Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 Birinciteşrin 1936 CUMHURİYET Belçikanın bitaraflığı karşısında Fransa M. Paul Boncour diyor ki: «Küçiik bir devletin kollektif emniyetten ayrılması, bu emniyete uğursuz bir darbe indirmek demektir» M. Paul Boncour, Belçika Kralının bilhassa Fransız efkârı umumiyesini çok şiddetle alâkadar eden son nutku hakkmda Paris Soir gazetesinde «Kralın nutku Kraliçeyi mat etti» [ 1 ] . Başlığı altında bir makale neşretmektedir. Bey nelmilel siyaset sahasında her türlü tahminin hilâfında pek büyük bir değişiklik olan Belçika bitaraflığı meselesi güniin en miihim hâdiselerinden biri olduğun dan Paul Boncourun bu makalesini aynen iktibas ediyoruz: «Kraliçe, bu meselede Milletler Cemiyetidir. Ricat halindeki ordusunun peşinde giden ve istilâya uğramış toprak larının son parçasına cesurane takılıp kalan Kral ve Kraliçe gibi, tacı, tahtı elinden alınmış bir kraliçe. Felâketzede milletler beynelmilel bir teşekkülün le hine olarak hâkımıyetlerını tahdıde ve miitecavize karşı yapılacak mücadeleye İştirak suretile kolektif emniyetlerini te mine uğraştıkları zaman ona ne ümidler baglanmamıştı! Birkaç aydanberi, o, ne sukutu hayallere uğramıyor! En son sujcutu hayal de hatın sayılanlardan biridir. Zira, komşu ve dost memleketin genc hükümdannın söylediği sözler ve bu sözleri tamim etmek hususunda M. Van Zeelanda verdiği salâhiyet, bitaraflık tabiri bu sözlerde mevcud olmamakla beraber, açıkça, bitaraflığa avdet manasmı tazammun etmektedir. Hatta, bu tabirin hiç olmazsa coğrafî ve hukukî tarzda mevcud olmadığı bile söylenemez. Çünkü Kralın Vekiller Heyetine yaptığı beyanatta: «Holandanın ve İsviçrenin vakur ve azimkâr» durumu misal gösteril.mektedir. Halbuki, bitaraflık, paktın tam zıddıdır. Bu iddia o kadar doğrudur ki, İsviçreyi paktın icab ettirdiği mecburiyetlerden kurtarmak için, hususî bir rejim tatbiki lâzım gelmiştir. Hoş, kollektif emniyetin itilâfgiriz taraftarları bu rejimden dolayı nadim olmuşlardır. Çünkü kollektif emniyet tecezzi kabul etmez; onun kıymeti umumî olmasındadır. Velev küçük bir devletin bu umumiyetten ayrılması, kollektif emniyete uğursuz bir darbe indirmek demektir. Fakat daha fenası var: Fransa, harbindenberi, kendi emniyetini, haklı veya haksız olarak bence haklı olarak MiHetler Cemiyeti çerçevesi ve himayesi altında kollektif emniyet esasına göre tasarlamıştır. Haklı olarak... Çünkü, halihazırdaki dünyada, ve hassaten harb sarsıntılarının ve sulh muahedelerinin vü;:ude getirdiği Avrupada, anlaşmazlıkların temerküz etmesi, ancak ona sebebiyet vermek tasavvurunda bu lunanların işine yarıyabilecek bir hayalden ibarettir. İşte, paktlar ve geniş mıntakavî anlaşmalar yerine iki tarafı başbaşa bırakan iki cepheli anlaşmaları ve aldatıcı ademi tecavüz paktlarını ikame etmek istiyen Hitler Almanyası diplomasisinin, tersine olarak mükemmelen anladığı hakikat budur. Sulhu muhafaza eden ve muhafaza etmeğe azimkâr olan bütün milletler gibi, Fransa, ilk şıkları tercih etmiştir. Bunun en parlak tezahürü, en müessir tahakkuk şekli, 7 mart ve 14 teşrinievvel tarihli mükerrer darbelerin tesiri altında yıkılmakta olan Lokarnodur. Bu iki tarihi birbirine yaklaştırışım tesadüften ibaret değildir. Bunlar birbirlerile mukayeseli ve birbirini takib eden iki tarihtir. Mukayeselidir. Çünkü Lokarno, ön ce, Renin sol sahilinin askerlikten tecridi manasmı ifade ediyordu. Alman as kerlerinin, Alman toplarının ve Alman istihkâmatının hududa yerleşmesi kabul edildiği gün bu mahiyeti kayboldu. Fakat Lokarno,.ayni zamanda, Fransa ile Belçika arasında sıkı ve yakm bir karsılıklı yardım ifade eden sarih bir pakttı. Bugün bu pakt feshedilmis bulunuyor. Ve nihayet, Lokarno, İngilterenin ve Italyanın garantileriydi. Bu garanti neden ibaret kalacak; garantili anlaşmaların ardarda vukubulan bu darhşı karşısında, garanti sahibi devletlerin mukabelesi ne olacaktır? Tarihler teselsül ediyor ve Kral bunu bilhassa şöyle anlatmıştır: «Ren mıntakasınm yıldırım süratile tekrar işgali ve muhtemel bir Alman istilâsı icin, hareket noktasının hududumuza nakledilmiş olması, endişemizi artır *. mıştır.» Kral, nutkunun biraz daha ilerisinde diyor ki: «Lokarno anlaşmalarının şekline ve esasına muhalif olarak Rhin mıntakası nın tekrar işgal edilmesi, bizi, hemen hemen harbden evvelki beynelmilel vaziyetimize getirmiştir.» Tabiî! Ve Fransanın, artık uzakta kalan maceraların zararlarını gidermiş ol masını, içine kapatılacağı çelik duvarın ortasında rahat bırakılacak olduktan sonra bu duvarın onu ayrıca rahatsız etmiyeceğini bahane tutarak, Rhin mıntakasının tekrar işgalini kayidsizce kabul ediverenler kör gibi hareket etmişlerdir. Sankı Fransa gibi büyük devletleri, bir kere arzı teslimiyet ettiler miydi, rahat bırakan olurmuş gibi! Dün cereyan eden, ehemmiyeti, martın yedisindeki hâdiseye muadil ve onun devamı olan vaziyet, Rhin mıntakasındaki askerî işgalin, yalnız orada, Avrupa.nın şarkında zarar yapmış olmakla iktifa etmediğini isbat eylemiştir. Belçika, yaptığı ihlâl hareketini haklı gostermeğe çalışıyor ve aramızdaki lekesiz dostluğun büyüklüğü ne derecede olursa olsun, biz, bu ihlâl hareketi karşısında, pek büyük bir ihtiyatla hareket zaruretinde bulunuyoruz. Filî vaziyet değişmiştir ve Fransa ile Belçikanın, karşılıkh olarak göstermek taahhü dünde bulunduklan muzaheret, Rhinin sol sahilinin askerî bitaraflığa vaz'ından sonra mahiyet ve imkânlarını değiştirmiştir. Bu karşılıkh muzaheret taahhüdü ar tık Fransayı da himaye etmiyor, ve Fransa bu suretle iki türlü zarara girmiş bulunuyor. Çünkü, Belçika, 1914 te tehlikelerini gördüğü zannedilen bir sisteme tekrar girmek için bu himaye noksanını sebeb gösteriyor. Lokarno vaziyetine bu kadar aykırı bir telâkkiye Belçika nasıl vardı? 1933 te, dört taraflı paktın müzakereleri bir çok anlaşamamazlıklar içinde cereyan edip durduğu sırada, Beaçika, 2 nisan tarihli tebliğinde, Lokarno ile birbirine merbut dört büyük devletin daha müsbet bir elbirliği yapmak suretile Lokarnoyu canlı bir halde idame ettirmelerine bü yük bir kıymet verdiğini ve, ayni zamanda selâmetini, Lokarno "derecesinde Milletler Cemiyetine de bağlı gördüğünü ilâve ederek, bu elbirliğinin Milletler Cemiyetini müessir kılmak hususunda da büyük yardımı olacağını bildiriyordu. Gene 7 mart arifesindeki Londra görüşmeleri sırasında, Belçika Başvekili, 7 nisan tarihli, kat'î mahiyetteki İngiliz mektubile teyid edilmiş bulunan müşterek tezimizi ne kadar mütebessim ve kuvvetli bir itimadla müdafaa etmişti. Acaba ne oldu? Bunu anlamak için de Kralın beyanatını tekrar okumak ve her tabirini tartmak lâzımdır: «Ayni zamanda, serbestçe imzalanmış muahedelerin ihlâline ve halihazırdaki şerait dahilinde Milletler Cemiyeti paktı ahkâmının tatbikındaki imkânsızl»k yüzünden beynelmilel emniyet temellerinin sarsıldığına şahid olduk.» Milletler Cemiyetinin ve onun h,edefi ve hikmeti vücudü olan kollektif emniyetin maruz kaldıgı yeni ve çok vahim mağlubiyet, demek oluyor ki, Milletler Cemiyetinin bundan evvel, çok kolaylıkla kabul ettigi diğer mağlubiyetlere yabancı değildir. Milletler Cemiyetini bu mağlubiyet lerden vikaye etmek hususunda, bazı zamanlar, siyasetimizin faalivet göstermemis olduğunu tasdik etmek bizim için ne kadar utanılacak birseydir. Avrupada yeni bir Gelecek sene bir dörtler bloku mu pamuk seferberliği teşkil edilecek yapılacak [Baştarafı ı inci sahifede] IBaştarafı 1 inci sahifedei ris gazetelerine göre, Italya, yeni bir LoYapılacak ilk iş, önümüzdeki yıl içinkarno misakı akdi için Fransız Sovyet de Adanada ve Ege mıntakasında büyük paktmın feshini istemek hususunda Al pamuk bayramları hazırlamaktır. manyaya muzaheret etmeği kabul etmişHer iki mıntakanm mahsul mevsimi tir. ayn olduğu için Adanadaki bayram ağustosa, Ege bayramı da eylule isabet ilk görüşmenîn neticesl edecektir. Berlin 22 (A.A.) Kont Ciano, Ege bayramının yeri Nazillî pamuk M. von Nöyratla yaptığı ilk görüşmeden ıslah istasyonu ve civandır. Bu suretle sonra memnuniyetini bildirmiştir. müstahsil, Nazillide çatıları yükselmekte İki Bakanın Avrupa meselelerinin olan büyük dokuma fabrikasını da gör heyeti umumiyesini görüştükleri Almanmüş ve hükumetin hem ziraî, hem sınaî lann Roma protokolunu imza eden dev sahada pamukçuluk için aldığı tedbirleri letlerin yani Italya Avusturya ve Ma iyice kavramış olacaktır. caristanın Vıyanadaki konferansa mü Bayram günlerinde, yeni ekme makişahidler göndereceği ve Macar Baş nelerile boş arazide ekme ameliyeleri havekilinin yakmda Romaya gideceği bil zırlanacak ve çiftçiye gösterilecektir. Aydirilmektedir. rıca çapa ve toplama işleri, pamuk ba kımı, arazi şartlan, tohum vaziyeti de Alman ttalyan konuşmalan tarla içinde, makine üzerinde modelleri şumülleniyor Berlin 22 (A.A.) Royter Ajan alınarak, tatbikatı yapılarak anlatıla • / sınm öğrendiğine göre Almanlarla ltal caktır. Nazilli, şimdiden Egenin bir pamuk yanlar arasmdaki şimdiki müzakerelere mihrakı haline gelmektedir. Bir taraftan teşrinısani başlangıcında Vıyanada ya Sümer Bank tarafından yeni kombina pılacak olan Tuna konferansı esnasında Nazilliye yeni bir makine medeniyeti gedevam olunacaktır. tirmiş ve küçük bir sanayi mıntakası parAvusturya meselesi Hitlerle Ciano çası ilâve etmiştir. Diğer taraftan da paarasında konuşulacakmış muk ıslah istasyonu fennî tecrübelerile Berlin 22 (A.A.) «Havas A ve yetiştirdiği tohumlarla bu sahada büjansından» Yarv resmî mehafil, Al yük bir pamukçuluk cereyanı uyandır man İtalyan itilâfının ne gibi mev mıştır. Ayni zamanda tohum alınmasına zular hakkıraria olacağını evvelden hararetle devam edilmektedir. kestirmenin mevsimsiz olacağını beyan Başbakanımızın tetkikleri arasında etmektedirler. Ancak umumiyetle zan müstahsilin tam bir şuur ve kavrayişle ilenolunduğuna göre Almanya ile İtalya ri sürdüğü dileklerden biri de satış kooelele vererek İspanyol bolşevizmine kar peratifleridir. şı mücadele edeceklerdir. , Türk çiftçisinde zihnî olarak mes'ud Siyasî mehafil, iki devletin Lokarno bir inkişaf vardır. Bugünkü iktısadî sismisakı müstesna olmak üzere bütün mın temimize ve bugünkü dünya piyasası takavî misaklara aleyhtar olduklan mü şartlanna göre hareketler istemektedir. taleasında bulunmaktadır. îtalya ile Al Bunlardan biri de satış kooperatifleridir. manya Lokarno misakına da tevsi edil Şimdiki halde çiftçi, krcdi bakımından kooperatife bağlı bulunmakla beraber memesi şartile aleyhtardırlar. satış safhasmda tek başına bulunmaktaBu mehafil, Milletler Cemiyeti mesedır. Onun iç ve dış alıcı ile temasını lesile on altıncı maddenin de görüşmeleidare edenler, mutavassıtlardır. Bu sebebrın başlıca esaslanndan biri olacağını ilâledir ki, her mahsulde olduğu gibi pa ve eylemektedirler. Ayni mehafil, A mukta da çiftçi aleyhine bir fiat hareketi vusturya hakkmdaki müzakerelerin yalgörülmektedir. Halbuki satış kooperatifnız Berehtesgadende M. Hitlerle M. Cilerinin teessüsile, müstahsil, bu müesseseano arasında görüşüleceğini zannetmek ler etrafında toplanacak, kuvvetlenecek, tedirler. fiata hâkim olacak ve istismar edilmiye M. Göring, iktısadî ve malî meseleler cektir. Yani asıl mal sahibi, satış husu hakkında görüşmeler yapacaktır. sunda kendi mukadderatını tanzim ettalyan • Alman konuşmasında decektir. maksad ne imiş? Gene ayni müessesenin tohum, makine Roma 22 (A.A.) Kont Ciano hususunda oynıyacağı roller de vardır. nun Berlin seyahatine bazı maksadlar Devletin kredi kooperatiflerini ıslah atfeden Londra gazetelerinin neşriyatını faaliyeti yanında bu mevzuu da etüd etbura matbuatı reddetmektedir. İtalyan tiği açıkça görülmektedir. Nitekim biı gazetelerine göre ne İtalya ne de Al buçuk aya yakın bir zamandanberi mınmanya emperyalist emeller beslemeyip takamızın Manisa, Turgudlu, Alaşehir, sadece sınaî mamulâtını sürecek mahrece Salihli, Kemalpaşa, Ödemiş, Tire, Aydın, Ortaklar, Germencik, Erikli, Nazilihtiyacları vardır. li; Boladan ve Bozdoğanda tetkikat yaİzvestiyantn yazısı pan bir heyet İzmire de gelmiştir. Ve Moskova 22 (A.A.) Tas Ajansı buradaki tetkiklerioi bitirerek bugün yabildiriyor: rın Ankaraya hareket edecek, Vekâlete Izvestiya gazetesi İtalyanm teklif ettigi raporunu verecektir. Dörtler paktını mevzuu bahsederek diyor Heyet, İktısad Vekâleti kooperatif ki: müşaviri doktor Yusuf Saim ve Alman «İtalya, Almanyaya hiç danışmadan mütehassıs doktor Vilbranddan mürek Ingiltereye her türlü kollektif emniyet kebdir. prensiblerinden vazgeçmesini ve Fransaya da bütün müttefiklerini İtalyan ve Alîzmirde paraşüt kulesi man faşistliğine teslim etmesini teklif etyapılıyor miştir. İtalya bu babda Almanya ile önİzmir (Hususî) Kültürparkta, ceden istişarede bulunmamış olduğu içingenclerimizin havacılık derslerinde padir ki Dıs Bakanı Kont Ciano alelâcele raşüt talim ve terbiyeleri için yapıla Berline gitmiştir. Bu emperyalist şakavet cak paraşüt kulesi esaslarını hazırla projesinin müstakbel direktuvarın dört a mak üzere, mimar Bedri ve mütehassıs zası arasında bir fikir birliği veya anlaş Maks şehrimize geldiler, tetkiklerine ma neticesi olduğunu zannetmek hatadır. başladılar. Bilâkis, mütemadî İtalyan Alman Kulenin inşa edileceği yerde 8 metdostluk tezahüratına rağmen bu dostlu ro derinliğinde bir sondaj yapüması lüğun zoraki olduğunu ve münhasıran İn zumlu görülmüştür ve derhal ameliyegiltere ve Fransa üzerinde bir şantaj yap ye başlanmıştır. Kuleyi, Hava kurumu yaptırmakta mayı istihdaf ettiğini bilmiyen yoktur.» dır ve 38 bin liraya müteahhid Ali NiIzvestiya gazetesi diğer taraftan İtalhad ve şeriki Ömer Lutfiye ihale et ya ile Fransa ve İngiltere arasmdaki ihtimiştir. Yüksekliği 45 metro olacaktır. lâfları tahlil ederek İtalyanın bütün bu ih Kulenin tepesine kolaylıkla çıkabü tilâflan küçük devletler arazisinin zara mek için bir de asansör kurulacaktır. rına olarak halletmek istediğini kaydetSondaj bitince inşaata derhal başla tikten sonra diyor ki: nacak ve üç ay kadar sonra kule ha «Sovyet Rusya uzaktadır ve kuvvet zırlanmış olacaktır. lidir. Ona erişmek öyle kolay değildir. Çünkü mütecavizlerin kollan çok kısa Yunan kral hanedanınm d.r. kemikleri Küçük devletlerin arazisini taksim et Atina 22 (Hususî) İtalyanın Flomek meselesine gelince ki İtalya derpiş ettigi direktuvarla başlıca bunu istihdaf rentiya şehrinde gömülü bulunan Kral etmektedir Roma hükumeti şöyle düşü Kostantin ile Kraliçe Sofya ve Olganın nüyor: Küçük devletlerin ve bilhassa kemiklerinin gelecek ay içinde nakledileFransız emniyet sistemine dahil bulu ceği resmî bir tebliğ ile bildirmiştir. nanlann topraklarını ele geçirdikten sonra Almanya ve İtalyayı direktuvar aza manyanın oyununa şimdiden kapılmış busının miktarını azaltmak meselesini orta lunmaktadırlar.» ya atmakfan ve Avrupaya ancak AlmanViyana toplantın ya ile italyanın hükmedebileceklerini Viyana 22 (Hususî) İtalya, Avusw'lemekten kim menedebilir? turya, Macaristan ve Almanyanın iştiraİtalya diplomasisinin bunu tecrübe et kile Viyanada yapılacak olan toplantı mekte hicbir zararı yoktur. Bilâkis bazı kânunuevvelin 8 inden 15 ine kadar demuvaffakiyet şansları bile mevcuddur. vam edecektir. Yeni Macar Başvekili M. Cünkü bazı devletler Milletler Cemiyeti Daranyi ile Hariciye Nazırı M. Kenya Myasetini azaltmağa sîmdiden hazır bu kongrede Macaristanı temsil edecekler lunduklarını söylemekle Italya ve Al dir. Ihtilâlciler Madride 32 kilometre yaklaştılar Sovyet Rusya, ademi müdahale komitesinden çekilmeğe karar verdi [Baştaraft 1 inci sahifede] radyosu, Oviedo mıntakasındaki nasyonalist kuvvetlerin General Arandanın kumandası altında son hezimettenberi kuvvei maneviyeleri kırılmış olan Astu ries maden amelesini takiben Gijon üzerine yürümekte olduklarını haber vermek" tedir. Gijondaki sosyalist liderleri, kaçmıştır. Şehir halkı panik içindedir. Diğer taarftan Madrid hükumetinin bir tebliği, asilerin Oviedo üzerine yü rümekte olan bir kuvvetinin hazimete uğratılmış olduğunu bildirmektedir. Bu suretle meşru hükumet sıfatile mev cudiyetini muhafaza edecektir.» Hariciye Nazırı, Madrid düştüğü takdirde Fransanın General Frankonun hükumetini başka hükumetler daha evvel tanıyacak olurlarsa tanıyacağını tasrih etmiş ve şu sözleri ilâve eylemiştir: « Herhalde harekâtımızın mülhe mi, ahval ve şerait olacaktır.» 4 Sovyetler ademi müdahale komitesinden çekiliyorlar Londra 22 (A.A.) Daily Telegraph gazetesinin öğrendjğıne göre, Sovyet hükumeti ademi müdahale komite sinden çekilmeğe karar verdiğini pazartesi akşamı bildirmiştir. Bu kararın ko mitenin cuma günü yapacağı toplantıda tebliğ edilmesi muhtemel olduğu söylenmektedir. Madridde tevh.it edilen kadınlar Burgos 22 (A.A.) Son günlerde Madridde yapılan araştırma ve yakalama hâdiselerine bilhassa kadın ve genc kızlar maruz kalmıştır. Yalnız çarşamba günü bin kadının yakalandığı söylen mektedir. Bunlar, nasyonalist harekeli mensublannın akrabası veya sadece dostlan olmak ithamı altındadırlar. Madridde neşredilen bir tebliğde günün herhangi bir saatinde araştırmalar ve tevkifler yapılabilmesi için sokak kapılannm bundan böyle kilitlenmemesi emredılmiştir. Hükumet Barselona naklediliyor Paris 22 (A.A.) Paris Soinn haber aldığma göre Madrid hükumeti Naval Carneronun nasyonalistler tara fından zaptı üzerine hükumet merkezi « nin Barselona naklini kararlaştırmıştnv Sovyetler bitaraflık komitesinden çekilecekler mi? Yeniden öldiirülen rehineler Londra 22 (A.A.) Deyli Telgraf gazetesinin haber verdiğine göre, marksistler salı günü Cartagenanın nasyona list tayyareler tarafından bombardıma nından sonra bu şehirde mevkuf bulunan esirleri öldürmüşlerdir. Basklar mutlaka istiklâl istiyorlar Stjeandeluz 22 (A.A.) General Franko delegeleri ile Bask memle keti nasyonalistleri arasında yapılan mü" zakereler hiçbir neticeye varmamıştır. Basklar, bir affı umumî ve Bask mıntakasınm muhtariyetini istemekte ısrar et mektedirler. Ispanya Cumhurreisinin karısı Fransada Tuluz 22 (A.A.) İspanya Cumhur Başkanının zevcesi Madam Azana Diğer bir habere göre, Sovyet Hartayyare ile Alikanttan buraya gelmiş ve biye Komiseri Mareşal Voroşilof Ispan* Parise hareket etmiştir. yaya 5000 ağır ve hafif makineli tüfek Sovyetlerin yardımı Moskova 22 (A.A.) Turksib va 200 top ve 100 tayyare gönderilmesine puru dün Leningraddan Ispanyaya ha müsaade etmiştir. Londra 22 (Hususî) Alman hükumeti bitaraflık komitesine gönderdiği bir nota ile Sovyetlerin ithamlarına ce " vab vermiştir. Almanya, Sovyetlerin bütün ithamlarının asılsız olduğunu kayde* derek, bitaraflık anlaşmasmın bizzat Sovyetler tarafından ihlâl edildiğini iddia etmektedir. Komite yarm saat 16 da Hariciye Ne* zaretinde toplanarak Alman cevabmî tetkik edecektir. Sovyet mehafilinde temin edildiğine göre, bitaraflık komitesinde Sovyetleri temsil eden Londra elçisi M. Marisky Sovyetlerin îspanya hâdiselerine karşı daha uzun müddet seyirci kalamıyacak larını bildirerek, Sovyetlerin bitaraflık komitesini terkedeceklerini resmen tebliğ edecektir. PAÜL BONCOUR [1] Muharrir, burada şatranç oyununa telmihan Şahın veziri mata götürdüğünü sövlemek istemistir. Başvekilimiz Ankarada IBaştarafı 1 inci sahifede} den sonra saat 15 te misafirimiz Harbiye mektebine giderek dersaneleri dolaşmışlar ve derslerin takririni dinlemişlerdir. Altes, Harbiyede okumakta olan Efgan talebesinin ziyaretini kabul etmiş ve aziz vatanları için nafi birer unsur olarak memleketlerine dönmelerini söylemişler dir. Bundan sonra Altes Iran Büyük Elciliğinde şereflerine verilen çaya gitmişlerdir. İsmet İnönü öğleden sonra VekiIIerin içtimaında hazır bulunmuştur. Bu içtima geç vakte kadar devam etmiştir. w Çamaltı tuzlası çalışmağa başladı Izmir (Hususî) Çamaltı tuzlasında tamirat ve ilâveler bitmiş, kısmen çalışmağa başlamış bulunan sofra tuzu fabrikası, on, on beş gün sonra asıl faaliyetine geçecek ve piyasaya külli yetli miktarda, ucuz sofra tuzu çıkaracaktır. Bu tuz, zarif ambalâjlar içindedir. reket etmiştir. Vapurda Sovyet işçilerinin verdikleri paralarla İspanyol kadın ve çocuklan için satın alınan 3 bin ton un, Profesör Ernest Mambourgdan aldığımız bin ton şeker, 800 ton kuru morina ba tavzih mektubunun tercümesini aynen lığı, 500 ton şekerleme ve bisküvi, 200 neşrediyoruz: bin kutu konserve ve yüz bin kat elbise İstanbulda yapılan arkeoloji hafriyatı hakJiinda The Obserwer gazetesinin 11 teşvardır. rinievvel tarihli sayısından iktibasen ga . Fransızların ispanya zetenizde neşredilen bir makalede, bu ingilizce gazetenin Istanbul muhabiri, benim, işinde hattı hareketleri Ayasofyadaki «skı Bızans saraylarırnn Paris 22 (A.A.) Fransanın İs hafriyatına dair Turkıye hükumetine bir panya işindeki hattı hareketi ve Sovyet rapor verdiğimden bahsetmekte ve bu hafRusyanın îspanyada bir müdahalede riyat ma^arifıni 700 ilâ 800 bin lira olabulunması halinde Fransız Sovyet mi* rak tahmin ettiğüni söylemektedir. Tramvayda tesaduf ettiğim bir muharrisakının tatbiki meseleleri, dün M. Del riniz, Cumhuriyette çıkan yazınm doğru bosun meb'usan meclisi haricîye encü olup olmadığmı * r d u . Ben de bu haberin meninde yapmış olduğu beyanat dola doğru olmadığmı ve hükumete kat'iyyen rapor vermemiş olduğumu söyledim. Bunun yısile gazatelerin dikkatini celbetmeğe üzerine aramızda bir takım sualler ve ce vablar teati edildise de bu mükâleme mu. başlamıştır. harririniz tarafından not edilmemiştir. Petit Parisien, diyor ki: Halbuki, 19 teşrinievvel tarihli Cumhuri «Fransanın ademi müdahale siyase yette çıkan ve sırf alelâde ve dostça bir tinde vaziyeti çok iyidir, hiçbir şeyi de mukâlemeden ibaret olup neşri mevzııubahs bulunmıyan makalede iki üç yanlış nokğiştirmeğe mahal yoktur.» ta mevcuddur. Bu yanlışlıkları tashih etAmi dü Peuple gazetesi, şu mütalea mek isterim. da bulunuyor: M. Baksterden bahsettiğim sırada, kendi«Şayed Sovyet Rusya, ademi müda sinin arkeoloji profesörü değil, İskoçyadahale misakmı feshedecek olursa kendisi ki St. Andrew Üniversitesinde din tarihi muallimi olduğunu, dinî işlerle hiçbir alânin ilerde îspanyada ve Bareslonada te kası olmıyan Walker . Trust adlı bir fen şekkül etmesi muhtemel müstakil Cum cemiyeti tarafından finaase edilmekle behuriyete müdahalede bulunmak tasavvu raber, büyük saraylar hafriyatını idare etmesinin güç olacağını, çünkü bu işin çok runda bulunduğu anlaşılacaktır. Bu mü büyük masraflara mütevakkıf bulunduğunu dahale, zarurî olarak, çok şiddetli ihti söylemiştir. lâtlara sebebiyet verecektir. Fransız • Geçen sene M. Baksterle beraber çalıştığım ve elde edilen neticeleri bildiğim için, Sovyet misakı ahkâmı otomatik mahiyet yaptığı işin neden ibaret olduğunu kat'i te değildir. Bu misak, taarruzun misakı yetle bilmediğimlzi söylemlş olmaklığıma imza etmiş olanların arazisine mütevec imkân yoktur. Diğer taraftan, her okuyukazılan yolların derinlikcih olması lâzım gelmekte olduğunu sa cu, M. Baksterin, basma çalıştığmdan bah» leri içinde yalnız rih surette beyan etmektedir. Sovyet Rus seden cümlenin hakikati hale uyçun olmaya tarafından İspanyada bir müdahale dığmı anlamıştır. Fazla olarak, bu cümle, yapılması halinde Fransız Sovyet mi' profesörün. dürüstlüğü hakkında şüphe de uyandırabilir. sakının bir rol oynamıyacağı bedihidir.» Sonra, bu civarda gömülü gizli bir haziOrdre gazetesi, Fransız Sovyet mi neden de bahsetmiş değilim. Belki, büyük sakı hakkında buna mümasil bir mütalea saraylarm toprak altında gizli kalan harabelerinin teskil ettigi muazzam ve fayda tesermektedir. Bu gazete diyor ki: min etmiyen sermayeden bahsetmiş ve bu «Takdir hürriyetimizi tam ve kâmil o harabeler meydana çıkarıldıktan sonra iyi larak muhafaza ediyoruz. »Le Jour, M. tanzim edilmiş bir turizmin bu sermayenin faizi demek olacağını söylemistim. Roma Delbosun beyanatı hakkında atideki iza da, forumları. mabedleri, sarayları mey hatı vermektedir: dana çıkarmak için koskoca mahalleleri «Meb'usan mecîisi hariciye encümeni yıkıyorlar, hafriyatı yaptıran ve masraflaazasından biri, Hariciye Nazırından rmı üzerine alan da İtalyan hükumetidir. Bunlarla meşgul olan hiçbir ecnebi he Madridin sukutu halinde Katalonyanın yet yoktur ve araştırmalar, şehrin geniş her milletin kendi mukadderatını tayin letilmesi icin mevcud plânın çerçevesi daetmesi prensipine tevfikan, hükümranlık hilinde daha çabuk ilerlemektedir. İstan bulda da bu suretle hareket edilmelidir. O haklarına sahib bir devlet haline gelip takdirde. bu islerde hafif cezalara mahkum gelemiyeceğini, Cenevre müessesesine kimseleri. hatta yol vergisi vermiyenleri kabul edilip edilmiyeceğini ve sonra mü çahstırmak kabil olur. Muharririniz. bu istifade tearnza karşı kendisine yardım edilme etmek tasavvurunda mukâlemeden matbaaise, yazısmı sini taleb edip etmiyeceğini sormuştur: ya vermeden evvel bana göstermemiş ol . ması sayanı teessüftür. M. Delbos, şu cevabı vermiştir: Bu suretle beni bütün hakikati meyda« Hükumet, bu ihtimali derpiş etna cıkaraca|ını ümid ettiğim bu tashihi miştir. Şayed Madrid düşecek olursa vapmak mecburiyetinden kurtarmıs olurS. MAMBOURnmeşru hukumet, Katalonyaya çekiîebilir. İU. Bir tavzih İ i