25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHUBtYET 26 Birincitesrin 1936 Turizm işleri üzerinde tetkikler:4 Seyahat acentaları nasıl çalışıyorlar? Bunlar memleketlerinde seyyahı alâkadar eden en küçük hareketi bile birbirlerine haber verirler Turizm işinde başkalarmın çalışı tarzlarile bizim halimizi mukayese etmek zannediyorum ki en doğru ve faydah hattı harekettir. Önümde, 1940 ta Tokyoda yapıla cak Olimpiyad oyunlan için Japonların daha şimdiden neşretmeğe başladıkları broşürlerden biri duruyor. Düşünüyorum, bu kadar erken baş lıyan bu propaganda önümüzdeki dört sen« içinde ne şekil alacak acaba? Ve notlanmı karıştırarak, seyahat a centalarımızdan topladığım malumata bir goz gezdiriyorum: Iki ay evvel îstanbula gelen Japon turizm bürosunun mümessili burada gün lerce tetkikatta bulunmuş ve alâkadar lardan bu Olimpiyadlar için Japonlar dan ncler, bahusus ne gibi kolaylıklar bekleyip istediğimizi de sormuştur. Mu hakkak ki bu çeşid mümessiller dünyanın dört bir tarafını dolaşarak çalışmaktadırlar. Acentalarımızdan birinin direktörü, Japon turizm mümessilinden bahseder * ken, bana şöyle anlatmıştı: « Bizi uzun uzadıya alâka ile dinliyen bu zat, sade Olimpiyadlar için değil fakat bilâhare, yani oyunlar bittik * ten sonra da Japonyaya Türkiyeden seyyah çekebilmek için neler yapmak lâzım geldiğini de araştırmış durmuştur. Bir aralık bizden deniz yollanmızın seferlerini, navlunlarını bildiren bir de broşür istedi. Dünyanm her tarafındaki vapur kumpanyalannın bu çeşid mütead did broşürleri mevcud olduğu için, biz, kendisine Denizyollanmızın bu umumî kaideden uzak kaldığını itiraf edemiyerek, sadece (vardı amma, tükendi) demeğe mecbur olduk. Vakıâ eskiden vapur kumpanyaları arasındaki rekabet yüzünden bu nevi broşürler tabediliyordu. Ancak bu rekabet ortadan kalkınca bu eserler de görünmez oldu. Halbuki seyyah çekmek istiyen bir memleket bu nevi malzemeye muhtac olduğu gıbi, yerli halk için de bu tarife ler, daima başvurulan vasıtalardır. Bakınız geçenlerde İstanbula gelen bir îngiliz seyyahı şöyle diyordu: (Londrada Türk konsoloshanesinden başlı yarak, bütün turizm müesseselerine, her tarafa başvurdum, bir türlü, îstanbulla Çanakkale arasmdaki seferlerin günle rini ve ücretlerini öğrenemedim. Ben bir iş adamıyım, ne günü nerede bulunacağımı evvelden bilmem lâzımdır. Çanakkale mezarhğındaki akrabamı ziyaret gi" bı bir mesele mevzuu bahsolmasaydı mümkün değil, böyle meçhul bir seya hate çıkmazdım.» Önüme bir sürü kitablar dizen muhatabım; « Bir de şunlara bakın.. diyor Başka memleketlerin adlannı ömrümüzde bir kere bile işitmediğimiz en küçük limanlarına bile işliyen bütün vapurların ne günleri kalkıp nekadar zamanda, kaç paraya gidip geldiklerini biz burada bildiğimiz gibi, nerede, kim olursa olsun bunları dilediği anda bütün tafsilâtile öğrenebilir.» Söz döne dolaşa 1937 beynelmilel Paris sergisine geldi. Bu sergi komitesjnin bastırdıgı nefis mecmualan seyrede ede muhatabımı dinliyorum: « Bu sergiye şimdiki halde kırk beş millet iştirak ediyor. Bunlardan kır kı sergi komiserlerini intihab etmişlerdir. Bu komiserler şimdiden Pariste muhitle yakmdan temas ederek sergideki vazi yetlerini, mevkilerini tahkim için, çalışmağa başlamışlardır.. Ancak henüz komiserleri malum olmıyan beş milletten biri de biziz.» Ve önüme bir yığın kâğıd koyarak devam ediyor: « Her taraftaki seyahat acentalan birbirlerile daimî bir şekilde temastadır lar. Bunlar memleketlerinde seyyahı alâkadar edecek en küçük hareketi bile derhal birbirlerine haber verirler. Biz de 1933 te bütün seyahat acen talarına, meşhur İstanbul surlarmın et rafında Edirnekapıdan Yedikuleye kadar mükemmel bir asfalt şose inşasına başlandığını haber verdik. Bu haberi verirken de, başka yerlerde nihayet iki ayda ikmal edilebilecek bu şosenin, geniş, pek geniş bir hesabla bizde nihayet iki senede bitebileceğini düşünerek 1935 te bu işin sona ereceğini bildirdik. Şimdi 1936 dayız, hatta 937 nin de eli kulağında.. Dörtbir taraftan, seyahat acentalan işte yazıp duruyorlar: (Ne oldu, Edir nekapı Yedikule şosesi daha bitmedi Tii?) diye soruyorlar. Biz de, verecek cevab bulamıyoroz. Çünkü bu şose, hâlâ tamam olmamışt:r.» Acentalarımızdan biri de, söz arasında bir başka noktaya temas ediyor: « Edirnekapısı dediniz de aklıma geldi. Bu civarda surlan gezen bir sey yah kafilesine bir gün Çingene çocuklan musallat olmuşlardı. Ben de seyyahlarla beraberdim. Zaten dilenci sürülerinden bizar olan seyyahları, bu defa, sırnaşık, arsız ve daha da ileri giderek mütecaviz bir hal alan çocuk sürüsünden kurtar mak için en yakın noktaya giderek şi kâyette bulundum. Oradaki memur, bu halin sur dışında cereyan ettiğini söyli yerek: (Jandarma mıntakasıdır, biz karışamayız..) cevabını vermişti.» Şimdi, gene turizm denen şeyin başka memleketlerde ne hale geldiğini gösteren bir misal karşısındayız: « Polonyalılar memleketlerine seyyah getirmek için var kuvvetlerile çalışıyorlar. Orada da birçok başka yerlerde olduğu gibi, kolaylık, bizim tahmin ve tasavvur edemiyeceğimiz bir hadde gelmiştir. Fakat bununla iktifa etmiyen Polonyalılar çeşid çeşid yenilikler de buluyorlar. Bakın, meselâ; (Tredeski) dedikleri bir ncyj katarlar tertib ediyorlar. Bu katarlarda yemek, yatak, dans, kütübhanc, sinema salonları ve mükemmel radyo tesisatı vardır. Kış sporlarına merakh seyyahlar bunlara biniyorlar ve radyo tesisatı sayfcsinde nerelerde fazla kar bulunduğunu öğrenerek o tarafa hareket ediyorlar. Yolcular, hareket ederlerken katarın nereye gideceğini bilmiyorlar, bu, onlar için nefis bir surpriz oluyor. ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Doğru değil mi? Kırtasiyecîlikten ne zaman kurtulacağız? Bir okuyucumuzdan aşağıdaki mektubu aldık: «Sekiz yıl önce evlenen kızımm evlenmesi nüfus kütüğüne geçirilmemiş olduğunu soy adı tesçili vesilesile öğrendim. Kadıköy Evlen rae Memuruna gittim; usulü veç hile basma bir ihbar varakası doldurarak beni Erenköy Nüfus memuruna yolladı. Bu memur evlenmeyi, kanunun tayin ettiği müddet içinde tesçil ettirmiyen erkekten almması iktiza eden para cezası miktarınm kararlaştırılması hak kmda yazdığı derkenar üzerine Kadıköy Kaymakamlığına gittim; ihbariye meclise havale edilerek iki gün sonra bir lira ceza alınmasma karar verilip tekrar Erenköy Nüfus memuruna gönderildi; bu memur orada para alacak memur bulunmadığından Kadıköy Malsandığına yatırılmak üzere bir tahsil veya tahakkuk müzekkeresi yazarak oraya yolladı; bir lira teslim edildikten sonra gene Erenköy Nüfus memuruna havale olundu. Nüfus memuru, evlenen erkek Süleymaniyede doğmuş olduğundan Beyazıd nahiyesi nüfus memuruna yolladı. Bu memur, Süleymaniyenin nüfus defteri Eminönü Nüfus dairesinde bulunduğunu söyledi. Oraya gittim. Oradaki memur hem tesçil, hem de kızımm, kocasınm mukayyed olduğu Süleymaniye sicüline nakli muamelesini yapmakla beraber bu naklin kızımm hüviyet cüzdanına yazılması ve soy adınm da ilâvesinin Erenköy Nüfus memuruna aid bir vazife olduğu beyanile beni tekrar oraya gön derdi. Bu bir lira cezayı verip evlenmeyi tesçil ettirebilmek için tam sekiz gün işimden kaldım. Bu işin daha kolay ve daha basit bir şekilde yapılması mümkün değil midir?> Kariimizin pek yerinde olan şikâyeti resmî dairelerimizde hâlâ kırtasiyecîlikten kurtulamadığımızı göstermektedir. Siyasî icmal Ispanyaya karşı bitaraflık 5 spanyada devam eden dahilî harbin M bu memleket hududları dışına sirayet ederek bir Avrupa harbi çıkmaması için Fransanın önayak olması ve îngilterenin tervic ve teyid eylemesi üzerine alâkadar bütün devletlerin büyük zorluklarla temin edilen bitaraflık anlaşması şimdi yeniden ciddî bir tehlike karşısında kalmıştır. Bitaraflığın tanzim ve idaresi ve kontrolu için Londrada Lord Plymouthun riyaseti altında bir komisyon teşkil edilmişti. Müracaatler ve şikâyetler bu heyete yapıhyordu. Sovyetler 12 teşrinievvel tarihli bir nota ile Portekiz yolile Almanya ile îtalyanın İspanya milliyetperverlerine yardım ettiğini iddia ederek Portekiz limanlarının Fransız ve İngiliz harb gemileri tarafından abluka edilmesını istemıştı. Komisyon bu üç devletten yapılan şikâyet üzerine izahat istemişti ve bu izahata intizaren Sovyetlerin talebi bir karara bağlanmamıştı. So\7etler ahiren komisyona yeni bir nota daha göndererek bitaraflık anlaşmasınm Almanya, îtalya ve Portekiz tarafından ihlâl edilmesinden dolayı her hükumeti îspanyaya silâh satıp satma makta serbest bırakmaktan başka çare olmadığını bıldirmiştir. Ayni zamanda Sovyetlerin bitaraflık misakına diğer âkıdlerden daha fazla riayet edemiyeceğini de ilâve etmiştir. Maahaza Sovyetler kontrol komisyonundan çekılmemış ve son Sovyet notasınm havale olunduğu tâli komitenin müzakerelerine de iştirak eylemiştir. Bu sırada Almanya ile îtalyadan bitaraflığın Sovyetler tarafından ihlâl edildiğini bildiren cevablar gelmiştir. Bu cevablardaki delâil ve teferruat ta Sovyetlere bildirilmiştir. Portekiz dahi li manlarının kontrol edilmesine kat'iyyen razı olamıyacağını resmen haber verdi. Ayni zamanda Portekiz, İspanya hükumetıle her türlü dıplomasi münasebatını kesti ve sefirini geri çekti. Merinosçuluk üzerinde müsbet çalışmalar Merinos yününe 30 kuruş prim veriliyor; yeni tohumlama is tasyonları kuruluyor Bursa (Hususî muhabirimizden) Merinos yetıştiriciliği için Ziraat Ve kâletinin vücude getirdiği teşkilât bu seneki mesai devTesini bitirmek üzere bulunuyor. Hükumetimizin kurmakta olduğu büyük yünlü dokuma sanayii nin temelini teşkil eden bu işin mu vaffakiyetle inkişaf etmekte olduğunu memnuniyetle görüyonız. Köylümüz de merinosçuluğa lâyık olduğu ehemmi yeti vermeğe başlamış ve bunun kârlı bir gelir kaynağı olduğunu takdir et miş bulunmaktadır. Buradaki Merinos Yetiştirme Mufettişliği teşkilâtı yalnız Bursa merkez kazası mıntakasında bu sene 180 bin yerli koyunu sun'î surette tohumlamıştır. Faaliyette bulunan on tohumlama istasyonunda fennin en son şekilleri tatbik edilmiştir. Gelecek sene, bu istasyonlara otuz istasyon daha ilâve edilerek 40 istas yon faaliyete geçecektir. Ayrıca gele cek sene mesaisi için Karacabey ve M. Kemalpaşa kazalarma bağlı köylerde 65 bin koyun tesbit edilmiştir. Gelecek sene, Balıkesir vilâyetinde de sun'î tohumlama yapılacağmdan bu mmtaka için merkezi Bandırmada olmak üzere ikinci bir merinos mufettişliği teşkil edilmiş ve bu müfettişliğe merinos mütehassıslarından Bursa müfettişi Fahri tayin olunmuştur. Bursa müfettişliğine de, merkezi Balıkesirde bulunan garbî Anadolu Zootekni mü fettişi Hasan Fehmi ayni zamanda o vazifeyi görmek üzere tayin olunmuştur. Meselâ filân yerde bir gün kaldıktan sonra, bol kar düşen başka bir istikamete yollanıyorlar ve on gün süren bu nefis seyahat için nihayet 40 lira veriyorlar. Şimdi Almanlarla Çekoslovaklar da bu tarzda seyahatler tertibine başlamışlardır. Yemek, içmek, yatıp kalkmak, ve en mükemmel bir konfor içinde on gün gezMÜTEFERRÎK mek... Bunun için de günde dört lira verTuran cemiyetinin kongresi mek... Ucuz değil mi?» Turan Neşri Maarif ve Yardım ce Fakat gelin, bir başka ucuzluk hikâmiyeti kongresi dünkü toplantıda ek yesi dinleyin: seriyet bulunmamasmdan 1 teşrinisani « Varna plâjlarında bir seyyah beş pazar günü saat on buçuğa bırakılmışleva verince mükemmel bir beton kama tır. Bütün azanm o gün Türbe civarın rada bütün gün kalabilir ve (5) leva bi da Babıâli caddesinde 10 numaralı merkeze gelmeleri cemiyet riyaseti tarafmzim para ile altı buçuk kuruştur. dan rica olunur. Ayni seyyah meselâ eşile beraber banyolu, yataklı, döşeli ve her türlü ter Cumartesi günü zelzele oldu Dünkü cumartesi günü saat 16 yı 7 tibatı haiz lüks bir kamarayı gündeliği dakika 43 saniye geçe orta derecede bir (15) levaya, yani bizim para ile (20) zelzele kaydedilmiştir. Zelzelenin merkuruşa kiralıyabilir. kez üstü İstanbuldan 600 kilometro uYerliler ise, plâjdan, seyyahlara na zaktadır.' zaran daha ucuz istifade ederler.» POLÎSTE Bizim plâjları düşünüyorum, bizim çarşı pazan düşünüyorum, bizim esnafı TRAMVAYA ATLARKEN Ay düşünüyorum, bizim bu husustaki ihmali nalıçeşme, Samancıali sokağmda otu mizi düşünüyorum. ran Antuan isminde bir çocuk, dün Bomontiden kalkan Şişli tramvayma at Ve boynumu bükerek susuyorum. larken yere düşmüş, alnmdan ağır suKANDEMIR rette yaralanmıştır. Antuan tedavi e dilmek üzere hastaneye kaldırümış ve Mimar Yansenin îzmirde velisi hakkında kanunî takibata baş lanmıştır. yaptığı tetkikat KOCASI DÖVMÜŞ Beyoğlunda Izmir (Hususi) Şehrimizde bulunÇayır sokağında birdenbire bir feryad makta olan profesör mimar Yansen, Be işitilmiştir. Sesin geldiği tarafa koşan lediyenin teşebbüsile, îzmirde şehircilik polis memurları, etrafta bir cinayet, bir mevzuu üzerinde bir etüd yapmış, mü cerh vak'ası araştırırlarken birdenbire hendislerle beraber her tarafı gezmiştir. bir kapı açılmış, gecelikle bir kadın soAğamemnun ılıcalarımn İnciraltı sahille kağa fırlamıştır. Kadın karşısmda polisrine nakli, burada modern tesisat, otelleı leri görünce, imdad isteyenin kendisi yapılması mevzuu da konuşulmuştur. olduğunu ve kocasınm kendisini darb ve tehdid ettiğini söylemiştir. Hatice Profesör buralarını da gezmiştir. nin kocası Alâeddin yakalanarak hakMimar Yansen, Valiye şehir plânı üzerindeki fikirlerini de anlatmıştır. Yan kmda takibata başlanmıştır. Doğru değil mi? Şimdi yapılmağa başlanan en mühim iş; Bursa merkez kazasmda yapılan tohumlama neticesinde doğacak olan kuzular için yem zeriyatı ve bu yemlerin iddiharıdır. Yem meselesi, merinosçu lukta çok mühim bir mevki işgal et mektedir. Bu maksadla merinoslar için köylüye dağıtılmak üzere Kayseriden 4 bin kilo yonca tohumu getirtilmiştir. Hükumetin gösterdiği bu kolaylıklar Şimdi vaziyeti kurtarmak için son çaAyrıca, merinos müfettişliğinin müte ve göze aldığı bunca fedakârlıklar hep re olarak îngiltere ile Fransa umum İshassıs baytarları koyun hastalıklarını halkın çok kazanması lehine olan hapanyol limanlarının beynelmilel harb getakib için sık sık koyunların bulundu reketlerdir. mileri tarafından kontrol altına konulmağu mmtakalara giderek köylünün ko • . M. A . smı düşünmüşlerdir. Yanmkan bir Merinos koyunu yunlarını meccanen tedavi etmektedirler. Hükumetimiz, yetıştiriciliği teşvik için koyunculara prim olarak sayımın yarıya indirılmesini kararlaştırdığın dan köylü bundan çok memnun kal mıştır. Hükumet, bundan başka merinos yününe kilo başına da (30) kuruş prim vermeğe başlamıştır. Yerli koyunlara yapılan tohumlamalar doğumla neticelendıkten sonra Vekâlet burada büyük bir koyun sergisi açacaktır. Bu sergide (Kuzulu koyun) namı altında mükâfat dağıtılacaktır. Bursada Cumhuriyet caddesinde yeni yapılan sun'i tohumlama lâboratuarı da ikmal edilmiştir. Bu lâboratuarın resmi küşadı Cumhuriyet bayramında yapılacaktır. Ziraat Vekâleti Baytar Umum Mü dürlüğü Hastahklar şubesi müdürü Naki Cevad koyunlann sıhhî vaziyetlerini tetkik ve mahallinde takib etmek için şehrimize gelmiştir. Görülüyor ki, hükumetimiz yünlü sanayiin ilk maddesini teşkil eden merinosçuluk işi için çok büyük bir ehemmiyetle çalışmaktadır. Esas itibarile köylünün ve halkm yerli koyunlardan çok daha fazla ka zancını temine matuf olan bu işin başarılması gene halkın ve koyuncularm bunu takdir ederek bu milî meseleye dörtelle sarılmalarma vabestedir. Izmir lisesinden yetişen talebeler Halkm dilekleri konuşuluyor Dün senelik kongrelerini Parti nahiye kongreleri akdettiler ay sonunda bitecek Izmir lisesinden yetişenler cemiyeti dün Şehzadebaşında Ege yurdunda yıllık kongresini akdetmiştir.. Bu kongrede vaktile Izmir lisesinden mezun olmuş azalarla halen Universitenin muhtelif fakültelerinde okuyan yüzden fazla îzmirli talebc bulunmuştur. Evvelâ Istiklâl marşı, sonra da İzmir lisesi marşlan söylendikten sonra îzmir lisesinde yetişen ve ölmüş olan eski Maarif Vekilleri Reşid Galib, Necati ve Vasıf Çınar için bir dakika sükut edilmiş, bundan sonra kongre riyasetine Fen fakültesi doçentlerin den Ali Rıza seçilmiştir. İdare heyeti adına umumî kâtib Lebit Yurdoğlu yıllık çalışma raporunu oku muştur. Raporda bu yıl Ege yurdunun daha genişletilerek yatak adedinin otuza çıkarılmış olduğu bildiriliyor, muhtelif müsamerelerde elde edilen hasılatın hesabı veriliyordu. Bu rapor okunduktan sonra idare heyeti ibra edilmiştir. Bundan sonra bu yıl yapılacak faaliyetin programı tesbit olunmuştur. îzmir Valisi Fazlı Gülecin 20 bin lira sarfile Üniversite civarında muazzam bir Ege yurdunun inşası hususundaki vadi heyeti umumiyeye bildirildi. ve bu büyük memnuniyetle karşılandı. Bundan sonra bu yıl yapılacak Ege gecesinin şimdiye kadar yapılanlardan daha mükemmel ve canlı olması için şimdiden çalışmalara başlanması takarrür etmiştir. Halen yurdda oturan Üniversite talebesinden yat mak, yemek diğer bütün masraflar için alınmakta olan 18 liranın 16 liraya indiilmesi ve bunun îzmirdeki umumî mer keze bildirilmesile yurda bu hafta içinde bir radyo alınması kabul edilmiştir. Izmir lisesinden mezun olan Ege yurduna yardımlan dokunmuş olan Vekillerimizden Şükrü Kaya, Şükrü Saracoğlu, Ce lâl Bayarla îzmir Valisi Fazlı Gülece, eski Izmir Parti başkanı Yozgad saylavı Avni Doğana, Trakya Genel Enspektörü Kâzım Dirike ve Balıkesir saylavı Hacim Muhiddine ve îzmir lisesine saygı telgrafları çekilmesing karar verilerek yeni idare heyeti seçimine geçilmiştir. Neticede reisliğe Hukuk doktoru Hıfzı Timur, genel sekreterliğe Tıbbiyeden Lebit, veznedarlığa Hukuktan Mehmed Parti nahiye kongreleri bu ay sonuna kadar ikmal edilecektir. Bu defaki kongrelerde Parti Genel Sekreteri Dahiliye Vekili Şükrü Kayanın bir mektubu okunulmaktadır. Bu mektubda kongrelere bütün üyelerinin iştiraklerinin temin edil Artık sulhun muhafazası, Sovyetlerin ispanya limanlarının kontrol altına konulması gıbi bir tesvıye suretine yanaşa rak bitaraflıktan aynlmamalarına bağlı dır. Çünkü Sovyetler bilfiil bitaraflığı ihlâl ettikleri takdirde îtalya ile Almanya dahi bunu tanımayıp îspanya işlerine müdahale edeceklerdir. Muharrem Feyzi TOGAY Yugoslavyalı meslektaşımız matbaamızı ziyaret etti Bırkaç günden mesi ve seçilecek mümessil ve idare he beri şehrimizde bu yetlerinin namzed gösterilmeksizin doğ lunan Yugoslav rudan doğruya halk tarafından seçilmesi yanın en büyük ga zetelerinden Vre lüzumu bildirilmiştir. m«nin siyasî mu Kongrelerde dileklerin hemen yüzde harriri M. Sve doksanı Belediyeye temas etmekte, buntovski dün matbaaların en başında yol ihtiyacı, yeni yol mızı ziyaret etmiş, yapılması, bozuk yolların tamiri, sokakgazetemiz ve Türk ların tenviri dilekleri gelmektedir. îkinci gazeteciliği hakkın derecedeki dilekler ise pahalılık ve ihti da izahat almıştır. M. Svetovskikâr ve havayici zaruriyenin kontrolsuz M. Svetovski, Başvekil M. Sto olması ve nakil vasıtalarının pahalılığı yadinoviçin yakın dostu ve Yugoslavyanm en büyük siyasî muharrirlerinden bidır. ridir. Dilekler nahiyeden kazalara gönderilDost memleket gazetecisi kendisile mektedir. Kazalar da bunları Vilâyet görüşürken resmî makamlarm ve Türk idare heyetine bildirecektir. matbuatmın kendisine karşı gösterdiği hüsnü kabul ve sevgiye hararetle teşek" Îzmirde iskân edilecek kür etmiştir. göçmenler KİTAB HIRSIZLARI Topkapıda, Ayna sokağında oturan Salıh oğlu Fazlmın 10 lira kıymetindeki kitabla Annesini mi öldürmüş? rını çalan Mustafa oğlu Ahmed ve Katzmir (Hususî) Dikilinin Mazılı rabet oğlu îstepan yakalanarak Müd köyünden Mehmed karısı Enbiya, on deiumumiliğe verilmişlerdir. yaşında oğlu Halille kavga etmiş, Halili ARABA HIRSIZI Arabcamisinde dövmüş ve komşusu İzzettinin evine git oturan İhsan, Kasımpaşada oturan Ö miştir. Halil buraya da gelerek kavgayı mer oğlu Yakubun iki beygirli araba tazelemiş ve annesinin yüzüne bir tek sını çaldığmdan Müddeiumumiliğe veme vurmuştur. Kadm ölmüştür. Yapılan rilmiştir. tahkikatta kadının tekme ile değil, sert BİR CEKET ÇALMIŞ Evvelki gebir cisimle vurularak öldürüldüğü anla ce, Mahmudpaşada 19 numaralı elbiseci şılmıştır. Halil, îzzettin ve karısı tevkıf Şabatayın dükkânından bir ceket ça edilmişlerdir. Hâdise karanlık görülü lan sabıkalı Tahir oğlu İsmail çaldığı ceketle beraber yakalanmıştır. yor. sene göre, şehirde yapılmak istenen gara aid mesele mühimdir. Gann limana hatla bağlanması lâzımdır. Şimdiki halde limanda işliyen vesait iptidaidir. Başka yerlerde demiryollan limana bağlı olmakla beraber mahsulât, havaî tesisatla va purlara nakledilir. Yansen, bu gezinti ve tetkikler esnasında yanındaki Belediye mühendislerine bazı notlar vermiş, tavsiyelerde bulunmuştur. 20 LİRASINI ÇALMIŞLAR Ka ragümrükte Çeşme sokağmda oturan 64 yaşında Mustafa oğlu Ahmedi do landırmak suretile 20 lirasmı çaldıklarj iddia edilen Alemdar caddesinde Ticarethane sokağında 20 numaralı ya zıhane sahibleri Ahmed oğlu İzzetle Salim oğlu Fazıl hakkında takibata başlanmıştır. îzmir (Hususî) Vilâyetimizde isSAĞLIK İŞLERt kân edilmek üzere getirilmiş olan muhacir Tifo hastahğı artıyor mu? kardeşler, Urla tahaffuzhanesinde bu Kadıköy ve Üsküdar mmtakalarında lunuyorlar. Bugün yarın dört yüz elli aile Çandarh, Torbalı ve Menemene gön tifo hastahğının arttığı ve buna da Moderilerek iskân edilecektir. da ve saire gıbi yerlerdeki deniz ha Valimizle Kızılay Kurumu Reisi Dr. mamları civarına lâğımlarm dökülmeCevdet Fuadın riyasetinde bir heyet Ur sinin sebeb olduğu söylenmektedir. laya giderek muhacirlerin vaziyetlerini Keyfiyeti alâkadar zevattan sorduk: tetkik etmiş, bir ihtiyacları bulunup bu Tifo vukuatının hali tabiisini geç lunmadığını sormuşlardır. Hepsi de hü mediğini, hastalığın böyle salgm bir kumetin gösterdiği alâka ve şefkate kar mahiyette olmadığını söylediler. şı sevinc ve teşekkürlerini bildirmişler dir. Sıhhî vaziyetleri çok iyidir. Her ihtiyacları temin edilmiş bulunmaktadır. Cumhuriyet Nüshası S Kuruçtnr J Türkiyc in Gayretli, azalığa da Eczacı mekte binden Nusrat Eşkinat ve Tıb fakülte sinden îbrahim Bulanalp ile murakıblığa Riyaziyeci Îbrahim Onan ve Edebiyat fakültesinden Lütfi seçilmişlerdir. Seçimden sonra hep beraber eğlenil miş, îzmir ve Ege şarkıları söylenmiş, eski lise hayatı taklidlerle canlandırılmış ve toplantıya tam bir samimiyetle son verilmiştir. şeraiti' ^ Hariç İçin Senelik 1400 Kr Altı ayhk 750 Oç aylık 400 Bir aylık 150 1700 Kr. 1450 800 yokhır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear