26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 11 Haziran 1937 KüçUk hikâye Gecesiz sabah ğil hayata, hürriyete kavuşmak istiyo rum. Hakkım olan hürriyete. Öbür dünyadaki ebedî hayat senin olsun. Biraz sonra boynuna ip geçecek olan sen o laydın da o zaman göreydim seni. Halbuki ben orada sallanırken sen gene «Allah rahmet eylesin» diyip kahvede sıcak çayını içeceksin. Zavallı adamın biri haklı veya haksız yere idam edilmiş kime ne! Ben başkasmın narına yanmı şım kimin umurunda!.. Onu ben öldürmedim, diyorum size, ben öldürme dim!... Alinin başı tekrar ellerine düştü. Gözlerinden süzülen yaşlar avuçlannı ıslaüyordu. Keşke bu cinayeti hakikaten iş lemiş olsaydı. O zaman içi bu kadar yanmıyacaktı. Fakat böyle hiç bir gü nahı yokken bu kadar boşuboşuna öl meğe tahamnıül edemiyordu. Hâkim, kanun, adalet! Bütün vazi fesi hakkı korumak olan bu teşkilât işte suçsuz bir adamın hayatını zorla elin den almağa kendinde bir hak görüyordu. Adalet yapıyonım diye suçsuz Aliyi öldürmek cinayetini irtikâb eden beşeriyetin bütün haksızlığı Alinin nazannda Şemseddin hocada tecessüm ediyordu. Bu cezayı haketmiş olsaydı! Eğer hakikaten birini boğazlamış olsaydı! Haketmek, ölümü haketmiş olmak istiyordu. Evet, mademki onu biraz sonra idam edeceklerdi, hiç olmazsa bu ölümü hakedecek birşey yapmalı, kendisini Idama mahkum eden cemiyetten intikamını almahydı. Bir gün gardiyanlardan biri onun el lerine bakarak «tam katil eli» demişti. Ali başmı kaldırarak ellerine baktı. Kuvvetli parmaklan birisini boğazlamak ister gibi gerilerek kıvrıldı. Şemseddin hocanın çipil mavî gözleri de korkulu kırpıhşlarla bu ellere takıl mıştı. Ikisi de ayni anda gözlerini kal dırarak bakıştılar. Bibliyoğrafya Aydınili tarihi Ahmed İhsan Basımevi • İstanbul 1936 Fiatı 250 kuruş Kooperatifçilik köşesi t RADVO İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13 05 muhtelıf plâk neşriyatı 14 son18,30 plâkla dans musikisi 19 radyo fonik komedi (Mobilyalı kiralık koşk) 20 Türk musiki heyeti 20 30 Omer Rıza tarafın dan arabca soylev 20,45 Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, saat ayarı 21,15 orkestra22,15 ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 son. VTYANA: 18,05 karışık yayın 18,40 KONSER 19,10 karışık yayın 20.30 BAR MUSİKİSİ 21 ŞARKILAR 21,05 konusma, pjycs23,15 muhtelif haberler 23,25 ORKESTRA KONSERI 23,50 karışık haberler. BERLIN: 18,05 YAZ ŞARKILARI 18.35 seyahat ve saire 19,05 MUSİKİ 20,05 günün a kisleri 20,25 dans havaları 21,05 haberler 21.15 BÜYÜK ORKESTRA KONSE RI 23,05 hava, haberler, spor 23,35 eğlenceli musiki ve dans havaları [en kısa dalga ile]. PEŞTE: 18,05 KEMAN KONSERİ 18,35 konferans 19.05 ORKESTRA KONSERI 20,35 OPERA YAYINI 23,35 hava, gramofon, ingılızce haberler 24,10 ÇINGENE OR KESTRASI 1,10 son haberler. BUKREŞ: 18.05 EĞLENCELI KONSER 18.45 konferanü 20,05 PIYANO KONSERİ 20,40 konferans 20.55 gramofonla opera yayını 23,25 GECE KONSERİ 23,50 son haberler. BELGRAD: 18.25 HALK ŞARKILARI 18,55 gramofon 19,15 KONSER 20,35 ulusal yayın, Zagreb'den nakil, haberler 22,05 karışık yaym ve haberler. LONDRA: 18,05 çocukların zamanı 19,05 ORKESTRA KONSERI 20,05 haberler ve saire 20.35 karışık yayın 21,05 OPERA: UÇAN HOLANDALI 22 ASKERÎ BANDO 22,45 konuşmalar, haberler ve saire 23 30 DANS ORKESTRASI 24,35 haberler, hava ve saire 4,45 gramofon. PARIS [P. T. T.]: 18,15 gramofon, konuşmalar 19,05 Pi YANO KONSERİ 19,35 haberler 20,05 ŞARKILAR 20,20 gramofon, hava, ha berler 21,05 MUSİKILI ROPOR1AJ: ISVİÇRE 21,35 radyo sahneleri . 23,35 haberler 23,50 gramofon, hava. ROMA: 18,20 ODA MUSİKİSİ 18.55 karışık 7*yın 21,45 karışık musiki 22,05 OPERET: GECEYARISI TANGOSU 24,05 haberler, hava 24,20 DANS MUSİKİSİ. I Sultan Hamid devrindeydi. Hapisa ne hücresini dolduran gecenin kalın ve lekesiz karanlığı, pencereden giren ilk • ışıkla inceldi ve lekelendi. Ali başını ellerinin içinden kaldırarak siyahlığı yırtılan semaya baktı. Sabah! Öliim sabahı!... Bundan birkaç ay ev vel herkes gibi hür ve serbestken, herkes ;ibi sokaklarda istediği gibi yürüyebilirken, bir gün Babıalideki kütübhaneler den birinin camında «Sabahsız Geceler» isminde bir kitab gönnüştü. Sabahsız geceler! Allahım ne olur bu gece de o sabahsız gecelerden biri olaydı! Halbuki îşte şimdi gecesiz bir sabah doğuyordu. Gecesiz fakat kim için? Ali ve Ali gibi bugünün gecesini görmeden bir daha uyanmamak üzere ebedî gecelere gömü lecek olanlar için! Güneş insanlara hayat verirmiş. Gü neşsiz ya|anmazmış. Herkese hayat ve can getiren güneş işte bu sabah Aliye ölüm getiriyordu. Daha biraz evvel onu uykusundan uyandırarak bu sabah idam edileceğini haber vermişler ve hapisane hocası Şemseddin Efendi, mahkumu, öbür dünyada böyle fanî değil ebedî bir hayat olduğuna inandırmak, onu teselli ederek bu ölüme hazırlamak için odada kalmıştı. Teselli! İki saat sonra öleceğini bilen bir adamı hangi kuvvet, hangi inanc te selli edebilirdi? Hem de o adam suçsuz ölür ve suçsuz olduğuna kimseyi inandıramazsa! Ona, «sen katilsin» demişler ve kendisinin de nereden çıktıgmı anlı yamadığı bir sürü deliller göstererek son hükmü vermişlerdi: Idam!..« A!i titriyerek gözlerini pencereden a yırdı. Karşısmda cennete, cehenneme, ahirete aid bir sürü saçmalar sıralıyan hoca efendiye baktı baktı, ve: Katiller, diye haykırdı. Asıl katil sizsiniz. Haksız yere bir başkasmı öl düren adamı katil diye idam ediyorsu nuz da neye siz beni öldürürken katil sayılmıyor ve idama hak kazanmıyorsu nuz... Onu ben Öldürmedim diyorum size, ben öldürmedim! Bana cani dediniz. Ya suçsuz insanlan darağacına çekmek cinayet değil midir? Bir de bana haktan, Adaletten, Allahtan yok bilmem neden dem vuruyorsun. Allah hakkı tanısa, haklıyı korusaydı beni de kurtanrdı. Günahkârsam cehenneme, değilsem cennete gidecekmişim. Cennet şöyleymiş, yok böyleymiş. Cennet o kadar güzel yerse ne duruyorsun burada? Haydi gitsene oraya! Günün birinde nasıl olsa herkes ö lecekse, bir an evvel Allaha mı, rahmeti rahmana mı her neyse kavuşmak daha büyük saadetse benim yerime sen geç de git bakayım. Ben Allahm rahmetine de Konyada heyecanlı bir gün Koridorun öbür ucundaki nöbetçi Şemseddin hocanın boğuk feryadını duydu. Düdükler öttü. Insanlar koşuştu. Fakat kimse Alinin demir parmaklannı Şemseddin hocanın moraran gırtlağmdan ayıramadı. Biraz sonra bileklerine kelepçeyi ta karlarken bir gardiyan gene: Ben size bu eller için tam katil eli dememiş miydim, diyordu. Bunu işiten Ali, kanlı gözlerini ona Bilecik ortamekteb talebeleri çevirerek: Bilecık muhabirimizin mektubuna at Evet, dedi. Onlar şîmdi katil eli fen ora ortamekteb son sınıf talebesinin oldu. Beni siz katil ettiniz. Siz, siz ben bir resmini neşretmiş ve bu hususta biraz izahat vermiştik. Mezkur mekteb den iki misli katilsiniz. müdürlüğünden aldığımız bir tezkerede BEYZA B1RSON resmi basılan talebenin henüz imtihan edilmekte oldukları ve mezun bulun madıkları bildirilmektedir. Yurdumuzun her köşesi tarihî abidelerle dolu olduğundan onları bize tanıtacak eserlerin çoğalması kadar bizi memnun edecek bir neşriyat hâdisesi olamaz. Tarihle meşgul olanlarımız çok olduğu halde bu kabil tarihî eserlerin çok Eski Ziraat Genel Direktörü, Sey satılmaması onları neşredenlerin şev han saylavı Tevfik Tarman (Rayfay kini kıracak mahiyette ise de, bu gibi her zaman işe yarıyacak ve her kütüb zen Raiffeisen Kooperatifleri) adı ile hanede bulunması lâzım gelecek eser güzel tertib edilmiş ve itina ile basılmış lerin neşredilmesi, ayni zamanda, ati bir eser ncşretmiştir. Kitab 22,5 X 15,5 için, yeni yeni imkânlar hazırlıyaca sm. eb'admda papyekuşe üzerine basıl ğından takdirle karşılanmıya değer. mış olup 102 sahifeden ibarettir. Henüz çıktığı halde, üstünde 1936 taRayfayzen kooperatifleri Almanya rihini taşıdığı için, çok evvel basılmının ekonomik ve sosyal alandaki kalkınya başlandığı anlaşılan bu kitab Aydın İli tarihinin eski zamanlardan Yunan masında önemli rol oynamış bir teşkilâtişgaline kadar olan safhalarını ihtiva tır. Başka memleketlerde derin bir ilgi etmektedir. Kabmdaki küçük bir iza uyandırmış ve örnek olmuş olan bu kuhattan Aydın Halkevinin yardımile ba rum hakkında birçok eserler yazılmıştır. sıldığı da anlaşılıyor ki bu da ora Hal • Fakat ilk derlitoplu türkçe eseri okumak kevi için takdire lâyık bir harekettir. zevkini Tevfik Tarmana meydunuz. Kitabın müellifleri Asaf Gökbel ve Rayfayzen kaoperatiflerinin kurul Hikmet Şölendir. Şimdiye kadar Aydm ması tarihinden önceki devrin manzarası hakkmda bellibaşlı malumat ancak bir kaç cild olan «Aydın Salnamesi> nde şöyleydi: 19 uncu asrın ortalarında bulunabiliyordu. Bu havali işgal sene köylü toprak sahiblerinin, eski patronlalerinde birçok felâketler gördüğünden nnm himayelerinden mahrum kalmış ve tetkik edilebılecek vesikalar da azalmış, kulluk hayatınm gerektirdiği «ayni mühatta yok olmuştu. Bu vaziyeti, ilk ham badele» devresinden «para ve kredi» lede teşebbüslerini akamete uğratacak devresine geçmiştir. Bu hal köylüyü bir kadar müşkülâtla karşılaşan müellifler: takım tefecilerin tuzağma düşmek felâ«Bir yılı aşan devamh çalışmadan son ketine uğratmışü. O zaman bu çekilen ra, okuduğumuz ilk müsveddeler cesafelâkete candan ilgilenen iki zat ortaya retimizi kuvvetlendirecek mahiyette idi. Çetin sandığımız merhaleler aşılmış, atılıyor: Bunlardan biri Friedrich Wil sabrm tahammülün inadı, imkânsızlık helm Raiffeisen, diğeji Schulze = Deları ve zorluklan yenmenin yolunu ve litzsch'dir. Bu iki zat halkm birleşerek kolayını bulmuştuk> sözlerile anlatı kendi aralannda kooperatifler kurmak yor, ciddiyet ve samimiyetle çalışma suretile kurtulmak çaresini bulmuşlardır. nın bir mükâfatı sayılabilecek eserle *** rini tab'a da nasıl imkân bulduklarını Raiffeisen bir çiftçi çocuğu olup 1818 bize öğretiyorlar. yılında doğmuştur. İlk tahsilini bitirdikKitab, coğrafya ve tarih olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Coğrafya kısmm ten sonra on yedi yaşında gönüllü ola da verilmesi lâzım gelen bütün malu rak askerliğe intisab etmişse de hasta mat verilmiş. Tarih kısmı, Etilerden lığı hasebile aynlarak mülkiye dairesine başlıyarak Osmanlı devri sonlanna ka geçmiştir. Yirmi yedi yaşmda belediye dar gelmiş. Bu havalide yetişen büyük başkanı seçilmiş ve bu vazifedeyken adamlar hakkında malumat verilmiş, kendi namına izafe edilen kooperatifin türkoloji tetkıkleri yapılmış, Aydın ka esaslarını hazırlamıştır. zaları hakkmda umumî malumat verilGöz hastalığı hasebile 1865 senesinmiş. de tekaüd edilmiş ve bundan sonra büKırk sahife resmi ve araştırmayı KOlaylaştıracak bir indeksi olan bu güzel tün mesaisini kooperarife tahsis etmiştir. kitab hele biraz daha ucuz satılabilseydi 1886 da ilk orijinal eserini neşretmişrir. çok daha güzel olurdu. Ölümü 1888 senesine tesadüf etmektedir. Rayfayzen kooperatifleri Ç Bu aksamki program J hakkında bir eser Seyhan meb'usu Tevfik Tarman memleket için çok istifadeli bir kitab neşretti Seyhan meb'usu Tevfik Tarman ik bir prensip olmak üzere Rayfayzen, birlik toplanhlarında dinî mahiyetteki mevzular üzerinde görüşmeyi ve dini alet ederek tedbirler almayı menetmiştir.» Müellif bu esasları tesbit etrikten sonra tasarruf ve ikraz birliklerine gir me şartlan, ortaklann hukuk ve vecaibi, bu birliklerin kuruluş sistemi, organlan, sermayeleri hakkında esash malumat veriyor, müşterek alım, satım, ziraat ma kine ve aletlerinin tedarik ve kullanıl ması işini, hayır işleri ve kazancın kul lanma tarzmı teşrih ediyor. Tasarruf ve ikraz sandığı birliklerinin faaliyet ve inkişaflarım gösteren istatistiklere geniş hacim ayıran muharrir sonunda diyor ki: «Rayfayzen kooperatif teşkilâtı 1930 yılında Almanyanm diğer ziraat kooperatifleri teşkilâtı içine girmiştir.» Kitabda yukarıda mevzuu bahsetti ğimiz bölümler hakkmda mufassal ma lumat verildıkten sonra 74 üncü sahife den itibaren Rayfayzen kooperatiflerinin yabancı memleketlerdeki akisleri i zah edilmekte ve ezcümle Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya, İtalya, Fransa, Belçika, Holanda, İsviçre, İngilte re, Finlândiya, Rusya, Lehistan, Bul garistan, Romanya, îspanya, Japonya ve Hindistandaki şekil ve âdetlerinden bahsolunmaktadır. Kitabın son bölümünde Türk koope ratifçilığinin tarihçesini okuyoruz. Tev fik Tarmanm bu bahsi yazarken çok yorulmuş olduğunu ve kooperatifçiliğimizin cidden istifade edeceği noktalan ortaya koymuş bulunduğunu görüyoruz. Kesif bir çalışma ile memleket kooperatifçiliğine güzel bir eser hediye eden Tevfik Tarmanı tebrik ederiz. Ve kitabı bütün kooperatifseverlere hararetle tavsiye ederiz. NÖBETÇİ ECZANELER Bu akşam şehrin muhtelif semtlerlnde nobetçı olan eczaneler şunlardır: istanbul cihetindekiler: Eminonunde (Beşir Kemal), Beyazıddsı (Haydar), Kuçükpazarda (Hikmet Cemil), Eyubde (Hikmet Atlamaz), Şehremininde (Nazım Sadık), Karagumrükte (Suad), Samatyada (Teofilos), Şehzadebaşında (Universite), Aksarayda (Ziya Nuri), Fe nerde (Emilyadi), Alemdarda (Eşref Ne « şet), Bakırkoyde (Hilâl). Beyoğlu cihetindekiler: istiklâl caddesinde (Matkovlç), Galatada Fındıklı tramvay tevakkuf mahallinde (Mustafa Nail), Taksimde Cumhurlyet! caddesinde (Kurkçiyan), Kalyoncukullukta (Zafiropulos), Firuzağada (Ertuğrul), Şişlide (Nargileciyan), Kasımpasada (Vasıf), Haskoyde (Barbut), Beşiktaşta (Ali Rıza), Sarıyerde (Osman). Üsküd3r, Kadıköy ve Adalardakller: Usküdarda (Ahmediye), Kadıkoyde Modada (Sıhhat), Büyukadada (Halk), Heybelide (Tanas). Askerî kıt'alara iltihak eden yeni efradın and içme merasimi çok heyecanlı ve parlak oldu Zahire Borsasmda dünkü vaziyet Rayfayzen ülküsü herşeyden önce insanî amaçlar gütmektedir. Bu ülkü, sosyal bir sistem ve yahud bir sınıf halkm dileği olmadığı gibi bu ülkünün sahibi de tenkidden ziyade icad saftıasında kendisini göstermiştir. Bu zat kendin den sonra gelen nesle hertürlü engellere rağmen daima ileriye sevkeden kuvvetli ve sarsılmaz bir şuur bırakmiştır. Rayfayzen ülküsü ferdi ve ekonomik istiklâl, ferdiyet üstünde cemiyetçilik, kendi kendine yardım ve ahargâmlıktan başka bir gaye gütmez. Teşkilât itibarile Rayfayzen koope ratiflerini gözden geçirdiğimizde şu bö lümlere rashyoruz: 1 Rayfayzen tasarruf ve ikraz sandıklan birlikleri. 2 Rayfayzen iş kooperatifleri. 3 Rayfayzen kooperatifleri der nekleri. 4 Alman Rayfayzen bankası. 5 Rayfayzen kooperatif banka lan. 6 Rayfayzen alım ve satış mer kezleri. 7 Rayfayzen sigorta şirketleri ve ilâ... Bir fikir elde etmek maksadile kitabın bir bahsini hulâsa ediyorum: Tasarruf ve ikraz sandıklarının baş lıca gayeleri şunlardır: 1 Çiftçinin ihtiyaclannı toptan satın alıp tedarik etmek. 2 Ziraat ürünlerini müşterek ve toplu bir tarzda işlemek ve bunlann en elverişli şartlar altında sabşını temin etmek. 3 Umum hesabına ziraat makine ve aletleri tedarik etmek ve icabında bunları kiraya vermek suretile çiftçileri faydalandırmak. Tamamen ekonomik telâkki edebileceğimiz bu gayelere sosyal idealler de katışmaktadır: 1 Halkı tasarrufa alışhrmak. 2 Ortakların ekonomik durumla rını iyileştirecek tedbirler almak. 3 Hayır işleri ve yurd bakımı için teşkilât yapmak. 4 Birlik hakem heyetleri marifetile ortaklar arasmdaki hukukî münazaaları gidermek. 5 Çiftçi menfaatlerine mugayir arazi alım ve satışile mücadele etmek ve ilâ... Rayfayzenin en esash umdelerinden biri de kanun ve devlete sadık kalmak, siyasetle uğraşmamaktır. Tamamen lâ And içme merasiminden muh telif intıbalar Konya 7 haziran (Hususî) Piyade alayına iltihak eden yeni efradın and içme merasimi dolayısile şehrimiz bugün heyecanlı günlerinden birini yaşadı. Merasim, büyük günlere mahsus bir şekilde hazırlanan kışla sahasında Kol ordu kumandanı Korgeneral Keramed din Kocaman, fırka kumandanı Tuğge neral Mustafa İnan, Ordu Müfettişliği Sıhhiye Reisi Tuğgeneral Raif Konukun önlerinde yapıldı. Kumandanlar, merasim yerine gelince evvelâ eski ve yeni efradı teftiş ettiler. Bilâhare İstiklâl marşı çalınarak and iç mek için gruplar büyük bir intizamla teşekkül etti. And içme esnasmda efradın yüzlerinde, intisab ettikleri alayın Kafkaslarda, Sakaryada, Dumlupınarda yarattığı kahramanlık destanlarınm vakur edası okunuyordu ve her nefer tekrar ettiği keli meleri adeta temessül ediyormuş gibi görünüyordu. Bir buçuk saat kadar süren and içme merasiminden sonra Korgeneral Kera meddın Kocaman, askeri cidden vecde getiren, kanmdaki asil kahramanlığı şahlandıran bir nutuk söyliyerek ezcümle dedi ki: « Sizi burada yiğitleştirmek, kah ramanlığınızı artırmak için toplamıyoruz. Bu yiğitlik, bu kahramanlık sizin ruhu nuzda, mayanızda, aslmızda vardır. Biz o yiğit ruhu askerî talim ve terbiye ile, askerin üstün ve temiz ahlâkile yoğuracağız. Unutmıyacağınız şudur. Dünya nın en büyük ve en şerefli askeri ve bi zim en kuvvetli mürşidimiz ve kumandanımız Atatürk diyor ki: Türk askeri ayni kuvvetteki düşmanı tepeler, iki misli kuvveti yokeder, üç misli kuvveti devirir. Siz, ey istiklâl Savaşının, galib ve muzaffer ordusuna halef olan, o galib ve muzaffer ordunun çocuklan! Niçin ye min ettiğinizi, neleri bırakmamak, düşürmemek için and içtiğinizi unutmayın. Türk milleti, kendisine lâyık ordusile iftihar ediyor. Bu ordu, o iftihann, o ka barık göğsün daimî heyecanı, kaynağı oIacaktır.» c gelnnştir. Istanbuldan harice 48 ton ve 202 1/2 ton da razmol gönderilmiştir. Dün İstanbul Borsasında şu fiatlara satışlar olmuştur: Yumusak buğday kılosu 6 05 kurustan 7 kuruşa kadar. 7 kurusa,»• tilan bugdaylar 1 2 çavdarlı temız bugdaylardır. Sert buğday 5,37 1/2 to*u*taı» 6 02 kuruşa kadar, çuvallı arpa 4,15 KU ruştan 4,17 1/2 kuruşa kadar, dokme arpa 4 02 1/2 kuruş, çavdar 4,16 kurustan 4,19 kuruşa kadar, sarı mısır 4,27 kurustan 4,30 kuruşa kadar, ketentohumu 10,30 kuruş, susam 15,20 kuruş, tiftik 112,20 kuruştan 120 kuruşa kadar, beyaz peynir 26,22 ku ruştan 28,30 kuruşa kadar, kaşer peynlri 42 kuruştan 50 kuruşa kadar, keçi kılı 48 kuruş. Dün yabancı borsalarda şu fiatlara alivre satışlar olmuştur: Buğday kilosu 5,11 kuruştan 5,98 kuruşa kadar, arpa 4,21 kuruş, mısır 3,75 kuruş, ketentohumu 8,08 kuruş, iç fmdık 94,35 kuruş. Mürebbiye aranıyor On ve yedi yaşlannda iki çocuğa ingilizce öğretecek, bakacak ve onlarla gezip dolaşabilecek iyi referanslı bir mürebbiyeye ihtiyac vardır. Mektubla veya şifahen Cumhuriyet gazetesi idaresine müracaat olunur. Dr. Kerim ömer Çağlar Dört tarak fabrikası tatili faaliyet etti Gümrüklerdeki bütün eşyanm kon tenjan harici çıkarılması üzerine Al manların bir nevi kauçuk mahlulünden yaptıkları gayet ucuz taraklar da piyasaya çıkmış ve bir anda piyasaya hâk;m olmuştur. Çok mukavim olan bu taraklar şehrimizde on kuruşa satılmaktadır. Bunun neticesi olarak şehrimizde sellüloid ve galelitten tarak yapan dört fabrika birden kapanmıştır. Şimdi daha ziyade kemikten, fildişinden ve tırnaktan tarak yapan yedi müessese kalmıştır. Bu yüzden hem bu işe yatırılmış sermaye körlenmiş, hem de birçok işçi işsiz kalmış olduğundan alâkadar makamlar vaziyeti İktısad Vekâletine bildirmişlerdir Hatim duası Merhum General Dr. Mustafa Münifin ruhu için haziranm 12 nci cumartesi günü Beyazıd camisinde ikindi namazını müteakıb hatim duası yapılacaktır. Kendisini sevenlerin teşrifleri rica olunur. MEVLİD Eski Zaptiye Nazırhgından mütekaio! merhum A. Hamdi Cemiloğlunun ruhu için haziranm on üçüncü pazar günü Bakırköy camisinde öğle namazmdan sonra Mevlid okunacağından arzu eden zevatın teşrifleri rica olunur. YENİ ESERLER Siyasal Bilgiler Siyasal Bilgiler okulu talebesi tarafın dan çıkarılmakta olan bu mecmuanın 74 üncü numarası zengin mündericatla çıkmıştır. 180 inci sayısı çıktı. Içindekiler: İsmail Hakkı: Tiyatro piyesleri, Suphi Nuri: Is tanbul üzerine düşünce, Adnan Cemil: Ham madde harbi, Hasan Âli: Netoçka, H. Avni: Köy ve îabrika, H. Bozok: Ham madde harbi, I. H.: ArtLstik durum, Dr. İzzeddin Şadan: Akıl hastalıklan, Nusret: Son senelerdeki muhim keşifler, iç sosyete, ilim, kültür haberleri. haftanm düşünceleri, kısa tetkikler, Andre Gide'in Rusyadan dö nüş ve İsmail Hakkmın Hayatım tefrikaları, Epikür'ün bahçesi ilâvesinin 10 uncu forması. Okuyucularımıza tavsiye ederlz. Yeni Adam 1 Bahçe Mimarı İ | I Mevlud Baysal Dördüncü Vakıf Han dördüncü kat, 18 numara. Telefon: 23426 Haydar Rifatm eserlerinden Karagömleldiler îhtilâli Etrüsk Vazosu Uiçm Olümü Efendi île Uşak Vikontun Ölümü tklimler tlk Aşk Küçük Hikâyeler Mevud Toprak Stalin Lenin Mezhebi Felsefe Tarih Felsefesi Anarsizm 100 20 50 40 30 100 100 100 125 150 75 35 125 60 f Eminönü Halkevi tarafından çıkarılmakta olan (Yeni Turk) ün 54 üncü (Hâmid) sayısı çıkmıştır. Büyük Türk şairl Abdülhak Hâmide tahsis edilen ve sayın Dahlliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şukrü Kayanın bir ön yazısile çıkan bu sayıda Dr. Sadl Irmak, Dr. Ziyaeddin Fahri, Ali Kâml Akyüz, Şükufe nihal, Iffet Halim, Nahid Sırrı, Hakkı Süha Gezgin, M. Halid Bayrı, Agâh Sırrı LeMerasimden sonra davetliler kışlaya vend ve Nusret Safa Coskun gibi tanınmış almmış ve kendilerine tayınlı, karavanalı imzaların yazılan vardır. Genclerle münevverleri alâkadar eden bir ziyafet verilmiştir. yazılan toplamış bulunan bu mecmuayı oM. ÇANKAYA kuyucularımıza tavsiye ederlz. Yeni Türk i Büyük şehir ve kasaba parkian; f Anıt, meydan, çocuk parkian ve 1 villâ bahçeleri için modern proje w ve plânlar hazırlar; keşifnameler W tanzim eder. Projelerin arazide w tatbikatını deruhde ve taahhüd W eder. f Büket, nisan sepeti ve çelenkier icin yapılan siparişler sür'atle bazırlanır. Çiçek, sebze tohumlan; fide ve | fidanlar; süs, meyva ağaç ve ağac çıklan; bahçe alât ve edevatı ve ehlivetli Bahçivanlar gönderir. Katalogu (50) kuruştur. Alâkadarlara parasız gönderilir Kr. { ı> 1> ı ı ı ı ı ı i i ı ı ı I 't >•11 • 1 Narhkapı Şafak Sineması Bu akşam 21,15 te 1 KASTA DİVA Marta Egert 2 OLİMPİYADLAR FİLMt Türk güreşçilerinin dünya şampiyonluğu Üsküdar Hâle sineması KÜÇÜK PRENSES
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear