Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 15 Mavıs 1936 VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika: 33 I II II II f Şehir ve Memleket Haberleri ] Siyasî icmal Denizbank için hazırlanan lâyiha Türkiye Ar jantin İstanbul maliye ticarî münasebatı muhakemat işleri Geçen ay, devletle efrad arasında 198 dava çıktı îstanbul Maliye Muhakemat müdürlüğü işlerini gösterir bir istaristik elimize geçti. Bu istatistikte, İstanbulda Cumhuriyet hükumetinin halkla olan adlî ve hukukî münasebetlerini görmek mümkün dür. Hükumet, efrad ile hukukan m'j savi olduğu yerlerde, medenî kanunlaî muvacehesinde hakkını aramakla mükellef olduğu gibi, halk ta, hükumet otoritesinin tatbikından doğacak ve kendi nıedenî haklarına dokunacak işlerde hakkını ihkak etmek kabiliyetini göstermiş oluyor. Gerek hükumet, gerek halk, bu kabil medenî hukuk sahasında nekadar mucadele kabiliyeti gösterirse bu, iki tarafın da karşılıklı kemaline ve tekâmül iötıdadına delâlet eder. Aşağıda bazı parça larını dercettiğimiz istatistiğe bakıhnca. hükumetin îstanbulda, bu sahada mun tazam bir makine kurmuş ve bu makmenin iyi işlemekte bulunmuş olduğunu teslim etmemek kabil değildir. Şimdiye kadar, davalarının dağınık ve ciddî unirakabeden mahrum kalmış olduğunu gö ren hükumet, davalannın idaresini biı ele tevdi etmiş ve bu suretle de devlet hukukunu korumakta memnuniyeti mucıb muvaffakiyetler elde edilmiştir. Cenevredeki kararlar £ talya ile Habeşistanı sulh müzakere* II lerine başlamağa ve askerî harekâü tatile ikna için Milletler Cemiyetinin son yaptığı uzlaştırma teşebbüsü, îtalyanın bu müesseseyi işe kanştırmaksızm kendi bildiği gibi Habeşistanla müzakerede bulunmakta ısran yüzünden akim kalmıştı. Bundan sonra Cemiyet, îtalyaya karşı alınacak tavır ve hareketin kararlaştırılmasını 1 1 mayıstaki toplantısına bırakmıştı. Fakat o tarihe kadar gerek askerî gerek siyasî vaziyetlerde büyük değişiklikler oldu. îtalya, Habeşistanı dahilen ifsad etmek ve zehirli gazler kullanmak suretile sevkulceyşî hedeflerinin baştcası olan Adis Ababayı ve bunu denize bağlıyan yegâne demiryolunu ele geçirdi. Bu askerî emrivaki karşısında bir de bütün Habeşistanı îtalyaya ilhak etmek ve Habeş împaratorlarının iki bin senelik hukuku hükümranilerini îtalyaya vermek suretile siyasî ve diplomasi emrivakiler yarattı. M. TURHAN TAN Üç yüz erkeğin arasına bir kadm karışması Bütün deniz müessr/seleri Kahve mukavelesi yeni hiçbir gayritabiilik uyandırmamıştı! bu bankaya tâbi olacak den temdid edilecek Ve Terezin dinini değiştirerek, kar deşine de ayni işi yaptırarak kendisile evlenmeğe imkân hazırladığmı anlattı. Bir kız tarafından erkek zannolunup candan sevilmek Bülbül Hatunun yii reğine sızı, yüzüne kızartı veriyordu. Kalb sızısı Deli Muradı hatırlamaktan, yüz kızartısı da güzelliğinin böyle bir hâdiseye sebeb olmasından ileri geliyordu. Fakat Gülbeyaz, kahkahalarla gü liiyor ve boyuna söyleniyordu: Ne oyun, ne oyun, Macar kızı kiminle evlendiğini görünce kimbilir nasıl şaşıracak, nasıl alıklaşacak?. Hemen nikâhı kıyalım, çadır kapısında evlilerin çıkışmı bekliyelim. Kara Mehmed, vaziyetin şakaya ta nammülü olmadığını kısaca ihtar ettik ten sonra kendi plânını izaha girişti: Dinle Bülbül, dedi, biz bu işi uluorta başımızdan savamayız. Çünkü Elçi Paşayı gücendiririz, tatsızlık çıkarmış oluruz. Bıze yakışan kötülükten iyilik doğurtmaktır. Onun için istenilen nikâ hı yapalım. Bunun bir ziyanı yok. Lâkin faydası çok. Bir kere senin erkekliğinden kuşkulananlar varsa aldandıklannı zannedecekler. Sonra elçinin sözü ycrine gelmiş olacak. Daha sonra biz bu alışverişten Deli Muradın öcünü almak yolunu bulacağız. Öc sözü Bülbülün dikkatini uyandırmakla beraber ıstırablı hayretini gene haykırmaktan geri kalmadı: Kız kıza nasıl varırız ağa, böyle kepazelik mi olur? Canım varıp ta bir yastığa baş koyacak değilsin ya. Adın evlenmiş ola cak. Yoksa Macar kızının eli senin eline değmiyecek. Sen sırrımızı açığa koydurma, ağır ol, üsttarafını bana bırak. Bülbül Hatun, gamlı gamlı içini çekti, uysallık gösterdi. Kara Mehmede itimadı vardı, onun her güçlüğü yeneceğine inanıyordu. Fakat içi de yanıyordu. Çünkü şu genc yaşında hep rüyaya benziyen izdivaclar geçiriyordu. Rahmetli kocasını bir günün sabahından tanıyıp gecesinde kaybetmisti. Şimdi de verimsiz bir nikâhın yükünü taşımağa sevkolunu yordu. Kız olarak dul kalmak felâketi yetmiyormus gibi bugün de bir kızı dul yasatmak garabetine namzedleniyordu. Kara Mehmed bu gülünc piyesin en mühim kısmını oynıyacak olan aktöre rolünü süfle ettikten sonra elçinin yanına gitti: Gültekin, dedi, emrine boyun iSiyor, Macar kızile evleniyor. Lâkin düğününün îstanbulda yapılmasını şart koyuvor. Cünkü onun acüze bir analığı var, Zeyrekte oturur. Biz yola çıkarken and vermis, kendi kendine evlenmemesi için söz almıs. Sipahi değil mi ya. Sö zünde durmak istiyor. Ben de haklı buldum. Elci Pasa, gevrek szevrek güldü: Bire yoldaş, dedi, böyle şart mı olur?.. Macar kızı, olgun bir seftali, senin veldes. ke«kin bir diş. îkisi yanyana ge'ince Zevrekteki acuzenin ne hükmü kalır?.. Hele sen barutla ateşi bir araya kov. Sonunu düsünme. Kara Mehmed, barutun pek ıslak oldu&unu sövlemeğe lüzum görmedi, valnız bu mevzu üzerine Terezin de dikkatini celbetmekle iktifa etti. Güzel Macar kızı cözülmez bir bilmece karısıklıei'e kendısine fısıldanan şartm nevi istihdaf etti^ini kavramaktan çok uzaktı ve ho şuna giden erkeğin eşi olacağını anla maktan doğma sevinc içinde durmadan gülümsüyordu. Bazma merhalesindeki konukluk işte bu hâdiselerle geçti, kafileye yeni mühtediler de karıştı. Jozef artık Yusuf a dıle anıhyordu, Terez de Tezere çev rilmiş bulunuyordu. Üç yüz erkeğin a rasfna bir kadın karışması hiçbir gayritabiilik uyandırmış degildi. Viyana yol culan elçiden at usaklarına kadar Tereze evlâd ve kardeş gözile bakıyorlardı. Onun genc bir Sipahiye gönül verip din degiştirmesini hayvanî bir aşk cilvesi olarak telâkki eden yoktu. Her kes bu hâdisede ilâhî bir hidayetin reh berliğini görüyor ve Tezere saygı gösteriyordu. O devirde böyle işlerin pek bol olmasına rağmen Jozef bile muhtercm tutuluyordu. Bu ihtiram, onun başka bir muhite intikal ettiği güne kadar devam edecekti. Çünkü kafile halkınm şahid olduklan sahneden gelme heyecanın izlerini yüreklerinden silip çıkarmalan im kânsızdı. Fakat gecelerini bir çadırda geçiren Gültekinle Tezerin vaziyetleri hayli a cıklı idi. Gene Evliya Çelebinin tercü manlığile derneğin ve gerdeğin îstanbulda yapılacağını öğrenmiş olan Tezer, gitgide çıldırasıya sevmeğe başladığı kocasının gündüzleri Kara Mehmedle Ayguddan aynlmamasını, geceleri ise kü çük bir tebessümden ibaret sadakasmı yüzüne serptikten sonra soyunmadan kilimine uzanıp yattığını gördükçe üzü lüyor ve saatlerce uykusuz kalıyordu. Bazan aşkının zoruna dayanamıyarak kocasına sokulmak ve onu kolları arasına alıp kana kana sarmak istiyordu. Lâkin palasını, heybeden yapılma yastığına i liştirerek uyuyan güzef gencin bu hamleden huylanacağını düşünerek, daha doğrusu o paladan korkarak yanık dileğini alevli yüreğinde saklamağa mecbur oluyordu. Tezer, türkçe, Gültekin de macarca bilmiyorlardı. Bu sebeble konuşmaıarı mümkün olamıyordu. Macar kızı, kocasınm sade bir tebessüm sadakasile ıktıta etmesini hep bu dil bilmemezliğe ham lettiğınden olanca kuvvetinı türkçe öğ renmeğe hasretmisti. Fena bir adam ol duğunu anlamıs olmasına raîzmen kocasıle görüsebilmek ülküsündekı cazıbenin tesirile mahud Abdülü dost edinmişti, ondan türkçe dersi ahyordu. Abdül, kendine pek güzel görünen bu kızm Gültekine gönül vermesini ve onun yüzünden bir an icin dılınin kopa nlması tehlikesile karsılaşısını unutamı yordu. Dinini değistirdikten, delikanlı bir Sipahi ile nikâhlandıktan sonra da yaş maklanmıyarak sade bir yarım basörtü ile gezen ve kendisinden türkçe öğren meğe savasan Tezeri, hic belli etmeden teshir etmek ve ağa düsürmek emeline kaDilmıstı. Ona, türkçe kelimeler öğretmekle beraber bu emeline uygun düse cek vaziyetler yaratmağa da calısıvordu. Kafile, onlarin böyle sıkıfıkı görüs meğe ba«ladıklan, Gültekinin de kadın lığını belli etmemek icin hertürlü tedbir lere basvurduğu eünlerde Ostorgon ve Ostoni Belgrad kalelerini gecti, Türk hudndımun sonuna yaklastı. Ostoni Belgrad Muhafızı Hacı Pasa, Viyanadan gelecek Avusturya elcisini sınırta<:1arı altında tesellüm ve Türk elci«ini c\e öbür tarafın memurlanna teslim edecekti. [Arkası varl Bütün deniz işlerimize ve deniz ticaret faaliyetimize yeni bir veçhe ve jstikamet verecek olan, Deniz Bank hakkında hazırlanmış olan projenin tetkikine devam edilmektedir. İkhsad Vekâleti tarafından hazırlanmış ve Vekâlet mütehassıs ve müşavirîerile deniz işlerile alâkadar şeflerin tetkikinden geçen bu projeye göre, Deniz Bank; Sümer Bank, Eti Bank gibi modern teşkilâtı haiz olacaktır. Devlete aid birçok fabrikalar Sümer Banka, bütün madenler ve bunlara aid teşekküller de Eti Banka bağlanmış ve bağlanmakta olduğuna göre, gene devlete aid deniz teşekkülleri de Deniz Banka bağlanacaktır. Deniz Banka bağlanacak olan bu müesseseler, Denizyolları İdaresi, Deniz Fabrikalar ve Havuzlar Müdür lıiğü, tahlisiye umum müdürlüğü, kıla vuzluk idaresi, fenerler idaresi ve Liman şirketlerinden ibarettir. Bu müesseseler Deniz Bankın birer şubesı halini alacak, müdürleri de bankanın şube müdürleri vaziyetinde bulunacaktır. Deniz Bankın sermayesini bu mües seselerin nakid ve gayrimenkul veya vesait ve tesisat halinde bulunan sermayelerile Mersin ve Trabzon liman şirket lerindeki ve fenerler idaresındeki hükumet hisseleri teşkil edecektir. Hükumet dile diği zaman bankanın sermayesini arttı racaktır. Tersanelerin ıslahı, liman inşası, nh tımlann kurulması ve deniz ticaret filo muzun tensik ve takviyesi işlerile doğrudan doğruya Deniz Bank meşgul ola caktır. Şilepçilik islerine de Deniz Bank tarafından yeni bir veçhe verilecektir. Deniz Banka bağlı bütün müesseselerin muhasebe, levazım, işletme ve vezneleri Deniz Bank merkezinde birer servis halinde birleştirilecektir. Bu müesseselere aid bilcümle tedıyat ve tahsilât Deniz Bank merkezinden yapılacaktır. Bankanın merkezi îstanbulda olacak, bir umumî müdürü, bir umum müdür muavini ve beş kişilik bir idare meclisi bulunacaktır. Deniz Bank lâyihasının Meclisin bu devre içtimaına yetiştirilmesine çalışıl maktadır. Amerika ve Av rupada tetkik seyahatleri yaparak İstanbula gelen Bre zılya Haricij'e Nezareti erkâmndan M. Barros gazete cilere şunları söylemiştir: « Şimalî A merika, İngıltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Suriyede M. Barros iktısadî sahada tetkiklerde bulunarak memleketinize geldim. Ziyaret ettiğim memleketlerin iktısadî ve ticarî vazi yeti hakkında hükumetime uzun raporlar gönderdim. Burada da on gün kadar kalarak bılhassa Turkiya ile Brezilya arasındaki ticarî ve iktısadî münasebat hakkında tetkiklerde bulunacağım. Brezilya, Türkiyeye senevî 85 bin çuval kahve göndermektedir. Bu muameleyi idare eden hususî bir şirketle ak dettiğimiz mukavelenamenin müddeti ay başında bitmektedir. Yeni bir mu kavele akidne çalışacağız. Türkiyeden aldığımız mallar Türki yeye sattığımız mallardan daha az ol duğu içm, bilhassa bu meselenin halline çalışacağız. Buradaki işleri bitirdikten sonra Balkan memleketlerini de ziyaret ederek Avrupa yolile memleketime döneceğim.» Inkılâb abidesi Şehir içinde gösterişli bir yer aranıyor Hükumetçe îstanbulda yapılmasına karar verilen inkılâb abidesinin yerini tesbit için tetkıkler yapılmaktadır. Abide, şehir içinde yapılırsa Beyazıd meydanında havuzun üst başında, karşı sahillerden ve denizden görülecek bir mevkide olması muvafık görülürse Tophanedeki eski Sanayi mektebinin üst tepesinde, yahud da Maçkada Taşlık tabir edilen cami yerinde yapılacaktır. Şehir Meclisi azalarmdan bazıları abidenin Kızkulesinde inşa edilecek 20 metro yüksekilğindeki bir kaide üzeriMÜTEFERRİK ne kurulması fikrini ileri sürmektedir ler. Maamafıh Belediye bu yerler hakkınHava şehidleri ihtifali bugün da Dahiliye ve Maarif ve diğer Vekâ yapılıyor letlerle temas ederek fikirlerini aldık Kahraman hava şehidlerimiz için bu tan sonra kat'î olarak bir yer tesbit edegün Fatih parkında büyük bir ihtifal ya cektir. pılacaktır. Evvelce programını neşrettiğimiz bu ihtifale saat 13 te başlanacak ve ordu namına tayyareci yüzbaşı Kemal, Hava Kurumu namına İstanbul merkez heyeti azasından Meliha Avni, Üniversitemizin daveti üzerine Buda şehir namına Sevket ve yüksek mektebler peşte Tıb Fakültesi dekanı V. Darani namına Mıllî Türk Talebe Birliğin dün sehrimize gelmiş ve profesörler taraden Cavid söz söyliyecekler ve ihti fından karşılanmıştır. Profesörün refa fale istirak edecek olan asker, izciler ve katinde Macar hükumeti müşaviri has mektebliler bir geçid resmi yapacaklar lanndan M. Tibur Ambrus ta vardır. dır. Profesör, bugün Universite konferans îtalya hükumeti, bu sonu vahim olacak teşebbüslerde bulunmazdan evvel, Fransa ile gayriresmî surette istişare etmişti. M. Flanden bu tasavvurları tasvib etmemiş ve Fransanın ihtirazî haklarını muhafaza ettiğini bildirerek emrivakii kabul edemiyeceğini ve beynelmilel hu kuku ve kendi menfaatlerini korumak hakkından vazgeçmiyeceğini ihsas etmişti. Bununla beraber îtalya, kendisine en hayırhah büyük devlet olan Fransanın tasvibkâr olmıyan tavır ve hareketinden Bu istatistik, ayni zamanda, devlrt mütenebbih olmıyarak yukarıda söylediişlerinden hangilerinin nizaı, dava ve ğimiz emrivakileri yapmıştı. şikâyeti mucib olduğunu göstermesi iti Milletler Cemiyetinin son toplantısınî barile halkın şikâyetlerini anlamak ve çamüteakıb siyasî vaziyette meydana gelen resine bakmak istiyen hükumete de çok büyük değişiklik dahi, Fransada zecrî faydalı olacaktır. Bu netice, bütün devlet davalannın tedbirlerin şiddetle aleyhinde ve ttalya tevhiden sevk ve idatesi hakkındaki Ka ile ittifakın Fransanın Avrupa politika nunun neşrinden sonraki teşkilâtm mah sının temellerinden biri olmasında musır bulunan sağ cenah partilerinin ekalliyette sulüdür. 1936 senesi iptidasından itibaren her kalarak Milletler Cemiyetini şiddetle tuay Maliye Vekâletine gönderilen cet tan ve zecrî tedbirlerin idamesine ve şidvellerden nisan ayına aid olanmdan bazı detlendirilmesine taraftar bulunan sol partilerden bilhassa en müfrit olanlannın rakamlan alıyoruz: Bu ay içinde îstanbul vilâyeti dahi fevkalâde nüfuz ve kuvvet kazanmış ollinde umumî bütçeye dahil devlet devairi malarıdır. Bu değişikliktir ki M. Flanile efrad arasında 198 dava çıkiııştır. deni îtalyanın yapmak istediği emrivakiBu davalardan 106 tanesinde devlet dava lerde bu devlete yüz vermemeğe sevketcı, 92 tanesinde efrad davacıdır. Bu da miştır. valardan 49 u gayrimenkul, 64 ü de alacak ve tazminat davasıdır. Gene bir ay zarfında muhtelif vergilerden doğmuş 65 dava vardır. Bu 65 davadan 60 ı Şurayı Devlettedir. Nisan ayında orman tahribatından dolayı efrad aleyhine hükumet tarafından tazminah müstelzim 6 dava açılmıştır. Hükumet zararını efraddan dava için 125,488 lira, efrad da hükumetten 4,151 lira istemiştir. Hükumet Hazinesi icra vasıtasile 13,674 lira ve gene mahkeme kararile fakat tahsili emval kanununa tevfikan 15,721 lira tahsil etmiştir. Bu faydalı aylık istatistik cetvelini Maliye Vekâletinin dikkat ve alâka ile ta kib etmekte olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz. Bununla beraber îtalya hükumeti, Milletler Cemiyetinin ve bunun arkasında bulunan îngiltere ile Fransanın Avrupa sulhunu kurtarmak ve kuvvetlendirmek için, Almanyaya karşı îtalya ile teşriki mesaide bulunmağa Afrikadaki yan vahşi bir devletin ortadan kalkmasından ziyade kıymet ve ehemmiyet vereceklerini tahmin ederek bu müesseseye emrivakii kabul ettirmek teşebbüsünde bulundu. Cenevreye gelen murahhas Baron Aloizi, Milletler Cemiyeti meclisinde, vücudü ortadan kaldırılan bir devletin temsil edilemiyeceğinden bahisle Habeş murahhasile bir safta sorguya çekilemiyeceğini ve bu murahhasın çıkarılmasını istedi. Fakat Milletler Cemiyeti meclisi reisi îngiliz Dış Bakanı Mister Eden, Habeşistanı îtalyanın yutmasını zımnen kabul manasını ifade edecek olan böyle bir harekete müsaade etmedi. îtalyan murahhası nümayişkârane bir surette meclisi terketti. Bununla beraber Habeşistana aid olmıyan diğer müzakerelere iştirak etti. Şu kadar var ki bütün cihan efkân umumiyesi ve bunun tesirile Milletler Cemiyeti azaları, İtalyanın bütün beynelmilel ahid ve mukaveleleri parçalıyarak Milletler Cemiyetini de emrivakiler karşısında bırakmasma karşı artık iyice isyan etmiş tir. Cemiyet, Avrupa sulhunu korumak ve Almanyayı îtalyanın yardımile sıkıştırmak gibi yarı mevhum maksadlar uğrunda hukuku düvelin bütün esaslanaın yıkılmasma razı olamıyacağmı ihsas etti. Bu umumî isyan karşısında îtalya, Cenevredeki murahhaslannın hepsini geriye çekti. Fakat Milletler Cemiyetinden Japonya ve Almanya gibi kat'î surette cekildiğini bildirmedi. Böylece dünya efkân umumiyesi îtalyaya karşı derin nefretini ilk defa izhar etmiştir. Şimdilik meclis, bu jest ve işaretle iktifa ederek mevcud zecrî tedbirlerin devamına ka rar vermiş ve yeni tedbirlerin alınmasıni da Fransada halis sollardan yeni ve kuvvetli bir kabine tesekkülüne intizaren dört hafta sonraya bırakmıştır. Peşte Tıb Fakültesi Dekanı geldi salonunda «sıhhat teşkilâtmın inkişafı» Dahiliye Vekâleti Mahallî îdareler u etrafında bir konferans verecek, M. Timum müdürlüğü üçüncü şube şefliğine bur da «Budapeşte banyolar şehri» hukuk mezunlarından Kemal tayin edil mevzulu ve filimli bir konferans vere cektir. Konferansa bütün Universite, mistir. Ekspres tarifesinde değişiklik yüksek mektebler ve halk davetlidir. Konferans saat 18,30 da başlıyacaktır. Bir tayin ŞEHÎR tŞLERl Arsaların arasına yapılan evler yapıldı İzmirde himaye edilen yoksul yavrular Toros ekspres seferlerinin haftada üçe çıkanlması dolayısile Avrupa Semplon ekspresinin tarifesinde bazı değişiklikler yapılması kararlaştınlmıştır. Bu tarifeye göre Semplon ekspresi sabahlan saat 7,35 te İstanbula gelecek ve akşamları 21,45 te hareket edecektir. Toros ekspresi tarifesinin tatbikına 18 mayıs pazartesi gününden itibaren başlanacaktır. Tren Haydarpaşadan sabah saat 9,30 da hareket edecektir. MALÎYEDE Kazac Itiraz komisyonunda teftiş yapılmıyor Maliye müfettişleri tarafından tahak kuk memurlanndan Avniye işten el çektirildiği yazılmıştı. Verilen malumata nazaran Maliye müfettişleri bu tetkik ve teftişlerini resen takdir komisyonunda yapmaktadırlar. Feyiz Daimin riyasetindeki Kazanç tetkiki itiraz komisyonunda teftiş yapıldığı doğru değildir. Bazı arsa sahibleri, arsalannın yansını ifraz ederek üzerinde bina yapmakta, yarısını da arsa halinde bırakmaktadırlar. Bu şekılde yapılacak binalann ancak bir kattan fazla olmaması hakkında Belediyece karar verilmiştir. Arsaların ve dörtte üçü üzerinde inşa edilecek binaların irtifaı da, mevkiin denizden seviyesi Profesör M Santor öldü nazan dikkate alınarak Belediye tarafınYüksek baytar mektebi muallimlerin dan tesbit edilecektir. den ve Himayei Hayvanat Cemiyeti müBelediye memurlan arasında dürü profesör Santor dün anî olarak vedeğişiklikler fat etmiştir. Belediye müdür ve memurlan arasınÖğrendiğimize göre, kıymetli profesör bir hiddetlenme neticesinde daman ka da, hazirandan itibaren bazı değişiklikler yapılacaktır. Bu meyanda halen Bele parak ölmüştür. Cenazesi dün kaldırılarak Üsküdarda, diye müfettişleri arasında vazife gören eski sirketler komiseri Muzafferin yerine, Karacaahmeddeki ailesi kabristanına defîstatistik şubesi müdürü Tank Ziyanm, nedilmiştir. onun yerine de büro mümeyyizi Halidin Kederli ailesine beyanı taziyet eyleriz. getirileceği söylenilmektedir. Idman şenliklerine hazırlık provaları m Muharrem Feyzi Togay SOSYETELERDE İzmır (Hususî) Şehrimiz ilkmek teblerinde, fakir yavruların giydirilmesi, kendılerıne mekteb malzemesi ve öğle vakitleri sıcak yemek verılmesi içm yapılan içtimaî yardımlar, gün geçtikçe inkişaf etmektedir. Aşağı yukarı her mektebde, o muhıtin ileri gelenlerıle o mektebin muallimlerinden kurulmuş Cumhuriyet Nüsha» 5 Kuniftur J T^iye Hariç Izmir Dumlupınar mektebinde himaye edilen yavrular bır himaye heyetı vardır. Yardımı, bu heyetler temin etmektedir. Bu meyanda Dumlupınar ılkmektebi hımaye heyetı 60 yavruyu adeta model olacak şekılde yedırıp içırmekte, gıy dırmekte ve ihtıyaclarını temin etmektedir. Himaye heyetlerı sısteminden şimdiye kadar îzmırde alınan netıce çok guzeldır, denebılir. Eski Telefon şirketi heyeti umumiyesi toplanıyor Eski telefon şirketi umumî heyeti ayın 26 sında toplanarak işletme tesisatının hükÛRiete devrine aid mukaveleyi imza hyacaktır. Nafıa Vekâleti telefon ücretlerinin ucuzlatılmasına aid hazırladığı projeyi kâfi görmiyerek yenıden daha ucuz bir proje hazırlamıştır. şeraiti i «ç«n 19 mayısta yapılacak idman şenlikleri için de dün Taksim stadyomunda provalar yapılmıştır. Dünkü provalar çok muvaffakiyetli olmugtur. Yukarıki resım dünkü provalardan bir intıbadır. Mo «700 Kr. 1450 800 yoklur Seneük 1400 Kt. Altı aylık 7S0 Üç aylık 400 Bir aylık 150