Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 Subat 1S40 h'âtiiseler arasında Halkevi ve münevver GÜNÜN MEVZULARI Hava faaliyeti arttı H îngiliz tayyareleri Heligolanda ve Almanya üzerine akınlar yapıyorlar, ÇekoSlovakyada Skoda fabrikasına beyannameler attılar Londra 25 (a.a.) Îngiliz tayyareleri tarafından Almanya üze.ıne yapılan bir akın esnasında tayyareler Kiel, Hanıburg, Bremen ve bazı ÇekoSlovak şehirleri üzerinde uçmuşlardır. Îngiliz bombardıman tayyareleri halkı mevcudiyetlerinden haberdar etmek üzere sehirlerin üzerine meş'aleler atmışlardır. îngiliz tayyareleri Heligoland üzerinde Londra 25 (a.a.) Hava Nezareti tebliğ ediyor: tngiltere hava ordusu tayyareleri dün gece gene Heligoland üzerinde ve bu sabah Almanyamn şimali garbisi üzerinde uçmuştur. Îngiliz tayyareleri 6 defa hava defi topçusunun ateşile karşılaştıktan sonra üslerine dönmüşlerdir. Çeko Slovakya ve Skoda üzerinde Londra 25 (a.a.) 3 gündenberi üçüncü defa olmak üzere Îngiliz R.A.F. sa mensub tayyareler Almanya üzerinde muvaffakiyetli uçuşlar yapmışlardır. 23 şubatta Îngiliz tayyarecileri Avusturya ve ÇekoSlovakya arazisi üzerinde uçmuşlardır. Gene bunun gibi bir seferi 1 2 ilkkânunda muvaffakiyetle yapmışlardı. 23 şubatta Îngiliz tayyareleri Almanyamn şimali garbisinde ve Prag üzerinde de keşif uçuşlan yapmışlardır. Cuma ve cumartesi gecesi yapılan bu uçuşlarda ÇekoSlovakya ve bilhassa Skoda mühimmat fabrikalan civarına llsen üzerinde beyannameler atılmıstır. Kolombiya karasularında I T tahtelbahirler? Bogota 25 (a.a.) Eltiempo gazetesi, bazı denizaltıların Kolombia karasularında ve limanın açıklannda seyrettikleri şayiasını tekzib eder haberler neşretmiştir. Bir Portekiz gemisinde yakalartan Almanlar Lizbon 25 (a.a.) Bir Fransız harb gemisinin Asoo adalarile Madera arasında tLima» ismindeki Portekiz vapurunda araştırmalar yaptığı ve askerlik yaşmda bulunan iki Almam tevkif ettiği bildirilmektedir. Db'rt tngiliz Maresalı cephede Paris 25 (a.a.) Dört Îngiliz Mareşalı Lord Birdwood, Sir Claud Jacob, Sir Montgommery Massingberd ve Sir Cyril Deverell dün cephedeki Îngiliz mıntakasına gelmişlerdir. Bu gün ve y&nn Gort hattını ziyaret edeceklerdir. Almanya sonbaharda hücüm \ etseydi?.. Roma 25 (a.a.) Vile del As!a isim Kömür havzasmda Kopenhag kongresi iş mükellefiyeti Kararname bugünlerde Vekiller Heyetindeıı çıkacak Ankara 25 (Telefonla) Milll Müdafaa, Nafıa, Maliye, Ticaret, Iktıs&d ve Ziraat Vekillerinden mürekkeb Koordi nasyon heyeti, Başvekil doktor Refik Saydamın riyasetinde ilk toplantısını geçen cuma günü yaparak Ereğli kömür havzasında iş mükellefiyetine, kömür satış işlerinin tanzimi için birlik teşkiline, havzada kömür işletmesinin kontroluna ve istihsal malzemesinin ihtiyaca göre işletmeler arasmda tevziine karar vermişti. Havzada iş mükellefiyetine dair kararnamenin bu günlerde Vekiller Heyetin den çıkacağı anlaşılıyor. Bu suretle 3780 numarah kanunun 9 uncu maddesinin tatbikına geçilmiş bulunmaktadır. Maddeye göre hükumet sanayi ve maadin müesseselerinin istihsallerini ve di ğer iş yerlerindeki mesaiyi bu kanunla derpiş edilmiş olan hadde çıkarmak için iş mükellefiyetini tatbika salâhiyettardır. Ereğli kömür havzasında mükellefiyetin tatbikile yılda 350 bin ton fazla kömür istihsali yapılması kabil olacaktır. Koordinasyon heyetinde tetkik edile rek Vekiller Heyetinin tasvibine konul muş olan kararname projesi 20 madde liktir. li ltalyan mecmuası, Almanyamn önce Polonyaya taarruz etmekle hata işleyip işlemediğini araştırarak, Almanyamn müt tefiklerin seferberliğine engel olabileceği sonbahar mevsiminde Rhin üzerinde kahhar bir taarruza geçmemesi, sür'atli ve kat'î bir darbe indirecek kadar kuvvetli Bu Halkevi ve bütün Halkevlerimiz ololmamasından ileri geldiğini yazmakta masaydı, bu odayı dolduran gencler neredır. ye gideceklerdi ? Besbelli: Meselâ Şehzadebaşında ve bütün Türkiyede bir sürii Batan veya hasara uğrayan iğrenc kahve var; biçimi, havası, kokusu Belçika gemileri iğrenc, kirli duvarları arasına barındırdığı Ostand 25 (a.a.) «Z» işaretli Beltembel, mıymıntı ve şapşal ruh iğrenc, çika balıkçı gemisi Şimal denizinde, milfiskosa inhisar eden sohbeti, yılışık ve lâliyeti meçhul bir tayyare tarafından mitühali muaşareti iğrenc bir sürü kahye. Oralyöz ateşine tutularak limana dönmüşralara gideceklerdi. Halkevlerimiz bu tür. Zeebruge limanına mensub diğer iki kahvelerden bir tek genci kurtardıkça bir balıkçı gemisi kaybolmuştur. Bunlann meydan muharebesi kazanmış sayılmalı. mayine çarparak battıkları, yahud esir tstanbulda ve Anadoluda gözlerimizle alındıkları tahmin ediliyor. gördük, biliyoruz, Halkevlerimizin kurtarBrüksel 25 (a.a.) 23 şubattanberi dığı gencler bir değil, bin değil, on bin haber alınamıyan Heyst 78 balıkçı gedeğil, çok daha fazladır. misi, dün sabah telsizle bir Îngiliz deniMuhterem Başvekilin nutku bize Halzaltısı tarafından çevrildiğini ve Hanvick limanına götürüldüğünü bildirmiştir. Ge kevlerinin, kiiçük ve vasıtasız yerlerde aynca 141 Halk odası yavruladığını hami serbest bırakılmıştır. ber veriyor. Bunlar, şehirlerdeki HalkevFilistinin yeni Başkumandam lerimizin genis kültür nehirlerinden kiiçük Kudüs 25 (a.a.) General Giffard kazalara ve köylere doğru kol salan ırdün Filistine gelmiştir. makîardır. Suyu aynı inkılâb ve kültür Giffard, Filistindeki Îngiliz kıtaatı baş kaynağından, aynı hayat ve şifa terkibini kumandam General Barkeri'yi istihlâf e susuzluktan çatlayan ruhlara yetistirecek. decektir. Zorluğu tepeleyen ne tabiî ve ne amelî Bir îngiliz gemisi battt teşebbüs! Londra 25 (a.a.) Îngiliz bandıralı Millî Şefin ilhamiarfle ısınmış nutkunun 4544 tonluk Jevington Court vapuru Şi sonunda, muhterem Refik Saydam, memmal denizinde batmıştır. Mürettebat ln leket münevverlerine hitab ediyor ve ongilterenin şark sahilinde bir limana çık Iardan daha canlı bir alâka bekleyor. mıştır. Memleket münevverleri müsaade ederlerVapur 12 şubatta bir Alman tayyare se onlar namına kısa bir cevab vereyim: sînin taarruzuna uğramışsa da hiç bir haMuhterem Başvekil! sara uğramamıştı. Pedagojinin bir mütearifesi olarak hepimiz biliyoruz ki terbiye beşikten mezaFransadaki Leh ordusu Londra 25 (a a.) Reuter Ajansının ra kadar sürer. Kültür mektebde bitmez; bütün memleketi dolduran hava halinde, Fransadaki muhabiri bildiriyor: Polonya Başvekili General Skersky bu vatandaşın her aldığı §uur nefesile birlikgün ilk defa olarak Leh ordusunu teftiş te zekâsının köklerine işlemesi şart olan etmiştir. Bu ordunun gün geçtikçe art bir düşünce iklimi içinde gelişir ve serpimakta olan mevcudu ekserisi Fransada lir. Bu havayı mekteblerden başka ve çalışan Polonyalı maden ve ziraat işçileri mektcblerden fazla Halkevlerinin serbest arasından kaydedilmektedir. Polonvadan kürsülerinden esen hür düşünce rüzgârlakaçmağa muvaffak olan Lehli zabitler bu rı dağıtacak. Her fikir adamı, her san'atefrada modern Fransız harb usulleri ta kâr, her mütehassıs bu kürsünün tayin ve azledilmez hocasıdır. Halkevlerinin en lim »•diyor'ar. güzel taraflanndan biri de bu kürs'le dinAlmanlar bir baskın yaptdar leyici arasındaki münasebeti kültürle inParis 25 (a.a.) 25 şubat akşam teb san tecessüsü arasındaki ihtiyari sempati, liği: hatta aşk alâkasına yükseltmesidir. Türk Düşman Rhin ile Vosges arasındaki münevveri bu aşkla Halkevlerinde kütlekarakollanmızdan birine b»skm yanmak nîn ruMle temasa gehneğe hazır olduğuteşebbüsünde bulunmuşsa da derhal za nu, muhterem Başvekil, size temin etmek vi»tla püskürtülmüştür. için bİTİm mutavassıt kalemlerimizi fuzu1i bîr kâhya telâkki etmiyecek, sanırım. Er< azı ben, kendi payuna, bu güne kadar Halkevlerimize yaptığım hasbî fikir yardimım artırms?a hazır olduğumu size temin etmekle şeref k"="dı£ı»nı bilivorum. ergün, köşemizin başrndaki Eminönü Halkevinin önünden geçerken, gözlerim altkat pencerelerine doğru bir an kayar: İçeride, yüze yakın gene, uzun masaların etrafını çevirmiş, kitab okumaktadır. Başlar öne doğru sarkık, alınlar kırışık, bakışlar iki kanş ötede bir kitabın sayfalarına çevrili, fakat kâğıdın maddesini geçen gizli şualar halinde, kimbilir hangi hayal ve diişünce sahrasına doğru alabildiğine uzanıyor. Bu okuma odası ancak dışandan bakanlar için bir odadır; içindekiler için kimbilir tarihin hangi büyük harb meydanı, hangi kralın sarayı, hangi roman kahramanının hummalı şuuru, hangi şiirin elektrikli meçhulile dolu bir gök parçasıdır. Harbin yurdumuza da sirayeti muhtemel mi? Taarruza uğramazsak bugün için böyle bir tehlike yoktur. Lâkin her ihtimale göre hava müdafaasına hazırlanmamız her zamankinden daha çok lâzımdır IHEM NALINA MIHINA Sinirlerimizi çelikleştirelim iz, harb halinde değiliz ama, Avrupada beş devlet harbetmektedir. Biz, kimseye tecavüz etmek niyetinde değiliz ama, için için bize taarruz etmek niyetini besleyenler bulunabilir. Bu^ünkü karmakanşık siyasî vaziyet ve bazı sevkülceyşî düşünceler ve icablar, bilmediğimiz bir takım gizli ittifaklar, Türkiyeyi de harbe sürükleyebilir. Böyle tehlikeli bir zamanda, Türkiyenin de, baskına uğramamak için daima uyanık, daima hazırlıklı bulunmasından tabiî bir şey tasa^'vur edilemez. Herhangi bir gaflet, herhangi bir zâf, herhangi bir hazırlıksızlık, harbi bizden uzaklaştırmaz; bilâkis yaklaştırır. Devlet ve milletin mukadderatı üzerinde, daima çok dikkatli bir nigehban olan Büyük Millî Şefin yüksek idaresi altında, bütün kuvvetlerile bir sulh amili olmaktan başka hiçbir hedef ve gaye takib etmiven Türkiye, sulhun ancak silâhla muhafaza edilebileceğini bildiği için, daima müteyakkız, daima hazırdır. Fakat uyanık ve hazırlıklı olmak, Türkiyenin harbe gireceği manasını, asla ifade etmez. Halbuki bazan herhangi pek tabiî bir tedbir dahi, bazı propagandalann da tesirile • yersiz bir heyecana sebebiyet veriyor. dün toplandı PEYAM1 SAFA Kararlara Belçika ve Holandanin da iştirakleri istenecek Amsterdam 25 (a.a.) Danimarka, Isveç ve Norveç Hariciye Nazırlarmın konferansı bu gün, 24 saat teahhurla Kopenhag'da toplanacaktır. Gazetelere göre, görüşmeler, Altmark meselesi, bu meselenin avakıbı ve deniz harbinin vahimleşmesi etrafında cereyan edecektir. Politiken gazetesi, Altmark meselesile alâkadar olmak üzere, şimal memleketleri bitaraflık kaidelerine bir zeyl ilâvesi keyfiyetinin de müzakere edilmesi ihtimalinden bahsetmektedir. lcabında Holanda ve Belçikanın, genişletilen hükümleri tasdik etmeleri istenecektir. Bulgar Yugoslav müzakereleri Yugosîavya Ticaret Nazırı da Sofyaya geldi Sofya 25 (a.a.) Yugoslav Ticaret Nazın lvan Andres, Yugoslav ekonomisi mümessillerinden mürekkeb 40 kişilik bir heyetle dün akşam Sofyaya gelmiştir. Hryet, Bulgar Yugoslav lktısad Odasının misafiri olacaktır. Rumen Maliye Nazın Bükreşte Bükreş 25 (a.a.) Maliye Nazırı ve Millî Banka direktörü Kostantinesko dün akşam saat 20 de Sofyadan Bükreşe gelmiştir. İstasyonda, Hariciye Nazın Gafenko, Bulgar maslahatgüzarı Peçef, ataşemiliter albay Nedef, matbuat ataşesi ve Bulgar elçiliğinin diğer erkânile, Maliye Nezareti ve Millî Banka yüksek memurları, birçok şahsî dostları ve gazeteciler tarafından karşılanmıştır. Norveç Altmark meselesine dair cevabını verdi Londra 25 (a.a.) Londrada diplomatik mahfillerde bugün öğrenildiğine göre, Norveç sefiri dün Lord Halifaks'a Altmark hâdisesi hakkındaki cevabını vermiştir. Sefir ayni zamanda Lord Halifaks tarafından 1 7 şubat mülâkatında kendisine sorulan bazı suallere de cevab vermiştir. Ankaraya giden Izmirli heyet lzmir 25 (Hususî) Vilâyet Idarei Hususiyesinin bütçe imkânsızlığı içinde bulunduğunu. geçen yıllardan ödenmesi lâzım gelen 800 bin liralık bir borcu olduğunu bildirmiştim. Bu vaziyet etrafında alâkadar makamlarla temaslarda bulunmak ve Vilâyet için hükumetin yardımım istemek üzere Vilâyet Umumî meclisi azalanndan mürekkeb üç kişilik bir heyet Ankaraya gitmistir. Beledive Teisi Dr. Behçet Uz da belediye ve fuar işlerine aid bazı işleri görüşmek üzere Ankaraya gitmistir. Behçet Uz Ankaradan fîönüfünde Istanbula uğrayarak Mıntaka Ticaret müdürlüğile fuar hakkında temaslarda bulunacaktır. Ingiltere Letonya müzakereleri Riga 25 (a.a.) Ingiltere ve Letonya arasındaki ticarî müzakerelere gelecek haftanın başında Londrada başlanacaktır. Eu müzakereler esnasında Îngiliz bahrî kontroluna aid bazı meseleler de görü§ülecektir. Tiran 25 (a.a.) Berat ve Avlonya mıntakalarında şiddetli bir zelzele olmuştur. Zelzele bazı hasaratı mucib olmuşsa Vatikan 25 (a.a.) Ruzvelt'in huda insanca zayiat yoktur. susî mümessili Myron Taylor bugün buraya muvasalât edecektir. Taylor, elçi olMülkiye mektebi talebeleri madığı için itimad mektubu vermiyecek, Antakyada fakat 12 marttaki taç giyme yıl dönümü merasiminde hazır bulunacak ve bu hâdiAntakya 25 (a.a.) Mülkiye okulu se ile diplomatik münasebetler tekrar te talebeleri dün Antakyaja gelmiş ve Beessüs etmiş olacaktır. lediye tarafından misafir edilmişlerdir. Talebeler şerefine Belediye kırk kişiMyron Taylor Romada lik bir ziyafet vermiştir. Ziyafette bir nuRoma 25 (a.a.) M. Ruzvelt'in hususî mümessili M. Myron Taylor Romaya tuk söyleyen Vali Sökmensüer Hataya ilk gelmiş ve şehrin büyük otellerinden birine defa gelen yüksek tahsil gencliğini takdir ve gencliğin memleketi, bilhassa Hatayı inmiştir. tanımalarının çok faydalı olacağına işaretZagrebde patlayan bombalar | le kendilerine hoş geldiniz demiştir. TaZağreb 25 (a.a.) Dün akşam, bir lebeler Valiyi makamında ziyaretle gördüzüne kadar telefon kulübesinde bomba dükleri alâkaya teşeklfir etmiş, Val^ kenlar patlamışsa da insanca zayiat olma dilerine Hatayın her bakımdan vaziyeli mıştır. Bazı tevkifat yapıldığı şayidir. hakkında mufassal izahat vermiştir. Hâdise, Hırvat müfritlerine atfedilmekTokadda zelzele te ve bu bombaların geçen sonbaharda, Tokad 25 (a.a.) 25 şubat gecesi bir takım suikasdler yapan iki müfrid Hırvatın hakkında Zağreb mahkemesince ve saat 4,50 ve 5,30 geçe iki sarsmtı olmuş rilen kararı protesto makamında atıldığı Belediye binasında ve bazı evlerdeki duvar çatlakları artmıştır. tahmin edilmektedir. Ruzvelt'in mümessili Vatikanda Arnavutlukta zelzele Yerli ve yabancı gazeteler harbin Ya jeopolotik bir ilim olarak kabul edildiği kın ve Orta Şarka sirayeti ihtimallerinden düşünülürse Cumhuriyet hükumetinıizin aık sık bahsediyorlar. Yürütülen mütale tuttuğu siyaset de evvel zamanlarda ol alann bazıları hava siyaseti bakımından duğu üzere gelişigüzel hissî bir karar nepek de yabana atılacak şeyler değil; ma ticesi değil bilâkis tarihî, iktısadî, siyasî, demki Almanya petrola muhtacdır, emin coğrafya ve hatta hava coğrafyası ve ilâh bir petrol kaynağına dayanmak zarure bir çok amillerin muhassalası olarak kabul edilmiş ilmi ve yerinde bir karardır. tindedir. Pek mubalâgalı rakamlan bir tarafa aAlmanya Balkanlardan tecavüze geçtarak bunlardan doğru olabilmesi muhte mez ve Ruslar da bizi çiğnemeye kalk mel rakamları ele ahrsak Almanyanın mazlarsa harb de bizim memleketimize harb esnasındaki petrol ihtiyacı senelik sirayet etmez. Buna bir de «ltalyanlar 1 2 milyon ton kadardır. Biz geniş mik şimdiki dürbin siyasetlerini değiştjrmez > asta tutarak Almanyada istihsal edilen lerse» kaydını koymak isteriz. Netice Hasun'î benzinin miktarını 1.5 milyon ve riciye Vekilimizin söylediği hükme vanr. Galiçya kuyularınm istihsalâtı artınlmak «Bize taarruz edilmezse ve taahhüdieri suretile yarım milyon ton ve nihayet Ru mizi icraya mecbur kalmazsak harb harimanya ile yapılan anlaşma neticesini en ci kalacağız.» Hulâsa harb harici kalmaazamî hadde çıkararak 2 milyon kabul mız bir takım şartlara bağlıdır. Ordu, seferber edilirse ihtiyat zabitleri edersek 4 milyon benzin eder. Geriye kade tabiatile silâh altına alınırlar. Bu itibarAsıl kasdım bu mütalealardan ziyade lan 8 milyon benzin de Baku Grozni harb ihtimalinin olmadığı hakkmdn İs la vedek subayların da, muvazzaf arkakaynaklarından temin edilmek lâzım getanbulda gördüğüm emarelerdir. Çünkü dasları gibi, her an harekete hazır olmalir. Yalnız şurasını da unutmamalıdır ki Istanbulda büyük bir imar hamlesi var lan lâzımdır. Bunun için de, ihtiyat zabitbu benzinlerin nakli de muazzam bir iştir. dır. Bu hamlenin yanında bir korurıma lerinin üniforma ve teçhizatları da eksiksiz Büyük hazırlık ve zaman ister. Kırk vaolarak ellerinin altında bulunmak gerektir. gonlu bir tren 400 ton nakleder. Bu ise hamlesi gözükmemektedir. 3502 numa Yedek subaylara, bir muhtıra kabilinden, rah «Hava taarruzlarma karşı korunma en dar hesablarla bir bomba bölüğünün kanunu» 5 inci maddesile şehırierin eksikleri varsa tamamlamalan bildirilince, bir aylık ihtiyacıdır. korunmasile valileri mukellef tuttuğu dü bunu «hazırlıklı bulunmak» lüzumundan Bu rakamlar bize Almanyamn benzin başka bir manaya almanın elbette manası hususunda nazik olan vaziyetini gösterir. şünülürse deruhde edilen ağır mes'uliyet karşısmda imar için mühim masraflar ve yoktur. Bu veya buna benzer herhangi bir Ancak Almanyamn elbette bir benzin stoku vardı. Polonyadaki saTfiyatını şim emekler sarfedilirken şehrin kalabalık ihtiyat tedbirini, bir endişe ve asabiyet diye kadar telâfi etmiş olacaktır. Büyük yerlerinde umuma mahsus sığmaklar için ha/ası /yaratmağa vesile tutmak, ancak kara ve hava muharebeleri başlamadığı hiç bir şey yapılmaması ancak haıb ihtı böyle dumanh havayı seven kurdların işiiçin benzin sarfiyatı elbette azdır. Yalnız mali olmadığı hakkında kat'î bir kanaat dir. Saik ve amilleri, ya propaganda veyahud da menfaat olan böyle sun'î heyecanbu büyük muharebeler bir kere başladı olmasile izah edilebilir. mı benzin stokları çabuk erir. Buna karşı Harbin nekadar devam edeceği ma lara kulak asmamak, her Türk vatandada Batum, Novorosiski limanlarından lum değildir. Belki senelerce devam ede şının, bu mühim anlarda, en birinci vazibenzinlerin sarnıçlı vapurlarla ya Tuna cektir. Biz ki geri kalmış bir milletız, imar fesidir. ağızlarına ve oradan gene Tuna tarikile işlerimizi harbin sonuna bırakamayız, Her türlü ihtiyat tedbirlerinin alınması, ve yahud sarnıçlı vagonlardan mürek fikri doğrudur. Ancak işitiyoruz ve re Türk vatandaşları için, bilâkis emniyet ve keb benzin trenlerile Almanyaya sevket simlerde görüyoruz ki sehirler bombalan huzur yarattığından dolayı, sükun ve memmek için Karadenizde mükemmel bir makta ve bir çok kıymetli ve tarihî bina nuniyet uyandırıcı bir mahiyeti haizdir. benzin ikmal yolu hazırlamak ve bu yolu lar yıkılmaktadır. Bir harb olursa Istanbul Uzun süreceği anlaşılan Avrupa harbiAlmanyaya kadar gene muntazam bir da ayni tehlikelere ve hatta daha fazla nin devamı müddetince, kimbilir, kaç defa ikmal yolile birleştirmek icab eder. Al sile maruz kalacaktır. O takdirde emekler manlarm motörlü birliklerile, deniz kuv ve paralar heder olacak, yeni imarların böyle heyecanlar yaratılmak istenecektir. vetlerinin ve hava kuvvetlerinin faaliye yanında eski âsar da tehlikeye uğraya Bu, sinir harbinin bir tabiyesidir ki ona tini idame ettirecek hayat damarı Kara caktır. Bundan sarfınazar nüfusça zayiat karşı ancak sinirlerimizi kuvvetli bulunduımakla mukabele edebiliriz. Sinirleri denizden geçer. da korkunc olacaktır. Helsinki haftada Maiino ve Zigfrid hatlan zorlanıp ge bir kaç defa hücuma uğrayor. Binalar yı kuvvetli olanlar, kolay kolay asabiyet ve çilmez bir mahiyettedir. Büyük zayiatı kılıyor. Ve haberlere göre insan zayiatı heyecana kapılmazlar. Âsabına hâkim olgöze aldırmadan bu hatlara hücum et çok değil; sebebi tedbirlerde kusur çtme mak, ferdî ve millî bakımdan faydalı bir meziyettir. Sinirleri bozulanlar, doğru dümeğe her iki taraf cesaret edemiyor. Bu mişlerdir. şünemez, iyi çalışamaz ve rahat yaşayanun içindir ki bekliyorlar ve bu hatlardan «Cumhuriyet» in Majino hattına gön mazlar ki düsmanlarımız da bundan basbirbirini vurmak için çare ve imkânları düşünüyorlar. Garb cephesinde karada derdiği muharrir Pariste gaz maskesinden ka bir şey istemiyorlar. kat'î netice almak şüpheli; denizde netice ziyade sığınaklara ehemmiyet veTİİdiğini Sinirlerimizi de, silâhlarımız gibi çelikalmak için şimdi her iki taraf uğraşmak yazıyor. Almanyadan gelenler hâlâ sığı leştirelim. tadır. Hangi tarafın sabrı ne zaman tüke nak yapılmakta olduğunu söylüyorlar. necek belli değil. lngilizlerin denizde ha Fin hava müdafaa komutanının «Sov>et kimiyeti ve kuvvetçe faik olmalan ve ni tayyarelerinin köylere karşı da makinelihayet tarihteki misaller Almanların de tüfekle hücum ettiklerinden şehirlerden nizde netice almalanna ihtimal verdir köylere dağılan halkın muhafazası içia sığınak yapmak mecburiyeti hasıl olduğu mez. nu» söylediğini gazetelerde okuyoruz. Havadan netice almaya gelince buna O halde biz neye duruyoruz? Ne ya Almanya karar veremez. Mukabelebilmi(Baştaraft 1 ınct sahifede) sil korkusu kendisini durdurur. Büyiik palım serden mi geçmeli, yâr dan mı? İmar mı? Korunma mı? Bence en makuMüttefiklerin Türkiye ile ittifakından Britanya adaları kadar Almanya da ha ve Yunanistanla Rumanyaya verilen ga, va hücumlarına karşı çok hassastır. Al lü her ikisi de birden. Geniş meydanlar ve yeşil sahalar ko rantilerden korkan ve nefret eden Al * manyanın her kanş toprağı fabrikalarla, * sınaî müesseseler ve nüfusu kalabalık ^ runma için de muvafık bir tedbirdir. An manlar, Balkanlarda propaganda yapa • hirlerle doludur. Eğer Almanya mütte cak umumî sığınakların da yapılması ve rak küçük devletlerin, müttefiklerin en sürüklenmek fiklerin iktısadî ablukasına karşı Rusya bunun için de yüzbinlerce para sarfından trikaları yüzünden, harbe nın geniş ve zengin olan iptidaî malzeme çekinilmemesi lâzımdır. Burada ortaya tehlikesine maruz kaldıkları korkusunu ve iaşe kaynaklarından istifade edeceği ikinci bir mesele çıkar. Bu sığmaklarm yaymak için ellerinden geleni yapmak ı ne inanmış ve bunlann Almanyaya nakli âmme hizmeti için de sulh zamanında da tadırlar. Alman propagandacıları, bu ni başarabileceğini hesab etmişse şimdiki hi faydalı olmasını temin etmek meha memleketler harb sahnesi haline geldil:vaziyeti devam ettirecektir. Siyasî faaliye retini göstermeliyiz. leri ve emperyalist menfaatlere hizmet tini de artıracaktır. Fakat harb sahasını Şehrimuin iman için bir mütehassıs ta ettikleri takdirde ne vaziyete düşeceklerii genişlettirmiyecektir. Eğer Rusya kay rafından plân yapıldığını biliyoruz. Yal ni korku ve telâş verici bir şekilde anlatn naklarından askerî ve millî ihtiyaclanm nız bu plânla yapılan iman bir çeyrek asır yorlar. Alman propagandası bu gayretint tatmin edemiyeceğine kani ise Büyük sonra yaşayacaklar, yenibaştan değıstir de bazı Sovyetler Birliğinin taarruz ha i Britanya lmparatorlugunun parçalanması mek mecburiyetinde kalmasınlar. Sövle reketlerini haber vermekte, bazan da için diğer hassas cepheleri araştıracak ve mek istediğim sudur ki: Tayyareler var müttefiklerin küçük devletlerin haki i oralara taarruz hazırlıklannı yapacaktır. dır. Ve ileride ortadan kalkmıyacaklar miyetlerini tehdid ettiğini iddia etmekta Büyük Britanya lmparatorlugunun a dır ve bilâkis daha ziyade tekemmül ede ve Yakın Şarktaki müttefik orduları KH mudifıkarisi Basra Kudüs Kahire ara ceklerdir. O halde şehir plânımızda ilk zılorduya karşı bir pandominanın kuklai sındaki sahadır. Burası Asyadaki müs başta bulunacak şart hava hücumlaıına lan şeklinde ileri sürmektedir. temlekelerle ve dominyonlarla ve Afrika karşı masuniyet olmalıdır. Reuter'in diplomatik muharriri devam ile tredönyondur. Şarkta Basra körfezın Istanbul plânında yeraltı teşkilâtına ediyor: de Îngiliz donanmasma ve garbda da Ak kıymet verilmemişse korkarım ki «onra İyi malumat alan mahfiller bu sinir denizdeki tngiliz donanmasına dayar.ır. dan daha fazla masraflarla bunlan yapharbinin Türkiyeye taalluk eden cihette Bir ucunda Irak ve lran petrol kaynakları mak mecburiyetinde kalmıyalım. Herhaldiğer ucunda da Irak petrol kaynaklarnv. de şehir plânile münasebettar olmak üze tamamen neticesiz kalmış olmasından, Akdeniz sahilinde Pip Laynlerle Hayfaya re halkın korunması için umumî sığınak dolayı memnundurlar. Türk milleti lngiıgetiren petrol limanlanm muhtevidir. ların yapılması ve yapılırken de bunlann tereye karşı dostluğuna sadık kalmakta, Bu kaynaklar Ingilterenin donanmasını, yalnız tehlike zamanları için degil. sulh aldanmamakta ve telâşa düşmemektemotörlü vasıtalarını besleyen en mühim ta faydalı ve lüzumlu işler için de kulla dir. Türk milletinin Alman propagandası petrol sahalarıdır. Ingiltere petrol cihe nılması imkânlarının araştmlarak iki mak karşısmda gösterdiği lâkaydhğına, zelzetinden zengin bir memleket telâkki edi sadın telif edilmesi vaşadığımız zamanın le m'ntakasına gönderilmiş olan heyetin reisi Sir Wyndham Deeds şahid olmuş lemez. Bahreyn adalarında ve Hindistan realitelerine uygun olur. tur. Bu hafta Ankaradan dönen Sir daki petrol kaynakları senede ancak Havaya karşı korunmada paraya te 2,188,000 ton benzin verir. vakkuf etmeyen basit tedbirler almnk ve Wyndham Deeds, Türklerin harbin rnütBir de Amerikada Trinite Tiriniat ada nihayet bunları kırtasî muamelelere dök tefikler tarafından kazanılacağından e larındaki petrollar vardır ki bunun da se mek suretile korunma icini başardığırrızı min olduklarını bildirmiş ve Ingiltere ile nelik hasılatı 2,490,000 tondur. zannetmek devekuşuna benzemek olur. Fransanın Türklerden daha ince ve daha Bu sahadaki hakimiyeti sayesinde ln Kanun ve nizamnameler yapılacak isleri s^dık dost bulamıyacaklarmı ilâve etmişgiltere Arabistan ve Afrika üzeriııdeki sarahatle tayin etmiştir. İmar ederken ko itir. hakimiyetini idame edebilir. runmayı ihmal etmek mes'ulivete karşı Büyük Britanya da ancak bu sahadan büyük bir cesaret veya hakikai'erden vurulacak muvaffakiyetli bir darbe ile uzaklaşmak olur. parçalanabilir. Buraya ise ancak lran ve M. S. Türkiye çiğnenerek gidilebilir. Bir tarafta Baku Batum, diğer tarafta Roma 25 (a.a.) Alman Italyan Irak Filistin Mısır sahası her iki taraf Rumen genclik kumandam iktısadî anlaşmasının imzasını müteakıb için hayat ve memat sahalarıdır. Romadan döndü bir tebliğ neşredılmiştir. Italya ile AlmanBaku Batum sahası Rusya için askerî Bükreş 25 (a.a.) Rador ajansı bil ya arasında yapılacak mübadelelerin tanbakımdan mühim olduğu kadar Rus zi zimi için teşekkül eden bir komisyon seıı* raat teşkilâtının motörleşmesi yüzür.den diriyor: 180 milyonluk Rus halkı için aç ve3'a tok Rumen gençlik teşkilâtı kumandam M. içinde yapılacak mübadeleleri tespit etkalmak meselesidir. Sidoroviçi Romadan dönmüş ve istasyon mek üzere Romada toplanmıştır. İki memBu sahaya lran ve Türkiyeden ve Bo da hararetle karşılanmıştır. Sidoroviçi yap leketi alâkadar eden bazı malî meseleleı ğazlardan geçilir. tığı beyanatta Italyadaki ikameti zarfında de tetkik edilmiştir. Müzakereleri takib Almanların bize karşı hiddeti ve müt gördüğü hüsnü kabulden çok mütehassis etmiş olan Mussolini bizzat müdahale etefiklerimizin sempatisi sebebleri anlaşı olduğunu sövlemiş ve her tarafta Kral derek bazı direktifler vermiştir. İki m e w labilir. Milletlerin yekdiğerlerile müna Karol'a ve Rumanyaya karşı tesadüf et leket arasında avni zamanda hudud mü sebetleri bir çok amillerin muhassalası ne tiği takdir ve hayranlık hissiyatını bilhas nakalâtına dair bir mukavelename imza edilmiştir. ticesinde doğduğu ve bundan dolayı da sa kaydeylemiştir. Türk siyasetinde hiç bir gayritabiilik yoktur! Alsaa İtalyan iktısaii anlaşnası