28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Finlândiyanın istiklâl mücadelesi Moskova'da Ve Roma'da Cephe gerisinde günlük hayat nasıl geçiyor ? Amerikalı bir gazeteci anlaüyor: Taksileri kullananlar, tramvayları işletenler, resmî dairelerin gişelerinde çalışanlar hep kadınlardır, herşey hayrete değer bir sükunla organîze edilmiştir Mart 1940 CUMHURIYET Welles Londrada taraft 1 inct $ahlfedey nedy karşılamışlardır. Helsinkide sokaklan temizleyen kadın işçiler Tanınmış Amerikan gazetecilerinden Irıing V. Benson, Finlandiyada cephe gerisi vaziyetini yakmdan tetkikle bu mevzuda bir röportaj yazmıştır. Muharrir, Fin köy ve şehirlerinde bu &ün nasıl yaşanıldığını bu enteresan yazısuıda etrajlı olarak anlatmaktadır. Finlândiyanın cenubunda eski bir mazisi olan Abo şehrinin limanını buz kütleleri çepeçevre sarmıştır. Tek insan göriinmiyen tenha rıhtımda esrarengiz bir sükun, acayib bir tecerriid hüküm sürmektedir. Abo, pek çok defa Rus hava hücumlarına uğrayan Fin şehirlerinden biridir. Harb, memleketin cenubundaki bu tarihî şehirde derin, kanh yaralar açmıştır ve henüz buralarda barınmağa çalışan şehir sakinlerinden bir kısmmın günlük hayatı, en ağır mihnetlerle geçmektedir. Ben, kendi hesabıma, bu şehirde geçirdiğim dört gün zarfmda, 24 saatte tam üç kere, hava hücumlarmdan korunma mahzenlerine inmek ve oralarda saatlerce kalmak mecburiyetile karşılaştım. Finler, günlük yaşayışlarını harbin icablarına uydurmağa ahşmışlardır. Ayakkabıcı, giydiğim katı, uzun konclu, su geçmez «kutub cephesi çizmelerb me çivi çakmağa, bunları tamir ederek daha dayanıklı bir şekle getirmeğe hazırdır; anbak, bu yaşh adam, gülümseyerek: «Yarın akşama kadar tamamdır; lâkin hava hücumruna uğramamak şartileb demekten kendisini alamıyor. Çamaşırcı kadın da, müşterilerinin siparişlerini yerine getirmeyi böyle şarta muallâk bırakıyor, ihtirazî kayıdlarla mühlet ortaya koyuyor. Çünkü, çok defa işine gücüne beş altı saat ara vermek zorile soğuk, loş bodrumda oturarak, binaya sikleti ağır bombalardan hiç birisinin isabet etmiyeceği ümidile, elleri böğründe bekleyor. Hava hücumlarmdan korunmak için yapılan sığınaklardaki bu beklemeler, bir saat rakkası gibi, hayatla ölüm arasında bir gidip gelme, bu endişeyle kıvranma mahiyetindedir. Finlandiya şehirleri ahalisi, yavaş yavaş tehlikeyi günün mutad olan nahoş bir hali saymak telâkkisini benimsemişlerdir ve nadir olmıyarak en sadık, en vefakâr, en aziz dostlarını kendilerinden ayıran bombardımanlara kar§ı hassasiyetleri giderilmiş hale gelmişlerdir. Kadınlar, sığınaklara giderken el örgüsü takımlarını birlikte götürüyor ve cephelerde döğüşen oğulları, kocaları, kardeşleri için, onları ısıtacak fanilâlar örmekle uğraşıyorlar. Bazılan da mahdud ışık altmda, mektub yazıyor ve bu arada şimalin yeni harb şarkılarından birini mırıldanıyorlar. Yalnız, sığınağm pek yakınında, şehri ve memleketi yerin dibine geçirmek istercesine toprağı sarsıntıya uğratarak bomba infilâk edince, infilâk zelzelesi başladıktan dininceye kadar, sığınaktaki insanlar bir müddet susup gözlerini kapayorlar. Sığınakta bekleşenlerden birçoğu, ellerini birbirine kenetleyorlar ve müthiş bir tarrakayla patlayan bombamn gürültüsü uzaklara doğru dalgalandıktan, yer yüzü tekrar muvazenesine kavuştuktan sonra, o çok üzüntülü yüzlerde tekrar canlılık ifadesı beliriyor. Hava hücumu bittikten, açılan kapılardan kışın donuk aydınlığı içeriye girdikten sonradır ki, cesur Finlandi>a kadınları, çektikleri merhametsiz, zalinı ıstırabı un.utuyorlar. Dışarıya çıkıp, şehirlerinin tahrib edilen sokaklarında yürüyorlar ve bu yürüyüşte, yanan binalardan çıkan duman, yüzlerine savruluyor. Tahrib edilmiş evleri, paramparça olrrmş pencereîeri, duman tüten yığınları, şekva tezahürile muzmahil harabeieri görü>orlar. Yaralıların haykırışlarını işıiı/or, yaralılarıp iniltilerin,' duyuyorlar. O!üm orağının arkasından bakıyor, telâşla, acele acele, dostlarını, komşularını son istir^h^tgâhlarına götÜJmeğe hazırlık >apıj orlar. *** Abo'dan Helsinki'ye trenle gidiş, norP"al günlerde aşağı yukarı üç, dört saat s >rer. Halbuki şimdi, eski sür'at ka*arır n bir vagonundaki kompartimanda, sort bir sıra üstünde tam sekiz saattir oturuyorum da daha hâlâ, Finlândiyanın payitaht. göze görünmedi. Çünkü şimc'ye kadar tam altı kere bu ekspresten inmek ve yakın ormanlardan birirce iltica fmek, ağaclıkların siperine girrrek, dal1 r sltinda korunacak yer aramak icab etti. Hele bu gün, Ruslar, «şeytan kuşları» ni hemen hiç ara vermeksizin Finlândi J yanın cenubuna uçuruyorTar. Arazi üzerinde müteaddid yerler alev alev yanıyor. Vagonların teşkil ettiği uzun zincir, raylar üzerinde patırdı yaparak ilerîeyor. Sağh sollu, duman tüten köyler, alev alev yanan evler önünden geçip gidivoruz. Yangm aydınlığı bu gidişimize refakat ediyor ve sanki, yıkılan duvarlann gürültüsü katarın yeknesak patırtısına, bu patırtıyı artırarak, zaman zaman karışıyor. Bu seyahat, alevler yükselen bir memlekette, keder dolu, susan tabiat ortasında bir seyahattir. Manzara boyuna değişiyor, hep başka başka isimli yerlere yaklaşıyoruz; kâh ufaktefek köy evlerile, kâh ölçülü yapılmış, yüksek ve yeni binalarla karşı karşıyayız. Tren, son sür'atle geçip uzaklaşıyor. Yalnız harabelerden tüten duman, tahrib alevlenmesi, deâişmez. Bu manzara, her tarafta hep aynıdır. Ve on bir saatlik bir seyahatten sonra, Helsinki'ye vanyorum! IBaşmakaleden devamf Henüz avlanmamış ayıların postlarını tatsim esasına müstenid bir şirket realist Italyan siyasetine ne kadar tevafuk edebilir? Postlar evvelâ taksim edilip sonra ava çıkılacak. Böyle bir avda ayıyı avlamak müınkün olduğu gibi mevcud postu kaybetmek tehlikesi de vardır. İtalya için bir karar almadan çok düşünülecek bir mevzudur ki herhalde hiçbir aceleye lüzum ve zaruret de göstermez. Her şeyin yolunda giderek avcılığm muvaffakiyetle nihayete erdirilmiş olacağını farzedelim. O zaman avcılar arasında yeniden post kavgası çıkmıyacağını kim temin eder? O vakit öyle bir kavgayı kim ve nasıl yatıştıracak? Bu harbde piştarlığı şimdiki halde Almanya tarafmdan yapılan totaliter cephenin büyük kusuru evvelâ Avrupa üzerinde, sonra da giderek bütün dünya üzerincîe bir hegemonya tesisi daiyesidir. Mademki prensip hegemonya davasıdır, totaliter cephenin galebesi takdirinde derhal ortaklar arasında yeni kavgalar çıkacak demektir. T â ki onlardan biri Jcılıcının kuvvetine dayanarak hegemonyasını kurmuş olsun. Bu bakımdan incelenince totaliter cephedeki hareket mebdeinin yanlışhğı ve sakatlığı derhal meydana çıkar. Her milletin ya meşru, ya az çok makul bazı istekleri olabilir. Fakat milletler arasında ahengı muhafaza edecek olan en büyük kudret, kuvvetler arasındaki muvazenede görülür. Bu dün böyle idi, bu gün böyledir, ve yarın böyle olacaktır. Tek başına dünyaya hükmetmeğe kalkışacak kudret yoktur, olmamıştır ve olmıyacaktır. Dünyanın en kuvvetli nizamı esasen işte bu sağlam direğe bağlıdır, ve aklı başında mületlerin sağlam siyaseti bu hakikatten gaflet edemez. Wettes Londrada beyanatta bulunmadt Londra 10 (a.a.) Sumner Welles, Heston tayyare istasyonuna geldiği zaman, Hariciye Nezareti daimî müsteşan Sir Gadoyan'la Lord Halifax'ın hususî kâtibi tarafından karşılanmıştır. Welles hiç bir beyanatta bulunmak istememiş ve Birleşik Amerika elçisi Kennedy ile birlikte otomobile binerek otele gitmiştir. Otelde kendisine takma bir isimle bir daire ayrılmış bulunuyor. Fin murahhasları Moskovada (Baf ta.ra.fi birinci tahifede) bu mıntakada bir faaliyet gösterilmiyeceîskandinav matbuatı, Almanyanın Sov ği tahmin olunmaktadır. yetlerin yanında bir müdahalesinin önü Sovyet taarruzu devam ediyor ne geçmek üzere Finlândiyanın bİT kaç Finlandiya cephesi 10 (a.a.) Mosmevkii feda etmesi lâzım geldiğini ihsas kovada müzakereler cereyan etmekte oL eylemektedir. duğu halde Sovyet kumanda heyeti, KaSovyetler Amerikanın tavassutunu reli berzahına karşı mütevali taarruzlar yaptırmakta berdevamdır. istediler mi? Sovyet kıtaatı, Viipuri müdafaasını Vaşington, 10 (a.a.) Hariciye Na boğmağa çalışmışlar ve şehrin cenubunzırı Hull, Amerikanın Moskova büyükel da müthiş bir taarruz icra etmişlerdir. çisi Steinhardt'ın evvelki gün Molotof'la Sovyet kıtaatı, ayni zamanda Viipuri, yaptığı görüşme hakkında bir rapor gön Fiyorunun garb sahiline yerleşmeğe de derdiğini, raporun Fin Sovyet ihtilâfına çalışmaktadır. İcra etmekte oldukları hadair vakıalarla mütenakıs şayia ve haber rekât, Fiyor'daki takım adaların bir çok leri ihtiva ettiğini, fakat Sovyet komise ada ve adacıklarını işgal etmiş olduklarinin Amerikan tavassutunu istediğinden rından dolayı kolaylasmaktadır. Maamabahsettieini söylemiştir. fih Finlandiyalılar, garb sahilinde siddetle Helsinki'de neşredilen resmi tebliğ mukavemet etmektedirler. Finlandiyalıların bombardıman tay Helsinki 10 (a.a.) Sovyet Fin yareleri, mütemadiyen buzları kırmakta müzakereleri hakkında bu aksam neşre ise de geceleyin çıkan şiddetli soğuk esdilen bir resmî tebliğde ezcümle şöyle nasmda kırılmış olan noktalar tekrar dondenilmektedir: maktadır. Ladoşa gölünün şimali şarkî «İki hükumet bir müddettenberi tema mıntakasında muharebeler devam etmeksa girmişlerdi. Bu temas Isveç hükumeti te olup Kuhmo ve Lavajaervi yakınında vasıtasile teessüs etmiştir. da bir takım muharebeler yapılmakta ol : Bu temasm gayesi, muhtemel barış im duğu haber ve"' vor. kânlarını tetkik etmek olmuş ve iki taraf Fin tebliği doğrudan doğruva görüşmelerdeki fayHelsinki, 10 (a.a.) Finlandiya tebdayı teslim etmişlerdir. liği: Sovyet hükumeti, Fin hükumetinin miiFinlandiya körfezi kıyılannda simale messillerini, görüşmelere başlamak üze doğru ilerlemese teşebbüs eden düşman re Moskova'ya davet ettiğinden Ryti ile müfrezeleri püskürtülmüştür. Düşmanm ilk müzakereleri idare etmiş olan PaasiVliouri'nin şimal batısındaki tesebbüslekivi, General Walden ve meb'us Vedenri de akim kalmistır. Viipuri körfezinde mann'dan mürekkeb bir heyet 6 martta Sovyet kıt'aları Finler tarafından çevrilMoskova'ya gitmiştir. Bu heyet Sovyet hükumeti mümessillerile iki üç görüşme memek için tahlive edilen bir kaç küçük yapmış, Fin mümessilleri Sovyet barış adayı işsal etmişlerdir. Viipuri'nin cenubunda ve doğu cenubundaki küçük Sovşartlannı öğrenmiştir. yet h'icumları akim kalmıştır. Düşmanm Şimdiye kadar hiç bir karar verilmeKareli berzahındaki en büyük gayreti m'^'ir.» Vuoksi nehri üzerinde vuku bulmuş, düşBir tarafta müzakereler olurken.. man bütün gün nehri geçmeğe çalışmışFinlandiya hudud, 10 (a.a.) Finlan tır. Muhtelif noktalarda Fin topçu ve hadiya ile Sovyetler Birliği arasında Mosko va kuvvetleri taarruz için hazırlanmakta vada doğrudan doğruya müzakereler ce olan düşman toplantılarını dağıtmıştır. reyan ettiği halde Sovyet kumandanlığı Düşman bütün taarruzlannda siddetle püsKareli berzahının garb kısmında taarruz küttülmüştür. Dün akşam, Vuoksi üzerinüstüne taarruza devam ediyor. Sovyet kıt deki buzlar Kızılordu askerlerinin cesedalan Viborg cephesinde şiddetli bir taar lerile dolu idi. ruza teşebbüs etmişlerdir. Şehrin cenub Ladoga gölünün dogu şimalinde düşvaroşunu istihdaf eden bu taarruz akim man muhtelif noktalarda siddetle taarruz kalmıştır. Sovyetler diğer taraftan Finlan etmiş ve her tarafta püskürtülmüştür. diya gölü kıyılarına Viborg'un gaTbma Fin keşif tayyareleri Sovyet hatlannın yerleşmeğe çalışıyorlar. Viborg körfezinin gerüerinde uzak mesafelere kadar uçuş hemen bütün adaları ellerinde bulunduyapmışlardır. Bombardıman tayyareleri ğundan yapacakları harekât şimdi kolayiaşe kollannı, hücum arabalarile zırhlı olaşmıştır. Finlandiyalılar şiddetli mukavetomobil kollannı ve Finlandiya körfezi met etmekte ve Sovyetler müthiş zayiat bölgesindeki müfrezeleri bombalamış, bir a; vermekte' rler. Sovyet arabası tahrib edilmiştir. Cephelerde vaziyet Düsmanın, Viipuri bölgesinin Ladoga nölimün şimalinde ve Petsamo bölgesinHelsinki 10 (a a.) Bojorkoe ile Troucsund arasında yapılan Sovyet ta 'ki hava faaliyeti çok şiddetli olmuştur. arruzu Sovyetlere Sachijaervi önündeki îsvecte Finlandiyaya gönüllü kaydt mevzilere kadar ilerilemek ve bazı tepe. için neşredilen beyannameler leri zaptetmek imkânını vermiştir. Stokholm, 10 (a.a.) Finlandiyaya Fin tayyareleri Sovyet yürüyüş kolla nnı işitilmemiş bir siddetle bombardıman yardım komitesi gönüllü kaydı için b'ir etmişlerdir. Bu kollardan bir kısrrnle bir beyanname neşretmiştir. «Şimal hürriyeçok tanklar ve kızaklar buzlarm altında ti» cemiyetile «eski silâh arkadaşları» teşkaybolmuştur. kilâtı da mensublarını gönüllü yazılmağa Viipuri cephesinde Sovvet taarruzları davet eden birer beyanname neşretmisağır zayiatla geri püs'ürtülmüşlerrlir. lerdir. Finlandiyadaki Isveç gönüllüleriKareli cephesinde Sovyet tazyikı de nin kumandan muavini Albay Dryssen'in vam etmektedir. cenaze merasimi Stokholm'de veliahdin Garb mıntakasında vaziyet henüz meş huzurile yapılmıştır. Kral namına bir çekuktür. lenk koyan Veliahd bu münasebetle şu Kuhmo cephesinde Finler sevkulceyşî sözleri söylemiştir: ehemmiyeti haiz bazı noktaları iş^al ve «Dryssen haklı dava için ölmüstür. mühim miktarda ganaim elde etmişlerdir. Finlândiyanın davası daima bizim davaHavanın vaziyeti şimdiki halde Sovvet kuvvetlerinin Petsamo mıntakasında ileEvvelki günkü Sovyet tebliği rilemelerine mâni olmaktadır. Moskova 10 (a.a.) 9 mart tarihli Finler memleketin havasına SovyetlerSovyet tebliği: den daha alışıktır. Kayda değer bir hâdise olmamıştır. lyi haber alan mahfillerde izhar edi Viipuri körfezinde Sovyet kıt'aları Por Ien kanaate göre, Nautsi mıntakasındaki harekâta büvük bir ehemmiyet verilmesi kansaari ve Pansaari adalarını, garb sa lâzım gelmekte ise de Salla cephesinde hilinde Karppila ve Ruhela mevkilerini ve Rusların geniş mikyasta harekete geçme Viipuri . Serdobol hattı üzerinde ViipuIerini beklemek lâzımdır. Bu cephede rinin şimali şarkisinde kâin Repola'yı iş Ruslar büvük kuvvetler tah=id etmekte gal etmişlerdir. dirler. Fakat kar fırtması ve bozuk olan Hava muharebeleri esnasmda beş Fin yolların hali dolayısile bir kaç hafta daha tayyaresi düşürülmüştür. Amerika 30 günlük mütareke istiyor Vaşington, 10 (a.a.) R a d y o d a söylediği bir nutukta Âyan meclisinin Hariciye encümeni reisi Pittman, Welles'in bir «sulh vazifesi» ile tavzif edildiğini beyan etmiştir. Pittman, Avrupa milletlerinden sulh müzakerelerinde bulunmak üzere 30 günlük bir mütarekeyi kabul etmelerini istemiştir. Mumaileyh, müttefiklerle Almanya arasında ve Sovyetlerle Finler arasındaki ihtilâflara nihayet vermek lâzım geldiğini kaydeyledikten sonra demiştir ki: « Harbin sebebleri ve şimdiki ihtilâflann hedefleri hakkmda müzakerede bulunmak üzere muhariblerin mütarekeyi kabil etmemelerini akıl alm?z.» Londrada yapılan bir miting Londra 10 (a.a.) Sulh birliği tarafmdan dün Londrada Queens Hal'de tertib edilen bir miting esnasında parlâmento azasından George Lansbury'nin bir mesaiı okunmuştur. Bu mesajda, bir sulh ve silâhsızlanma konferansmın derhal içtimaa davet edilmesi ısrarla istenilmektedir. Salonun dörtte üçünü dolduran dinleyiciler, muhtelif siyasî partilere mensub sulhçulardan mürekkeb idi. Mesajda Lansbury şöyle demektedir: « Bitaraflarla muhariblerin, hiçbir şart koşmadan bu konferansı akdetmek üzere ve sulhun hangi şartlarla teessüs edip silâhsızlanmanın hangi şartlarla tahakkuk ettirilebileceğini müzakere etmek maksadile toplanmalanm ısrarla teklif ediyorum. Eğer muharibler içtimadan imtina edecek olurlarsa bitaraf memleketleri bir konferansa çağırmak ve bu bitaraf devletlerin kanaatine göre muharib milletlerce kabul edilmesi lâzım gelen sulh şartlarını hazırlamalarını bitaraflardan istemek en büyük bitaraf devlet reisi sıfatile, Birleşik Amerika Cumhur Reisi Ruzvelt'e düşen bir vazife olacaktır.» Miting, nisbî bîr sükun içinde geçmiştir. Mesaj birkaç defa inkıtaa uğramıştır. Aslen Isveçli olan M. Dakerrvrright söz alarak, Sovyet Finlandiya harbi hakkında demiştir ki: « Finlandiyayı Çar itisafından kurtarmak için asırlarca mücadele ettik, fakat, hâdiselere uzaktan bakılacak olursa bugünkü mücadelenin ihtiyatsız, manasız olduğu görülür ve korkanm ki, hiçbir neticeye de varmıyacaktır.» Işçi partisinden Peousonoy söylemiştir: şu sözleri Bu mülâhazalar göz önünde tutularak Roma müzakerelerinden müstacel ve müspet neticeler beklememek lâzımdır. Oradan uzun ve ciddî görüşmelerin haberlerini ve hiçbir zaman bu kadar sağlam olmamış dostluğu teyid eden resmî tebliğ ifadelerini alacağız. Ondan sonra âlem gene o âlem, devran gene o devran olmakta d«\am edecek. Moskova müzakerelerinden bir netice çıkacak mı? Bu, haricî tesirler altmda Skandinav devletlerinden ihanet gören Finlândiyanın takdir ve sulh şartlarının tayin edeceği bir meseledir. Belki Rusya şartlarını çok tadil etmekle böyle bir sulhu kolaylaştırmış olur. *** Finlândiyanın payitahtmda bir lokanta var ki daima müşterilerle tıklım tıklım doludur. Bu lokanta, sekiz katlı bir apartımanın mahzenindedir... Helsinki'nin bomba işlemez biricik lokantasıdır. Hava hücumlan esnasmda da, «Bombiys» denilen sı§ınaklarda bulunmıyan müşterilere Bu mevzu üzerinde faraziyeler serdetbu lokantada lezzetli Fin yemekleri ve mektense müzakerelerin artık çok gecikrilmektedir. Dolayısile, normal günlerde ekseriya boş kalan bu lokantadaki ma miyecek olan sonunu beklemek daha musaların, şimdi ekseriyetle evvelden tutul vafık olsa gerektir. ması, acıkmış müşterilerin, mukabilinde YUNUS NADÎ ne verseler değerini ödeyemiyecekleri rahatlıkla öğle yemeklerini burada yiyebilmeleri itibarile hiç mi hiç şaşılacak şey değildir. Finlândiyanın payitahtmdaki ahalinîn çoğunu, bu gün kadın nüfus teşkil ettiği gibi, iş hayatında da en çok onlar görünüyorlar. Meselâ, beyaz boyalı taksileri kullananlar kadın, tramvay ve otobüsleri sürenler kadın, postanelerin, garlann ve diğer resmî dairelerin gişelerinde oturarlar kadın... Her şey, hayrete değer bir sükunla organize edilmiştir. Kadın olarak berbeılere, otel kapıcılarına, hamallara, dülgerlere, marangozlara, tabilere ve sokak işerinde çahşanlara rastladım. Finlandiyah kadın, vatan aşkını ve fedakârlığını kendi tarzında ulvî misallerle ispat etmiştir. Meşhur «Lotta Svaerd» hareketinin yirmiden ziyade mensubu, canlarını hürriyet döğüşmesi uğrunda feda etmekten çekinmemişlerdir. Müteaddid hastabakıcı Fin kadını, Fin hastanelerinin ve sivil hastanelerinin bombardımanlarında ağır surette yaralanmışlardır. Bütün dünya, hür Finlandiya tarihinin lâyemut bir abide dikeceği bu kahraman kadınların önünde huşula şapka çıkarıyor. Harb, istiklâli için dövüşen milletin güzel payitahtmda da, günlük yaşayışı kendi hükmüne uydurmuştur. Birçok mağazanın vitrinleri, tahta parçalan mıhlanarak örtülmüştür; çünkü bunların sahibleri cephelerdedir. Djinyaca tanınmış koşucu Paovo Nurminin müessesesi de kapalıdır. Çiçek ticarethaneleri, çelenklerle doludur; matem siparişlerine güçlükle çelenk yetiştirilebiliyor. Gazeteler, her gün mutad saatlerinde neşrolunuyorlar. Ölüm ilânlarının sayısı bir hayli çoğalmıştır. Giyecek satan ticarethaneler açılmıştır; kışlık elbiseler ve yün battaniyeler satılıyor. Geceleri bir hava hücumu başlarken, bütün şehirdeki ışıklar üstüste beş altı defa yılpırdayor, onu müteakıb sönüyor ve sönen ışıkların yerine muayyen ve mahdud nispette, maskelenmiş ziya kaim oluyor. Bu ara alışverişle meşgul olanlar, son sür'atle sığınağa iltica etmek lâzım geldiğini biliyorlar ve ratıb, koridorumsu yer altı sahalarında, kendilerine oradan çıkabileceklerini bildirecek işareti bekleyorlar. Müşteriler, bu işaret verilince, gayet tabiî halde, telâşsız, tekrar satış yerlerine yaklaşıp, başlannı sıcak tutmağa elverişli kalpaklara, yahud da cephedeki yakınlarına yollamak üzere birkaç kitab ve saire satın alıyorlar. «Madenî kuşlar» ın gökyüzünde homur homur homurdandıklarını haber veren canavar düdükleri ötmeğe başlar başlamaz, sinemalar seanslarına birdenbire ara veriyor, çalğılı kahvelerde keman sesleri ansızın kesiliyor; hava hücumu başIadığına göre, bu yerleri idare edenler müşterilerinin hayatını tehlikeden masun bulundurmayı teminle, sığınıklara doğıu Rumanyanm dahilî ve haricî siyaseti * Hitler'den kurtulmanın bir tek çaresi vardır. Onu Alman milleti iktidar mevkiinden uzaklaştırmalıdır. Eğer Almanyaya harb ilân etmemiş olsaydık, Hitler şimdiye kadar iktidar mevkiinden uzaklaştırılmış bulunacaktı.» Roma müzakereleri (Baştaratı l trıci sahitede) Kralm nutku, müttef ikan tasvib edildi Bükreş 10 (a.a.) Reuter ajansı bildiriyor: Kralın riyasetinde toplanan müşavirler konferansile Krahn parlamentodaki beyanatı, matbuata Rumen dış politikasının bitaraflık çerçevesindeki istikrarını müttefikan tespit ve müşahede imkânını vermiştir. Uniıersul diyor ki: «Bitaraflık, pasif kalmak demek değildir. Rumanyanın diplomatik icraatında müttefiklerle olan bağların takviyesi ve bütün komşu devletlerle dostluk münasebetlerinin inkişafı lüzumu amil olmuştur.» Timpul gazetesi, efkân umumiyenin ve bütün milletin bu siyaset etrafındaki itimad ve tesanüdünü bilhassa kaydetmekte ve bu vesile ile gösöterilen ahenk, Kralın teşebbüsü sayesinde başarılan birlik politikasmın semere verdiğini ispat etmektedir. Her türlü ihtirastan ve ideolojik temayüllerden âri olan Rumen dış siyaseti bu günkü memnuniyet verici vaziyetin husulüne hâdim olmuştur. Matbuat, ayni zamanda Kralın nutkunu ve ezcümle nutkun Bulgaristan ve ttalva ile ordu ve millî müdafaaya aid kısım''inı ittifak'a tebarüz ettirmektedir. Roma radyosunun şayani dikkat neşriyatt Roma 10 (a.a.) Roma radyosu bu sabah, von Ribbentrop'un Roma seyahatini resmen şu şekilde izah ediyor: «Romada von Ribbentrop'un seyahatinin arzettiği ehemmiyet inkâr edilmemektedir. Esasen bu ehemmiyeti ecnebi matbuat dahi tebarüz ettiriyor. Romada başlamak üzere olan müzakerelerin şimdiye kadar tahaddüs etmiş bulunan yahud ileride tahaddüs edebilecek olan vahim hâdiselere taalluk edeceği anl l ' d Telgraf o gazetesine göre Roma 10 (a.a.) Kont Giano'nun organı olan Telegmfo gazetesi diyor ki: «Almanyanın, Italyan gayrimuhariblik hattı hareketini tadil için italya üzerinde tazyik teşebbüsünde bulunacağı hakkındaki tahminler tamamen asılsızdır. Alman nazırının bu ziyareti uzun zamandanberi derpiş edilmekte idi.» Andre Siegfried [Baş tarafı birinci sah.ifede'] KADIN ve MODA lerek konferans vereceğini büyük bir memnuniyetle bildirdiğimiz M. Siegfried, beynelmilel şöhrete malik büyük bir mütefekkirdir. Hususile 1924 te neşrettiği «Bugünkü İngiltere» ve 192 7 de neşretNeler konuşulacak? tiği «Bugünkü Amerika» isimli eserlerile Roma 10 (a.a.) Alman Hariciye şöhretinin dairesini genisletmistir. Maruf Nazırı von Ribbentrop'un pazartesi ak profesör bu günün tefekkür âleminin en şamı Romadan ayrılması beklenmektedir. ileri gelen şahsiyetlerinden biridir. Italyan siyasî mehafili Italyan Alman paktının iki memleket devlet adamları arasında devamlı bir fikir teatisini derpiş ettiğini beyan etmektedir. Zannedildiğine göre Alman Hariciye Nazırı ve Italyan ricali arasında Romada Dr. Schacht Bükreşe gidiyor cereyan edecek müzakerelerin mevzula Roma 10 (Hususî) Dublin'de bu Alman hududu 10 (a.a.) Berlinden rınm, Skandinav devletlerinin vaziyeti, gün şayani dikkat bir hâdise vuku bulbu gün alınan haberlere göre, doktor Rus Fin harbi, iki mihver devletinin Rus muştur: lyice müsellâh üç meçhul şahıs, Schaht, önümüzdeki hafta başında Bük ya ile münasebetleri, Balkan yarımadası en yeni Ingiliz torpitolanndan birine girreşe gidecektir. ve yakın şarka müteallik meseleler teşkil mişler ve nöbet bekleyen askeri denize atarak torpitoya hâkim olmak teşebbüedecektir. sünde bulunmuşlardır. Fakat nöbetçinin Bitaraf müşahidlere göre yol göstermekle mükelleftirler. vaktinde haber verebilmesi sayesinde «Kemp» otelinde, geniş salonda ecneBerÜn 10 (a.a.) Berlindeki bitaraf mütecavizlere ateş açılmıştır. Bunlar da bi muhabirlerle Nezaret mensubları fa müşahidler, von Ribbentrop'un vazifesi mukabil ateşte bulunarak kaçmaya mualiyettedirler. Otelin bu büyük, tarihî sa nin Finlandiyada sulhu tesisten ibaret ol vaffak olmuşlardır. Musademe neticesinlonunu yazı makinelerinin takırtıları dol mayıp Sovyet Finlandiya harbinde Du de iki kişi yaralanmıştır. duruyor. Boyuna... telgraf çekilmek, te Çenin tavassutunu istemek suretile İtalya lefon edilmek üzere boyuna faaliyet! ile Rusyayı uzlaştırmağa çalışmak oldu asındadırlar. Stokholm'a, Kopenhag'a, Paris'e, Lon ğunu söylüyorlar. Roma, bu suretle, MosRibbentrop bu gün Papa tarafındra'ya, Roma'ya, Nevyork'a telgraf ha kova ile temasa girmiş olacaktır. Bitaraf müşahidler, Sovyetler Birliğidan kabul edilecek berleri... Çünkü, bütün yeryüzü, Finlândiyanın mukadderatile sıkı sıkıya alâka nin, Rumanya tamamiyetini tekellüfe haRoma 10 (a.a.) Von Ribbenırop, dardır. Isviçrede, Holandada, Belçikada, zır olduğunu ve Almanyanın, şüpheleri bu gün öğleden sonra büyük elçi von Macaristanda ve Ispanyada yürekler, bu izale için aynı şekilde hareket edeceğini Makenzen'le görüşmüştür. Akşam Kont Giano'nun misafiri olacak, yarın saat 1 1 şimal memleketi için çarpıyor. Herkesin tahmin etmektedirler. Alman Rus mehafili ve matbuat, von de Papa tarafmdan kabul edilecek ve sonbenimsediği arzu aynı arzudur: Serbest, Ribbentrop'un Romayı ziyareti normal ra Mussolini ile ikinci bir mülâkat yao=imüstakil bir FinlrJ>'^a ic:n sn'h. bir hâdise olduğunu ve mihverin salâ caktır. Ribbentrop yarın akşam saat 21 Irving V. Benson i betine yeni biı delil tegkil ettiği mütale de Berline hareket edecektir. Bir İngilîz torpitosunda garib bir hâdise Pariste bu haftanın Auteuil at koşularında görülen son moda şapkalardan: Yukarıdaki koyu renk kuşak ve üstüne kordon konulmuş beyaz fötrdendir, aşa» ğıdaki büyük çiçeklerle süalüdür.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear