Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cyltl 1935 CUMHURfTET Habeşistan nasıl memlekettir: 2 Biz bize Meslek seçmek Habeş, bazen bir damla su için kıvranır, bazen sellerden yola çıkamaz Zekidir, fakat lâkaydisi ve gevezeliği çok sevmesi yüzünden toprağındaki servetlerden istifade edemz Bulunduğu sehirde 30 yarda uzunlu ğunda, 10 ayak enınde ve 12 parmak derinlığinde kazdırdığı bir hendeğin içerisiTicaret hayatını bırakıp okuma peşinne odun ve kömür yığdırıp tutuşturmuş. HbduCkerime mücadelesinde maavinlîk eden iki meşhur RifV de koşmasına mana veremıyen bir tanıdıBu ateş, kıpkızıl kor haline gelınce de, (solda): Süleyman Elcetabi ve Mehmed Asmani ğı, Schopenhauer'e ileride neyle meşgul Kuda Buks, yalınayak, bu korların üze[Fransız kadın gazetecisi Madam Dövermişti. Hapse atılmaklığım da bu yüzolmak istedığini sorduğu zaman şu cevarinde birbastan bir başa kadar, asfalt bir <£otun eski Rif mücahidi Abdülkepmle dendi. On bir ay zindanda kaldım. Kaçbı almış: menfası olan Reunion adasında yaptığı mağa teşebbüs ettim, düştüm, bacağım kı caddede piyasa eder gibi yürümüş.. « Hayat çirkin birşeydir. Ben, be mülâkatı nakle devam ediyoruz ] Allah Allah! Bu kadar mı?. Bu mu rıldı. Gerçi îspanyol doktorları tarafm nimkini bunun üzerınde düşünmekle geAbdülkerim, sözüne, hararetle devam dan çok iyi tedavi edıldımse de, görüyor marifet?. Buna mı hayret edıyorlar?. çirmeğe karar verdim.» :tti: finuz ya, bir parca aksıyomrp. Lâkin biraz düşünecek olsalar, HabeşSchopenhauer tam kırk yedi sene dü Tarih huzurunda asi tanınmak iste ttpanya ile anlaşmazhk başlıyor Italya vazgectisi başlıyahdanberidir, kırk, sündü ve kendınden sonra gelecek nesil mem. Ben asi değil, Rif erkinliğinin müEmırın kardeşı soze başladı: elli mılyonluk bir insan kütlesinn nasıl leri de asırlarca düşündürecek derin eserlafiiydım. Bu asilik demek değildir. Ba Ben, bazı hâdiseler yüzünden tah bir ateş üzerinde oturduklarını hatırlayıp ler bıraktı. a «rogui» damgasını vurdular. Bu ad Fakat ya ticarete de ufacık bir istidadı leni, kızgın bir demir gibi yakıyor. Tek silimi bırakarak babamızın yanına dön ne türlü mahcub olacaklarını pek görmek olsaydı.. Ya onu bir tüccar olarak yetiş ar ediyorum, ben asi değildim. Beni, Fa düm. Ispanyollarla babamın aıasın isterdim! Habeş kadınları tirmek istiyen babası uzun müddet ya§akanştıran ve Mareşal Lyautey tarafın daki uçurum her gün bıraz adaha deYalnız bu kırk, elli milyon insanın Kollanm tahammül edilmez sıcakla paratoru daima bir kunıntu içinde yaş,asaydı... lan birer birer mağlub edilen o parti şef rinleşiyordu. Ispanyollar babamızın er nna mukabil, Habeşistanın, bir de, tu tan insanlardır. Kuda Buks ile aralarında tek bir fark ollerile bir tutmak doğru değildi. Ben ve kinliğini muhafaza etmek istediği Rifi ele N. Krallığın diğer şehirleri çok eski fan gibi yağmurlan vardır. Kurak mevduğunu teslim edeceğim. Buks fakirdir.. ;arde§imj yabani muamelesi görmüş ol geçirmeğe çalışıyorlardı. simlerde, orada, insanlar ve hayvanlar, olduğu için. lmparator ve hükumet merinamıza rağmen. yabani olmaktatı çok u 1919 da, babamız, harb ve harbin Ötekıler ise toptan fıkara namzedü. L^^l>uJo jT,ro L i dntnla eu ararlar: ça kezi olan Adisababa, sonradan >r gelmiş Atina Borsasmda fiatleı Ercümend Ekrem TALU :aktık. Babamızın bizi Avrupa terbiye dehşetlerile karşılaşmaktansa, Pransızlara "rnurlu, pis böceklerle dolu, murdar, içil bir sığıntı mevkıindedir. Hakikatte de bu düşüyor le büyüttüğü, benim Fas ünıversitelerin ıltica etmek istedığini bize kat'î surette mez derecede kötü bir su bulsalar can a eski şehirler, Habeşistanın en eski devirAtina (Özel) Dun Atina Borsasm len çıktığım, kardeşimin ise Malaga kol bildirdi. Fakat Ispanyollar o derece ileri tarlar, çünkü ne de olsa sudur. lerinde krallık merkezleri vazifesini görTransatlantiklerin da esham fiatlerindeki düskünlük de eji ve Madrid maden okulu talebesinden gittiler ki, babamız, nihayet bitaraflığını Buna mukabil nisandan eylule kadar, müşlerdir ve herbiri kendini dünyanın bozdu ve Rifin Riflilerde kalması tarafvam etmiştir. En ziyade düşen dahilî doğu ve doğu güney rüzgârlarile geîen mihveri sayar. Gerek Tigre ılindekı Ak istikraz tahvilleri olmuştur. Endüstnel ılduğu unutuldu. *yelecekteki şekilleri tan olan şeflerle birleşti. O tarihtc, bizim Suretleri yanımda sakh duran mekrubyağmurlar, Hebeş ormanlıklarına, bol sum ve Adua, gerek Harrar veya Gon tahvillerin fiati düzelmektedir. Hüku maiyetimizde, talimli ve silâhlı ancak y : : " bol, tufan yağmuru gibi yağar. Daha ba dar, gerek dığer iller, kendılerıni «yeni met ihtikârın önünü almak için iç istik ar, Fransa hakkında beslediğim sevginin, beş kisi vardı. tı taraflardaki yaylâlarda yağmur mev çiçek» demek olan Adisababadan, bu raz tahvilleri üzerınde alışverişi menet tatta dostluğun bir delilidir. Bununla be Yok canım, yüz beş kişi ile harb aber, bana, menfaat duygusile kötü nasimi şubat mart ve temmuz eylul ay sonradan görme şehirden bin kere güzel miştir. kazanılır mı? ihatler verenler yok değildi. Bunlar ilk larıdır. bulurlar. Burada Abdülkerim tekrar atıldı: nce beni harbe, sonra mukavemete teşOn milyon nüfus Bu mıntakalardan kurak mevsimler sever, dayanıklı, aftılgan ve gevezedir. ik ettiler. Ispanyanın garib rolü, komü Sızi temın ederım kı ışe böyle başDiğer taraftan, on milyona varan Ha İdare edildiği takdirde kendismden çok de geçmiş olanlar, yağmur mevsimmde ladık. Dağlılarımızın hepsinın silâhlı olbeş nüfusunu teşkil eden ırklar o kadar istifade olunabilir. Fakat, tembelliğe pek list ve Alman teklifleri, Ingiliz entrika duğunu bilmiyor musunuz? Bir tek kişi yallarını tamamile şaşırırlar. İhtiyatsız an, benden yüz çevirmiş bir Fransanın kervanlarla, aceleci yolcuların hali bu muhtelif ve karışıktır ki, bunların baş benziyen lâkaydliği ve gevezeliği çok sev ahte dostlannm verdikleri nasihatleri ne yoktur ki bir, hatta iki tüfeği bulunmasın mevsimlerde yamandır. Bu mıntakalann kanlarının peşisıra, asırlarca birbirlerile mesi, hesab edilemiyecek kadar servetler adar kolaylıkla takib edecek olduğumun ve bunların hepsi de iyı nışancıdır. Kaacemisi olanların karşısına çıkacak şey, dövüşmüş olmaları hiç te gayritabii sa le dolu elindeki topraktan istifade etme ıırer delilidir. zandığımız muzafferiyetler, aşıretler araadeta müteharrik denilebilecek kadar yılmamalıdır. Yüz seneden daha az bir sine engel olmaktadır. Habeş, çıftçiliğe sında yıldırım gibi tesir yaptığı için, yaAilem hakkında bile şüpheler uyanyumuşak vadiler, kudurmuş seller ve ge zaman evveline gelinciye kadar zenci di ve çobanlığa meyyal bir insandır. Hay vaş yavaş başkaları da bize katıldılar. lırmağa çalışıldı. Rifin Beni Urıagel kaçid vermez nehirlerden ibarettir. Yağ ye anılan bu adamların, zencılikle hiç van yetiştirmekte oldukca muvaffakiyet Öyle ki, beni Rif Emiri nasbettıler. Iste Amerikada Norman Bel Geddes ve âlesinden olan aılemız, Fasta, hicretin mursuz mevsimlerde kupkuru, yahud in münasebeti yoktur. Renkleri koyu esmer gösterir göcebeliğe büyük istidadı vardır. beni daima hürmet ettiğim Fas Sultanına George Howe isminde iki mühendis içüncii p^rnr'a verle«rnis bir ?'''"lir. cecik bir su sızıntısından ibaret olan ır dir, burunları çıkıntılı, ekseriya düz, aitaatten ımtına eden bir asi diye gösteren Okyanuslarda seyahat etmek üzere ye Takib fikrinden mahrumiyet, safdilAbdülkerimin gencliği maklar, coşkun birer nehir haline geıır, lınları açık, çehre çizgileri ınce, saçları lik, döneklik gibi vasıflan, Habeşlerin, ma^alın sebebi. ni bir vapur modeli meydana getirmiş Çocukluğumuzda, ilk derslerımizi baharikulâde bir şiddetle akan sular, ras yumuşak ve kıvırcıktır. Ekserisi alâkayı vahim anlarda, tehlıkeli durumlar karşıBu noktaya tekrar geleceğiz. Ilkönlamızın ve dayımızın yanında aldık. Sonlerdir. Mühendislerin ikisinin önündeki çeken güzel insanlardır. Erkekler ve bil sında kalmalarına sebeb olabilecek nok geldiği şeyi sürükler götürür. • beni tahsılimi bitirmek üzere Tetuana ce, İspanyollara karşı yaptığım mücade masada küçük bir nümunesini gördüğü a hassa Galla erkekleri muntazam yapılı, talardır. Bu mevsimlerde seyahat, hemen da;önderdiler, kardeşimi de, Malagaya lelere aid hatıralarımı, bu milletin neden nüz bu vapur pekâlâ farkettiğiniz veçhile çok güzel vücudlüdürler. Kızıldeniz kıdolayı memleketimize, daha doğrusu serima insanca ve hayvanca zayiata sebeb Mültefit, konuksever, cemilekâr in yolladılar. yısındaki Somalilerle, Obock civarındaki vetimize el atmak istediğinin sebebini an bir denizaltı gemisi şeklindedir. Gemi olduğu için, kervanlar yola çıkmaz. YuBabamızın, Fasta, manevî, siyasal ve latmalıyım. Danakillere, yani asıl Habeslere gelince. sanlardır. Bazı mıntakalarda yahud bazı nin uzunluğu 60 metro, enlıliği 8 metro karıda ismi geçen Auaş gibi, çöl orta bunlar kuvvetli ve kıvrak, zeki, işgüzar kabile efradında birden fazla kadın al süel büyük bir nüfuzu vardı. Bütün emeîspanya, coktanberi, Rifin muazzam ve yüksekliği 3,5 metro olacak, içine smda kaybolan birçok nehirler vardır. kimselerdir. Habeşistanda yerleşen A mak âdeti vardır. Şeflerin, hemen daima, li, memleketin erkin bir memleket haline yeraltı servetlerine göz dikmişti. Bu seBuna mukabil, yaz yağmurlan, Mavi rablar, Yahudiler, hatta Südanlılarla kan ailelerinden satın alınmış birçok zevce getirmek ve onu hastane, şehircilık, kül beble, küçük aşiret reisleri arasında, Sul 10 bin mil gidecek kadar esans alabileNil, Sobat yahud Abışebebi, Cuba gibi ları karışan bu adamlar, asırlarca müd leri vardır. Kadın erkek, bütün Habeşler, tür gibi bütün medeniyet eserlerine ka tanı daimî bir endişe içinde brakacak cektir. Bu vapurun inşası 900 bin Ingi nehirleri önemli surette şişirir. Rodolf ve det ayni çerçeve içinde sıkısıp pinekliyen beyaz pamukludan esvablar gıyerler ve vuşturmaktı. Ve bunu, birçok defalar sekilde ayaklandırmalar tertib edıyordu. liz lirasına mal olacaktır. Stefani gölleri de bu yağmurlardan nabu memleketin en ileride ve en çalışkan şamma dedikleri bir nevi harmanıyeye, kendisinden doktorlar, profesörler, mü Yavas yavaş Rife kadar sokulmuş, şusiblerini alırlar. unsurlarını teşkil ederler; yaradılışta te san'atkârane bir tarzda bürünürler. J3u hendisler istediğimiz halde teşebbüsleri rada bir imtiyaz, burada 'nir müessese Ferdler ve ırklar mizi boşa çıkaran Fransanın idaresi ve rakkiye susamış, incelmeğe meyyal olduk kıyafetlerile çok püzeldirler. tesis ederek, anarşiye mahkum bu memKöleler nasihati altında yapmak istiyordu. Hava şartları bu kadar muhtelif olan, larından, Habeşistan siyasal, ahlâkî velekette, elaltından, ekonomık bir nüfuz bir mevsimle öteki mevsim arasında bu ya sosyal teşkilât yapmak ister gibi göHabeş esirlerı bile gosterişlıdir. Çün1912 de Melilâda profesörlüğe, sonra kurmuştu. DİRİK DİLLERİ kadar değişen bir memleketin heyeti u ründükçe, her defasında, bu adamlar kü, bu geri memlekette, esirlık ezeldenbe kadılığa tayin edildim ve 1915 te «Kamumiyesinde ahenk aramamalıdır. İk dan yardım görmüştür. ri mevcuddur. Habeşistan, medenî mem divülkadât» oldum. İste o tarihte, aslen Öğreniyorsunuz? Alman şimendii*er idalimin insanlar, ırklar ve bunların vasıf Hıristiyanlık, bu dağlarda, Habeş ırkı leketler manzumesıne girdıği zaman bu Alman ve sizin düşmanınız olan Fran ları üzerindeki tesiri de bunu teyid et vasıtasile girmiş, ve yerleşmiştir. Mahallî nun önüne geçmeğe çalışıldı ise de, yalnız cisco Farle isminde birisile olan münaseÇünkü resinin bir yeniliği mektedir. Habeşistanın filî mevcudiye hurafelere, sihirbazlara ve sihirbazlığa ismi kaldınldı, hakikatte hâlâ mevcud betlerimden dolayı, Maresal Lyauteyin tinin asırlann karanlığı içinde kaybol karşı beslenen itimadlara rağmen, hıristi dur. Sadece kelime değiştirilmiş, «esir» arzusu üzerine Ispanyollar tarafından 1 Metodu esaslı ve pratiktir. muş eski bir varlık olduğu gözönüne ge yanlık, Habeşistanda kuvvetle koklcş adı kalkmış, «köle» kalmıştır. Kimisi, bu hapse atıldım. 2 Berlitz okulası, öğrettiği dil tirilirse, imparatorluk halinde teşekkü miştir. kölelerin yaşayış şartlarının çok ağır olBu adam bana, Fransa aleyhinde aiçin bir diploma verebilir. lünün henüz yeni sayılabileceği takdir Mısır hıristiyanlık dünyasına az çok duğunu, kimisi, o derece fena olmadığını yaklandırmak teklifinde bulunmuş ve edilir. 3 Türkiyedeki Berlitz okulalabağlı bulunan Habeşler, başpapazlarına söylüyor. Maamafih, şurası muhakkak ki, icab eden para ve mühimmatı tedank vaHabeşistan, ormanlık dağ kısımların karşı büyük bir ihtiram göstermışler ve kölelerin en ufak suçu, şiddetli bir ceza dinde bulunmuştu. rı her sene bir müsabaka a • da yerleşmiş kralhklar halinde yaşıyan bunlar da, orada kurduklan bir rühban ile mukabele görür. Itiraf edeyim ki, ben, tereddüd ediçacak. Kazanan talebeyi Habeşistanda cezalar pek şiddetli, pek yordum. Memleketimizde hiçbir yabancı eski illerden tereküb etmiştir. Bunlar heyeti sayesinde önemli bir ruhanî nüfuz Pariste okutturacak; bütün Gocam, Tigre, Şoa, Amhara illeridır ve tesis etmişlerdir. Bu ruhanî nüfuz o kadar korkuncdur. Bir öküz. veya bir katır ça kalmıyacağı günleri gözümün önüne gemasraflar Berlitz okulaları bunlara, îkinci Meneliğin ilhak ettiği büyüktür ki, sade Raslar değil, bizzat lm lanın ayağını, eşya çalarun elini keserler. tiriyordum. Mahpuslar çok acınacak bir haldedir. Gallas, Harrar, Ogaden, Arussi, Cum parator bu nüfuza dayanmadıkça kenhey s idaresi tarafından ve Işte Fransa hakkında duyduğunuz maKaffa topraklarmı ilâve etmek ge diliğinden bir şey yapamaz. Memlektin Bunların iki elini biribirıne zincirle bağ kinin kat'î itirafı! Şu gördüğünüz arabayı bir tren yolu rilecektir. bütün şimali, Gacam, Amhara, Şoa ve ladıktan sonra, bu zencileri, ayaklarını rektir. Tekrar ediyorum, memleketime er arozözü sanıp ta etrafı suluyor sanma Bu fırsattan istifade ediniz. ' Ortaçağdanberi burada hiçbir deği Tiğre bu nüfuzun altmdadır. Bu memle köstekliyen diğer zincire bağlarlar. Öyle kinliğini iade etmek hulyasile bir an sar yınız. Bu iki tarafa saçılan yakıcı ve ketlerin kralları, onun teşvikile Negüsün ki, mahpus, başı yere aeğecek kadar ıki hos oldum. Bunu saklamıyorum. Bına zehirli bir sudur. Alman şimendifer idaBerlitz okulalarına yazılışiklik olmamıştır. Hâlâ, ilbaylan yani Ayaklarını enaleyh, sonradan, Fransaya hücum et resi hat yolundaki muzır nebatları ku reisleri kral sayılır, ve bunlar hâlâ e^ otoritesine seve seve katlanırlar. Ve ge kat yürümeğe ma'.ıVvrodur. nız. Kayidler açıktır. erkinliklerini muhafaza ederler ve ken ne onun himayesiledir ki Negüs, bir ka biribirine bağlıyan zincir, ancak kısa a mek istemediğim hakkındaki sözlerimin rutup mahvetmek için böyle bir usul tstanbul, tstiklâl caddesi dımlar atabılmesinı temin edecek boyda doğruluğuna da inanmalısınız. Bu her iki meydana çıkarmıştır. Yolların yabani dilerini Krallar Kralı Negüse tâbi sa nunu esasî vünıde getirmeâe calışıyor. Çiftçi ve çoban 373. Ankara, Konya. caddeitirafta da samimiyim. dır. otlar yüzünden çarçabuk bozolmama yarlar. Bu adamlar, giirültücü, müca (Arkası var) «Farle» a gelince, bu adam beni ele sını temin için hiç te fena bir akıl değil. si. deleci, çokluk isyana mütemayil ve lm Habeş miileti cesur, akıllı, sergüzeşti Fena bir âdet vardır: Babaların çoğu oğullarını kendi mesleklerine göre yetiş tirmek isterler. Bahriyeli, çocuğunu ileri de bir kaptan görmek sevdasındadır Oğlunun hukuktan mezun olması bir avu katın en büyük emelidir. «Memleketimi hür görmek hulyasile biran sarhoş İnsanlarda, bir takım istidadların, temayüllerin nesilden nesle geçtiği inkâr eoldum. Fakat Fransaya hücum etmek dilemez. Fakat bu hâdise, bir tabiat kaistemediğime de inanmalısınız» nunu şeklinde tebarüz etmiyor. Çocuğu, ileride takib edeceği mesleğe göre hazırlamadan önce ondaki kabiliyetleri uzun uzun tetkik etmek ve sonra karar vermek lâzımdır. Şimdi anlatacağım hikâyenin, çocuk babalarını düşündüreceğini tahmin ediyorum: Meşhur Alman filozoflarından Schopenhauer, en küçük yaşındanberi felsefeye fevkalâde meraklı imiş. Fakat babası onun böyle «saçma şeyler» le uğraşmasını muzır buluyor, oğlunu bir tüccar yapmak istiyormuş. Hatta çocuğun gittikçe derinleşen bu arzusuna mâni olamamak korkusile ou mektebden bile çıkartmış, ölünciye kadar yanından ayırmamış. Babası öldükten sonra Schopenhauer ticaret hayatında kat'ıyyen muvaffak olamamış, her giriştiği işi yüzüne gözüne bulaştırmış. Bütün bu şeylere çok üzülüyor, sinirleri bozuluyormuş. Nihayet dayanamamış, ticareti bırakarak tekrar okumağa başlamış. O zamanlar Schopenhauer yirmi yaşlarında imiş ve bir orta mekteb diplomasına bile malik değilmiş. Fakat sekiz on senelik uzun ve yıpratıcı bir çalısmadan sonra Weimar Üniversitesinden Doktor unvanını almağa muvaffak olmuş. Beni asilerle bir tutmak IBUGUN DEBU.J Ateş üstünde doğru değildir! Abdülkerim anlatıyor! undan bir hafta kadar evvel, Ingilterede. Hındıstanın Kışmîr bölgesinden gelme Kuda Buks adında bir fakır, on ton odunun yanmasmdan hâsıl olan kızgın korun üzerınde yalınayak yürüdü diye, dünya gazeteleri hayran hayran, uzun makaleler yazıyorlar. «O mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler!» sözünün hikmetini, ben bu makaleleri görünce bir kere daha ania dım. Benım nazarımda, o fakirin manfet diye gösterdığı şeyde hiçbir fevkalâdelık yoktur. Bu iddiamı, uluorta serdetmıyorum. Benim ne rufaılıkle alâkam, ne de» sihirbazhğm bir nev'i olan fakirizm ile münasebetim vardır. Fakat, herhangi bir teye hayran olmadan önce, düşünürüm. Gördüğüm marıfetın benzerinı hafızamd\. etrafımda araştınnm. Onun önemıni l'îndı kendıme olçer, mehenge vururum. Ondan sonra, eğer o marıfetın hakıkaten eşsiz, örneksız olduğuna kanaat getırırsem hayranlığımı izhar ederim. Şımdi, Kuda Buks adındaki fakirin fakır ama, sızın benım gibi fıkarayı sabır.nd.n değil matbuat tarafından bal la.ıdırı'an, goklere çıkarılırcasına poh pohlanan marıfetıni ele alalım: Bu adam ne yapmış? Niçin Berlitzde