Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhtmyet • • 31 Mart 1935 Edebi bfiyükroman t 51 Göky uzu Yazam Reşad Nuri GOntekin I lar gibi günde birkaç nöbet uyuyup uyanıyorduk. Yavaş, yürümek, korka korka konuşmak âdet olmuştu. Bir kapı gıcırdadığı, birisi merdivenlerden biraz hızlı inip çıktığı zaman Sevim gibi biz de ürkü yorduk. Hasta kendi haline bırakılmış, daha açık söylemek lâzım gelirae kendi köşesinde unutulup gitmişti. Hastalığın şiddetli zamanlann da çocuğu bir dakika yalnız bı rakmıyan Habibe Resul bile şimdi onu ihmal ediyor, saatlerce Gülçen kalfa ile mutfakta oturuyor, yahud kapıdan, pencereden komşularla çene yanştınyordu. Bir zamanlar evin, hatta ma hallenin bütün sevgisi, heyecanı, merhameti, merakı hastayı bir dalga gibi dört bir yanından sarıyor du. Şimdi bu dalga niçin geldiği bilinmediği gibi niçin gittiği de bilinmeden ağır ağır çekiliyor, çocuğu ooasmda yapyalmz bırakıyordu. İtirafı acı olacak ama ben bile eskisi kadar onunla meşgul de ğildim. Odamda tembel tembel kitab kanştırmayı onun yanında bulunmağa tercih ediyordum. De mek uzunca sürerse insan sevmekten, acımaktan da yoruluyor. Yeni doktorumuz elli yaşlannda çok okumuş, ağırbaşh bir sinir mütehassısıydı. Çok müşterisi olmadığı için sık sık bize uğruyor, her gelişte hastanın yanında bir saatten fazla kahyordu. Sevim onu mutlaka iyi edilmesi lâzım bir hastadan ziyade bir etüd mevzuu gibi alâkadar ediyordu. Bunu Mükerrem de farketmiş ti. Adeti olduğu üzere ikide bir sinirleniyor, sert sert söylenmeğe başlıyordu: Kardeş bu observasyon niceberi sürecek?... Hastalık olduğu yerde duruyor.. Ne ileri ne geri... Çocuk değiliz.... Saklamağa lü zum yok... Bu işlerde ne ileri ne geri demek ileri, daima ileri de mektir... Bu gidişle çocuk günden güne vücudden düşecek ve öle cek... O Vâkit observasyon da tabiatile bitmiş olacak.... Ben doktorlarla hastafık müna kaşalarına girişmekten hatta kendimce teşhisler ileri sürmekten hoşlamrım. Eski bir tıb talebesi, bir yarım doktor sıfatile bu uka lâlığı biraz tabiî görmek lâzım.... Fakat Sevimin hastahğı esnasında bu münakaşalardan o kadar usanmıştım ki yeni doktora hastahk hakkında hemen hiçbir şey sor muyordum. Anlaşılan o da kendiliğinden birşey söylemeğe lüzum görmüyor, sade: Geçmesine geçecek... Fakat böyle hastalıklar için zaman tayin edilemez... Belki biraz sürüklenir, belki umduğumuzdan daha çabuk geçer, diyordu. Doktor çocukta irsî bir bozukluk, bir maraz amili arayor olmahydı ki bazan ailesi hakkında sualler soruyor, benden aldığı cevabları dikkatle ceb defterine not ediyordu. \Arkan varl f Ş e h i r Ve Memleket Haberlerı^) Liman idaresînde yeni kadro... BJr kısım memurlar açıkta kaldı, bir kı«mının maaşı indirildi Liman Umum Müdürlüğünde son gelen kadroya göre lâzım gelen d'eğişiklikler tamamen yapılmıs, mülga Liman ve Rıhtım şirketleri kad rolacı birleştirilerek yeni Liman i daresine uygun bir kadro vücude getirilmiştir. Liman Umum Müdürlüğünün yeni kadrosunda eski Liman şirketi unnımî kâtibi Reşad Yılmaz Ba:müfettiş olmuş, eski Bafmüfettiş Ce • vad Hareket şubesi şefliğine, Rıhtım şirketi umumî kâtibi Zihni de yeni ihdas edilen yükleme ve boşaltma şubesi müdürlüğüne tayîn edilmiştir. Muamelât Müdürü Kâzun Cemal kadro harici kalmış ve Muamelât şubesi yükleme ve boşaltma şubesine raptedilmiştir. Yeni Liman kadrosunda daha bir kısım memurlar açıkta kalnustır. Liman ve Rıhtrm şiırketleri umu mî kâtiblikleri kadrodan çıkanl . mıştır. Diğer taraftan Liman ve Rıhtım şirketi memwlarından bir kısmımn maaşlarında da esaslı surette tenzilât yapılmtştır. Eski şirketlerde hademelerin baremde iyi derecelerdeki memurlar kadar maaş aldıklan görülerek hepsinin maaşlarından on beşer lira kesilmiştir. Mesailerine nazaran maaşları az görülen bir kısım kü • çük memurlann maaşlarına zamlar yapılmıştrr. Şirkette maaş bugün yeni esa.slar dahilmde verilecektir. Siyasî icmal Hindistan müslümanlaıı eksen milyonluk bir kütlö olan Hind müslümanlarile Mecusi Hindulerin içtimat ve siyasî sahalarda bir türlü uyuşamamaları büyük, zengin ve geniş Hindistanda Ingiliz nüfuz ve idaresinin devamını temin etmektedir. Harbi Umumiden sonra İngilterenin Sevr muahedesi tasavvuruna iştiraki ve Efganlılarm istiklâl harbi bir müddet Hind müslümanlarile Hinduleri Ingilizlere karşı bir cephede toplamıştı. Kongre hrkası bayrağı altında toplanan mü«lüman ve hindu unsurlan Hindistandaki İngiliz hakimiyetini ta temelinden sarsmışlardı. Fakat daha sonra Mecusi politikacılarının asrî maarif ve idare usulleri sahasında geri kalan yahud siyaaî maksadlarla geri bırakılan müslümanların bu zâfından istifade ederek bir Hindu emperyalizmi kurmak ar zusuna düşmeleri müslümanları tekrar kendilerinden uzaklaştır mıştı. Düneitadar Hindulere hâkim bir vaziyette bulunan Turanî fatih lerin ahfadı İngiliz boyunduruğu yerine müslümanlara nisbetle iç timaî seviyeleri ve ahlâkî umdeleri pek geride bulunan Mecusile rin siyasî esareti altına girmek ıstememişlerdi. Hindistanda müslümanlar seksen milyonluk çok ehemmiyetli bir ekalliyet, Hinduler de yüz yirmi milyonluk bir ekseriyettir. Hinduler tarafmdan sefil ve kendi lerile temas bile gayricaiz bir sınıf addolunan Paryalar müs lümanlardan her zaman müsa vat ve adalet gördüklerinden siyasî sahada daima müslüman lara zahirdirler. Bunlar dahi yetmiş. milyonluk bir ekalliyet teşkil et mektedirler. Hinduler vaktile lngilizler tarafmdan siyasî maksadlarla asrî tahsil ve terbiye görmeğe sevk ve teşvik edilmiş, müslümanlar ise kasden geri bırakılmış olduklarından Hinduler hükumet, idare, parla mento, işlerinde lâzım gelen evsafın çoğunu haiz bulunuyorlar. Unşur..ve. cemaat fark ye jmtiyazı gözetilmeksizin intihab ve tayinîer yapıldığı takdirde gerdk; hükumet işleri, gerek demiryollar ve emsali umumî menfaate hâdim mües sesatm idaresi ve parlamento Hindu politikacılarının inhisarı altına girecektir. Müslümanlar bu tehlikeyi gördüklerinden Yuvarlak Masa kon feranslan zamanında Hindulerden müslümanlara hükumet işlerinde ve meb'us adedlerinde muayyen miktarlar ayrılmasını istemişlerdi. Bütün Hindistanı Hinduleştirmek maksadım güden Hindu politikacılan ise bu talebi çiddetle reddetmişlerdi. Bunun üzerine müslü manlar haklarımn sıyaneti için İngiliz Başvekili Mister Makdonaldı hakem tayin etmişlerdi. Mumaileyl te parlamentoda, hükumet ve u muru nafıa işlerinde müslüman unsuruna muayyen miktarlar tesbit etmiş ve bunu yeni kanunu esasî projesine koydurmuştu. Bu esas ancak müslümanlarla Hindulerin kendi aralannda uzlaşmalan şartile değişebilecekti. Bir hafta evvel Hindu politikacılan bu kayıddan bilistifade müslümanlardan Makdonaldm hük münden feragat etmelerini iste mişler, onlara daha çok meb'usluk ve memurluk temin edeceklerini söylemişlerdir. Bu teklif Hindu politikacılarının kendi aralannda ve bilhassa Sihlerle Hinduler arasında büyük ihtilâfa sebeb olduğu gibi müslümanları dahi temin ve tatmin edememiştir. Hind müslümanları konferansı son toplantı sında Makdonaldm hakem sıfatile verdiği kararın değiştirilmemesine bu karara dayanacak ıslahatı kabule müttefikan karar vermistir. Bu suretle müslüman ve Hindu unsurlannın siyasî sahada birleş meleri kapısı büsbütün kapanmış oluyor. Maharrem Feyzi TOGAY Bunlarn hepsi doğru olabi lir... Fakat cahil deyin, aptal deyin ne derseniz deyin. Ben ge ne tekrar edeceğim. Kızın hasta o.an yeri sinirleridir; yahud ru hudur... Bence ikisi de bir... Hastalık bir sinir bozukluğile başla mıştır... Belki bir ikinci haatalık, aoktorların dediği gibi infectieuse bir hastahk belâyı katmerlendir miştir... Zaten adamcağızlar ne tice itibarile «vücuddeki hastahk her neyse geldi, geçti. Birşey kalmadı; birşey bulamıyoruz)) demiyorlar mı? Demek ki vücuddeki hastahk geçti; bence asıl olan sinir hastahğı kaldı; biz şimdi o nun çaresine bakahm... Sinir hastalığı böyle ateş, nöbet; bilmem ne yapar mı acaba? Ne bileyim belki yapar belki yapmaz? Fakat bence sinirin yapmıyacağı yok tur... Hele bu yaşta kızlarda ise hysterie filân gibi bir kadın hastahğile de karışıverirse... Görmüyor musunuz Freud filân neler karıştınyorlar... Hasılı benim fikrim biz artık dahiliyecileri bıra kalım... Adamakılh bir sinirciye yanud ruhcuya başvurahm... Ba kalım bir de o marifetini göster sin... Benden bu kadar... Kafamı kesseniz başkasım dinlemem.. Mükerrem pencerenin önüne giderek bize arkasını dönmüş, li mandaki vapurlan seyre başlamıştı. Ben Hasana: Siz ne dersiniz doktar? de idim. Hasan düşüne düşüne cevab verai: Herhalde bir akliyeciye de müracaat etmek fena olmıyacak. Bilmem şimdi ne oldu. Ben çocukken Karacaahmed mezarlığında bir miskinler tekkesi varQI. Caddeden bakıldığı vakit serviler ve mezartaşları arasında güçlükle seçilen bir taş yapı... Çoluk çocuğile beraber buraya kapatılan hastaların mezarhk smırından dışarı adım atmaları yasaktı. Bunlar bütün gün me zartaşlarının üstünde, dizboyu çalıların arasında oradan oraya sürünürler, uyuklarlardı. Miskinlerin hayattaki vazifeleri evde kalmış kızlar için bir değirmentaşının etrafında «amin» çağırmaktı. Bir kız on sekiz yirmi yaşına gelip te kısmeti çıkmadı mı mutlaka Eyübdeki Niyet kuyusile beraber bir kere de bu miskinler tekkesine götürülürdü. Küçükken akrabadan bilmem hangi abla için ben de bir kere buraya gittiğimi hatırlarım. «Amin» günleri miskinlerin büyük faaliyet ve bayram günleriydı. Tekkenin önündeki meydan hkta toplanırlar; evde kalmış kız ortadaki değirmentaşını onların en güclü kuvvetlilerinden birinin yardımile birkaç kere çevirir; sonra hep bir ağızdan «amin, amin» diye bağırışıhrdı. Ev şimdi bu miskinler tekkesine dönmüştü. Geçirdiğimiz fırtına dan sonra hepimiz hasta gibiydik. Bütün gün evin içinde miskin miskin dolaşıyor, yeni doğmuş çocuk Münakalât Birliği Bütün nakil vasıtaları idareleri birleştirilecek Ankaradan şehrimizdeki alâkadar mahfillere gelen malumata göre, hii • kumet tarafmdan memlekete aid bü • tün münakalât işler'nin bir elde toplanması dikünülmekte ve bunun için mühim bir proje hazırl^nmmktadır. Henüz resmi bir makam tarahndan teyid edilmediğine işaret etmekle beraber bu hususta aldığımız malumatı, işin ehenuniyetinden doJayı olduğu gibi kaydediyoruz: Bugün memlekette, nakliyata müteallik işler muhtelif bakanlıklar elinde dağmık bir halde bulunmaktadır. Meselâ: Demiryollan, tramvay seferleri, yollar, Nafıa Bakanhğmda, denizyollan, liman sirketleri Ekonomi Bakanhğında, lim'n idareleri Maliye BakanIığında, iskeleler tç tş'er Bakanlığında, hava yollan da Millî Müdafaa BakenIığmdadır. Umum} münakalâttn safhalan olan ba işlerin ayn ayn ellerde bulunması gerek tarifelerin tanziminde, gerekse programların tesbitinde ekonomik Qıtiy«clara karşı nygonsuz bazı vaziyetler doğuran yanlışlıklara sebeb olmaktadır. Bu itibarla, kara, deniz ve hava münakalâtının vrhdet ve intizamla te • mini için bu işlerin Nafıa Bakanlığma bağlı bir müsteşarhk veya genis lalâhiyetli bir umum müdiirlük tarafınd'n idaresi muvafık görülmektedir. Bu proje Vekiller Heyeti tarahndan tasdik edildiği takdirde, bugün Ekonomi Bakanlığma bağlı ol n deniz ve hava işleri müsteşarlığının bütün teşkilâtile Nafıa Bakanlığına devredileceği, li man şirket ve idarelerile iskeleler işinin de bu Bak'nlığa verileceği sövlenmektedir. Bu takdirde bütün naklivat müesseseleri üe birlikte Denizyolları tdaresinin, Vapurcuiuk Şirketmin, A • kay tdaresinin ve Fabrika ve Havuzlar Müdürlüğünün mercii Nafıa Bakanlığı ol?rsktır. Bu yeni teşkilât faaliyete geçtik • ten sonra, kara ve deniz nakliyatı için yeni program ve tarifeler hazırlana • cak, yol inşaatını ve yollann isaretlendirilmesini, tramvay, taksi gibi nakil vrsıtalannda tip itibarile insicamı temin edici tedbirler almacak, bugün bir kaç vilâyete varidat temin etmek için memleketin îktısadît bünyesine zarar verici miktarlara çık'n iskele resimleri makul hadlere indirilecektir. Yolcu navlunları da tesbit edildi Gidip pelme tenzilâ'lı karneler yapılacak Denizyolları tarife kotnisyonu dün Deniz İşleri Müsteşarı Sadul leh Güneyin baskanlığmda son toplantısmı yapmış ve yolcu tarifele • rini de tesbit ederek işini bitirmiştir. Komisyon Mudanya, Tekirdağı, Ayvalık ve Mersm hatlarında yol • cu ücretlerini hayli indirmiştir. Karadeniz, tzmir hattında yalnız bi • rinci mevkide yemek yemek mec kurî olacaktır. Diğer hatlarla bu iki mıntaka seferlerinde diğer yolcular için ye mek mecburiyeti yoktur. Yalnız diğer hatlar için de yemek tarifeleri hazırlanmıştır. Tarife kotnisyonu belli başlı bütün kabotaj hatlarımız için gidip gelme aylık tenzilâtlı karneler ihdasım da muvafık görmüştür. Bu karneler, normal gidiş geliş tarifesinin yüzde elli noksanına olacak ve bir ay muteber tutulacaktır. Yol cu, bu biletlerle gideceği yere gi decek ve bir ay içinde istediği za • man dönmekte serbest olacaktır. Komisyon başkam ve Deniz İşleri Müsteşarı Sadullah, bu aksam yeni yük ve yolcu tarifelerini Ankaraya götürecektir. Yeni tarifeler, Eko • nomi Bakanlığı tarafından tasdik edildikten sonra 1 mayıs 935 ten itibaren tatbik edilecektir. Memurlar arazi istiyorlar! Yüzlerce kîşi müracaat etti tstanbul Vilâyeti memurlann dan yuzIerce krçi Vilâyete bir istida Ue müracaat ederek kendilerine millî araziden iiçer, beşer dönüm arazi verilmesini istemizlerdir. Memurlann bu sekilde arazi istemeleri 2510 numarası kanuna te • mas etmektedir. Bu kanunda üç sene zarfında imar etmezse geri alınmak ^artile memurlara bu nisbette arazi verilebileceği yazıli drr. Vilâyet bu müracaatleri Millî Emlâk idaresine bildirmiştir. Fakat Emlâki Milliye idaresi bunun şehir dahilî addedilecek mahallere sa mil olmadığım, kanunun şehir ha rici arazil haliyentn iman maksa diie yapıldıgt cevabmı vermistir. Maamafih kanunun hükmti mutlak ve tefsirine de buraca imkân bulunmadığından iş Maliye Vekâletinden sorulmuçtur. Memurlann istediği arazi arasında mühim yerler vardnr. Bilhassa Maltepe, Pendik, Erenköy ve sair mahallerde kıymettar arazi iste nilmektedir. Kanun, bu arazinîn verilmesi için üç sene içinde fidanlık ve bağ ha • line getirilmesini şart koymaktadır. Diğer vilâyetlerde bu sekilde tev ziat yapılmaktadır. Maamafih bu tevziat d*aha zivade ayni şehir se • kenesmden olan köylülere yapilmaktadir. Liman Kooperatifinin vaâyeti Senelerdenberi iyi bir şekilde çaIışan Liman Kooperatifinin evvelki günkü kongrede seçilen yeni idare heyeti Liman şirketile birleşen Rıhtım şirketi memurlannı da ortak lığa alarak kooperatifi genisletme ğe karar vermistir. Bu şekilde kooperatifin şimdi 15,700 lirayı bulan sermayesi hemen iki misline çıka • cak ve kooperatif istihlâk madde • leri tedarikinde gerek ortaklarına, gerek halka daha faydalı olabile • cektir. Liman kooperatifinin perşembe günü yapılan kongresi çok hararetli ve münakasalı olmuş ve bir kısım aza içtimaı terketmhlerdi. Kongrede Ekonomi Bakanlığı namına bu • lunan Bakanlık komiseri Nahid Tahsin içtimaı terkeden bu 20 azanın itirazlarım tetkik etmiş ve ne • ticede sülüsanı ekseriyet mevcud olarak toplanan kongrenin kanunî olduğunu görerek mukarreratmı tasdik etmiştir. İçtimaı terkeden memurlar şirketin kâr değil, zarar ettiğini söyliyerek vaziyetin tetkiki için bir tetkik heyeti seçilmesini istemişlerdiır. Heyeti umumiye böyle bir şeye lüzum görmemiştir. Hükumet komiseri hesablan usule uvgun bulunduğundan yeniden tetkikine lüzum görmediğini bildirmiştir. VlLÂYETTE KÜLTÜR IŞLERt SEHÎR Ntlfus sayımı hazırlıgı Nüfus sayımı hazırlıklarile meşgul olan kaymakamlardan cnürekkeb komisyon dün de Vali Muavini vekilinin yanında toplanmıştır. Muallimlerin müracaati Muallimlerin kıdem zammı ve makam tahsisatlanmn kaldırılmaması için Muallimler Birliği bütün saylavlara, Meclis Başkanlığına, Kültür ve tç İşleri Bakanlığına aynca mektublar hazırhyarak göndermiştir. Müracaatte muallimlerin ve müfettişlerin vaziyetleri bildi rilmiş bu hususta yardımlarda bulunulması istenmiştir. Maçka tramvayı uzatılıyor Maçka tramvay hattmın Maçka kışlası önüne kadar uzatılması ameliyesine dünden itibaren başlan mıştır. Beş yüz metro kadar olan bu sahada ray ferşiyatı ve yeni Maçka istasyonunun inşası mayıs ayına kadar ikmal olunacaktır. f Uzak Doğunun Ingilteresi: Japonya! 1 Başmakaleden mabaid] ya kendisine Asya karasında soManluk alacak bir alan bulmak ihtiyacile Çinin bir parçasından çukoyu yarattı. Rusya bu işte realist bir hareketle Japonyaya karşı uysal davrandı. Rusya, kendisinin olan Çin doğu şimendiferini bu şimendifer, Japonyaca yöntemile satmağa razı oldu. Uzun süren pazarlıklar sonunda parasının ödenmesi Mahalle mümessillerinin vazifeleri Mahalle mümessillerinin ne şekilde çalışacaklarına dair lç Ba kanlığından Vilâyete yeni bir emir gelmiştir. Bunda mümessillerin muhtarlar mülga olan yerlerde kanunların muhtarlara tahcnil ettiği işleri görecekleri, mütemmim teb ligatta da bunların yalnız icab ettiği zamanlar kullanılması bildirilmiştir. kendi üstüne alınmak satıldı. Japonya böylelikle Rusyayı Uzak Doğu ile uğraştıracak bir sebebi ortadan kaldırmış du. Bu aralık Japonyanın Berlinde, gerek Varşovada: Siz batıdan Rusyaya saldıakla pek yakınrın, ben de doğudan geliyorum! Demiş olması dır. Berlin böyle sözlere zor kanar sanırız, amma Lehistanda bu türlü kışkırtmalara bel bağlıyanlar bulunabildiği görülmüştür. Japonyanın vargısı Rusyaya karşı savaş yapmak değil, bunun tam tersine bu uluşla savaş yapmaktan kurtulmaktır. Eğer Rusya batı sınırlarında başkalarile uğraşmağa Japonya ikide bir önüne giderse çıkacak oluyorgerek işine daha rahat bakmış olacaktır. •*• Kendi işi ise gerçekten çok büyüktür. Japonya Çini yutmak istiyor. Dört yüz milyon nüfusluk bu canlı lokmayı yutmak kolay bir şey değildir. Lokmanın böyle büyüğü adamm boğazına turkarsa tehlikenin ne kadar büyük olacağı kolay görülür. Bu tehlikeli zorlukla birlikte Japonyanın kaybedecek vakti de yoktur. Çünkü çabuk davranıp bugün Japonya Çini yutmazsa yarın Çin Japonyayı yutmağı düşünecek bir çağa gelecektir. Bugün yirmi bir tane üniversitesi olan eski morfinoman Çin, binlerce yüzyılhk derin uykusundan uyanarak yeni hayata gözlerini açmak üzeredir. Japonya örneği ortada değil mi, Çin neden uyanıp kalkınamıyacakmış?! Işte Japonya için gittikçe tezleşen tehlike burada! Bunun için yeni zamanın Ingilteresi olan Japonya bir yandan oradaki işini görmeğe çalışıyor, diğer yandan dünyanm diğer uluslarına karşı büyük ölçüde manevralar yapıyor. Görülüyor ki Uzak Doğunun işleri ihtiyar Avrupanın işlerinden daha az çetrefil değildir! Yo! vergisi tahsilâtı Yol vergisinimjyi bir sekilde tahsili için yeni almacak 35 memurun müsabaka imtihanı bugün Belediyede yapılacaktır. Almacak memurlara ellişer lira ücret verilecektir. Şimdiye kadar müsabaka imtiha nına dahil olmak üzere 250 kişi müracaat etmiştir. Almacak me • murlar lise mezunlanndan seçile cektir. Köy okullarında imtihan Köy okullarında bu sene hnti hanlara 15 mayısta başlanacaktır. Bu hususta ilk tedrisat müfettişlerine tebligat yapılmıştır. MÜTEFERRİK Yoklama talimatnanesi Orta okullarda yoklama talimatnamesi dün bütün orta okullarla liselere bildirilmiştir. Yeni talimatnameye göre mezuniyet imtihanlarına evvelki tali • matname hükümlerine göre girtneğe başlamış olup ta henüz bitir • memiş olanlar isterlerse eski tali • matnameye göre mezuniyet imti hanlanna girmekte devam eder ler. Ancak bu takdirde bu gibilerin evvelki talimatnameye göre yok • lamalara girmek istediklerini bu • gün akşama kadar mekteb idare • sine bildîrmeleri lâzım gelmekte • dir. Şimdiye kadar yapılan müracaatlere bazı okullar idaresi böyle bir tebligatın henüz yapılmadığını bildirraişlerdir. Bundan başka talimatnameye göre ortamekteb veya lisenin son sınıfmda kalan bir talebe bir yıl daha aslî talebe gibî mektebe de vam ederek yoklamalara girecek • tir. Evvelki talimatnameye göre son sınıflarda kalan talebe ikinci sene derslere devam edememekte İdİ. Kadastrosu biten yerler Kadastro idaresi Küçükpazar nahiyesinin ve Hacıkadın mahallesinin kadastrosunu bitirmiştir. Yeni tahriri emlâk eseslarına göre tesbit edUen şekil ve her mükellefe isabet eden tahriri emlâk resmi mahalle • lerde ilânla mükelleflere bildiril mektedir. Mükellefler buna iki ay zarfında itiraz edebileceklerdir. Yoldan çıkan tramvaylar Bir müddettenberi muhtelif mmtakalarda sık sık tramvay araba lan yoldan çıkmaktadır. Bu yüz den birçok yolcular korkular ge çirmektedir. Belediye Şirketler komiserliği bu hâdiseler hakkında tetkiklerde bulunmaktadır. Tetkikat neticesinde iki tramvay arabasının tekerlek kısımlarında bozukluk görülmüş ve bunlar tamir ettirilmek üzere seferden menedilcniştir. Ayrıca sık sık tekrarlanan elektrik cereyanı kesilmesi de bir çok halkı işinden gücünden alıkoyduğu nazan itibare alınarak bu hususta tahkikat yapılmaktadır. M Devlet Demiryollarında tasfiye Ankaradan verilen bir habere göre Devlet Demiryollan memur lan arasında bir tasfiye icrası mevzuubahstir. Bu tasfiye neticesinde 200 memurun açıkta kalması muhtemeldir. Açıkta kalacaklara ikramiye verilecektir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur JTörkiye Hariç îhti8O8 mahkemelerinde ÎNHİSARLARDA Esrarcılar mahkum oldular Beş kilo esrar kaçırmaktan maznun Avram, Raşel dün Gümrükte ki ihtısas mahkemesinde on dörder ay hapse ve 200 er lira para cezasına mahkum olmuşlardır. şeraitil *v« *" Umum MüdUr Viyanaya gıtti Inhisarlar Umum Müdürü Mithat gözlerini tedavi ettirmek için persembe günü Viyanaya gitmistir. Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altı aylıU 750 1450 Üç aylık 400 800 Bir aylık 150 yoktur bir engelden kurtulmuş ve k«ndi YUNUS NADI