Catalog

CUMHURIYET 10 Temmuz 193S Kral ve Kraliçe Jean Tousseul'den f Serbest Stiîun Kıbrıslıların derdi RADYO Sonja Henie de Avrupaya geldi akşamki program J ANKARA: 12.30 karışüc plâk neşriyatı 12.50 plâkla turk musıkisi ve halk şarkılan 13.15 ajans haberleri 18,30 plâk neşriyatı 18.50 çocuklara masal (Masal dede) . 19.15 turk musikisi* ve halk şarkıları (Salâhaddin) 20 saat ayarı ve arabca neşriyat 20.15 türk musikisi ve halk şarkılan (amator Cemıle) 21 konferans (Behçet Kemal Çağlar) 21.15 studyo salon orkestrası 22 ajans haberleri 22.15 yarınki program ve Istiklâl marşı. ÎSTANBUL: 12.30 plâkla türk musikisi 12.50 hava. dis 13.05 plâkla turk musikisi 13.30 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 18.30 hafif muzık: Tepebaşı Belediye bahçesinden nak. len 19.15 konferans: Dr. Ahmed Asım (Beynelmllel kadınlar kongresi) 20 saat ayan: Grenviç rasadhanesinden naklen Nezihe Uyar ve arkadasları tarafından turk musikisi 20.45 hava raporu 20.48 Ömer Rıza Doğrul tarafından arabca söylev 21 saat ayarı . orkestra 21.30 klâsik turk musikisi: Nuri Halıl ve ark.adas.lan 21.10 müzik ve varyete: Tepebaşı Belediye bahçesinden naklen 22.50 son haberler ve ertesi günün programı 23 saat ayarı son. O pazar günü, her pazar yaphğı gibi otomat gibi dansediyordu. Polka bitino Başmuharririmiz geçenlerde yerinde Paul Louis tozlu uzun yollar katetmiş başını kaldırdı ve ürperdı: İri mavi göz bir görüşle, Osmanlı İmparatorluğunun ti. Hafif ve sağlam velosiped genc ada ler tekrar açılmış ve kendi göz kapakların inkirazı zamanında ana vatandan ayn mın dostu olmuştu. Mülâyim makine u indiriyordu. Melek gözleri! PaulLouis düşen Türk camialanndan bahsederken nutmasma yardım ediyordu. Hayaller ona bakmak istediği zaman, genc kızm Kıbrıs Türklerini de harırlıyarak hakla birbirinin peşisıra geliyordu. Genc adam iri gözıbebekleri siyah kirpiklerin gölgerında kendilerini cidden minnettar bira mesafeler alıyor, teneffüs ediyor, bazan sinde gizlenmişti. Akordeon bir valse kacak sitayişkâr bir lisan kullanmıştı küçük bir kabareye giriyor, müşterileh başhyordu. Mavi gözlü dansözü kolların Bu, ve «Cumhuriyet» in buna mümasil selâmhyor, bir bardak bira içiyor ve ba da uçurduğunu sanan genc adam bira il< neşriyatı, KıbrısLları ötedenberi şükran şını ahp gidiyordu. Nihayet, düz ve ni sarhoş olmuştu. Gümüş küpeler siyah saçhayetsiz caddeleri seyrederek uyuyacağı lar arasmda titreşiyor, bir gelincik çiçeği borcile karşıkarşıya bulunduruyordu. Vakasabasma götüren yolu tutuyordu. Ha gibi yuvarlak ve kırmızı küçük ağzı açılı tandaşlarım bu borcu yerine getirmemi ve dediler ki: «Yaz yalin biri diğerini kovar. Bu yirmi dokuz veriyordu; bluzu altında göğsü beliriyor benden dilediler mağdur kardeşlerini ana vatana anlat yaşındaki genc adam çok çekmişti. Kır du. Siyah kirpikler kımıîdadılar, dansöz larda donun bir sabah öldürdüğü ve bir genc adatnm bakışltrını yakaladı, kırmı Ta ki anlaşılamamanın verdiği büyük meşe kütüğü gibi kaskatı kesilmiş olarak zı dudaklar ritrediler. Vals bitmişti. Fa stırabdan kurtulalım.» Anlaşılamamak.. Ne feci bir nasibsizbir el arabasında bulunan sarhoş babası, kat mademki bu yabancı adam kendisiçocukluğunu harabeye döndürmüştü. Ba ne bu kadar tatlı gülümsüyordu, ona ne liktir. Fakat zannetmem ki vatandaşla basmın ölümünden sonra hayatla müca reden geldiğini sordu. Genc adam kendi rım, bu kara bahtsı/lıktan dedikleri gibi nasibedar olmuş bulunsunlar. Onlan dele etmek mecburiyetinde kalan Paul ni takdim etti: Türkiye camiası içiade anlamıyan, ana Louis cesaretini kaybetmemiş ve gencli« Adım Paul Louis'dir. Chemin vatana bağlıhklarım candan takdir etmiğinin biitün ateşi ve kuvvetile işe sarılFburchu'de oturuyorum.» Bu genc kız yen acaba kaç kişi vardır? mıştı. da sihirbaz gözleri vardı. Üç ay sonra, Kıbns hususî muhabirimizin, hcr ve Annesi daha babasmın zamanındanbe genc adam, amcasına ve halasına veda ile ile yazıp gönderdiği ve bu sütunlarri hastalıklı bir kadmdı. Bir iskelet gibi :den dansözü beraberinde götürüyordu. da okuduğunuz mektublar, gafil padişahzayıflamış ve bir ayva gibi sararmıştı; Sabahtanberi karısıydı. Paul Louis'nin ilâca muhtacdı; bırakın ki ilâclar onu öl güzel siyah bir fötr şapkası vardı, siyah ların idaresizlikleri yüzünden vatandan mekten alıkoyamadılar. Annesinin ölü elbisesi meşin kadar sert duruyordu, ya cüda düşmüş öz kardeşlerimizin ana vatamünden sonra Paul Louis, cazibesiz, kasına bir gül takmıştı. Genc kadının a na hayret edilecek derecede kuvvetli dar kafah ve asık suratlı, günlerce çalış çık kadifeden bir şapkası ve açık poplin ve candan bağlıhklarım anlata anlata tığı halde ağzını bıçak açmaz hasis bir den güzel bir robu vardı. Demek ki iki bitiremiyor.. . Hamidiye mekteb gemimizin, Maguev kadını olan ablasile beraber yaşadı. saat yürümeğe mecburdular. Akşam yoZaten Paul Louis evlenmeği diişünü lun iki tarafındaki kara ağacların altına a'yı ziyareti esnasmda yapılan tezahüyordu: Su'kenannda oturan bir genc kızı sinmeğe başlamıştı bile, fakat önlerinde at, her türlü tahminin fevkindedir. seviyordu, onun gizli vücudünden ancak gök kızıldı. Solmıyan ve kendilerini bekYalnız... yüzünii ve ellerini görebilmişti. Işte P a liyora benziyen bu ziyaya doğru elele Evet, yalnız, bugün onlar, o yetmiş uî Louis onu böyle seviyordu. Maalesef koştular. Birşey konuşmuyorlardı. Genc o\n Türk, teşkilâtsız ve himayesiz; şeffakirler ve mahcublar çok geç kalırlar. kadın, terkettiği iki ihtiyarı amcasile kat ve alâkaya muhtacdır... Onlan anBir sene evvel, genc kız, kendisini şehirseviyoruz, o kadar... teyzesini düşünüyordu. Paul Louis, lıyoruz, onlan de gezdirmek teklifinde bulunan zengin Eğer gazetemiz de olmasa, bu bikes karsaadetini ve gururunu göremiyecek olan ve kekeme bir komşunun hediyelerine daannesini düşünüyordu. Bazıdan bazı bir deşlerimizin ana vatana sevgisile bazı yanamamıştı. Şehre giden on sekiz yaşm•irlerine gülümsüyorlardı ve etraflarında ıstırabları, haricde asla ma'kes bulamıyadaki bir genc kız ekseriya gittiği gibi uzanan peyzaj kendi malları gibiydi. ak... Çünkü ne arıyanlan var, ne sodönmez. Bu vak'ayı Paul Louis'ye anVakur ve dilsiz neş'elerini seyreden ağac anlan... lattılar. Fakir ve mahcub Paul Louis, Büyük dostumuz Ingiltere devletinin ları, evleri, çitleri, değirmenleri seviyorSonja Henie millî kıyafetiyle üç aydanberi her pazar ve her perşembe ıbnstaki Türk ekalliyetine muamelelelardı. Güzel hikâyelerini çerçevelemek akşamı kapısmı çaldığı küçük eve bir Paristen yazılıyor: çok memnunum. Saniyen iki ay kadar için, herşey orada, yolun kenarında, bir inde gittikçe artan bir hususiyet ve itina daha ayak basmadı. îki buçuk senelik bir aynlıktan sonra bir müddeti de memleketimde geçirece latikanın dönemecinde, bir tarlanm or ranabilir. Lâkin onlarla daha evvel biTeessürü sessiz ve gizliydi ve ablası tasında, ufuktaydı. Daha uzakta, diğer im alâkadar olmamız lâzım gelmez mi? Sonja Henie gene Avrupaya geldi. Bu ğim cihetle son derece mes'udum! iki buçuk sene içinde neler olmadı neler! Dedi. Kardeşi uzun boylu, fakat mahbu hususta ona hiçbir şey sormamıştı, zi hareketsiz şahidler onlan bekliyordu. Ana vatandan kendilerine ne derece sevenc kız yavaş yavaş ilerlediği sinema cub tavırh bir genc. Annesi, eksik olmara onun düşündüğünü asla söylemediğini Yarım saatlik bir yürüyüşten sonra i gösterirsek onlann ana vatana sevgi ve biüyordu. Paul Louis daha evvelden Paul Louis: «Juha, bu gece etraf buz abıtalan da o derece canlı ve daima ha âahasında epey muvaffakiyet kazandı ve sın diye mütemadiyen bavulları saymakAmerikada çevirdiği fiümlerin sayısı la meşgul!.... evlenme parasını bir yana koymuştu: Bu tutacak!» dedi. Genc kadın cevab verdi: eketli olacak değil midir? lördü buldu. Fakat Sonja bütün faali para ile bir velosiped satın aldı ve kendi «Teyzem ıtır saksjlarını dün gece içeri Sonja Henie: Reşad Mahmud etini beyaz perdeye de hasretmedi, aysine sevgilisini unutturacak hayaller bul aldı Paul Louis». Artık arazinin hu Kışın da, diye ilâve etti, tekrar i zamanda dünya şampiyonluğunu muroak ümidile yollara düştü. Belki, kendi dudu yoktu, zira akşam karanlığında araAvrupaya gelmek niyetindeyim! hafaza edebilmek için buz üzerinde kaysine kalbini ve kapısmı açacak bir baş i göke "kadar uzanıyordu. Orada, çofc Alenî teşekkür Spor yapmak, buz üzerinde kayka genc kız bulabilirdi. Uzun yüzü güzel uzakta, yalnız gül ipekten bir nevi eşarp Dört senedenberi müptelâ olup mu'h ma ekzersislerine de devam eyledi. mak için mı? Birkaç şün evvel Londraya vasıl olan değildi, fakat Paul Louis'nin merd bir yolun sonunu gösteriyordu. Büyük ova elif ve uzun tedavilere rağmen hiçbir Orası belli olmaz!.. adam olduğunu herkes biliyordu. Bun da ufaldıkça ufalmış, öylece gidiyorlar mütehassısın tedavisine muvaffak ola rtist orada şerefine verilen ziyafetlerde Zarif bir Saks vazosu gibi şuh inhinadan başka, onunla evlenen genc kız dı ve onlara Öyle geliyordu ki bütün bu madığı (pisoriasisdaüssemef) hastalığı lazır bulunduktan sonra bugün tayyare ı kısa bir zamanda şifayab eden Hay ile Parise geldi ve Bourget karargâhına larla aramızdan geçti, kendisini bekli açhk ve felâket nedir bilmiyecekti. Hatta göze görünen âlemin kraîiçesi ve kralıdır arpaşa Nümune hastanesi cildiye ve ndi. Yanında annesi ve kürk ticaretile yen otomobıle bındi. genc adamın müşfik v« ihtiraslı bir koca !ar; ve daha ileride malikâneleri genişli efrenciye mütehassısı Bay Nuri Osman ştigal eden kardeşi vardı. olması da mümkündü. Yüzünün vakur ordu. Yarabbim! Dünyada nekadar da Erene ebedî minnet ve şükranı vecibe Sonja Henie, üç gün Pariste kaldıkmaskesi içinde hareketsiz gözleri bazı Lhtiyar olunabilir ve görülenler nekadar bilir, bu hususta şefkatkâr ihtimammı tan sonra Akdeniz sahillerine gidecek ve dan bazı aydınlamyordu: Gözlerinde bir >a •İT Amerikanm en meşhur sahne ar da sevilirmiş: Beyaz bir fıstık ağacı, esirgemiyen hemşire Bayan Saadete de Riviera'da on beş gün istirahati mütea tistlerinden olduğu halde on üç senedenkaç saniye garib bir parıltı yamyordu; bodur bir çan kulesi, bir ırmağın memba derin saygılanmı sunarım. genc kızlar bu garib parıltıyı görmüşlerîstanbul T. C. Ziraat Bankası Buğday ıb Oslo'ya hareket edecektir. iki ay beri tiyatro hayatmdan çekilmiş olan mda kaybolan bir söğüd; bir pencerede kadar olan tatil müddetıni ailesinin ya Maud Adams, Holivud'da çevrilmek dı ve kalbleri çarpmıştı. Fakat Paul titriyen küçücük bir ışık! Kitablarda, bir servisi memurlarından Kemal Erokay ında geçirecek, birincitesrin iptidasında üzere olan «Kaybolan çocuk» fiîminde Louis o kadar esrarengiz ve sükutî idi ki! değnek darbesile evlerin taşlarını ekmeğe ekrar Holivud'da bulunacaktır. Zengin kekemeden üstün çıkmışa benzibaşrolü oynıyacaktır. Açık teşekkür ve karı şekere kalbeden perilere dair hiyordu: Ayni ölçülü ve emin tavrı muhaUzun bir seyah&tin kendisine vermiş •Jf İngiliz edibi Charles Dickens'in Bundan bir müddet evvel Amerika faza etmişti. Belki bunun için kimse ken câyeler vardır. Ömürlerinde, ovada bu dan gelen şirketimiz mümessili Bay Idugu yorgunluğa rağmen sporcu artist «Carole'un yortusu» ismindeki eseri fildisine o nahoş vak'ayı tekrarlamadı. As sisli gün sonundan daha güzel birşey gör Louis E. Stern'in Ankara seyahatinden Bourget'de kendisini bekliyen gazeteci me alınacak ve 1938 Noeline yeti^tirilelına bakarsanız, çok çekmişti, ve akşam memiş olan Julia ile Paul Louis'nin ö avdetinde kaybettiği gayet kıymetli bir lerin, fotoğrafçıların, sinemacıların ve cektir. Bu kordelâda başrolü Lioneî lan, başı önüne iğik, evine dö'nerken, lünden bir peri geçiyordu. saati kısa bir zamanda buldurarak şir mikrofonun karşısına son derece müte Barrymore oynıyacaktır. yoldan geçenler, kendini asmağa giden Bununla beraber etraflanndaki saha ketimize teslim ettiren çok değerli İs bessim bir halde atladı. Havaî mavi bir •jc Berlinde fransızca ve almanca olabir adamla karşılaştıklarına zahib olabi ;ittikçe daralıyordu, çünkü iyiden iyiye tanbul Emniyet müdürü Bay Salih Kı zemin üzerine Orşide tezyinatlı küçük bir rak iki version halinde «Tabarin» isminlirlerdi. Fakat hafif bir gürültü kırılan s ece oluyordu; fakat gecenin kendilerine lıcla îkinci şube müdürü Bay Nevzada :ayyör giymişti. Fransızcayı o kadar se de bir filim yapılmaktadır. Kordelâya bu bir dal, ayak sesi, balıkçıl kuşunun uçu muhabbetle baktığını biUyorlardı. Niha alenen teşekkür etmeyi bir vecibe bi lis konuşamadığı için biz gazetecilerle in ad muvakkat olarak verilmiştir. Fransızca şu... ilâh duydu mu başını kaldınyor ve •et birbirlerine yaslandılar. «Korkmu liriz. gilizce görüştü. versionunda başrolleri Michel Morgan'la Türkiye Kibrit ve Çakmak înhisarı önüne bakıyordu. Sonra velosipedini 'or musun Julia?». Genc kadın ayakla Evvelâ Avrupaya geldiğim için Tramel oynamaktadırlar. sahibi imtiyazı Amerikan Türkiş sahn aldı. Ve o pazar günü (bir akşam ının ucunda doğruldu: «Hayır Paul tnvestment Korporeşön d;), konak yapmaksızm bir kasabadan .ouis, korkmuyorum. Toprağın nekadar diğerine gitmişti. Vadiye inmeğe hazır ;üzel koktuğunu farkettin mi?» Elbette VEFAT ken, cümbüş yapılan bir yerden geçti, j toprak güzel kokuyordu. Zaten etrafGalatasaray lisesi mezunlanndan, Güakordeon sesine dayanamadı, yolun arında herşey mükemmeldi. Bu gittikkenarmdaki kahveye doğru gitti. Velosi çe genişliyen akşamda ufacık olmuşlar zel San'atlar Akademisi mimarî kısmı pedini hangarda bırakarak kabareye gir dı; en yüİcsek ağac kadar ve en ince çan talebesinden Sahir înce uzun zaman danberi mustarib olduğu rahatsızlıktan dı. müşterileri selâmladı hiçbirini tam kulesi kadar ebediyetin yakınında idiler. kurtulamıyarak vefat etmiştir. Namazı mıyordu ve tezgâhın önünde ayakta du Yeni iskarpinleri Paul Louis'nin ayakbugün öğleyin Erenköy îstasyon camirarak bir bardak bira istedi. PaulLouis larını sıktığı halde genc adam şikâyet et inde eda edilecektir. Allah rahmet eybirasmı içtikten sonra, kapıya doğru gi miyordu, çünkü evîeri gorünüyordu. lesin. derek bir kanadına dayamh ve vals yaPaul Louis sordu: «Acıkmadm mı pan çiftlere baktı. Müzik onu sinsi sinsi fulia?». Genc kadın cevab verdi: «Te Haydar Rifatın sarhoş ediyordu: Aylardır matem içinde şekkür ederim Paul Louis. Yukarılareserlerinden yaşamıştı. Tavandan sarkan^ lâmbanm dan bir akordeon sesi duydun mu? Parısığı altmda, mavi seten robu içinde inceKaragömlekJUer thtüâli 100 Kr. :a güzeldi.». Akordeonda çalınan parça 2 0 cik duran bir dansöz, gölgede oturmuş Etrüsk Vazosu Jbette ki güzeldi. Zaten etraflarında her 5 0 bir kadına doğru iğiliyordu. Dogrulduğy İlk Aşk şey teganni ediyor.du. Yalnız yüzünü, zaman gözleri Paul Louis'nin gözlerıIliçin Olümü 50 bcynunu ve elleriri bildığiniz bir genc ne takıldı. Genc kız alımlıydı: Mat ve Efendi tle Uşak 40 adını evinize getirdiğiniz gecenin şarkıince bir çehre, koyu siyah saçlar. Genc Vikontun ölümü 30 ı. böyle bir şarkı elbette ki namütenahi kız tekrar iğildi, bu sefer, kadmm yanıtklimler 100 üzeldir. Böyle bir şarkı hayatta ancak Ölüler Evi 125 na gelip oturmuş olan sakallı ve hasır 6 bir kere duyulur, bu aşk şarkısıdır. Pa3 5 Felsefe şapkah bir adama doğru, tekrar başını Jack Holt «Caniler istirahat ediyorlar! » filmindeki ul Louis ile Julia'nın aşk şarkısı. Ka Küçük Hikâyeler 100 kaldınnca, kendisile dansetmek istediğini heyecanh muhakeme sahnesinde iabalar üzerinden mubarek bir rüzgar Mevud Toprak 125 ihsas ettiren Paul Louis'nin gözlerile übi geçiyor. Holivud'daki «Columbia» şirketi baş sum şekline giren canilerle mahküm olStalin 150 tekrar karşılaştı. Genc kız başile «peki!» rollerini Jak Holt'la Mercia Ralston ve mağa yaklaşan masumlar çarpişmakta i« Yorulmadın mı Julia?». Genc kaLenin Mezheb! 75 dedi ve parterde buluşarak, polkaya başRussell Hopton'un oynadıklan bir mace sekr de teferruat çok ustalıklı tertfc edilTarih Felsefesi 125 lıyan çiftler arasına katıldılar. İkisi de dın erkeğine daha asabiyetle yaslandı: ra filmi çevirmiştir. Bu kordelâda da ek miş olduğundan kendi benzerleri arasmAyaklarımdan rahatsızım Paul Louis. Anarşizm 60 rrüziğe hemen uymuşlardı: Dönüyorlardı. ieri zabıta dramlarında olduğu gibi ma da göze çarpan bir eser olarak tanınmıştır. 100 Paul Louis damına bakıyordu. Uzun Bu yeni iskarpinler..». Genc adam, ka Farmasonluk siyah kirpiklerin gölgelediği gözler ma •ısını kollarına alarak havaya kaldırdı, viydi. Genc kız kavalyesine mahcubane yüzünün, saçlarının. boynunun, açık renk güliimsedi ve göz kapaklarını indirdi. poplininin kokusunu teneffüs etti. t Paul yavaşça: «Komşomuz ihtıyar Louise aProgramlarına ilâveten Erkek, akordeonu ve tamburu unutarak, Louis onu kollarında bir bebek gibi taşı teş yakmış Julia. Benden korkma Julia» yeten I dı. Eve gelmişlerdi. Genc adam yükünü dedi. genc kızm saten boynundan, sonra bluzu Ve içeri girdiler. altında yavaşça kımıldıyan ince ve sert yere indirdi. Julia bir heykel gibi hareketiiz durdu. Erkek, paspasm altında anahÇeviren: göğsünden başka birşey görmiyerek, bir ^ ^ M I ^ H ^ Dünya Kupası Final maçı M H ^ ^ H ^ J İ ıal tarı aradı, kapıyı açtı ve karısına dönerek CEVAD SADIK Sporcu artist yaz tatilinin bir kısmını Riviera'da geçirecek, bir müddet de memleketinde ailesinin yanında kalacak Yabancı merkezlerden müntehab parçalar Operalar Floransa I : Fedora (Giordano. nun) gramofonla. 21.35 Brüksel: Vilhelm TeU (Rossini nln). 22.05 Boma I : Francesco da Riminl (Zandonai'nin). 23.05 Polonya istasyonlan: Sevil berberi (Rossini'nin) kısınen. 17.35 Büyük konterler Frankfurt: Haydn, Beethoven, Mozart'm eserleri. 19.55 Londra: Mozart'ın eserleri. 20.15 Munih: Volf, Schumann, R. Strauss, Pfitzner'in eserleri. 20.35 Kolonya: Mozart, Beethoven, Lisztin eserleri. 21.35 Paris (Radio): Veber, Beethovea (Üçüncü semlonl) nin eserlerL 22.05 Lâypzig: Serenadlar. 17.05 Oda musikileri 18 25 19.05 19.30 19.35 20.15 20.15 22.05 •22.20 22.30 23.35 * •" 21.05 British National: Schubert'in eserleri. Danzig: Schumann ve Beethoven. in eserleri. Beromunster: Bach'ın piyano muBreslav: Brahms'ın bir sonatı. Hamburg: Schubert'in şarkılarL Vıyana: Brahms'ın bir keman sonatı. Sottens: Nefesli sazlardan murekkeb oda musikisi takımının konseri. Kolonya: 2000 eratm iştlraklle askerî bando. Frankfurt: Schubert'in eserleri. Istokholm: Brahms'ın keman ve piyaho için yaptığı bir son4t. SİkLSİ. Operetler Prag II : Şair ve çoban (Suppe. nln). 22.05 Kopenhag: Güzel Galathee (Suppe'nin) birinci perde. 19.25 Viyana: Muhtelil bavalar. Atkeri bandolar Şarkı konserleri 21.15 C Bir iki satırla ) Münlh: F.Hüni: Mihacsek (soprano), G. Hann (bariton). 20.35 Starssburg: Erika Rokyta (Soprano). 21.05 Berlin: Tresi Rudolph (Suprano), 22.05 Bukreş: Caruso (gramofonla). NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerin,deki nöbetçi eczaneler: İstanbul ciheti: Eminönünde (Beşir Kemal), Alemdarda (Sırrı Rasım), Küçükpazarda (Huseyin Hulusi), Kumkapıda (Asador), Şenzadebaşmda (Üniversite), Karagumrükte (Fuad), Aksarayda (Sarim), Fenerde (Vitali), Samat. yada (Teofilos), Bakırköyünde (Merkez), Şehremininde (Hamdi), Eyübde (Hikmet Atlamaz) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Dairede (Güneş), Halâskârgazi caddesinde (Halk), Taksünde (Nizameddin), Tarlabaşuıda (Nihad), Galata Topçular caddesinde (Sporidis), Kasun.paşada (Müeyyed), Hasköyde (Nesim Aseo), Ortaıköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Söğüdlü çeşmede (Osman Hulusi), Büyükadada (Halk), Heybelide (Tanaş), Üsküdarda (Ömer Kenan), Beşiktaşta (Vidin), Beykoz, Paşabahçe, Anadoluhisarı eczaneleri. 1938 39 mevsimi filmlerinden Tepebaşı Batıçesinde Yunan Operet Trupu Bugün 17 de Matine ve bu akşam suvarede RiCiABOI FİLİPİDİS 3 Marilces ilâve olarak perde aralarmda ilk defa Nezey's Meşhur revü heyeti MELEK SARAY ve İPEK, sinemalannda sınemaiannda% 11 Temmuz Pazartesi akşamı italya Macaristan f utbol maçı I Çingene Kanı Uperetinin ilk temsili