Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CüMHÜRfYET 30 Mart 1936 [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Profesör Afet Bu sualler beni çok sıktı, doğruyu söyliyemezdim, burjuva olduğumu ve yirminci asırdan geldiğimi bildiremezdim; beni deli zannedecekti. Müphem bir tarzda ve sıkılarak, bir san'atım olmadığını ve uzaktan, çok uzaktan geldiğimi bildirdim. Siyasî icmal İngiltere Fransa okarno misakmm tefsiri ve âkid devletlere yüklettiği vazîfelerin icrası hususunda îngil ere ile Fransa arasında derin ihtilâf ve ıddiyet çıkmıştı. Bidayette Fransa, en mıntakasmdan Alman askerleri çeilmedikçe Almanya ile müzakere edil» memesinde ayak diremişti; fakat în « gilterenin bu fikirde olmadığını gör dükten sonra Londra konferansında Ren mmtakasında Alman askerlerinin mevcudiyetini tanımağa mecbur oldu. Anatole France Yüzan: 37 Güldü ve: Anlıyorum, dedi, söylemeie cesaret edemiyorsun. Afrika Birleşik hükumetlerinden geliyorsun. Kaçak Avrupalı yalnız sen değilsin. Fakat kaçaklftnn hemen hepsi tekrar buraya dönüyorlar. Cevab vermedim. Sükutum tahmininin doğmluğuna kendinî inandırdı. Beni tekrar yemeğe davet etti, ismimi sordu. îpolit Düfren diye cevab verdim, iki adlı olduğuma şaştı. Benim adım Mişeldir dedi. Sonra hasır şapkamı, ceketimi, ayakkabılarımı ve şüphesiz biraz tozlu, fakat iyi dikilmiş olan kostümümü gözden geçirdi, ve: îpolit, şimdi nereden geldiğini anladım. Sen siyahlar diyannda yaşamışsm, bu kadar fena kumaş dokuyan, elbiseye bu kadar kaba bir şekil veren, ayakkabılarım bu derece çirkin yapan ve çamaşırlan kola ile sertleştiren yalnız Zulular ve Basutoslardır. Yüzünü tıraş edip te bıyık ve favori bırakmayı mutlaka onlardan öğrenmişsin. Yüzdeki kılları şekil ve süs verecek tarzda kestirmek, cild üzerine resimler ve nakışlar yaptırmak, dövme âdetinin son şeklidir ki bu âdet yalnız Zulularla Basutoslarda kalmış,ur. Afrika Birleşik hükumetlerinin bu karalar vilâyetleri, barbarlık içinde çürüyüp gidiyorlar. Bunlar Fransanın üç dört yüz sene evvelki haline çok benzerler. Mişelin davetini kabul ettim. Buraya pek yakın bir yerde (Sologne) Soloynda oturuyorum. Tayyarem oldukça süratle gider. Az sonra oradayız, dedi ve beni büyük bir makineli kuşun karnma oturttu. Hemen, öyle süratle havayı yanp geçtik ki nefesim tutuldu. Kırlann manzarası, benim bildiğime nisbetle çok başkalaşmıştı. Bütün yollartn boyunca evler sıralanmıştı. Sayısız kanalların gümüş çizgileri tarlalar üzerinde birleşiyorlardı. Ben etrafı seyrederken, Mişel dedi ki: Toprağın kıymeti oldukça artmldl. Kimyagerler bizzat çiftçi olalı ziraatin çok arttığını söylüyorlar. Üç yüz sene denberi, insanlar, muvaffak olmak için çok çalıştılar. Kollektivizmi tahakkuk ettirmek için, toprağın sermaye anarşisi devirlerindeki verimini dört beş misline çı karmak lâzım geldi. Zulularla Basutosların yanlannda yaşadığın için pekâlâ bilirsin, oralarda hayata lâzım olan şeyler pek azdır, herkese müsavi paylar vermek zenginliği değil, sefilliği paylaşmak demek olur. Biz bol bol mahsul almamızı, bilhassa fenlerin ilerlemesine borçluyuz. Şehirli sınıfların hemen kâmilen ortadan kalk mış olması, ziraate çok faydah olmu§ tur. Dükkânlarda ve yazıhanelerde çalı şanlar, fabrikalarla kırlara hemen hemen müsavat üzere dağıtıldılar. Nasıl? Şehirleri kaldırdınız mı? Paris ne oldu? diye bağırdım. Mişel cevaben: Şimdi orada kimse oturmuyor, ce vabını verdi. Devri stbıkta şehirlilerin r kamet ettiği beş katlı kötü ve sıhha te muzır evlerin birçoğu harab olmuş ve tamir edilmemiştir. O zavalh devrin yir ninci asnnda binalar pek fena yapılı yordu. Biz bunlar arasında daha eski ve iyi olanlan muhafaza ettik, müze yaptık. 3imdi birçok müzelerimiz ve kütübhanelerimiz var. İşte oralarda tahsil ediyoruz. Belediye dairesinin bazı enkazmı da sakladılar. Bu bina da çok çirkin ve çok çürükmüş. Fakat orada büyük işler görülmüş. Artık ne mahkeme, ne ticaret ve ne de ordu bulunmadığından tam manasile şehirlere de lüzum kalmamıştır. Bazı yerlerde diğerlerine nisbetle halk daha sıktır. Nakil vasıtalanmızın çabukluğuna rağmen maden sanayi merkezleri, maden kuyularmın bulunduğu mıntakalar çok kalabalıkbr. Ne söylüyorsunuz, mahkemeleri kaldırdınız mı? Şu halde cürüm ve cünhaları da kaldırdınız demektir. Bu köhne ve hüzünlü insanlık durdukça cinayetler de kalacaktır. Fakat cinayet işliyenlerin adedi bedbahtlarm sayısile birlikte azalmışhr. Büyük şehirle rin varoşlan cinayet üreten yerLerdi. A r tık büyük {ehirlerimiz yok. Telsiz tele fonlar yollan her zaman emniyet altında bulunduruyor. Hepimizde elektrik mü dafaa cihazları var. Cünhalara gelince: Bunlar maznunlann kötülüğünden ziya de hâkimlerin kuruntularından ileri geliyordu. Şimdi artık ne kanunşinaslanmız, ne de hâkimlerimız var. Adalet vatan daşlar tarafından nobetle temin edümektedir. Birçok cünhalar ortadan kalkmıştır. Çünkü kimse onlan, cürüm olarak bilmiyor. Servet Yesarioğlu Çevlren: Soruyoruz! Kürkçüoğlu, Türk gazetelerinin kötü maksadları nelerdir? Balıklı Rum hastanesinin, idaresindeki tezebzüb yüzünden, fena bir vaziyete düştüğünü ve bu hususta resmî makamlardan aldığımız malutnatı evvelki ve dünkü nüshalarımızda yazmıştık. Bizim sırf insanî bir maksaala yapüğımiz bu neşriyat, nedense bugün kendisine Balıklı hastaneleri idare heyetinin reisi sıfatını veren avukat Kürkçüoğlu Lâzarinin hoşuna gitmemiş ve Beyoglunda çıkan rumca Apoyevmatini gazetesine gönderdiği uzun bir mektubla bizi tekzibe kalkışmıştır. Bu mektuba bir diyeceğimiz olmıyabilir. Çünkü bir meselenin tavzih ve tekzibi de herhalde alâkadarlara verilmiş bir haktır; ancak usul ve adabına riayet etmek şartile. Bunlara riayet edilmezse tekzibin mahiyeti değişir. Avukat Kürkçüoğlu Lâzari, rum* ca Razeteye gönderdiği tekzibnamesinde «bazı türkçe gazetelerin kötü maksadlarla yaptığı neşriyat üzerine» diye söze başlıyor. Avukat Kürkçüoğlu ile onun mektubunu basan Apoyevmatini gazetesi türkçe gazetelerin kötü mak sadlar güttüklerine nasıl hükmetmişlerdir? Bizim yazdıklanmızın membaı resmî makamlar olduğuna göre, resmî makamlar da mı kötü maksadlarla hareket etmişlerdir? Biz, bir hayır ve şefkat müessesesinin idaı resizlik yüzünden mahvına meydan verilmemesini sadece insanî bir maksadla istedik. Acaba kötü maksad bu mudur? Yoksa bizim bu nesriyah mız, idare reisi olacağım diye kırk yıllık bir hayır müessesesini, altüst edenlerin faalıvetine sed çekeceği için mi kötüdür? Bu kötü maksadlanmızın ne olduduğunu avukat Kürkcüoğlundan, Belediyeler Bankası Binanın inşaat hazırlıkları bitmek üzeredir Memleketin iman bakımından büyük bir rol oynıyacak olan Belediyeler Bankasının inşasına başlanması zamanı gel miş olduğundan inşaat münakasasımn yapılmasına karar venlmiştir. Evvelce bu banka için yapılan müsabakada mimar Seyfi Arkanm projesi birinciliği kazanmıştı, Belediyeler Bankası bu projeye göre yapılacaktır. Mimar Seyfi, son Paris ve Berlin seyahatlerinde oradaki mevcud büyük bankalan gezmiş ve projesini asnn son ihtiy&clanna göre tekemmül ettirmiş bulunmaktadır. Bele diyeler Bankası, Ankarada Cumhuriyet caddesinde Genclik parkının karşuında ve beş kat olarak yapılacaktır. Bina yapıl dıktan sonra Ankara imar bürosu da buraya yerleştirilecektir. Bu binaya olan şiddetli ihtiyac dolayısile Belediyeler Bankası kânunusaniye kadar bitirilecektir. Dün Bükreşten geldi ve akşam Ankaraya gitti îsviçrede Türk tarihile Türk tarihi etrafmda yapılan ilmî araşhrmalar hak kmda krymetli konferanslar veren profesör Afet, dün, Bükreş elçimîr Ham dullah Suphi ile birlikte Romanya va purile şehrimize gelmiştir. Profesör Afet, vapurda Vali, refikasi, îstanbulda bulunan bazı saylavlar ve muallimler tarafından karşılanmlştır. Profesör Afet bir motörle Dolmabahçe sarayına gitmiş ve akşam rrenile de Ankaraya hareket etmiştir. Kendisini vapurda karşılıyan bir muharririmize profesör Afetin son seyahati ve konferanst etrafında şu izahat veril • miştir: « Profesör Afet Cenevrede, bütün Avrupa ilim muhitlerinde büyük bir a lâka uyandıran konferanslanndan sonra Bükreşe gelmiş ve orada üç gün kalmıs,* tır. Güzide profesörün Bükreşteki ikameti de semereli ve faydalı bazı neticeler vermiş, kendisi şehrin bütün münevver simalarile ilmî temaslarda bulunmuştur. Bu arada, bilhassa Darülfünün Edebiyat Fakültesi profesörleri, tarih hocalan ve bu meyanda Yorga isimli meşhur müverrihle tanışmış, şehrin müzelerinde tetkikat yapmıştır. Profesör Afet Köstence civannda son defa yapılan hafriyatla meydana çıka nlmış olan eski tstirya şehri harabelerini gezmiş, bu harabelerden çıkanlan eserler üzerinde etüdlerde bulunmuştur.» L (1 ı ı ı ) ı . POLİSTE BİR BACA TUTUŞTU Beşiktaşta Şairnedim sokağmda 27 numarah bo yahanenin üstünde oturan Necatinin odasında, baca kurumlarının tutuşma sından dolayı yangın çıkmışsa da, vaktinde yetişilerek söndürülmüştür. Ba casmı temizletmediğinden dolayı Ne cati hakkında takibata başlanmıştır. Erzurumun ana vatana Mişel, tayyaresini îdare ederken bana bunlan söylüyordu. Sözlerinin manasını mümkün olduğu kadar doğru naklediyorum. Teessüf ederim ki hafızamın nok sanından ve iyi anlatamamak korkusile onun bütün ubırlerini ve alelhusus lehçesindeki hareketleri tekrarlıyamiyorum. SIRTINDAN GÖMLKÖtNÎ ALMIŞ Ekmekçi ile muasırlannm konuştukları li Fatihte Kirmasti mahallesinde Kayseri sandaki lugatlerin ve nahiv kaidelerinin hanı altındaki kahve müsteciri Abdi • yeniliği ve bilhassa pek kısaltılmış ve çanin, Nuri, Cavid ve Ihsanla birlikte kubuk ifade tarzlan beni şaşırth. mar oynadıkkn ve bunlafdan fethv«rMişel değersiz, fakat çok güzel bir e cinin, parası kalmıyan Ihsanın sırtın vin tarasasma yanaştı. Dedi ki: ~ dan gömleğini aldığı iddia editmiş or İşte geldik. Burada oturuyorum. duğundan her üçü hakkında da tahkiBenim gibi istatistikle meşgul olan arkakata başlanmıştır. daşîarla birlikte yemek yiyeceğiz. KUYUYA ATILAN ÇOCUK Ha Nasıl siz istatistikçi misiniz? Ben sanpaşa karakolu karşısında oturan sizi ekmekçi zannetmiştim. bakkal Mahmudun dört yaşındaki oğlu Evet günde altı saat ekmekçiyim. Aln saat günlük çalışma müddetidir. He Ali yanlarında bulunan Vasilin altı yamen bir asırdanberi Birleşik Hükumetler şındaki kızını bahçedeki kireç kuyusukomitesi bunu böyle tesbit etmiştir. na iterek düşürmüştür. Küçük kız ÖlBâki kalan zamanda istatistikle meş mek üzereyken kurtarılarak hastaneye gul olurum. îstatistik tarih yerine kaim ol nakledilmiştir. muştur. Eski tarihçiler mahdud bir ta PROFESÖRÜN HALISI Fmdık krm adamların yaptıkları parlak işleri lıda, Vaniköyü caddesinde 15 numarah naklediyorlardı. Bizimkiler ise yapılan ve istihsal olunan şeylerle istihlâk olunan evde, profesör Ömer Hilminin yanında şeyleri tamamen kayid ve tesbit ederler. çalışan hizmetçi Ayşe, profesörün bir Mişel, beni, damın üstünde yapılmış bir halısını pencereden, evvelce sözleşmiş idroterapi dairesinden geçirdikten sonra olduğu hemşerisi Taşköprülü Murada elektrik ziyasile aydınlanmış olan yemek atmış ve böylelikle iki hemşeri hırsızlık ederlerken yakalanmışlardır. salonuna gÖtürdü. (Arkası var) BİR TRAMVAY KAZASI Kurtuluştan Beyazıd seferini yapan tsmaüin kavuştuğunun yıldönümü idaresind^ki tramvay arabası, Barut hane caddesinden geçerken, Gümüşsu yu hastanesine aid Muharremin idaresindeki nakliye arabasma çarpmıştır. Arabanm 6n kısmı zedelenmişse de nüfusça bir zayiat olmamıştır. Soruvoruz? geleçek göçmenler Bükreş elçimiz, hükumetle temas etmek üzere dün şehrimize geldi Mevsim geldiği için Romanyadan tekrar göçmen nakliyatına başlanacaktır. Göç işlerini yeni bir şekilde tanzim için Romanya hükumetile aramızda yeni bir anlaşma yapıldığmı yazmıştık. Bükreş elçimiz Hamdullah Suphi, bu anlaşma etrafmda hükumete izahat vermek üzere dün, Romanya vapurile şehrimize gelmiştir. Bükreş, elçimiz kendisini karşilıyan bir muharririmize göçmen işlerile bu hususta yapılan anlaşma etrafında şu beyanatta bulunmuştur: î «I Mühendis Tevfik İleri nutkunu aöylerken Erzurum (Hususî) 11 mart günü Erzurumun tekrar ana vatana kavuş tuğu mes'ud ve mutlu günün 18 inci yıldönümü kutlulandı. Törenin yapılacağı hükumet meydanı kadın, erkek. çoluk çocuk on binlerce halkla daha sabahtan itibaren dolup taştı. Tam saat 13 te kaleden verilen işaret üzerine 4 savaş kümesi muhtelif istikametlerden halkın coşkun ve çılgın alkış ları arasında Erzuruma girdi ve ük yetişen müfrezenin kumandam tarafm dan direğe Türk bayrağı çekildi. Bu sırada önlerinde mızıka bulunan müret * teb ve seferî vaziyette bîr îut'ai askeriye, halkın (yaşasın Ulu Önder, var ol sun kahraman Türk askeri) avazeleri arasmda meydana girdiler. Bütün haîk kendini tutarmyor, hüngür hüngür ağ lıyordu. Vali, kumandan yerlerini aldıktan sonra Şarbay Salim Altuğun bugünün kutsiyetini tebarüz ettiren söylevinden sonra kürsüye mühendis Tevfik İleri çıktı ve içten gelen çok heyecanlı bir nutuk söyledi. Halk, Tevfiği çok alkışladı. Bundan sonra kahraman askarlerimiz halkın çoşkun alkışları arasında geçid resmi yaptılar. Mektebliler bunları takib ediyorl&rdı. Geee muazzam bir fener alayı yapıldı. Sinema salonunda Halkevi temsil komitesinin Uray adma verdiği musa rnere cidden çok güzel oldu. Cumhuri yet mektebinde dört mekteb tarafından Bükreş elçimiz bu verilen müsamere eşsiz deneeek dere lanmış ve derhal Gulhane hasUnesine kaldınlmıştır. gidecekbr. cede idi. ÇETİNER « Göç işleri hakkında Romanya hükumetile aramızda cerayan eden müzakerelerin neticesini hükumetimize arzetmek üzere Ankaraya gidiyorum. Orada bir hafta, on gün kadar kaldıktan sonra tekBİR KADIN DENİZE DÜŞTÜ Be rar Bükreşe döneceğim. Anlaşma etrafmdaki izahab, bu anlaşşiktaşta oturan Ayten adındaki kadın, dün saat on iki sıralannda Kasunpaşa ma esaslan hükumetçe tasvib edildiği takya gitmek üzere köprünün Halic vapu dirde verebilirim. ru iskelesinden Rizeli Ibrahimin san Gazeteieroe göçmen ışlerının yeıu v«ıdalına binmek isterken muvazenesini ziyeti etrafında verilen haberleri görüyokaybederek denize düşmüşse de boğulrum. Nisanın 15 inden itibaren göçmen masma meydan verilmeden kurtarü sevkiyatına başlanacağı ve bu mevsim imıştır. çinde 11000 kişi geleceği, Romanya hüAPARTIMANIN ÜST KATINDAN kumetile yapılan son ihlâfa göre oradaki DÜŞTÜ Kadıköyünde, Yeldeğirme Türklerin arazi ve mülkleri hakkında alım ninde, Rasimpaşa sokağında Menekşe ve satım muamelesi yapılacağı ve hüku apartımanınm kapıcısı Suşehirli 40 yaş tnetimizce tayin edilecek nisbet dahilinde larında Ibrahim apartımanm üst katına göçe devam edileceği yazılmıştır. Göç çıkarak çamaşır asmaktayken yere düşmenlere aid zatî muamelelerin, emlâk ve müş ve ölmüştür. arazi satışlannm teşekkül edecek muhte ALTIN BAŞKA, ALTIN SUYU BAŞ lit bir komisyon tarafından Rumen hükuKA Asker kaçağı Celâl adında biri metine devredileceği ve Bank Nasyonal si, altm suyuna batınlmış gümüş bir tarafından bunlann kıymetlerini bildiren çeyreği altın diye satmak isterken pomakbuzların da bilâhare Türkiyede ay lisler tarafından yakalanmış, Beyoğlu nen ödeneceği, bu emlâkin Rumen hükutnzıbat kumandanlığma teslim edilmişmetine devri mukabilinde, memleketimize tir. Romanyadan kereste, gaz, katran ve şe500 KİLONUN ALTINDA KALAN ker ithal edileceği haberlerinin doğru olup ZAVALLI AMELE Sirkecide, Ho olmadığını soruyorsunuz. Bunlar doğrucapaşada, Doğan sokağmda, Kutsinin 4 dur. Yalnız bu kısımlar yeni anlaşmanın numaralı bakır fabrikasmda çalışan Ceteferruatın^^ndır. Daha birçok hususat lâl duvara dayalı bulunan 500 kilo a üzerinde anlaşma yapılmıştır. Dediğim giğırlığında bir derrüre ayağı takıla bi Ankaradan donüşümde bu hususta darak yere yuvarlanmış ve demir de ü zerine düşmüş olduğundan Celâl yara ha fazla tafsilât verebilirim.» akşam Ankarayfc Fakat müzakereler başlayıp netice eninciye kadar, Ren mmtakasmm, hiç Imazsa hududa yakın yerlerinde bey » elmilel kuvvetlerin nezarette bulun maları ve mıntakadaki Alman askerle • inin artırılmamasını ve tahkimat yapılmamasını istemişti. Bu dilekleri kabul edildi ve gelecek müzakereye aid düşüncelerle birlikte Almanyaya bıldirildi. Fransa, müzakeelerden bir netice çıkmadığı takdirde, Almanyaya karşı ahnacak tedbirlerin etkik ve tesbiti için erkânıharbiyeler arasında temasta bulunulmasını istemiş e bu dileği de esas itibarile kabul edilmiş ve birer mektubla kendisine resmî MÜTEFERRİK aahhüd şeklinde bildirileceğine dair iöz verilmişti. Fatih, Çocukları Koruma Londra konferansınm bu kararlan ngiliz efkârı umumiyesini heyecan ve grupunun senelik toplanbsı aleyana getirdikten sonra, îngiltere Fatih kazası Çocukları Koruma Ce hükumeti bu kararları tefsir ederek miyeti, senelik kongresini dün, Şehzade kendüiğinden tadil etti. Almanyaya vebaşınd* Letafet apartımanında Cumhu rilen muhtıranm Fransanın noktai na riyet Halk Partisi Beyazıd merkezinde zarı hilâfma olarak sırf bir teklif mayapmıştır. Kongrede, cemiyet idare heye hiyetinde bulunduğunu Hariciye Na tinin bir senelik faaliyeti hakkında hazır zırı parlamentoda tasrih ederek Frnn lanan rapor okunmuştur. îdare heyetinin anm taahhüd şeklinde ve bir kül ha bir senelik faaliyeti takdirle karşılanmış inde kabul edilen bütün dileklsrini tır. Bundan sonra yeni sene idare heyeti Cürüttü. Şu kadar var ki bu sözler İngiliz efintihabah yapılmış ve reisliğe Naci, sekkârı umumiyesini tamamile yatıştırmareterliğe Fuad Bayer, muhasebeciliğe dığından Avam Kamarasında dış işleri Halil, azalığa da Niyazi ve Feyzullah hakkında büyük bir münakaşa yapıla seçilmislerdir. rak burada Mister Eden ve diğer İngiiz Nazırları Londra konferansı karar Eskişehir ağaclanıyor arınin kıymet ve ehemmiyetini büs Belediyenin yaptığı bir tamim üzeri bütün azaltacak izahat verdiler. Mister ne, Eskişehirde her evin önüne ikişer Eden, Ren mıntakasının Alman ordusu ağac dıkilmij'e başlanmıştır. Belediye, tarafından işgali akabinde, îngiltere ayni zamanda. İstasyon caddesîni de hükumetinin, ihtilâfı barış yolile halle çamlarla süslemektedir. Son zamanlar karar verdiğini ve Fransa tarafından da Eskişehirde çam ağacı yetiştirme vaki olan Almanyaya zecrî tedbirler zevki bir salgın haline gelmiştir ve tatbikı talebini reddettiğini ehemmi Türkmen dağı ile Boz dağlardön geti yetle kaydetti ve çok alkışlandı. rilen yüzlerce çam evlere ve caddelere Mister Eden, erkânıharbiyeler arasındikılmiştir. daki teması, Lokarno misakındaki vecaCUMHURÎYET Darısı İstanbulun bin ifasına alâkadar tarafların teknik ba§ma. cihetinden hazır bulunup bulunmadı Bursa Mütekaid Zabitler cemi ğını öğrenmek maksadım güttüğünü ve 4 senesindeki temas ve müzakereleyeti dağıldı re hiç benzemediğini söyliyerek bu nokBursa (Hususî) Bursadaki Müte tada çok hassas olan İngiliz efkârı umukaid Zabitler cemiyeti bir karar vere miyesini teskin etti. rek kendi cemiyetlerini feshetmiş ve Mister Eden, İngiliz efkârı umumiyekeyfiyeti Cumhuriyet Halk Partisi mer sini rahatlandıracak olan bu izahattan kezine bildirmiştir. Bunun üzerine mü sonra, Ren mıntakasının işgali üzerine tekaid zabitler Parti merkezinde bir heyecana gelen Fransız efkârı umumi toplantı yaparak Parti teşkilâtma ka yesini yatıştırmak için M. Hitlerden tılmiya ve şimdiye kadar orduda ver bazı müsaadeler istediğini ve Ren mındikleri hizmetleri bundan sonra da, takasındaki mevcud işgal kuvvetinin memleketin her yönden inkişafına çalı artırılmaması için söz aldığı halde şimşan Cumhuriyet Halk Partisinin göste dilik tahkimat yapılmaması için bir receği yollarda yapacaklarma karar vaid alamadığını ve müzakerelerin başvermişlerdir. laması için Almanyadan zihinleri yatıştıracak ve itimad uyandıracak bazı müTrabzon köylülerine toprak saadeler göstermesini beklediğini söyveriliyor lemiştir. Ulus gazetesinde okunduğuna göre, Mister Eden, umumî müzakerelere eTrabıon Vilâyeti merkez ve karalannsas olmak üzere M. Hitlerin yapacağı da tarlası olmıyanlara v'e yahut geçt nilemiyecek kadar az tarlası olanlara, teklifleri İngiltere hükumetinin büyük Cumhuriyet Halk Partisinin teşebbüsü bir alâka ile beklediğini ve İngiltere üzerine vilâyet ve kazaların belediye nin, bunları Avrupada sulhu istikrar hududu içinde kalan topraklardaki a ettirmek için bir vasıta olarak kullanarazi ile bu topraklar üzerinde yetişti cağmı söylemiştir. İngiliz Dış Bakam rilmiş olan ve ayrıca satılmalanna im kendisinin ne Fransız taraftan, ne de kân bulunmıyan fındıklıklar ve evler, Alman taraftan olmadığını ve İngiliz politikasmın temeli Milletler Cemiyeti borclandırma suretile dağıtılacaktır. olduğunu ve Fransadan Almanya ile İzmirde belediye faaliyeti mevcud ihtılâflı meselelere açık yü îzmir (Hususî) 20 binden fazla rekle ve itimadla bakmasını ve Almannüfuslü olan Karşıyaka kısmmda hal yadan dahi müzakerelere başlıyabilmek km gezinti ve eğlence yeri ihtiyacmı için heyecanı teskin ve itimadı tarsin temin için faaliyete geçilmiştir. Soğuk edecek müsaadeler beklediğini ilâve etkuyiı mevkiinde Değirmentepeye 670 miştir. çam fidanı dikilmiştîr. Burası büyük bir Maliye Nazırı Mister Nevil Çember "ark hahne getirilecektir. Bir de kazi leyn de, Dış Bakanının mütalealarını J ». ^ fcviiimektedir. Yamanlar suyun teyid etmiş ve Ren mıntakasmdaki Aldan istifade edilerek burada bir de man askerlerini oradan çıkarmak için kaskat inşası kararlaştırılmıştır. Gele îngilterenin Fransaya askerî müzahe cek yıl da şehrin muhtelif büyük semt rette bulunmıyacağmı kat'iyetle temin lerinde ve Kadifekalede büyük parklar etmiştir. Bu sözler, erkânıharbiyelerin ve kazinolar kurulacaktır. temas kararından kuşkulanmış olan îngiliz efkârı umumiyesini büsbütün tesAdanada ağac bayramı kin etmiştir. Adana (Hususî) Her yıl olduğu giAvam Kamarasındaki münakaşa, În « bi bu yıl da Yüreğir ovası kÖylerinde giltere devletinin Ren mıntakası meseağac bayramları yapılmaktadır. Adan gibi, her cins ağacm kolayca ve en az lesindeki politikasmın mahiyetini ta bir zamanda yetişmesi mümkün olan mamile izah etmiş oluyor. İngiltere, bir yurd parçasında ağac sevgisinin bu Rendeki eski vaziyeti iadeye teşebbüs kadar geniş bir kütleye yayılmış olma etmiyecek ve Fransa kendi başına te sı, şüphesiz, hepimizi sevindirecek bir şebbüste bulunacak olursa bu devlete hâdisedir. Öyle umuluyor ki bu gidişle asla yardım etmiyecektir. İngilterenin birkaç yıl içinde Çukurovanın ziraat dı bütün maksadı Fransa ile Almanyayı şında kalmış bucaklarında yemyeşil gür müzakere masası başına oturtmaktır. Fransayı, masa başına oturmağa ikna ormanların yükseldiğini göreceğiz. için Almanyadan bazi yeni jest ve müMalatyada zelzele saadeler bekliyor. Bu dahi, şimdüik ReMalatya (Hususî) Martın on ye • nin tahkim edilmemesi gibi bir şeydir. dinci salı günü saat 11,40 ta kısa, fakat Son hâdiselerin ve münakaşalarm en hayli şiddetli bir yer sarsıntısı olmuş mühim neticesi şudur: İngiltere, Avrutur. Maddî ve insan zayiatı yoktur. pa politikasında istiklâlini eline almış Bu tciîıten iki gece evvel sabaha ve Fransanın dilek ve isteklerine bağlı karşı gene hafif bir sallantı olmuştu. kalmaktan kurtulmuştur. Fransanın, Bir buçuk ay evvel de gene kuvvetli ve Sovyet Rusya ile ittiîak ederek müstakorkutucu bir yer sarsmtısı kaydedil killen hareket etmesi üzerine tngilteremişti. nin de müstakil bir polltika takib «t • me»i tabiî bir şeydir. Bu h&diselerin tevalisi muhitt endi şe vermektedir. MUHARREM FEYZİ TOGAZ