26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 Mavıs 1937 CUMHURİYET SON TELEFON HABERLER... TELGRAF TELSiZLE Hâdiseler arasında Franco kuvvetleri Bilbao kapılarını tuttular Talebelerin çıkardıkları gazeteler Kültür Bakanlığı, talebeler tarafından çıkanlan mecmualar için mekteblere bir tamim gönderdi. Gazetelerden öğrendiğimize göre, mekteb sıralarında çocuklann mecmua çıkarmalan yasak edilmiş değildir; yalnız bu iş, terbiye bakımından zarurî ve makul prensiplere bağlanmıştır. Bu haber, bana mektebde iken çıkardığımız ilk gazeteyi hatırlattı. Geçenlerde eski bir mekteb arkadaşım, içinde kendisinin de bir yazısı bulunan ve bugüne kadar itina ile sakladığı o gazeteyi bana göstermişti. Mürekkebi uçmuş sahifeler üstünde gözlerim daldı. Yirmi sekiz sene evvele aid bir hatıra seyrettim. Dokuz yaşımda ve Udnci sınıfta idim. Matbuatta fransızca mütercimliği yapmış olduğu için gazetecliğin sönmez iştiyakını içinde duyan bir muallimimiz bizi teşvik etmişti. Adını «Zenbur» koyduğu o gazeteyi şapirografla bir kaç nüsha bastık. İçinde benim Giridle Alzas Loreni mukayeseye üzenen bir makalem vardı. Altında şöyle bir imza: «İkinci sınıf talebesinden İsmail Safa zade Osman Peyami.» Bugün Ulusta cevherli yazılannı okuduğumuz Bürhan Asaf Belge de oraya milliyetçiliğe dair bir makale yazmıştı. Zenbur muharrirlerinden biri bugün Ulusta, biri de Cumhuriyette yazıyor. O gazeteyi saklıyan ve bana gösteren arkadaşımız da bugün matbuattadır. O küçücük, el yazması olduğu için satırları çarpık, gazete taklidi yapan maymun kâğıd parçası üstünde üç çocuğun yalnız masum fikirleri değil, istikballeri de yazılı imiş. Uçü de matbuat adamı oldular. Çocuklann çıkardıklan gazeteler ve mecmualar üzerine dikkatle, şefkatle iğilelim. Orada istikbalin portrelerini göreceğiz. Gizli kabiliyetlerin bu açık sergisinde, onlara vereceğimiz ehemmiyet nisbetinde inkişaflannı temin etmiş oluruz. Tohumdan yemişe giden karanlık yolu görmek istiyenler bu gazetelere ve mecmualara yakmdan baksınlar. İstikbale uzanan bu dürbünlerin ucunda yarınm ufuklannı seyredeceklerdir. Ingiltereden başka hiç bir devlet harb edemez Harb herşeyden evvel para meselesidir. Alrnanyanın Büyük Harbde mağlub olmasmın sebeblerinden birisi de buna ehemmiyet vermemesidir Yazan: General Ludendorff r Ekonomi hayattan doğar ve hayattan taşar. Insan toprağı ışler, kucağındaki hazıneleri çıkarır. Sathın ve satıh altının bütün servet ve samanından istifade eder. Bunlarla ihtiyacları tatmin ve ahalınin erzak ve mühimmatını tedarik eder. Bunun için insan bütün sınaî vasıtalannı kullanarak daha büyük verim almağa uğraşır. San'at te ölü bir nesne değildir. Bu da hayattan doğar ve hayattan taşar. İnsan aklı ve ellerile ekonomiye hayat ve faaliyet verir. Buna işaret koyuyorum. Ekonomi plânmda silâhlı kuvvetleHe mıletm umumu kuvvetli bir birlik teş kil eder. Silâhlı kuvvetleri de içerisine alan umum milletin hayat ıhtiyaclarına ve ayrıca muharebenın yarattığı ihtiyaclara karşı vatan ne gıbi şeyler istihsal edebilir? Devletlerin çoğu bu vazıyet karşısında ithalâtlarını kesmeğe ve yahud azaltma ğa mecbur kalacaklardır. Hatta denizlere hâkım olan İngılterenın bıle 1917 de Alman denizaltı gemilerinın faaliyetile teçhizatı tehdid altına girmişti. Ahali ve silâhlı kuvvetlerin iaşe ve teçhızatı ile alâkadar olan diğer ciddî bir mesele de devletin ekonomi vaziyetinin ve seferberlik ile muharebe icrası için konulan sermayenin ortaya çıkardığı meseledir. Bu mesele çok esaslıdır. Ve gele cek muharebede büyük rol oynıyacaktır. Az sürecek bir muharebe için bu mesele daha kolay görünmektedır. Onümüzdekı muharebenin kısa olması çok muhtemel dır. Yarının muharib devletleri, askeri kuvvetlerinin istıhzaratında bu meseleyi de halletmeğe uğraştıkları muhakkaktır. Büyük dünya çarpışmasından evvel de «erkânıharbiye ve dıplomasi» kısa bir muharebe hesablıyordu. Maatteessüf bu tahmınler tekzib edilmiştir. Bugün hiç kimsenin tahminine imkân olmıyan şey gelecek muharebede muh telıf devletlerin tatbik edecekleri ekonomi tedbırleridir. Hıçbir kimsenin inhiraf e demiyeceği bir zaruret vardır: Muharebenin müemmen bulunması için techizattan hiçbir şeyin eksik olmamasıdır. Bu zaruret nekadar kolay söylenirse icra ve muhafazası da o kadar zordur. Naza riyat ile tatbıkat birbirinden ayrı iki şeydır. Fakat muharebenin neticesine en büyük tesiri olacak şeylerden başlıcası bu zaruretin muhafazasıdır. Bunun tasdıki için Almanyanın 1914 1918 muharebesındeki vaziyetini hatırlamak kâfıdır. Almanya ne ekonomık ne de malî bakımdan bu muharebe için hazır değildi. Alınan tedbirler de kâfi \e lüzumu kadar değildi. İHEM NALINA M1HINA Havacılık edebiyatı azıları zannederler ki meselâ askerlıkte, doktorlukta, heyetşinaslıkta, hulâsa şu veya bu ilim ve fende edebiyatın yeri ve lüzumu yoktur. Edebiyat, güzel yazmak, hatta güzel söylemek demek olduğuna göre, medeniyetin her sahasında, ilimde, fende, san'atta, teknikte, herşeyde ona ihtiyac vardır. Bizde, bu ihtiyacın kavranmamış olması yüzündendir ki ilmî ve fennî eserlerimizin çoğunda güzellikten eser yoktur. Hatta, bazıları o kadar fena ve tatsız yazılmıştır ki okuyamazsınız bile... Bazıları, imlâ, gramen sentaks gibi dil hatalarının her çeşidile doludur. Ecnebi eserleri arasında, en çetin ilim ve fen meselelerini öyle güzel ve berrak bir üslubla öyle tath tath anlatanlar vardır ki elinizden bırakamazsınız. Bir misal isterseniz Camille Flammarion (Kamil Flamaryon) un heyet kitablannı önünüze koyabılirim. Binaenaleyh, iddia edebilirim ki edebiyatsız hiçbir şey olmaz; hatta küfür bile... Bu mukaddemeden sonra mevzua geliyorum: Türk Hava Kurumunun hımmetile dilimizde, bir havacılık edebiyatı doğmuştur. Hava Kurumu, bu edebiyatın temelıni «Havacılık ve Spor» mecmuasile atmıştır. Mecmua idaresi, yedi sekiz yıl önce bana Fransız havacılık edebiyatının en güzellerinden biri olan «La gloire des ailes Kanadlann Zaferi» isimli kıtabı tercüme ettirmişti. Bu kitab meşhur Fransız tayyarecisi Louis Bleriot'la Edouard Ramond tarafından yazılmış bir havacılık tarihçesidir. Uslubü, çok güzeldir. O vakittenberi Türk havacılık edebiyatı, telif ve tercüme birçok güzel eserlerle süslendi. Son zamanlarda, Türk Hava Kurumu «Türkkuşu Kütübhanesi» adile bir seri eser neşretmiştir ki onlardan kısaca bahsetmek istiyorum. Mussolini de artık miitareke istiyor Yeni İspanyol Başvekili harbin ancak Valansiya hükumetinin tanınmasile bitebileceğini söyledi [Baştarafı 1 inci sahifede] Fransız zabıtası İspanyol askerlerini ba lıkçılan serbest bırakmağa icbar etmişlerdir. Balıkçılardan kimse yaralanmamıştır. panyollann hükumeti bu şekilde tanıyacaklannı ve bu hükumete dahil olmıyanların da bu veçhile hareket edeceklerini ümid ediyorum. Hükumete dahil olmıyan bir takım İspanyollar vardır ki bunlar hükumetin sinesinde hükümran olan bedihî ve mut lak faşizm aleyhtarlıklarımn ruhunu ta şımaktadırlar.» Balbao muharebesinden bahseden Negrin, şöyle demiştir: « Bılbao'nun Bask milletinin şecaati ve malik olduğu müdafaa vasıtalaıı sayesinde mukavemet edeceğini zannedı yorum. Bilbao'ya yardım etmek ve mu zafferiyete kavuşmak için asilerin bazı cephedeki kuvvetlerini ayırmağa mecbuı edecek bir takım taarruzlar icra edilmesi ihtimal dahilindedir. Tabiî bu husus hakkında tasrihatta bulunamam.» Mussolini de miitareke istiyormus Paris 23 (A.A.) Figaro gazetesi nin Roma muhabiri, Mussolini'nin İspanya harbinden bıkmış olduğunu işrab ederek Duçenin îspanyadaki muhasım taraflar arasında bir miitareke akdedilmesi hakkında İngiltere tarafından yapılan teklife aleyhtar olmadığını kaydetmektedir. Muhabir îtalyan hükmet adamlannm İspanyol harbine İtalyada hoş bir nazarla bakılmadığını bildiklerini söyledikten sonra Almanyanın îtalyaya İspanyol iş lerile uğraşmaktan vazgeçmesini tavsiye ethğini ve Salamanca erkânıharbiyesinin Romada fena tesirler bırakan askerî ve siyasî hareketlerde bulunduklarını ilâve eylemektedir. General Ludendorff Yeni tspanyol Basvekilinin beyanatı Perpignan 23 (A.A.) «Şarkî Pirene'nin İstiklâli» ismindeki gazete İspanyol Başvekili Juan Negri'nin kendısine sorulan suallere vermiş olduğu şu cevabları neşretmektedır: « İlk işimiz harbi bitirmekten iba rettir. Tabiî bizim zaferimizle. Esas olan bu zafern bütiin İspanyolları sulha ka vuşturan bir zafer olmasıdır. Fakat şımdıki halde sulhtan bahsetmek mevsimsizdır. Bundan bahsetmek için zaman gclecek ve yakındır. İngilterede bu yoida teşebbüsler yapılmış olduğunu inkâr et miyorum. Biz cephe gerisinde mutlak bir asudegi temin etmezden evvel sulhtan bahsedemeyiz. Hükumete itaat edilmesi ve ona İspanyanın her tarafına nüfuzu şamil ve İspanyanın meşru hükumeti o larak riayet edilmesi lâzımdır. Bütün ls Karadenizdeki bir kısım mülteciler İtalyaya çıkıyorlar Madrid sefaretimizde Türk bayrağına iltica eden 750 İspanyol mültecisi Karadeniz vapurile gelirken yolda garib bir hareket göstermişler, bu defa da İtalyaya çıkmak istemişlerdir. Karadeniz vapuru yolda Maltaya uğrıyarak kömür alırken Madrid elçiliğimiz de Madrid hükumeti nezdinde teşebbüslerde bulunmuş ve bu mültecilerden istiyenlerin İtalyaya çık ması için mutabakat hâsıl olmuştur. Madrid elçiliği keyfiyeti vapur süvarisine telsizle bildirmiş, fakat Karadeniz süvarisi bununla iktifa etmiyerek Denizyolları İdaresinden direktif istemiştir. Evvelki gün Ankaradan vapur süvarisine İtalyada Cenova limanına uğraması ve arzu eden mültecîleri çıkarması bildirilmistir. ğına göre muharebenin zuhurunda Al manya bankasının kasalarmda 300 mılyon gümüş ve iki buçuk milyar altın mark vardı. Bu miktarı esas tutarak banka tedavüle altı milyar mark çıkarabilirdi. 31 temmuzda Almanyanın her tarafında borsalar kapandı. Ingiltereden maada diğer devletler de ayni şeyi yaptı lar. İngilterede borsalar muharebenin ilk gününde kapatılmıştı. ...tı.ııuKuııııumnminininilllllllllUIIIIIIIHIIIinunıııııııınMiınKiMi Pariste çarpışmalar Komiinistler Doriot'ya hakaret ettiler Paris 23 (A.A.) Dün akşam Mıllî Birlik Fransız gencliği millî kongresinin açılmış olduğu SaıntDenis belediye dairesi önünde bir takım hâdiseler olmuştur. Bu teşekkül, Doriot'nun idaresinde bulunan bjr teşekküldür. Birçok komünist, belediye dairesinin parmaklıklan önünde nümayiş yapmış lardır. Bunlardan birisi içeriye girmiştir. Biraz sonra, bir pencereden athyarak iki arkadaşının üzerine düşmüş ve bunların hafif surette yaralanmalanna sebebiyet vermiştir. Kendisinin de belkemiği kırılmıştır. Vaziyeti ümidsizdır. Komünistler, bir alay teşkil ederek Doriot'yu yuhaya tutmuşlardır. Polis, nümayişçileri dağıtmış ve yirmi kadar komünisti tevkif etmişse de biraz sonra serbest bırakmıştır. Millet Meclisi Bugün 937 bütçesini müzakereye başlıyor Ankara 23 (Telefonla) MecLs yann (bugün) 14 te toplanarak muvazenei umumiye kanun lâyihasının müzakeresine başlıyacaktır. Yarınki ruznamede mülhak bütçelerden Vakıflar Umum Müdürlüğü bütçesi de vardır. Umum Müdürlüğe 1937 senesi zarfında Başvekâletin tensibile 200 bin liraya kadar kısa vadeli avans ve hesabı cariler tatbik ve küşad etmek mezuniyeti verilmektedir. Gene lâyihaya göre Umum Müdürlük tarafından maaşları verilmekte olan eski tekke ve zaviyeler mensublarından vefat edenlerle umumî veya hususî bütçelerle idare olunan dairelerde vazife deruhde edenlerin maaşları kesilecektir. Maliye Vekili Fuad Ağralı bütçe müzakereleri dolayısile mühim bir nutuk söyliyecektir. PEYAMİ SAFA Boukharine Akademiden de ihrac edildi Moskova 23 (A.A.) Ülum akademisi, riyaset divanı azasından Nikolas Boukharıne'in «halkın duşmam» olması dolayısile akademiden ıhracına ittıfakla karar vermiştir. Moskova Üniversitesi parti meclisi de Belinski ile Lakovi'yi Troçki taraftarı olduklarından dolayı ihrac etmiştir. Lozandaki Türk Talebe Cemiyetinin yıldönümü 1 ağustosta iktısadî seferberlik tedbirleri resmen ilân edildi. Ahali, asker ve oonanmanın iaşesı vıkayesi için zaman'a 1 Folkman Plânlarile Model Uyeni masraflar yapıldı ise de o vakit çaklar, ten itibaren büyük iktısadî müşkülât baş2 Masrafsız ve Pratik Model Uladı. Bu müşkülât sonradan her türlü çuşlar, mahrumiyete kadar vardı. Bugün Ingil3 Plânörle Uçuş Dersleri, tereden maada diğer bütün devletlerin 4 Paraşütçülük, kınde bulunduğu müşevveş ve daha doğ5 îlmî ve Fennî Plânörcülük, rusu iktısadî hercümerci nazarı dikkate 6 Göklerin Kızı, alınca Avrupa devletlerinin gelecek bir muharebede nasıl para sarfedeceklerine 7 Gökler ve Gökmenler İçin, akıl ermez. Bu yedi eserden beş birincisi, İlmi ve Avusturya Generali Montekukuli'nin Fennî kıtablardır. îlk ikisi almancadan, kavline mutabık olarak elbette muharebe öteki üçü de rusçadan tercüme edilmiştir. için para lâzımdır. Büyük Frederik te Göklerin Kızı, Server Ziya Gürevinin hatıratında para ile ordu arasındaki mü küçük fakat güzel bir romamdır. «Göknasebet üzerinde ısrar etmekten geri dur ler ve Gökmenler İçin» ise Faruk Nafiz mamıştır. Filhakika İngilterenin iktısadî Çamlıbel, Kemaleddin Kâmi Ova, Behkuvveti olmasaydı yedi sene muharebe çet Kemal Çağlar, ve Server Ziya Gülerine devam edemezdi. Muharebede pa revin gıbi tanınmış şairlerle diğer genc şaranm lüzumu şüphesizdir. Vâkıa ecdadı irlerin gökler, gök adamları, göklerden mız parasız muharebeler yaptılar. Fakat düsüp gönlümüzde yatan şehid kanadlar o zaman parayı millet koyuyordu. Fakat icin yazılmış güzel şiirlerden mürekkeb bir mecmuadır. Rayihın hazinei evrakından anlaşıldı bu da bugün mümkün değildir. Havacılık edebiyatı da havacılığımızla beraber büyüyor ve yürüyor. Başka türlü olmasına da imkân yoktu. Havacılık ilmi, havacılık fenni, havacılık tekniği, beraberinde mutlaka bir de havacılık edebiyatı isterdi. Biri uçacak ve yapacak, öteki yazacak, ve yayacak; böylece, Türk kanadları da havalara hâkim olacakhr. i Türk Hava Kurumunu, havacılığın her hususunda olduğu gıbi, edebıyatında da sarfettiği meşkur himmetlerden dolayı takdir ve tebrik etmemek kabil değildir. Jürkiye îran telgraf ve telefon mukavelesi Tahran 23 (A.A.) Pars ajansı bildiriyor: Gazeteler, geçenlerde İran Türkiye arasında imzalanan telgraf ve telefon muhaberatı hakkındaki mukavelenin metnini neşrederek bu mukavelenin iki mem leket için olan faydalarmı göstermekte dirler. Lord Snowdenin külleri havaya serpildi Londra 23 (A.A.) Dün Lancashhire ve Yorkshire hududunda kâin İckrus haw kırlarında 400 kişi Lord Snowde'in küllerınin dağılması merasimine iştirak etmiştir. Snowden'in siyasi hayatınm ilk senelerinde onunla beraber mücadele etmiş olan amele partisinin emektarlarından birkaç kışi nutuklar söylemiş lerdir. Şaşılacak veyaşaşılmıyacak şeyler! Gazeteler yazıyor: Tevkifanede yapılan bir yoklama neticesinde, mevkuf kadınlardan bazılannda esrar ve bıçak çıkmış. Demek ki kadmlar da, hem esrar hem bıçak çekiyorlar. Erkeklerle müsavi haklara malik olduktan sonra neden çekmesinler? Bunda şaşılacak birşey yok. Asıl şaşüacak şey, mevkuf kadmlarda küçük ve saklanması kolay bir nesne olan esrarı da bir tarafa bırakıyorum bıçak bulunmasıdır. Fakat, doğrusunu isterseniz bunda da şaşılacak birşey yok! Timarhanedeki delilerin üstünde tabanca çıktıktan ve bu tabanca bir başka delinin canını da çıkardıktan sonra Tevkifanedeki akıllı kadmlarda bıçak çıkarsa çok mu? Hele muhterem üstad profesör Dr. Mazhar Uzman, kendi idaresindeki «Emrazı Akliye ve Asabiye hastanesi» nde vuku bulan tabanca ile adam öldürme hâdisesinde bir fevkalâdelik görmedikten sonra, Tevkifanede kadınlar arasında gizli bıçak bulunmasında fevkalâdelik aramanın manası kalmaz. Bu gibi hâdiseleri pek tabiî bulan üstadın nazannda, böyle bir vak'amn fevkalâde olabilmesi için, ya Bakırköy tımarhanesinin Allah göstermesin İspanyaya dönmesi, yahud da bir namlunun küçük fakat korkunc ağzının Allah saklasın muhterem profesöre hitab etmeğe kalkışması mı lâzım? Kutubda hava güzel (!) Moskova 23 (A.A.) Tayyarelerle Lady Snowden de merasime iştirak kutba muvasalat eder etmez Smit ve ar etmiştir. kadaşları tarafından tesis edılen Sovyet istasyonunun yolladığı ilk telsiz metero Eden Cenevreye hareket etti loji bülteni şudur: Londra 23 (A.A.) Eden Milletler «Şimal kutbu bugün nisbeten sıcaktır. Cemiyeti toplantısına iştirak etmek üzere Hararet sıfınn altında 12 dir. Hava gü tayyare ile Cenevreye hareket etmiştir. neşlidir. Hafif bir rüzgâr vardır. 24 saat Paristen geçerken mütemadi surette çahştıktan sonra iyi uçParis 23 (A.A.) Eden Paristen tuk.» geçerken, Fransız Büyük Elçisi tarafın Negüs kararını bugün verecek dan şereflerine verilen dinede Blum ile göLondra 23 (A.A.) Habeşistan sefa rüşmüştür. Eden müteakıben Cenevreye reti yarm yani pazartesi günü Negüsün doğru yoluna devam etmiştir. Cenevreye bir Habeş murahhas heyeti gönderilmesi meselesi hakkında bir ka Beneş, Yugoslavya Harbiye rar vereceğini bildirmektedir. Nazırını kabul etti Von Ribbentrop, Vatikan sefiri oluyor Berlin 23 (A.A.) Nasyonal sosyalist mehafillerde söylendiğine göre, Almanya hükumeti von Bergen'in yerine von Ribbentrop'u Papa nezdinde sefir tayin edecektir. Prag 23 (Hususî) Burada bulu nan Yugoslavya Harbiye ve Bahriye Nazırı General Lubomir Mariç öğleden evvel Başvekil Hotza, öğleden sonra da Yugoslavya Cumhurreisi Beneş tarafından kabul edilmiştir. Çek Cumhurreisi kendi sini öğle yemeğine alıkoymuştur. Evvelce haber vermiş olduğumuz veçhile Lozandaki Türk Talebe cemiyeti nin yirmi beşinci senei devriyesi büyük merasimle kutlulanmıştır. Cemiyetin tertib ettıği akşam yemeğine ayni ce miyetin yirmi beş sene evvelki ilk reisi olan Numan Menemencıoğlu riyaset et miştir. Ziyafette Cenevrede bulunan Türk heyeti murahhasası, birçok ecnebi muderrisler ve ecnebi talebe cemiyet leri mümessılleri hazır bulunmuşlardır. Turquıa'mn şimdıki reisı Cahıd Inkayanın açtığı nutuklar serisine Numan Menemencioğlu başta olmak şartile bir çok muderrisler ve ecnebi talebeler iş tirak ederek bu vesile ile yeni Türkiyenin ve onu yaratan Atatürkün inkılâblarına hayranlıklarmı izhar etmişlerdır. Yukarıki resimler bu güzel toplantıdan iki görünüştür.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear