26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 Mayıs 1937 CUMHURIYE1 SON TELEFÛN HABERLER TELGRAF HâdiseSer arasında TELSiZLE Vaktimiz yok mu? ütün ihmallerimizin en büyük mazereti şudur: «Vaktim yok.» Bu söz bizi yalnız mes'uliyetten kurtarmakla kalmaz, guya çok çalışanları şeref seviyesine de çıkarır. Yapılmamış bir ziyaretin, okunmamış bir kitabın, gezilmemiş bir serginin, yazılmamış bir mektubun peşisıra ileri sürdüğümüz bu mazerete inananlar, bizim yemek ve uyku vakitlerinden başka bütün saatlerimizi çalışmakla geçirdiğimizi kabul etmeğe mecburdurlar. Sahiden vaktimiz yok mudur? Yoktur. Fakat çahştığımız için değil, vakti aramadığımız için. Biz boş vakit denilen şeyi kendi kendine olan, her an kendi kendine havadan yağan birşey sanıyoruz. Zamanın bu caba telâkkisi bizi boş vakitlerden mahrum bırakmıştır. Çünkü, hergünkü hayatımızın şurasma burasına sıkışan küçük küçük, parça parça işsiz vakitlerden istifade etmeyiz. Bunların yekunu saatler tutar. Zamam tasarruf etmeğe alışmadığımız için ona sahib olamıyoruz. Vakit, aramakla bulunur. «Vakit nakiddir» ama, aramadan, varlığın derinliklerinde hergün ve her an hafriyat yapmadan ele geçen bir define değildir. Kaybolmuş saatlerimizin yekunu, başlıbaşına, heba olmuş bir ömür kadar uzundur. Böyle düşüniilürse kabul edilecektir ki şarkın tarihi daha eskidir ama garb ondan daha çok yaşamıştır: Çünkü istihsalsiz geçen her zaman, hiç yaşanmamış sayılır. EDEBİYAT Izmirde yapılacak turistik yollar Asfalt yapılması kararlaştırılan yollar înşa tarzı itibarile beş kısma ayrıldı Ankara 9 (Telefonla) İzmir turistik yollarının inşası ve kaplıcalarla plâjlarda asrî tesisat vücude getirilmesini temin edecek olan kanun projesi hazırlanmıştır. Projenin hazırlanması için bir komisyon teşkil edilmişti. Bu komisyon memleketimizde turizmin inkişafı için alınması zarurî tedbirleri bir kül halinde mütalea etmiş, İzmir Valiliği tarafından hazırlanan projeyi de gözden geçirerek yenibaştan bir kanun projesi hazırlamıştır. Projede İzmirin içinde ve dışında turistik maksada hadim ve asfalt yapılması kararlaşan yollar inşa tarzı itibanle beş dereceye aynlmıştır. Birinci derece yollar: Karsıyakanın, Bostanh mevkiinden başlıyarak sahili takiben, Alaybey, Turan, Bayraklı, Mersinli, Halkapınardan Birincikordona geçerek oradan Konak önüne ve tramvay yolunu takiben Güzel yalı, Ağamemnun kaphcaları ve înciraltı plâjına giden yolla buna bağlanan Mersinli Burnova, izmir Kızılçullu Boca yolları.. İkinci derece yollar: îzmir Torbalı Subaşı Selçuk yolu. Üçüncii derece yollar: Karşıyaka Menemen, Aliağa Bergama yolu. Dördüncü derece yollar: Ağamemnun Urla Alaçatı Çeşme Ihcası Çeşme yolu. Beşınci derece yollar: Basmahane Tilkilik Pazaryeri, Eşrefpaşa Kadifekale yolu. Bütün bu yollar İzmir Vilâyeti Umumî Meclisi tarafından kabul edilip Nafıa Vekâletince tasdik edilecek iş programlanna göre yapılacaktır. Turistik yollar ve kaplıcalarla plâjlardaki asrî tesisata tahsis edilecek fevkalâde gelirler şu suretle temin edilecektir: 1 İzmir Vilâyti içinde yol mükelleflerinin, yol vergisine zammedilecek ikişer lira.. 2 İzmir Vilâyetinin her sene yollar tahsisatından ayıracağı 70 bın hra. 3 Şehir içinde ve banliyö işliyen muayyen tarifeli kara ve deniz nakil va sıtalarının yolcu biletlerine ve abonman defterlerine, tenzilâtlı pasulara beher sefer ıçın zammolunacak 25 er para ile Vilâyet merkezine bağlı şehir ve kasabalar ve köyler arasında işliyen muayyen tarifeli vesaiti nakliye ücretlerine gidi< cjeliş için ayn ayn birer kuruş zam. Fuzuli münakasası etrafında Peyami Safa Geçen makalelerimden birinde, ede bıyatımızın esaslı mongrafilerden, yani bir san'atkârın hayatı ve eseri üstünde yapılan etüdlerden mahrum olduğunu yazmıştım. Bu mahrumiyete iki büyük sebeb göstermeğe çalişıyorum: Bırincisi, herhangi bir san'atkârın bütün hayatını ve bütün eserlerini tetkik edebilmek için sarfedilmesi lâzımgelen gayretten, ede biyat tarihçilerimizin de münakkidlerimızın de kacınmalarıydı; ıkıncısi de en adı san'at eserlerinin bile tahlil ve izah edilebilmeleri için mongrafi muharririnde genış bir felsefe kültürile şahsî tefekkür kabiliyetleri aramalarıydı. Daha evvel bu sütunlarda yazdığım bir makalede de bu kültüre ve bu kabılıyete sahıb olma dan hiç kimsenin edebiyat tarihi ve tenkid nevilerinde salâhiyet iddia edemiye ceklerini izaha uğraşmıştım. Son günlerin bir münakasası, bu iki makaleme de canlı bir delil ve misal teşkil ettiği için, edebiyatımızın en utanılacak tarafı üstünde beni ısrara mecbur bırakıyor: Fuzuli hakkında bir Ermeni âlıminin yazdığı eser münakasası. Bu mevzu etrafında yazılan şeylerın görünüşte birbirlerinden farklan olmakla beraber esaslarını birleştiren hakikat hiç değişmiyor: Terzibaşyan isminde, Romada felsefe tahsil yapmış (felsefe!), bir Ermeni vatandaşımız (Ermeni!), otuz sene yalnız Fuzulinin hayatını ve eserlerini tetkik ettikten sonra (otuz sene!), dört büyük cildlik bir eser vücude getirmiştir (dört büyük cild!). Hiç birimiz ermenice bilmediğimiz için eserin mün dericatı hakkında bize izahat veren, gazetemizdeki arkadaşımız Şamhyan, muharririn aynca Fuzulinin Leylâ ve Mecnunu için de bir etüd hazırladığını, fakat o mongrafınin son iki cildı gıbı bu eserin de neşredilmesine müelhfinın ölümü mâni olduğunu anlattı. Eserin intişar eden iki cildinin mündericatını arkadaşımız bize tercüme etti. Birinci cildde, Fuzulinin içinde yaşadığı tarih devresi ve sosyal muhiti izah edil rmştir: Kanunî Süleyman ve İbrahim Paşa ile Fuzulinin münasebetleri; Bağ dad, Irak, Kerbelâ, Necif gibi Fuzulinin eseri üstünde coğrafî tesirleri olan şehirlere aid tetkıkler; şairin çocukluğu, gencliği, lisanı, üslubu ve muasın olduğu şa irler; sonra Petrark ve Fuzuli arasında bir mukayese. İkinci cildde, eski Yunandan İslâmiyete kadar birçok felsefe mektebleri ve bilhassa Hindde, Arablarda, Acemlerde, eski Yunanlılarda mıstısızm akideleri, aşk telâkkileri ayrı ayn izah edildikten sonra Fuzulinin mistisizmi ve aşkı, hususî ve orijinal vasıflarile tahlil olunmuş. Ayni cildde Fuzuli ile Mevlâna, Sadi, Hafız, Petrark,Virjil, Dante, Milton ilâh.. mukayeseler. Eserin mündericat sahifesindeki ma lumatı bile pek ziyade kısaltarak buraya aldığımız halde, yazdığımız şu satırlar, Terzıbaşyanın esaslı bir monografı metoduna nekadar sadık kaldığını ve bir adamı anlamak için daha evvel nelerı bilmek ve anlamak şart olduğunu ortaya koyuyor. Şimdi, bu hakikatten doğan diğer hakikatlerin yüzüne sıkılarak bakalım: 1. Türkçede Fuzuli için dört cildlik değil, dört formalık bir eser bile neşredilmemiştir. Ortaya sürülen şeyler, tahlil ve izah taraflarile iki makale hacmini aşmaz ve Fuzuli hakkında verilen hü kümler ortamekteb seviyesi içinde kalır. 2. Yalnız Fuzuli değil, Türk edebiyatı tarihine girmiş bütün san'atkârlar, hayatlarını ve eserlerini ihmalin, ceha letin ve nankörlüğün pençesinden kur taracak bir esaslı tetkikin aydınlığından mahrum kalmışlardır. 3. Bunun için edebiyat tarihlerimiz, edebiyatçılarımız hakkında beylik, ortamalı fikirlerle ve hükümlerle doludur. Ne metod, ne mukayese, ne tarihî ve sosyal devirlerin ciddî bir felsefe vizyonundan tetkiki, ne şahsiyet üstünde araştırmalar, ne eserleri san'atkânn benliğinde geçirdiği yararma buhranlarına bağlıyan münasebetlerin tahlili bakımından bu fikirlerin ve bu hükümlerin hiçbir kıymetleri yoktur. HEM NALINA MIH1NA j Bir teşekkür borcu Başbakan İsmet İnönüJaponva da Burgos hüku Irak Hariciye Nazırı nün Pariste bir günlük metini tanımak için Suriye Cumhurreisi tevakkufu teşebbüse girişti ile de goruştu [Başmakaleden devam] Vitoria 9 (A.A.) Requettes'!erin bir radyo istasyonu, Franksist'lerin Biskaye cephesinde parlak bir muvaftakiyet elde etmiş olduklarını haber vermekte dir. Bu kuvvetler, Manciste kıtaatını imha etmişler ve Sollube'nin dağlık mıntakasına sağlam bir surette yerleşmişlerdır. Havas Ajansınm Vitoria'daki muha biri yazıyor: Bilbao için yapılmakta olan muharebelerin sonuncusu başlamıştır. General Mola, daha şimdiden Bübao'yu ve San Sebastien Bilbao yolunun büyük bir kısmını kontrol altmda bulundurmaktadır. Bask milisleri, takviye kıtaatı a'maktan ümıdlerinı kesmişlerdir. Bilbao'nun ablukası ve başlıca iaşe limanları olan Bermeo'nun işgali münasebetıle iaşe işleri de tehlikeye düşmüştür. Guernica, 9 (A.A.) Havas ajansmm muhabın bildiriyor: Sollube'de vukubulan kanlı muharebeden sonra Franco kuvvetleri Bilbao'nun son müdafaa hatlarına gelmişlerdir. Bask milisleri bu mevzileri şiddetle müdafaa etmişlerse de Franco kıtalannın hücumlan karşısında ricat etmeğe mecbur olmuşlardır. Şam 9 (Hususî muhabırımızden) Irak Hariciye Nazın Naci Asil, Suriye Cumhur Reisi Hâşim Atasi'yi ziyaret ederek kendisile Ankarada yaptığı temaslar etrafında görüşmüştür. Bilâhare Suriye Başvekili Cemil Mardam ve Hariciye Nazın Sadullah Cabiri, Irak Hariciye Nazırını otelde ziyaret ederek Hatay meselesi etrafında müzakeratta bulunmuştur. Suriye Başvekilinin Hatay meselesine dair Cenevre Eksperler komitesine verdıği nota, Suriye resmî bir hükumet olarak tanınmadığından kabul edilmemiştir. Bilbao şehri de düsmek üzere Naci AsiPin Şamda yaptığı temaslar PEYAM1 SAFA Sultan Hamidin oğlu şehzade Selim de öldü Şam 9 (Hususî muhabirimizden) Sultan Hamidin oğlu şehzade Selim Cuneyde'de ölmüş ve Vahideddinin yanına gömülmüştür. Yugoslavyada tes'id edilen bir bayram Belgrad 9 (A.A.) Başvekil, Stoya dınoviç, beraberinde hükumet erkânından birçoğu olduğu halde dün akşam Skoplije'ye cüsgübe» gitmiştir. Ora da cenubi Sırbistanın kurtuluşunun 25 inci yıldönümü münasebetile bugün yapılacak olan muazzam nümayişlerde hazır bulunmuştur. Japonya ve Burgos hükumeti Skoplije şehrile civar halkı hükumet Paris 9 (A.A.) Burgos hükumetini reisini coşkun tezahüratla karşılamıştır. tanımak ve onunla bir ticaret muahedesi Ankara ilkbahar yarışları akdetmek üzere müzakereye girişmek için Ankara 9 (Telefonla) İlkbahar bir Japon heyetinin Salamanca'ya geldiği at yarışlarının bırıncısı bugün saat 16,30 hakkmdaki haberler, Paris matbuatın; da ipodrumda başladı. Dahiliye, Millî şiddetle alâkadar etmektedir. Müdafaa, Adliye, İnhisarlar Vekilleri, maktadır. Burada artık kapitülâsyonların zincirinden kurtularak kıskanc surette bağlı olduğu istiklâlini modern hayatın bütün tekâmüllerile takviye eden bir millet vardır. Artık hasta adam efsanesi tasfiye olunan imparatorluğun enkazı içinde mazinin karanlıklarına gömülüp gitmiştir. Modern Türkiye yakın şark ufuklarında doğan tabtaze bir bahar güneşidir, ve bu yepyeni millet ve memleket, Fransaya karşı tarihin derinliklerinden ve kültürün incehklerınden gelen kuvvetli bir sempati taşımaktadır. Fransız Cumhuriyetinin Türkiye Cumhuriyetile dünya ölçüsünde ehemmiyetli münasebetlerini bir iki müstemleke memurunun serbazane hareketlerine feda etmiyeceğine inanmak lâzımdır. Şurasını da sarahat ve kat'iyetle kaydedelim ki modern Türkiye Cumhuriyeti ancak sulhun takviye ve muhafazasına hizmet eden siyasetlere can ve gönülden bağlanır. Bız emperyalist bir memleket olmağı istemiyecek kadar siyasî rüşd sahibi bir milletiz. Emperyalist olmadığımız gibi emperyalizm siyasetlerine de yardım edemeyız. Bız ancak sulha hizmet ve onu istivenlere muavenet ederiz: Evvelâ Türkiyenin sulh ve sükununa, sonra kendi çevremizin sulh ve sükununa ve nihayet dünyanm sulh ve sükununa. Bıze sorulsa emperyalizm devrinin tarihen nihayet bulmuş olduğunu bıle söylenz. Bu nama yapılacak her harb, başta yapanlar olmak üzere insanhk için ancak yeni felâketler ve ıstırablar gerirebilir. İnsanlığm dünyaya sığmıyacak kadar uyanmış olan vıcdanı önünde veyl hâlâ emperyalistlik hulyası taşıyabilecek megalomanlara! 4. Terzibaşyan, eserinin mukad cnebi memleketlerindeki elçilikdemesinde, Fuzuli için bu dört cildi fazla ler ve konsolosluklar, oralarda bulanlara şu cevabı veriyormuş: «Garboturan veya seyahat eden vatande bir şairin bütün eserleri için değil, bazan bir tek eseri, hatta bir şiiri için bu ka daşlar için yurddan bir parça, bir iltica dar büyük tetkikler yapılır; Fuzuli içinse gâhtır. Okyanuslann ortasındaki adalar, fırtınaya tutulmuş bir gemi için neyse, ecyüz cild azdır.» nebi memleketlerinde darda kalmış bir 5. Fuzuliyi ve Divan şairlerini, hatyurddaş için, elçilikler ve konsolosluklar ta muasır edebiyatımızı tahlil edebilmek da odur. için şark ve garb lisanlarından birkaçını Hariciye memurlarımız umumiyetle nabilmek, şark ve garb felsefelerinde hakzik ve terbiyeli insanlar olduklan için, işi kile mürekkeb yalamış olmak şarttır. 6. Edebî bir etüd vücude getirmek düşen vatandaşlara iyi muamele ederler, için değil, sadece edebiyata bir nisbet nezaket gösterirler. Fakat, beş parmak iddia edebilmek için de, bütün fikir tari bir olmadığı için, içlerinde bazan insanı hinde insan kafasının yaşadığı, humma tatsız karşılıyanlar, ihmal edenler, her sını çektiği, âlemşumul münakaşalarına hangi bir müracaarinize ehemmiyet vermigirdiği meseleleri bilmek ve bunları şahsî yenler bulunur. Meselâ, bir heyet halinbir tefekkür zaviyesinden geçirebilmek de seyahat edenlerin bir kısmını elçiliğe davet etmeği aklına bile getirmiyenlere de lâzımdır. 7. Türkiyede bu şartlar, nev'inin rasgelirsiniz. Kendilerinden, resmî vazifemütehassısı geçinen hiçbir şahıs üstünde lerine dahil olmıyan küçük bir iyilik isteyanyana gelmediği için edebiyatımızm diğiniz zaman yan çizenler, yahud yatarihe, tahlile ve tenkide aid tarafı ya I pıp ta başınıza kakanlar olur. Vizenizi bomboş, yahud düpedüz «biyografi» ve veya başka bir işinizi yapmakta nazlı dav«bibliyografi» bilgilerile doludur. Bu bil rananlar, müşkülât çıkaranlar da yok degiler de eski eserlerde verilen maluma ğildir. Memleket dahilinde insana gayet tın bugün anlaşılabilecek bir lisanla tek tabiî gelen bütün bu alelâde haller, ecnerar edilmelerinden başka birşey değildir. bi memleketlerdeki resmî yurdaşlar tarafından yapılınca, muamelesine göre, sizi Terzibaşyan'ın eseri bir arkadaşımız ya çok memnun ve minnettar eder; yahud tarafından eski Maarif Vekili Cemal da müteessir ve münfeil... Hüsnüye ve Universiteye verilmiş olduSon Yugoslavya seyahatimizde, biz ğu halde, tercüme edilmesi için oralargazeteciler, Belgrad ve Sofya elçilerimizda hiçbir teşebbüsü kımıldatamamıştır. Kendi şairimiz hakkında bir tek eser vü le ve elçiliklerdeki hariciye memurlarile cude getirmekten üşenmekle kalmamışız, temas ettik. Belgraddaki temasımız, tabitercüme gibi nisbî zahmeti pek ehemmi atile daha fazla oldu. Başta, Belgrad Elyetsiz kalan bir işten de kaçınmışız. Şim çimiz Haydar Aktayla refikalan olmak di bir akşam gazetesi, okuyuculannın üzere, müsteşar Şefkati İstinyeli, ataşeinayetile, bu tercümeyi yapana dört yüz militer binbaşı Necati, kâtib Muammer lira vadediyor. Belki yarın bir portakal ve İsmail, bize, son derece, iyi muamele müzayedeye koyarak iane tophyacak baş ettiler. Biz gazetecilerin, kendilerine bir hayli zahmetlerimiz oldu. Bunları, azamî ka hamiyetliler de çıkar! nezaket, hatta muhabbetle yaptılar. BelHayır! Bu eseri tercüme ettirmek ve gradda Türkiyeyi azamî muvaffakiyetle bastırmak vazifesi doğrudan doğruya temsil eden, gerek dost devletin erkânına, Kültür Bakanlığına aiddir ve bu, daha gerek kor diplomatiğe kendini çok sevdirbüyük vazifelerin başlangıcı olacaktır: miş olan Bay Haydar Aktayla pek muhTürkiyede Türk edebiyatı tarihine aid terem refikalarının, Başvekilimizle Hariciihmallerin önünü almak ve Üniversiteden ye Vekilimizin resmî ziyaret ve seyahatleri ortamekteblere kadar edebiyat programgibi mühim bir zamanda, biz gazetecileri lannın en büyük açıklannı kapatmak. de daima güleryüzle ve daima nezaketle Çünkü dava başlıbaşına bir kültür mesekarşılamalarını, mühim vazifeleri arasınlesidir ve dibi kazınırsa edebiyat tedrisada bizleri de asla ihmal etmiyerek unuttımızın geniş mikyasta birçok şartlardan mamalarını (çünkü, bizim de bir vazifeve ehliyetlerden mahrum olduğu görülür. miz olmasına rağmen, gazeteci diye ihmal PEYAMİ SAFA edilip unutulduğumuz yerler de oldu), o güzel seyahatin en tatlı hatıralarından biri olarak daima zevkle ve teşekkürle anacağız. İ i ^ jj Binicilerimiz Pariste de iyi neticeler aldılar Balıkesirde açılan resim sergisi Balıkesir 9 (Hususî) Şehrimizden ve îstanbuldan 18 ressamın iştirak ettiği resim sergisi bugün saat 15 te Halkevinde Vali ve C. H. P. Başkanınm bir nutku ile açılmıştır. Teşhir edilen 120 tablo arasında Türk înkılâbını canlandıran tablolar bilhassa yer almaktadır. Sergi Balıkesirde büyük bir alâka uvandırmıştır. Şimalî Irakta bir isyan hareketi bastırıldı Bağdad 9 (A.A.) Orta Fırat ve Divanye mıntakasında âşiretler arasında isyan çıkarmak maksadıru güden bir suikasd hareketi keşfolunmuştur. Bu hususta neşredilen resmî tebliğe göre, maznunlar arasında âyan azasından Izmit Valisi Ankaraya gitti İzmit 9 (Telefonla) Valimiz Hâmid Alvan Yasinî ve Muhsin Abutabik, bugün Ankaraya gitti. meb'us Abdülvahid ve aynca daha iki Londra otobüs grevi devam meb'us vardır. Kendimiz için çizdiğimiz bu siyaset Ankara Valisi de sayısı 10 bini geçen seçerçevesinin Fransız mılleti anlayışlarına yırciler arasındaydı. Yanşlar çok heye da tamamen uygun olduğunu biliyoruz. canh oldu. Onun içindir ki Paris telâkilerinin bir Ortamekteb muallimi günlük kısa müddeti en uzun görüşmeleyetiştirmek için rin yapamıyacağı kadar faydalı olmuştur Ankara 9 (Telefonla) Maarif Ve diyoruz. Siyasetlerimiz bir iki kaş göz kâleti ortamekteb muallimi yetiştirmek işaretile bile anlaşabilecek sarahat ve kamaksadile Gazi Terbiye Enstitüsünde a biliyeti haiz bulunuyor. Eğer netice bu çılan kursa devam eden Muallim mek tahmine muvafık çıkarsa Başvekilimizin tebi mezunları hakkında bir kanun proayağını Parise düşüren İngiliz tetvic mejesi hazırladı. Bu projeye göre, ortarasiminin Londradan ewel diğer bir tetvic mekteb muallimi yetiştirmek üzere açıvazifesi görmüş olduğuna hükmedeceğiz: lan bu kurslara devam eden ilkmekteb muallimleri kursların devamı müdde Fransız Türk dostlugunun tetvici. tince maaş almamak şartile mezun saYUNUS NADİ yılacaklardır. İlkmekteb muallimliğine dönenlerle ortamekteb muallimi iken diğer bir ders hocahğını almak için kursa devam edenlerin kursta geçirdikleri müddet kıdemlerine zammedilecektir. [Baştarafı 1 inci sahifede] arasında değişmektedir. Dünyada biniciliklerile en ziyade ta nınmış olup, mevcud en kıymetli atlarile bu müsabakalara iştirak eden milletlerin yekdiğerile çarpışması çok h«yecanlı ve çetin olmaktadır. Bu mücadele bilhassa Fransız ve Alman süvarileri arasında çok bariz bir şekilde tebarüz etmektedir. 6 ve 7 mayısta yapılan ilk müsabakalarda Türk süvarileri muvaffakiyetli koşular yapmışlardır. Yalnız müsabaka sahasına yabancı olmaları ve çok ümid bağlanan teğmen Saim Polatkanın İtalyada bacağında bir kan çıbanı çıkararak küçük bir ameliyat yaptırmak mecburiyetinde kalması ve atlarından bırinın hastalanarak müsabakalara girememesi Türk ekipinin esasen mahdud olan kadrosunu biraz daha daraltmış ve müsabakalara yalnız üç binici ile iştirak etmek mecburiyetinde bırakmıştır. Bu sebeblerden dolayı ilk iki gün zarfında yapılan müsabakalarda binicilerimiz bütün muvaffakiyetlerine rağmen çok iyi dereceler alamamışlardır. Fakat 8 mayısta yapılan müsabakalarda Türk binicileri derhal birinci safa geçmişler ve bir gün zarfında yapılan muhtelif müsabakalarda kıymetli üç derece almağa muvaffak olmuşlardır. Mânilerin yükseklikleri 1,50 ile 1,70 arasında olan kudret müsabakasında 70 müsabık içinde yalnız 1 1 at hatasız koşu yapabilmiştir. Yüzbaşı Cevad Kula Çapkın ismindeki atile parkuru hatasız bitirmeğe muvaffak olmuş ve zaman itibarile yapılan tasnifte saniye farkile 11 inci olmuştur. Bu yanşta ancak 18 binici Muhterem ve güzide Belgrad Elçimizle refikalarına, Elçiliğin diğer erkânına karşı duyduğum minnettarlığı ve teşekkür borcunu biraz geç te olsa alenen eda etmeği bir vazife addediyorum. Okuyucularıma Türkçemizi müdafaa için yazdığım yazılar dolayısile muhterem okuyuculanmdan hergün birçok mektub alıyorum. Bana bildirmek lutfunda bulunduklan bü yük küçük, ehemmiyetli ehemmiyetsiz yanlışlann hepsini düzeltmeğe kalkışırsam, sütunumu, hergün yalnız, imlâ düzeltmelerile doldurmak lâzım gelir ki buna imkân yoktur. Onun için, mektublarında bildirdikleri yanlışlardan bahsedemediğim okuyucularımın beni mazur görmelerini rica ederim. İcab ettikçe gene bu mevzua geleceğim tabiidir. Göbbels Danzigde Dantzig 9 (A.A.) Göbbels, dün akşam tayyare ile buraya gelmiştir. Kendisine, fevkalâde bir istıkbal merasimi yapılmıştır. Şehir, bayraklarla donatılmıştır. Norposten gazetesi, diyor ki: «Göbbels, bize Dantzig'in Cermenli ğin ileri mevzii olmak itibarile oynıyacağı rolü pek iyi bilmekte olan Hitlerin elçisi olarak geliyor.» derece alabilmiş, diğer 52 hayvan derece alamamışlardır. Yüzbaşı Cevad Gürkan da bir tek hata ile 16 ncı gelmiştir. Ayni gün zarfında yapılan dördüncü müsabaka Türk ekipi için daha şanslı olmuştur. Çok çetin ve heyecanh geçen bu müsabakada yüzbaşı Cevad Kula parkuru gene hatasız olarak bitirmiş ve çok ufak bir zaman farkile 5 inci olmuştur. Bu müsabakada derece alan atlann sayısı 20 dir. Süvarilerimiz bütün yanşlarda büyük bir gayret, cesaret ve fedakârlık göster mekte ve yüksek kabiliyetleri halk tara fmdan şiddetle alkışlanmaktadırlar. Hakikaten çok kuvvetli rakibler karşısında ve ekseriya talihsizlikle de karşılaşarak aldıkları bu dereceler çok takdire lâyıktır. Son müsabakada, ferdî tasnifte Fransızlar birinci, ekip tasnifinde de Almanlar birinci olmuşlardır. ediyor Hükumet, bunların masuniyeti teşriiyeLondra 9 (A.A.) Sendikalist mehaIerinin kaldırılmasını Âyan ve Meb'usan Meclislerinden istemiş ve iki meclis de bu fil, otobüs grevinin önümüzdeki hafta zarfında da devam edeceğini beyan et karan ittifakla kabul eylemiştir. mektedir. Bunun üzerine maznunlar tevkif olunBu mehafil, önümüzdeki hafta zarfınmuş ve şimalî Irakta nezaret altmda bu da bir itilâf hasıl olmadığı takdirde lundurulan bir mahalle gönderilmiştir. Londranm bütün nakliye vasıtalarınm Divanyede vaziyet sakin olarak devam umumî bir grev yapmasından korkmakeylemektedir, Itadır. tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear