23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SENARVO MDSABAKAMIZ Sis ve Güneş Numara: 26 İstanbulda mütareke günlerinde Türkahramanca hikftyelere rağbetten ziyade kiyede oturan ecnebilerden blrlnin kun İ5i kendi haklkatlerlne dökerek saf bir aşMadlen. Rober KolleJ arkadası Nihattan kı çevirmeğe uğraşırlar. Muvaffakiyetin pazar günü için tekkeye gitmelc üzere ran biraz gecikmekle beraber yakm ve Anadolunun Işgali muhakkak olduğunu söydevu lstiyor. Aralannda vakur bir aem lerler. İkl senenln meşkuk, karanlık günpatl varsa da her Ikisl dc son kararlannı leri arasında kızın sönmeğe yüztutan vermemislerdir. Nlbat, kızın babasının hisleri, Sultanın zelllftne blr tulh lmaa müdür okluğu ecnebi blr müessesede çaetmesile bütün bütün seklini değlstinnlf, lışmaktadır. Madlen şarkın orijlnalitesisevgisi de kaybolma&a başlamıstır. Anane meraJc ve teceasüs duymakta lae de n da daima Nihattan bahsettiğine lsaret bunun ikl cephell blr merak olmadığı ederek gizli bir aska ima eder. Bu BU > malum degildir. Oryental eşyalardan retle hlslerinl tabil bulmamaya basjı koleksiyon yapmaJctsdır. Pazar gunü buyan kıza vukuat ta yardım eder, Babası luşur ve Mevlevi tekkesine giderler. Oramühim bir miras meselesi zuhur ettiğl da dervialerin dönmelerin: seyrederler. için İstanbuldan aynlacaklannı söyler. Gene bir gün Eyüpte bir falcıya grlerler, Kız burayı pek terketmek lstemezse de dönüşte şark usulü dilencilere para daçocukken bıraktığı vatanını görmek arğıtır. Nihat bunlara gülmektedir. Eütün zusunu da hisseder ve kararını verlr. bu münasebatın sıklıgından dolayı anVapur rıhtımdan aynlırken senelerdennesi kızının nazari dikkatlni celbederse beri âsina olduğu İstanbulu müteessirade kıs orijinalite merakını tatraln et ne terkeder. mekte olduğunu ve sadece bir Türk dostu olduğunu söyler. Diğer bir gün de *** Hisarları gezerlerken kız tabiatin güzel Aradan birkaç sene geçer. Madleni, anliği ve Nihadın vakur hüviyeti karşısmda nesi ve kocasile birlikte Avrupa sinemaduyduğu bir saadet hissile Nihatla öpülanndan birlnde görürüz, Zevcl baska blr şür ve iki •milletten olan fertlerin evlenme locadaki kadına gizli işaretler yapmak imkânlan üzerinde konuşarak zımni blr tadır. Sinema aktüvalitesinde Türk or karar vermis olurlar. dusunun İstanbula girişi vardır. Müte Bir gün kız ailesıle Ayasofya carai bessim. genç bir zabit alkışlıyan halkı kıeini ziyaret ederlerken avluda bir sinema lıc'Ie selâmlamaktadır. Kız btrdenblre çirketinin aktüvalite aldığını görurler. dognılarak o, o diye haykırır. Ne var diŞapkalı rejisor şadırvanın önünde bir ayen annesine, lâkin o Nihattır, diye cılgınca alkışlar. Fakat meserretl çok sürdama namaz kıldırmak üzere tertibat almez. Çünkü mes'ut değildir. Zevel baş maktadır. Merakhlar toplanmağa başlka kadınlarla mesguldür. Piyanosunda mıştır. Oradaki kahvede bu manzaraya haain Türk şarkılarına yol verir. Türk lâkayt kalan halk içinden Nihat zuhur meselesini yeniden takibe başlar. Bütün ederek lşe karışır ve reiisörle münkaşa hsleri uyanmıstır. Duvarda İstanbulun ederek bu uydunna sahneye mümanaat resmi vardır. Bir gün Türk mucizesineder. Ötekiler yalnız şadırvanın filmini den bahseden gazeteyi babasına gösterir. alırlarken Nl'hat, kız ve ailesini görür, Şimdi hak veriyor musunuz, der. Ba ve yaklasarak selâm verir. Bunlar Ni bası, evet hakkın var, bir Türk mudzesl, hadın yaptığına ltiraz ederek bu Işte bir der ve iste blr mes'uliyetl olamıyacağı fenalık olmadığını söylerse de artık tavrım takmır. Türklerin bu şekilde gösterilmesine ta hammül edemlyecegl hakkında mttnaka*•• 0a ederek bir köseyl dönerler. Senelerden sonra Sirkeel gannda Nİ Bu ecnebi ailenin dansü bir çayı ve Nihat. hadı görürüz. Şark Ekspresini beklemektîlhada olan alakaaı gittikçe artan kız tedir. Göğsünde tstiklâl madalyasl, elindansta o günkü hareketinden dolayı bade küçük bir çlçek demetlle vakurane gebasile münakasa ettiğini kendLsini eenzinmektedir. Trenden slyahlar glymis bir tilmen ve vatanperver blr Türk olarak takadm iner. Nihada yaklaşır. Nihat ka nıdıgını ve takdir ettiğinl söyler. Nihat dının elinl hürmetle yavas yavas öper." vazifesini yapan blr Türkü daha lyi taBir müddet blrblrlerine bakarlar. Bir tanımıa olduklannı ve memleket vazifssi rafta milll zaferlle aşk gnrurunu kazanan İçin kadm aşkını blle unutabileceğini fakat Madleni kaybettikten sonra blrçok söyler. Madlen gayrilhtlyarî heyecanlamesai silsilelerile yeni blr gönül rabı nır. Bu doğnı mu, bunu yapabilecek mitasma düsmlyerek onun aşkını saklıyan Bln? der. Nihat pençereden ileride sal ldealist Nihat, diğer tarafta, kaybettiği lanan blr ecnebi bayrağına ve güzel aşkını, senelerce bedbaht oMuktan sonra memlekete bakarken: yeniden bulan romantik Madlen İstiklâl Sıraaı geldigi zaman tereddütsüz! madalyasını merakla tutarak bakan der. Aralannda askın llk safhalan başMadlen hem acıya, hem saadete delâlet' lamıstır. Nihat kızın elinl öper. Her ikisi eden sözlerle yürüyerek gösterllen otoya teessürü ciddl surette hisaederler. biner. Bir müddet Nihadı göremlyen kız bir Ertesl günü otelln salonunda Nihadı mektup alır. Nihat bu mektubunda: 81beyaz bir tüvaletle kabul eden Madlen yasl vazlyetl büdiginl ve Anadoluda *enyan mes'ut, yan bedbaht İstanbuldan adlslnl bekliyen milll blr vazifesl bulun yıran ve hayatını değiştlrerek gene bu"duğunu ve muvaffak oldukları takd'rde giıne getiren hâdiselerin blrinden blrine hatıralarına merbut kalarak gelecefini atlıyarak konuşur. Bu mülâkat biraz da ve vedaa imkân bulamadığını af dileye mazinin tasfiyesi mahlyetindedir. Neti rek yazar. Kız bu vaziyetten şaşırarak cede bu muzaffer memleketi esklsl glbi N'hadm çayda söylediklerlnl hatırlar. bucak bucak gezmek, görmek lster. NeBu kadar çabuk harekete mana veremireden başlıyacağmı mütebesslmane soyerek babasmın yanına koşar ve Türk ran Nihada Eyüpten ve dervlşlerden bahmeselesi hakkında izahat ister. Babası seder. Nihat kahkahalarla gülerek bunlar ihtiyatla malumat verlnce işin ehemmitarihe karıştı. Cumhuriyetçi müessese yetinl anlar. O zaman mektubu çıkararak lerd?n baslıyalim, der. Neş'e lle muta Nihadın Anadoluya gittf&inl haber verir. bık kalırlar. Bir oto Cumhurlyet abldeslne Hepsi hayret ederler. Cok genetl, gösteryaklaşır. Madlen, Nihadın verdiği lzahatı miyordu. derler. Mıamafih babasmın alâka ile dinler. kanaati N:hadm idea'ist olmasma ra& Ankara ekspresi sabırsızlık duyan Madmen şarkm mütevekkil havası içlnde elenle Nihadı Ankaray götürmektedlr. riyip gideceği yoîundadır. Nihat yolda Türk vatanını her cephe * *• sinden parça parça gösterir. Düşmanın Artık İstanbul filen de işgal edilmiştlr. sokulduğu son Istasyonu gösterdiğl zaman Kız gezintilerinde yalnızdır. Bazı ecnebi Madlenin gözleri büyür. Kendlsini burapollslerl ve bayrakları ve her tarafta dan uzaklaştıran felaketln büyüklüğlle mütevekkll ve durgun adamlar görür. gene buraya getiren büyük iradenln kuvHulyalı manzaralara dalar, falcıya gi vetinl anlar: Gazl. der. Bu sefer alâka lle dinler: Nihayet Ankaradalar.. Bir otomobffle Sevdiğin genc uzakta ve zahmet Içinmedenl olarak doğan bu şehri tetkikten Öe. Korkunç ve ölümlü yollardan geçe sonra Evkaf otellnde yemek yerler vt cek, der, Kız da, Nlhadm avdetl hakkmtekrar Çankaya ve Eskikalelere glderler. dakl ümit, Türk davasmm muvaffakiyeti Ankarayı kaleden seyreden Madlen elinl kadar sayıf blr ihtimal hallni almıştır. ve başını Nihadm omzuna dayayarak, blr Bu aUenln çay günlerinde bulımmağa başmüddet şehre bakar. Iıyan ecnebi zabltleri de slyasî ve askerl Nihat, dönüşte bir sürpriz yapacağmı raziyetin nekadar nlsbetsiz bir surette haber verir. Onu Etnografya Müzeslnln Türklerln aleyhlnde olduğunu ve Sul blr salonuna gözleri kapalı sevkeder. G 5 Ktanm da bu hakikati görerek beyaz bayzünü açan Madlen hayretle bağınr: Bir rak çekmis olduğunu söylerler. Kız her derviş. Senelerdenberl halkın vlcdanmı »ekadar müdafaaya çalışırsa da Omitleelinde tutan fakat büyük lnkılâpta mürlni kuvvetlendlremez. Nihattan gelecek tıir haber veya blr mektup onun hlsleı'ne, zeye glren dervls. Müzeye giren daha bir çok hurafe eserlerlni de görünce Madlen: aakına blr hayat verebillrdl. Pakat bu, Türkler blr memleket degil, blr millet gelmez... kurtarmışlar. Nihat: Tamam der. An Bu haber simdi bize süuetlerile görüladınız. Vaktile bunlar sizl de aldatmısnen ve bitmez tükenmez hlsslnl veren Atı. Madlen bu eşyalardan kasları çatık, nadolu steplerl arasında gizlidir. Bu dargm ayrılır. Çıkarlarken Gazlnin uzak«teplerde kızgın güneş altında görünen lara bakan heykellnl ellle selâmlar. *n Ihtiyar, kadm ve çocuklar kağnılarmı bin mlhnetle siirerek yavas yavas. fakat İstanbula dönüste değişen Madlen etemniyetle Istlklftl yoluna götürmekte rafı eskisl glbi görmez Her hâdlseyl Türk dirler. Bu yekpare tekerlekli arabalardan grözlle görür, yalnız eski hatıralarına tabl çıkan garip muslkl ferağatle, fedakftr olarak Hisarları gezmek ister ve gene lığm barlz vasıflannı taşır. Uyku, yemek, ayni mahalde ikl baş bîrleşir. Aksam fcusuzluk bn yolculan durdurmaz. Aynl Makslmde dansta Madlen bir sürprizden yola giden muhtellf tarada kafileler göbahseder. Ertesi günü hazırladığı bir çe rürüz. Yoklukla mücadele eden Türk işlengl otomobile koyar, son bir arzum, der. çilerindn ordn levanmı lhzart ve fedakftrlıkları. Nihadın ıararlanna rağmen söylemes. Otomobll Eyüpte Azadenln mezarmda İW atne geçer, kıaa h«r fcrsatta Türk durur. Nihat isi anlar. Onu vaktile yaJnillî hapekeönln layıflamakta olduğu hakkında haberler verlUr. Kızlarının ?annıltan telftkkilerin bu son tezahürünü • batlı aflkma vâkıf olan ana, baban da » d* karsılıyarak müsamaba etmea y« ba Cumhurîyat ( Kitaplar Arasında Cem Sultan •e ^ Kadm Avcısî Yazan: M. Tarhan Birîsî tarihî, diğeri içtîmaî bireT ro man olan bu eserlc ayni kalemin mahsulü olduğu için bîr tek isnnı ben riyen çu başlık altında takdim »tmeği mahzursuz addettik. Karilerimiz, her halde bu iki kitabı yadırgamıy»cak lardır. Çünkü ilki geçen sene. ildncis^ dört yıl evvel «Cumhuriyet» sühjnla nnda tefrika edildi ve haklı brr te veeciihle karşılandı. Cem Sultan, Osmanlı tariKinde M ralanmıs sayistz yaralardan biri, bel ki en kaniısı, en hazini ve en velveie lisidir. Osman oğullannın şenaate bu lanmış taht kavgalanndan devlet mukadderatına ve Avrupa siyasetine »ıc nyan bu kıvılcım yıllarca imparatorlugu ve garbi iş^al etti. Fakat bu; işin po litika kalıplan içinde sinirlesen tnrafı • dır. Asıl bizi hfidisenin kendi cephe mîzden görünen parçalan, bilhassa dinmiyen bir ıstırap tayfunu gibi yıllarca Cemi didikliyen firar, hapis, yokluk, gurbet, aşk ve hüsran sahneleri alâkadar edivor. Gerçi Fatihin »evgili »eh zadesi; kendine kadar ve kendinden sonra yeni bİTşey olmıyan taht kavgası ve vatanı parcalama hırsı bakımm dan, mutadın oldukça ilerisine gcç mekle beraber fevkalâde birşey yaomış defildir ve hele bu hareketinde hiç te sempatik tarafı yoktur. Kendi vucu • dünü rahmet sandıği bu vatana nimeti yadellerden anyan betbaht prens, «akim Drojesine kendi kurban fritti ve yıllar süren ölümden de beter hüsran kesmekeslerinden »onra Roma kıyıla nnda hazin bİT bitisle sondu. İşte ta rihten kısaca; muhteÜf kalemlerden tafsilâtile dinledifımiz bu muhteşem trajediyi M. Turhan Bey Bstadımız, o rengin uslubu ve »ÜTÜkleyici ifadesile fideta bİT daha ibda ermişrir. Macera lan, ihriraslan, »stıraplan ve aşklarile Cem: belki «ek«en defa daha yazılabi lir. Lâkin M. Turhan Beyin eserinde mevzu hem üstadane derlenip toplan mjşttr, hem kendi nev'indeki romanlann muhakkak en yflkse&i olmuştuT. Mukadde§ »Svaliyelerin, lâvuhtî papalarm ve bir sürü menfaatperest garplî rahibin elinde çekmedigi kalmıyan, vatandan uzak, çocuklanndan, sevdik lerinden ayn, hasta, muhteris ve âşık Cem; yanık şiirler yaıarak kendi hailesini kendisi terennüm ederken; onu öldürtmek ictn hazineaini Avrupaya açan tsevketlu» ağabeysine «sen izzetü ikbalde; ben mihnet çekeyfm, sebep ne?» meşlinde mevzun feryatlar yol • larken o kadar hazindir ki binlerce Türk çocuğunun damarlannı boşaltan isya nmı bile affettirir. M. Turhan Beyin «Cem Sultani» tarih olarak ta, roman olarak ta, kıyme ti yüksek edebt e»er olarak ta sevile rek okunacak bir kitaptır. Fazla teşrihe ihriyacı yok. Kadin Avcısîna gelince: Bu kitap içtimaî bir romandır. Ruhiyatm ve Tıbb'ı Adlinin dalâleri ruhiye tavsifi altı na topladığı gayritabiî haller vardır ki bunlaT alelade duygular ve akh selimden değil, şuurdan da aşağı merek insiyaklaşmışlardır. Tahlilci muharrir böyle alil bir tipi yakalıyarak, insanın bütün tecessüs ve öğrenme kabiliye • Hni ardina takan bir mevzu çıkanyor. Ayni zamanda hâdiseleri güzel bir teze de bağlıyor: Türk ancak Türkü «ever! Tanımadıği kadınlara mektup yazarak vehminin hudutsuzluğunda muhte • şem hayaller kuran ve, meçhul bir ft fetm peşinde kosarken tahmin büe «demiyeceği acayip bir tuzakta acayip bir dera alan zavallı roman kahrama • ni, ruhu çamuTİaşmışlann harikulâde bir nümunesidir. Hele üstat M. Turhan b'içareyi oyle kıskrvrak yakalamış ve teşrih masasına yatırmış ki galiba msan radına varabilmek için romanı birkaç defa okumağa mecbur olacak.. F. O. masalından vazgeçirir, çelenk Türk sehitlert" mezarına konur. İktısat Işleri c Türkiye Yugoslavya j 6 Mayıs 1934 #« Marsilya tacîrleri Mayıs ortasında İstanbula bir heyet geliyor Memleketimizle M\r$ilya arasmda çok eskiden müesses bir ticarî münasebet vardır. LJmanlanmızdan Marsilyaya tütün, pamuk, afyon, kuru sebze ler, keten ve kendir, gülyağı, yumur ta ve daha birçok eşya gönderilirdi. Son zamanlarda muhtelif sebepler al tmda çok müteessir olan bu münase batı ihya için Marsilya ticaret odası • nın tesebbüsile Fransa tüccarlan tarafından ciddî alâka gösterihneğe ba* lanmiftır. j 17 mayuta Marsilyadan bir ticarî heyet bu maksatla sehrimize gelerek burada ticarî mehafil ile temaslarda bulunacak ve Ankaraya da gidecek tir. Marsilya konsolosumuz Kudret B. iı bu husustaki faaliyetlerinden shayisle bahseden Fransız gazeteleri Marsilya ticaret heyetinin Türkiyeyi ziyaret et • mesile iki memleket ticari ve ikusadî münasebetlerinin genisliyeceğmi ümit ediyorlar. Hariçten Fransaya ithal edilen ipti daî maddelerle gıda maddelerimn kısm azamı Marsilyadan girdiği için bu li mandaki Fransız tüccarlannm topln bir halde Türkiyeyi bilhassa ticari tet k i maksadile ziyaretleri bizim için aynca hucusî ehemmiyeti haizdir. Fran • sanın muazzam bir sanayü mevcuttur. ve bu sanayiin dtsandan aldıgı mevaddı iptidaiyenm çoğu Marsilyadan gir • diği için; krom, magnezi, umpara, kalamin, antimuan, lületası, cnra, kur sun ve daha birçok maden cevberleri rntzi Fransaya koIayldda satafcilecek mevkideyiz. Diğer taraftan Fransanm bize satabîleceği mamul esyanm çoğuna daha uzun müddet muhtaç bir vaziyette olduğumuz için 3ri taraf mübadeleleri bu bakımdan da kolayükla inJrisaf edebilecek mahiyettedir. Fransa fle geçen sene yapbğumz klerink itüâfı da, bu münasebetleri arttıracak müeyyedelerle dolu olduğu için i$ erbabımızm may» sonlarma doğru tstanbula gelecek olan bu heyetle temasa geçmek için sandidev haznlanmalan mütebabfl menfaatler iktrzasındandv. iktısadî münasebatı Yugoslav gazeteleri bizim iktısadî işlerimizi nasıl görüyor ve iki memleket arasmdaki ticaret için ne diyorlar? Belgratta müntesir «Politika» gazetesi, 3 nisan 1932 tarihli noshasmda «Türkiye Cumhuriyetinm ticarî stya seti» ba^lığı altmda bir makale neş retnnftir. Türkiyenin, Lozan nauahedesinin imxan sırasında, muhtelif devletlerle aktettiği beş senelik gümrük tarif«u Hilâfına dahil bulınmıyan Yugoslav yanın, bu itilâfm fevaidinden istifade edemediği ve binnetice Yugoslavya • nm Türkiyeye yapmakta olduğu ihracatm azaldıgı n^italeasile bayhyan bu makalede, Lozan muahedesini müteakıp idarî ve adlî »abalarda yaptı • ğonu mkılâplar, ecnebi devletlerle aktettigimiz ticaret muahedeleri, paramızm kıymetini muhafaza için alman tedbirler, kontenjan ve takas sistem • lerinin tatbikı hulâMten zikredildBrten sonra şu şekilde bevanı mütalea olun • maktadn*: «Ticarî muvazene ve tediye muva • seneleri hususunda, Cumhuriyet hu • kumetinin muhtelif devletlerle yaptıgı anlasmalann büyük bir muvaffakiyet tefkü ettigi inkâr kabul etmez bir hakikattir. Türkler ticari siyasetlerini büyük bir ihtiyatla idare ediyorlar. Yeni tkhsat Vekili Celâl Bey mu • vaffakiyetle çalışmakta ve memleketin bötün tkbsadî hayatını idare etmek tedir. Türkiye Cunofauriyetinin iktısat siyasetinde, bildikleri gibi oynıyan makamlar ve müesses«Ier yoktur. Orada iflere hâkim olan şey tam bir disiplin ve fikir ittihadıdır. Bu sayede Türkiye Cumhuriyeti, iktısadî noktadan, Bal • kan hükumetleri arasında birinciliği ibraz etmistir. Buna misal olarak döviı fazlasile Türk krasmın kıymetini aik • redebiliriz. Osmanh Bankastnm eylul, te»rmi • evvel 1933 bültenine nazaran, yalnu tttanbul ve lzmirdeki Cumhuriyet Merkez Bankasının satm aldıği döviz fazlası, geçen sene eylulünün nihayetin de 281,416,940 Franıız rrangma balig obnuftur. Üç senedenberi, münhan • ran evrakı naktiyeden ibaret olan Türk lirası hiç değismeden, 12.06 Fransız frangı olan kıymetini muhafaza etmektedir.» Diğer taraftan gene Politika gazetesine İstanbuldan, doktor Mihayloviç imzasile, yazılan bir makalede, Tür kiye ile Yugoslavya arasında aktedi lecek ticaret mukavelesinden bahse • dilerek, bunun, Türkiye iktısadî mefaafilmde büyük bir memnuniyet tevlit ettigi bildirilmektedir. Doktor Mihayloviç, Harbi Umumidenberi 15 sene geçtigi baide elân Türkiye fle Yugoslavya arasmda bir ticaret mukavelesi aktedilmemis olmasuun sebeplerini sorduktan sonra, bu balin Yugoslav ihracat mallan üzerinde büyük bir te • sir yaptığmı, ibracahn 1925 senesinden bugüne kadar mütemadiyen azaldıguu, nihayet besyüz bin dinara kadar tenexzül ettiğini söylemekte, bunu müteakıp demektedir ki: «Aramızda bir ticaret mukavelesi bulunmaması, yalnız bizim ihracat i» lerimize tesir yapmakla kalmamış, Türkiye ihracatmı da mutaaarnr etmistir. Evvdce, Türkiyenin, Yugoslavyaya senevî 50 milyon dinara baliğ olan ihracah, bugün bizunki gibi bes yüz bin dinara kadar inmistir. Dost ve komsu Türkiye Cumhuri yetile memleketimiz arasmdaki ticari münasebatm tanzimi hususunda lâzım gelen maddî serait her üri taraf için de mudbi memnuniyet bir şekilde mev cuttur. Gerek Yugoslavya krallıgınm gerek Türkiye Cumhuriyetinm bu husustaki mütekabil menfaatleri birbirinin tamamen aynidir. Bundan maada, Balkan misakme dahil devletlerin hariciye naznlan tarafından, Atinada aktedilen içtimada, bu devletler arasında daha sıla iktısadî münasebetler tesisi hususunda müzakere cereyan etmiş, ticarî mübadelele • rin kolaylastnılması mevzuu bahsol mustur. Bu gayeye vüsulü temin ede cek olan baslangıç, şüphesiz, ticarî münasebatm tanzimidir.» Muhtelit Mübadelede işler bitiyor Muhtelit Mübadele komUyomı nun tasfiyesi işlerine büyük bir faaliyetle devam olunmaktadır. Ko • misyon nihayet 56 ay zarfında lâğvedilecekth. Hâlen mevcut bü tün islerin 20 tesriniewel« kadar ik< mal edileceği tahmin edilmektedir. Memlekette tütün satışları Memleketimizde yeni tütün mahsulü satıslan devatn etmektedir. Ege mıntakası ile Trakya menşeleri ta mamen satılmıstır. Bursa, Samsun ve Trabzon mıntakalannda da tnhisar idaresi ve tüccar znubayaata devam etnvektedirler. Samsunda, tüccar ve kumpanya lann mubayaatı 1,450,000 liraya baliğ olmustur. Burada kısmen eski mahsuller üzerinde is görülmektedir tnhisar idaresi Samsundan 160,000 kilo tütün almıştır. Temmuz gaye • sm« kadar bu mıntaka tütünlerinin kâmilen mak tadır. satılacağı tahmin olun • Şehir plânı ve Ticaret Odası Ticaret Odası, tstanbulun müs takbel plânım hazırlıyacak miman •eçmek üzere teskil edilen jüri heyetmde bir iktısat ve liman müte hasnsmın da bulunmasını istemişti. Oda tarafından vaktile bu mesele ile alâkadar olmak üzere yapılan tetkik ve t«sebbüslerin tarib sırasile ufak bir hulâsası çıkanlmış ve son Oda meclisine riyaset etmiş olan Sadettin Beye verilmiştir. Sadettin Bey bugünlerde Belediye nezdkıde teşebbüsatta bulunacaktır. Belediye reis muavini Nırri Bey, jüri keyetinin plânı yapacak sahsı kıtihap edeceğini, bu zatm yapa cağı plânm sonra dan mütehassıs bir heyet tarafından tetkik olunaca ğıni söylemişti. Ticaret Odası me • hafilinde, miman s«çecek olan ilk jüri heyetinde de iktısattan anlar bir zatm bulunması Kizumlu addedihnektedh*. Bu münasebetle alâ • kadar bh zat demisth ki: « ^ Müstakbel şehir miman, sahsma bakılarak değil, ehliyeti ve yaptı gı ilk projenin mahiyeti nazan dikkate alınarak «ecilecektir. Şu halde jüri heyeti müstakbel miman kanaatleri cîhetinden de tetkik e decektir. Bu sebeple bir rktısatçının ve liman mütehassısmm da heyette bulunması elzemdir.» Gülhane müsamereleri Mutat tıbbî Gülhane 6/5/934 pazar günü yapılacaktır. Arzu tesrifleri rica ohmur. müsamereleri saat 16,30 da eden arkadasiann Fugün Fransız tiyatrosunda Saat 16 ve 18 de matine 21 de suvare Yann gala programı Matine 18 de • Suvare 21 de Salzburg hokkabazları Ticaret ve Sanayi bankasının tasfiyesi Tatili faaliyet eden Ticaret ve Sanayi Bankasının hesabah bir komisyon tarafından tetkik edilmiş ve alacakhlara yapılacak tevziat şekli takarrür etmistir. Tevziat yüzde otur nisbetinde yapılacak ve ev velâ 1000 liraya kadar olan alacaklar verilecektir. Tevziat yekununun 200 bin lirayı geçeceği tahmin edilmek tedir. ŞUMER Sinemasında (Eski Artistik) Ana İki filim birden ve Istırabı UÇAN ŞEYTAKLAR Duhuliye 25 kuruş. S A R A Y ( Eski Glorya ) sinemasında EDUARDO BtANCO Idaresindeki Elektrik ve Havagazinden alınacak istihlâk vergisi Elektrik ve havagazi sarfiyatından ntrhlftk vergisi almmak üzere hükumetçe bir kanun Iâyihası hanrlanmışh. Hükumet bu kanun hakkındaki fikirlerini almak üzere lâyihayı alâkadar müesseselere gön • dermiştir. Bu meyanda İstanbul Ticaret Odasi da, ibdasi tnütaleasmı bildirecektir. Ticaret Odası elektrik ve fıavagazi kullanan sanayicileri Ticaret Odasında bir içtimaa davet etmistir. Sah günü saat 15 te yapılacak olan bu toplantıda sanayiciler bu vergi • nin kendi branslan üzerinde yapacağı istihsal masraflarını tesbit edeceklerdir. düfünülen bu yeni istihlâk vergisi hakkındaki Flistine buğday sattık Adana 2 Ziraat Bankası geçen yıldan stok olarak elînde bulunan buğdaylardan mühim bir kısmını Filistine satmıştır. Yeni mahsul çıkmcıya kadar Bankanm elinde bulunan stok miktan kâmilen ihraç veya yermde sarf olunabilecekth*. ARJANTIN RÖVÜSÜnün Yeni programı Sinemada : Çok mühim bir fillm I I İNSAN AVCISI I U K K Sinemasında bugün: I JOEL Mc KREA ve FAY \VRAY tarafından çyMHURIYE Rey pusulası: 2 6 Reyimi «Sı* ve Gane«» başlıklı yaztya vertyorum. Adres: 2 büyük filim birden : I RTİ HAL Mahkemei hukuk dairesi reisi merhum Abdullah Beyin keri mesi Çorum meb'usu Münir Be yin baldızı Lâtife Hanım vefat etmiştir. Cenazesi bugün Süleymaniyedeki hanelerinden kaldı • niarak namazı ikindi vakti Sü leymaniye camisinde kıhndıktan sonra Edirnekapısında ihzar e • dilen metfenine defnedilecektir. 1 ANKARA TÜRKİYENİN KALBİDİR 2 • SAYGON İSYANI Türkçe sözlü büyük inkılâp filmi Ann Harding Adolph Menjou Çok heyecanh bir mevzu Üsküdar HÂLE sinemasında I.üi Sinemacı Mümessili: Harold LJoyd Üâveten Diinya haberleri. \.m
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear