26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 19 Mart 1937 Bu nasıl mantık? Millî küme maçlarmı idare etmek üzere Bulgaristandan bir hakem getiriliyor Pazar günü oynanacak Fenerbahçe Beşiktaş ve Galatasaray Güneş millî küme maçlarının Kaçef isminde bir Bulgar hakemi tarafmdan idare edileceğini îstanbul Ajanlığının dün akşam gazete lere gönderdiği tebliğinden anhyoruz. Adı üstünde, millî küme maçlannın bir yabancıya idare ettirilmesindeki mantıksızhğa doğrusu bir türlü akıl erdiremi yoruz. Bu çığmn açılmasma müsaade eden Federasyonun ne düşündüğünü de bilmiyoruz. Yalnız şurası mutlak ve muhakkaktır ki bu gidişle futbolun aynlmaz bir cüz'ü olan hakemliği, Türk hakemliğıni öldürmekteyız. Senelerce emek vererek birçok dürüst ve liyakatli arkadaşlan, memleketimizde adı fenaya çıkmış hakemlık vazifesine ısındırdıktan sonra, ikide birde, mühim maçlan yabancılara idare ettirmek her bakımdan manasızdır. Bu, evvelâ hakemlerimize karşı bir itimadsızlık göstermek demektir. Bundan başka onlan bir daha hakemlik işini deruhde etmemek gibi yanlış bir yola sevkedebilir ve daha sonra da haricde millî küme maçlarını idare edecek Türk hakemi bulunmadı ğı zehabmı uyandırabilir. Beynelmilel hakerA listesine, vaki müracaat üzerine adlarını yazdırdığımız Sadi Karsan ve Nihad Bekdik gibi ar kadaşlann beynelmilel hakemlik vasıf lannı bu hareketimizle tasdik ederken iki kardeş kulüb maçını idare edecek liyakatte hakem bulunmadığına delâlet eden bu hareket en hafif tabirile mana sızdır. Kaldı ki daha dün İstanbuldaki millî küme maçlarmı idare etmek üzere Sadi Karsan, Nihad Bekdik, Said Sa lâhaddin, Şazi Tezcan seçilmişlerdi. Çok samimî söylüyoruz, bu gidişle futbolu öldürdüğümüz gibi Türk hakemlerini ve diğer kulüblere bildirmek suretile ilân ederler. Federasyonun verdiği cezalar kat'î ve gayrikabili itirazdır. OKUYUCULARIMIZ Alanya portakalları ekşi mi, tatlı mı? Ankara ziyaretînin Piyor ki kıymeti IBaştarafı 1 inci sahifese] Telemak tarafmdan Ankarapalasta bir akşam ziyafeti verilmiştir. Ziyafeti geç vakte kadar süren bir resmi kabul takib F. etmiştir. şu Paristeki arbedeleri komünistler hazırla mış Italya Fransız hükumetini protesto etti Ameleler sergideki Italyan ^aviyonunu da işgal etmişler. Karışıklık dün sabah başlıyan ve hâdisesiz geçen umumî grevden sonra kapandı IBaştarafı 1 inci sahifese] saat 1 1 de sona ermiştir. Şehir, mutad murlarından ve muhafızlardan 241 kişi faaliyet manzarasını almıştır. Hiçbir hâyaralanmıştır. dise olmamıştır. Umumî mesai konfederasyonu bürosu, Halkçıların toplantıst dün fevkalâde bir toplantı yapmış ve bu Paris 18 (A.A.) Muhtelif siyasî toplantı nihayetinde konfederasyon umu gruplar arasında cereyan eden müteaddid mî kâtibi Jouhaux, Dahiliye Nazırı ve uzun görüşmelerden sonra Clichy'de Manc Dormey'i ziyaret etmiştir. Halkcılar toplantısı, 3000 kişinin iştira Clichy arbedelerinin mes'uliyetlerini kile bir miting akdetmiştir. tetkik ve tesbit etmek üzere kabine, dün Hatibler, birliklerin feshedilmesini issaat 1 7 de bir içtima akdetmiştir. Zan temişlerdir. Thorez'le MarceauPıvert, nolunduğuna göre hükumet, bundan bühassa zabıtanın tasfiyesini istilzam e böyle arbedelere sebebiyet vermesi muh den Halkcılar cephesı programmın har temel olan her türlü nümayişleri mene fiyen tatbik edilmesini taleb etmişlerdir. decektir. Miting, hâdise çıkmaksızın dağılmış • Siyasî mehafil, Clichy arbedelerinin tır. siyasî vaziyet üzerinde akisler hasıl edeİtalyanın protestosu ceğini tahmin etmektedir. Ancak bu meRoma 18 (A.A.) Sabah gazetelehafil, tahkikat neticesine intizaren sükut ri, Pariste zuhur eden hâdiseler esna • eylemektedir. sında beynelmilel sergideki İtalyan pa Dün komünist meb'uslardan Duclos ile viyonunun da nümayişçiler tarafmdan işThorez, Leon Blum'ü ziyaret etmişlerdir. gal edilmiş olduğunu yazmaktadır. Görüşmenin sonunda komünist fırkası büParisteki İtalyan sefiri, protestoda burosu, bir tebliğ neşretmiştir. Bu tebliğde lunmuştur. ezcümle şöyle denilmektedir: * * * «Komünist fırkası, zabıtanın hattı haParisteki karışıklıklar Borsareketini protesto eder. Fırka, Clichy ar mıza da tesir etti bedelerinden mes'ul olanların cezalan Paristeki son karışıklıklar Paris Bor dmlmalannı ve dahilî harbe sebebiyet sasında seri bir durgunluk doğurmuş, îsvermiş olan faşist birliklerin feshedilmesitanbul Borsası da bundan müteessir ol ni taleb eder.» Havas ajansına beyanatta bulunan muştur. Dün Borsaya gelen telgraflar, Blum, bu beyannamenin kendisinin ko bılhassa UniTürk üzerinde düşük kıy münist liderleri ile yapmış olduğu mü metliydi. Bunun için dahilî şeraitin nor lâkata tekabül etmemekte olduğunu söy mal olmasına rağmen Türk borcu tah villeri fiatlan bu sabah düşmüştür. lemiştir. Evvelki gün Türk borcu birinci tah Ayan meclisi koridorlarmda Clichy villeri 19.55 lirada idi. Dün sabah Pahâdiseleri, ehemmiyetle münakaşa edil mektedir. Âyan azasından birçoğu, bu risten telgraf gelmemiş olmasına rağmen hâdiselerin bir «rvakfe» lüzumundan bah 19,25 lirada açılmış ve akşam üzeri 19.5 setmiş olan Leon Blum'un iktısadî si e kadar düşmüştür. Paristen gelen Türk borcu fiatlan evyaseti dolayısile duymakta oldukları velki gün 257 frank, dün ise 251 frankb. memnuniyetsizliği izhar etmek maksadile Fiatlann daha fazla düşmeğe müte komünistler tarafından tertib edilmiş olmayıl olduğu görülmektedir. duğu mütaleasında bulunmaktadır. Maçları bir Bulgar hakem idare edecek T . S. K. îstanbul Futbol Ajanlığın dan: 21/3/937 tarihinde icra edilecek Güneş Galatasaray ve Beşiktaş Fenerbahçe maçlanm beynelmilel hakemlerden Kaçef idare edecektir. Yan hakemler: Güneş Galatasaray Samim Talu, Feridun Kılıç, Beşiktaş Fenerbahçe Bürhan Atak, Şazi Tezcan. Millî küme haricinde kalan kulübler Millî küme haricinde kalan Vefa, İstanbulspor, Süleymaniye, Beykoz, A nadolu, Eyüb, Topkapı ve Hilâl kulübleri aralannda devamına karar verdikleri lik maçlannın yapılabilmesi için Şeref stadyomunu temin etmişlerdir. 28 martta başlıyacak ve yedi hafta sürecek olan bu maçlara, kulübler mutabık kaldıklan takdirde, bir devre daha ilâve edilecektir. Izmir kulübleri millî küme maçlarma hazırlanıyorlar Izmir (Hususî) Millî kümeye İzmir namma iştirak edecek olan üç Ok ve Doğan spor kulüblerinin takımlan önü müzde£î pazar maçlan için antrenmanlara başlamışlardır. Aşağı yukan ajfıi kuvvette olan bu iki takımın millî küme hesabına yapacaklan bu karşılaşmaya şimdiden iki yeni kulübümüzün taraftarlan tarafından büyük bir ehemmiyet veril mektedir. Kulüblerimizin birleşme şekillerine, isimlerine ve sayısına karşı bazı itirazlar de yok edeceğiz. vuku bulduğu, hatta bazı kulübcülerin esSabık Hakem komitesi başkanı ki forma veya firmalarm ipkası husu Nüzhet Abbas sunda teşebbüsata giriştikleri söylenmiş Federasyonun millî küme ve mesele gazetelere aksetmiştir. Hal buki bütün îzmir matbuatı, münevverler, maçlan hakkındaki büyüklerimis ve şimdiye kadar sporcu mukarreratı lukta ve spor idaresinde çahşıp tecrübeT. S. K. Futbol Federasyonundan: lerinden bitarafane ş*kilde istifade olu Millî küme maçlan için oyunculara nan zevat bile yapılan birleşmenin isabeve bu maçları idare edecek hakemlere ti etrafmda toplanmış bulunmaktadırlar. tamim: Buraya gelen nrevsuk bir habere göre mışlar ve bunlardan beşini kazanmışHakem raporları lardır. Estonya takımı Sofyadan İstanHer miîlî küme ertesi günü hakem ra birleşme keyfiyeti Ankaradaki alâkadar bula gidecektir. porlan aid olduğu ajan vasıtasile Futbol lar nezdinde de çok iyi bir şekilde karUludağda kayak sporları şılanmıştır. Federasyonu adresine gönderilecektir. Bursa (Hususî) Şehrimizde havaMaçın teferruatı bütün tafsilâtile ha Uşakta bir stadyom yapılıyor lar çok ısınmıştır. Adeta yaz günlerini kem raporlannda yazılacaktır. RaporlaAtletizm Federasyonunca tertib edilen andıran havanın bu letafeti karşısında rmı noksan yazan hakemler mes'ul tutu müsabakalardan biri de Uşakta yapılahâlâ Uludağda kış sporlannm devam luılar. caktır. Uşak, bu müsabakalar için bir etmesi, tabiatin Bursaya bahşettiği ikthtar cezaları stadyom yaptıracaktır. Federasyon ikin lim garabetine ve tezadma bir nümune Bir maçta hakemden ihtar alan oyun ci reisi mimar Şinasi Şahingeri stadyom teşkil ediyor. Bu hafta dağda gene ecunun siciline, aldığı bu ihtar tarihile plânlarını hazırlamak ve mahallinde tet hemmiyetli bir spor hareketi olmuştur. kaydedilir ve maçlarda sık sık ihtar al kıkatta bulunmak üzere birkaç güne ka îstanbul Dağcılık kulübünden gelen kamağı itiyad haline getiren oyunculara dar Uşaka hareket edecektir. dınlı erkekli grup 15 gjan Uludağda kaFederasyonun tayin edeceği muhtelif celacaktır. Diğer bir Alman grupundan Baskej&bol antrenörü başka Bursadan da bir kafile Uludağa zalar verilir. En eski sporcularımızdan ve îstanbul Oyundan ihrac ve boykot cezaları Y. M. C. A. Amerikan kulübü spor mu çıkarak kış sporları yapmıştır. Hakem tarafından oyundan çıkarılan allimlerinden Ali tlhami basketbol fe Bir futbol maçında iki ölüm oyuncu takımımn yapacağı müteakıb derasyonu tarafından antrenör olarak vak'ası angaje edilmiştir. ilk maçta oynıyamaz. Geçen cumartesi günü İngilteredeki Cezaların tatbiki Estonya basketbol takımı futbol maçlarmda iki ölüm vak'ası olMaçtan men ve boykot cezalannı Femuştur. Bunlardan biri 28 yaşmdaki ehrimize mi geliyor? derasyon oyuncunun mensub olduğu a Sofya 18 (Hususî) «• Dünyanm en George Brand adlı futbolcunun oyun janlıklara tebliğ eder. Mıntaka ajanlan kuvvetli basketbol takımlarından biri esnasında tam kalbinin altma isabet eve kulübler Federasyonun tebliğlerini e olan Estonya basketbol takımı Bulgar den kuvvetli bir şüt neticesi aldığı darhemmiyetle takib ve tatbika mecburdur millî basketbol takımile bir maç yap beden biraz sonra ölmesi, diğeri de orta lar. mak üzere dün Sofyaya geldi. Estonya yaşlı bir adamın demi final maçını seyMıntaka ajanlan Federasyonun ver lılar Sofyaya gelmeden evvel Avrupa rederken halecanından kendini kurtaradiği cezaları, cezaya çarpan oyunculara nm muhtelif şehirlerinde altı maç yap. mıyarak anî olarak ölümüdür. Diye bağırdı. Gene kadın kitabım e Iinden bırakmıyarak başını çevirdi. Profesörü kindar bir bakışla süzerek: Ne var, ne istiyonsun benden? Zabıta romanı : 76 Gel biraz benimle. Sana söyliye Minderin eteğini yavaşça kaldırdı. Bir Neden sonra karanlığa doğru yürüdü. v köşesinden vidalı bir çivi çıkardı. Sonra Büyük bir kapmın önünde durdu. Bu ceklerim var. Söyle burada. minderi iki elile tutarak kaldırdı. Minder kapryı arkasmdaki kol demirini kaldıraduvara bitişik olan uclanna istinad ede rak cebindeki bir anahtarla açtı. Bir ara Hayır, burada olamaz. Atelyeye rek duvara dayandı. Iığa girdi. Hemen |)ir Iâmba daha yak kadar çıkalım. Alt tarafı gayet muhkem bir sanduka ü. Bu aralığm sağmda ve solunda kapı O halde Nuriyi de beraber almahalinde olan ve bazı gözleri ihtiva ettiği lar vardı. Sağdaki kapryı gene anahtarla lısın. anlaşılan minderin altmdan bir demir açarak içeriye seslendi: îcab ederse onu da çağınnz. Şimmerdiven ortaya çıkmıştı. Hasret, Hasret... dilik ona lüzum yok. Samoilof bu merdivenden aşağıya inDerinden bir ses cevab verdi: meğe başladı. Hasret yatağmdan kalktı. Sırtına bir Ne istiyorsunuz} yün atkı aldı ve Samoilof'un yüzüne bile On beş adım sonunda toprağa ayak•* Beni takib et biraz... Seninle kolanm bastı. Burası zindan karanlığı için nuşacağım. bakmadan kapıdan çıkü. Aralıkta karşıdeydi. Sağa doğru iki adım atarak elile Bir dakika bekledi. Ne ses, ne hareket daki kapıya doğru: duvan yokladı ve bir düğme bularak bas vardı. Tekrar seslendi: Nuri! diye seslenir seslenmez Nutı. Gayet hafif bir elektrik lâmbası yan Hasret, geliyor musun? rinin sesi duyuldu: <k Cevab alamaymca kapıdan içeriye Hasret, nereye gidiyorsun, seni neIslak duvarlar ve toprak karanlıktan baktı. reye götürmek istediğini biliyor musun? kurtulamamıştı. İki metro ilerisi gene gö Burada bir kerevetin üstündeki yatağa Atelyeye gideceğimizi ve bana söyriilemiyordu. Samoilof merdivenden iner uzanarak başucundaki sönük lâmbanın liyecekleri olduğunu haber verdi. Başka ken sarsılmış olduğu için parmaklığa da yardımile kitab okuyan Hasret yerinden birşey bilmiyorum. yanarak biraz dinlendi ve sol böğrüne bile kımıldanmamıştı. Samoilof biraz da Dikkat et Hasret... İnanma ona... elile basb. Burada bir sargı vardı. Yüzü ha sert: Merak etme Nuri, beni öldürme buruştu. Sancı güç geçiyordu. Hasret!.. dikçe senden ayıramaz. Alanya portakalcılarından imzasını Salim olarak okuduğumuz bir zattan mektubu aldık: 1 Tan gazetesinin Felek sütununda Alanya portakallarmın ekşiliği hakkmda iki yazı çıktı. Bu yazüarın kısaca hulâsası şudur: Felek tatlı portakal yemek sevdasına düşmüş ve manavmdan birçok yerlere aid muhtelif cias portakallar alrruş, fakat hiçbirisi hoşuna gitmemiş. Nihayet dostunun biri, Halde 58 numarada satılan Alanya portakallarını tavsiye etmiş. Felek ondan da bir sandık almış, portakallar gene ekşi çıkmış ve kendi ifadesine göre bu öfke ile ertesi günü eline kalemi almış ve bütün Türk portakallarını batırmış, çıkarmış. Bunun üzerine Alanyadan bir tüccar Feleğe bir cevab olmak üzere bir sandık Alanya portakalı göndermiş ve «şu portakalları ye de ondan sonra uluorta yaza yaz> diye bir ihtarda bulunmuş. Felek bu portakalları da yemiş, gene kendi dediğine göre hepsi ekşi çıkmış ve ertesi gün gazetesmdeki sütununu «Portakal babıdadır» yazısına hasretmiş. Mesele bundan ibaret. 2 Ben, ilk yazıyı biraz haklı görmüştüm. Çünkü rasgele bir yerin portakalı da kendisine Alanya portakalı diye verilmiş olabilir. Fakat Alanyadan gönderilen portakalları yeyince de meşhur hâkim Arşimed'in «buldum» diye hamamdan fırladığının aksine bu da «bulamadım» diye yaygarayı bastı ve avaz, avaz bağırdı.... Bu münasebetle hatırıma hocam üstad Tahir Nadinin anlattığı bir fıkra geldi. Vaktile gencin biri tıb tahsili için Parise gitmiş. Tahsilini bitirdikten sonra bir müddet te orada icrayi tababet etmek istemiş ve bir muayenehane açarak kapısına da tabelâsını asmış. Bunu gören ecnebilerden biri, bir gün, şu doktarla alay edeyim diye muayenehaneye gitmiş. Doktor, hastalığmı sormuş, o da «zaika ve şamme hislerim kayboldu ve ziyaı hafızaya uğradun» deyince kendisile alay edildiğinin farkma varan zeki Türk doktoru, derhal dışarı çıkmış ve lezzeti acı ve fena kokulu bir nesneden üzeri yaldızlı bir hab yaparak hastaya getirmiş, güzelce çiğniyerek yutmasmı söylemiş. Bunu hakikî ilâç sanan zavallı hasta, daha ilk çiğneyişte işin farkma varmış ve suratmı burusturmuş, tü kürmeğe baslamıs. Doktora bu ne fena kokulu şey deyince, doktor da işte, demiş; şammen ve zâikan yerine geldi. Bir Türk doktorunun sana Parisin ortasında böyle feir nesne yedirdiğini de hayatmın sonuna kadar unutmazsın, hafızan da düzeldi. Bazı hususî sirke fıçıları vardır ki tahammür hassası onlann mesamatma kadar işlemiştir. İçine tatlı üzüm suyu değil, hatta saf su bile koysanız derhal sirkeye tahavvül eder. Kanaatimce Feleğin ağzı cidarındaki gisayi muhatide dahi bu ekşiltme hassası mevcud olsa gerek ki içine Alanyanm tatlı portakalını alır almaz derhal sirkeye tahvil ediyor. Bunun tashihi için de Feleirin hocamın anlattığı gibi Pariste tahsil görmüş bir Türk doktorunun hazakatine ihtiyacı vardır. Matbuat Umum Müdürünün verdiği ziyafet Ankara 18 (Telefonla) Anadolu kulübünde, Matbuat Umum Müdürü Vedad Nedim misafir Rumen gazetecileri şerefine bir akşam ziyafeti vermiş, çok samimî bir hava içinde geçen bu ziya fette, Rador ajansı direktörü Hurtig ve Adaverul gazetesinin diplomatik muharriri Grigaresco'dan başka Türk ve ya bancı gazetecilerin ileri gelenleri bulun muştur. Ziyafette nutuklar söylenmiştir. Rumen matbuatımn neşriyatı kıymetli Bükreş 18 (A.A.) Gazeteler, Romanya Hariciye Nazm Antonesco nun ziyareti hakkında Îstanbul ve An karadan gelen haberlere uzun sütunlar tahsis etmektedir. Bu ziyaretten bahseden «Indepon dance Roumaine» gazetesi, başmakale sinde dâhi tensikatçı Atatürkün gerçekleştirdiği muazzam eseri tahlil ettikten Eonra yeni Türkiyenin şark Avrupasın daki hâkim relünü tebarüz ettirmektedir. Bu gazete, Türkiyenin Sovyetlerle münasebat tesis etmesini bilen ilk devlet olduğuna işaret ederek muahedelerin tadilini ve emperyalist fantazileri bertaraf etmek suretile milletin menafiini idrakte büyük bir şuur ve kat'î bir azim gösterdiğini yazıyor ve diyor ki: «Türkiye ve Romanya, hiçbir genişleme siyaseti takib etmediklerinden münhasıran sulhun muhafazasile meşgul oluyorlar. İşte bir muhafaza ve müdafaa ittifakı nümunesi olan Balkan Antantmm temelini de bu sulh ideali teşkil eyle mektedir. Türk ve Rumen milletleri, kendilerini biribirlerine bağlıyan çok sıkı siyasî ve ekonomik bağlarm üstünde karşılıklı muhabbet ve hürmet hisleri beslemektedirler. Bu hususta ileri sürülebilecek büyük delil Dobruca Türklerinin muhacereti dolayısile Rumen efkân umumıyesinin ittifakla duyduğu teessürdür. Antonesco'nun Türk hükumet merkezini ziyaretine, zaman geçtikçe daha ziyade kuvvetlenen, Verilen kararr derinleşen ve şark Avrupasında sulh ve Paris Î8 (A.A.) Sol cenah parterakki amili olarak tebarüz eden Türktilerinin bir heyeti, Blum ile Dormoy'u Rumen dostlugu hâkim bulunmaktadır. ziyaret etmişlerdir. Belgrad matbuatımn neşriyatı Görüşmenin mevzuunu Clichy hâdiseBelgrad 18 (A.A.) Avala ajan leri teşkil etmiştir. iyi malumat almakta olan mehafil, ası bildiriyor: Hükumetin naşiri efkân Samvuprava gazetesi M. Antenesco'nun kalliyet tarafmdan hükumetten istizahta Ankarayı ziyaretine tahsis ettiği bir ma bulunulmadığı takdirde parlamento ekseriyttinin Clichy hâdiselerini ve grev kalede ezcümle diyor ki: M. Antonesco'nun Ankarada, Balkan meselesini ortaya atmaması hususunun Antantına has samımıyet havasını bul kararlaştmlmış olduğunu beyan etmek muş olduğuna eminim. M. Antonesco, tedir. başta Başvekil İsmet Inönü ve onun meUmumî grev başladı ve bitti sai arkadaşı doktor Aras olduğu halde Paris 18 (A.A.) Umumî mesai Türk siyasetini temsil edenlerin Türk ef federasyonunun evvelki akşamki hâdise kân umumiyesine büyük bir ö'lçüde ma leri protesto için bugün öğleye kadar ukes olduklarını mahallinde anlamıştır. mumî grev yapılması hakkmda verdiği Gazete, yazısına şöyle devam etmek karar üzerine, şehirde faaliyet hemen hetedir: men durmuş gibidir. Ne yeraltı trenîeri, Dış Işleri Bakanlarmın müttefik mem ne de otobüsler işlememektedir. Taksiler lekette, iyi hazırlanmış bir orduyu tam su de ancak bu sabah yediye kadar çalış rette muntazam bir bütçeyi ve refah ve in mıştır. Bütün işçiler ve memurlar vazifekişaf içinde bir memlekeri, velhasıl dok leri başlarına gelmişlerse de umumî me tor Stoyadinoviç'in son* Ankara seyaha sai konfederasyonunun tebliği mucibince tinde gördüğü manzarayı kendi gözlerile bunlar arkadaşlannın hareketine iştirak görmeleri lâzımdır. M. Antonesco da için çahşmamak hususunda bir formül Türkiyede bunları görecektir. bulacaklardır. Gazete makalesine şöyle nihayet ve Gazeteler, çıkmış ve dağıtılmıştır. Sarıyor: at 9 da henüz hiçbir hâdise olmamıştır. Türkiyenin irae ettiği güzel hayatiyet, Ve saat 11 de de işçileri yerlerine götürnızam ve ahenk manzarası karşısında, mek üzere bütün vasıtalar müştereken dost misafir, kalbinin en derin noktasında harekete gçeceklerdir. ancak sevinc hisleri duyabilir. Paris 18 (A.A.) Umumî grev. Hasret aralığm kapısından da çıktık tan sonra küçük lâmbanın ışığına doğru yürüdü. Arkasmdan Samoilof kapıları tekrar kilidledikten ve kol demirini tak tıktan sonra ona yetişti. Merdiveni çık masını söyledi. Atelyeye girdikleri za man firrana ve yağmur devam ediyordu. Hasret etrafma bakındı. Odada yalnız olduklarını anlıyarak bir iskemleye oturdu. Rengi bembeyaz, yanaklan çökmüş, \ücudü birkaç gün içinde zayıflamıştı. Buna rağmen taravetini ve cazibesini keşfetmek için ince tetkiklere lüzum yoktu. Samoilof köşe minderini bir saniye i çinde kapadı ve masasmm başına geçe rek oturdu. Böğründe gene sancı vardı. Elile basarak bir tarafa eğildi, yüzünü ekşitti: Bu sancı senin hediyen Hasret! dedi. Birkaç saniye hiç birşey söyliyemedi. Hatta müşkülâtla nefes aldığı anlaşılı yordu. Hasret, attığı kurşunun kim olursa olsun bir adam üstündeki tesirlerinden müteessir gözlerini yere eğdi ve: Ne yapayım? dedi. Ben kendimi müdafaa etmeseydim belki bugün sağ Kont de Chambrun bir suikasd atlattı IBaştarafı 1 tnct sahifede'] isabet etmiştir. Kont de Chambrun derhal hastaneye naklolunmuştur. Sıhhî vaziyeti tehlikeli telâkki edilmektedir. Kadın, suikasdi niçin yapmtş? Paris 18 (A.A.) Marin gazetesinin yazdığına göre, Kont de Cham brun'ü dün tabanca ile yaralıyan Madam Fontanges istintak hâkimine beyanatında ezcümle demiştir ki: « De C4ıambrun, büyük İtalyan devlet adamının hakkımdaki teveccühünü bana kaybettirmişür. De Chambrun'e bazı mahrem şeyler söylemişrim. Bun ları velveleye verdi ve hakkımda bedha hane şayialar çıkardı.» Madam Fontanges, polis komiserine ifadesinde de ilk ateşten sonra tabancasının tıkanması üzerine Chambrun'ü öldüremediğini ve buna çok müteessif oldu • ğunu söylemiştir. Akşamüzeri, Charobrun'ün yattığı hastane doktorlan tarafmdan neşredilen bültende, hastanın vaziyeti iyidir denmektedir. Cumhunyet Kont de Chambrun bundan 7 8 sene evvel Fransanm An kara büyük elçiliğinde muvaffakiyetle hizmet etmiş, bilâhare Romaya naklo lunmuştu. Diplomat geçen sene hariciyeden çekilmiştir. Köşe minderinin esrarı kalmıyacaktım. Samoilof cevab vermedi; sigarasının Samoilof müstehzi ve yırtıcı bir gülüş dumanını savurmakla iktifa etti. Hasret birdenbire haykırdı: le: Çürüyüp öleceğiz; sana itaat etme Hayatını kurtardığına inanıyor meğe karar verdik. Ben de Nuri de... musun? Ve bir saniye nefes almağa çalışarak: Diye sordu. Hasret nefret ve istik Bizi aylarca, yıllarca hapsetsen rahla onun yüzüne baktı. Omuzlanm is faydası yok. Hertürlü tazyiklere hazınz. tihfafkâr bir eda ile silkti. Başım çevir Kendi kendimiz için yaşamak istiyoruz. di: Yahud öleceğiz. Biz başkalarma alet o • Ne söylemek istiyorsan çabuk söy lacak ve başkalarına fenalık yapacak inle. sanlar degiliz. Bizim kalıbımızı güzelle|Dedi. Samoilof gene kadının, bir bod tirdin, fakat buna mukabil ruhumuzu rumda ve karanlıkta hapis yatmasma ve âdileştirdin. Dışımız çirkinlikten kurtul hayatından bile ümidini kesmiş olmasına du, fakat içimiz bir çamur haline girdL rağmen bu istihfafı gösterebilmiş olması Buna razı değiliz. Artık böyle yaşıya « na o kadar kızdı ki dişlerini gıcırdatarak mayız. Anladın mı? ateş püsküren gözlerini Hasrete çevirdi. Samoilof soğukkanlı ve sakin: Hasret gözlerini yerde bir noktaya dik O halde; dedi, sizi eski halinize miş, bekliyordu. Samoilof kendini toplaiade edeyim. dı: Hazırız. Ben yüzüne bakılamrya Seni buraya son defa bana itaat cak kadar çirkin bir Nuriyi senin elinde etmeğe davet etmek üzere çağırdım. Ya hertürlü fenalıklara alet olan Nuriye terkabul ederek kendi canını, sevgilinin ca cıh ederim. Onun da benim hakkımda nını ve saadetinizi kurtarırsın, yahud... ayni düşüncede olduğunu biliyorum. Sustu. Hasret tamamladı: Bir sabah uyandığınız zaman is « Yahud mahzende çürür, olürüz, tediğinizin olduğunu göreceksiniz. değil mi> (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear