25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHUftfiTBT 19 Haziran 1936 Dekor Şişman zat, ortasına sıkl|lp kaldığı kalabalıkta, paltosunun cebine yabancı bir eliiı sokulduğunu hissedefek irkildi ve elini cebine götürefek ofâda dolâşan yabahcı cismi yakaladi. Bü, üfaCik, büz gibi soğuk bif eldi. Başını çe"virip bâkıflca, karşısifıdâ, korküdatl ve soğtiktan tif tir titriyen, pâçâvfalar içinde bir çocük gördü. Şişrtıafi zatın, bu vaziyet kâfşı sında ilk hâreketi, küçük yâflkesiciyi rnüthiş bif öfke sâğanâğınâ tütmâk öldu. Sonra onun elinden yakaladi, hizlı âdıfiılaflâ koşarcasına yüfüyefek süfükleffîeğe başladı. Fakat şiştnan zât göfund'üğU kâdar sert bif âdam değildi. Birdenbire, öfkesi geçef gibi oldu) sonra kefldi iriyâfı ciissesile, e&ıdeft tutup sürüklediği çöcuğun çelifnsiz viicUdü arâslndft gâyriihtiyâfî bir mukayese yâptı, afâdaki fârkı kefldi aleyhine btıldu: Dtır, dedi, Seni kâîâkolâ âfâbâ iie götüreyifli. Bir otomobil çâğifdı, çöcügu içefi itti, kefldi de öntffi yâflina etüfdü. Çö€uğun elini hâlâ sıkı stkı ttltUyordu. Ötomobil hareket edince: Şifndi söyle bakâlıftı, diye ğürledi, amma doğru sövliyeceksirl; gözüfiü patlatırırrt. Adıfl ne? Kâç yaşlfldaJın? Anafl baban ne iş yapâflar? N e zâfhândânbefi hırsızlık ediyofsuıi? Küçük hıfsiz, cevab vefeceği yerde hıçkıfa hiçkıra ağlâmağa başladı. Oyle ağlıyor ve öyle hıçkıfıyofdu ki, |i|mân zat, onu boğulacak Zaflnetti ve teskin etmeğe çalıjarakğ dahâ yumuşak bir «esle: Ağlama, cevab V6r, dedi. O zaman, hıçkırıklaı* ârasından, zayıf, ince bir ses işitildi: ' Dokuz yaşındayım. Babam iki sene evvel öldü. Anftem dikiş diker ammâ hasta; şimdi dikemiyor. Ekrnek bulafîııyoruz. Ateşimiz yok... Kardeşlerim de ağlıyor... Karckşlerin de mi var? Evet, benden küçük üç kızkarde şim var... îki tane daha vardı, öldü. Benım adım Vıktor. Şişman zat çocugun buz gibi soğuk elini serbest bırakmıştı. Gozlerinden çenesine kadar iki çizgi halinde inen yaşların bıraktığı izlere bakarak: Annen nerede oturuyor? diye «ordu. Çocuk bir adres verdi; şişman zât, pencereden şoföre seslenerek bu adresi söyledi. Ve otomobil, karakulun önünde durmadan yoluna devam etti. Çocuk, arasıra hıçkırmağa devam etmekle beraber, biraz rahatlamış gibiydi. Yaşlı gözlerinde, otomobile binmiş olmanm çekingen fıeşesi carilanmağa başlamıştı. Şişman zat, biraz evvelki hâdiseyi, otomobtlde bulunuşunun sebebini unurmuş gibi, dalgın, insanlann cemiyetteki mü savatsızlığını düşünüyordu. Otomobil, daracık, inişli, yokuşlu yoîlardan geçti ve sıvaları dökülmüş, köhne bir binanın önünde durdu. Cİvar evler den kıhksız çocuklar fırladı, pencerelerden meraklı başlar uzandı. Bu mahalleye otomobil girmesi bir hâdise idi. Çocuk önde, şişman zat arkada merdivenlerden çıktılar, üçüncü katta bir odaya girdiler. Şişman zat, camsız pencerelere, sıvası yer yer dökülmüş duvarlara, yerdeki yırtık hasır parçasına, iki ayağı kınk iskemleye hayret ve dehşet dolu gözlerle baktı. Ömründe böyle bir oda görmernişti. Duvann dibinde kınk dökük bir demir soba duruyordü. Pencerenin önünde perişan kıyafetli bir kadın otur muş, önüne yığdığı paçavralar içinden seçtiği eski çorablan yamıyor, paçavîa ların arasında, ölü benizli bir çdcuk viyakhyordu. Sekiz yaşlannda bir kız çocuğu, bu sefil odanın bir köşesinde ucuna sicim bağlanmış bir makara ile oynuyor, ondan biraz kabaca başka bir çocuk ta, partal bir minderin köşesine büzülmüş, soğuktan donan vücudünü muhafazaya calısıvordu. Miithis bir soeuk rardı: akşam olmağa başlamıştı. Şişırlan zat, bütün bu manzarâyı dikkatle süzdü. Sefaleti, ilk defa olarak, yerinde görüyordu. Birdenbire gârib bir hicab duydu, kendini, biraz evvel, sokakta çocuğun elinden tutup sürüklediği dakikada olduğundan daha zalim bir adam gibi gördü. Hazirladığı cümleyi söyliyertıedi. Fakat kadın hayret içinde onun yüzüfîe bakıyofdu; birşeyler söylemek, buraya gelişinin sebebini attlâtmâk lâ zımdı. Yutkundu, cebri nefsederek şu sözlefi söyliyebildi: Birşey değil... Çocuk size ânlatif... Yanllşlık oldu... Affedefsiniz... Sortfâ, topal fflasanın Ustüne bif lira bıraktı ve merdivenden hızlı hızlı inerek kendini otorriobile âttl. Şifndi, odadâ çocuklârile yâlnız kalan kadıfl, küçük Viktoru sıkışhrıyör, hakikati öğreiîmeğe çâlışıyordu. Nihâyet, çocuğun âğzından işin içyüzünü öğfenmeğe rhuvâffak oldu v* hıçkıfarak ağlâmağa başladı. Eyvah! Bir hamusumuz vardı, o da gitti. Babacığın sâğ olsaydı yüreğine iherdi. Aman Allahlm, buğünleri de rrti görecektim? Viktor, sefl... sen yankesici ha? Deli mi oldun oğlurti? Bunu sana kim öğretti? Ben sârtâ böyle ffli tefbiye vefdim? Fâkat Viktor, otomobilde kâfi derecede ağladığı için artık kanıksamış gibiydi. Bana bunu Öjen öğretti, diyordu, hem şişman mösyö birşey söylemedi ki ânne! Bak, buraya bir lira bıraktı, üstelik beni de otomobilde gezdirdi. Yâ karakola şikâyet etseydi ne yapacâktıtı yezid yümurcak? Öjen bana ahlattı. Mösyöler hiç şikâyet etrnezlerrniş, dedi. O hep böyle yâpıvormuş. Şık mösyölerin Cebine elini sokuyorumş, yakalanıyormuş, sonra a çım, üşüyorum diyurmuş; onlar da gelivorlarmış, böyle para veriyorlarmıs,. Ö jen öyle dedi... Süs hınzır çocuk I Bir daha böyle birşey işitmiyeyim! Öldürürüm seni. Bir dâha yapmıyacağına yemin et bakayım! Çabuk... Yemin et... O gece, şişrnân zatm bıraktığı lira ile, kınk sobaya odun, aç midelere çorba girdi; ev sahibine biraz para verildi. Fakat iki gün sonra, son bozukluklar da bitmişti. Aradan bir gün daha fceçti, Viktor, civar mahallelerdeki çöp tenekele rinde zerzevat artıkları aradı. Dördüncü günü sâbahı, Viktor, annesinin yüzüne baktı ve birdenbire: Ben gidiyorum, dedi. Kadın yerinden fırladı, çocuğu tut mak, sokağa çıkmasına mâni olmak istedi, fâkat Viktor merdivenleri dörder dörder inerek gözden kaybolmuştu. Bir saat sonra, tekiz yaşındaki kız, annesine: Anne, dedi, komşu hani kömür vermişti, yakalım da ısınalım mı? Kadın, biraz tereddüd eder gibi ol du, sonra, yüzü hâfifçe kızararak: Hayır kızım, dedi, ateşsiz daha iyi... Belki kardeşin, geçen günkü gibi gene bir mösyöye tesadüf ederse... Sonra, en küçük çocuğunu yanına aldı, pencerenin yanına oturdu, kırpıntı bohçasını açtı, eskileri yamamağa başladı. Her ihtimale karşı dekoru hazirlamışÇeviren: HAMDİ VAROĞLU Bibliyoğrafya Yaz ortasında bir gecelik rüya Hilinl Kltabevi 1936, flatı 50 kunış Bizde klâsiklerin tercüme teşebbüsleri birçok defa girişilmiş, fa kat rtetieelândifilememiş bir iştir. En son defa Cemal Hüsnünün Maârif Ve killiği zamanında bu tasavvur gene tazelenmişti. Sonra bilmeyiz ne öldu' arkası gelmedi. Şimdi yalniz Hâjrdar Rifat bu işe sarılrnış föfünüyöf. Yalniz bu son aylar içinde, Düri ve Varııi Külliyatındâ, bize Pİotarktân iki tereüfhe vefdi. Şekspife ğelince, o eskidenbeti bizde kâfi dâfecede tercüflîe edilmemiştif. Eski harflefle yâİnız Haftilet, Jül Sezaf, Mâkbet. Kfal Lir, Antuan ve Kleopat ra, fiomeo Jülyet, Venedik Tâcifi. Ö tello ve Sehvi Mudhik tercüme ve neşfolunrrtuştu. Kış Masalı adlı eser de rothana tâhvil edilerek bastırılrrîıştır. Yerti Türk harflefile Şekspir teteü melerini Şükrüye rriedyunuz. Jül Sezaf, Makbet, 12 nci gece, Venedik Tacifi onun kalefhile lisanırnızâ çevrildi. «Tüfk Tıyatrosu» mecmuasında ilâve olarak dağıtıldl. Şekspir Külliyatı umumî başlığı altında dâ sâtlşa çıkarıldı. (Bu se riye bir de Refetin Otello tercümesinı ilâve etmek lâzım gelir.) Bu bibloğrafyayı tamamlamak için Cenab Şehabeddinin Şekspirin hayat ve eserlerine aid elan kıymetli kitabmı da hatırlatalım. (Yaz ortasında bir gecelik rüya) Şekspirin tekâmül de\Tİne aid bir mudhi kedir. Şekspir bu eserile bizi efsanevî, fakat gayet lâtif eski bir zamana götü rür. Burada hayalin en hayran edici ibdalarile hakikatin şaşırtıcı tuhaflık ları birbirile pek ahenlki olarak imti zaç ettirilmiştir. Mevzuunu anlatmıya ne lüzum var? Onu her halde siz de okuyacaksmız. (Yaz Ortasında Bir Gecelik Rüyaya) tabii Hilmi, Şekspirin hayatı ve eserleri hakkında 15 sahifelik derli toplu bir mukaddeme yazmış. Manzum olarak türkçeye çe\Tİlen bu eserin «Nureddin Sevin için büyük bir muvaffakiyet olduğunu» hâklı olarak buraya kaydedi yor ve: «Şekspirin eserlerini kitablar da okuduktan. tiyatro sahnelerinde gördükten sonra öyle kani olmuştum ki, îngiliz milletini hissen, fikren, ruhân bu kadar yükselmeğe, cihana hâkim olacak bir satvet ve kudret kazandır mağa Şekspirin pek büyük tesir ve nüfuzu olmuştur. Çünkü her îngiliz kü >çük jaştan itibaren onun hayatını, manzumelerini ve eserlerini okumakta've oyunlarını seyretmektedir. Genclerimize de Şeskpirin eserlerini çok okumalarmı, fırsat düştükçe onları se>Tetmeğe şitab etmelerini halisane tavsiye ederim.> Temennisinde bulu nuyor ki buna biz de can ve gönülden istirak ederiz. B 8 TUrk lirasile 8 fc R L İ T 7 1 Aâk H e r l i s a n için kurslar k • k ı • ^ a t r açılmıştır< H u s u s î d e r s l e r e % bu müddet için mühim tenzilât Tatil iamanlan devamınca 20 eyluie Ailelere ve talebelere llin RADVO Ç Bu ak^amkii program J ISTANBUL: 18 senfonik musiki (plâk) 19 haber m ler 19,15 Muhtelif plâklar yeya retrans . misyon 20 halk musikisl âÖ,30 stüdyo orkestraları . 21,30 son haberler. Saat 22 den sotira Ahadolu ajansmın gai zetelere mahsus havadis servisi verilecektif. VİYANA: 17,10 eğlenceli konser 18,35 şan re plyano konseri, spor haBerleri 19,25 seyâ. hat haberleri. konuştna. haberler, hâvâ raporu 20,15 ulusal vayın . 20,35 Viya na havaları 21,15 düetolar . 22,05 büyük koro konseri 23,05 haberler Ö3.25 feet» hovenin Dokuzuncu BehfonİBi 24,10 kö» nusma, gramofon. BERLİN: 18.05 gramofon, insanlar ve küvvetler * 18,55 sıhhî konuşma, Lâjipzâğâen konser, gelecek haftanın programı . 20,25 gramofon, fransızca ders, haberler 21,15 gra mofonla opera parçaları 22,05 çğlenceli konser 23,05 hava raporu, harâdis, spof23.35 konserin devamı. BUKREŞ: 19.05 kıraat, konser 20.05 konferans, konserin deramı . 21,10 «Saraydan kaçırma» operasının opera binasından nakli, istirahat esnasında haberler, spor 23,50 fransızca ve almanca haberler . 54,05 haBerler, gramofonla gece konseri. LONDRA: 17.05 senfonik konser 18 20 çocukların zamanı, havadis 19.35 karısık yâyın, ki. lıse musikisi 22,05 dans musikisi 22,35 orkestra konseri . 23,15 spor, havadis, spor23.35 dans musikisi, havadis 24,45 gra mofonla Bethovenin eserlerl, PARIS TP. T. T.]: 17,35 çocuk şafkıları 18,05 orkestra konseri, konuşma. edebi yayın 19,05 or kestra konseri, havadis 20,40 orkestra konserinin devamı, musiki konuşması 21.35 piyes . 23.35 havadis. ROMÂ: §0,10 Holanda dilinde seyahat habef leri, ingilizce haberler 20.50 fransıeca haberler, Yunanietan için yayın 21,10 devlet yayını, havadLs . 21,40 operet yâ . yını, istirahat esnasmda konuşmalar. son« ra dafıa musikisi, istirahat esnasında havadis. Dahiliye Vekâletinden: ı 2 3 Ankarada Yehişehirde Dahiliye Vekâleti binasının bahçeiiride yapilacak S aded havuz ve bordür inşaatı ka^ah târf usu lile eksiltmeye konmuştur. îşin muhammen keşif bedeli 7894 lira 16 kurüçtıir. İstekliler, eksiltme şartnameâihi, mtikavele pröjesini, Nâfıa içleri şeraiti uırtuıhiyesini, fenriî şartnameyi, keşif ve fnetfâj eetvelini, proje ve reiimleH Vekâlet Levazım bürosurida gorebilifler. Ek^iltrrie 15 temmuz 936 tafihinde çarşamba günü saat 15,30 da Vekâlet binası içinde toplanan Satınalma Komisvonunca yapılacaktır. Muvakkat teminat 592 liradır. İatekliler münakasadan 8 gün evvel Nafıa Vekftletin* miiraca catle fennî ehliyet vesikası alacaklardıf. istekliler; teklif mektublarını 4 ürtcÜ rnaddede yazılı «attten bir saat evveline kadar Vekâletteki Eksiltme Komisyonu ReisliIiğine vererek mukabilinde makbuz alırlar. Poıta ile gönderilecek teklif mektublarının yukârıda yazılı saâtte Komisyon Reisliğine gelmiş bulunmaları şarttır. Bu tak dirde dlş zarfın mühür mumu ile iyice kapatılmış olması lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabül ediltnez. «1388» (3373) 373, ıstıklâl ,„ ^ " " ^ f KAYDA caddesi ımırırnı ,, BAŞLANILMIŞTIR Konya caddesi Ankara 4 5 6 7 8 Fen memuru araniyor Tekirdağ Vılâyeti İskân Müdürlüğünden: TAirdağ Vilayetinin iskân kadrosuna Fen mektebi mezunu ve yahud ehliyeti fenniyesi Nafıa Vekâletince tasdikli olmak tartile yüz elli hra ücretli altj fen memuru alınacaktır. Talib olanların istidalarile birlikte aşağıda yaaılı veıikaftrın âsıl veya tasdikli suretlerini Tekirdağ Vilâyetine föndcrmeleH. (3406) Vesikalar: A Nüfus, hüviyet cüzdanı. B Diploma. C Tercümeihal. D İki fotoğraf. Istanbul 3 üncü tcra Memurluğundan: tarlhinde Galatada Lüvit hanında 33 numarada saat 10 dan itibaren paraya çevrilecek ve kıymeti muhammenesinin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde ikinci açık arttırması 27/6/936 tarihinde ayni mahalde ve saatte yapılacağı ilân olunur. (3418) Paraya çevrilmesine karar verilen büfe ve aair ev eşyası 25/6/936 Umum Saraç Sanatkâran Kooperatifine Kayidli ortaklar mezkur niıamnamesinin 7 nci maddesine göre birinci ve ikinci taksitlerinl temmuztın 15 inci gününe kadar Uıunçarşıbaşı 55/57 nunıarada veenedar RECEP Sftracere teslim edecektir. Getirmediği takdirde ayni maddeye göre ortaklık hakkını kaybedeceği ilân olunur. Bu gece nobetçi olan eczaneler gunlar 4 dır: Istanbul cihetindekiler: Aksarayda (Sarim), Alemdarda (Aftdülkadir), Bakırköyde (İstepan), Beyazıdda (Cemil), Eminönünde (Benason), Ferıerde (Vitâll), Karagümrükte fM Fuad), Kü çukpazarda (Yorgl), Bamatyada (Erofilos), Şehremlninde (A. Hamdi), Şehzadebaşıru da fHalil). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Ismet), Hasköyde (Halk), Kasımpaşada (Merkez), Sanyerde (Nurl), Şişlide (Halk), Taksimde (Taksim), (Beyoğlu). Usküdar, Kadıköy ve Adalardakller: Büyükadada (Şinafii), Heybelide (Ta naş), Kadıköy Eskiiskele caddesinde (Bü yük), Kadıköy Yeldeğlrmeninde (Üçler), Üsküdar Çarşıboyunda (Omer Kenan). Fatih sulh 3 UncU hukuk hâkimliğinden: Mahkememizce terekesine vaııyed olunan müteveffa Hüseyine aid Mcrkesefendi mahallesinin Merkezefendi sokağında eski 44 ve yeni 48 numaralı mermer taşlı bir hamam ve bitişiğindekl iki kat üzerine mebni bir hane ve hamam külhanı ve arkasındaki bahçeye chlivukuf tarafında ^ ceman 4290 lira kıymet takdir edilmiştir. Keza gene ölüye aid Merkezefendi mahallesi Mevlevihane caddesi 1, 3, 5, 7, 9 numaralı ahır ve mandıra ve mllş* tcmilâtı ve üç dükkân ve bir hakvehane ve 11,13 numaralı iki bahçe ve bahçe ve ahırın arka tarafında uzanan iki kıt'a hendek tarla ve bahçesi ve bir bab hane mecmuuna 2853 lira kıymet takdir edilmiştir. İşbu balâda yazılı gayrimenkulât 18/7/936 tarihine müsadif cumartesi günü saat 10 da mahallinde heyeti hâkime huzurunda açık artır • ma ile satılacaktır. Talib olanların kıymeti muhammeneleri üzerinden yüzde 7.5 pey akçeleri getirmeleri lâzımdır. Evkaf taviz bedeli rüsumu tellâliye ve ihale pulları müşteriye aiddir. Satış gününe kadar olan vergiler mahkemece ödenecektir. Parası peşindir. Fazla izahat almak istiyenlerin 936/111 numa ralı dosyaya müracaatleri lüzumu ilân olunur. kım yok. Aîker olunduğu vakit vazifeden kaçılmaz Thaissa! Ondan sonra da beni ürküten birçok şeyler var: Mahiyetini anlamadan sadece mevcudiyetini keşfettiğim etrafınızdaki şebeke. şeriki cürmü nüz olan çete. bu vak'alar, bu esrar... Hayır Thaissa hayır! Dediğini yapamam. Sizin için de çok korkuyorum Tnaissa! Gene kız muhakkar bir eda ile zabiti baştanaşağı süzdü: O halde ne yapmağı düşünüyor sunuz? Size biraz evvel de söylemiştim. Benim yapacağım vazife sizi tevkif etmek olmalıydı. Fakat buna muktedir değilim, yapamam. Yalniz, Allahaşkına olsun, beni iğvaya çalışmayınız. Hemen gidiniz, ve bu gece şu kâbus bitsin! Pekâlâ, öyle olsun Cedric! Ma demki sen öyle istiyorsun! İArkası vari Nobetçi Eczaneler Acıklı bîr ölüm Sadıkzade merhum Hüseyin Kaptan kerimesi ve Sadıkzade Rıza ve Arsla nın hemşireleri Bayan Fethiye kısa bir haatahğı müteakıb pek genç yaşında vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü cuma günü sabah saat 11 de Beşiktaş Seren cebey yokuşunda Tekservi sokağında 8 numaralı haneden kaldırılarak Beşiktaşta Sinanpaşa camisinde namazı kı hndıktan sonra Yahyaefendi kabrista nma defnedilecektir. TAKSİM BAHCESı Bu akşamdan itibaren dflnyaca tan nmış san'atkârların yeni pro§ram!arı ile tstanbul asliye ikinci ticaret mahke mesinden: Vapurculuk Türk Anonlm Şirketlöe aid olup Sadıkzade Arslan Kaptan ta rafından Sadıkzade Birederler şirke tine olan borcuna karşılık olmak üzere terhln edilen ve mahkemece satılmasına karar verilen 1000 er liralık üç aded hisse senedi 20/6/936 tarihine müsadif cumartesi günü saat 10 da Istanbulda kambiyo borsasında satılacağından ta lib olanların tayin olunan gün ve saatte nıahalli mezkurda hazır bulunmaları ilân olunur. (23821) Yegâne g^idilecek yerdir. SMART BOYS ViYANA CAZ ORKESTRAS1 büyük numaraları Osmanlı Bankası ÎLÂN Osmanh Bankası hisse sahibleri geael kurultayı 1936 haziranının 16 ncı salı günü Londrada toplanmıştır. İdare meclisi tarafından hisse sahiblerinin tasdikma sunulan kararlar birlikte kabul olunmuştur. 22 haziran 1936 dan başlıyarak, 67 sayılı kuponun gösterilmesine karşı hisse başına temettü olarak 3 şilin verilecektir. KARAMBA'yı görünüz. Her akşam saat 18 den itibaren caz orkestrası Fiatlar çok ucuz Fatih sulh üçüncü hukuk hâkimli ğinden: Fatihde Hasanhalife mahallesinde Ocaklı sokak No. 50 de oturan Sıdıkanın hacrile kendisini bütün umuru vesayetini ifa etmek üzere Beşiktaşta Dikilitaşta Zemheri sokak 17 numaralı hanede kardeşinin kızı Hanifenin 17/6/936 tarihinden itibaren vasi tayin edildiği ilân olunur. 9E6/9/ZI re vermediğini kâfi derecede izah edi yordu. Ortada vapur yoktu, sadece, vapur zehabını uyandırmak için kullanılan bir gramofon plâğı vardı. Cedric Lacy, bu kadar hilekârlık karşısında, gayriihtiyarî dehşete kapıldı, zira, bunun altında esrarengiz şeyler sırıtıyordu. Azkaldı feveran edecekti. Fa kat Thaissa mâni oldu. Bu esnada, yerde yatan adam kımıldamağa, kalkmak için çabalamağa başlamıştı. Thaissa, küçük heykeli aldı ve adamın başına şiddetli bir darbe indirdi. Adam sırtüstü tekrar yere düştü ve artık bir daha kımıldanmadı. Cedric: Ah Thaissa bu pek müthiş, bu pek menfur! diye mınldandı. Gene kız, yıldırım gibi gözlerle ona baktı: Öyle mi buluyorsunuz? dedi. Hakikat şudur ki cemiyet beni asmak istiyor ve siz bunu gayet tabiî telâkki ediyorsu nuz. îşte ben de bu cemiyete karşı kendimi müdafaa ediyorum. Hepsi bu kadar!. Thaissa yerde serili yatan kâtıbe doğ Kiralık Nişantaşında Teşvikiyede Eminefen • di sokağında 12 numaralı bahçe içerisiöde garaj. havagazi. elektriğl havai iki katlı her katında beş oda ve salon. mutfak kapısı ayn olan hane kirahktır. İ«tlyenler birden veya ayn ayn apar tıman gibi tutabilirler. Görmek için iist taraftaki eve müracaatle gezebilirler. Telefon 60262. biraz evvel geçen hâdiselerle hiç alâkası yokmuş gibi gayet sakin bir sesle: Siz misiniz Charly? dedi, tamam. Bir mütecessis gelip buraya burnunu soktu, kendisine, benim usulümle, küçük bir ders verdim. Şimdi ona küçük bir gezinti de yaptırmak lâzım gelecek... Ne demek istediğimi anladınız değil mi? Alâ. Alttarafmı size bırakıyorum. lcab edeni yapmak üzere adamın kendisine gelmesini bekliyorum. Telefonu kapadığı sırada, Cedric Lacy, adamın baygınlığı geçer gibi olduğunu hissetti ve gene kızın ihtiyatsız bir söz söylemesi ihtimalinden korkarak onu ikaz etti. Thaissa gülümsedi, bir parmağım dudağına götürerek, Cedric Lacyye, sus masını işaret etti, sonra, ayaklannın ucuna basa basa yürüyerek, vaktile Lady Morganeın buduar olarak kullandığı odaya girdi. Cedric Lacy, onun, şöminenin üzerinde duran vazodan bir anahtar aldığını ve bu anahtarla küçük bir dolabı açtığını görerek hayretler içinde kaldı. Gene Usküdar Hâle Sinemasında NİNON kız, dolabdan, bir el çantası büyüklüğünde bir fotoğraf çıkarmış ve gramofon plâklan ârasından bir plâk seçmeğe koyulmuştu. Gene kız tekrar Cedric Lacyye doğru ilerledi ve hep susmasını işaret ederek gramofonu eli ayağı bağlı adamın yanıbaşına koydu ve plâğı yerleştirdı. Bir saniye bekledi, yüzü yeni bir tebessümle aydın'Mndı, sonra elini uzatarak gramo fonu işletti. Odanın içinde, derhal bir motör gü rültüsü işitildi. Motör sesile birlikte daha başka gürültüler de işitiliyordu. Cedric Lacy, bu gürültüleri evvelce işitmiş olduğunu hatırladı ve tanıdı. Bu sesler, nehrin sularını döven bir pervanenin ve tekneye sürtünen sulann sesiydi. Bir aralık, irkildi. Ötekilerden daha keskin bir ses, bir düdük sesi odayı çınlatmışh. Çoktanberi halline uğraştığı bir mu ammayı nihayet çözmüş bulunuyordu. Demek ki vaktile kendisini de vapura bindirip kaçırmış değillerdi ve bu da, polisin yaptığı araştırmaların niçin seme Ihtiyaç vardır. lsteklilerin Türk tab'asmdan olması, Almanca bilmeleri ve tecrube sahıbi olmalan sarttır, isteklilerîn mufassal tercümeihal, vesika suretleri ve birer fotoğrafları ile Ankara posta kutusu 294 numaraya müracaat etmeleri ru iğildi ve kalbini muayene etti. Sonra başına bir kukulete geçirdi: Biraz sonra onu, buradan elli kilometro uzakta bir yere nakledecekler. Kendine geldiği zaman ilk hatırlıyacağı şey, bir vapurla kaçmldığı olacak ve polis bir müddet bu meçhul vapuru arayarak vakit geçirecek, eğlenecek! Gene kız yerinden kalkarak zabite yaklaştı: E Cedric, dedi, teklifimi size bir daha tekrar ediyorum: Benimle beraber kaçmak ister misiniz? Cedric düşünmeğe dahi lüzum görmeden cevab verdi: Asla! Bütün cinayetlerinize rağ men Thaissa sizi hâlâ seviyordum, çünkü anlıyordum ki sizi bu hâdiselere sevkeden çok kuvvetli sebebler vardır. Yarın memleketinizin cinayet mahkemesi sizi beraet ettirecek. Çünkü başka türlü hareketine imkân yok. O vakit zevcem olmanızı rica edecek kadar sizi seviyorum. Fakat bugün bu imkânsız. Vaktile yaptığım bir sadakat yemini var ki onu bozmağa hak DOSYA MEMURUNA Muktedir bir Beşi kırk iki geçe «Cumhartyet» in zabtta romam:S3 Yazan: Gharles de Richter Thaissa Strafford mütehayyir görün müyordu: İbtimal ki sizin bilmediğiniz bazı şeyleri temin etmek için Cedric, dedi. Fakat korkuyorum ki kendine gelemiyecek. Bana yardım ediniz. Bir dakika bekledi. Cedricin hareketsiz durduğunu görerek istediğini yalniz yapmağa karar verdi. Yere iğildi, ikiye böldüğü bir eşarpla adamın ellerini ve ayaklarını bağladı. Sonra bir perde kopararak yüzünü örttü. Kendine gelirse etrafını görmemesi lâzım, dedi, lâkin konuşulanlan duya cak ve zaten benim istediğim de bu.. Thaissa, Cedric Lacyye en küçük bir dikkat bile sarfetmeden, yerinden kalktı, telefonu «çarak bir numara istedi. S«nki
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear