Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
s27Te§rinİevvell934: YAK1N TARİHTEN SAHtFELER Camhuriyet Sason Ermeni hâdiseleri müna sebetile sefirlerin gönderdikleri ı». lahat lâyihalsn Abdülhamidi çok •inklendirniç, evhama düsürmüs • tü. Bunları iade etm?*c ıstıyor, fa • kat sefirler kabulden imtina ediyorlardı. Onların maksatları hâdise lerden Padisahı mes'ul tutmak değildi. Ancak Babıalinkı fevkinde onu ikaz ve tehyiç etmek istiyorlardi. Lâkin bilâhare lâyihaların iadesinde gösterdiğimiz ısrar, gizli bir maksadrauz olduğu zehabını uyandırmısb. 1» inada bindi. Abdülha midin lâyihaları kabul ettirmek üzere Babıaliye »efirler nezdinde yaptırdığı tesebbüsler secneresiz kaldı. Abdülhamidin merakı ve evharm ise arttıkça artıyordu. Bir kurban bayramı arifesi idi. Geç vakit beni çağırdı: «Şimdi Babıaliden »u tezkere geldi. O men • hu» kâğıtlan elçilere geri aldıra madıklarıcu ve aldınnak kabil olamıyacağını yazıyorlar. Şimdi git, konus, elçileri kandır!» dedi. Halbuki elçilere söylenecek söz kalmamışb. Bizi artık dinlemek bi1* iatemiyorlardı. Sultan Abdülhamide vaziyeti ve hali anlattım ve itizar ettimse de kulak asmadı. Son derecede müteheyyiçti. « Yann idi ekbevdir. Bana matem ettireceksinlz» diyordu. Cevaben ben de: «Fakat elçilere ne «oyliyeyim? Sermayeyi tüket • tim; bitirdim. Siz ilham veriniz, beni irsat ediniz, ona göre aoz söyliyeyim» dedim. Dalgm dalgm beni dinliyordu. Bileğimden tuttu. Kapıya doğru sürfiklediı «Aklına geleni söyle! tste bu kadar! Arkana bakma ve git!» diyerek elime üç takım evrakı tutusturarak beni kapıdan dışan atb!. ,YoIa çiktim. Araba ile şaskın şaskın Taksime kadar geldim. Elçilere diyecek ve tesir etttrecek bir söz bulamıyor • «luvu Ar«)»«]Fi durdurup bir «igara yaktım, sigaoa bitti. Gene kafam • daki perisanlık geçmiyordu. Tek • rar bir »igara yakıp yavas yavas arabayı yürüttüm. Fakat sefarethanelere yaklastıkça saskınhğım ek silmeyip artıyordu. Böylece Gala • tasarmyin önüne vardım. Araba • n n yanmdao geçenlerden biri gö • züme ilisti ki veçhen Rusya basterciimanı Maksimofu andmyordu. îşte bu anda Maksimofa ait aklıma gelen bir hatıra, içinde bulunduğum müsicül ve müz'iç isin içinden «ıy nlmaklığıtna sebep oldu: Maksi • mofla yasça akrandık, eskiden tanısmıs ve sevismistik. Maksimof Moskof akıanı ile güzel tiirkçe söylerdL Nekre ve ehli dildi. Zevk ve «afayı severdi. Husasî olarak ekseriya birlesip, yer, içer, muhabbet ederdik. Moskofluğa sadakati olmakla beraber Türklere meyli ve teveccübü vardı. Bazan kendi büyüklerinin asın münasebetsizliklerini, iistü açık hak•ızlıklanm tenkit ederdi. Birkaç gün evvel Ermeni ıslahata îşleri için «efarete gelip Nelidofla bhaz münakaşa etmistik. Çıkarken bahçede Maksimofla tesadüfen kar. sılasmışbm. Çehremden sıkılmıs, sinirlenmis, yorulmuş olduğumu hisaettL Koltuğuma girip ve sakaya boğup: «Benim aslan beyim, galiba bizim çorbacı (Nelikofa bu adı taktnıstı) seni kızdırtnıs, danltmış. Nedir bu bozuk çehcen? Sakın bu suratınla patronunun (Abdülhamidîn) gozüne gÖrünme! Vallah se • ni koğar! Gel ziraz benimle! Yü« zünü, gözünü açayım, aklını ba • şraa getireyim» diyerek zorla beni bahçenin bir köşesindeki dairesine götürdü. O gün öğleyin bazı dostlarile yeroek yemek yemis, içmiş, nes'elenmlş, çakır keyif olmuştu. Ikrctn için bana türlü sekerlemeler, pastalar, içkiler çıkarttı. Bu ikramdan isti • fade ile kendi de birkaç kadeh şampanya çekti... Bir derece daha neş'elendi. Sonra da: «Şimdi gel artık bana derdini dök bakalım» dedi. Ben de: «Biliyorsun ya sizler bir yandan bizler bir yandan bu Eır • •neni islerini büyütüyoruz, karısbra, kanstıra berbat ediyoruz, kangren ediyoruz, korkuyorum» dedtm. Maksimof bir kahkaha salıver dikten sonra: «Senin derdin bu mu? ö y l e Ue gam çekme! tngilizler sizi pek sıkıshracak ve sıkışbrtacak olurlarsa sizin için yapılacak bir çare vardır. Ama sizin bu çarev? dört «İle sanlacağımzdan emin değilim.> dedi. Ve ciddi bir tavırla devam etti: « Ermeniler Anadolunun her ğarafmda mikrop gibi içimize fir > Kral Aleksandrın büyük Ankara ve İstanbulda eseri inkişaf edecektir fevkalâde faaüyet var Yarîşta ikinciliği kazanan Douglas tayyaresiniıij Seflrlerin geri almaktan imtina ettikleri lâyihalar, rakiplerînden mükemmel olduğu aniaşıldı Btrinct sahifeden mabait Bfrfnef sahifeden mabatt Rus baştercümanmın öğrettiği bir kurnazlıkİa frenler, her gün akm akın yolcu Piyere sadrk kalacağımıza ve her tasıyor. Şehir otelleri simdiden dol»eyden evvel milletin birlipine, devkendilerine kabul ettirildi du. Lokantalarm, kazinolann, kahr Abdülhamide verilen lâyihaların iadesi I Niyabet meclisinin Bayram hazırlıkları beyannamesi bitmek üzere Londra Melborn hava yarışı nasıl geçti? Osmanlt ricalinden Utinaf ve tefhyl* makhemeleri azalarından Ohane» Sürenyan Efendi mifler, sokulmuslardır. Bizi ra hat bırakmıyorlar. Her taraf ta fesatlar yapıyorlar. Zorba lıga kalkıyorlar. Anadoluda em • niyet ve asayis muhtel oldu. Er menileri bunca yerlerde inzıbat altında tutmak mümkiin olmuyor, olnnyacak, onun için Erzurum f ilân taraflannda Bulgaristan gibi mümtaz bir Ermenistan yapmağa ve bütün Ermenileri toplayıp oraya doldurmağa karar verdik> diyerek elçi beyefendilerimize tebligat yap mak!.... Sen korkma bu tebligab yap! Sonra çubugunu yak, bir ke nardan seyret gümbürtüyü! öteki • lere kansmam, Fakat Kafkasya civannda oyle bir çıban çıkmasına asla razi olamıyan bizim sevketliye (Çara) bizim çorbaa bu haberi verince kopacak kıyametleri düfü nüyorum. lngilizlerin bizsiz Ana doluda Ermeniler için birşey yapanuyacaklannı söylemege liizum göremern.» O vakit Maksimofun bu sözle rmi litife gibi telâkki etmiş v« u nutmustum. tste arabada hatınma gelen btt •Ozler, html Allaha sigıaa*' rak ve her mes'uliyeti goze alarak Maksimofun ögrettigi hileye müracaate sevkettL Hemen Fransa sefaretine daldım ve M. Kanbona dedim kit « Pa disah ıslahat Iâyihasına müteallik itirazlarmm haylısından vaz geç mek üzere idi. Saraya gönderdi ğiniz kâğitlan geri altnamakbgi nızdan dolayı süphelendi. Evhamı, suizannı kabardı. Şimdi bana, «A nadolunun büyük bir parçasmda Ermenilere muhtariyet vermektense Erzurum ve Erzmcan taraflannda kâfi yer aymp, öteki viliyetlerdeki ı Ermenileri oraya nakledip Bulga rtstana kıyasen kiiçük kit'ada bir Ermenistan emareti yapmagı ter eih ediyorum. Binaenaleyh «efirler bana verdikleri ıslahat Iftyihasını • artık lüzumu kaknadıgmdan • geri alsmlar. Babıâlide Hariciye Nazırile müzakere ve kendi devletlerile muhabere ederek dediğim emaret içm bir teskilât Iâyihası yapmalanm rica et diye> emir verdi, dedim. M. Kambon âdeti veçhile göz • lüğunü düzelttikten sonra: «Bu dediginiz olur seylerden değildir. Hem de hakkmızda fenadır. Bizim ba şımıza da türlü müskülât ve gaileler açrnis olursunuz. Padışahı bu gayrimakul ve muzır tasavvurdan mutlaka vaz geçiriniz!» dedi. Cevap vedim: «Şüpheleri, evhamı, suizabnı zail olmadıkça kara rmdan nükul ettirebilecegifnize ak« lım ermez. Biliyorsunuz ki pek muannittir» dedim. Sordu: «Peki süphesini, evhamım geçirmek için ne yapmalı?» Ce bimdeki evrakı göstererek: «Evvelemirde kendisine yolladığinız bu kâğitlan geri almah> dedim. Biraz düsündü, taşmdı. «Bunlan geri almatnak içm kendimce ben büyük bir sebep, bir mâni göremi yqrum. Nelidofu görünüz. Ona da bana söylediklerinizi söyleyiniz. Kabul ederse ben de ona tebaiyet ederim. lkimiz verdiğimiz kâğıtlaci geri alırsak Kürinin de bize uyması tabiidir. Fakat kendisine Nelidofla benim mücerret Padisahın dostane ibramma, hatınoa riayeten geri aldığımızı söyleykıiz> dedi. letin istiklâlîne ve topraklanmızın velerin müsterileri bhdenbire arttı. i tamamiyetine hizmet edeceğimize Caddeler kalabalıklsb. Izciler, asj dair yemin ed"erek bu ağır vazifeyi kerler re*mi geçit talimleri yapıyorderuhde ettik. lar. Şehrin süslenmesi için her yerYugoslavyanm terakkisi yolun • de hummalı bir faaliyet var. daki vazifemizin ifasında bütün milYeniden on bmlerce vatandasın letin bizimle beraber olacağma tam gelmesi beklendiğinden, bir tarafbir kanaatimiz vardır. Çünkü mille tan da yer temini için tedbirler atieı kralma ve onun fevkalâde fedalımyor. Bayramda, dünyanm dört kârhklarla vücude getirdiği esere kösesinden gelmis olan ecnebi ganekadar sadık olduğunu bu, müşkül zeteciler de Ankarada toplanmıs anlarda görmek fırsatım bulduk. olacaklardır. Bazılan simdiden geMukaddes vazifemiz büyük ce • lerek, Büyük Millet Meclisinin açı fümizin eserini muhafaza etmektir lısında bulundular. 20 Rumen gave hayattan ayrıldığı elim bir anda zeteci, Cumhuriyet bayramını Anbize bıraktığı bu mîrasi tutmamtz karada geçirmek üzere yola çık lâzımdır. Ta ki, Kral fkinci Piyer Hz. mıstar. Dost Yugoslavya ve Yuna • devletin idaresini eline aldığı vakit nistandan, kom^umuz Bulgaristan • bunu açık alınla kendisine tevdi edan da birçok gazeteciler geleceği debilelim. Ankaraya haber verildi. Sergi evindeki kazırlıklar Müteveffa Kral bütün hayatım Cumhuriyet bayramunda açıltna ve bütün kuvvetini milletine hasretmîsti. Ayni zamanda milletinin nıen resmi yapılacak olan sergi evinde de hararetli bir çahsma devam edifaatlerine ne şekilde hizmet edeceğimizi de bize gostermisth*. Kral Bi yor. Dün gece serginin tenvirat tecrübeleri yapıldı. Memleketin belli rkıci AleksandYm feci vefatı mil baslı malî müesseseleri, ticaret ve letimizin bırlikte nekadar sailam sanayi f irmalan sergiye istirak et • ve sarsılmaz olduğunu bütün dün • mistir. Serginin en büyük kısmım yava karsi ispat etmişth*. ls Bankast ve müesseseleri tutmusKrahn büyük eserini muhafaza tur. Bundan sonra strasile Sümer etmek ve onun bîzlere gosterdiği iBankın ve inbisarlann standları geltîmada layık olmak gibi çok mes'umektedir. Ziraat Bankası Adana liyetli bir vazifemiz vardır. mensucat fabrikası için üst katta Bu agır vazifenin ifasında bütün bir böhne ayırmısbr. Asağı katta da Yugoslavya milletinden yardım goayn bir bölme tubnusbır. tç tesisat recegimize kaniiz. Çünkü, Steden • henüz tamamile bithrilmemis olduğu ber! memleketimizin asil vasıfları için standlar ve bökneler hakkın • olan yfiksek ruhluluk ve vatanper • da simdiden kat'î birsey söylemek verlîği tamamile müdrikiz. mümkün değildir; fakat Is Ban • kasile müesseselerine aynlan ge Büyük şefinMzin Slümü etrafmda nis lusımlaruı «imdiye kadar gö • aoda bhlesen ve memlekette sadarülmemis bir şekilde hazırlanmakta kat hususunda müttehit bulunan olduğu anlasılıyor. Sümer Bank Yugo»lavlar bütün dünya Snünd'e fabrikalan stadında da ayni sekilde bîr defa daha ispat edeceklerdir ki, fevkalâde bîr faaliyet göze çarpı • kaderin hiçbîr darbesi onlan sarsyor. Serginin nihayetindeki yartm maz ve memleketi kuvvetle ve se • daire seklinde bir kıssn, ziyaretçi • refle daîma daha iyi bir istikbale lere Sümer Bank fabrikalarmın güdoğru götürecek kabiliyettedlrler. zel ve sağlam islerini tanıtacaktır. tste bu, bizim en güzel ve en büyük Mamulâbn iyi bir sekilde teshir e vazifemizdir. dileceği de hazırlıklar esnasında Dahîlde kuvvetle birleşik, bartete gösterilen itinadan anlasılmaktadır. Lozandan önee, Lozandan mergup ve askerlikçe iyi haztrlan • mıs olan blrler İstikbale alnnn» yüktonrcu. •ek olarak bakabiliriz. Serginin, dört aydanberi büyük Bu suretleddr Id, Birinc! Aleksanbir emek sarf ile hanrlanan ayn bir dnn kudretli eseri milletin umumî dairesi de «Lozandan önce» yi ve «Lozandan sonra» yi temsil edecekn«Tine olarak daha ziyade iarsin ve tir. Buraya giren ziyaretçi ilk defa Inkisaf efanis olacakhr. Bu düfuncelerle Kral tkine! Pİ • Osmanlt tmparatorluğunun 1682 deki genis hudutlannı gösteren kayerin etrafmda toplanalım ve istikbarbna bir harita ile karsılasaeak, bale iman ve Himatla bakalım.» | tam bir daire ^indeki koridorda, sağdan sola doğru ilerlerken tmpa • ratorluğun her sahadaki sukutunu canlı olarak müsahede edecektir. Lozandan sonrası da gene bu ter Bebjrat 26 (A.A.) Bafvekfl M. tip tablolar, foto montajlar, IevhaUztnoviç parlementoda bükumetin be* larla canlandınlmaktadır. Serginin yannamfMİni okamnştur. Beyannamede bühassa ebenuniyet verilen bu ku müteveffa Kral Akksandrm büyük esemmdaki noksanların da süratle ik* maltne çalısıkyor. Velhasıl heyeti ri ehemmîyetle kaydedildicten ve suimecmuasile sergi, iktısadî bir hâkasti flham ve tertip edenlerin Yugos» dise teski edecek mahiyettedir. Bu lav devletini sarsmadıklan tebarüz ettiserginin diğer bir hususiyeti de, rOdlcten sonra Krahn feci ölömü müinşaah ele almış olan muhtelif isnasebeüle Yugoslav mflletine karşı mutidatlar araamda sergicilik tekniği habbet gostermts olan ecnebî devlet cephesinden yaman bir yança ve reislerine hararetle tesekkür edüiyor ve sile olmasıdır. Sergi, Türk zekâ ve denüiyorki: zevkinin, bu sahada da ecnebilere üstünlüğünü gösteren bir kntihan Hükumet, müteveffa Krahn eserine yeri de olacakhr. devam etmeğe ve memleketin müda • faa kuvvetini takviye ederek onu dai • MEKKt SAİT Fokker • Dougleu D. C • 2 tayyaresinin kcanaratt likte tayyare saatte 270 kilometro sür'atte hareket ebnistir. Inis ve çıkış zamanlan hakkında henüz tnalumat almadık, fakat tayyaresin vasatî süratinin 300 kilometroyu geçtiği anlasılıyor. Tayyare Batavyadan Melbourna program mucibince yolcularla ha reket ebnistir. Batavya ve Melbourı arastnda, program mucibince yedi defa yere imnis ve ayni sür'ati yapmıshr. Douglas tayyaresinin yukandakl performansını birinci gelen tayyarenin performası ile mukayese et • tiğimiz zaman Douglas tayyaresi nin üıis yerleri arasında daha yüksek bir sür'atle hareket ettigi an Tayyare 4 ü mürettebat, 3 iı yollasılmaktadır. Melbourna birinci cu olmak üzere yedi kisi tasıyocdu. olarak vâsıl olan Komet tayyaresi Bundan baska 190 kilo postayı da yalnız 7 defa yere imnis ve Mel • hâmil bulunuyordu. Bu yükle taybouna da nisbeten az bir saman yare 14,000 kilometroluk mesafe da vâsıl olmustur. de bulunan Batavyaya 52 saat zarfmda muvasalat ebnistir. Bu seBu yarısta Douglas tayyaresinin yahat esnasında yanş heyeti ta hizmet ve is görme hususunda, bu rafından tanzim edilen program mesafeyi daha. az zamanda katemucibince 11 yere inmistir. Bu ini» den tayyareden, daha ziyade fayve kalkıslann aldığı *Mfnmi* {]« bir dah olduğu tebeyyün etmi^tir. Londra Melbourn hava yan • sına istirak eden Douglas tayyaresinin Prefermansı hakkında aldığımız telgraflar bu yarıştaki mu • vaffakiyetlerin sayanı hayıret bir derecede olduğunu ve bu tayya renin her suretle yüksek hassalannı ispat ettiğini göstermistir. Yaırısa istirak eden bu tayyare Londraya daimî surette yapmıs olduğu yolcu nakliyab seyahatlerin • den sonra gelmis ve derhal bu ya • nsa istirak etmistir. Binaenaleyh bu yanf için hususî bir surette yapıhnıs bir tayyare olmayıp yolcu nakliyahnda daimî surette kulla • nılan bir tayyare idi. Belgrat hükumetinin beyannamesi ] Fokker ' Douglat yclea D. C • 2 tayyareai Gerzelilerin şikâyeti Senede 10 bin sandık yumurta, 500 bin kilo tütün ve külliyetli zahire ihraç eden bu limana da vapur uğrahlması isteniyor ma büyük vazifelerini başaracak bir vaziyette tutmayı en mukaddes vazîfe telâkki edcr. Siyasî ve askeri kudretmi müdrik olan ve kıymetli dostluklanndan ve ittifaklarmdan da kuvvet alan Yugoslav milleti soğukkanldığmı muhafaza edebilir. Fakat bu soğukkanlt • hk hareketsizlik mânasında almmamalıdır. Bilâkis hükumet, Marsilya *ui • kastini tamamile aydmlatmağa ve zarurî oUuı cezaların tertibi için mes'uliyetlerin tesbitine azimle çalışacaktır. Yugoslavya aleyhindeki caniyane fa • aliyetlere ve canilere yapılacak müc rim müsamehaya artık bir nihayet verilmelidir. Şehrîmizde yapılanlar Cumhuriyetin 11 inci yıldönümü münasebetile yapdacak senlikler için sehrimizde faaliyet devam etmektedir. Şehrin her tarafı taklarla donanmıstır. Beyazıt meydanında tribünler insa edilmistir. Cağaloğ • lunda Halk Fırkası binasının önü • ne kadar caddenin ortasraa muayyen mesafelerle kuleler insa edü • misK. Bu kuleler bayraklar ve a fislerle süslenecek ve gece tenvir edüecektir. Şehrin resmî müetse selermden maada birçok hususî müesseseler, apartımanlar ve ev 'er bayram gecesi için tenvirat hazırlıkları yapmaktadırlar. Ankarada yapılacak merasime istiak etmek üzere dün 75 i Gala • istirak etmek üzere dün 75 i tstanbul lisesi ve 125 si de Haydarpasa lisesi ve muallim mektebinden olmak üzere 350 izci sagt üç trenile Ankaraya hareket etmislerdir. Bundan baska sehrimizde bulu nan sefirler ve sefaretler mensup lan hükumet merkezimize gibnektedirler. Halktan da birçok istek liler ucuz tarifeden istifade ederek Ankaraya kosmaktadırlar. Anka raya kalkan bütün trenler ağzma kadar doludur. Cumhuriyet bayramı gecesi Vali tarafından vali konağında bir balo verilecektir. Ayni aksam Halkevi merkezinde de halka bir balo, Beyoğlu kısmında ve Alay köskünde birer temsil verilecektir. *** Gerze kaaabanndan güzel bir manzara Gerze (Hususî) Karadenizde tabiatin en müstesna güzelliklerile bezenmif olan Gerzede ikincitesrinin ikinci günü açılacak ve üç gün devam edecek olan panayır için sim diden faaliyet batlamısbr. Panayır şehrin yantbasında ve muazzam ağaçlarla süslü genis bir sahada kurulacaktır. Her taraftan vuku bulan müra • caatlere ve yapılan hazırlıklara bakılırsa kurulacak panayınn mem • leketin iktısadî vaziyetinde mühim bir rol oynryacağı anlasılmaktadır. Gerzelilerin hükumetimizden çok hakh bir temennileri vardır. Evvelce Gerzeye muhteUf shrketlere mensup vapurlar uğramakta iken yeni teessüs eden Denizyolları ve Vapurculuk şirketi bu limana hâlâ vapur uğratmamışlardır. Karadenizde halen vapur uğra • tılan birçok ukelelerle kıyas kabul ebniyecek derecede ticart ehemml yeti olan ve senede 10 bin sandık yumurta, yanm milyon kilo tütün ve 5000 metro mikâbı kereste ve külliyetli miktarda mısır, arpa ve ketentohumu ve saire ihracatı ya • pan bu memleketin ticarî münakalâb Sinoptan ve kısmen de Inebolu limanlarından yapolmakta ve bu yüzden husule gelen mükerrer nakliye masraflarile, bilhassa ihracat mallannın maliyet fiatleri yükse lerek gönderildikleri yerlerde re kabet kabiliyeti azalmakta ve binnetice her vakit zararla karsılan maktadır. Karadenizde bu derece mühim bir iskele olan ve yaz, kıs vapurlann barınması ve yük alıp vermesine müsait bir limana malik bulunan Ger • zeye haftada bir vapur uğratıldığı takdirde ticarî vaziyetinde şayani dikkat bir htkisaf husul* geleceği afikardar. Bu bath harfketinde hükumet yal • nız dostlannın ve müttefiklerinin değil ayni zamanda bütün medenî dünyanm da müzakeretine güvenebileceğini bilmektedir. Hükumetin beyannamesi p&rlamen • tonun bütün sıralannda alkışlarla karsdanmısbr. Derhal döndüm Kanbone geldkn. O da «öyle ise veriniz benimkileri Oradan Rusya sefaretine gittim. de!» diyerek kendi gönderdiklerini Ayni tebligab yapraca Nelidof aldi. asabileserek beni dinledi. «Bu ha Nihayet tngiltere sefaretine gittayı da mı edeceksiniz? Aklunızı batim. Küriye Kanbonun talimi veç • sınıza toplayımz. Böyle bir teklifte hile masalı okudum. O da: «öyle ise bulunmanız asla caiz değildir. Bamesele, dava kalmadı, benim lâyina bu sözleri söylemiş bile olma • haları da veriniz!» dedi. Tesadüfen yınız. Mademki M. Kanbon kendi keyifli ve sükunetlî bir zamanı idi. gönderdiği kâğıtlan geri alıyor, ben I Benimle afakî sohbete daldı. Çay de işte kabul ediyorum» dedi ve ikram etti. Tatü tatlı aynldık. gönderdiği lâyihaları elimden çe • SAÜH MVNİR kip yazıhanesinin üatüne fırlatb.