25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 İkinciteşrin 1938 CUMHURİYET Büyük davalar Çek Macar ihtilâfı Almanya ve Italya hakem vazifesini deruhde ettiler IBastaraft I inci sahiiedei Alman Hariciye Nazırı von Ribbentrop ile Italya Hariciye Nazırı Kont Ciano bu maksadla teşrinisaninin ikisinde (yann) Viyanada buluşacaklardır. Macaristan ve Çekoslovakya Hariciye Nazırları da ayni tarihte Viyanada bulunmağa davet edilmişlerdir. Hatayda bayram Cumhuriyetin 15 inci yıldönümü parlak merasimle kutlulandı Antakya 31 (a.a.) Cumhuriyetin 15 inci yıldönümü bayramı fevkalâde par lak merasimle kutlulanmış, şehrin her tarafı Türk ve Hatay bayraklarile süslcnmişti. Saat 9 da devlet reisi ekselâns Tayfur Sökmen mılet meclisı bınasındaki hususî salonda bir resmi kabul yapmış lardır. İlk olarak Türkiye fevkalâde murahhası Cevad Açıkalın, Türk askerî miimessili Şükrü Kanatlı ile beraber devlet reisini ziyaret etmişlerdir. Devlet reisi de 9,20 de iadei ziyaret etmiştir. Sonra sira ile bayrama iştirak etmek üzere Ankarada bulunan meclis reisi yerine birinci reıs vekili Vedi Karabayı, Başvekil Abdur rahman Meleği, delege kolonel Kole'yi. Türkiye başkonosolsu Fethi Denliği, Iskenderun Türk konsolosu Ahmedi, ve killer heyetini, meb'usları, yüksek mah keme reisi ve başmüddeiumumisini, müsteşarları, adliye erkânını, müdiri umumileri, Antakya kaza heyetini, esnaf teşekkülleri reislerini kabul etmişlerdir. Fevkalâde mu rahhas Cevad Açıkalın da turizm otelinde bir resmikabu! yapmış, protokola dahil zevatı yukarıdaki sıraya göre kabul etmiş tir. Saat 1 1 de lise alanında askerî bir geçid resmi yapılmıştır. Tribünde devlet reisi, Türkiye fevkalâde murahahsı, Başvekil ve vekiller, meb'uslar, kolonel Kole yer almışlardır. Geçid resmine ilk olarak Fransız askerî kıt'ası, müteakıben Türk askerleri, izciler, mektebliler, esnaf teşekkülleri iştirak etmişlerdir. Geçid resmi fevkalâde parlak olmuş, on binlerce halk askerlerimizi şiddetle alkışlamıştır. Tri bün Türk ve Hatay bayraklarile süslenmiştir. Mektebliler, Türk ve Hatay bayrakları taşıyorlardı. Caddelerde büyük taklar kurulmuştu. Fevkalâde murahhas Cevad Açıkalrn saat 17 den 19 a kadar devam eden bir çay ziyafeti vermiş, devlet erkânı, meb'uslar, Hatay ileri gelenleri ve memurları davetli olarak hazır bulun muşlardır. Devlet reisi ekselâns Sökmen Harbiyedeki devlet evinde saat 20 de akşam yemeği vermişler, devlet erânı Ve meb'uslar yemekte bulunmuşlardır. Bir Fransız Alman dostluğumm şaıtları Yazan: LUCIEN ROMIER Müphem haberler, mütereddid tel mihler, doğrudan doğruya veya bilvasıta propagandalar Fransız Alman müna sebatını tenvire hâdim olabilir mi? Elbette hayır. Meseleyi faydalı bir şekilde ortaya koymanın yegâne çaresi, tam ve hakikî bir samimiyettir. Llzas ve Loren'in bize iadesindenberi, Fransız ricalinde olsun, halkında olsun, Almanya ile iyi münasebat idamesi îsası aleyhinde hiçbir gizli fikir görülmemiştir. Sulhtan pek az zaman sonra, Charles Laurent bir Fransız Alman anlaşması imkânlarını aramak vazifesile mükellef olarak Fransanın Berlin elçiliğine tayin edilmişti. Bundan yedi sene evvel, M. François Poncet, Alman işlerine olan vukufunu bir Fransız Alman yakınlığı temininde kullanmak üzere elçi seçılmışti. Halefi M. Coulondre, herhalde lyni mahiyette talimat alacaktır. Gayriresmî surette izam edilen vazifedarların da hiç bir zaman eksik olmadığını ilâveye hacet bile yoktur. Siyasî ricale gelince, harb sonrası konferanslarının başlıca murahhası Louis Loucheur'ün kafasında, daima bir Fran sız Alman konsorsiyomu teşkili fikri doaşmıştır. Briand, Fransa ile Almanyayı jarıştırmak sevdasını gütmüştür. Barthou, 1923 nihayetinde, Poincare'yi, Streseman'la bir mülâkata girişmek üzere tazyik ediyordu. Bizzat Poincare, 1926 da Hariciye Nezaretini Briand'a bıraktı. M. Herriot, vaktile Fransız Alman anlaşmasmm büyük pirevlerinden biri olmuşur. M. Daladier, ilk Başvekilliliğindcnberi, bu anlaşmaya taraftar olmak üzere anıldı. M. Pierre Fadal'ın ve M. Chautemps'ın durumlarını hatırlatmak beyhudedir. M. Leon Blum'ün, Fransız Alman meselesini, doktor Schacht ile müzakere ettiği unutulmamıştır. Diğer taraftan, diplomasinin yardımcıarı olan iş adamları, muharrirler, arlist er, profesörler, sporcular, meb'uslar, encler, Almanlarla Fransızlar arasında, umumiyet itibarile güzel münasebetler tesıs ediyorlardı. #** Bu kadar hüsnüniyet, bu kadar himmet ve bu kadar itina, neden dolayı beklenen neticeyi vermedi? Bunun cevabı, ferdî veya müşterek temaslarla hiç alâkası olmıyan şu mülâ hazada toplanır ki, o da Fransız politikasının, Fransız Alman anlaşmasını Ver say muahedesi için bir takviye vasıtası telâkki etmesine ve bunda başka bir mana görememesine mukabil, Alman politikasınm, bu anlaşmayı, Versay muahedesini feshe yarıyacak bir vasıta şeklinde karşılaması, ve onun da buna daha başka bir mana verememesidir. Ayni eve, ayni zamanda iki kişi gire bilir. Sevişseler de sevişmeseler de, biri evi yıkmağı, öteki de kurtarmağı aklına koydukça, elbirliği etmelerine imkân yoktur. Versay muahedesinden sonra, Alman yurdseverleri önce bir nevmidî buhnnı geçirdiler; bunu kısa bir tevekkül devresi takib etti. Sonra, muahedenin mahıyethi, olduğu gibi anladılar. Bu muahede, öyle mahlut bir yapı idi ki, onu cebren kabul ettiren müttefik kuvvetler, yalnız kâğıd üzerinde değil, icraatta, tazyikte ve menfaat derecesinde mütesanid kalırlarsa uzun müddet dayanabilirdi. Amenkanın muahedeyi tasdik etmemesi üzerine In^l tere tarafından ihtirazlı bir vaziyet alın ması bu tesanüdü bozdu. Almanvanın, filen tazyik görmek bahsinde, tek korkusu Fransadandı. Mangin'in geri çağırılmasından, Briand'ın sırf şifahî tehdidîe rinden sonra bu korku çok hafıfledi. Ruhr meselesi üzerine dirildi. Fakat, her türlü siyasî fikirden muarra olan ve esasen İngiltere tarafından şiddetle takbih edilen bu iş, meselenin esasını değiştirmi yordu. Bu suretle, Alman yurdseverleri, Versay muahedesine boyun iğmenin lüzumsuzluğuna kanaat getirdiler. Muhtehf vasıtalara müracaatle yapılcak saburane bir tazyik, çok geçmeden Versay muahedesini imha etmeğe kâfi gelirdi. *** Bu noktada, Fransa ile Almanya arasında mevcud sırf fizik mahiyetteki meseleyi buluyoruz. Almanya, fizik noktıdan Fransanın hemen bir misli bir kütle temsi ediyor. Fransa ile Almanyanın her ikisinin d< birer tarafa müptelâ bulunduğu; Fransanm kendi «emniyeti» endişesini güden bir merak hastası, Almanyanın da «kuşatılma» korkusuna düşmüş diğer bir merak hastası olduğu söyleniyor. Bunlar merak değil, Almanya ile Fransanın fizik münasebetlerinin hissî sahadaki ifadesidir. Fransa, daha küçük bir kütle olmak itibarile, fizik bakımdan kendisini emniyetsizlik içinde görüyor ve buna, silâhlanarak, mukabele çareleri arıyarak deva buluyor. Fransanın silâhları, mukabil çareleri ve ıttifakları, Almanyaya, «kuşatılma» hissinı ve korkusunu veriyor. Eğer Birleşık Amerıka ve İngiltere, Fransaya, Versay muahedesinin tasrih ettiği garantiyi ve emniyeti vermiş olsalardı, Fransız Alman münasebatı herhalde mükemmel olacaktı. Amerika bu garantiyi vermekten imtina etti. İngiltere ise, muhteriz hareketlerle, Fransaya karşı, ancak birkaç aydanberi, yani harbden yirmi sene sonra, Berlin Roma mihverinin yaptığı teşebbüslerin tazyikı altında taahhüde girmiştir. Bu müddet zarfında, garantiden mahrum Fransanın, muahedeyi yavaş yavaş mahva yürür vaziyette görünce, silâhlanmak ve mukabil çareler aramak istemesinden ve esasen bunu da gevşek ve yahud hulyalara kapılarak yapmasma nasıl hayret olunabilir?? *** Bugün yeni vaziyet vardır. Nasıl bir vaziyet? Almanya, Versay muahedesinin en büyük kısmını sadece imha etmiş değil, Fransanın, kendi emniyetinin bir parçası telâkki ettiği mukabil ağırlıkları berhava yahud ilhak eylemiştir. Şüphesiz ki, Alman siyasetinin başlangıcdaki hedefleri elde edilmiş bulunuyor. «Kuşatılma» korkusu artık ehemmiyetini kaybetmiştir. «Ekonomik saha» Almanya için müem mendir. Almanya, karışık nüfusların, siyasî birliği namına tehlike teskil edebileceği son hududa kadar bütün Cermen nüusunu yutmuştur. Mantıkan, Almanya. kuvvetlerini dahilî terakkisine ve muslihane bir yav.lma mesaisine tevcih etmelidir. Fakat miüetlerin mukadderatı ve muvazeneleri, alelâde makul ihtimallere bağlanamaz. . Eızik mesele Almanya Lesabına halledilmekle Fransa hesabına vahamet kes betmiştir. İki kütlenin arasındaki muvazenesizlik, yalnız nüfus adedi itibarile değil, menabi kudreti itibarile de çok fazla rtmış ve mukabil ağırlıklar tatbikat sahasında ortadan kalkmıştır. Fazla olarak Almanya İtalyaya istinad ediyor. İHEM NALINA MIHINA Biraz da tenkid umhuriyet bayrammda, tenkide değer bazı şeyler görmüş, bayramın tatlı heyecanını bozmamak için onları yazmağı bayram ertesine bırakmıştım. Noksanlar görülsün de gelecek yıllarda tekrar yapılmasın diye yazıyorum. Resmigeçid yapılan yerin intihabında büyük bir isabetsizlik vardı. Böyle büyük bir bayramın geçid resmi, sokakta yapılmaz, meydanda yapılır. Böyle Taksirn caddesinde yapılırsa, birçok mahzurlan vardır. Nitekim, o gün, halk ve kıtaat da' racık bir sahaya sıkıştırıldı. Zabıta kuvvetleri, yer olmadığı için mütemadiyen caddeye taşan halkla saatlerce uğraştı, parmaklıklar kırıldı, itişmeler, kakışmalar, yumruklaşmalar oldu; kadınlar ve çocukar ezildi; atların ayaklan altında kaldı. 2addenin ortasına dikilen yeşilliklerin arasındaki dikenli tellere takılanların elbit\tn yırtıldı, vücudleri kanadı. Beledıycnın o kadar ihtimamla diktiği bu yeşilliker ezildi, kırıldı, dikenli teller koptu. Halk, eskiden Beyazıddan Taksime kadar dağılır ve bu uzun yol üstünde askeri seyrederdi. Bu defa ise g^çid, Taksim abidesile Dağcılık kulübü arasına münhasır kaldığından halk, hep buraya dolmuştu. Kahraman orduyu doya doya görmek her îstanbullunun hakkı idi. Bu mahdud yer seçilmekle halkm hakkına riayet edilmemiştir. Askerlik itibarile de, sokaklarda büyük kıt'alarla iyi resmigeçid yapılamaz. Meselâ, o gün, bütün birliklerin öndeki bölüğünden maadası mızıkanın sesini duymuyor; arkadakiler tribünün ve şahısardan birincisinin önünde mızıkaya ayak uydurmağa mecbur oluyorlardı. Bu da, yürüyüşün intizamını bozuyordu. Bozuk kaldırım taşlarile tramvay raylan resmigeçidin daha güzel olmasma mâni teşkil diyor, bazı bazı erlerin ve atların ayaklaı kayıyordu. Gelecek sene geçid resmini bir mey danda yapmak lâzımdır. İstanbulda meydan bırakılmadığı için, eskiden olduğu giHürriyetiedebiye tepesine gitmekten başka çare kalmıyor. Roma müzakereleri hakkında mütemmim malumat Berlin 31 (a.a.) Siyasî Berlin mahfillerınde von Ribentrop'un Roma görüşmelerine pek büyük ehemmiyet atfedilmektedir. Bu görüşmelerin Roma Berlin mihverinin ruhuna uygun bir şekilde ve Münih itilâflanndan alınan ilhamla yapıl dığı kaydedilmektedir. Bu mahfiller Italyan ve Alman bakımmdan tam bir itilâf hasıl olduğunu iddia etmektedirler. Macaristan Çekoslovakya meselesi ruznamenin başlıca maddesini teşkil etme miştir. Von Ribentrop ile Kont Ciano bilhassa Münih itilâfları neticesinde umumî siyasetin aldığı şekille meşgul olmuşlardır. Söylendiğine göre, bu itilâflar Arvupa siyasetine yeni bir hayatiyet vermiştir ve bundan istifade ederek muallâkta kalan meseleleri halletmek lâzımdır. Bir dörtler misakı akdedilmesi fikri he nüz kabili tatbik değildir. İtalyanın halihazırdaki hedefi İngiltere ile münasebetlerini sağlamlaştırmaktan ibarettir. Halbuki Fransa, Berlinde zannedildiğine göre, Fransız Alman münasebetle rini yeni bir noktai nazara göre tanzim etmek ve bazı memleketlerle olan mü nasebetlerinde değişjklikler yapmak tasavvurundadır. Roma müzakerelerinin neticesi Berlin 31 (a.a.) Alman istihbarat bürosu tarafından neşredilen bir teblığde von Ribbentrop ile Kont Ciano arasında Romada cereyan eden müzakerelerin neticesi hakkında neşredilen haberler teyid edilmektedir. Macar Çekoslovak ihtilâfında iki devlete tavassut fikrini telkin eden Al manyanın îtalyaya bu fikrini kabul et • tirdiği ve iki Hariciye Nazırının Romada müstakbel Macar Çekoslovak hu dudunun tahdidi hususunda mutabık kaldıkları muhakkaktır. Macaristanda memnuniyet Budapeşte 31 (a.a.) Kabine, saat 10 da toplanarak Almanya ve İtalyanın hakemliği kabul ettiklerine dair gönderdikleri notalara memnuniyetle ittıla ha sıl etmiştir. Pazartesi günü Macar ve Çek askerî eksperleri Presburg'da toplanarak mevzuubahis mıntakaların ne suretle devre dileceğini tesbit edeceklerdir. Leh gazetelerinin mütaleaları Varşova 31 (a.a.) Hükumet taraftarı matbuat Çekoslovak meselesinde Almanya ve İtalyanın hakemliğini kâfi görmemektedir. Cazete Polska diyor ki: «Muvakkat bir vaziyet ihdas etmek için yeni bir tecrübe yapmak isteniyor. Roma ve Berlin hükumetlerinin hakemliği ancak kısmî bir sureti tesviyeye müncer olabilir.» Hükumetin organı olan Ekspres Poranni, İtalyan Alman hakemliğinin Çekoslovak yarasını izale edemiyeceğini ve orta Avrupada örfî idareyi idarrie etmekten baska bir işe yaramıyacağını yazmaktadır. Kont Ciano Viyanâya gidiyor Roma 31 (Hususî) Hariciye Nazırı Kont Ciano bu akşam Bolzano'ya hareket etmiştir. Nazır oradan Viyanaya hareket edecektir. Marsilya yangmı Balkan G. Kurmay bir felâket oldu reisleri toplanıyor Faciada ölenlerin sayısı İçtima ikinciteşrinin 3 ünde Atinada yapılacak otuz biri buldu Marsilya 31 (a.a) «Yeni galeri» mağazalannın enkazı arasından bir kadın cesedi daha çıkarılmıştır. Bu suretle çıkarılan cesedlerin adedi 27 yi bulmuş olu yor. Birbirine karışan madenî potrellerle dökme ve demir sütunlar ameliyatı giiç leştirmektedir. Mağazanln işgal ettiği sahanm 48 saat zarfında temizleneceği ümid edilmektedir. Otomatik tulumbalarla bodrum katındaki sulann boşaltılmasma çalışılmaktadır. Bu kat hemen kâmilen, su altmda kaldığı için cuma gününden beri burada kimsenin yaşıyamıyacağı tahmin edilmektedir. Sesedler muvakkaten şehir kütübhanesine nakledilmiştir. Perdelerle örtülmüş olan geniş salon pek acıklı bir manzara arzetmektedir. Salonda, 32 tabut yanyana durmaktadır. Tanınmaz bir hale gel miş olan cesedlerin hüviyeti bunlann rnuayenesile değil, yanlarında bulunmuş olan ve tabutlara konan ufak tefek eşyanm ianesi'e tesbit edilmektedir. Atina 31 (Hususî) Balkan Antantı devletleri erkânıharbiye reislerinin ikinciteşrinin üçünde burada toplanacakları hükumet tarafından tebliğ edilmek tedir. Erkânıharbiye reislerinin toplan tıları on gün sürecek ve bu müddet zarfında Türkiye, Yugoslavya ve Romanya erkânıharbiye heyetleri Yunan hükumetinin misafırı olacaklardır. En müstacel mesele İspanya mesele sidir. Almanya ile İtalyanın Japonya ile komintern aleyhinde akdettikleri paktı sağlamlaştırmak istediklerine dair bir şayia çıkmıştır. Bu haberin yanlış olduğu temin edilmektedir. Bununla beraber Japonya ile bu şekilde bir pakt akdedıhnesine saik olan düşünce değişmemiştir. Alman mahfilleri vasatî ve şarki Avrupa meselelerinin halli yolunda varılan neticelerden memnundurlar. Yeni Macar Çekoslovak hududunun tahdidi meselesi yüzünden Romada ciddî ihtilâflar çıktığı kabul edilmemekte dir. Bu hususta verilen haberler doğru değildir. İtalya ile Almanya bu meselenüı gerek Macaristan gerelçse Prag için adilâne ve devamlı bir şekilde halledil mesi taraftarıdırlar. Cumhuriyet bayramı İskenderun, KıMüstemleke meselesinin de Romada rıkhan, Beylân, Ordu ve Reyhaniyede mevzuu bahsolduğu tahmin edilmektedir. de büyük tezahüratla kutlulanmıştır. Bununla beraber Almanya şimdiden bu Hatay Maliye Vekâletinin mesele hakkında bir teşebbüste bulunmabir kararı mağa karar vermiştir. llllilflllllllllllHK»» Antakya 31 (a.a.) Maliye Vekâleti bir tebliğ neşrederek Suriyeden geîecek eşyaların gümrüğe tâbi tutulacağını, bu hususta lâzım gelen bütün kanunî formalitelerin yapılacağını, ancak şimdilik gümrük resminin tahsil edilmiyeceğıni ilân etmiştir. Posta işleri de Suriyeden ayrılıyor Antkya 31 (a.a.) Beyrut gazeteleri, yüksek komiserliğin Hatay posta idaresinin 1 teşrinisaniden itibaren Suriye posta umumî müfettişliğinden ayrılarak tamamen müstakil bir mahiyet alacağı hakkında bir karar neşredeceğini yaz maktadn. Almanyadan atılan Leh Yahudileri Askerî mızıkalarımız, kuvvetli değildir. Bunlann zâfı bilhassa resmigeçidlerde kendini gösteriyor. Bu defa, Yedek Subay okulu gecerken çalan mızıka o kadar eri bir tempo tutturmuştu ki bütün okul, merasim yürüyüşile koşar adım arasında bir hızla geçmek mecburiyetinde kaldı. Askerî mizıkaları mükemmel bir hale geirmeliyiz. Esasen eskiden her alaya veriFransanın bunu telâfi için yapacağı en bandolar şimdi yalnız tümenlere tahsis hareket İngiltere ile sıkı bir anla^ma yap edilmiş ve sayıları azalmış olduğundan maktır. Bu takas o kadar hayatî bir zaru junların takviye ve ıslahı güç değildir. rettir ki, o olmazsa, Almanya, hatta önceden tasarlanmış bir plân mevcud olnıadan Her sene, tahtadan ve bezden yapılan ve yalnız kendi sıkletile, felâketli netice aklar, esasen güzel birşey değilken, bu ler doğuracak olan maceralara sürüklene yıl, haddinden fazla tak yapılmıştı. Muhtelif meydanlara yapılacak güzel birkaç cektir. :ak kâfi idi. îstiklâl caddesinin Taksim Vakarlı insanlar arasında da, istiklâl meydanına yaklaştığı ve binnisbe darlaşlerini korumak endişesi güden miüetler :ığı yerde, aşı boyalı kereste ile Amerikan arasında da, mütekabil emniyetsizlikle bezinden yapılmış bir sürü çirkin şey kadolu bir vaziyet içinde samimî bir elbirliği dar, manasız ve zevksiz bir donantna ve yapılamaz, yapılsa da hiç inkisaf edemez. tezyinat vasıtası, aransa, bulunamazdı. Halihazırdaki mutalarla, Fransa ile Bunlar, gözlere batmaktan, halkın ve naAlmanya arasında iyi müna«ebat tcsisı ki! vasıtalarının geçmesini güçleştirmek meselesi, elbette ki Fransanın emniyeti ten, görünür kazalara sebeb olmaktan meselesidir. Kaldı ki bu emniyet, Alman ba=ka birşeye yaramadılar. Fazla tak, kanaatine göre, Alman emniyetipi kâfil çirkin tak beyhude masraftan ibarettir. dir. Zira, Fransa, tehlikeli ve dun bir mevkide bulundukca, mukabil ağırlık aramamazlık edemez. Fran^a emniyeti aşikâr üç zarurete istinad eder. 1 Fransa, haricden rahatsız edil memek için, bizzat kuvvetli ve iyice sı lâhlanmış bulunmalıdır ki bu, hiçbir zaman tecavüz manası ifade etmez. 2 Fransayı İngiltereden vahud In giltereyi Fransadan ayıracak hiçbir hare ke^e tesebbüs edilmemelidir. 3 Almanyanın sahib bulundueu kuvvetlerin fazlası, Fransanın üzerinde açık veya gizli bir tazyik yapacak şek«'de hazırlanmamalı ve tanzim edilmemelidir. Bundan ötesi iyi veya kötü edebiyat tan ibarettir. Biz Almanları aldatm?k istemiyoruz. Esasen mütekabil hayaller üzerinde müzakerata girişmek tamameTi beyhude ve tehlikeli bir iştir. Serefli insanlar arasında ivi münasebatın temeli ancak bakikat olabilir. îstiklâl marşı çalarken ve alay sancaklan gecerken selâm vermiyenler, azalmış olmakla beraber gene pek çoktu. Bursada ve diğer şehirlerde hergün yapılan sancak çekme merasimi bizde de yapılarak halka, muntazaman, vatanî ve millî terbiye verilmpdikçe bu çirkin manzarayı görmeğe mahkumuz. Gerid resminde kız mekteblerimizin ekserisi oek sakin ve nazlı bir yürüyüşle geçtiler. Bfden terbiyesi ve askerlik dersi ^ö>en Türk k'zımn resmigeçidde daha canlı olması lâzımdır. Ba7i okul talebesi, tasıdıkları Türk b?vraSını tribünün önünde iğiyorlardı. Tü>k sancaSmı herkes selâmlar; fakat sancaV hif kim«evi selâmlamaz; herkes onun ön'"""de iğilir, fakat o hic k ^ e y e baş iğmez. Ölülerin miktarı 31 i buldu Marsilya 31 (a.a.) Saat 14 te «Yeni galeri» mağazasının enkazı altından yeni cesedler çıkarılmıştır. Şimdiye k.dar şehrin kitabhanesine nakledilen taKutlarm adedi 31 i bulmustur. Bundan başka enkaz arasmdan tamamile parça'nrnıs bazı cesedler de çıkarılmıştır. Londra, 31 (Hususî) Almanyadan Müttefik devletlerin erkânıharbiye hehudud haricine çıkarılan Leh Yahudiyetleri burada askerî merasimle istikbal leri meselesini halletmek üzere varın edileceklerdir. Varşovada müzakerelere başlanacaktır. Mareşal Fevzi Çakmağın Varşova, 31 (a.a.) Polonya Yahudi teşekküllerinin murahhasları bir konteşekkürü Ankara 31 (a.a.) Genelkurmay Baş ferans akdederek dünya Yahudilerine hitaben bir beyanname neşretmi<=lerdır. kanı Mareşal Favzi Çakmak, mukaddes Beyannamede Filistinde bir Yahud; cJevCumhuriyetimizin on besinci yıldönümü leti kurulması istenmekte ve halen müdolavısile her taraftan aldıgı tebriklers cadele halinde bulunan Yahudilere yarteşekkürlerinin iblâgım Anadolu ajan dım edilmesi taleb edilmektedir. sını memur etmişlerdir. Beyannamede bilhassa şöyle denilYafada örfî idare mektedir: <Yahud:lerin Filistine hicret etmelen"Londra, 31 (Hususî) Yafada tedhişçilerin faaliveti arttıgmdan şehirde örfî ne mani olmak icin yapılan teşebbüsler idare ilân edilmiştir. Yafanın askerî isgal aleyhinde Yahudiler tarafından ittihaz altma almacagı haber verilmektedir. Bu edilen karar, icraat ile de teyid edilegün şüphelilerin evlerinde yapılan araş cektir.» Amerikan gazeteleri Yahudiler tırma neticesinde iki top meydana çıkarılmıştır. lehine nesriyata devam ediyor Evlerde yapılan tahribat Londra, 31 (Hususî) Yafada müteaddid şüpheli Arabların evlerinde taharTürk Yunan ticaret muahe riyat yapılmış ve 40 bomba bulunmuşdesi müzakereleri başladı tur. Bu münasebetle yüzlerce Arab tevAtina 31 (a.a.) Yeni Türk Yu kif edilmiştir. nan ticaret anlaşmasmm müzakeresine meHatay meb'uslar heyeti mur Türk ve Yunan delege heyetleri buşehrimize geliyor gün ilk celselerini Atmada Hariciye BaAnkara, 31 (Telefonla) Abdülgani kanlığında yapmışlardır. Gazetelere nazaran, bu ilk celse noktai nazar teatisine Türkmemn riyasetindeki Hatay meb'ushasredilmiş ve celseye hariciye genel di lar heyeti bugün öğle üzeri Partiyi zirektörlerinden M. Delmuzof ile Türkiye yaret etti. Heyet yann Büyük Millet nin Atina orta elçisi Ruşen Eşref de iş Meclisinin açılış merasimini takib edecek ve akşam üzeri İstanbula hareket 'irak etmişlerdir. Müzakerelere yann devam edilecektir. edecektir. Nevyork, 31 (a.a.) Nevyork Times gazetesi, ırkî veya dinî sebeblerle memleket haricine tardedilenlerin mikdarı gittikçe çoğaldığını ve bu halin bir «gayri memnunlar» meselesi ihdas ettiğini yazdıktan sonra şöyle demektedir: «Şu veya bu sebeble tardedilenlerin git tikçe çoğalması keyfiyeti müstemleke meselesinden daha müstacel ve daha mühim bir mesele doğurmuştur. Zenginleştirdikleri ve müdafaa ettikleri memleketlerden koğulan bu vatandaşlık haklarmdan iskat edilmiş zavallılarm müstemleke talebleri büyük devletlerin hali hazırdaki müstemleke hesablarında herşeyden evvel tetkik edilmelidir.> LUCIEN ROMIER Fransada askerî tedbirler Paris, 31 (a.a.) 1909 smıfınm ihtıyat efradı, 1928 tarihli Askerlik Kanunu ile tesbit edilen hizmetlerini ikmal ederek ilktesrin 1938 de terhis edilm şlerdir. Bu efrad harb halinde milletin teşkilâtlandırılması hakkmdaki 11/7/1S38 tarihli kanun mucibince pasif müdafaa servislerini ifa etmek üzere ilktesrin 1940 a kadar Farbiye Nezaretinin emrine verilmişlerdir. Irak kabinesinde tacHlat yapıldı Bağdad 31 (a.a.) Kralın bir emir namesi İktısad ve Münakalât Nazırı Celâl Baban'm istifası yüzünden kabinede icrası zaruret halini almış olan tadilâtı tasvib etmiştir. cemil Madfai, yeni kabinede riyaseti muhafaza etmektedir. Mumaileyh Dahiliye Nazırlığım da yapacak ve Millî Müdafaa Nezaretini Hariciye Nezareti U mum müdürlerinden Sabih Necibe bırakacaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear