26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 7 tkincikânun 1940 ^Gencliğe ve genclere dair; 2 ^Vj, Gencliöe atfedileır Icusurlar Yazan: Agâh Sırrt Levend sokak ortasında kavga etmek, sık sık rastlanan vak'alardandır. Barlarda dolaşmayı itiyad edinen, muallimine hürmetsizlik eden, hattâ inzibatî hadiselere sebebiyet veren talebe de eksik değildir. Çalışmıyan ve bütün tazyiklere rağmen çahşmamakta ısrar eden haylâz ve tembel talebeyi de buna ilâve edebiliriz. tmtihanlarda kopye etmek o kadar tabiî ve me§ru bir hak sayılır ki, buna tenezzül etmiyerek dürüst hareket eden talebe, bunu yapan becerikli arkadaşı yanında adeta suçlu vaziyetinde kalır. Zoru gücüyle yenmek dğil, zordan kaçmak bu gibi talebe için en kestirme yoldur. Ders senesi içindeki yoklamalardan sonra mekteblerden mekteblere yapılan talebe akınının sebebi acaba bundan başka bir şey midir? İşte, sene sonunda sınıf geçebilmek için kapı kapı dolaşıp iltimas ve tavsiye arayanlar, hakkına razı olmıyarak uğradığı akıbetten şikâyet edenler, sokaklarda şuna buna sarkıntılık etmekten çekinmiyenler, okumanın zevkini alamamış ve niçin mektebe devam ettiğini bir türlü kavrayamamış hep bu kabil çocuklardır. Eğer mevzuu ve mevzuun hududunu genişletmek isterseniz, gencin kütle içindeki hareketlerini de hesaba katabilirsiz. Resmigeçidlerde talebe saflan arasmda yer alan genclerin hepsinin, o günkü merasimin kudsiyetini ayni derecede duymuş olduğu tasavvur edilebilir mı ? Hareketlerdeki gevşeklik, yürüyüşteki nizamsızlık bunun aksini ispata yarayan delillerden değil midir? Hususile safların hissolunacak derecede olan boşluğunu başka türlü izaha imkân var mı? Bir askerî kıt'a kadar disiplinli olması icab eden bir izci kafilesi içinden, elindeki boruyu veya trampeti olduğu yerde bırakarak sıvışan talebenin bile mevcud olduğundan gaflet etmek neye yarar? Hakikatte böyle talebe vardır. Ona, sopasını bırakıp safmdan ayrılan bir izcinin, silâhını atarak müdafaa hattmdan kaçan bir askerden farkı olmadığını anlatmağa çalışmak beyhudedir. tzciliği sırf merasim zamanlarında işe yarayan bir teşekkülden ibaret addetmekte devam ettikçe ve aksini fîlen anlatmağa imkân bulunmadıkça, vazifenin kudsiyetini de kavramamış olduğuna göre bütün nasihatlar tesirsiz kalmağa mahkumdur. Maçtan evvel elini sıktığı arkadaşına on dakika sonra yumruk atan, büyük bir halk kütlesi karşısında oyunu yanda bırakıp her fırsatta kavga çıkaran genci, konferans veya nasihatle huyundan vazgeçirmeğe çalışmak safiyane bir hareket olur. O, sıkı bir teşkilât içinde bağlanmadıkça, mes'uliyet hissi müessir müeyyidelerle tahkim edilmedikçe sarfedilen bütün gayretler neticesiz kalacaktır. İşte kencliğin manzarasıf... Fakat hayır!.. Gencliğin manzarası hiç de bu görünüşten ibaret değildir. Mekteblerde bütün derslerine dikkat ve gayretle çalışan, büyüklerine saygı ve küçüklerine şefkat gösteren, ders saatleri dışında kütübhanelerde geç vakitlere kadar yorulup çalışmaktan geri durmayan, gerek maçta ve gerek resmigeçidde veya izci kafilesi içinde, üzerine aldığı vazifeyi hiç yorgunluk eseri göstermeden seve seve sonuna kadar ifa eden şuurlu ve olgun genclerin sayisı bize ümid ve emniyet vermeğe kâfidir. Fakat mademki bunlar da mevcuddur; hem yapanlan ıslah etmek, hem de sirayet hassasım önleyerek yapmıyanları korumak için şiddetle tedbir almak bi rzaruret olmaz mı? t ( Şehir ve Memleket Haberleri Halkın şikâyeti Siverekte dokuz aydanberi bir eczane açılamadı Siverek, (Hususî muhabirimiz yazıyor) Şarkın ismi çok anılan bir köşesi olan Siverek, bütçe kifayetsizliği ve bazı imkânsızlıklar karşısında kıvranmaktadır. Oldukça kalabalık bir nüfusu sinesinde banndıran kasabanın en mübrem ihtiyacı, eczahanedir. Soğuk kış günlerinde karla örtülü bulunan Urfa ve Diyarbakır yollanndan gidilip gelinemeyişi ve şehirlerden îlâc temin etmenin kabil olamayışı, kazanın sağlığı bakımından lâzım gelen tedbirlerin hemen alınmasmı icab ettirmektedir. Kaymakamlığa birkaç defa eczane aç mak hususunda müracaatler yapılmış olmasına rağmen, kaza, dokuz aydanberi ilâc ve tıbbî ecza ihtiyacı içinde kıvranıyor. 18,000 nüfuslu kasabanın bu karakış günlerinde ilâcsız ve eczanesiz kalması, doktorsuz kalmasından farksızdır. Halk, eczane açmak hususunda vâki müracaatlerin tetkikile bu işin artık sürüncemede bırakılmıyacağı kanaatindedir. Denizterde fırtma! Dün bütün limanlara Karadenizde yıldız karayelden, Eğe ile Marmarada lodostan bir şiddetli fırtmanm gelmekte olduğu bildirilmiştir. Bu haberin seferde olan gemilere de bildirilmesinden biraz sonra hava bozmağa başlamıştır. Bilhassa Karadenize çıkacak birçok merakib seferlerini tehir etmişlerdir. Bu meyanda Karadenizden felâketzede yaralıları getirmesi beklenen Dumlupınar vapurundan da vapurun Sinoba iltica ettiğini bildiren bir telsiz alınmıştır. Bu vaziyet karşısında Dumlupınar ancak yann öğle üzeri limanımıza gelebilecektir. j Siyasî icmal Şark ve harb ünkü posta ile gelen Londra ga« zeteleri Avnıpanm garbında gerek karada, gerek denizde ye.f rinde sayan harbin ilkbaharda orta şarka sirayet ederek yayılacağı ihtimalinden bahsediyorlar. Yakın ve orta şarktaki siyasî ve askerî vaziyeti müşahede ve tetkike memur ingiliz muhabiri mahsuslarından Deyli Telgrafa mensub Arthur Merton bir yazısında diyor ki: «Akdenizin bir köşesi olan Suriyede bir «şark cephesi» teşekkülü meselesi çok mevzuu bahsedilmektedir. Beyrutta hemen hemen herkes gelecek ilkbaharda ya Kafkasyada, yahud Balkanlarda bir harb olacağına kanidir. Zaten İngiltere ile Fransa bu ihtimale göre askerî plânlarını hazırlamışlardır. General Veygand'la General Wovell bu maksadla orta şarktaki başkumandanlılkara tayin edilmişlerdi» Veygand'm karargâhı Beyrutta olup kendisi, umumî kuvvetlere kumanda et mektedir. Sir Wavell ise bütün orta şark ve Afrikadaki kuvvetlere kumanda et mekte ve Irak ve Adendeki İngiliz hava kuvvetleri de mumaileyhe tâbi bulun maktadır. Mısır ordusunu tensike memur ingiliz askerî heyeti reisi General Macready ayni zamanda Wovell ile Mısır hükumeti arasında irtibat vazifesini görmektedir.» Gene bu muhabire göre Almanya ile Rusya arasındaki ^nlaşma mucibince Rumanya petrol havzasında Almanya serbest kalmak mukabilinde Rusyanın Iran üzerinden cenubî İran ve Irak petrollarını zapteylemesine karşı itiraz et » mekten feragat eylemiştir. Muhabir şunu da ilâve etmiştir: «Rusların Musul ve Gergük petrol havzalan yerine cenubî İran petrol havzasına sarkmak istemeleri muhtemeldir. Cenubî İran petrollannın İngiltere için hayatî ehemmiyeti vardır. Herhangi suretle bunların düşman eline düşmesine müsaade edemeyiz.» Bütün bu yazılar Ingilterenin cenubî İran petrollarına Rusların inmelerine şiddetle mukavemet ve mümaneat edece ğine şüphe bırakmıyor. Rusyanın canalacak daman Baku ve lngiltereninki Ehvaz petrol havzalan olduğuna göre şimdiki büyük harbin kat'î neticesinin bu iki sahada alınacağı artık muhakkaktır. İngiliz askerî sansürünün bir şark cephesinin teşekkül edeceğine aid haber ve yazılan bütün teferruatile neşrine müsaade vermesi efkân umumiyeyi bu hale hazırla « mak için olduğuna da şüphe yoktur. Tembel, haylâz, lâübali, saygısız v.s... Bunlar bilhassa orta tahsil çağında bulunan gencler hakkında kullanıldığma daima şahid olduğumuz vasıflann en hafifidir. Dava yeni değilse de yeni baştan tetkike değer. Şiiphe yok ki bu isnad, genc nesli daha şuurlu ve daha disiplinli görmek istemekten ve her zaman görmemek inkisanndan doğan bir endişenin mahsulüdür. Gencler acaba bu itaba lâyık ve müstahak mıdır? Ve bu endişe yerinde midir? Genclere bu kusurlan atfedenler iddialarını mesnedsiz bırakmıyorlar ve getirdikleri delillerle bu iddialannı teyide de çahşıyorlar. Önce onlan dinleyelim: Kahvelere bakınız; tahsil çağında bulunan bir çok gencin, çalışma saatlerinde tavla veya iskambil oynamakla vakit geçirdiğini görürsünüz. Ne mektebin mürakabesi, hatta ne de polisin müdahalesi kâfi gelmiştir. Kahvenin sigara dumanile bozulmuş zehirli havasmı teneffüs ederek kıymetli zamanlannı israf etmek itiyadı, onlarda öğrenip istifade etmek ihtirasından daha kuvvetle yerleşmiştir. Sokaklardan geçiniz; başı açık, paltosunun yakası kalkık, elleri cebinde, sigarası ağzında bir çok gencin sokaklarda dolaştığını görürsünüz. Bunların çoğu, evlerinden mektebe gitmek üzere çıkmış talebedir. Muallimin ihtan da mekteb idaresinin tazyikı da bu hususta semeresiz kalmıştır. Akşam olunca birer bahane bulacaklar ve babalanndan koparacakları tezkere ile mekteb idaresini aldatmağa çalışacaklardır. Mahalle arlanndaki meydanlara, yangm yerlerine veya cami avlularına uğrayınız; buralan yedisinden on ikisine kadar çoğu masum, fakat haylâz ilk mekteb talebesinin istilâsına uğramıştır. Bunlar kahvelere gidemezler. Caddelerde ise görünmek tehlikesi vardır. Selâmeti bu arahklarda bulmuşlardır. Bir kaç sene sonra kahvelerde tavla veya iskambil oynamağa hak kazanmak için, şimdilik ceviz veya bilye oyunu ile küçük çapta kumar tecrübesi yaparlar. Mürebbilerin hergünkü kontrolü kâr etmez. Fırsat düştükçe tekrarlamaktan çekinmezler. Mekteblerin paydos oldukları saatlerde herhangi bir ortamektebe yakın bir durak yerinde tramvay beklerseniz, oraya biriken talebeden bazılannın muallimleri hakkında çok küstah bir lisanla aralarında konuştuklannı işitirsiniz. Sizin duyduğunuzu hissederler, fakat o kadar pervasızdırlar ki, kendilerini toplamak ihtiyacını asla duymazlar. Eğer muallimseniz, eski talebenizden birinin size selâm vermeğe mecbur olmamak için yanınızdan geçerken başını çevirdiğini hayretle görürsünüz. Hayretinizin esefle yer değiştirmesi için onun vaktile himaye ettiğiniz bir talebe olduğunu hatırlamanız kâfidir. Sükunetle bir konferans veya konser dinlemek, yanındakini rahatsız etmeden bir piyes seyretmek, bir toplantıda söz söylerken sıraya ve usule riayet etmek gibi muaşeret âdabını bir tarafa bırakalım. Çünkü bu kusurlar, yalnız çocuklara hasredilemiyecek kadar salgm bir hal almış içtimaî hastalıklardandır. Fakat acaba yürümek, oturmak, konuşmak, selâm vermek gibi hareketleri yolile ve erkânile yapan kaç genc vardır? Mekteb koridorlarında balgama rastgelmek mümkündür. Bunu gören idare «yerlere tükürmeyiniz» diye levha asamaz. Bunu yapmıyan talebeye, bu gibi müstekreh ve çirkin hareketlerin yapılabileceğini hatırlatmaktan çekindiği için başka tedbirlere müracaate mecbur olur. Küfürle karışık lâübali bir lisanla konuşmak, sigara içmek yahud arkadaşile Felâketzede yaralıları getirmekte olan Dumlupınar vapuru Sinoba iltica ettiğini bildirdi HAVA RAPORU Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan aldığımız malumata göre, dün, hava yurdun doğu Anadolu kısmmda kapalı, diğer bölgelerinde kapalı ve yağışlı geçmiş, rüzgârlar Trakya ve Karadeniz kıyılarında şimal, Egede cenub istikametinden kuvvetli, diğer yerlerde cenub istikametinden orta kuvvette, Karadenizde karayelden kuvvetli, Ege denizinde de lodostan fırtma şeklinde esmiştir. Dün Istanbulda hava kapalı ve yağışlı geçmiş, ıüzgâr şimalden saniyede 3 5 metre arasmda hızla esmiştir. Hararet derecesi en çok 6,6, enaz 2,1 santigrad olarak kaydolunmuştur. Limited şirketler faaliyete geçti Sanayi ve maadin teşkilât kanunu J Sahte müfettis! Suçlu, ayni zamanda doktor olduğunu da iddia ediyor Istanbul yedinci asliye ceza mahkemesi; yeni bir davaya aid muhakemeye başlamıştır. Muhakeme edilen, Mecdi Emin Sayman ismindedir. Iddiaya göre, Mecdi Emin Sayman, doktor olmadığı halde isminin önüne bir doktor sıfatı ilâve ederek neşriyat yapmış, bu arada gebeliğe, emzikliliğe, çocuk hastalıklanna müteallik bazı eserler bastırmış, kendisini izmir sıhhiye müfettişi diye tanıtmış ve bir aralık da şahsına arşiv müfettişi süsünü vererek, Istanbul Arşiv dairesini teftişe kalkışmıştır. Teftişte oradaki memurlara çıkışmış ve: «Başvekil Refik Saydam benim dayımdır. Kendisine mektub yazıp, topunuzu birden buradan attıracağım» demiştir. Hal ve tavrından şüphelenilmiş, orada Başvekile hitaben mektub yazan Mecdi Emin Saymanın yazdığı bu mektub: «Size zahmet olmasın, verin biz postaya gönderelim» diye elinden alınmıştır. Tahkikatla, iddialannm aslı olmadığı neticesine vanlmıştır. Adlî Tıb müsahgdehanesinde bir müddet alıkonularak ruhî haleti hususunda bir müşahede raporu verilmiştir. • • Kendisi; mahkemede, Atina Tıb fakül tesi son sınıfında okuduğunu, numarası 5058 olduğunu, nasıl olsa doktor çıkacağından doktor sayılabileceğini, hatta muayyen cild hastalıklarında şimdiden ihtısası bulunduğunu, istanbul Arşiv dairesine de teftiş maksadile değil, ziyaret maksadile gittiğini söyleyerek, bu arada bazı sözlerile hareketlerinin yanlış anlaşılarak yanlış tefsire uğradığı müdafaasında bulunmuştur. Başvekâlet Arşiv dairesi tasnif heyeti şefi Fethi ve diğer bazı şahidler dinlenilmiş, muhakemenin devamı, başka bazı şahidlerin çağırılmasına bırakılmıştır. Döviz tevziat listesinin Yeni lâyihanm müzakere son müzakeresi yapıldı sine yakında başlanıyor Yeni kurulan limited şirketlerden Petrol Limited şirketi de faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Petrol Limited şirketi teşkilâtını yapmış ve müdürler tayin olunmuştur. Yeni limited şirkette bütün petrol ithalâtçılarının iştiraki vardır. Aldığımız malumata nazaran, Petrol Limited şirketi Neft Sendikat Rus Sosyolist Sovyet petrol kumpanyasının şehrimizdeki sabit ve seyyar bütün tesisatını satın alacaktır. Bu hususta bizzat Ticaret Vekâleti teşebbüslere girişmiştir. Neft Sendikat bir müddettenberi memleketimizdeki mesaisini tamamen tatil etmişti. Bu itibarla yeni limited şirket, Neft Sendikatın bıraktığı tesisattan kolaylıkla istifade edebilecektir. Demir Limited şirketi idare meclisi, dün Ticaret Vekâleti Teşkilâtlandırma dairesi Istanbul bürosunda başkontrolör Hakkı Nezihi Erksonun nezdinde toplanarak döviz tevziatı listesinin son müzakeresini yapmıştır. Makara ithalât tacirleri de aralarında bir limited şirket kurmuşlardır. Bu suretle mevcud limited şirketlerin miktan 1 1 e baliğ olmuştur. Fakat bütün ithalât fı"rmaları limited şirketler kurunca limitedlerin miktarı otuzu bulacaktır. Demir Limited şirketi idare meclisi Makara ithalâtçıları İstanbul dördüncü asliye ceza mahkemesinde, yeni bir davaya aid muhakemeye başlanmıştır. Iddiaya göre, Ferişteh isimli bir kadın, Beyoğlu ilkmekteblerinden birine giderek, başmuallime «benim büyük oğlum Mustafa, sizin mektebden mezundur, şimdi Erzincanda memurdur, sizin çok iyiliğinizi görmüş. İlk maaşın . dan otuz lirayı benim vasıtamla size gönderdi. Bunu lutfen kabul ediniz» demiş ve bu arada «benim küçük oğlum Hasanı Darüşşafakaya yazdıracaktım, elindeki şehadetnamede silinti görüldü, mektebe almadıkları gibi Maarif idaresi de tahkikat yapıyor. Eğer sizden sorarlarsa, biz vermiştik, diye tasdik ediniz» şeklinde ricada bulunmuştur. Bu vaziyet şüphe uyandırdığından, müracaat alâkadarlara haber verilmiş, tahkikat genişletilmiştir. Neticede, bu kadınm komşularından birinin oğlu İsmaili Darüşşafakaya yazdır mağa götürdüğü, o çocuğun babası sağ oldu&undan kab'il edilmediği, İsmailin şehadetnamesi elinde kalan bu kad'nın da, bunu oŞlu Hasan namına tahrifle Hasanı mektebe yazdırmak istediği, siPntinin farkına vanlarak tahkikat başlaymca, kadınm takib?tt=>n sıyrılmak maksadile Pevoğlu ilkmekfeb muallimine başvurduğı kanaati ^usııle GrelmNtîr. 'i, bövle bir «ur i=lenvJ'^ini sovBa^ı sahH'er dinîeni'ınis. in deva*"'. ba'ka bazı şahidler'n çıî'"'İTTia<»na V^'mj^tır. ADLÎYEDE Vaziyeti şüpheli kadın! Üniversitede okuyan fakir ve çalışkan talebelere esaslı bir şekilde yardım yapılması için, Üniversite idaresi tarafından yurdlar açılmasına karar verilmişti. Bu hususta garb üniversitelerinde olduğu gibi yardımları istenen birçok zenginleri • mizden maalesef müspet cevab alınamamıştır. Adliye Vekâleti tarafından İstanbul Hukuk Fakültesine de yapılması vadedilen sekiz bin liralık yardım geri kaldığından bu sene için bu yurdları açmağa imkân kalmamıştır. Üniveriste idaresi keyfiyeti Maarif Vekâletine bildirmiştir. Üniversite bütçesinden ayrılan tahsisatla gene diğer senelerde olduğu gibi, yar dımlara devam edilmektedir. Şimdiye kadar ayda on beşer Iira ol mak üzere 40 talebeye burs verilmiştir. Ayrıca I 2 kişiye de muhtelif surette yardımlarda bulunulmuştur. Barınacak yeri olmavan 1 1 talebe muhtelif yurdlara yerlestirilmek suretile himaye edilmi«tir. Hasta talebelerden 3 ü sanatoryoma, 3 ü de prevpp'oryoma vatınlmıştır. MÜTEFERRÎK İhtikârla mücadele için yeni tedbirler ÜNlVERStTEDE Mıntaka Ticaret müdürlüğü ihtikârla Fakir talebeye yardım işi mücadele yolundaki mesaisine devam etAgâh Sırrt Levend Düşerek ölmüş! Bir duvar yıkıldı Dün yağan yağmurlar neticesinde Kazancı camiine aid mezarlık duvarı, yıkılmıştır. însanca zayiat yoktur. Duvarın enkazı kaldırılmış, kapanan yol biraz sonra açılmıstır. Şişlide Büyükdere caddesinde 31 numarall evde oturan 19 yaslarında Hay . riye mangalda yanan maden kömürile zehirlenmiş, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırılmışıtr. Kömürle zehirlendi Evvelki sabah saat 9 sularında Lâleli apartımanları karşısındaki Rasimbey apartımanmın önünde bir kadın cesedi bulunmuş, ölen kadmın o apartımanın al. tıncı katında oturan 55 yaslarında Şükriye olduğu anlaşılmıştı. Ölüm sebebi anmüdürlüğü laşılmak üzere cesed Morga kaldırılmıştl. Polis ve Müddeiumumilik de tahkikat yaBelediye müfett'şlerinden Kâmil gepıyor, hâdisenin kasıd eseri mi, yoksa ka çenlerde vergi istinaf komisyonu azahğıza neticesi mi olduğu araştırılıyordu. na tayin edilen Cabirin yerine muhasebe Dün sabah altnan neticeye göre, Şük tah=il müdürlüğüne tayin edilmiştir. riye, altıncı kat penceresinden sokağa Apartımanlarda beslenen bakarken, birdenbire başı dönerek düşmiiş ve bu suretle derhal ölmüştür. Bu köpekler itibarla da hâdise, sadece bir kaza mahiApartımanlarda beslenen köpekler, yetirdedir. sahiblerinin kendi dairelerinde muhafaza edilecek, binanın içinde gezinmelerine Şehrin jeolojik haritası meydan verilmiyecektir. Aksi takdirde Belediye, bundan sonra vereceği inşaat müsaadelerinde nazarı dikkate almak ü bunların en yakın polis karakolları delâzere şehrin bir jeolojik haritasının tanzi letile itlâfları cihetine gidilecektir. Key mine karar vermiştir. fiyet alâkadarlara bildirilmiştir, mektedir. Müdürlüğün son zamanlarda bu yolda yeni bir karar vermiş olması piyasada bu işin artık tamamen terkedildiği şeklinde bir zehab husule getirmiştir. Halbuki, Mıntaka Ticaret müdürlüğü kontrol teşkilâtı ticaret erbabının ve fabrikaların haberi olmadan teftişler yapmaktadır. Hafta zarfında yapılan teftişler neti cesinde bazı ticarethanelerin lüzumsuz fiat zamları yaptıkları görülmüş ve bunlar hakkında zabıt tutularak Mıntaka Ticaret müdürlüğüne verilmiştir. Ayni şekilde zabıta kanalile gelen bazı zabıtlar da vardır. Tutulan zabıtlar üzerinde tahki kat yapılmaktadır. Bu hafta zarfında ihBelediyede tayinler tikârla mücadele komisyonu Mıntaka Tiİstifa eden Belediye Müstahdemin şucaret müdürlüğünde toplanarak tahkikatı ikmal edilen zabıtları tetkik edecek ve besi müdürü Bürhanm yerine 120 Iira ücretle Muharrem Olcay, vefat eden Beicab eden cezaî kararlar verilecektir. lediye veterineri Mustafanın yerine ter Rumanyaya Dortakal ihrac fian Memduh Erenge, onun yerine Hasan Dinç, onım yerine emekli yarbay Ziediliyor ya Alboy ve îstimlâk müdürlüğü mura Son günlerde Rumanyaya mühim mik kıbhğına At\i Selhman, İkfısad müdürtarda portakal ihracı için anlaşmalar ya. lüğü kontrolörlüğüne de Ramiz Teker pılmıştır. Dün, bunlardan ilk parti Ru . tayin e^;'n.işlerdir. manyaya sevkolunmuştur. Bu ilk parti ö)ü olarak bulundu 23,000 liralıktır. Bunu başka partiler taBakırköy Emrazı Akliye ve A'abiye kib edecektir. hastanesinde tedavi altında olan Öde misli Mehmed Çayır hastanede ölü olaBelediye muhasebe tahsil rak* bulunmuştur. Belediye îmar müdürlüğü Fındıklının tafsiîât plânını hazırlamaktadır. Bu plânla şehrin en güzel yerlerinden biri olan bu mahallin inşaat vaziyeti kat'î şeklini almış olacaktır. Şimdiye kadar mutavassıtlar, Hâle sokulmamakta, bu suretle portakal satan lar mallarını doğrudan doğruya ihracatçıya vermekte idiler. Dünya vaziyeti dolayısile Hâle gelen portakalların ihracına imkân bulunama mıştır. Portakal mahsulü, uzun müddet bekletilmesine imkân olmıyan bir meta olduğundan Belediye bunların Hâl ha ricinde de mutavassıtlar vasıtasile satışa kında bir talimatname sevkedilmesine müsaade etmiştir. Memleketimizde mevcud san'at mek Bugünlerde Istanbul piyasasına çok teblerine haricden verilen siparişler günmiktarda portakal çıkarılacaktır. den güne arttığmdan Maarif Vekâleti, bu Süt fabrikası inşaatı için yeni gibi mekteblerdeki mütedavil sermayeye dair yeni bir talimatname hazırlıyarak teklifler tatbik mevkiine koymuştur. MekteblerDün de Belediyeye biri İngiliz, biri I deki mütedavil sermaye bir muhasib ta. talyan olmak üzere iki firma müracaat e rafından idare edilecek, işler çok olduğu derek süt fabrikası tesisi teklifinde bu takdirde ayrıca Maliye Vekâletinden lülunmuşlardır. Bu firmalara şartnameler zumu kadar muhasib ve memur verile verilecektir. Millî yardım komitesi faa cektir. Sipariş atölyelerinde çalışan taleliyeti hafifledikten sonra Vali ve Beledi belere saat başına on kuruş verilecektir. ye reisi Lutfi Kırdar Ankaraya giderek Talimatnameye göre, mütedavil ser yapılan teklifler üzerinde hükumete iza mave ile yapılacak işler şunlardır: hat verecek, alacağı direktif üzerine bu Malzeme ve masrafları mütedavil serfabrikaların inşaatını en uygun teklifler mayeye aid olmak üzere kabul edilen side bulunan firmalara verecektir. Şimdiye parişler, tamamen veya kısmen ham veya kadar gerek süt, gerekse ekmek fabrikası yarı mamul maddeleri müsteri tarafından inşası için Belediyeye altı yedi firma mü verilmek ve diğer masrafları mütedavil racaat etmiştir. sermayeden temin edilmek suretile alı nan sîparisler, bütün malzeme ve mas Valinin tetkikleri rafları mütedavil sermayeden temin ediVali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar, lerek hazıra yaoılan işler, muhtelif tamir dün öğleden evvel Tramvay ve Elektrik ve döküm ve buna bpnzer isler.. idaresine giderek idare erkânile görüş DKN[7 tsr müş, muhtelif işler üzerinde kendilerin den izahat almıştır. İstanbul mıntaka liman reisliği limanda bulunan gemilerin enkazlarını çıkar maya, bu suretle limanı temizlemeye devam etmektedir. Haydarpaşa açığmda, biri bundan altı sene kadar önce, diğeri on beş sene kadar evvel batan iki büyük gemi enkazını çıkarmaya karar vermiştir. Açılan birinci münakasaya hiçbir talib çıkmadığından liman reisliği bir ikinci münakasa açmıştır. Bu münakasanın müd deti önümüzdeki hafta içinde bitecektir. İş, uvgun şerait gösteren taliblere ihale edilecktir. ŞEHİR ISLERİ Portakal, Hâl dışında da satılacak Ankaradan gelen malumata göre veni sanayi ve maadin teşkilât kanun lâyihasının Büyük Millet Meclisi encümenlerinde müzakeresine başlanmak üzeredir. Kanun lâyihasının son aldığı şekle ^öre, halen maadin kredi ve işletme işlerini tedvir eden Etibank lâğvedilecektir. Sümerbank da bütün sanayi ve maadin işlerinin kredi müessesesi haline gelmektedir. Gerek devlet sanayi müesseselerinin, gerek maadin işletmelerinin işletmeye müteallik bilumum işleri lktısad Vekâletine bağlı Devlet Sanayi ve Maadin Işletmeleri umum müdürlüğünce tedvir olunacaktır. Maadin ve sanayi müesseseleri iş vaziyetlerine göre ayrı ayrı gruplar teşkil ederek doğrudan doğruya bu işletme idaresine bağlı olacaklardır. Şimdi Sümerbanka bağlı müstakil bir müessese olan Yerli Mallar pazarları müdürlüğü de mütedavil sermayeli bir devlet müessesesi haline gelecektir. Bu suretle Yerli Mallar Pazarları bilhassa serbest piyasada devletin her türlü nâzım hareketlerini daha kolaylıkla icraya muktedir bir hale gelecektir. Yeni kanun lâyihasının Meclisin bu içIngilterede Harbiye Nazırile Propa tima devresinde çıkarılacağı muhakkak ganda nazırlarınm değişmeleri harb plânbulunuyor. larının hazırlanmasile alâkadar olmayıp dahildeki siyasî cereyan ve hareketlerden ^ KÜLTÜR İŞLERİ ileri gelmiştir. Aslen yahudi olan Harbiye Nazırı Hore Belisha'nm vazettiği askerî Orta tedrisat müesseseleri sansür memleketin içtimaî ve iktısadî işlerini müteessir ettiğinden ingiliz gazeteyarın açılıyor lerinde ötedenberi şikâyet ediliyordu. Yeni yıl münasebetile bir haftadan Propaganda Nazınnm havadis ve malu beri kapalı bulunan orta tedrisat mües mat neşrinde tuttuğu usulleri ne maiyeti, seseleri yarından itibaren derslere baş ne de matbuat beğenmiyordu. Ahiren bu layacaklardır. Maarif müdürlüğü bütün nezaretin umum müdür ve müsteşarlannmekteblere bir tamim göndererek zel dan beş zat istifa ederek nazm müşkül zele felâketzedelerine yapılan para ve eş mevkide bırakmışlardı. Velhasıl bu değiya teberrularının miktarının bu hafta zar. şiklikler sırf Ingilterenin dahilî bir mesefında bildirilmesini istemiştir. lesi olup askerî ve haricî siyasetlerile bir münasebeti voktur. Mütedavil «ermayeler hak Muharrem Feyzi TOGAY Bir döviz kaçakçılığı Galatada bir firma ile faaliyette bulunan Refael ile kardeşleri Moiz, Hanri, Mordonun, annesi Lâtife ile kardeşi Mehmedi Hicaza gönderen Kanzuk eczanesi sahibi Muhiddine 1000 Türk lirasına karşıhk Hicazda İngiliz lirası vermek taahhüdünde bulunmuşlardır. Zabıta bunu öğrenince, bir cürmü meşhud tertib et mek üzere Kanzuk eczanesi sahibine numaraları tespit edilmiş 1000 Türk lirası vermiştir. Verilen talimata göre, Muhiddin, eczaneden Refael Yahniye telefon ederek kendisini çağırmış, Refael bir müddet sonra otomobille gelmiş ve Muhiddin elindeki 1000 lirayı Parsite Fransız frang» olarak almak istediğinden bahsile mukabilini Pariste kimden alabileceğini sorunca, Refael, bir adres vererek Pariste Hanri namında birinden 18,200 franJc alabileceğini söylemiştir. Refael, eczaneden çıkıp otomobilîne binerken zabıta memurlan kendisini çevirmişler ve evvelce numaraları tespit edilmiş olan 1000 Türk lirasile beraber Emniyet müdürlüğüne götürmüşlerdir. Refael Yahniden başka kardeşleri Moiz, Mordo ve Hanrinin ifadeleri alınmıştır. Muhiddinin kardeşi Mehmedle annesi Lâtife de ayrıca dinlenmişlerdir. Dosya, Adliyeye gonderilecek ve suçlu vaziyetinde görülenler hakkında takibat açılacaktır. *** Bahkpazarında Hava hanında eskiden, sarraflık eden Aleksi dün döviz kaçakçıhğı yaparken zabıta tarafından suç üstünde yakalanmıştır. Bir müddettenberi Aleksi sarrafhğı bırakmış, zahire tüccan namı altında döviz kaçakçılığı yapmağa başlamıştır. Nihayet dün Arnavudluğa gitmek üzere pasaport almış olan Ahmed isminde bir adama 200 drahmi verirken cürmü meşhud halinde yakalanmıştır. Zabıta tahkikata devam etmektedir. Haydarpaşa önündeki gemi enkazı Fmdıklmın tafsiîât plânı Eminönündeki küçük mesçidin istimlâki işi etrafında Belediye ile Evkaf arasmda bir anlaşmaya varılmıştır. Adadaki diğer binalann istimlâki için sahiblerile zuhur eden ihtilâflar halledildiğinden bu. ralarının da hedmine bugünlerde başla nacaktır. Eminörün^.eki kücök mesçidin istimlâki işi Yeni Yolcu salonunun mobilya ve dahilî tefrişatı için birçok firmalar Liman lar umum müdürlüğüne müracaat etmiştir. Umum müdürlük, müracaat eden firmaların şartnamelerini tetkik için Münakalât Vekâletine göndermiştir. Kamarot sokağında 3 numarada oturan mühendis Raifin evlâdlığı 10 yaşlannda Hatice dün saat 18,40 ta Ayaspa . şada Gümüşsuyu caddesinden geçerken henüz numarası anlaşılamıyan bir otomobilin sadmesine maruz kalmış, başmdan yaralanmıştır. Yeni Yolcu salonuna alınacak eşya CUNHURİYET Nüshası 5 kuruştur. Çocuğa çarpan otomobil Abone seraiti | T İ S ! y e " içinc T Senelik Altı aylık Uç aylık Bir aylık 1450 750 400 150 Kr. 2700 Kr. » 1450 » » 800 » » Yoktur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear