24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 NUan 1940 CUMHURIYET \ Seyahat ve macera hikâyeleri [meraklı şeyler] Bir Fransız sanatkârı, Paristeki Eiffel kulesini vücu . de getiren mühendis Florimont Cornet'nin şöhretine hased etmiş olacak ki ayni kulenin yumurta kabuklarında gayet garib bir modelini yapmıştır. Bu kule bundan bir müddet evvel açılan «şenlik tezyinatı» sergisinde Eiffel kulesinin kuruluşunun 50 nci yıldönümü münasebetile teşhir edilmiş ve görenlerin hem takdir hem de hayret etmelerine sebebiyet vermiştir. (Geçen defalar çıkmış olan kmmlarm hulâsası: Piyer Vasör ile kardeşi Maksim, Piyerin oğlu Moris, Maksimin kızı Kolet ve annesi, Frantanın fimali garbisinde, Nantes ve Saint • Nazairee yakın bir yerde bir kuçük adadalar. Piyer onlara, son inşa ettirdiği *Tehlıke kuşu» isınindeki tayjaresini gösterecek te saatte 1800 kilometre gıdecek olan bu feıkalâde uçağın sırrı hakkında ifşaalta bulunacak. fiunu lıaber alan, tayyarenin vaktile elektrîk kaynaklarının icrasında çalışmış olan Amerikalı Fred Coıer bu esrarı öğrenmek için hangarda bir sandığın içine girip saklanıyor. Aile erkânı isim koyma merasimine giderken aralarında konusuyorlar.) TEHLİKE KUŞU Yumurta kabuklarından kule Acayib gerdanlıklar Nevyork'ta son zamanlarda kadınla rın çok acayib hatta korkunc gerdanlıklar takmaları moda olmuştur. Bu modayı icad edenler gerdanlık yapmakta şimdiye kadar hiç kullarulmamış maddeleri kullanarak meydana hiç görülmemiş şekilde koliyeler çıkarmak hevesine kapıL mışlardır. lnce bir kordelâ üzerine dizida bu fazla çukurluklar bir düğmeye do lerek satılmaya başlanan çam fıstıklan, kunulmak suretile kendi kendine zail olacak, tayyareyi hızla gitmekten menedemiyecektir. Hava düzelince gene ayni düğmeyi eski yerine getirmekle çukurluklar ziyadeleştirilecektır. Pervaneye gelince, Moris'in bu husustaki dikkati şayanı şeytan minareleri, salyangoz kabuklan tebriktir doğrusu... «Tehlike kuşu» nun bu çeşiddendir. Fakat i§ sade garibhk ve en orijinal noktan cidden pervanesidir. acayiblikte kalsa neyse.. Bu sefer kor «Tehlike kuşu» nun havadaki çok seri kunc bazı eşyadan gerdanlık yapmaya ilerleyişi pervane ile değil, havaî fisek kalkmışlardır. Meselâ taş bebeklerin gözlere verilen hareket ve sür'at tarzında leri, irili ufaklı sıraya dizilerek vücude elde edilmiştir. Tayyarenin makinesi bir getirilmis bir kolyeyi tasvir edin. Ama taraftan aldığı havayı tazyik ederek ar işin daha korkuncu var.. O da çürük insan dişlerinden, ölü tımaklanndan imal kanndan salıverecek, bu suretle temin etolunmuş gerdanlıklar.. Neyse fazla de tiği itifle hızlı yürıimesini elde eyleyevam etmiyelim, şu insanlar bazan garibcektir. lik ve acayiblik işini delilik denecek radMoris sözün bu noktasında parmağını deye kadar götüruyorlar. kaldırdı: «Tehlike kuşu» nda sade pervane Lokantalı vagonların ecdadı değil, diğer tayyarelerde yere inmek için Içinizden bir çoklan şüphe9İz Anado. kullanılan tekerlekler de mevcud değil... uda «lokantalı vagonlar» ın takılı olduğu dedL trenlerle seyahat etmistir. Bir kısmımız da Babası başını sallayarak: oralarda yemek yemiştir. tlk lokantalı va Evet ama, diye cevab verdi, tay gonların Avrupada ne zaman kullanıl yarenin altına dikkatli bakacak olursan maya taşlandığını biliyor musunuz? Şuporada müteharrik iki patenin gızli oldu hesiz hayır.. 1879 da ilk lokantalı vagon ğunu görürsün. Karaya inmek icab eder Londra ile Leed rasında gidip gelmeğe e elektrikli bir manivelâ ile bu patenler meydana çıkacak, denize inildiği zaman içeriye alınıp gizlenecektir. Kolet de merakını mucib olan bir nokta hakkında istizahta bulundu: Şu gerideki iki kiiçük kapı neye yarayor amcacığım? Onlar mı kızım... Bunlar aerodinamik frenlerdir. Yere ineceği sırada pilot bunları açacak, bu suretle fazla mukave başlamışür. Bu vagonun parçalan Amemeti temin edeceği gibi sür'ati de azalta rikada Şikago civarında Pullman'da tertib olunmuş ve sandıklarla Londraya nakbilecektir. ledilerek çatılmıştır. Kolet'in annesi de: Amerikalılar ise, lokantalı vagonları «Tehlike kuşu» çok yükseklere çı 1870 te kullanmaya başlamışlardı. Bu kabilecek mi? dedi. günkü lokantalı vagonların ecdadı olan Piyer cevab verdi: Hava tabakasının en yukanki kıs o arabalarda tabiatile elektrik tertibatı mevcud olmadığı için petrol ve yağ lâmmına kadar... balan kullanılır, sallantıdan arasıra yeneKolet: Oralarda kim bilir, dedi, ortalık ne cek, içilecek şeylerin içine gaz ve zeytinyağl damladığı da olurdu. kadar soğuktur. Evet kızım, oralarda soğuk sıfırın altında 100 derecedir. Fakat tayyareciler sıkı bir surette kapanmış, haricle katiyyen temas etmiyen bir odanın içinde bulunacaklar... Odanın harareti ise hususî tertibatla temin edılecektir. Havanın Gözü kapalı yürüme yenileşmesi ise denizaltı gemilerindeki Oyuncuların arasından iki kişi taş tuttertibatın ayni şekildeki makinelerle ya ma ve yahut diğer her hangi bir vasıta pılacakür. ile seçilerek salonda veya bahçcde ebeKolet: nin geçeceğı yolda manialar vücude getir Amca, dedi, tayyarenin altı kişi ta meğe memur olurlar. Ebenin henüz kim şıyabileceğini söylemiştin, 'değil mi? Evet.. O halde hepimiz birden ona binebileceğiz. Tabiî... Fakat bir kere ilk tecrübe muvaffakiyetle neticelensin. Bunu sonra düşüneceğizl.. Aile erkânı hangarda bir müddet daha «Tehlike kuşu» nu iftiyar ve gururla temaşa ettiler. Piyer uçağını sade gözle olacağı belli olmadığı için bunları ileride ebe olacak kimsenin de görmesinde mahrile değil, ellerile de okşayarak: Bu kadar ihtimamla yapılmış bir zur yoktur. Çünkü görduğü halde gözleri tayyarede pilot olmak ne büyük bir zevk! kapalı olunca düşeceği yanlış tahminler, Dedi. Sonra da şu cümleyi ilâve etti: oyunculan asıl güldürmeğe sebeb olacak Haydi bakalım, buradaki işimiz bit tır. Bu manialar resimde görduğunüz veçti... Evimize dönelim de biraz radyo din hile hafifçe gerilmiş fazla mukavemetli olmıyan bir sicim, bir köşe yastığı, topleyelim! rak bir tümsek, gazete kâğıdı yığını ve İki gangster IV Aile erkânı eve girip radyonun etrafın saire.. da toplandıklan esnada Fred Kover sakHer hangi bir usulle ebe olan oyunculanmış olduğu sandığın içinden çıktı. U nun gözleri bağlanır ve bu manialara doyuşmuş olan ayaklarım, kollanm uzun u kunmadan, fakat üzerlerinden geçmek zun sallayıp oynattıktan sonra kendi ken şartile odayı dolaşması söylenır. Her madine: niayı tarif ettiğimiz şekilde atlamak oyun Epey sıkıntı çektim ama, dedi. her cunun lehine ve manialardan her hangi halde vaktimi de boş geçirmedim. birisine çarpmak oyuncunun aleyhine bir Amerikalı ustabaşı, Piyer'in verdiği i sayı telâkki olunur. Ebeliğıni bitiren bir zahatla bütün esrarına vâkıf olduğu ma daha o partiye dahil olamaz. kineyi hayret ve dikkatle temaşa ettikten Oyunculardan dığerlerinin de sıra ile sonra: ebe olacakları tabiidir. Her ebe değiştik Hakikaten dahiyane bir düşünee ile çe manialann yerleri ve tarzları da değişviicude getirilmis mükemmel bir tayyare tirilir. Oyun şefi, her oyuncunun lehine ve diye mınldandı, şimdi mesele ondan dialeyhine olan sayıları kaydeder. Neticeğerlerinden istifade edebilmekte... O va de lehte olarak en fazla sayı kazanmış okit başka iş aramaya ihtiyacım kalmıyacak, çünkü ceblerim sayısız para ile do yuncu birinci çıkar, diğerleri partiyi kaylacak... Haydi efendim, boş lâf edece betmiş sayılırlar. Partiyi kaybedenler, biğine, ayağına gelmiş olan nimeti kaçır rincinin istiyeceği gülünç ve garib hareketleri yapmaya mecbur olarak ceza göma!.. Ellerini oğuşturarak oturduğu kulübe rürler, bu suretle oyuncuların hem oyun la, hem de bu cezalarla adamakıllı eğ ye doğru koştu. Arkası gelecek defa lenmeleri temin edilmiş olur. Oğlnm! Kâinattan korkun olmasın, Hızını kafandan alarak yürü, Bırak piyanonla, orgun olmasın, Kendi ıslığını çalarak yürü! * Hâk bile eğilir diyorlar güce, Eğilme ak alnın göklerden yüce, Kendinden olgunu seçip görünce, Bir adım arkada kalarak yürü ! * Camndan üstün tut zümrüd vatanı, Köşe, bucağını öğren ve tanı, Çokca sevindirmek için babanı, Yurda varhğını salarak yürü! * Türklük güneşile parlasm öztin, Nâmerdler önünde dönmesin yüzün, Yurd için ölümden yılmasın gözün, Daima bu aşkla dolarak yürü!.. Erciyeş Yekta Karamustafa ogı |FAYDAU B;LG;UR Geçen defa ItaL yada dünyanın her tarafında çıkan muhtelif cıns ve şekilde ~~^^ ekmeklerden bir mü >jtj*jt..'ze vücude getirildigini yazmıştık. Bu sefer öğrendiğimizo gbre Italyada buna benzer diğer bir müze daha lcurulmuştur. O da «eski makL neler müzesi». Bu müzede beşeriyetin muhtelif asırlarda icad ettiği her cins makine ile bunlarla işletilen nakliye vasıtalan teşhir olunmaktadır. Otomobillerin bütün modelleri toplanmışjtır. Miizenin en kıymettar eşyasmdan biri 1907 senesinde bütün dünyayı dolaşarak devriâlem seyahati yapmış olan o zamanın en mükemmel arabası sayıldığı halde bu gün gözlerimize Hazreti Adem zamanından kalma gibi görünen resmini bastığımız otomobildir. Eski makineler müzesi Pıyer, kardcşinin kızı Kolet'in endişelerıne mahal olmadığını anlatmak istedi: Korkma yavrum, dedi, Tchlike kuşunun bütiin tefcrrüatına vanncaya kadar her türlii esaslarına aid malumatı ihtiva eden dosya çekmecemdedir. Babanla beraber yapacağımız tecrübelerde tayyarem iyi netice verince hemen Paıisteki sanayi odasına gidip bu makinenin icadı hakkını namıma kaydettireceğim. Böyle bir muamele «Mılletler Cemiyeti> taahhüdlerıni kabul etmiş memleketlerde bir sene müddetle icadımm taklıd edilememesini temin eyleyeccktir. Bir sene zarfında dığer memleketlerde de kanunsuz hareketlerde bulunulmamasını emnıyet altına alacağım. Pıyer'in oğlu bu noktada soze karıstı: Babacığım, dedi, bir ıcadın emniyet altına alınmasına dosyalann çekmecede bulunması ve sanayi odasına kaydedilmesi kâfı midir, bılmem> Tabiî kâfıdir. Çunkü sanayi odasındaki kayıd tarıhi esas olarak alınacağına gbre başka memleketlerde icadımın ayni şekılde bır başkası tarafından tekrar olunması buna cesaret edenin cezalandırılmasını mucib olur. Neyse babacığım, mademki sen buna kanisın... Pekâlâ... Yalnız sanayi odası bu icadı resmen kaydetmek için kendı memurları huzurunda bir tecrübe yapmıyacak mı? O vakit Maksim büyük bir heyecanla atıldı: «Tehlike kuşu» kendisine inanmıyanlann kafaları üstunde hâkim bir kartal gibi muvaffakiyetle uçacaktır. Nıhayet hangara girdıler ve Piyer izahatına başladı: Demin sıze söylemiş olduğum saatte 1800 kılometre sur'ati temin etmek için az uğraşmadım. Diğer tayyarejsrdeki aerodınamik şekli tekâmül ettirdim. Sonra inşaatta çelıkten daha dayanıklı ve ondan daha hafif «tridinium» madenini kullandım. Bu suretle tayyaremin ağırlığını asgarî noktaya indırdim. Şimdı çocuklar siz söyleyin bakalım, bu yeni model uçakta sizin en ziyade hangi noktalar nazarı dikkatinizi celbediyor? Kolet bağırdı: Kanadlar... Moris de onu takiben: Pervane. dedi, pervane ama, deminden gozlerimde son derece biiyuk bir dikkat toplayarak o pervaneyi aradığım halde bir türlü bulamadım. Her halde bir yere saklanmış olsa gerek... Piyer «Bravo!» cevabını verdi ve izahatına devam etti: Evet, Kolet'in hakkı var... Kanadlar büsbütün yeni bir tarzda inşa edilmişlerdir. Bunlar, diğer tayyarelerinkilerden daha ziyade bir randıman verecektir. O da, kanadların şimdiye kadar mevcud o lanlardan daha fazla çukur olmalarile temin edilmiştir. Fakat rüzgârh havalarda ıııııııııııiıııııııııııııııiııiMiıııııııııııııııınıııınıınMiııııııııııııııııııııı Dostumnz Rumanyanın petrolleri çok meşhurdur, o kadar meşhurdur ki bakm sevimli Rumen yavrulan bir petrol kuyusu ve onun nakliye vasıtaları taklid edilerek vücude getirilmis oyuncaklarla oynuyorlar Bilmeceyi çözenler fSOYUNLAR 1 Taksim Cumhuriyet caddesi Inkılâb apar. No. 2 Fatma. 2 Eceabad Askerî hastane başhekimi S. Şallı kızı Inci Şallı. 3 Zile Inönü ilk okulu S. 2, No. 1 Yaşar Özbekçi. 4 Tarsus Sofular mehallesi No. 56 Togo Tarsus. 5 Yozgad orta okulunda S. 2, No. 75 Muhi . 6 Beşiktaş 20 nci ilk okul 3 'A, s n Müveddet. 7 Ankara Yenişehir Atatürk bulvarı Niğ ap. No. 5 Nermin İşbay. 8 Tarsus orta okul S. 1 /B de No. 296 Cebbar. 9 İskenderun Namık Kemal ilk okulu S. 3, No. 269 Sacide. 10 Dumlupmar ilk okulu S. 3, No. 123 Atilâ Bizim güllaç dediğimiz, a a ilâclan yutmak için kullanılan kaşeleri kim, ne zaman icad etmiştir. Bu, sade eczaeılann değil, hepirhizin merak edecegi bir şeydir. 1887 senesine kadar acı ilâclan olduğu gibi yut;arak dilleri damaklan zehir yemiş gibi bir hale gelen hastalar o zamandan itibaren bu vaziyetten kurtulmuşlardır. Bu gün bize gayet tabiî J?ibi gelen halbuki insaniyet için büyük ttr hizmet teşkil eden kaşelerin mucidi Stanislas Limousin isminde bir eczacıdır. Stanislas sade kaşelerin değil, cilde yapılan enjeksiyonlarda kullanılan ampulleri de vücude getirmiştir. Bu kâşif eczacı meşhur doktor Pasteur'ün dosru idi. Fransızlann bu adamm doğ . mus olduğu eve bir iftihar levhası ya pıştırmıs olmalan neticesidir ki bütün dünya gazetelerinde bu keşfe aid yazı lar yazılmaktadır. Biz de onun için size Aytoğu. 1 1 Bor, lnhisarlar nezdinde malumat vermekten geri duramadık. talebe Kâzım Dincel. ] 2 Selimiye veUğurlu bir kaldırım taşı teriner fen memurları mektebi S. 1, No. Geçen hafta için2 79 Sadık Vural. 1 3 Arabsun Cumhuriyet mahallesinde Rasim oğ. Şekib Tü de Ingilterede Bir mingam belediye re. zün. 14 Tünel, Alman okulu, birinci isi gayet tuhaf bir sınıf Zulâl Çağdaş. 15 Keşan Zafer müracaat karşısmda okulu S/5, No. 256 Muallâ Akgün. 16 kalmıştır. Henüz evAntakya Ismetpaşa ilk okulu S. 2/A lenmiş olan genc bir Nurtopu Çırpan. 1 7 iskenderun Na adam belediye rei Ç?<5?^ mık Kemal ilk okulu S. 2. No. 164 Sel sinden en işlek cadçuk Kıvılcım. 18 Taksim Cihangir delerden birindeki kaldırım taşlarından birinin sökülüp kendisine verilmesini riSormagir sokak No. 65 Münevver Us. ca etmiştir. Belediye reisi müracaatçiyi uzun uzun dinledikten sonra isteğini yerine getirmis ve taşın sökülüp diğerinin yerine konması masrafı olarak delikanlıdan bizim paramızla 3 lira para alınacağını söylemiştir. Gencin o taşı istemesine sebeb, şimdi kansı olan çok sevdiği kızla ilk defa o taşın üzennde buluşup görüşmüs olmalandır. Genc koca taşı hatıra olarak saklamak arzusundadır. Kaşeyi kim icad etti? I bttlaacaıı ÇCCÜK PORTRELERİ Uludağın kuçuk kayakçısı Tosun Karay 1 A Z I S I Z H İ K Â Y E Yukanki resimdeki kedi bir fareyi kovdlıyor. Fakat o fare nerede birden görülmüyor. Siz bulup renkli kalemle gösteriniz ve bize yollayınız. Bu bulmacayı doğru halledenlerden birinciye 5, ikinciye 2 lira, üçüncüye îniinasib bir hediye verilecektir. Diğer yüz kişiye de muhtelif mükâfatlar dağıtılacaktır. Cevablann nisan sonuna kadar «tstanbul Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresinet, gonderilmesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye kazanamazlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear