25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 Haıiran 1934 YOLCULUK HATIRALARLS Camhtnriyti Pariste kitapçılar mahfili Talebe mahallesin de bir gezinti Kitapçılar mahfilinin yaptığı büyük işler Kaç tâbi var?, Tâbiler sendikası reisinin beyanati v Silâhlanma yarışı " • İsviçre de, hudutlarını tahkim ediyor Bitarafhğı bütün devletler tara • rmdan tekeffül edilmiş olan îsviçre devleti de artık kendisini emniyette hissetmemektedir. tsviçre, Belçika gibi bir taraftan silâhlanmağa ve diğer taraftan hudutlarını tahkim etmeğe karar vermiştir. Şu farkla ki, Belçika yalnız Almanya hudu • dımu tahkim ettiği halde, tsviçre bem Almanya hem de Fransa hu • dudunu tahkim ediyor. «Deyli Meyl> gazetesinin Cenevre muhabiri tsviçrenin bu tahkimatı hakkında gazetesine şu tafsilâtı gondermistir: «tsviçre, Belçikanın eserine tev • fîkan hudutlarda tahkimat yapa • ealrtnr. Bunu tsviçrenin en mühim sahibi salâhiyet askerlerinden miralay Le Comte, Gazette de Lausannede nesreylediği bir makalede haber veriyor. * Mumatleyh istihkâmatın hem Alman hem de Fransız hududunda yapılması lâzım geldiğini yazıyor. Mumaileyhe göre tsviçrenin seri askeri vesaiti nakliyesi kâfi olma • dığından bu hükumetin komsulan buhman Fransız ve Almanlann zırhlı otomobillerle hududu btrdenbire geçerek tsviçrede sevkulceys cihetinden mühhn olan noktaları zaptedebileceklerdir. Miralay Le Comte harp zamanmda hudutta alelâcele sabit istihkâmat vücude getirmek mümkün ol • madığının 1914 hâdiselerile sabit olduğunu dahi kaydetmistir. tsviçre hükumeti tedafüî teslihat ve tahkimat için 5,000,000 tngiliz liralık munzam tahsisat tayin et • miştir. Bunun 700,000 tngiliz lirası hava teslihatma aitth*.» Milâsın su derdi Mflâs muhabirimiz A. Nazmi Bey bize su haberi bildiriyorı «Milâsın en büyük dertlermden biri de susuzluktur. Sıcakların bütün •iddetile başladığı şu günlerde bu dert gittikçe büyümektedİT. SeneleTdenberi bir lürlü halledilemiyen su meselesinin Milâs belediyesi tarafın dan lâyık olduğu ehemmiyetle tetkik edilmediğini gören Milâs halkı son derece müteessir bulunmaktadır. Haddi zatında Milâsa gden su mik • tarı kasaba ihtiyacını fazlasile te min edecek bir haldedir. Fakat Mi lâs belediyesi bu suyun üçte ikisini masurası üç yüz liradan mülkiye tini satmış ve bugünkü susuzluğun meydana gelmesine sebep olmus tur. Vaktilc satılan sulann miktan otuz masura ve o zaman susuzluk derdi başlamışken maatteessüf be lediye kendi*ine ehemmiyetsiz bir para temin etmek için bu miktan kırk dört masuraya çıkarmıstır. Beher masura için su satın*alanlara verilecek suyun miktan belediye tarafmdan 24 saatte iki bin kilo olarak tesbit edilmiştiı. Kırk dört masura 88 bin kilo demektir. Milâsa gelen suyun miktan 120 bin kilo tahmin edilmektedir. Şu hesaba göre 44 kisiye 68 bin kilo su verildiği halde nüfusu on bine yaklaşan kasaba halkının ihtiyacı için 38 bin kilo su bvrakıldığı görülmektedir. Ifin en garip ve en acı tarah bu 38 bin kilo suyun da tamamile halkın ihtiyacı için verilmemesi, su satın alan ze vatın evlerine fazla su sarfetmeme • leri için birer su saati konması senelerce evvel belediye meclisi tara • fından karar verildiği halde bir türlü bu kararın tatbik edilmemesi ve su alanlardan bir çoğunun çok genif çiçek, sebze ve meyva bahçelerme istedikleri kadar su sarfetmeleri ve dolayısile halkın hakkı olan suyun büsbütün azalmasıdır. Bir tarafta su alacağız diya ellerinde testilerle yvğm halinde aksamlara kadar çeçme başlannda bos yere bekliyen kadın, çoluk ve çocuk kümeleri, diğer tarafta bu halkın hakkı olan suyu dilediği gîbi hiçbir kayde tâbi olma dan »arfeden bir cüz'ü kalil. Susuzluktan bunalan bazı mahalleler mazbata ile dertlerine bir çar* bulmaaı için kaymakamlığa müra caat etmislerdir. Belediyeye ehem miyetle ve süratle havale edilen bu mazbataya belediye reiti tudan bir cevap vermekle iktifa etmiştir. Mi lâs belediyesinin biraz daha va eanh hareket etmesi insaflı lâzundır. Japon heyeti şerefine dün bir ziyafet verildi l Heyet reisi: «Bütün milletlerle dostluğu ilerJetmek için seyahat ediyoruz» diyor Kitapçılar mahfili Parislm (Kartiyelaten) denilen talebe mahallesini birbirine amu dî bir rurette kateden (Senmişel) vo (Senjermen) gibi îki büyük bulvann yürünmekle bitmez yaya kaldırrmlarmı takip edenler buralar • daki kitapçılann çokluğuna hayret ederler.. Paris Oniversitesi, tekmil fakültelertle, sorbonile bu mahalleain ruhudur. Birkaç büyük liseyi de bunlara ilâve etmek lâzımdır!. Ders «aatleri baricinde bu büyük bul • •arlar çoğu bası açık gezen talebelerle dolar. Bunlarm içerisinde her tflrlüsünü görürsünüz. Sakalını veya saçını uzatmiş filozof kıhklı gençler, favorili delikanlılar ve saIre ve saire... (Kartiyelaten) de dünyanm dort tarafmdan gelmis, her renkten kız, erkek talebe vardır. Bunlann h e • men hepsi vakur, mütefekkir ta • fnrlı gençlerdir. Içlerinde şüphesiz fcahve köşelerinde vakitlerinî öl • îdBren, macera peşinde gezenler de yok değildir. Fakat, çoğunu boş saatlerinde, kitapçi dükkânlannın onttnde ve içinde görürsünüz. Bun l a n çiçekten bal alan anlar gibi saatlerce kitapların üstünde, yaprakl a n çevrirken seyretmek en merak*TZ adama bile kitaıp sevgisi vere • cek bir temasadır. f Kitap merakİMi olanlar için (Karriyelaten) bulunmaz bir hazinedir. B e n bu mahallenin eaki sokaklannı bu sefer tekrar tavaf ederken aşina birçok simalara rasgeldim. Fakat kimisinin saçlan beyazlanmağa başlamış, kimisi büshütün çökmüş... Eaki tanıdık kitapçılardan mey • «landa gözükmiyenler de çok. Yirmi, yirmi beş senelik bir mazi!.. Şrmdi, bu sokaklarda bizim yerimis e başka gençler, büyük ümitler jbesliyen, hayatı biç bitmex zanne • iden gençler dblaşıyor... 1 thtiyar (Kartiyelaten) kı ihti y a r kitapçılan bana gençliğimi haJtarlattılar v e saatlerce camekftn • l a n n t n Snünde tuttular. Her adım «la bir hatıra ile karşılasıyordum. I Bu d ü k k i n l a n n camekânlan onünden geçerek yeni çıkan kitap larm Uimlerini okumak bile insana bir ilim havası teneffüs ettiriyor. Birkaç saat bu dükkânlara bakarak yürüdükçe rrfan çantasının doldu£unu hissediyor... Yeni ilimlerden, yeni metotlardan haber alıyor!.. Ben de bu bevese kapılarak iki büyük bulvan birkaç defa katettim. Bu gezinti esnasında büyük bir binanm köşesinde durdum. Burası: Kitapçılar mahfiliydi. Kitapçılar mabİili diyonım. Fransızca adı (Cercle de Ia librairie) dir. Demek ki, kulüpten ziyade bir sendika merkezi, toplanh yeri. Burayi kitapçıhğa ait birçok senaîkalar merkez ittihaz etmislerdir. Konferanslar. kitapçılığa ait dersler Jçin de ayrı yerleri vardır. Hariçten görünüşü kadar içerisi d e güzel ve büyük olan kitapçılar mahfili mühim işler görmektedir!. Mahfilin rolü hakkında küçük bir fHcir edinmek içm bem mahfilm, v e hem de tabiler sendikasının reisi olan M. (Beauchesne = Boşen) in •ozlerini dinliyelun: Kitapçılar mahfiline meclisi Sdaresi tarafmdan tasvip edilmek ve azalar tarafmdan takdim oltmmak «artile kitapçılıkla münasebeti olan berkes gİTebilir. (Tabiler, kitapçı!ar, matbaacılar, kâğıt fabrikatorlan, çinkograflar, mücellitler, matbaa makineleri yapanlar ve ilâhiri) bu meyandadır. Buna muharrirleri, âlimleri, profesörleri, artistleri de ilâve etmek lâzımdır. Birinci kısım azalar mahfilin asıl a z a l a n (titu • laires), diğerleri şerik azalarıdır. Muhabir aza ile heyeti umumiye tarafmdan kabul edilen fahrî azalar da vardn*. Bu suretle mahfilin dört türlü azası olnraş oluyor. Mahfilimiz ne yapar? Azalan arasmda daimî ve iyi münasebetler tesisine çalışır; sendikalann temsil ettiği sanayiin umumî menfaatleriai tetkik ve müdafaa eder. San'at, Mahfüda büyüh içtima talonu f en v* edebiyat eserlerinin tamim ve neşrine doğrudan doğruya veya bilvasıta hizmet eden bütün meslek • leri hükumet karşuında temsil edecek tefekkülleri vücude getirir. Temsil olunan muhtelif meslekler arasındaki ihtilâilan tetkik, hal ve faaletmek için icabmda, ek»perler gösterir. Meslek müesseseleri meydana getirmek, onlan idare et mek ve yalîut parasım vermek gibi tesebbüslere girisir. Nihayet, azası olan sendikalara ve sendika odalarına toplanma yerleri temin e» der. MabfU (1847) sene»in<fe tesis edilmistir. Yakmda bir asırhk ma • zisi olacak!.. Bugünkü broasını operanın miman olan (Garnier) yapmistn. Mahfilin yer verdigi aza sendikalann adedi ( 5 6 ) dır. Bunlarm en mühimmi olan tabiler s«ndikasmın menstq>lan ( 2 4 8 ) ticaretbanedir. Tabüerin (iditem) nefîr lıaya tmda çok mühim rolü vardır. Evvelden, tabiliği ayni zamanda ki tapçılar d a yapardı. Hâlâ da tabilık yapan kitapçılar vardır. Fakat, tabiligin rolü çok mühimdir. A s n mızda tabilik ayrı bir i» olmustur» Tabi; halkın zevkini takip eder, halkın okumak istediği eserleri anlamakta mütehassıs olur. Bu mes • lek, adeta bir ihtısas şubesi olmustur!. Tabi bu ihtısası sayesinde üzeraw aldığı eserlerin satılmak ve »atılmamak gîbi tehlikelerini de go rür. Ayni zamanda, bunun muhar • rhler ve müellifler için de k â n vardw. Onlar da, eserleri için hangi tabie müracaat ed'eceklerini bilir ler ve telif isi bu suretle kolayla* mıs olur. Tabiler, tabiliği bir kere bir üıbsas şubesi telâkki etmekle beraber bu ihtısasta da muhtelif şubelere ayn l m a k l a meslekleri hesabma mü • him bir terakki göstermişlerdir. Tabiler »endikası 12 kısımdır. Bunlan fu sekflde tasnif ed«biliriz: Japonya ze gelen Japon heyeti şererme dSn bir çay ziyafeti varmis, ba te misafHlerle sehrimizdeld y«ll, yabana matbuat erkâoı hanr bn • Iunmuşlardır. Heyet, Japonyanm ticaret ve sanayi âleminde tanmmif en büyük simalardan mütesekkil dir. Heyet 22 nisanda Japonyadan hareket ederek cenup memleket • lerini, Hindistan, Mısır, Filistin ve Suriyeyi ziyaret ettikten sonra memleketimize ve sehrimize gel miştir. Heyet erkânı arasında Japon âyanından Kont Karo ile Japon ti • caret, sanayi ve ihracat âleminde büyük mevki sahibi birçok zevat vardır. Heyet reisi Mister Şimava mu • barririmize şu beyanatta bulunmuşturı < Maksadımız Japonya ile muhtelif milletler arasmda dostluğu 1 • lerletmek ve müşterek mesai zemlni bulmaknr. Arayerd* dhan piya • Jajfon ticant hmyeti gaaetedlerl» b*rab*r, Afağıdat Tahrir müdürümö%, mUafirlerle gSrüçürkm salanm yokluyor ve Japon malla nna yeni mahreçler bulmağa da çahftyoruz. Bundan başka Japon • yanm cihan piyasalarından neler •atm alabücceğini de tetkik ediyo ruz. Hali hanrda her memleket diğer memleketin ticaretine karşı bir takım tahdîdat vazetmiş bulunuyor Baa memleketlerde bunlarf mün • hanran Japonyaya karş* yapılmıştm Bizim maksadtmız bn çesit anlaşamamazlıklara karşı gelmek ve ticaret faalryetin* yeni bir kuvvet Termektir. Heyetimiz yana aksam Türldyeden Yugoslavyaya mütvacefhea hareket edecktir.» "* Hiçbir misaka gîrmiyeceklermis! (Birinci »ahifeden mabat) şamak istediğimizden hiçbir misaka (firmiyeceğiz ve her ne suretle o • lursa olsun kendimizi bir tarafa bağlamıyacağız. Yeni kabine artık parlımantarizmi ve liberalizmi bıraktı ve bununla beraber muahe • deierin tadiii cephesini aldı. Biz yalnız Yugoslavya ile değil, diğer bütün komşularımızla da iyi geçinmek istiyoruz. Maalesef fkndiye kadar ancak Yugoslavya ile başladı jrunız müzakerat bir netice verdi. Bulgaristan her vakit sulhun taraftan olmustur. Sovyet Rusvanm bu günbü vaziveti nazari itibara alı • mrsa bir Slâv ittihadmm vücude «gelmesi kat'iyyen varit değildir. Bulgaristan ve Macaristan arasın daki dostluk münasebatı o kadar kıuvvetli ve o kadar derindir ki bunun artık daha zivade kuvvetlen • me*i miimkün de&ildir.» Mahfil, Fransada basılan tekmil eserlerin bir fihristmi nesretmektedir. Bunlar aylık ve senelfk olarak neşredilir. Ayni zamanda, matbaa ve tabilerin gazetesi vardır. Bu fihristler Belçikada ve Ameoikada da fransızca olarak neşredilir. Mahfil, kendi binasmda kitap te&hir ettiği gibi hariçteki mesherlere de istirak eder ve yahut onlan açar ve idare eder. Qf kazasında güzel bir meydan yapıldı Bu meselenin sayanı dikkat bir tarafı da belediye meclisi azalannın da isin yolunda olmadığını söylemel* • ridir. Milâsta su ihtiyacı çok mühim bir mesele haline gelmiştir. Bu işin artık beklemeğs tahammülü yoktur. Halkın dileği ve ihtiyacı yerine getirilmeli ve herkes vazifesini yapmah dır.» On bin nüfuslu koca bir kasaba kalkını, belediye bütçesine birkaç kuruş varidat temin etmek için en mübrem ihtiyaçlanndan mahrum etmek akıl ve manbğm kabul etmiyeceği bir iştir. Milâs min etmesini; belediyesinden biran evvel, htdkm su ihtiyacuu te Müessese 1 Klâslk eserler 23 2 Mektep mük^atı eserleri 25 3 Umuml edebiyat 34 4 Hayall edebiyat (roman, çllr ve salre) 26 5 Tıbbl eserler « 6 Fen, askerl eserler. rehber, katalog ' 22 7 Dln Mtaplan 11 Mahfilin mühim islerinden bîri 8 Senebaşı İçin hedlyellk kltaplar 24 de edebî mülkiyet bürosu olması9 Lüsk kltaplar, luğatler, san'at ve mlmarl kltaplan , 32 dır. Burası, müelliflerin hakkım 10 Hukuk, İdare 12 müdafaa eder, eserleri kabul ve 11 Halk neşrlyatı, mevKut mec tescil eder. mualar 24 Diğer bir büro da umnmî neşriyat 12 Teknlk eserler 9 hakkında malumat vermekle mesTekun ~"İ48~ truldür. Aynca bir (isbulma) bübrsu Mahfil reisi M. (Bo.«en) cidden da sendikaya dahil müesseselerden çok nazik ve kibar bir adam. Bu tsfçıkanlara iş bulmağa çalışır. silâtı bana büvük bir istekle verdi. Sendikamn en mühim isi olan Mahfilin, tabiler sendikasmın ni (hakemlik) için mahfilde bir ko zamnamelerini, bu senenîn raDorumisyon vardır. Mahkemelerden genu ve bir takım resimleri de elime len talepler üzerine veya iki tara tutuşturmayı unutmadı. fın müracaati ürerine hakemlik yaMahfilin en mühim bir azası opar. Geçen sene 47 müracaat olmns, lan tabiler sendikasmı biraz anlat(26) sı sulhen halledilmistir. Bir tım. Fransada tabilik yapanlann akısmı da henüz tetkik olunmaktadedini (1500) addediyorlar. Fakat, dır. arasıra tabilik yapan kitapçılarla, Kitapçılar sendikasınm (15,000) bu işi meslek edinmiyenler çıkanazalık bir içtimaî sigorta «andığı lınca mütemadl bir surette tabilik olduğunu da unutmıyalım. Keza, yapmakta olan meslek erbabmın 7,000 azası olan bir tekaüt sandığı iki yüzden fazla olmadığım söylüda vardır. Mahfilin bir yetimha yorlar. nesi, çok çocuklu ailelere yardım eKitapçılar mahfilinin ifa ettiği den bir sandığı da mevcuttur. mühim vazifeleri gözönüne getirinOkuyucularımız yüzlerce sendi c e memleketimizde de böyle mesleki tesekküller vücude gelmesini İ kayı sinesinde toplıyan bu birliğin ne büyük kuvveti olduğunu kolaymeslektaslar arasında samimiyet ve lıkla tasavvur edebilirler. muhabbet uyandırmasını temenni Bu gibi tesekküller, ileri cemî etmemek elden gelmiyor. yetlerin en mühim vasıflanndan biMahfil reisinin sözlesrine ilâve eridir. Yeni Türkiyede yeni ileri cedilecek birkaç seyi d e rapordan miyetimiz için biz de bunlara bü öğrenmek faydah olacak. Bu suretyiik ehemmiyet vermeliyiz. le, mahfilin mühim rollerine daha ALÂETTÎN CEMİL bir bakısla bakmıs olacağız. i Xna yunlun her tarafım gtlzel • leştirmek için her yerde durmadan büyük emekler sarfedilmektedTr. Bu cümleden olarak Of kazasında daRne yolu ttzerinde 1500 metro murabbaı bir saha tanzfan edHerek güzel bir meydan ve bu meydanın 'ortasında şirin bir bahçe vücude getiriuniştir. Buraya Gad Hz. nin d« tabit büyüklükte bir boy heykelleri konmuf Te haziramn en beşinde meydanm acılma merasimi yapıl mışbr. Yukandald ı^sJm, Cumhuriyet meydanı ismi verilen bu güzel sahayı gostermektedır. Muğlada ilkmektep sergileri çok beğenildi tstiyomz! ( Muğla «Hususf» Şehrimiz flk mekteplerinde ders senesi sonu müna • sebeaie açılan sergflerde talebelerin bir senelik işleri teşhir edilmiş ve bu ser • gflere halkımız tarafmdan fevkalâde rağbet gösterilmiştir. Sergilertn devamı müddetcace mektep salonlan do lup boşaumştv. SergOerde en çok na • »an dOdcate çarpan Muğla dvannda çıkan çanmr işlerme çok erverisli kUH topraktan yapılan hayvan ve meyva modellertdir. Yukanki resim, ikinci ilkmektepte açılan serginra bir köşesini göstermektedir. Gazi Hz. ile Şehinşah Hz. Balıkesiri şereflendirdiler (Birinci »ahifeden mabat) «Türkiyede Şehinşahımız hak kında gösterilen hüsnü kabul, teş rifat tezahüratını gayrimahdHıt bir •urette tecavüz etmektedir. Büyük bir dostun bütün millet tarafmdan kollar açılarak hakikî bir muhab • betle karşılanması mevzuubahstir.» Gazete, tran milletinin pek yakrnda Gazi Hazretlerini karşılamak ve eözle îfade edemediğini icraatla ispat etmek sevincme nail olacağı ümidini izhar etmektedir. Guşiş gazetesi yazıyor: «Türkiyenin dostluğuna olan i • manımiz ve kardeş millet için kal bimize hakkedilmiş olan muhab bet hissi, Şehinsahmıza karşı yapı lan parlak kabulle hudutsuz su • rette kuvvetlenmiştir. Medeniyetin beşiği olan şark bugün sulhün vikayesi için bir samimilik ve hüsnü ni • yet misali daha göstermektedir. E ğer diğer milletler de tran ve Türkiye kadar samimilik gösterirlerse beynelmilel siyasette hiçbir ciddî müşkül kalmıyacakbr.> Şehrimizde havalar üç dört gündenberi tekrar ısmmağa başlanuş • tır. Maamafih gökyüzü ekseriya bulutludur. Yukacıki resim, dün foto muhabirimiz Narmk Bey tarafmdan ahnmış muvaffakiyetli bir enstantanedir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear