Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET Stad nerede olabilir? Yazan: NÜZHET ABBAS Eski bir cinayetin muhakemesi Fransa İngiltere maçı nasıl oynandı? Ingilizler bütün oyun devamınca hâkimdiler KANSIZLIK benizsizlik icin yegine deva kanl ihya eden Ç f p r i D EnmuntahıpefabbatarafındantertipedılmişUr. O l I \ U t 31 Mayıs 1938 Norastepi, zaflyet \ e Chlorose Hâdisenin suçluları, işi Antimanyetik bir ceb ve kol Azimet dolayısile sabirbirinin üzerine atıyor saati sahibi olmanın Bir müddet evvel Topkapıda kale dumenfaati: varları üzerinde yaptıklan bir içki âleminAntimanyetik olmıyan en iyi bir sade Mükerremi yaralıyarak öldürmekten atin bile kuvvei miknatısiyeden mütemaznun Niyazi Kuşgözle Piç Hasanm essir olup ayarının bozulduğunu bilir muhakemesine dün Ağırcezada bakılmış miydiniz? <REVUE> saat fabrikalan, tır. kendi icadları olup en son terakkiyatı îki maznun da suçu yekdiğerinin üze fenniyeye tevfikan ittihaz edilen em rine atmışlardır. Di'nkü celsede şahid o salsiz metodlar sayesinde imal ettiği antimanyetik saatleri en büyük mik larak komiser muavini Zeki dinlenildi. Hastaneden çık^ktan 15, 20 gün son natıs kuvvetinden bile müteessir olmaz, ra ölen Mükerremin ölmeden evvel ver ne ayarı, ne de işlemesi bozulmaz. Birdiği ifadesi okundu. Bu ifadede Mü çok fabrikalar, saatlerinin kuvvei miknatısiyeden ari olduğunu iddia ederler. kerrem vak'ayı söyle anlatmıştı: Fakat, îsviçrede, Nöşatel saatçilik resmî « İki arkadaşia beraber kalede rakı laboratuvarları tasdık etmişlerdir ki: içiyorduk. Niyazi ile Hasan da gelerek bir tarafa oturdular. Kendilerini soframı YALNIZ «REVUE> SAATLERİ HAKİza çağırdık. Bu sırada Hasan, Niyaziye KATEN ANTİMANYETİKTÎR. göz etti. Kendisine niçin göz ettiğini sorTanınmış saatçilerde arayınız. dum. Hasan bu sualime kızarak bıçağıREVUE fabriaklarmın satış deposu: na sanldı. Ben kaçmak istedim. Fakat İstanbul Bahçekapı Taşhan 22. ayağım taşa takıldı ve düştüm, vurulduTelefon: 21354 ğumu da hissettim. Yanunda Niyazi duruyordu. Hasan beni vurmuş ve kaçmıştı.» Şahid olarak dinlenen komîser muavininin verdiği ifadenin aksine Mükerrem, ilk ve son ifadelerinde kendisinin Piç Hasan tarafından vurulduğunu söylemişti. Muhakeme, diğer şahidlerin de celbi için baska bir güne talik edildi. Bu yazımızda ne şehircilik ihtısası, ne Gazhanenin bulunduğu mahalden Yedek de şu veya bu mülâhazaya tâbi olarak de subay mektebinin arkasına düşen bostan ğil; sırf memleket sporunun kalkınmasına mahallerine kadar olan sahadır. edeceği yardım itibarile bir İstanbul staBundan başka bugünkü Taksim stadıdmm şehrin neresinde yapılsa daha i\i nın yakında istimlâk edilerek sporcularm Paris (Hususî) Aylardanberi olacağını münakaşa etmek istiyoruz. elinden alınacağını duymaktayız. Bu Fransız futbol meraklıları arasında yegâBir stadın herşeyden evvel İstanbul takdirde yeni bir stad yapılıncıya kadar ne konuşma mevzuu Fransa îngiltere gibi çok dağınık ve nakil vasıtaları nok bılhassa futbolumuza müthiş bir darbe millî maçı idi. Konuşmalar bilhassa în san bir şehirde merkezî bir mahalde inşa vurulmuş olacaktır. gilizlerin, seyahate çıktıkları zaman, ek sı basit bir akıl ve mantık icabıdır sanıyoEğer işittiklerimiz bir hakikatse yani seriya yaptıkları gibi maçı benimsiyerek ruz ve bizce bir stad bir şehir ziyneti de Taksim stadı birkaç sene zarfında fut oynayip oynamıyacaklan noktasında ^il; o şehrin sporcusuna ve halkına ucuz bolcuların elinden alınacaksa, yeni bir toplanıyordu. îngilizler ilk maçlarmda ;t kolay müsabaka seyrettırmeğe yanyan stad inşası meselesi îstanbul şehri için ılk Almanları 63 yenince, herkes ciddî bir bir yerde olmalıdır diyoruz. Bunlan söy plânda gelen bir mülâhaza halini alması oyun seyredeceğine hükmederek sevin lerken de Avrupalı mütehassıslann yap ıcab eder. Bu takdirde de Yenibahçede mişti. Fakat Zürihte yapılan millî maçta bkları şehir plânmda îstanbul stadının yapılması tasavvur edilen büyük îstanbul îsviçreliler futbol ustası geçinenleri 21 Yenibahçede inşasını münasib görmeleri stadının inşasına kadar îstanbul sporuna yeniverince, îngilizlerin tekrar işi gevşetüzerine ne bir tenkid, ne de aleyhte bir daha mütevazı fakat daha merkezî bir tiklerine hükmedilerek, adeta umumî bir mülâhaza yürütmek akhmızdan geçmiyor. yerde bir stad hediyesi işi de kat'î bir ihti teessüf havası esmeğe başladı. Nihayet Ve esasen ideal bir şehir plâmna göre yac halini almış olur. Belediyemizden ve îngiltere Fransa maçı için îngilizlerin, stadın nerede yapılsa daha iyi ve güzel Belediye Reisimizden bunu sporcular ve takımlarını takviye etmek maksadile, olacağı hakkmda fikir yormuş da değiliz. memleket sporu namma istemek hakkı Londradan Arsenal'in meşhur merkez Ancak «ideal» (hayalî) değil de bunun mızdır. muhacimi Dreyk'i getirttikleri, ve burada makusu olan reel yani (hakikî ve pratik) Paris muhtelitile maç yapan îngiltere lik NÜZHET ABBAS bir görüş de vardır ki insanı bugün yarın ikincisi Volverhemtin'den de birkaç oBugünkü maç Istanbulda on binlerce halkı YenibahçeBugün Taksim stadyomunda, saat yuncuyu alıkoyduklan haberi duyulunca ye kısa bir zamanda nakledecek ve ora 17,45 te Romanyanın Tamşıvar takımı bu defa ciddî bir maç seyredileceği kadan geri getirecek vesaitin tenebbüt ede federe olmıyan klüblerin en kuvvetli naati herkeste adamakıllı yerleşti. miyeceğini düşünmeğe sevkediyor. Ve takımlanndan birine malik olan Be îngiltere Fransa millî futbol maçı, bunun için de îstanbul stadının Boğaziçi yoğluspor (Pera) ile bir maç yapacakîzmirde bir cinayet ve haziran ayının ilk haftasında başlıyacak ne, Kadıköy, Üsküdar, Beyoğlu, Şişli tır. Pazar günü Fenerbahçenin 1 0 galib olan dünya kupası maçlan için büyültü bir cerh ve nihayet İstanbul semtlerine en yakın geldiği Romanyalıları göremiyenler bu Ien Kolomb stadmda oynandı. Büyütülbir yerde yapılmasınm sporumuza daha tzmir (Hususî muhabirimizden) gün bu takımı seyTetmek fırsatım elde dükten başka, güzel bir şekilde boyanan Keçeciler caddesinde Şerif isminde bifaydalı, halkımıza daha kolaylıklı ola etmiş bulunacaklardır. Peralılarm bu ve bayraklarla süslenen stadda altmış risi berber Ali Ulviyi bıçakla yaralıyacağım ileri sürüyoruz. maça takviyeli bir takımla çıkmaları binden fazla ve Fransa için muazzam sa rak öldürmüştür. îstanbulun en çok seyircisi olan sporu ihtimalinden bahsedilmektedir. yılabilecek bir seyirci kütlesi toplanmıştı. Eski sevgilisini tehdid eden sabıkalı şimdilik futboldur. Bunun epey uzun zaGüreş ajanlığından: Süleyman da karakola götürülürken poîngiliz millî takımı oyunculan başla man böyle kalacağına da hiç şüphe yok 22 ve 23 mayıs günlerinde yapılan İs rında kaptanlan ve Arsenal'in meşhur lise bıçakla saldırmış, polis de sabıkalıtur. Miktar itibarile sekiz on bini bulan ve tanbul bölgesi serbest güreşlerde bi sağ beki Hepgut olduğu halde göründü yı ayağından yaralamıştır. bazan da aşan bu seyirci adedinin zaman rinci olan 56 kiloda Kasımpaşadan Ah ler. Arkalarından Fransız millî takımı da la ve bilhasa rahat girip çıkılabilecek, med Yenen, 61 kiloda Güneş Halil Yü sökün etti. Millî marşlan dinlemek gibi lünü attı. Oyuna başlıyan îngilizler, sol oturabilecek ve oyun seyredilebilecek bir zer. 66 kiloda Doğanspordan Hüseyin kısa bir rasimeden sonra hemen oyuna açıklan Bastin vasıtasile derhal Fransızstad yapıldığı takdirde on beş yirmi bine Karaca, 72 kiloda Galatasaraydan Faik başlandı. Hakem bir Belçikalıydı. Fran ların avut çizgisıne kadar ındıler. Pası aGöken, 79 kiloda Güneşten Hasan Koç, çıkması uzun bir zaman meselesi addolu87 kiloda Beşiktaştan Şevki Akkalın, sızlar müdafaa hatlarım en iyi oyuncu lan sol iç karşısındakini kıvırıp geçtikten namaz. Kaldı ki futbol maçlanndan maağırda Beşiktaştan Samsunlu Ahmed larından terkib etmekle beraber hücum sonra topu Dreyk'e verdi. O da bomba ada bazı merasim için de şehir stadma sı Yılmaz, 4 ve 5 haziran 1938 tarihinde hatlarında kırk yıllık sağ açıklan Aston'u gibi bir şütle takımma ikinci golü kazanrasına göre elli bin belki de daha fazîa Ankarada yapılacak olan Türkiye bi sol açığa ikame etmek garabetini göster dırdı. insan gidip gelecek, girip çıkacaktır. Bu rinciliklerine iştirak edeceklerdir. mişlerdi. Nitekim, haddizatında iyi bir Aradan 2 dakika geçmeden Fransızkadar insanı Yenibahçe gibi îstanbulun Yukarıda ismi yazılı güreşçiler 2 ha futbolcu olan Aston bütün maç imtida ların merkez muhaclmi Nikola 25 metredörtte üçüne uzak biı semte bilmem hangi ziran 1938 perşembe günü saat 9 trenile dınca sahanın en fena oyuncusu olarak den nasılsa bir topu ayağına oturttu ve vasıtalarla götürüp getirebiliriz. Ankaraya hareket edeceklerdir. kaldı. dev cüsseli îngiliz kalecisinin kıpırdamaTakım başkanlığına Güneş klübün Karşıda Fenerbahçe gibi güzel, fakat sına bile meydan vermeden takımının i Bu maçta Ingilizler bütün kudret ve den Saim Ankan tayin olunmuştur. biraz uzaklığı ve bu uzaklık dolayısile kinci ve beraberlik golünü attı. Güreşçiler 2 haziran 1938 perşembe kabiliyetlerini ortaya dökerek tam mananakliye ücretleri pahahhğı yüzünden seDevrenin bitmesine bir kaç dakika kagünü güreş levazımlarile birlikte saat sile halkı teshir ettiler. Kısa ve uzun pasnenin 9 ayı muattal bir halde kalan Fe 8 de Haydarpaşa istasyonunda hazır bula Fransız kalecisinin münasebetsiz bir lar, hücumda cenah değiştirmeler, dururner stadı düşünülerek Yenibahçe stadı lunmalıdırlar. çıkış teşebbüsü Dreyk'e bir gol daha ken veya hareket halinde yaptıklan çanın da ayni akıbete uğramasından korkulyapmak imkânını verdi ve vaziyet 3 2 Takım başkanı Saim Arıkanın hemen lımlar, kesişler, ölçülü kafa vuruşlan hasa yeridir. Bizde spor garb memleketle Ajanlığa müracaati tebliğ olunur. îngilizlerin lehine iken haftaym oldu. rikulâde ve yalnız îngilizlere hâs bir şerinde olduğu gıbı müthış kökleşmiş bir İkinci devrede îngilizler ayni ciddiyetDeyvis kupası maçlarî kildeydi. Takımın müdafaa hattı hay halde değildir. Ve bunun için de biz sta Deyvis tenis kupası maçlarının ikinle, ayni hızla oynadılar. Fakat muhacimdudvari oynuyor, en küçük ve ehemmi dımızı halkm kolay ve ucuz gelebilece ci tur tasfiye müsabakalanna başlan yetsiz hareketlerinde haşin da\Tanıyor ler, başlangıcdaki gol peşinde koşmak ği bir yere yapmak mecburiyetindeyiz. mıştır. du. Paslannı filitreden geçirerek ölçü ile hırsını kaybetmişe benziyorlardı. Kale Pariste Rolan Garo sahasmda FranAcaba gerek sporun daha popüler ve veriyorlar; muhacimler ise işi büsbütün sinin önüne yığılmış olan Fransız müda gerekse oyuncu ve halkm kesesine daha sız ve İtalyan tenisçileri arasındraki mü incelterek, birer yuvarlak top artisti me faasına hücum hattından iki iç oyuncu da uygun bir tarzda inkişafım temin edecek sabakalar Fransızların 41 galibiyetle haretile oynuyorlardı. Fransızlar bu fev katılmış olduğundan bu devre adeta bir müstakbel îstanbul stadının en münasib rile neticelenmiş, bu suretle İtalya tas kalâde oyuna, yani futbola, bir devre tek kale halinde cereyan etti. Îngiliz kafiyeye uğramıştır. lecisi yan direklerden birine yaslanarak yeri neresidir? Brüksel'de Belçika ve îngiliz Hindis müddetle, fevkalâde bir enerji sarfile Hiç şüphesiz ki Gazhanenin yeri, ya tanı tenisçileri arasındaki maçlar Bel bihakkın mukabele ettiler. Bununla bera diğer nısıf sahada yerleşen oyuna seyirci hud da buranın hemen arkasmda bulunan çikalıların galibiyetile neticelenmiştir. ber beşinci dakikada îngilizlerin sağ açığı vaziyetinde kaldı. bostan mahallidir. Burası Boğaziçine ya Belçikalılar bu galibiyetlerile Avrupa aldığı pasla içeri kaçh, önüne çıkan merMaçm bitmesine dört dakika kala gekın, Kadıköy ve Üsküdar cihetine de mıntakası.dömi final müsabakalanna iş kez muavinle sol beki çalımla geçti ve sı ne meşhur merkez muhacim Dreyk, aldıKabataş iskelesi biraz Dolmabahçe ca tirak hakkını kazanmışlardır. kı bir şütle takımına birinci golü kazan ğ; bir topla önüne geleni kıvırarak Franİsveçle Yugoslavya tenisçileri arasn dırdı. mii tarafına ahnmak şartile gene çok yasız kalecisile karşıkarşıya kalacak kadar km; Beyoğlu, Harbiye, Maçka tarafla daki maçlara devam edilmektedir. Şimbütün müdafaa oyuncularmı geçti, tam Fransız müdafaa oyunculan, bu golün şüt atacağı sırada arkadan takılan bir çelnnın burnunun dıbinde ve îstanbul tara dilik îsveç bir galibiyet kazanmış vanekadar kolaylıkla yapıldığını görünce me ile düşürüldü. Hakem penaltı verdi. fına da uzak değildir. Ayni zamanda a ziyettedir. bütün dikkatlerini rakiblerini daha yakın Bunu sol açık Bastin çekti. Çekilen şüt razi ve yer itibarile de çok müsaid yani, Olimpiyakos Yunanistan dan marke etmeğe verdiler. o kadar kuvvetli idi ki top, gerili filelere anfiteatr şeklindedir. Bundan başka rüzfutbol şampiyonu oldu gârdan da oldukça mahfuzdur. Gidip 32 nci dakikada aslen Avusturyalı ol değil de, sanki sert bir cisme çarpmış gi Atina 30 Apollon ile Olimpiyakos bi, kaleye girmesile geri gelip dışan çık gelmesi bir çok insanlar için bedava, batakımlan arasında dün yapılan final duğu halde Fransız tabiiyetine geçtiği iması bir oldu. zılan için de ucuzdur. maçmı 32 Olimpiyakos kazanmış ve bu çin îngilizlere karşı oynatılan Jordan, raOyun, bu suretle dörde karşı 2 sayı ile MüstaVbel şehir stadının sporumuzun suretle 1938 Yunanistan şampiyonu ol kib kaleye çekilen bir korner sırasmda mükemmel bir kafa vuruşile ilk Fransız go îngilizlerin lehine olarak bitti. kalkınması bakımından en münasib yeri muştur. söylersiniz!. Dedi; çekildi. Perihan onun arkasıncîan bakakalmıştı: Nekadar vurdum duymaz, diye söylendi. Yoksa inadına mı yapıyor?.. Fakat neden kızıyordu, sanki?.. İste diği de böyle bir koca bulmak değil miydi?... Oyleydi amma gene de içinde bir türlü gizlenemiyen bir üzüntü vardı. Hırçm bir yürüyüşle yatak odasraa çıktı. Arkasından da Dadı Kalfa içeriye girdi. Damadm gelip gittiğini duymuş, ne konuştular, onu da anlamağa gelmiş ti. Perihan onu görünce, acı bir sesle: Sana da selâm bırakb!.. Dedi. Sonra, bir şeyler kırmak, yırt mak istiyormuş gibi sağına soluna bakındı. Sabahki güller, hâlâ masamn üstün de duruyordu. Onlan yakaladı, yere at tı: Çağır birini de kaîdırsın şunlan!.. Diye bağırdı. Dadı Kalfa, inadına: Salona mı koysunlar?.. Diye sordu. Gözümün önünden kaldırsınlar da nereye isterlerse koysunlar... 10 Avukat Necib, Feridun Şevkete bir, tılık elden düşme piyano Kalyoncukulluk caddesinde, Pisilâ • ki fırmı karşısmda Çıracı apartımanı 5 numaraya müracaat. İstanbul ikinci İcra memurluğundanl Dairemizin 38/762 numaralı dosyasile mahcuz olup bu kere paraya çevrilmesine karar verilen, îstanbul Çakmakçı • larda büyük Yeni handa piyano, hah, ve sair ev eşyalarmın birinci açık artırması 14/6/938 salı günü saat 9 dan 11 e kadar yapılacaktır. Bu arttırmada mahcuz eşya muhammen değerinin yüzde 75 ini bulmadığı takdirde ikinci açık arttırması 21/6/938 salı günü ayni saatta yapılacaktır. Satış tutarı peşin olarak alınacaktır. Alıcı olanlar muay» yen gün ve.saatte mahallinde hazır bu * lunaoak mamuruna müracaat ederek almaları ilân olunur. SABAH, ÖĞLE VE AKŞAM HER Y E M E K T E N S O N R A Diş sağlığında harîkalar yaratmakla meşhur olan yegâne diş macunudur. Güzelliği gözler, fakat füsun ve cazibeyi güzel dişler temsil eder. Böyle dişler ise ancak RADYOLİN diş macunu kullanmak ve günde iki defa RADYOLİN ile dişleri fırçalamakla kazanılabilîr. Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişlerinizi muntazaman fırçalayınız. İSTANBUL ALTINCI NOTERLÎ İSTANBUL ALTTNCI NOTERLİ ĞİNDEN: ĞÎNDEN: 800 Türk liralık bir senedin gününde 450 liralık bir senedin gününde ö ödenmemesinden ötürü Türkiye İmar denmemesinden ötürü Türkiye İmar Bankası tarafından Naum Yorgi ve şü Bankası tarafından Yenicamide Musli rekâsma tebliğ ettirlimek istenilen pro Selim ve Naum Yorgi ve şürekâsma testo muhatabmm seneddeki adresi terk tebliğ ettirilmek istenilen protestolar etmiş olması ve yeni adresinin de ma muhatablarının seneddeki adresleri terk etmiş olmalan ve yeni adreslerinin de lum olmamasmdan dolayı tebliğ edilemalum olmamasından dolayı tebliğ edimemiştir. Mezkur paranın gününde ölememiştir. Mezkur paranın gününde denmemesi yüzünden Bankanın duçar ödenmemesi yüzünden Bankanın duçar olacağı zarar ve ziyan faiz ve yapılan olaoağı zarar ve ziyan faiz ve yapılan veya yapılacak olan bütün masraflann veya yapılacak olan bütün masraflann bu işte ilgili olanlardan aranüacağının bu işte ilgili olanlardan aranılacağmm bilinmesi için hazırlanmış olan 18/5/ bilinmesi için hazırlanmış olan 18/5/ 938 tarih ve 7472/916 numaralı o pro 938 tarih ve 7408/310 ve 7408/311 nu testonun tebliği makamına geçmek üze maralı o protestoların tebliği makamına re ve Bankanın isteği dairesinde işbu geçmek üzere Bankanın isteği dairesinilân Cumhuriyet gazetesile yapıldı ve de işbu ilân Cumhuriyet gazetesile ya* yıldı ve yapıldı. yayıldı. düşünüyorsunuz, diye işi şakaya dökmek istedi. Avukat Nahid, ellerini uğu§turu * yordu: Dünyanın bin türlü hali var!.. îleride ne olup bitecegi belli olmaz ki... Onun için iyiyi de, kötüyü de şimdi dü§ünı meli.... Necib Nasuhi, onlan vazgeçîremîye • ceğini anladı. Ne dıyeceğini de birdenbi^ re kestiremiyordu. Bir bahane buldu. Dışanya çıktı. En yakın yerden Perihana telefon etti. îşi anlattı: Tefrika: No. 26 Nakleden: Kemal Ragıb Feridun, gülmemek için kendini güç bir daha buraya kadar boşuna yorulmayınız. Nikâh günü birbirimizi, evlenme tutuyordu: Ne yalan söyliyeyim, dedi. Günün dairesinde buluruz. Geriye kalan bütün birinde başımıza bir kaza gelse de gözle işleri... Bütün işleri avukatunla konuşarimiz kararsa, birbirimizın kollarına dü caksınız!.. Bununla paraya dokunan işler, demek şüversek diye beklemek, pek o kadar heistiyordu. Feridun, ilkönce biraz sarsıldı. ves edilecek bir saadet olmasa gerek... Böylece Feridun da ona, artık ilk fis Fakat kendini çabuk topladı. Birkaç sakeyi vurmuş oluyordu. Genc kız, bunu niye için dudaklanndan uçan, silinen güleryüzlülük yeniden yerine geldi. Yüzünsezdi; fakat duymamış gibi göründü: îyi ya, işte biz de bunun için gürül deki çizgiler birdenbire gerilir, çatılırken tüsüz, sessiz bir nikâh kıydınnz, olur bi yeni baştan gevşedi.« Perihan da sanki onun sinirlerini ölçüter. Sonra geçireceğimiz hayatm nasıl olacağını da biliyorsunuz, bunu da unut yor, gibiydi. îkidebirde başa kakar sözler söylüyor; sanki ileride, evlendikten sonmazsınız, sanırım. Buna zaten daha birbirimizi gör ra da kendisine nasıl davranacak, bunu şimdiden denemeğe çalışıyordu. meden de karar vermiştik. Feridun artık sözü uzatmadı. Güler Şu halde, aramızda konuşulacak, başka bir şey kalmadı. Bundan ötesini a yüzle iğildi: Dadı Kalfaya da lutfen selâm vukat Necible halledersiniz. Onun için Mukaveleye şöyle bir madde toymak istiyorlar. îşte okuyorum: «Her ikî Beşanmak için yazılan maddeler taraftan birisi ötekinden aynlamk istediği manda iki bin lira az para mı?.. Halbuki Feridun büsbütün başka tür biraz eksik gibi, diyordu. Erkek de, ka zaman onun bu dileği karşı tarafça da dın da birbirinden aynlmak bakımından şimdiden, olduğu gibi kabul edilmiş ad lü düşünüyordu: Bizim nişanlı çok yüksekten atıp kendi haklanna sahib clabilecekler mi, dolunacak; boşanmak için herhangi bir tutuyor amma pek de o kadar eli açık de burası pek açık yazılmamış... Ortadaki tarafm yapacağı teşebbüs, müşterek bir ğil... Eski zamandaki ıçgüveylerine de mukavele, bu hakkı yalnız kız tarafına müracaat gibi muameleye esas olacak bundan aşağı kravat iğnesi ahnmazdı. vermiş gibi görünüyor. Halbuki sırası ge tır.» Ne dersiniz, yazalım mı?... Hele bizimki gibi alışverışte iki bin lira lince erkeğin de o hakkı kullanabilmesini Perihan kaç gündenberi gene bir sinir istiyoruz. Bundan başka da itirazımız fırtması içinde idi: mn lâkırdısı mı olur?. Birkaç gün sonra da, kıyılacak nikâhın yok... Ne yaparsanız yapmız, ben kanşhususî şartlarını kararlaştırmak için, bir Feridun Şevket, karşıki koltukta, sanki mam, dedi. kere daha toplanmışlardı. Hele o gün, onlan hiç dinlemiyormuş gibi, piposunu Size danışmadan yazmağa kork avukat Necib büsbütün şaşırdı. Feridun çekiştiriyordu. Avukat Necib bir onun, tum da onun için... Şevket gelirken, yanında bir adam daha bir de vekilinin yüzüne baktı: Peki, siz ne düşünüyorsunuz? getirmiş: Siz daha evlenmeden, aynlmayı İArkası var\ Avukat Nahid Sıtkı, benim veki çek uzattı: îşte, diyordu, alelhesab iki bin li lim... diye tanıtmıştı. Sonra kendisi bir ra..« Ufaktefek masraflannıza karşı köşeye çekildi. Onlan başbaşa bıraktı. hk.., Neler konuştuklarmı bile dinlemiyor; ne Feridun çeki aldı. Şöyle bir baktı. yazıp çiziyorlar, hiçbirini merak etmiyorSonra dörde büktü, yeleğinin cebine koy nauş gibi uzak duruyordu. du. Bütün bunlan yaparken sanki bir ar Avukat Nahid, oldukça yaşlı, ufaktekadaşınm tabakasmdan sigara ahyormuş fek, fakat gözleri ışıl jşıl bakan bir agibi heyecansızdı. damdı. Necib Nasuhinin yazdığı kuntrah başından sonuna kadar, hiç bir keliAvukat kendi kendine: mesini atlamadan ckuyor, anlamadığı Olur şey değil, diye düşündü. Nekadar da tok gözlü görünüyor... Sahiden yerler olursa onlan da sormadan geçmiya iyi günler görmüş geçırmiş bir adam, yordu. Hatta bir aralık, birkaç yerini deyahud da sinirleri çok kuvvetli... Bu za ğiştirmek istedi: