23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYE1 1 Birinciteşrin 1938 i KUçUk hikâye An ne Yarın, öğle yemeğinden sonra sizi almağa geleceğim. Doktor bir itiraz bekliyordu. Fakat Madam Detorel bu teklifi sessizce kabul etti. Ertesi gün, hastane koğuşuna girdiği zaman, burjuva daman tuttu. Demek oğlunun karısı, bir Detorel, bu koğuşta bu bedbaht kadınlar arasmda ölüyordu! Ve kalbinde, kendisini böyle küçük düşüren bir ziyarete sevkeden oğluna karşı bir kin hamlesi duydu. tri ve parlak gözlü, yüzünde kemikleri görünen zayıf bir kadın, karyolasmda doğruldu. Madam... diye bşladı. Fakat daha alçak sesle devam etti: Jülyen'in sizden bahsederken te lâffuz ettiği kelimeyi size sö'ylememe müsaade eder misiniz: Anne? Madam Detorel'iı. gözlerinde bir hayal sallandı; Jülyen'i evvelâ çocuk, sonra genc adam olarak gördü. Ölen torununu hatırladı. Bütün bunlar hafır.asmda hep birden diriliyordu. Kendisi sert ve soğuk davranmıştı. Niçin yarabbim ni çin? Hangi hakka isrinaden onları mahkum etmişti? Dünyada ıstırabdan başka ne vardı ki? Ahare yardımmı esirgemek kendini ele vermek demek değil miydi? Gelininin, kendisine: «Merhamet! Merhamet!» diye haykırdıgını sanıyordu. Gelininin karyolasına eğildi ve onu öptü. Sekiz gün muntazaman onu görmeğe geldi. Ona çiçekler, portakaüar getiriyordu. Bu iki kadının birbirlerine söyliyecek çok şeyleri vardı. Ve sonra, o müşterek hatıralar! Zavallı kadın, kocasmın ço cukluğuna, gencliğine dair sualler sor maktan kendini alamıyordu. Madam Detorel gittiği zaman, gelini, endişeli gözlerle ona: Yarın gelecek misiniz anneciğim? Diye soruyordu. Sormağa lüzum yoktu, ihtiyar Madam Detorel bu ziyaretlere ahşmıştı. Hayatı sevmeğe başhyordu. Yalnız, genc kadın gittikçe fenalayyordu. Ve bir akşam doktor Lampigust, hastaneye gitmemesini Madam Detorel'den rica etti. Ve o gece genc kadın ölüyordu. Ertesi sabah ihtiyar doktor Madam Detorel'in kapısını çaldı. Herşey bitti. Ve o kadar mağrur ve merhametsiz tanıdıği'bü'kâ'dınl'n b'aşini'eîîerî "arasirîa alarak hüngür hüngür ağladığını hayrctle gördü. Madam Detorel: Zavallı yavrucak! Zavallı yav rucak! !diye inliyordu. Kendinize gelin madam.. Cesur olun. Ve sonra mubalâğa etmiyelim. Gelininizi on sene görmek istemediniz ve onu ancak şu sekiz on gün zarfmda tanı dınız. Ah! doktor! Bunu bana hatırlatmanız doğru değildir. Ve daha yavaştan ilâve etti: Nasıl dövünmiyeyim? Eskiden bu bedbaht kadında bir yabancı, bir düşman görüyordum. O kadar nefret ettiğim bu kadının bana oğlumdan kalan tek yadigâr olduğunu daha evvel anlıyamamış tım ki... Çevîren: C Askerlik işleri Doktor Lampigust koltuğa oturdu ve romatizmanın bozduğu ihtiyar ellerini bastonuna dayayarak: Madam, dedi, size acı bir haber . vereceğim. Madam Detorel: Sizi dinliyorum, dcdi. Bu, saçlarına kır düşmüş, siyahlar gıyinmiş bir kadındı; biraz ağır gözkapakları altında keskin bakışlı gözleri, yüziinde hürmete şayan, vakur bir ifade vardı. Acı haber şudur, dedi doktor. Geçen gün, hastanede, veremin ve sefaletin bitirdigi bir genc kadının başı ucunday dım. Vaktile güzel olduğu belliydi, fakat artık o güzellikten eser kalmamı§ü. Dul, parasız ve kimsesiz bir kadındır. Bu kadın bana adını söyledi. Adı Madam Jülyen Detorel. Madam Detorel'in yüzü zahmetle takallüs etti, elile koltuğun kenanna vurarak: Yeter doktor, dedi, artık bu bahis üzerinde kelime söylemeyiniz. Doktor emin ve terbiyeli bir eda ile: Affınızı rica ederim madam, de di. Size sırf bundan bahsetmek için geldim. Ve devam edeceğim. Madam Jülyen Detorel ölmeden evvel sizi görmek istiyor. Dünyada sizden başka kimsesi yok. Affınıza mazhar olmadan ölmek ona çok acı geliyor. Doğrusu, ben onun yerinde olsaydım, meseleyi bu kadar izam etmezdim, zira zavalhağın hiç kabahati yok. Fakat mademki kendini kabahatli görmek istiyor, siz de onu affetmelisiniz. Siz oğlunuza agladığınız gibi o da kocasma ağlıyor. Sizin magrur nefretinizden çok mustaribdir. O sizin gelininizdir madam, onu, arzusu veçhile, görmeğe geleceksiniz. Madam Detorel düşünüyordu. On sene evvel, oğlu Jülyen, daha pek genc yaşmda, annesinin hakimiyeti altında iken, o mahcub ve kararsız halile, bir şapkacı kıza tutulmuştu ve bu birleşmeyi bir sukut telâkki eden annesinin müma naatine rağmen onunla evlenmişti. Ma dam Detorel, uzun müddet oğlunu görmek istemedi, fakat bir çocufu olımca, gelininin vüzünü görmemek şartile, rorununu tanıdı. Jülyen bu vaziyeti tabiaten zayıf olduğu ve paraya ihtiyacı bulunduğu için zıra annesi zengındi ve kendısinin küçük bir memuriyeti vardı kabul etti. Toruırunun sevimliliği ve neş'eliliği Madam Detorel'i yavaş yavaş yumuşatıverdi ve böylece Jülyen isrikbali daha parlak görü yordu. Fakat günün birinde, harb patlamadan bir ay evvel çocuk öldü. Jülyen çocuğunun ölümüne ağlamakla kalmıyarak cepheye gidiyor ve orada bir kurşunla yere seriliyordu. Ve çimdi Madam Detorel mağlub, oğlu hakkında beslediği ümidler mahvoimuş, somurtkan bir inziva içinde ihtiyarlıyordu. Doktor Lampigust'un soguk sesi onu acı düşüncelerden uyandırdı. Doktor diyordu ki: Bugünkü vaziyet harbden evvelki vaziyet dejildir. Bugün kalblerimizde eski kinlerden, sınıf rekabetlerinden çok daha başka şeylere yer vardır. Allaha çok sükür, insanhğımızı kaybetmedik. Kadıköy Askerlik şubesirjden: 1 Kadıköy Yerli Askerlik şubesine mensub 316 ilâ 333 (dahil) doğumuna kadar aşağıda yazılı sınıfların bakayaları. 2 316 332 (dahil) doğumluların topçu, süvari, istihkâm, muhabere, nakliye; hava; tarüi; gumrük smıflarına ayrılan erat. 3 Deniz smıfına ayrılmış 316 ilâ 333 (dahil) doğumuna kadar olanlar. 4 Deniz smıfrndan olanlar 15 birinciteşrin 938 de, diğer sınıflar 25 birinciteşrin 938 gününde sevkedileceklerdir. 5 Bedel vennek istiyenlerin bedelleri bugürtferden bir gün evveline kadar kabul edileceğinden alâkadarlarm buna göre hazırlanmaları. yoklamalarını yaptınnak üzere şubeye gelmeleri ilân olunur. *** Ordu Maluller Birliği Ankara merkezinden: Ordu malullerine aid malullyet hüvlyet varakalarınm Maluller Birliğince verihneyip askerlik şubelerince verilmesi Millî Müdafaa Vekâletinden bikümle askerlik şubelerine ve Maluller Birliğine bildirilmiş tir. Bütün malullerin ona göre mensub ol dukJarı şubelere birer fotoğrafla müracaat ederek hüviyet varakalarını almaları ilân ve rica olunur. RADYO Bir sinema mektebinde tımarhane manzaraları Buralarda, ayna karşısında kendi kendine mimik talimleri, ilânı âşk mümareseleri yapanlara, kavga edenlere, şarkı söyliyenlere bol bol rast gelinir Paristen yazıhyor: Meslek olarak aktörlüğü seçmiş bulunanların yetiştirilmesi için dünyanın hemen hemen her tarafında mekteblerin mevcud olduğu malumdur. Tiyatrodan ayrılarak büsbütün başka bir san'at şubesi halini alan sinemanm ise bu gibi eleman yetiştirme vasıtası pek fakirdir. Kendini sinemaya tahsis edenleri tam manasile yetiştiren te kameranın karşısına ilk defa olarak çıkanın bilmesi lâzım gelen bütün malumatı veren bu gibi mektebler şimdiye kadar büyük Amerikan filim şirketlerinin teşebbüslerile yalnız Holivud'da açılmıştı. Bir filim yıldızmın hüdai nabit olarak yetişemiyeceğini, yetişse bile bunların ihtiyacı karşılıyacak nisbette olamıyacağını, takdir eden birkaç müteşebbis Fransız san'atkân hem memleketlerinin sinema san'atma bir yardrmda bulunmak, hem de kârlı bir ticaret yapmak maksadile Pariste bir sinema mektebi tesis etmişlerdir. Mekteb gün geçtikçe daha büyük bir rağbet görmektedir ve talebesinin hemen hemen hepsini gencler teşkil etmektedir. \\ aksamki progranp Yabancı merkezlerden (orta dalga) müntehab parçalar Operalar 21 21,10 21,10 21,30 22 Brüksel: Princesse Soleil. Torino: La Favorita. Berlin: Dubarry. Ştutgart: Sonbahar Roma: L'Isola Folla. Operetler Büyük konserler 18 21 (P. T T.): Concert Laaoureaux. ştrazburg: Wagner'den parçalâr. Oda masikisi 19,10 Varşova: Serenad. 19,30 Hamburg: Halfe şarkılan. 20 Peşte: Macar şarkılan. 22,45 Stokholm: Şopen. Askerî bandolar 20,20 Prag: Askerî bando. r Mevlid NOBETÇI ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtierin dekl nöbetçl eczaneler şunlardır: İstanbul cihetl: Eminönünde (Salih Necati), Alemdarda (Esad), Küçükpazarda (Yorgi), Kumkapıda (Haydar), Şehzadebaşmda (Asaf), Karagümrükte (Arif), Aksarayda (Z. Nuri), Fenerde (Hüsameddin), Samatyada (Erofilos), Bakırköyde (Hilâl), Şehremininde (Nâzım), Eyübde (Arif Beşer) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Della^uda). Asmalımesçidde (Kinyoli), Şişli Halâskârgazi caddesinde (Nargileciyan), Kasımpaşada (Müeyyed), Hasköyde fSadık Akduman), İstiklâl caddesinde (Limonciyan), Karaköyde (Hüseyin Hösnü), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Moda caddesinde (Nejad), Altıyolda (Namık). Büyütatdada (Şinasl Rıza), Heybelide (Halk), Üsküdarda (Merkez), Beşiktaşta (Nail Halid), Beykoz, Pa§abahçe, A. HLsar eczaneleri. Evlenme Roma büyük elçiliği es bak müsteşarlığından Kadri Sermed kızı Nurcemal Sermedle Londra büyük elçiliği başkâtibi Dr. Fehmi Nuzanın evlenme akıdleri dünkü cuma günü, Aralannda Louis Jouvet, Raymond Paris büyük elçisi Suad Davazın Maç kadaki evinde iki tarafm dostları ara Rouleau, Mihalesco gibi beynelmilel smda yapılmıştır. şöhreti haiz san'atkârlann bulunduğu Tarafevne saadetler temenni olunur. muallimler heyeti umumî ve ferdî dersler ve nasihatler vererek istidadlara bir sinema terbiyesi vermeğe, kabiliyeti meçhul olanlara da teknik bilgiler aşılamağa çaöliim Uzun seneler Harbiye okulu Iışmaktadırlar. istihkâm muallimliğini yapan Deniz Bir büyük sınıftan ibaret sinema mekbank mühendislerinden emekli kurmay tebi bu işlerden haberi olmıyan yabancıbinbaşı Saffet Ersavaş müptelâ olduğu lar için bir tımarhaneden farksızdır. Sahastalıktan kurtulamıyarak tedavi edillonun duvarlannda birçok endam aynamekte olduğu Haydarpaşa Nümune hastanesinde hayata gözlerini kapamıştır. ları vardır. Bunların karşısına geçip miÇe©fUe$i, b,ugün mezkur hastaneden sa mik talimleri yapanlar ekseriyeti teşkil at on birde kaldırılarak ebedî istirahat ederler. Bundan başka ikişer kişilik * tabiî b,jrj kadın, diğeri de erkek. kü^ük gâhına tevdi edilecektir. c r Mevlid Bundan iki ay kadar evvel genc yaşmda hayata gözlerini yuman yağlıkçı merhum Tevfik Keze ve de miryolu subaylanndan yüzbaşı Doğan Berker eşi Kerim Bedia Berkerin ru huna, 2 birinciteşrin pazar günü öğle den sonra Lâleli camiinde Mevlid okunacağmdan, akraba ve dostlarının lut fen hazır bulunmalarını rica ederim. Lâleli, Mesihpaşa, Dinç apartımanı sahibi Seniye Dinçer Bir kısım talebe ilânı âşk sahnesinde gruplar ilânı aşk antrenmanlan yaparlar. Bu iki esaslı dersten başka kavgacıların, şarkıcıların, ve münakaşa yapanların çalışmalan salonu gü[ültüye boğar ve bütün bunların arasmda muallimlerin dolaşarak nasihatlerde bulunması ve şu hareketi böyle yapınız diye tarife girişmesi ayrı bir sahne teşkil eder. Muallim konuşurken gürültüler kesiîir, muhtelif çalışmalar yarıda bırakılır ve herkes kulak kabartarak «tecrübeli san'atkârın» söylediklerinden hisse çıkarmağa bakılır. Mektebde âşık, komik, katil gibi muhtelif tiplerden birinde ihtısas yapmak kabil olduğu gibi her role elverişli bir hale gelinciye kadar çahşmak da mümkün dür. Sinema mektebinin muallimleri içinde tahsil devresi müddeti zarfmda ancak bir dersi olan da vardır. Bu adam, kendini bu mesleŞe hasredeceklere verdiği hu tek ders zarfmda şu nasihatlerde bulunmaktadır: •;., v,.,,,.^;;. ; v . / ; . ,,v „• \Uht;' «Filim çekîlecek utrt hter fîguran ve ister yıldız olarak kat'iyyen geç ıjiniz.» «Filim çeküirken soyliyeceğimz sözleri bir çeyrek evvel ezberlemek hatasına meı/ınrz.» «Hakkmızda lehle veya aleyhte olsun söylenenlerin, asgari, yarısına inanmayınız.» «Kendinizi herşeyi biliyor zannetme yiniz. Dünyada herkesin muhakkak öğrenecekleri kalabileceğini unulmayımz.'» «Fena huıjlarınız varsa, bunlardan vazçeciniz. Hodhâm o/rnaı/ımz.» Evlenmeler j> ( Teşekkürler OlUm 1 SARAY sinemasmda ÎLK GALA MÜSABAKASI Senenin en güzel Fransız filmi olan JEAN GABİN ile MIREILLE BALIN'în temsilleri blunan ve hiç bir vakit unutulmıyacak Teşekkür Müptelâ olduğum apandisit ve vantr fisasiyon ameliyatını büyük hazakat ve meharet gösteren Ha seki ve Heyebeliada sanatoryomu operatörü Avni Aksel, asistanı Osman ve hemşirelerine sonsuz teşekkürlerimi sunarım. D. D. Yolları Yedikule atelyesi dökümcü Fuad Birsin eşi Ferruh Birsin Alemî teşekkür Sevgili zevc, kardeşimiz ve babamız Mehmed Rasim Görelin cenaze merasiminde lutfen hazır bulunmak suretile elemimize iştirak ve bizleri iaziyelte bulunan muhterem zevatâ ayrı ayrı teşekkiir'e teessuratfrnız mâni olduğundanbu hususta muhterem 'ğSz'eTe'rîIz'în'tâvâ'ssut ve delâletini saygılarımızla rica ederiz. Eşi, kardeşleri, oğlu ve kızları Yanık Gönüller Filminin ilk gösterileceği akşam verilecektir. GREGOR M A X i M ' de JAZZ SWING Yenl Pek yakında SÜMER Gülmek saati gelmiştir SIRNAŞIK Kadınlar Cazib, eğlenceli ve Parisli vodvilinde takdim ediyor. Baş ro 1lerde: HENRY GARAT ARMAND BERNARD ve BETTY STOCKFELD gibi en büyük san'atkârlar tarafmdan caübi dikkat bir tarzda yaratılan bu şaheser, dün akşam salonu baştan başa dolduran halkın takdirlerile karşılanmış ve candan alkışlanmıştır. İlâveten: SONSUZ VARLIK, bir yeniKk. Cumartesi saat 1 ve 2,30 da; pazar saat 11 ve 1 de tenzilâth fiatlarla HALK MATİNESİ: 30, 25 ve 20 kuruştur. Neş'eyi, şarkılan, Kahkahayı ve güıel kadınlan SİNEMASI ?EK YAKINDA SES RENK ve GÜZELLİKLER MEŞHERİ EN NEFİS BİR MEVZU İÇİNDE ŞAHANE SESLER ŞAHANE RENKLER ŞAHANE GÜZELLİKLER VE CEVAD SAD1K Bu akşam ve yarın akşam Taksim B. Bahçesinde I S A F iY E KONSERi KAPALI KıSMINDA SAHNE MEL Meşhur ÜNİTED ARTİST şirketinin GOLDWN FOLLIES şaheseri ÇILGINLIKLAR sinemasmda sizi MEST HAYRAN edecektir. Gayet Mühim Bestekâr Selâhaddin Pınar ve Necati Tokyay Tunus yıldızı FiLiFLA ve Trupu Taksim saz heyeti Dikkat: Salâhaddin Pmar ve Necati Tokyay, 4 üncü Vakıf han kıraathanesindeki seanslarını bitirdikten sonra SAFÎYE konserine iştirak edecektir. Tel: 43776. MELEK BUGÜN Sinemasmda Pangaltı T A N Sineması Muazzam mizansenli filmi takdim edilmektedir. Filme ilâve olarak: Paramunt Dünya haberleri gazetesi ve: HİTLER ÇEMBERLAYN DALADIER MÜLÂKATI Bu gün saat 12,45 ve 2,30 seanslarında çok ucuz fiatlarla HALK ve TALEBE seanslan vardır. NAPOLİ ŞARKICISI İPEK BUGÜN Sinemasmda Sizi EĞLENDİRECEK GÜLDÜRECEK BÎR MEVZU içinde; AMERİ1 KANIN meşhur METROPOLİTAN OPERASI BİRİNCÎ ARTİSTİ: BLADIES S W A R T H O U T ve J E A N KİEPURA tarafmdan söylenen NEFİS NAPOLİ ŞARKILARİLE ROMEOJÜLYET operasının en güzel kısımlarını ihtiva eden: Her Cumartesi saat 13 de ve her pazar saat 10,5 ve 13 de Çarın Yaveri K's rnevsımine emsalsız bir program.a başlıyor. BUGÜN matinelerden itıbaren gündüzleri iki iilim birden : Pı RE RiCHARO ViLM Bebekler Perisi MAGDA SCHNEiDER Büyük Kahkaha tufanı günüdür J GARDENFnde Halk Matinelerî Duhuliye 10 kuruştur Tepebaşı ^m H ASRÎ sinemada "•^^ Bu akşam numaralan Seanslar : Pazar 11, Cumartesi I, Diğer günler 2,30, Suvare 9,15 NAZARI DIKKATE; Sinemamız 1939 mevsiminin en güzel filimlerini ettığini snyın seyircilerine bildirmekle memnuniyet duyar. 3 AHBAB ÇAVUŞLAR EGLENİYOR T Ü R K Ç E SÖZLÜ Meşhur dansörler NORA ve JOHNSON Meşhur Fransız G Heşiktaş S U A D P A R K sinemasmda MiHRACENiN GöZDESi ve HiND M E Z A R j l Türkçe gözlü ve şarkılı' tekmil birden. Gündüz 2,30 Akşam 8 de • • • Filme ilâve olarak; Büyük Türk deniz kahramanı B A R B A R O S un şanlı adına yapılan ihtifal merasimi Bugün saat 12,45 ve 2,30 seanslannda çok ucuz fiatlarla haık ve talebe seanslan vardır. DAUViA'nın son günleri Muganniyesi Pangaltı A K I N 19 3 8 I sinemasmda BİR Bugün M i L L î sinemada P A Z A R MA T i N E SAMSUNDA saat 17 de Robert Taylor Eleanor PoVei I ROBERT YOUNG •^•^•IHHI Gündüzlen 2,30 gece 9 da 2 filım birden ^H^BH Broadway Melody I 3 C i N A Y E Mihracenin Gözdesi ve Hind Mezarı 24 kısımlık tekmili birden Umumun arzusu üzerine gösterilecek olan Yeni yıl mekteb kitablan ve kırtasiye, foto levazımı Cumhuriyet bayii Halk kütübhanesüıde en müsaid fiatla satılmaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear