24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 Ağuitos 193T H A B E R L, E HâdiseJer arasında Ispanya dahitı harbinoe yeni ihtilâtlar Çelikten kalb Bir Ingiliz petrol vapuru taarruza uğradı ; Eski İspanya Kralı Onüçüncü Alphonse İsviçrede esrarengiz faaliyetlerde bulunuyor Londra 9 (A.A.) îyi malumat altnakta olan tngiliz mehafıli, üçüncü kruvazörler filosu kumandanı kontr Amiral Wells'in yapmış olduğu protestodan ayn oiarak Palma de Majorque nasyonalistleri nezdinde de British Carporal adındaki Ingiliz petrol gemisinin bombardıman edilmiş olması hususunun protesto edilmiş olduğunu haber vermektedir. •îngiliz Hariciye Nezarctince, halihazırda Hendaye'de bulunmakta olan Sir Henri Chilton*a bu babda talimat verilmiş olduğu gibi Salamanca hükumeti nezdinde de ayni protestolar yapılmıştır. Verilmiş olan bu talimatm yerine getirilip getirilraemiş olduğu henüz malum değildir. Londrada bu babda verilecek talimatın amiralhk dairesine gelecek olan malumata istinad ettirilmesi düşünülüyordu, fakat bu hıausa aid olan rapor henüz Londraya gelmemiş olduğundan Ceza yirdeki îngiliz konsolosunun telgrafla vermiş olduğu izahat, mevzuubahis te çebbüsün yapılması için kâfi görülmüş tiir. Söylendiğine göre bu vesika, petrol gemisinin Cezayirin garbında otuz mil mesafede bir takım tayyareler taraîından bombardıman edilmiş ve bu tayyarelerin gemi üzerine mitralyözle atej açmış ol duklannı beyan etmektedir. de bulunulduğu kabul edilmemekle beraber, harbin filfiil mevcud olduğu da inkâr edilemez bir hakikattir.» Populaire gazetesi diyor ki: «Faşist tayyarelerini bitaraf gemilerin üzerinde talim yapmak hevesinden ve esrarengiz tahtelbahirleri Fransız kara sularında îspanyol vapurlarını bombardıman etmekten vazgeçirmek için gayet ciddî tedbirler almak lâzımdır. Filhakika Sete'den bir îspanyol vapuru tayyarelerin bombardımanına maruz kalmıstır. Fakat yalnız tedbir almakla da iktifa etmemelidir. Denizlerin serbestısıni, Akdenizde seyrüseferin emniyetini temın etmek lâ zımdır. Bu maksadla hükumet bir müddet evvel şiddetli tedbirler almıştı. Filo ve deniz hava kuvvetlerinin bir kısmının bu işle meşgul olmasına karar verilmişti. Bu tedbirleri tatbik etmek zamanı gelmiştir. Çünkü şimdi vaziyetin devamı tecviz edilemez.» Eski Ispanya Kralının faaliyeti Pariste intişar eden L'întransigeant gazetesi, Cenevre muhabirinden aldığı bir habere atfen, sabık tspanya Kralı Onüçüncü Alphonse'un birkaç günden beri Lausanne şehrinde bulunduğunu haber vermektedir. Sabık hükümdar Leman gölü sahilini sık sık ziyaret ettiği için, oradaki mevcudiyeti, nazan dikkati fazla celbetmemekte ise de, bu defaki ziyareti, alelâde bir maksadla yapılmış gibi görünmemektedir. Fransadan ve ttalyadan geçen birçok îspanyol şahsiyetleri ağustosun dördüncü günü Kralm oturduğu otele giderek kendisile görüşmüşlerdir. Diğer taraftan, haber verildiğine göre, sabık îspanya Kralı, ağustosun beşinde, îspanyanın eski sağ cenah partilerine mensub mümessillerin de dahil bulunduğu bir heyetle birlikte öğle yemeği yemiştir. Bu öğle yemeği, Cenevre ile Lau sanne arasında bir mevkide yenilmiştir. nımı Fransız gazetelerinde şiddetli nesrîyat Paris 9 (A.A.) Akdenizde gemiIerin bombardımana maruz kalmalan matbuatm nazan dikkatini celbetmekte dir. Journal gazetesinde Saînt Brice bu Kususta şöyle yazıyor: «Akdenizdeki hava hücumlan o ka 3ar çoğalmaktadır ki bunlarm fena tesa düfler neticesinde vukua geldiklerine İnanmak gittikçe güçleşiyor. Harb halin ayyareci Lindbergh, meşhur doktor Carrel'le beraber, çelikten insan kalbi yapmağa çalışıyormuş. Avrupa gazeteleri, ciddiyetinden evvelce şüpheye düştiiYazan: ismail Habib ğümüz bu eski haberi tazeliyorlar. Iki büyük fen adamırun gayesi, can çekişen bir hastanın, bir ihtiyann göğsünü kısa bir ameliyatla açarak, durmak üzere bulunan kalbini çıkarBu öyle Babil, Ninova, Baalbek ha ] gövdesi duruyordu. Fakat makine malzemak ve yerine bu çelik uzvu takmakrabeleri gibi eski medeniyetlerin şehir ar meleri de soyulmağa başlayınca... tır. Böylece insanlann ömrünü bir Körpe Türkiye henüz büyük derdlerkaç misli uzatmak miimkün olacak tıklanndan değil: Basjıkları uçmuş sümı§: Çelik, etten fazla dayanıklı ol tunlar, sütunları devrilmiş kaideler, to le pençeleşmektedir. Henüz oralara bakduğu gibi, yıpransa veya bozulsa bi lozlan çökmüş dehlizler, ve iki yanmda mağa vakti yok. Memurlu müteahhidli le yerine hemen yenisini takmak da aşınmış iki aslanın hâlâ nöbet beklediği sinsi bir hırsız şebekesi; önce binaların kikemersiz kapılar... Hayır, hayır, Mdr remidlerini ahp damlarını kaldırdılar. güç olmıyacakmış. gul harabesi böyle değil; orada sütun ye Açıkta kalan demirler çürüdü diye hurBiz bu haberin ciddiyetine değiîse bile, bu teşebbüsün muvaffakiyetine rine baca. kabartma yerine putrel; orada da fiatına satılması için emir ahyorlar. inanmak zevkini, makine ile hayat a cehennem karınlı kazanlar, oda cü'seli Işi kanuna uydurmuşlardır. Haydi artık rasındaki prensip farkmı görmemek vagonları yerle gök arasında uçuran asma otuz milyonluk bu dev mahlukun damarte ısrar edenlere bırakalım. Göğsü hatlar; orası son medeniyetin en üeri bir lan olan borular, midesi olan kazanlar, kalbi olan motörler; haydi, böbrekleri, nün içinde kalb yerinr bir konsol sa eseriydı, ve şimdi? ciğerleri, sinirleri, barsakları; ne göz, ne Borçkadan garba doğru gidiyoruz. ati taşıyan adamın bir asır değil, bir Şosenin yanından bir dere, masmavi, ça hrnak; otuz milyonluk mahluk işte sadean yaşıyabileceğine inanmıyoruz; çünkü hayat problemini makineci kıl çakıl, köpük köpük, kulağa beste ve ce kemikleri sırıtan feci bir iskelettir. Lindbergh'in tam tersine bir görüş göze ziyafet vere vere akıp geliyor; adı Hırsızlar dadandılar. Hırsızlar başka noktasından ortaya koyanlara iltihak j Morgul deresi. Hep gürbüz ormanlı te bir fabrikayı da buraya benzetmek için ediyoruz: Hayatı uzatan şey, vücud pelerin vadisinde, hep bu dereyle berabeT gidiyorlar. Borçka ile Artvin arasında, makinesinin sağlamhğı değildir; bi k'.vrılan şcsenin yirminci kilometrosunu bi dik bir yokuşla çıkılan dağlann içindekı lâkis, bu sağlamlığı devam ettiren tirince birdenbire büyük bir sürpriz kar Kovarshan fabrikası. Oradaki bakın ilkşey hayatın ta kendisidir. Bu cevher şısında kaldık. önce îmamzade Mehmed Efendi keşfetVadinin ağzında, ilk işaretçi olarak, ti. Bir Rus mühendisi madenin imtiyazını tükenmedikçe, esasen, vücud her an değişiyor; yıpranan ve sakatlanan minarelerden de yüksek, dört cephesi a alır ve Zimens namındaki meşhur Alman parçalan kendiliğinden tamir görii teş tuğlasından örülme haşmetli bir ba firmasına satar. Firma hemen beş altı yor. İnsan bedeninin hastalıkta veya ca. Orayı dönünce dalgalı bir arazi üs milyon harcıyarak fabrikasını kuruyor. ihtiyarhkta tamir kabul etmez bir hc tünde, iri iri yapı gövdeleri. Şu üç taneBurası Morgul kadar büyük değil; bule gelmesi, lâstiği patlıyan bisiklet si elektrik santralıym:1;. En üstte hep ranın senelik istihsali ancak beş yüz ton. gibi mekanik bir arızadan değil, ha demirden yapılma heybelli bir iskele. O Sonra buradaki bakır öteki gibi satıhta yatiyetinin eksilmesindendir. rası elek fabrikasıymış. Uzunlamasına değil, damar halindedir. Çıkarılışı daha Bioloji denilen ve A. France'a gö yapmın tabaka tabaka demir basamakla masraflı. Fakat buranın ötekine nisbet iki re ancak birkaç bin sene sonra itimad rı tiyatrosu gidip amfisi kalmış gibi gerilip mühim meziyeti var. Bir kere yüzde mikedilebilecek bir ilim haline gelebile duruyor. tan Morguldakinden bir iki misli fazla. cek olan müphem bilgimiz, hayatın Şurada burada bazan yalnız bir par Daha masraflı oluşunu daha kesif olune olduğunu henüz izah etmiş değil çası, bazan sadece temelleri bırakılan ya şile pekâlâ telâfi edtyor. Sonra bu bakıdir. Doktor Carrel, meşhur kitabında pılar. Bütün bu ölüm meşheri içinde diri rın içinde bir miktar altm da var. Onun bu cehaletin üstüne basmayı mevzu kalan yalnız bacalardır. Uzunluklarından için elektrik ve telefon teli gibi işlere çok unun en esaslı motifi yapmıştır. Böy ve yıkılmalarınm güclüğünden dolayı kur elverişli. Ve onun için kumpanya burale iken, tayyaresinin uskurunu göğ tulan on kadar baca. Beş tanesi, tuğla dan çıkardığı bakın piyasaya arzetmiyesüne takarak yaşamak hulyası ku dan, diğer dört beş tanesi demirden. He rek hep kendi sınaî müesseselerinde kulran Lindbergh'in fantezilerine nasıl le bu sonuncular üstüvanî endamlarile lanıyor. îki bakır madeninden Morgul arkadaş oluyor? kuzgunî kuzgunî yükselirlerken bütün bu özden ziyade çokluğa güvenen bir babaBelki de, çocuğunun matemini hâ ölen binalara dıkilmiş matem abideleri gi yanilikse Kovarshan özlü bir kibarlıktır. lâ unutmamış bir babanm elinden bi bir mana almışlar. Hırsızlar işte burayı da Morgula çeyegâne teselli oyuncağını almamak 1878 harbinden sonra buraları Rus virecekler; mamureyi harabe görmek istiiçin. yaya kaldı. Bir gün Kör Lâzarof namın yen baykuş ruhlu hırsızlar işte buraya da T AZILAR URDDAN İHEM L NALINA MIH1NA Sulhu muhafaza için harb etmişler! imanımızı ziyaret eden Japon mekteb gemilerini ziyarete gittiğim gün, Dolmabahçe rıhtımında, Japon deniz zabitleri elime iki kâğıd sıkıştırdılar. Bunlar, fransızca yazılmıştı. Birisi gemideki ziyaretin bir hay» li memnuiyetleri ve ihtarları da ihtiva eden programı, öteki de îwate kruvazörünün kısa bir tarihçesi idi. Bu tarihçe, îvvate kruvazörünün, RusJapon harbinde, önce, Amiral Kamimura'nın kumandasında, Rusların Vladivostok filosuna karşı olan faaliyetini, sonra da, Amiral Togo'nun, Çuşima'da kazandığı büyük deniz zaferindeki hissesini anlattıktan sonra, Büyük Harbdeki harekâtından da şöyle bahsediyor: «1914 te, Cihan Harbi patladığı zaman, Japonya, Ingiliz • Japon iüifaktna sadık kalmakla beraber, diinya sulhu davası için MüitefikUrin. tarafında harbe işürak etti. • • • • • • • • « • • « Morgul harabesi... Bu gemi, daima vatanın mevcudiueli için, dünya ve Asua sulhu için harbetmiş olan tmparaiorluk donanmasmın bir timsalidir; denilebilir.» O gün, bu satırlan okuduğum zaman, gülümsemekten kendimi alamadım. Çünkü, 1914 tenberi, 23 yıl geçtiği ve Japonya o vakitki düşmanı Almanya ile bugün adeta müttefik vaziyetine girdiği halde, bu kısa tarihçeyi yazanlar, Japonyanm Büyük Harbe iştirakindeki sebebleri, tağyir ve tevil etmekten kendılerini alama» mışlar. Büyük Harb, artık tarihe mal olmuştur. Bu harbe iştirak eden büyük devletlerin hepsi, küçük devletlerin de bir kısmı, sırf kendi ihtiraslannı temin için silâha sarılmışlardır. Bu arada, Japonya da, Almanlan Çingtao'dan atıp kendisi ora» ya yerleşmek, Almanyanm Çindeki siyasî vaziyetini ve Çin piyasasındaki iktısadî durumunu yıkıp yerint Japon nüfuzunu ikame etmek, yani Çin piyasasını ele geçirmek, ve nihayet, Okyanusyada Alman müstemlekesi olan bazı adalara konmak gibi menfaat kaygularile harekete gelmişti. Bunlar, bugün artık, kimsenin inkâr edemiyeceği, kabul veya inkânndan zarar ve fayda gelmiyecek olan tarihî hakikatlerdir. Aradan 23 yıl geçtiği halde, gene Japonyanm Asya sulhu için silâha sanldığını ve dünya sulhu davası yoIunda harbettiğini söylemek, pek acemice bir propagandadır. Hem efendim, «sulhu muhafaza için harbettik» sözünün manası var mı? Sulhu muhafaza için harb olur mu hiç? Japonyanm, bugün de Çine saldınrken ayni tekerlemeleri tekrarladığını görüyoruz. Tokyodan gelen propaganda telgraflan hep, Sorsalar mağdurunu gaddar, kendln gösterir mısraına uygundur. Japonların bugün için, kendilerini haklı göstermeğe çalışmalarını, «resmî ve mecburî yalanlar» nev'inden addedip haydi hoş görelim amma, Japonyanm, 23 sene evvel, ancak ve yalnız Asya ve dünya sulhunu temin gibi faziletkâr bir maksadla Almanyanm gırtlağma sarılmış olduğuna, Nipon adalarında bile inanacak safdil kalmamıştır, artık! PEYAMİ SAFA umnHinHllinillllllllllllllllllliniilllllllUillUlimill İngiliz İtalyan dostluğu Almanyada tevkif edilen papaslar Windsor Dükü ve Düşesi Ingiltereye gidiyor Londrada çıkan «Star» gazetesi, Windsor Dükü ile Düşesinin yakında îngiltereye döneceklerini ve orada bir yuva kuracaklarını yazmaktadır. Gazetenin yazdığına göre, Dük hayır işlerine hasrı nefsetmek arzusunda olup en fazla alâka gösterdiği mevzu gayrisıhhî ikametgâhlardır. İtalyan gazeteleri çok Bu yüzden Berlinde büihtiyatkârane bir lisan yük bir nümayiş yapıldı. 115 kişi yakalandı kullanıyorlar Roma 9 (A.A.) Ingiliz İtalyan görüşmelerinden bahseden Popolo d'ttalia gazetesi diyor ki: «Bütün îngilizlerin birdenbire îtalyanın dostu olacakları ümid edilemez. Henüz ve daima îtalyan siyasetinin bir çok muhasımlan mevcuddur. Görüşmelerin kolay olacağını kimse zannetmemekte dir.» Voca d'îtalia yazıyor: «Herşey, bu müzakerelerden müspet netice çıkabileceğini göstermektedir. Fakat îngiliz îtalyan münasebatmdaki bozukluk ruhî mahiyettedir ve bu siyasî manevî sebeblerin birdenbire ortadan kalkacağı ümid edilemez.» Messagero gazetesi, birçok gazetelerin Chautemps ile Cerruti arasındaki görüşmeye ilk Chamberlain Grandi mülâkatı kadar ehemmiyet atfetmekte olduklarını, halbuki bunun mevsimsiz olduğunu bil dirmektedir. Berlin 9 (A.A.) Reuter Ajan îtalyan ordusunun sının muhabiri bildiriyor: Geçende tevkif edilen protestan ra • manevraları hibleri lehinde yapılan nümayiş esnasınLondra 9 (Hususî) îtalyan or da 115 kişi tevkif edilmiştir. dusu büyük yaz manevralarına başla Yeni tevkifler mıştır. Cuma günü Sicilya adasında Berlin 9 (A^A.) Havas Ajansı Mussolini'nin huzurunda donanma ve hanın muhabiri bildiriyor: va kuvvetlerinin de iştirakile müttehid Dahlem'de kâin Sainte Anne kilise manevralar yapılacakhr. sinde yapılan dinî âyin esnasında rahib Muhacir evlerinin kerestesi Thuringen Brandeburg,da birkaç pa Ankara 9 (Telefonla) Muhacir pazın tevkif edilmiş olduğunu bildirmiş evleri ve müştemilâtı için getirilecek ke tir. restelerin gümrük rüsumundan muaf tuSimdiye kadar tevkif edilen papazların tulacağı alâkadarlara biîdirilmiştir. miktan 64 e baliğ olmuştur. Yakında Dahiliye Vekili Ankarada mahkeme huzuruna çıkacak olan rahib Ankara 9 (Telefonla) Dahiliye Hildebrand Ediemoeller için dua edilVekili Şükrü Kaya bugünkü trenle îs mesi istenilmektedir. tanbuldan geldi, Vekâlet erkânı tarafınDefterdarlar arasında dan karşılandı. da yerli bir Rum, aklının da gözü gibi kör olmadığını isbat ederek burada bakır madeni keşfetti. Çarlık hükumetinden madenin imtiyazını alır. Bu imtiyazı 750 bin rubleye îngilizlere satıyor. Satan pahalı sattım diye sevinirken, alan yok pahasma aldım diye memnundur. Çünkü bu dağlardaki bakır bütün beşeriyete yetecek kadar çok. Sonra bakır derinde değil satıhta; damar halinde değil yayvan. Tükenmesi yok, çıkarılması emeksiz. Bol bol, kolay kolay, dağ dağ bakır. 1905 te işlemeğe başlıyan fabrika için îngilizler bizim para ile otuz milyon lira döküyorlar. 65 kilometro ilerideki Batumdan borular içinde tazyikle mazut getirilmiştir. Sonra toprağı kazmak da yok. Tazyikli su hortumlarını dağa tutuver, su toprağı götürdü, ve bakır dağm yüzüne çıktı. Senede beş bin tondan fazla bakır alınıyor. Yalnız amele olarak beş altı bin kişi çalışmaktadır. Şu şimdi tamtakır duran ıssız köy o zaman fıkır fıkır bir kasaba. Fabrika son kemalini bulduktan dört yıl sonra Cihan Harbi patladı. Çarhğın inhidamı; işgaller, istirdadlar; alanın bırakışı ve bırakanın alışı. îlk gelenler yükte hafif, pahada ağır olanları götürürler; sonrakiler ağır mefruşatı aldılar; daha sonrakiler kapı pencere, cam çerçeve söküyorlar. Nihayet bu yerler kat'î olarak bizim millî hükumette kaldığı zaman binalar delik des'kti amma fabrikanın asıl geliyorlar. Fakat ana şoseden fabrikaya aynlan dik yola tırmanırlarken birdenbire karşılannda bir na'ra gürledi. Genc bir zabit, elinde tabanca, ayaklan gerğin, göğsü kabarık; ve gözleri kıvılcım saçarak, bağınyor: Yaklaşanın beynini patlatınm! Hırsızlar keskin bir ışıkla karşılaşmış yarasalar gibi kaçtılar. O taraflardaki hudud bölüklerinden birine kumanda eden bu zabit Morgulu görünce hüngür hüngür lânet ettiği için Kovarshanı işte böyle gürliye gürliye kurtardı. Yıllardır metruk kalıp henüz tamirine başlanmakta olan dik ve daracık yolun, beş altı yüz metroluk bir irtifaı ancak beş altı kilometroda bitiren şakulî helezonlarını, her virajda iki üç defa manevra yaparak, yüreklerimiz ürpere ürpere dolanıyoruz. O kadar ki evvelce «heyecan yolu» diye anlattığım ana şose bunun yanında çuvaldızdan sonra iğne gibi. Fabrikaların bulunduğu saha çepçevre tepelerin çemberi içinde apansız raslanmış bir mamure ferahlığile gülüyor. Avcı, Kilise, Küçükdağ, Babaosman, Savadur gibi isimler taşıyan bu yemyeşil tepelerden meydana gelme çemberin ir tifaı dört beş yüz metro ve kutru bir kilometrodan fazla. Çemberin dörtte biri garba doğru bir ağız gibi açılmış. Arazi bu ağzın açıklığmdan dibdeki vadinin derinlikleri içine dik bir meyille inerken vadinin öte kıyısmdan da kalm ormanlı Golahor dağlan gökleri ikiye bölercesine yükseliyor. Manzara cidden ömür. Üç tarafı kabarık heyulâî bir koltuk ki öndeki sahayı satıhlı bir şezlong ayağı gibi aşağıya sarkıtmış. Fabrikalann mamuresi koltuğun içindedir. nakiller Nüfus işlerine dair yeni kanun lâyihası Ânkara 9 (Telefonla) Nüfus işkrinin ıslahına aid evvelce hazırlanmış olan kanun lâyihaları tekrar tetkik edilerek yeni bir lâyiha vücude getirilmiştir. Buna nazaran herkesin hüviyetini nüfus kütüğüne kaydettirmesi mecburidir. Doğum, ölüm, evlenme vak'alarının nüfusa kaydi resme tâbi değildir. Evlâd edinme, boşanma kayidleri için yarımşar lira alınır. Tayin olunan müddet zarfında nüfu $a kaydedilmiyenlerden 75 lira para ceZası ahnacaktır. Ankara 9 (Telefonla) îmroz kaymakamı Mustafa Selim ve Birinci U mumî Müfettişlik emniyet işleri müdür muavini Omer Hulusi üçüncü mülkiye müfettişliğine, Sıvas Defterdan îhsan Manisa Defterdarlığma, Manisa Defterdan Sadık Giresun Defterdarlığma, Giresun Defterdan Said Gazi Anteb Defterdarlığma, Kayseri Defterdan Selim Sıvas Defterdarlığma, Ağn Defterdan Hüseyin Burdur Defterdarlığma, Ceyhan tahsil şefi Sıtkı Bitlis Defterdarlı ğına, Uşak Malmüdürü Muharrem Ag rı Defterdarlığma tayin edilmişlerdir. emın, en ranat, Istanbul yolculuğu: Ânkara makineler çalışıyor. Fakat, Eti Bankm harıl hanl çalıştırdığı yığın yığm insanlardan belli, fabrika pek yakında bütün cihazlarile gürül gürül işliyecek [ 1 ] ve içinde altın bulunan Kovarshan bakın, bakırların bu prensesi, talibsiz kalmıyacağmı bilen bir dilber gibi meydana çıkmca... Fakat Kovarshanı kurtaran zabit nerede, ve o zabit kimdır? Geçenlerde îktısad Vekilinin Millet Meclisindeki beyanatmdan öğrendik ki vatan namına mükâ fatlandınlmak istenen bu zabit bir türlii bulunamamış ve onun kim olduğu anlaşılamamıştır. Meçhul zabit; her millette «Meçhul Asker» var ve bizim meçhul askerimizin adı «Mehmedcik» tir; düşmandan vatan kurtarır gibi hırsızdan mamure kurtaran meçhul zabit; sağsan da değilsen de Meçhul Asker gibi ve Mehmedcik gibi aziz ol. Kaçak eşyanın nakli Ankara 9 (Telefonla) Kaçak oIarak yakalanacak eşyanın înhisar îdaEge rekoltesi resine kadar olan nakil masrafının înhiîzmir 9 (Telefonla) Ege mınta sarlar îdaresi mütedavil sermayesinden kasının bu seneki umum rekoltesi 33 mil ödeneceği gümrüklere biîdirilmiştir. yon tondur. İngiliz ordusunun büyük manevraları Londra 9 (Hususî) îngiliz ordu sunun büyük manevralarına Hampshire mıntakasmda başlanmıştır. Manevralara işfirak etmekte olan 400 tayyare yarın Londra üzerine bir gece hücumu yapacaktır. PARİS BORSASI Paris 9 (Hususî) Paris Borsasımn bugünkü kapanış fiatlan şunlardır: Londra 132,83, Nevyork 26,61 1/2 Berlin 1072, Brüksel 447,64, Amsterdam 1472,75, Roma 140,10, Lizbon 120,64, Cenevre 611,62 1/2, bakır 66 1/2 67 1/2 kalay 256.12.6, altm 139,04, gümüş 2C kurşun 24,0,7 1/2, çinko 26. Nafıa Bakanhğma bağlı Havayollan Devlet İşletme îdaresinin yolcu e posta tayyarelerinin Ankara İstanbul Ankara günlük seferleri tnuntazaman devamdadır. Havayollarınm acentaları: A Ankarada Bankalar caddesinde P.T.T. binasmda (Telefon No. 3682.) B tstanbulda Karaköyde P. T. T. binasmda (Telefon No. 40374). (4745) Ortada elektrik santralı, yanmda hava makineleri dairesi, ötede izabe fırınları binası, beride ambarlar; kahn demir boruların kuzgunî kıvrılışları; bacalar, raylar, havaî hatlar... Asıl bakır ocaklan simaldeki tepelerde, hastanenin karşılarına düşüyor. Havaî hatlarla am'oarlara gelen ham kütleler birinci izabe fırınında seyyal ate? haline getirilerek eritildıkten, ikinci fırında muhtelif kısımlara ayrılarak elendikten, üçüncüde yüzde yüz bakır haline geldikten sonra onu bu hale getirtSMAtL HABİB mek için sarfedilen enerjilerin duman; şarktakı tepenin zirvesine kadar dik bir fl] Birkaç hafta evvel Anadolu Ajansi meyille uzatılmış iki metro genişliğinde ve bu madenin işlemeğe basladığmı bildirdl. bir o kadar yükseklikte taş ve betonla yapılma beş altı yüz metro uzunluğundaki şu tünelimsi bacadan buram buram çıkıp gidecek. Pek yakında Şimdi, yani 1936 ağustosu, ne henüz o bacadan duman çıkıyor, ne bir mide gibi kalori verecek santral işliyor, ne kuzgunî borulann damarlanna kan yerine ha va dağıtarak bir kalb gibi rol yapacak Osmanlı Rasputini
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear