24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Pages
CUMHURİYET 12 Ikinciteşrin 1940 I Büyiik sıyası tefrika: Majino efsanesi Fransa için bir haile olmuştur Yazan: GORDON WATERFİELD Fransızlar üzerindeki tesirini nazarı dikkate almak icab ederdi. Sehir Haberleri Milli emiakteki suiistimal Bunun miilga gayri mübadil komisyonu marifetile yapılan satışlarda olduğu tahmin ediliyor İstanbul DefterdErlığı millî emlâk idaresinde maliye müfettişliği tarafından yapılan tetkikatta 12,000 liralık bir suiistimal keşfedildiğini yazmıştık. Defterdar Şevketten aldığımız bir mek tubda millî emlâk idaresinde böyle bir yolsuzluk olmadığı ve teftiş yapılmadığı bildirilmektedir. Defterdai, dün kendisile görüşen bir muharririmize ayrıca şunları söyle miştir: Mevzuu behsettiğiniz teftiş millî emlâke aid değildir. Yalnız mülga gâyri mübadiller komisyonu tarafından yapılan satışlara aid dosyalar bize devredilmişti. Müfettişler epey müddet tenberi bu satış dosyaları üzerinde tetkikler yapmakta idiler. Bunun neticesi bittabi mektum tutuluyor. CUMHURİYET Verdiğimiz haber doğrudur. Yalnız suiistimalin emlâki milliye tarafından doğrudan doğruya idare edilen emlâke aid olmayıp, gayri mübadil komisyonu marifetile yapılmış sstışlara aid olduğu anlaşılmaktadır. GÜNÜN NEVZUU Almanyanın, İngiltereyi mağlub etmek için kullandığı vasıtalardan biri, Umumi Harbde olduğu gibi, Büyük Britanya adalarını abluka etmektir; yani nblukaya karşı abluka. Fakat fiV; ve rniiessir İngiliz ablukasına karşı Almanyatam ve katî bir abluka koyamamıştır. Çünkü esash bir abluka yapabilmek için denizlere hâkim olmak ilk şarttır. Bu ana şartı elinde tutan İngiltere, haıbin ilâniie beraber Almanyanın da, İtalyaıın da denizlerle muvasalasını kesmiştir. Alman ve İtalyan ticaret bayrakları da, hnrb bayrakları gibi denizlerden çekilmiştir Bu bayraklarm arasıra, çurada burada görülmesi, münferid vak'alardır ki İr.çniiz deniz hakimiyetinin bozulduğur.u değil; bilâkis devam ettiğmi isjiat eder Çünkü, aksi vaki olsaydı, düşıaan bayrakiarının tektük ve şurada buıada değiî, her yerde görülmeleri ieab ederdi. NALINA İHEM MIHINA Çemberlayn emberlayn öldü; 1939 haziranında. Türk meb'us ve gazetecilerinin Londra seyahatinde, elini sıktığım bu İngiliz deviet adaını, sulh için, muhakkak çok çalışmış; fakat, ne yazık ki muvaffak olamam^ştır. Barış bir tarafın arzusile muhafaza edil'.r bir şey değildir. Onun sulhpenerliği bir taraflı kalmış ve karşılarındakilerdc bir nıakes bulmamış, hüsnükabul görmemiş olduğu için, iflâs etmiştir. Bu, böyle olmakla beraber, barışı kuıtarmağa muvaffak olamayışında, kendi politikasının da mes'uliyeti vardır. Bu mesuliyet, en ziyade, Sovyetler Biıliğini demokrasiler cephes'nden uzakloştıran yanlış siyasetinden doğmuş ve Münih'ten başlamıştır. Münih'te, Çrkosiovakya feda edildiği gibi Sovyet Kusyn da kaçınlmıştır. Bu katmerli hata, baıışı kurtarmak şöyle dursun; lıi« lâkis harbi yaklaştınnış ve kat'iltştirmişh'r Çemberlayn, haricî siyasetinde muvaffak olamamıştır; Büyiik Harbdeu evvel, •hıcruen hemen bütün dünyaınu ittifakını teınıne muvaffak olan İngiliz politikası, bu defa, pek yalnız kalmışttr. Çcmberla>n'in bu sahada tek muvaffakiyeü, Türkiye ile yaptığı ittifaktan ve Türk dosiluğunu kazanmaktan ibaret kaunışUr. Ablukaya abluka Alman ablukası neden muvaffak olamıyor? Yazan: ABÎDİN DAVER karşı Majino'da sükunet hükünıferma! Almanların tam gözü önürade Fransızlar tel ö r ğ i i yerleştirmekle meşguldüler Ateş etmiyorlar mı? Hayır, biz de onlara etmiyoruz.. Cephedeki Fransu askerleri, Alman eskerlerinin sabahlan karşı yakada yıkandıklarını, akşamlm çaigılar çalıp eğlendiklerini görüycr ve hiçbir müdahalede bulunmuyorlydı. Bu, benim hayaiımda i l k defa gördüğüm bir şeydi ve bu yüzden en derin hayret içinde idim! Cepheyi bekleyen askerlerin bir vazifeEI de Almanların yaşayışını takib etmek ve rapor vermekti. Alman konserleri son bulduktan ve roinimini beyaz köpEğin sahil boyunca koşmaz olduğu görüidükten sonra teleskopların başma geçüyor ve Almanlann neyle meşgul oldukiarına dikkat ediliyordu. İki tarafın nöbetçileri arasında samimî b i r münasebet teessüs etmekte 'idi. Almanların her sabah ilk işleri Fıansızlara bakarak «Sizinle dövüşmek Istemiyoruz, siz bize İngilizleri gösterinN diye b&ğırmak, yahud tingiiizler geride bıraktığınız kanlarınızın yanında!» diye fesad tohumu ekmekti. Hoparlörler günün muhtelif saatlerüıde bu propagandayı neşrediyordu. Resmî makamlar bu propagandayı son derece kaba ve gülünc saydığı, hatta onun tesirsiz kaidığını da söyledikleri halde ben bu mütaleaya iştirak etmiyordum. Çünkü askerlerin ailelerinden ıızak kaiarak sıkınh veren bir hayat yaşadıklarını görüyordum. Herhalde bu askerlerin çoğu, askerî hayatın üzücü yeknesaklığı içinde, kendi kendilerine bu harbe niçin girilmiş olduğunu sormakta ve iyi cevablar vermemekte idiler. Fransız miralaylarından birine bu propagandaya mukabele edip etmediklerini sordum. Hayır, dedi, biz harbi son derece ciddî bir iş telâkki ediyor ve böyle saçmasapan şeylere ehemmiyet vermiyo ruz! Fakat bu propaganda yeni bir çeşid haıbdi ve bu Fransız zabiti hâ'â 1914 zihniyetile hareket ediyordu. Alman propagandasma mukabele etmek lâzımdı. Bu mukabelenin Almanlar üzerindeki tesiri, mühim olmıyabilirdi. Fakat Haziranın başma kadar Majino hattmda iki taraf arasında «dost'.uk» teessüs etmiş gibiydi. Montmedy'nin cenub garbına düşen Longvyye yakin bir mevkii ziyaret etmiştim. Burası, şimal tarafından Majino'nun müntehası sayılır. Almanların mayısta aştıkiarı küçük müstahkem mevkiler daha iieriie idi. Almanlar, burasım Montnıedyye yakın bir yerden yarmak istemLjıer, fakat Fransız toplan, buniardan yüzlercesinin ölümüne sebeb olmustu. Ziyaret ettjğim mevkiden ileriye baktım: Fransız askerleri Almanlann ıam gözii önunde teîörgüleri yerleştirmek'e meşguldüler. Sordum: Almanlar ateş etmiyorlar mı? Almanların 15 mayısta cepheyi yarrrnş olmaları ve şimalî Fransayı istilâya başlamış olmaları dolayısile yeni bır cevab almayı umuyordum, lakat gene mulad cevabı aldım: Onlar bu çeşid işlerîe meşgul oldukları zaman biz onîara ateş etmiyoruz. Onlar da bize karışmıyorlar. Oturduk ve konuştuk. Konuştuğum yüzbaşı etrafı tetkik ettikien sonra anlattı: Almanların bu akşam ateş açacakları anlaşılıyor. Çiinku oir hayli hazırlandılar. Dikkat ettim. Almanların bulımdıikları taraftaki köy evlerinin hepsi de sapasağlam duruyordu. Fakat ben de hoşa gitmiyecek bir takım sualler sormak istemedim. Çünkü alacağım cevabl.irı çok iyi tahmin ediyordum.. Buradan ayrılarak Majino hattını zijraret ettim. Buraya girmek, bir maden kuyusuna inmekten farksızdı. Bir asansörle yerin dibine indik. Sonra bir tünel içinde bir saat kadar yürüdük. Arada bir, bisikletle hareket eden bir askere, yahud mühimmat taşıy.in bir trene rasgcliyorduk. Askerler, yeraltında yiyip içiyor, yatıp kalkıyor ve çahşıyorlardı Güneş yüzü gördükleri nadirdi. Bu hayat, bir maden kuyusunda yaşamaktan farksızdı. Herhalde buradan çıkarılıp gedik kapamak için başka yerlere gönderilenler, yeryüzüne kavuşmak yüzünden şaşalayorlardı. kruvazöründen yalnız 3 tanesi batmıştır; bun'arın biri de, Norveç sularmda, meçhul bir kayaya çarparak kazaya uğraıri:ş':r. İngiüzlerin harbin başından 23 birinciteşrice kadar vukubulan ticaret gemisi zayialı hakkında verdikleri daha doğru rakamlar ise şunlardır: İngUiz zayiatı: 2,126,614 ton Müttefiklerin zayiaü: 563,365 » Bitaraflarm zayiaü: 857,130 » Yekun: 3,547,099 » Almanların verdiği 7 milyon 162 bin tonla Ingüizlerin verdiği 3 miiyu;ı 547 bin tor arasında görülüyor ki yüzde yüz bir fark vardır, Bu farkı, Almanların yüksekten atışlaruıa atfetmek lâzımdır. Çünkü, Büyük Harbde* Almanlar, gene kendi verdikleri şişiriltnis hesablara gore, dört yıl üç buçuk ay içinde 343 denizaltı ile 10,694,843 tonu İngiliz olmsk üzere 18,716,982 tonluk gerai batırmışJardı. Ve kendileri de 135 denizaltı kaybeimişlerdi Bu defa ise harbe azamî 76 denizaltı gemisile girdiler ve mayısa kadar İngilizlerle Fransızlarm şiddetli takibi karşısında hiç iyi çahşamadılar. Almanlar, 5 mayısta ve 27 birinciteşrinde bi'en haitalarda olduğu gibi, bazan pek az gemi batırabilmişlerdir. Bu haftaların birincisinde 6000 tonluk bir tek İngiliz gemisi, ikincisinde ise 16,860 tonluk 8 İngiliz ve müttefik vapur br.tmıstır. Almanların abluka silâhları ve tesirleri Almanya İngiltereyi abluka için şu EÜâhlara güveniyordu: 1 Miknatıslı ve miknatıssız mayinler: Miknatıslı mayinin tesiri sıfıra inmiştir; adi mayinler ise mütemadiyen taranıp toplanan kör ve hareketsiz bir silâ!ı olduğu için, yalnızbaşma İngilteveyi rbluka edemiyen mahdud teshlı yardımcı bir vasıtadır. 2 Korsan kruvazörler: Ceb zırhhsı Acnnral Graf von Spee'nin akıbetinden scnra, Almanlar, bu işten o kadar y;lmışlardır ki sonradan Okaynuslara hiç bir harb gemisi gönderememlfler, yolladikları pek mahdud muavin kruvazörler de, hemen hemen hiçbir iş göremr;mişlerdir. Halbuki Büyük Harbde bir Möve yardımcı kruvazörü, tekbaşına yapügı seferlerde binlerce tonluk gemi batırmıştı. Bir defa Japonya ve Sovyet Rusya, Almanyaya düsman olmadıkl.irı, hazirandanberi Fransa da arada.i jçekildiği için .vaziyet, Alman korsnn kruvazörlerine çok daha müsüiddi amma onlar .tehlikeyi göze aldıramamışlardır. 3 Tayyareler: Almanlar İngiltera etraunda, İtalyanlar da Akdenizîe Kızıldenir.de, abluka' silâhı olarak tayyare de kullanıyorlar. MÜTEFERRIK Elektrik malzemesi geldi Tramvay ve Elektrik idaresinin ingiltereden celbettiği elektrik malzemesi iie kablolar gümrükten çıkarılmaktadır. Bunlar derhal eskilerinin yerlerine kullanılacaktır. Bir matbaacılık sergisi açılıyor ÜNİVERSİTEDE Rektör döndü Üniversiteye aid muhtelif meseleler hakkmda Maarif Vekâletile temaslarda bulunmak üzere birkaç gün evvel Ankaraya giden Rektör Prof. Cemil Bilsel dün İstanbula dönmüştür. Rektör, Ankarada Başvekil tarafından kabul edilmiş ve kendisine Universite işleri etrafmda izahat vermiştir. Prof. Cemil Bilsel, kendisile görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir: « Yeni ders senesinin başlaması münasebetile, Üniversiteye aid muhtelif işleri halletmek üzere Ankaraya gittim. Fakülteleri alâkadar eden meselelerin intacile meşgul olduk. Bir müddettenberi hazırlanmakta olan talimatnamelere yeni bazı esaslar ilâva edilmiştir. Birkaç güne kadar Vekâletten gelecek olan bu talimatnameler derhal tatbik mevkiine konacaktır. Bilhassa Üniversite talebe teşkilâtının bu sene muhakkak surette kurulmasma karar verildiğinden bu ay sonuna kadar faaliyete geçilmis bulunulacaktır. » Universite talebe yurdu için faaliyet Yüksek tahsile devam etmek üzere İstanbula gelen Universite talîbelerinin ihtiyaclarını karşılayacak bir yurd tesisi için uzun müddettenberi devam eden tetkikler nihayet bulmuş. Lâlelideki Tayyare apartımanlarmm satın ahnmasına karar verilmişti. Bu apartımanların gerek satm alınması ve gerek se her türlü konforu havi bir yurd haline ifrağı için 400 bin liraya ihtiyac olduğu anlaşılmıştır. Yurdun bir an evvel kurulmasına kat'î karar verildiğinden, Maarif Vekâleti, tahsisat tedariki için meşgul olmsğa baslam:ştır. Cumartesi günü Beyazzıdda İnkılâb müzesinde 500 senelik tabı işlerini gösAlman hava kuvvetleri, Şimıl deni terir bir sergi açılacaktır. Bu sergide zindt, Kale boğazmda, Manş deniTİnde, Gutenbera tarafından matbaanm tesi dc^rudan doğruya ticaret geınüerine sini müteakıb tahedilen eserlerden hüc.ım ettikleri gibi, İngiliz liraan tesisaZabitlerle konuşurkerı: Majino'yu, yarmağa imkân yok, ce Türkiyeye ve eski Osmanlı Imparator tın; bombalayarak buralara gelen vapurluğuna gerek doğrudan doğruya. ge lar^iı yüklerini kolayca boşaltıp yükleğil mi? dedim. rekse dolayısile temas edenleri teşhir melerine de mâni olmağa çaltjtılar. FaHepsi de: edilecektir. Katiyyen imkân yok! dediler. kat İngiıiz hava müdafaası, bu tehlikeli Sergi matbancılıgın tesisinin beş yü silârın taarruzlarını da önledi. Tayyare O gün haziramn birinci giinü idi. Fakat Almanlar 14 haziranda Parise gir züncü yılı dolayısile yapılmaktadır, hüeamlarile İngiltereyi çaresiz bırakadıkleri gün, Majino hattını da yardılar. cak kat'î bir abluka tesisi mümkün olaBursa Belediye reisi Ve bu hattın yarılmasile devrimiz.n en m.ıdıgı anlaşıldl. büyük efsaneîerinden biri iflâs etti. Bu şehrimizde 4 Hücum botları: Kale br.ğazi gibi efsaneye göre, Majino, kat'iyyen j'arılaBursa Belediye reisi Sadık şehrimize dar yerlerde kullanılan küçük hücum mszdı ve Fransız erkânıharbiyesinin Majino hattma gosterdiği itimad, 1940 sene gelmiş ve İstanbul Belediyesini ziyaret botlan, umulan neüceyi vermjdi. Sakin sinin hailelerinden birini teşkil etti ve etmiîtir. Bursa Belediye reisi bir mu derizi yaz mevsimi geçip de fırtınalar harririmize şunları söylemiştir: başlaymca hücum botları zatoı iş göreFransanm hezimetine çebeb oldu. « Bursada ekmek buhranı kalma mezler. (Yann devam edecek) mıştır. Şimdi Toprak Ofisi buğday ver5 Denizaltı gemileri: Denizaitı gemektedir. Hatta bu suretle ekmeği 20 milo:.i Almanların en çok güvendiklari İKT1SAD para kadar ucuzlatmak kabil olacakür. sılâatır. Fransızlar sahneden çeküdikten Mütehassıs Prost tarafından yapılan Kuru meyva ihracat birliği Bursanın imarı plânım Şehir Meclisi sonra Alman denizaltıları için, iş daha kolaylastı.. Çünkü bu gemilev, Fransız Ankaraya gitmiş olan fındık ve kuru tasdik etti. Şimdi de Nafia Vekâletinin n.ııhTİb ve karakol gemilerimn takibmmeyva ihtacat tacirleri heyeti dönmüş tasdikına arzcttik. Mütehassıs şehri ikd°n kurtuldukları gibi ta Norveçin Şimal tür. Heyetin Ticaret Vekâletile yaptı tısad mmtakası, termal mmtakası, gar burnundan Gaskonya körfezinin dibine ğı temas neticesinde İstanbulda bir ku mmtakası olmak üzere muhtelif mratakadar bir sürü iltica edecek yerler ele ru meyva ihracat birliği kurulmasına kalara ayırmaktadır. Yeni plânda büpeçirdiler. Geçen kış, yalnız Şı.nal deniyük yollar ve yeni sahalar açılmasmkarar verilmiştir. dan ziyade eski yolların genişletilmesi îngiltere tütün alıyor ECNEB1 MEHAFİLDE suretile sehrin imarı göz önünde buİngiltere, geçen sene memleketimize lundurulmuştur.» îtalya Kralmın doğum açılmış olan kredinin faiz bedelinden Renzin tahdidine doğru 850.000 İngiliz liralık kısmım tütün müyıldönümü bayaatına tahsis etmek kararını ver Benzin sarfiyatmır. tahdid ve tevziaİtalya Krah Majeste Emanüel'in domiş olduğundan memleketimizdeki İn tm yeniden tanzimi için bazı esaslar ğumunun yıldönümü dolayısile dün giliz mümessilleri bu hususta hazırlığa kararlaştırıldığını dün yazmıştık. Bu konsoloshanede bir merasim yapılmış başl amışlardır. hususta dün bir emir gelmemiştir. Fa VE.1I ve Belediye reisi Lutfi Kırdar bu Öğrendiğimize göre Ingilizler e\r\Telâ kat piyasada bazı kimselerin şimdiden merasimde bulunmustur. Kğe piyasasmda tütün mubayaatı yapa fazla benzin almakta olusları alâkadar caklardır. Bur.un için Eğede depolar te makamları meşgul etmektedir. ŞEHİR ISLER1 darikine çahşılmaktadır. Almacak tütün Dün. memleketimizde iş yapan petrol derhal sevkolunamıyacağı için depolar ve benzin kumpanyaları mümessilleri Vilâyetin bir emri meselesi en ziyade ehemmiyet verilen bir toplantı yaparak tevziatm alacağı cihet bulunm&ktadır. Bu güne kadar şekil ve buna göre ittihaz edilmesi lâVilâyet alâkadarlara gönderdiği bir acılmıyan Eğe tütün piyasasının İngi zım gelen tedbirler üzerinde görüş emirde bar, kazino ve saire gibi mahallizlerin mubayaatile açılacağı anlaşıl müşİPrdir. lerde çalışan çalğıcılarm behemehal maktadır. Benzin ve petrol tenekeleri tescülerini istemiş ve tescil edilmeden Ticaret Vekâleti dün gümriiklerde çalışan çalgıcıların faaliyetlerine mey Unîversitede serbest kon hulunan 21,000 teneke levhanm sür'at dan verilmemesini emretmiştir. le çıkarılması için emir vermiştir. Dün zinde Alman körfezindeki üslerinden hareket eden ve buralara sığ:na.ı denizaUılar, .şimdi Norveç, Danimarka, Holanda. Belçika, Fransa sahilleıinden, ünıanlarından ve üslerinden istıfıde ediyorlar. Dığer taraftan Fransanın aı°adan çıkraası ve İtalyanm harbe girmesi üzerine, ingiliz donanmasının denizalü takibi ışine tahsis ettiği gemilerin vazifesı birkaç mUii artü. İngilterenin harbin başında nıevcud 185 muhribinden 22 kidan batmıştı. İngilizler Amerikadan 50 mubrib aldıkları gibi kendi tersanelerinde yapılan 24 muhribi de ikmal ettiler; hem layyarelere, hem de denizalülara karşı harbedebilecek kabüiyette hücum botları da yaparak takib vaziyeüni düzeltUler. İngiliz Amirallığı, Alman denizaltıAlmanlarla ttalyanların zayiatı larmın sayısı artacağını düşünerek hem Fılhakika İngilizler de bilmukabele avcı botlarının sayısım mütemudiyen ar AlmaD ve İtalyan ticaret filolanüi ağır tmyor, hem de yeni ticaret gemheri ya zayiala uğratmışlardır. Harb başlarken parak zayiatı telâfiye çalışıyor. Almanların 4,492,000 tonluk, Italyanların Yanhş ve doğru zayiat listeleri 3,418.000 tonluk ticaret filoiarı vardı. Alman tonajının mühim bir kısmı, ingiİki taraf arasmdaki bu mücadelcnin liz ablukasmın tesirile bitaraf limanlarşimdiye kadar ne netice verdiğini de tet da kalmıştır. Buniardan ablukayı yarkik edelim: mağa teşebbüs edenlerin çoğu ya zapAlman iddialarına göre, Ingilizierlt ledilmiş, yahud da intihar etmişur. Abonlann emrinde çalışan ticaret gemileri lukayı yarabilenler pek azdır. nin harbin başından birincitesrın sonuna İngiliz tebliğlerine göre harbin başınka'îar geçen 14 aylık zayiatı şöyledır: den 31 birinciteşrine kadar Alman ticaTayyarelerin batırdığı: l,S30^00 ton ret filosu 1,132,639 tonluk 226 gemi, İtalyanlar ise 365,661 tonluk 72 gemi zayi Tîarb gemilerüıin batıretrrıişlerdir. Buniardan başka 44,120 tondığı: 1,510.000 » luk 27 düşman gemisi daha batırılmıştır Derizaltıların batırdığı: 3,714.000 > ki böyiece mihverin umumî zayiatı, heYekun: 7,162000 > Ayrıca tayyareler 3 milyon tonluk ge men hepsi yüklü olmak üzere 1,542,000 tonluk 325 gemidir. miyi hasara uğratmışlarmış. Bu rakamlar doğru mudur? Gözü kapalı olarak hayır, diyebiliriz. Çünkü her hafta zayiat listelerini isim ve tonaj zikrederek neşreden İngildizler, bu rakamlan tekzib ettikleri gibi, Almanların, tayyarelerin batırdığı gemiler için verdikleri rakamın 200 ile bitmesi de bu listenin doğruluğunu değil; yanlışhğını ispat eder. Çünkü, tayyareler, bilmem kaç metreden attıkları bombaiarla batırdıkları gemilerin tonajlannı doğru olacak tespit edemezler ki bu yckunu böyle yüzler hanesine varıncaya kadar sıhhatle tespit edilebilsin. Almanların zayiat listelerini şişhdikçe jişirmelerinin en büyük bir delili de şudur: Alman tebliğleri, harbin başından 17 ağustosa kadar İngilizlerin 32 zırblısım batırdıklarmı veya hasara uğratmış ulduklarmı iddia etmişlerdi. Halbuki İngiltprenin yalnız 15 zırhlısı vardı ve bunlardan bir tanesi harbin başnda bat mıştı. Dığer sınıf gemiler için de Almanların verdikleri rakamlar, hep böyle mubalâğal; idi. Meselâ. onlar 83 kruvazör batırdıklannı veya hasara uğr.îtlıkiarını ilân etmişlerdi. Halbuki İngilterenin 62 MAAR1FTE tlk m,ekteb muallimlerine konferanslar İlk mekteb muallimlerinin meslekî bilgilerini artırmak üzere her sene verilmekte olan konferanslara ve kurslara bu sene ikinciteşrinde tekrar başlanacaktır. Muallimlerin istifade imkânlarını artırmak için bu seneki konferanslar Universite profesör ve doçentleri tarafından verilecektir. Çemberlayn, harb balşadıktnn sonıa da. harbin icablarını kavrayanıaıruş; sulh zumanlanna ve barış icahlarına yaraşan gevşek bir siyaset takin etmişlir. İlalyaya karşı takib ettiği politika da, çok lüyıf olmuştur. Rivaytt cılildiğino güre, Fransa, Almanlar şarkU Poloııya ite nıeşgulken İtalyayı, hazırlanmasına vakit bırakmadan harb harici yapınağı tckiıf ctmiş; fakat Çemberlayn 1ıal>ayı kaaclırmak ve Almanyadan aşıınıak ;:nıidile buna razı olmamıştır. Hu ıiva\ ttleıin doğm olup olmadığı ancak isükba!de anlaşılacaktır. Fakat, Çenıberlayn'iı. İtalyaya karşı, bu devletin cesnıeüni artrracak ve rahat rahnt harb lıa/ırlıklan yapmasına imkân verecek kaJar gevşek davrandığı ınuhakkaktır. Çcmbtrlaynin harb içinde de bir Milh siyoseü takib etmesi, İngilterenin aleyhitngilterenin mukabil tedbirleri ue o muş ve böyiece, İngiltere, Habeş kere İngiltere, Norveç, Danimarka, Ho'an moselesinde düştüğü hatayı, bir da ve Belçika ticaret filolarınm hemen dalıa tekrarlamıştır. tamamını, Fransız ticaret gemilerinin Çemberlayn, muvaffakiyetle hir haıb yar.sım, yani takriben 10 miıyon tonluk idare edecek seciyede, şedid v«s azimgemiyi ve şimdi de 1 milyon 700 bin ton kâr Lir şef değildi. Bir kere harb patluk Yunan ticaret donanmasını kâmilen ladıktan sonra, demokrasi rejiminde kciıdi emrine aldıktan başka ye dahi, şef, «idare edilir» olmaktan çıni inşaatı da çok artırmıştır. 1939 ya karak .idare eder» vatiycıe girnnk, zmda kızakta bulunan 1 milyon tonluk önce yapıp sonra millete beğpndirmek geminin hemen hepsi ikmal edildiği gi mecburiyetindedir. Hayat memat kavdeınokrasinin bi, gayet basit şekilde, seri haiinde, bü gası başladıktan sonra yük ve seri standard çilepler yapmağa icabları, harb icahlarına boyun csnıek da baçlamıştır. Amerika ile Kanada tez zar fretindedir. Harb ilân edildikten h«>men pâhları da, İngiltere için yeni gemiler sonra, Çemberlayn'in yerine inşa ediyorlar. ingiltere, Amerikadan ve 'Çflrçi! geçiribniş olsaydı. İngiitere ve diğer bitaraf memleketlerden vapîirlar hatta Fransa nam ve hesabına, e'bette satm almakta, kiralamakta veya kendi çok daha iyi olurdu. 1939., eylulündcn 1940 mayısına kadar, kıymetii zamanhesabma çahştırmaktadır. larm heder edildiği, Alman taarnızu 14 aylık harb, Almanya ile ina iltihnk başladıktan ve Çörçil işbaşına geldikeden İtalyanm, bütün deniz vs hava va ten sonra alınan mühim ve kat'î kasıtalarile İngiltereyi naçar bırakacak bir rarlarla sabit olmuştur. mukabil abluka tesis etekten âciz oldukSulh zamanında olduğu eribi harb iiarını buna mukabil İngilterenin bu iki devieti denizden tamamile abluka ettiği çinde de İngiliz milletinin önünden değil: arkasından yürüyen Çemherlajaı'in ni göslermiştir. bu mes'uliyetinde, İngiliz partilerinin de ABİDİN DAVER müştcrek olduğıuıu söylenıek iıısaf icabıdır. POLISTE Bir kadın pencereden düşerek öldii feranslara başlanıyor DENİZLERDE Şiddetli fırtına Dün Marmarada ve Adalar denizinde şiddetli bir lodos fırtması hüküm sürmüştür. Fırtınanın en şiddetli zamanı e'/velki gece geçmiştir. Buna rağmen vspur seferleri muntazaman cereyan etmiştir. îstanbul Üniversitesinde her sene verilmekte olan serbest konferanslaıa bu sene de devam edilmektedir. Serbest konferanslarm bu yıla aid olnnları hemen hep harb mevzuile alâkadar olduğu gibi biıbirini de tamamlayıcı mahiyettedir. Konferanslar, mutad veçhile her hafta salı gün'eri akşam saat 18,10 da başlayaoaktır. Bu akşam Prof. Rustow tarafından «Harb tekniğinin siyasî ve içtimaî tesirleri» mevzulu bir konferans verilecektir. Har.dan aynanın önünde duruyordu. Işıkların hepsi yanmadığı için salbn karanlıkça idi. Gene kadının aksi koyu renk elbisesi içinde, ince, uzun siyah bir selvi gibi aynanın gümüş sathı üzerinde hafif hafif sallanıyordu. Gözleri olduğundan daha büyük ve daha karanhktılar. Dudakları birşey haj'kırmak ister gibi şişmiş ve gerilmişti. Yüzünii aynaya yaklaştrrarak, kısık bir sesle: İhtiyarlayorum, dedi. Ağır ağır sigarasmı içerek onu seyretmekte olan çocukluk arkadaşı Fatma gülümsedi, Seni anlamıyorum, dedi, yirmi sekiz yaşındasm! Gene kadın ileriledi. Onun karşısın • daki koltuğa mecalsiz bir hareketle ;öktü. Gümüş kutudan bir sigara alarak yaktı ve konuştu: İhtiyarhk yaşla mıdır zannediyorsım sen? Bende herşeyi yapmış, bitirmiş, artık mukadderata kendini teslim etmiş bir insanın hali var. Yüzüme bak, dikkatli.. Eskisi gibi mi? Hayır. Ne korkunc solgunluk değil mi?. Gözlerimin etrafında derinleşen çizgileri görüyor musun?. Çöküyorum, çirkinieşiyorum.. Neden bu kadar erken diyeceksin! Bilmem.. Fatma: Mes'ud değilsin dedi. belki ondan.. Fakat şaşırıyorum. Bedbaht olman için mmtaka ticaret müdürlüğü bu hususta ith?.lâtcılar ve gümrükler baş müdür lüâü ile temasta bulunmustur. Bu te neke levhalar sür'atle teneke haline getirilerek petrol ve benzin tevziatı tanzim olunacaktır. Kestane ihracatı Bursa (Hususî) Bu sene Bursanm meşhur kestanelerinin ihracı imkânları bulunmuş ve ilk parti olarak 30.000 kilo kestane ihrac edilmiştir. Şişlide Halâskârgazi caddesmde 16 numaralı Çankaya apartımanının dör düncü katında hizmetçilik yapan 44 yaşlarında Hüsmüçe admdaki kadın dün sabah apartımanm r°ncerelerini Belediyeye bir otobüs teklifi silerken muvazenesini kaybederek 40 metrelik bir yükseklikten sokağa dü İsviçrede müesses Sauvr otomobil fab şerek derhal ölmüştür. rikası namına Belediyeye müracaat eBir yol kazası dilerek arzu edildiği miktarda otobüs îsmailin idaresindeki tente arabası, verilebileceği ve yapılacak siparişlerin dün gece Haydarpaşada intaniye hasbedeli akreditif suretile ödenmek üze tanesi önünden geçerken mukabil isre dokuz ayda teslim edileceği bildiril tikametten gelen şoför Zekeriyanm idaresindeki taksi otomobiline çarpmıştır. miştir. Belediye bu teklifi tetkik edilArabacı İsmail muhtelif yerlerinden mek üzere Tramvay ve Elektrik idare ağırca yaralanmış ve tedavi altına a ı sine göndermiştir. hnmıştır.. Hakikî mes'uliyetleri tarih tayin edectkrir. Şirndiiik bize düşen dürüst ve Bir müstehcen neşriyat barışsever. Türk dostluğuna kıymet verir İngiliz ricalinden birinin öiütnü dodavası layısile dost ve müttefik milleti taziye «Servetifünun Uyanış> mecmua etmekten ibarettir. smda çıkan «Porta» isimli yeni tarzda bir şiirden dolayı açılan müstehcen neşriyat davasında, İstanbul üçüncü asliye ceza mahkemesi. vukuf ehli tetkiAsker ailelerine yardım katına karar vermişti. Mahkeme naibi Saadet tarafından vukuf ehli tayin oluBursa (Hususî) Asker ailelerine nan muharrir İsmail Habib, profesör yapılan nakdî yardım şekli son gün çoğaltılmıştır. Yavuz Abadan ve şair Faruk Nafiz, lerde genişletilmiş ve C. H. Partisi nahiye merkezlerinde tev dün adliyeye gelmişler, mahkeme kaziat yapılmaktadır. Belediye de bu leminde toplanarak şiiri tetkik etmiş yardun işini genişletmek üzere teşkil lerdir. Tetkikatta, şiiri yazan Cahid edilen komisyonlar faaliyetle çalışmakSaffet Irgat'ın ve mecmuanın neşri tadırlar. yat müdürü Halid Fahri Ozansoyun Antakyada pasif müdafaa vekili üstad edib avukat Esad Mahmud Antakya Dün şehrimizde i'k Karakurd da hazır bulunmustur. Yarın saat on dörtte muhakemeye devam olu defa olarak habersiz ve ansızm bir alarm işareti verilmiştir. Alarm düdünarak, rapor okunacaktır.. ğünün çalınmasmı müteakıb halk telâşa kapılmadan ve bir dakika içinde Bir carih tevkif edildi sığınaklara iltica eylemiş ve 45 dakika Evvelki geceyansı Taksimde bir ka süren bu deneme esnasında ekipler zinoda Sabit isimli birini tabanca kur kendilerine düşen vazifeleri muvaffa şunile yaralayan Battal, Sultanahmed kiyetle yapmışlardır. üçüncü sulh ceza mahkemesindo dün Hava Kurumuna çok yerinde tevkif edilmiştir. halde Cemale görünmemelisin», demişti. İşte bu söderi duyduktan sonradır ki beni korkıı aldı. O gece evden kaçtım. Sırf onuria yüz yüze gelmemek için. Ne delice hureket değil mi? Fakat böyle deüce hareketlerde bulunacak kadar genctim. On yedi yaş.. Düşün!. Ama sonra, öyle olgunlaştım, öyle tecrübeli ve nihavet öyle derdli oldum ki.. Neler gördüm, neler geçirdim! O adamın eünde oyuncaktım. Metresi olduğum gün zaten ona duyduğum çocukça alâka sönmüştü. Buna rağmen senelerce arkasından süriiklendim. Şüpheli. sefih bir hayat.. Beni aldattı. Kaç kişile!. Ve ben teselli bulmak için ne çılgınlıklar yapmadım. Bir vığın âşıkım oldu. Her gece sabahlara kadar içtim. Kendimi unutmak, geçmiş günleri, nihayet Cemali, o kadar sevdiğim bu adarrn unutmak isüyordum. Muvaffak da oldum. Hele Hasan karsıma çıkıp da beni içinde yuvarlanıp gittiğim o karanhk, karışık hayattan kurtarıp kendine kadın yapınca büsbütün iyileştim, yahud iyileştiğimi zannediyormusun. Unuttuğumu, başka yeni bir insan olduğumu, mes'ud olduğumu zannedi yermuşum. Fakat şimdi.. ADLİYEDE = KuçUk hikâye bir yardım Kalblerimizde sönmez bir acı olarak yerleşen Ebedî Şef Büyük Atamızuı ölümünün ikinci yıldönümü münasebetile 10/11/1940 pazar günü ihtifal merasimini müteakıb saatlerde bu hazin hatıratı ve cenaze merasimini sinemasında göstererek hasılâtı safiyesinin tamamını Türk Hava kurumuna terk ve teberru eden Çemberlitaş sineması sahibleri Haydar Pınarsoy ve Necib Ersese işbu hareketi vatanperveranelerinden dolayı teşekkür ederiz. Türk Hava kurumu Alemdar nahiye şubesi Çok geçl: Perlde Celâl 4 Ankara Borsası 11/11/940 Londra Nevyork Paris Milâno Cenevre Amsterd. Berlin Brüksel Atina Sofya Prag Madrid Varşova Budapeş. Bükreş Belgrad Yokeha. Stokholm Moskova içıhş Kapanış 1 Sterlin 5, ,24 lOODolar 132,20 100 Frc. 100 Liret 109 İsv. Frc. 29,6875 100 Florin 100 Rayişm. 100 Belga 100 Drahmi 0 9975 100 Leva 1,6225 100 Çek Kr. 100 Peçeta 13.90 100 Zloti 100 Pengc 26.5325 100 Ley 0.625 100 Dinar 3,175 100 Yen 31.1375 lOOİsveçK. 31.005 lOORuble Esham ve tahvilât Sıvas Erzurum 5 20,38 de bir sebeb yok. Gene kadın: Evet, diye mırıldandı Sonra birdenbire canlanıp oturduğu yerde dikleşerek ilâve etti: Biliyor musun, bugün o malum ziyareti yaptım. Nasıl onlara gittin mi? Tevekkeli değil, böyle coşkun ve garib bir halin var.. Evet, gittim. Belki de bu beni hasta etti. Düşün, ayni ev.. Sonra o ve neler konuştuk! Tekrar kendini koltuğa bırakarak sigarasından derin bir nefes çekti. Dalgın, gözleri başka bir tarafa kaymış, ağır bir sesle Rnlatmaya devam etti: Biliyorsun, gitmemek imkânsızdı. Ne diyeceklerdi? Bir zamanlar halasının ogıuna göz koymuştu. Cemal yüz vermeyince bir başkasile kaçtı. Şimdi de hâlâ o kini unutmuyor. Uzun bir seyahatten dönen Cemalle, karısına bir kere olsun uğramadı.. İşte bundan korkuyorum. Fakat oraya git mek de istemiyordum. Hakikaten kıs kanchktan, yahud ona kin duyduğumdan mı? Hayır. O eve gitmek, gene kızlığımm geçtiği o duvarlar arasına bir daha girmek, bu bana çok acı geliyordu. Daha düşünürken ısturab çeldyordum. Fakat gitmek lâzımdı ve gittim. Tesadüf, Cemal evde yalnızdı. Kansı sokağa çıkmış. Hiç şaşırmadı. Sanki on sene evvel değil de, bir gün evvel ayrılmışız gibi tabiî karşıladı. Ne tuhaf şey! Görünüşte ben de onun kadar sakindim. Bununla btraber kalbim nasü çarpıyordu. Beni yukarı aldı. Ayni oda, ayni pembe kadife salon takımı.. Herşey bıraktığım gibiydi. O geçmiş zamanı hatırladım. Hayalimde tozlanmış, rengi uçmuş resrmier gibi uzak ve müphem olan eski günler, canlandı. Ona dikkatle bakıyordum. Biraz daha kırlaşmış, bütün değişiklik o kadar.. Ayni sakin yüz, ayni derin gözler, on sene evvel gene kızlık hulyalanmı süsliyen, o hulyaların tek sevgili n a budu olan ayni adam. Onu nasıl sevmiştim Allahım! Şimdi karşımda bu lâkayd, soğuk oturan adamı!. Hatırlamıyor mu, diye, kendi kendnne düşünüyordum. Bu geniş ahıuı arkasında maziye aid hatıraiar bende olduğu gibi canlamyor mu? Herşeye sebeb o idi. Onu seviyordum. Gene kızhğımın bütün ateşi, gör<;ü.>uzlüğü, hevesile yuğrulan bir aşktan derin birşeydi bu. Halbpki o benim bu hissimin farkmda bile değildi. Beni hâlâ küçük, yaramaz bir kız gibi görüyordu. Ona büyüdüğümü, bana bakanlar, beni isteyenler olduğunu ispat etmek için o serseriye, hayatımı mahveden o adama müsaid davrandım. Mektublanna cevablar verdım. Mektublaştığımız anlaşıldığı gün de evden kaçtım. Niçin kaçtın diyeceksin? CUMHURİYET Nüshası 5 kuruştur. flbone seraitt { Senelik Alh ayhk Üç aylık Bir ayhk cdana mı kapanırsın, ne yaparsın, her Gene kadın yorulmuş gibi sigarasmı tablaya atü, ve nefes halinde bir sesle mırıldandı: Çünkü, Cemalden korkmuştum. Mektubdan birini yakalamıştı. Halam, Necmiye acıyan bir tavırla gene kazavallı ihtiyarcık, o gece bana bu mekrub meselesine onun müthiş içerlediğini dına doğru eğilerek: söylemişti. «Aman Handan, bir kaç gün Şimdi diye, sordu? (Sonu varm) Türkiye Haric için için 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 > 400 » 800 » 150 » Yoktur. Dikkat Gazetemize gönderilen evrak ve vazılar neşredilsin edilmesin iade edümez vo ziyaından mes'uliyet kabul olunmaz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear