Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
.c 20 Eylul 1935 CUMHURÎYET Ulusal Tarih Notları Biz bize Ege mitolojisinde Asyalı göçmenler 2[*] sala vurdu: Vurduğu yerden köpürmüş bir at sıçradı, kişneye kişneye kaçtı. Atena ayni kumsala elindeki kargı ile hafifçe dokundu: Oradan meyvalarla donanmış bir zeytin ağacı bitti. Bu güzel ve bereketli ağac barışın ve dostluğun timsali oldu. Tanrılar Atenayı alkışla dılar. Siteye Atina denildi. Notlar: 1 Poseidonun sozleri Atinayı kuranların deniz yolile gelen Asyalı göçmenler olduğunu açıkça gösteriyor. 2 İrfan ve belâgat tanrısı Atena itikadı da Yunana gene bu göçlerle beraber ve deniz yolile gelmiştir: (Bakışlanndan kıvılcımlar fışkıran Atenanın pervasız tavru reftarile yüksek ve muhteşem Olimp yerinden oynadı. Topraktan bir gürültü çıktı; denizler kabarmağa, kapkara dalgalar coşmağa başladı.) Omiros. «Tevfik Paşa, Esatiri Yunanistan.» Boğaziçindeki yalılar Biz, Boğaziçinin şen zamanına yetişemedik. Dedelerimizin eskiden o yeşil kı yılarda nasıl eğlendiklerini bilmiyoruz. Hatta çoğumuz, bunların masalını bile duymadık. Yalnız, vapurla, kayıkla ge çerken görüyoruz: Boyaları dökülmüş harab, yapıhş tarzı zevksiz, şuraya, buraya rasgele dizilmiş sürü sürü yalılar. «Buralarda da nasıl eğlenebilmişler?» diyoruz. Dün sandalla Trabyadan Istinyeye gidiyordum. Viran yalıları uzun uzun seyrettim. Zavallılar büsbütün çökmüşler. Önlerinde uzanan yesil suları, isteksiz bakışlarla süzüyor gibiydiler. Arasıra bir pencere önünde, pijamalı bir gencın saçlannı taradığı yahud taşlıkta mayyolu gene kızların güneş banyosu yap tıkları görülüyordu. Harab, boyasız yahlarda, iclcrinde barındırdıkları insanlardan azab duyan bir hal vardı. Sürü sürü dizilmiş bu harab iskelet ler, merhum efendilerinin hasretini çeken ihtiyar odahklara benziyorlardı. Artık hayattan bir istekleri kalmamıştı. fakat 3lmekten de cekiniyorlardı sanki.. Dikkat ettim; yıkılanlarından, yananarından bazılarının yerinde yeni yapılar yükseliyor. Dörtköşe arşitekturasınır nın çirkin örnekleri. Bunlar, mahalle kansı ., yüzüzlüğıle ihtiyar yalıları itiyor, deviriyor, onlann önüne gecip caka satıyorlar. Köhne yalılara ilk defa olarak bugün acıdım. Onlarda, benim anlamadıSım, hicbir zaman anlıyamıyacağım bir ki barlık sezer gibi oldum. Biz, Boğaziçinin sen zamanına yetisemedik. Dedelerimizin eskiden o zümrüd kıvılarda nasıl yasadıklarını bilmiyoruz. Yalnız, geçereken görüyoruz: Boğazi çinde bir medeniyet can vermiş. Onun mütevazı yüksekliğini sezer gibi 'luyoruz. Bayındırlık Bakanının IBUGUN DEBUJ Dilenciler birliği «Cumhuriyet»e diyevi Kelkit vadisinde bir tren hattı daha yapılacak, Sıvas Erzurum hattına Erzincandan da başlanacak, Iran transit yolu ilerliyor (Bas tarafı btrinci iahifede) « Beraberimde Devlet Demiryol ları Umum Müdürü Ibrahim Kemal Bora ile Devlet Demiryolları ve Nafıa erkânından bir yüksek fen heyeti bulunduğu halde on yedi gün devam etmek üzere şarka, îran ve Rus hududlarına kadar bir seyahat yaptık. Bu seyahatin hedefleri şunlardır: 1 Sıvas Erzurum hattının elde bulunan mukaveledeki müddetten daha kısa bir zamanda Erzuruma eriştirilebümesi için hattın geçeceği istikameti ve buralarda yapılabilecek insaatın nekadar sürebileceğini tesbit etmek ve bu arada insaatın Erzurumdan Erzincana doğru da baslıyabilmesi ve bununla doğu vilâyetleri ahalisine biraz iş çıkarmış olmaktı. Bu seyahatimizde hasıl ettiğimiz fi kirlerle merkezdeki insaat idaresinin ve insaatı üzerine almıs olan miiteahhidin noktai nazarları mütalea edildikten sonra icab eden tedbirler almacaktır. 2 Erzurumdan Sarıkamısa kadar olan dekovil hattile Sarıkamıştan itiba en Rus hududuna kadar olan genis hatm yaz ve kış daha sürat ve emniyetle işiyebilmesi hususunda icab eden tetkik ler yapılmış ve tedbirler alınmıştır ve mahallinde bir takım işlere de başlan mıstır. 3 Trabzondan başlıyarak Gümü şane, Erzurum üzerinden Pasinler; Karaköse istikametinden Îran hududuna kadar uzanan transit yolunun 935 senesi için müteahhidlere ihale edilmiş olan kılaylık ve emniyet verilmek üzere yolcu ve eşya için muntazam kamyonlardan müteşekkil geniş nakliye kolları teşkil edilecektir ve bunun programile hazırlıkları hemen bu seneden yapılmış olacaktır. 4 Bundan baska kışın Karedeniz kıyılarından içeriye doğru daha sühulet ve emniyetle işliyebilmek üzere ikinci bir sose ve transit yolunun açılabilmesi im kânı da tetkik edildi. Bunun icin Gümüsane vilâyetinin Kelkit, Siran, Alucra ve Şarkıkarahisara kadar olan kısmın pek muvafık bir istikamet olduğunu gördük. Şarkikarahisardan Giresuna kadar esasen oldukca iyi bir yol vardır. Şu halde Giresun mebde olmak üzere vukanda adı <?eçen kazalara uğrıyarak Bayburda kadar ikinci bjr tran^'t yolunun yapılması mümkün olacaktır. Bundan başka öte denberi umumî ?ave'°n'mİ7 arasında mevcud olan ve adına Şimal hattı de nnek istedıeımi? Kelkit suyu vfidisini takiben Kelkit, Siran, Alucra, Şarkika r ahisar ka^'arı bö Suserırine; Kovilhisar ve Tokad vilâ vetinde ve saniven Niksar ve Erbeaya ve Amasyadan Yesilırmakla birlesen Kelkit suyu vadisinden yanılacak bir şimendıferin ne dereceve kadar husulü kabil olar^Ennı da tetkik ettik ve memleket için çok havırlı bir iş olacağını ya kından gördük. Gerek bu kazalann, ge rekse şarkın muhtelif mevkilerindeki su islerinin ıslahı hususunda ne gibi tedbirler almak lâzım gelecesini de araştırdık. Bu husustaki işle£e de başlamak üzere bu lunuyoruz.» Doğu Anadolu ihya edilecek! Tanrı Atena ve deniz yolile gelen Asyalı göçmenler tarafından Atina sitesinin kuruluşu Atena, güzel vc bakir dişi tann, Yunan mitolojisinde irfan ve belâgatin tannsıdır. Mitoloji onun doğuşunu şöyle anlatıyor: Bir gün tanrılar tanrısı Zefs, acılarına dayanılmaz bir baş ağnsma tutuldu. Oğlu demircilerin ve sana'tkârlann tannsı Hifestosu çağırdı; başına bir çiçekle vurmasını emretti. Hifestosun çekicile yanlan ulu tanrının kafatası kemiğinden, tepeden tırnağa kadar silâh lanmış güzel Atena fırladı. Zefsin dimağı kâinatı mutlak bir şekilde idare eden sonsuz bir zekâ kayna ğıdır: Atena işte bu kaynaktan fırlamıştır. Doğarken elinde bir de mızrak bu lundugundan ona ayni zamanda Pallas adı verilmiştir. rada bulunduğum iki sene müddet zarfında haberim ol madı, yoksa, bilhassa İstanbul şehrini pek yakından ilgiliyen böyle bir kurulu gider, gezerdim: Varşovada, muntazam bir surette teşekkül etmiş ve hükumetçe de tanınmış bir (Dilenciler Birliği) varmış! Kocası Zefsin böyle kendi kendine güzel bir kız vücude getirmesi, dişi tan rıların en ulusu ve Zefsin kansı Hirayı kıskandırdı; Atenayı çekemiyen Hira ilâhî ayağile dünyaya bir tekme vurdu; 3 Bu göçmenler Adalara ve Yu yanlan topraktan tepeden tırnağa kadar nana madenleri işlemek san'atini ge silâhlanmış, başı altın miğferli güzel bir tirmişlerdir ve maden devirlerini açmışdelikanh, harb tanrısı Aris fırladı. lardır. Atenayı babası Zefsin dimağın Alnmdan zekânın ışıklan saçılan gü dan çıkaran demirciler tanrısı Hifestoszel Atena, dünyaya gelinceye kadar in tur. sanlar arasında güzel san'atler bilinmi 4 Bu göçler Adalarda ve Yunanyordu. Atena insanlara evvelâ güzel da güzel san'atlerin birdenbire parla san'atleri, yazıyı, resmi ve bilhassa fev masını doğurmuştur; tann Atena insan kalâde meharet gösterdiği iğne ile oya lara güzel san'atleri öğretmiştir. işlcmeği ve dokumacıhğı öğretti. 5 Mitoloji Atenanın yazıyı öğretAtena eski Yunanda güzel san'atlerin tiğini söylemekle şarktan gelen göçmenen parlak ocağı olmuş olan Atina sitesi lerle Yunana ilk defa olarak yazının nin de koruyucu tanrısı addolunurdu. girdiğini anlatıyor. Yunan tarihi bu büHatta bu site adını Zefsin güzel ve ba yük göçlerden sonra başladı. kir kızının adından almıştı. 6 Gene ayni mitten kesin olarak öğreniyoruz: Bu göçlerle beraber Ada Mitoloji Atina sitesinin ad almasını lara ve Yunana yeni bir hayvan: At ve şöyle anlatıyor: Yeni kurulan siteye ad konmak lâzım geldi. Denizler tanrısı yeni bir nebat: Zeytin gelmiştir. 7 Kıskanç Hiranın harb tanrısı Poseidon: Siteyi kuranlara ben yol Arisi Atenayı kıskanarak vücude getir Verdim. Ad koymak benim hakkımdır mesi; Atenanın bu göçlerle beraber Yudedi. Atena ise akıl ve zekâ olmasaydı böyle bir şehrin kurulamıyacağını iddia nana geldiği hatırlanırsa; deniz yolile etti. Zefs aralannda hakem oldu: lki gelen göçmenlerin Adalarda ve Yunannizden hanginiz onlara daha faydalı bir da otokton sekene ile büyük mücadele iş yaparsamz bu güzel ve yeni siteye ad ler yaptığı düşünülebilir. REŞAD EKREM koymak şerefini o kazansın dedi. Fransanın mahud Jurnal gazetesin de okuduğum için, ihtiyat kaydile telâkki eylediğim bir habere göre, bu Birlik son zamanlarda bir takım önemli kararlar almıs. Bundan böyle, gerek Polonyanm merkezi olan Varşovada ve gerek Birli ğin bir kolu bulunan Vilnoda dilencilik san'atine süluk edebilmek için mutlaka Birliğe üye yazılmalı ve biri nazarî, ö teki de amelî iki imtihan geçirmeliymiş. Nazarî imtihan, dilenciliğe taalluk eden zabıta nizamlan hakkındaymış. A melî imtihanı muvaffakiyetle vermek istiyenlerse, şehrin plânını iyice bilmeğe, ve baskalarının haklarına tecavüz etmemek için, Birlık tarafından ayrılmış olan mıntakaların hududlarını bellemeğe mec•urmuslar. Fazla olarak, Birliğe kabul edilecek dilencilerin gayet müdekkik, hafızalan kuvvetli ve birer sima mütehassısı olmaan şart koşuluyormuş. Zira ayni gün de, ayni şahıstan iki defa sadaka istediği :beyyün eden dilencinin, Birlikteki kaydi hemencecik siliniveriyormuş.. Bu tafsilâtı okuduğum zaman, düşündüm: Bizim İstanbul dilencilerinin böyle resmî teskilâtı, mektebleri, medreseleri yoktur. Bizimkiler alaylı amma, ilâma şallah, ötekilere taş çıkartıyorlar! N. Ercümend Ekrem TALU Kızılayın sünnet ettirdiği yavrular ımları görülmüş ve faaliyetlerine bir hız (Başmakaleden devam) verilmiştir. 936 senesinde geriye kalan AIi Çetinkaya bir iki gün burada meşuğramak üzere bulunmuştur. Vaktile bazı kısımların inşaatı dahi bitirilmekle gul olduktan sonra Istanbula hareket e Habeşıstanı Milletler Cemiyetine geti beraber nakliyata daha ziyade bir ko decektir. Mekki Said ren ve onu kabul ettirmek için bir hayli de uğraşmış olan Italya şimdi dönüp diyor ki: Bu memleket hâlâ köle ticareti yaBursa (Özel) ^ . jan bir memlekettir. Onu Cemiyetten Kış mevsimi yak ' • ıvmah ve beni onun üzerine saldırmakaştığından bura serbest bırakmalı. daki Dağcılık te) (*) îlk yazı dünkü sayımızdadır. Poseidon elindeki çatal asa ile kumBu mantığa Habeşlilerin verdiklerî kilâtı hükumetin ve .vab üzerinde duracak değiliz. Zaten Partinin yardımile lılletler Cemiyeti de onun üzerinde hazırlıklara başla Jurmağa hiç lüzum bile görmiyerek şunu mıştır. Uludağ o söylüyor: telinin vaziyeti ıs ah edildikten ve Habeşistan şöyle ve böyle bir burası asrî bir şekle memleket olabilır, orası şimdi söz yeri Söğüd (özel) Ilçe Kızılay kuru sokulduktan sonra değildir. Milletler Cemiyetinde üye olan munca kasabada 35 fakir çocuk baştan şimdi dağcılar için bir memlekete gelişigüzel saldınştır ki aşağıya kadar giydirilmek şartile sünnet yaptmlan 150 kişi söz yeridir, ve işte bu olamaz, bunu sen dildi. Cece, Gencler Birliği tarafından lik yeni otelin ik Italya yapamazsın, yapmıyacaksın. Yaptiyatroda verilen bir müsamerede halk maline çalışılmak tığın, yapacak olduğun takdirde bizleri büvük bir neşe icinde vakit geçirmistir. tadır. karşında bulacaksm. önderdiğim resim Kızılay kurumu başGerçek olarak bu vesile ile HabeşistaDağcıhk kulü Uludağda dağcılar içtn yapılan yc kanı doktor Remzi Tınazı sünnet edilmiş nm düzeltilmek ihtiyacında ortaya çıkan bü burasını iki mi çocuklarla beraber gösteriyor. ve Bursa »aylavları islerinin düzeltilmesi çarelerini de dü mar elile ve tam Avrupadaki dağ otelleri tipinde yaptır ayni sartlar dahilinde istifade edecekler iünmek lâzım gelebilir. Fakat Milletler Izmirde mekteb kadroları Izmir (Özel) Talim ve terbiye mıştır. Otelin çatısı karları derhal aşağı dir. Bursa saylavlarından Esad Sağayla ^emiyeti iki işi kanştırmamak için bunu Yeni mezunlar bir arada heyeti üyelerinden ve eski Izmir kültür atmak icin çok dik bir meyilde yapılmış Mustafa Fehmi Gerçeker de dağcıların imdi asla söz yeri bulmıyarak yalnız IEvvelki gün Vezneciler Dikiş ve Biçki tir. Serginin kordelâsını öğretmen T a direktörü Hikmet Türk, ilimiz mekteb tır. Üç kattan ve bir de çatı katından i yeni otellerini ve kış sporları için dağda talyan saldırısını ele almıs bulunuyor, ve Yurdu kuruluşunun onuncu yılı münasebe cünnisa açmış ve bundan sonra sergi ge ve tedrisat işlerini, yeni yılın hazırlıkları baret olan yeni otelin içine alınacak mef yapılan diğer yeni tesisatı görmek üzere onun üzerinde dayanıp duruyor. Italyaya karşı Cemiyetçe sert ve sağtile bir sergi açmıştır. Serginin açılma tö zilmiştir. Bütün bir yılın emeklerini top nı gözden geçirmek için şehrimize gel ruşat için İstanbul Dağcılık kulübünün Uludağa çıkmışlar; ve kış sporcuhğile çok yakından il.gilenmişlerdir. lam bir çehre ahnması, uzlaştırma için reninde Yurd Direktörü Nesibe îbrahim hyan sergide çok güzel eserler vardır. miştir. de yardım edeceği söylenmekte ve bu yapılan pek çok çajışmalardan sonradır. Dağcıhğa karşı burada gittikçe rağBu yıl mezun olan 13 gene kız sun namına gene gazete yazıcılarından Ne Bu yıl Izmirde de mekteblerin kadro yardım beklenmektedir. Çünkü Bursa Cemiyetin Beşler Komitesi hâlâ bir uz bet artmaktadır. Bilhassa kadınlar ara bil Morayın söylediği kısa bir söylevle lardır: Nermin, Şükran, Melâhat, Ni darlığı göze çarpıyor. Buna çare aran Dağcılık kulübünün yaptırdığı bu binasında kış sporlarına karşı çok fazla ilgi laştırma formülü bulmak için ugraşıp başlanmış ve Beyazıd Nahiye Direktörü lufer, Muhlise, Sabiha, Hayriye, Zin maktadır. Bakanlık, ilk ve ortamekteb Rifat Türkay tarafından bu yıl mezun nure, Macide, Ayşe, Servet ve Kâmile. lere baş vuracak çocuklardan hicbirinin dan, binanın yapılması için yardım e uyanmıştır. Simdiden bircok kadınlar ku durmaktadır. Italya kendisine sunulan nlaşma yollarından hiçbirini kabule yaolan gene kızlara diplomalan verilmiş Muvaffakiyetler dileriz. açıkta bırakılmaması için emir vermiştir. den, Ankara gibi îstanbul sporculan da lübe aza olmıya baslamıslardır. naşmadığı zamansa Cemiyetin, yani o nıdığın zaman sen de bana böyle sözler ğer bir gün kudretimizi gösterebilirsek nettim. Fakat yanılıyordum. Bu, dizle nun içinde bulunan milletlerin tutacaklasöyledin mi? O halde ben niçin alçalmış roller değişecektir. Sen beni terketme rime kapanıp ağlıyan bir budala idi. U n yol kesin karar altma alınmış bulunudin, sen, bununla beraber... cüncü dostumu tanıyorsun; nehir kena yor. olayım? Aryan, senden çok rica ederim, unda küçük ev. Moskovaya hareket etBen öyle bir şekilde sevilmek isterim Habeşistan misalinde tutulan bu hareki beni tamamen, olduğum gibi ve bü bu mevzuu bırakalım. mezden evvel, bana perestiş eden bir ket şeklinin bütün diğer memleketler i Gene kız: tün mazimle beraber kabul etmeli... Ve Universitelinin kollan arasında teselli çin buna benzer durumlarda aynen ve Hayır, hayır, diye atıldı, herşeyi buldum... Moskovada «San'atler tıyat jelki daha büyük bir kuvvetle tekrar oğer istenilmezse, mesele yok tabiî! Is" Cumhuriyet „ in edebî romanı: 50 temiyen gider! O zaman beni terkede son defa ve açıkça konuşalım. Omuzla rosu» aktörünü tanıdım. Senebaşında, lunmamasına sebeb yoktur. Ingiliz Dış Çevirenlen F. Varal ve F. Osman Yazan: Klod Ane cek adam için hiç te müteessir olacak rımızda dehşetli fakat izah edilmemiş bir sana anlattım. Teyzemin dostu beni e lşleri Bakanı Sir Samuel Hoareun dediği yük var; herşeyi açık görmeli ve bundan Birçok metres almak erkeklerin ho da aldığın zevkten kat'iyyen bahsetme! değilim! vine götürdü... Dönüş treninde, iki se gibi şimdiye kadar bu alanda yanlış ve Aryan hücuma hazır bir eda ile: ^una gider ve bu metresler de ken Aryan bu sözleri Konstantin Miselin çıkacak neticeyi düşünmeli! Ben birçok nedenberi beni seven bir subay (zabit) eksik işler görülebilmiş olması, bu me O da neden? dilerine sadık olmalan lâzımdır. O za gözlerinin içine bakarak, meydan okur defa hakikati söylemek istedim. Fakal kimseye gözükmeden vagonuma kadar selede ve benzer meselelerde doğru yoman kadınlan baştan çıkaran bu adam Dedi. casına söyledi ve ondan cevab bekledi. sen daima beni susturdun. Başımıza gelun alınmasına engel olamaz, bılâkıs... lan san'atla, şiirle ve edebiyatla öğer Çünkü, küçük kız, dıye cevab Konstantin Mişel bir dakika durdu, sonra lecek ne olursa olsun, bugün sonuna ka sokulmağa muvaffa kolarak birkaç saat Ve hakikaten bu işte İngiliz önayakiçin beni elde etti. Onu bir daha hiç dar gideceğiz! ler (methederler) ve birçok âşıkı olan verdi, onlan kendinden nefret ettire gayet alâkasız bir sesle: lığı, Milletler Cemiyetinin benzer işlerKonstantin ayağa kalkmıştı. Kendisi görmedim. Ondan sonra sana rasgeldim kadına alçaklık maskesi takarlar. ceksin ve seni terkedecekler... Bu bana anlattıklarında bir sürü de evrensel bir mahiyet almasını gözö ne kinle bakan Aryanın önüne dikilerek: sen sekizinci... Bütün dostlanmın benim Aryan devam etti: İşte mücadeleye başlıyacağımız nok safsata var, dedi. Bense safsatadan nef Söyle bakalım, dedi, kaç tane dos le beraber yaşadıklan zamanı bir araya nünde tutuyor, ki bu hayırlı başlangıcı Ve sen bütün bunlara rağmen, on ret ederim. Üç bin senelik insan haya talar. Kadının ahlâkını bunlara galebe Cemiyetin en kuvvetli prensipi haline geçaldırmak lâzım. Ben bunun için çalı lann fevkinde sevilmek istiyorsun? Zan tında geçenleri mütaleaya dalmadım. tun oldu? toplasak, sen gene bu müddetten fazla çirmek te artık bilhassa küçük ve orta Gene kız bir lâhza kadar tereddud saltanat şürdün, Kuvvetine hayran ol şıyorum... nederim beni tanıyorsun ve iyi biliyor Ben zamanımın hayatını yaşıyorum ve etti. Sonra ihtirası galebe çalarak: milletlerin üzerlerine düşen çok önemli Konstantin Mişel, konuşurken çok sun ki ben de sen gibi kolay şeylen sev bugün yaşıyan kadınlarla beraber... Eve bu hayranlığından hoşlan!.. Şımd bir ödevdir. Öğrenmek mi istiyorsun? dedi. ben de senin gibi tehlikeden korkcanlanan gene kıza baktı. İçine dolan mem, ğer onlann icinden bir tanesi bana saa Dinle; bugün geriye dönmiyeceğim. Be herşeyi bHiyorsun. Beraber yaşamakt Küçük ve orta milletler diyip te geO halde, muvaffakiyetimi yalana rahatsızlığı anlamıştı: Fırtına görülme mam. çivermiyelim. Onlar bir araya geldikleri det vermeği bilmiyorsa, bir başkasını al ni ilk defa elde edene ben kendimı on al devam edersek öğreneceğin birşey kal ğe başlıyordu. Aryana cevab vermek borclu olmak istemem. Erkekleri aldat zaman dünyanın bütün büyük devletleri için derhal onu terkederim ve bu; tı yaşımda teslim ettim. O adamı sevmi mıyacak. Karar ver. ve düşündüğünün aksini söylemek ihti mak ve dudaklarımızdan ilk zevk ve mak Uzun uzun sustular. Konstantin bi gölgede kalabilirler. Küçük ve orta milyatsızlığında bulundu: saadet öpücüğünü ahrlarken onlardan dünyanın gidişini değiştirmekten çok da yordum, sadece bahsı mütemadıyen ku laklarımızı şişiren şu aşkın ne demek olyaktı, bir yudum cay içti, bırka letler aslında işte böyle bir kuvvettirler. sevmediğimize ha kolaydır! Mesele istenileni bilmekte, dedi, evvel kat'iyyen kimseyi y Bu kuvveti devamlı bir gerçeklik haline k duğunu öğrenmek istiyordum. O adamı Aryan sararmıştı. Kaşlan çatıldı: âşıklann tarafından sevilmek istiyor mu inandırmak! Ne utanılacak şey! Siz de adım attı ve sosuk, nazik, can sıkıntıs koymak onlann elindedir. Erkek muzaffer oluyor. Bunun ertesi günü koğdum, onu artık eöremi i ıfade eden bir sesle: sun? O halde sana şu nasihati vereyim: böyle bir düstur kullanmağa mecbur olYUNUSNADt (Arkası var) tek sebebi bizim zayıf oluş,umuzdur. E lyordum... İkinci dostumu sevdığımi zanOnlardan birisine, seleflerinin kollann duğunuz kanaatinde misiniz? Beni ta Küçük ve orta milletler, gözlerini dört acmalıdırlar Uludağda kış sporlarına hazırlık Vezneciler Bicki Yurdunda sergî