini Izmire yaptı. Dör.eceği gün, annesi tıpkı Ankaradan geldiği zamanki gibi Yeşilköye karşılamaya gitmişti. Hava rüzgârlı ve yağmurlu idi. Tayvare muayyen saatinde gelmediği eibi ortalık kararmaya başladığı halde ufukta da görünmemişti. Etrafta bir takım fiskoslar oluyor, büroda bazı fevkalâdelikler cereyan ediyordu. Nadide Hanım heyecan ve endişe içerisinde oradan oraya koşuyor, tayvareden ve oğlundan haber soruvordu. Nihayet başmemur ihtiyar kadını: Merak etme teyze, hava fena olduğu için İzmirden hareket etmemişler! Diye evine gönderdi. Fakat ertesi gün Nadide Hanım, garbî Anadolunun sisli dağlarından ikisi arasındaki hava bosluşu içerisinde vukua gelen faciavı gazetplerden öğrenmekte gecikmedi. Zavallı kadmın duyduğu acı ve ıstırabı burada tasa\\aır etmenin imkânı var mı biç!. Fakat biçare kadm ruhunda a\nı amanda büyük bir vicdan azabı da hisediyor. koskoca delikanhya hâlâ küçük •ocuk muamelesi yapmakta devam ettiği için oğlunun tayyareyi içine düştüğü •îök uçurumundan kurtaramamak hususundaki beceriksizlieinden biraz da kendisini mes'ul görüyordu. Kliçlik hikâye A na ve oğul ' de böyle bir hareket beklemiyor, bütün öğleden sonrayı kendisile geçireceğini umuyordu. Eşrefin bu sözleri karşısında biraz duraladı ve gözleri doldu. Fakat ne yapabilirdi. Aptal, kıskanc, hodbin annelerden değildi. Delikanlının boş saatlerinin hepsine hâkim olmak istemiyordu. Ondan yalnız kendi hissesine düşen küçük parçaya razı idi. Yeter ki, tamamile ihmal edilmesin ve unutulmasın! Pekâlâ yavrum, güle güle, dedi, nma sakın çok geç kalma.. Arkadan da mırıldandı: Mutlaka yeni bir gönül eğlencesi daha buldun! Eşref yüzünde peyda olan tebessüınü genişletmemeğe çalışarak cevab verdi: Hayır anneciğim.. Emin ol değil • Sahi değil!.. *¥* Ah dünya böyledir işte! Hangi evlâd annesinin, uğrunda yaptığı fedakârhkları unutmamış, onu sonuna kadar hoş tutmuş, kırmamış, incitmemiştir.. Nadide Hanım Eşrefi ne güçlüklerle büyüttüğünü şimdi bir kere daha hatırlamıştl. Aman yarabbi, çocukken onun üzerine bir deli gibi titrerdi. On üç, on dört yaşma girdiği zamanlarda hâlâ sanki kundakta bir bebekmiş gibi sarar sarmalar yatırır, geceleyin kaç kere: Acaba üstü açıldı mı? Diye kalkar, ayaklarmın ucuna basarak odasına gider, yorganmı düzeltip. VBnağın; oksamayınca tekrar uyuyamazdı. Bir lokma yemek daha fazla yedirmek için bin türlü şaklabanlıklar yapmaktan geri kalmaz; azıcık terlese hemen çamaşırlarını değiştirir, arkasına tülbendler sokardı. Hâlâ da ayni eziyetleri çekmeğe razı idi. Ne yazık ki oğlunu ekseriya ayak üstü görebiliyor, ayda yılda bir sofrada karşılaşıyor, bü" çok sabahlar yatağuıı hiç bozulmamış buluyordu. O gece saat üçe doğru dönen Eşref annesinin başının ucundaki lfimbanm söndürülmemiş olduğuna dikkat etti: Acaba hasta mı? Diye odadan içeri girdiği vakit Nadide Hvumı yatağının içerisinde oturur gördü. İhtiyar kadın, oğlunun sualine: Hayır. diye cevab verdi, rahatsız değilim. Fakat çok geç kaldığın için merak ettim. Herhalde ortalık serinlemiş olacak.. Ellerin adeta soğuk.. Pardesü almadan da gitmiştin. Eşref sabredemedi: Anneciğim. dedi. hâlâ bana beş yaşmda bir cocuk gibi muamele ediyorsun.. Halbuki artık ben koskoca adanv.m.. İyiliSimi. fenahğımı. sıhhatimi senden ivi diyemezsem de senin kadar düşiinürüm!. Affedersin ya\Tum seni üzüyorum ama, analık.. Allah rahatlık versin! Oğlu mışıl mışıl uyurken Nadide Hnnım asabiyetten gözünü kırpamadı. Bir aralık Eşrefin odasına kadar gitmekten de kendini alamadı. Bir de ne görsün. pencere açık değil mi?.. Dışarıda da kuvvetli bir sis.. Çerçeveyi indireyiır derken Eşref uyandı. Nadide Hanun: Kusura bakma, dedi, gürültü ils se ni uyandırdım ama, hava çok sisli.. Rutubet kemiğine işleyecek.. Bu pencere açık yatmak huyunu da nereden çıkardın bilmem! İlk derin uykuya dalrruş olduğu anlar heyecan ve halecana uğrayanlar pek nadirdir.. Kaldı ki.. Ben, bu ise ne heves ve arzu ile girdim biliyorsun,. Kaç senelik de tecrübem var.. Doğru yavrum.. Fakat nekadar olsa analık merakı işte.. Büyüdün, koskoca delikanlı oldun.. Dev gibi uçağı bir başına idare ediyorsun ama, ben sana hâlâ o minimini Eşref nazarile baknıaktan kcndimi alamıyorum!. Bir an sustu. Düşünmeğe başladı: Ne kadar isterdi ki oğlu böyle kahramanca işler başarmağa kalkışacağma daha nıiitevazı bir vazifeye girsin ve meşguliyetinin devam ettiği müddetten ga>Ti zamanlarda dizinin dibinden ayrılmasın! Heyhat.. O, bilâkis on beş on altı yaşma girelidenberi kendi başına buyrukîuk etmeğe başlamış, kadın kız peşinde koşmaktan bıkmamış, barlarda ve eğlence yerlerinde gezmekten usanmamıştı. Yalnız, son günlerde müstakil pilotluk vazifesini deruhde ettiği andan itibaren hovardalıktan elini, eteğini çekmiş, hatta sever göründüğü son kadınla alâkasını bile kesmişti. Fakat bakalım, bu usluluğu nekadar devam edecekti! Nadide Hanım. onun büsbütün akıllanmış olduĞunu pek zannetmiyordu. İhtiyar kadın tahmininde yanılmamışü. Apartımanın önüne geldikleri zaman Eşref gülerek: Anneciğim. dedi, sen yorulmuşsundur, biraz çık dinlen.. Ben ahpablardan birini göreceğim.. Akşama yemeğe gelmezsem merak etme.. Ancak öbiirgün vazife alacağım için yarın evdeyim.. Uzun uzun görüşürüz. Nadide Hanıra o gün İçin oğlundau hiç Ahmed HİDAYEİ