23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ııtanunusani ^Cumhuriyet •• 5ON TELGRAFLAC MÜLÂHAZALAR ÇOCUK BAKlMh Türk filimciliğine dair... Şehrimizde bulunan Yunan aktörlerinden birî, geçen gün: Ben Yunanistanda yerli fuim yapılmasma taraftar degilim, diyordu, çünku bu hususta garbe yetişeceğimiıi ümit etmiyorum. Almanlar gibi, Amerikalılar gibi, Fransızlar gibi güzel filiraler vücude getiremiyecek olduktan sonra da bu isin faidesi nedir? Biz garbin yapt'ğı filimleri almah ve yunanca olarak doubler etmeliyiz. Bence bu sekil maksadı temine kâfidir. Bir dereceye kadar doğru bir ftkir. Aktörün kendi memleketini kastede • rek söyledikleri, biz Tiirkler için de makuldür. Filhakika yerli filim yapa cağız diye gene Avrupaya ait olan operetlerin, ve vodvillerin fena birer taklidini vücude getirmek çok lüzum • suz ve hakikaten beyhude bir gayret tir. Eser garbe ait; musiki garbe ait; dekor earbe ait. Yalnız beyaz perdede Greta Garbo yerine filân hanum ve Maurice Chevalier yerine falan beyi gorüyoruz. Şimdilik yerli filimleri mizle ecnebi filimleri arasmdaki fark, maalesef, bundan ibaret. Halbuki yerli filmin bizim anladığı* mız bütün kıymeti mı'llî olmasmdadn*. Yerli Türk filmi ancak millî oldugu zaman, ancak b«yaz perdeye millî bir hâdise aksettirdiği zaman mânalı ve faideli olabilir. Bu vadide 10 Cumhuriyet senesmde yapılan ilk filim «Bir millet uyanıyor» dır. Fakat bu eser tpek Filim stüdyolarmda vücude getirilen ilk füimdi; ve açıkça »Svliyelîm hiç te iyi birsey de ğildi. Maamafih stüdyo müessisleri olan tpekçi kardeılerin de söyledikleri gibi «Bir millet uyanıyor» shndiye kadar yapılan bütün filimlerin en ziyade rağbete mazhar olanıdır. Bu rağbetin sebebini şüphe yok ki her şeyden ev vel eserin millî olusunda aramalıyız. Ne yazık ki millî filim yapmak içm atılan adun, «Bir millet uyanıyor» da kaldı. Müteakıben çevrilen bütün fi • limler, yukanda isaret ettiğimiz vee • hüe, Avrupa komediierinin fena birer takHdi oldu; ve haUc arasmda hiçbiri beklenüen rağbeti gormedi. Yerli fil'm sanayünde en böyâk a • donı atan tpekcikardeslere: Niçin millî fHim yapmıyor sunuz? Suali sorulduğu zaman senaryo bula • madrfclarmı söylüyorlar. Fühakika »inema ile alâkadar herkes bilir ki senaryo bir filmin ruhudor. Senaryo olmavmca fibm yapılamaz. Binaenaleyh tpekeikardeslerin bu derdini makul bulmak lâzimdır. Bogön «Cisnhurivet» m birmcr sahifesinde ilânnn gördGnmüz senaryo musabakası iste, bu millî ihtiyaç kar • şumda tertip edilmiştir. tpekçikardeslerle müstereken açtığunz bu müsa • baka neticesmde hem yeni ve belki de kuvvetli senaryo muharrirleri bulun mus olacak; hem de itina ile bir veya bircok mıili eseHer vücude getir • mek hnkâm hâsıl olacaktır. DOĞAN NADt Bir nümayiş dahamı? Trakya teşkilâtmın toplantılanna hükumet mani olduğundan bunlar kahvede toplanmışlar.. Sofya 26 (Hususî) Trakya teşkilâtının ikinci bir nümayiş daha tertip etmek istediği haber alınarak hükutnetçe menedilmiştir. Karnobat Srvüengrat ve Kavakhda içtimalan ve ziyafetleri dağıblan Trakya teşkilâtımn şikâyetleri devam etmektedir. Zarya gazetesi şunu yazıyor: «Karnobatta polis Trakyalilann ziyafetini menederken, ayni gece Türk ihtilâl teşkilâh olan «Tuam» gene ayni yerde büyiik bir serbestî içinde kendi ziyafetini veriyordu.» Polisin siddetli takibine maruz kalan Trakya teşkilâtı azası evvelki akşam Kavakhda gene bir toplanh yapmak istemişlerdir. Bu toplanti Trakya teskilâtmm umumî kâtibi ve muharrir Petkanof tarafindan tertip edilmişti. Civardan ve difcer bir«*ok şehirlerden bir hayli kalabalık gelınişti. Meseleden haberdar olan zabıta derhal yetismiş ve içtimaı da ğıtmağa muvaffak olmuştur. Halk frürüîtü çıkarmadan dağılmış ise de ekseriyet şehrin haricine çıkarak hora tepmeğe, oynamağa başlamıştır. Polis burada da müdahalede bulımnruştur. Rırnvm üzerine Trak yac'ar büyiik kıraatHaneye gir mişler ve kendflerine kahve ısmar • lammlardır. Onlan takio eden polis bu sefer kendUerîni kahve içn»ek t«»n menetmemiştir. Zarya gazetesi diyor ki: <Hiçbir müdahale vuku bulm*dan Trakyaalar beş saat kadar samhnî bir vakit geçirmisler ve bir fincan kahve içerken yapılan bu içtimada crene islerini görmüşlerdir.» Çocukların kusmaları Yeni doğmuş çocukların kusmalan alelekser ihtiyaçlarmdan fazla süt emmelerinden ileri gelir 3 Kusmak memedeki çocukların alı • sılmıs maceralandtr. Yani çocuk ne kadar küçük olursa o nisbette kusma meselesi hakkıdrr, be'ki de vazifesidir denebiür. Halbuki büyüdükçe azal dığı için büyük bir çocuğun yahut bir kâhüin kusması mühim bir mesele telâkki edilir. Meme cocuğunun O yaşlarda ni • k cin bol bol kustuğunun fizyolojisini burada mütalea etmiyeceğlm. Lâkin düşünülebilir ki tabiat hayata yeni giren, azasını yeni isleteo ve yegâne vazife *i beslenerek teşekkülâhnı ikmalden ibaret olan bu vavnı mshlukım hazım cihazına kuvvetli desame'er koymaktan tevakki etmiş ve gıda yolunun öntarafını açık bırakhğı gibi (çünlr'î çocuk kolayca ishal olur) arka tarafuıı da serbest bırakarak kusmayı da kendine mal etmistir; yani bu yeni mahluk emdiği gıdanm miktanm ihtivacına göre henüz tanzim ve takdir edemiyeceğinden >cabmda fazlacını her taraftan çıkarabilmek üzere kapıları açık burak mısnr. tşte bu sebepledir ki yeni doğan eocuklarm kusmalarmm sebepleri büyukIerin sebepierinden hayli farklıdır. Yeni doğmns olanların kusmalarmı tahlfl edelim: Bunlann kusmalarmın sebebi ekserivetle ihtiyaç ve tahammulIerinden fazla süt emmeleridir ki kusmakla emdiği sütün fazlasrm cıkanr • lar. Eğer çocuk hakikaten aldığı sütün yalnız fadasmı çıkanvorsa ki ekse riyetle vâki olan budur geri kalan kısrnı kendisme kâfi «relecefi cihetle çocuğun kuvveti yerinde, nes'esi mü kemmel ve bilhassa toDİaması yani kilo ahnası yolundadır ve nizamî haddi takio eder; çiinkii çikan kısım tasan kısımdtr; bu sebeple de bu tarzdaki kusmalar korkacak bir hâdise deŞildir. Hatta denebilir ki çocuk mtiyacmdan fazla emmek'e meme ifrazahm ziya deleştiriyor (çünkü fazla emüen meme fazla ifraz jrapar) ve gun gecip te bSyüdükce kendisme lâzım gelecek olan fazla sütün ifrazını daha evvelden te rain ebneğe uğraKiyor, durbmane bir hareket yapıyor. Nitekim meme emen çocuklardaki bu tarz kusmalann onü ne geçmek îctn uğraşmak ta haksızdır. Çânkü kendisme emdirilmesi lâzım gelen tam miktan tahdit etmek güç olduğu cihetle yapılacak herhangi bir tahditle çocvğun aç kalmasma sebebiyet verHmesi kabil olacağmdan hiç mazarratı olmıyan bu fazla emmeiere musameha etmekle biraz zaman sonra kusmalann zail olduğu görulür. Bir takım çoeuklar da böyle memelerden azcok sonra kusmakla zayıflarlar, yani kendilerme lâzım olan mik • tan muhafaza edemezler ve bu su • retle gün gectikçe zayıflayıp porsuk bir hal alan, neş'esini kaybederek lâyen • kari ağbyan betbabt manzara ve ifa deli çoeuklar olurlar. Bu hal diğer sekIin aksme olarak derhal onüne geçmek üzere sebebi araştınlarak tedavi edi lecek bir marazî manayi haizdir ve kurtarabilmek içm tedaviyi mümkün olduğu kadar erken başlamak icap eder. Bu iki sekli birbirinden tefrik etmek çocuğu muntazam surette tartmakla kabil olur. Yeni doğan çocuk doğduğunu ta • kip eden Uk M üç gün zarfmda vez d ninden tabiî olarak biraz kaybettikten sonra ilk hafta nihayetinde doğduğu miktara çdcar ve günde vasatî 30 gram ziyadelesir. Binaenaleyh emdiğinin yal« nız fazlasmı çıkardığma kanaat hftsıl edilen çocukların ber hafta nihavetin • deki tartılan 210 gram yani ayda 900 gram ka^ar bir tezayüt Bföstermeleri lâzımdır. tste bu terayiHü göstermiyenlerm yahut büâkis zayıfliyanlarm kus • malarmm marazî olduğuna hükmetroek lâzundır. Zavıflatıcı kusmalann sebeoler! muteaddittir. Bımlann en başmda «elen «ebeo anne »ütüniin kifavets'zliğidir. Bu söz pek garip çözükmekle beraber Hl;nmesi lâzım gelen bîr hakikattir ki fazla süt emen cocuk kustuğu pfbi memedi' kâfi süt bulamivan çocuk ta aldıeı bu az miktar sutü kusar ve bu suretle b&sbutün zayıf kalmağa mahkum olor. Bunun ifadesini şöyle kabul etmis lerdir. Açıkmış olarak memeye konan eocuğun memede kâfi süt bulamaymca hava yutmağa baslaması ve mîdeye sG*'« beraber rnen havamn midenm takallünü mueip olarak sütle beraber çıkmastdır. Bn bava yutma meselesi kuci^ rocvklarda çok defa vaki olan bir hAdisedir; bunun çaresi olarak fea muvakkat bir devir içm cocnğu çok ^cıkmsdan mı*meye koymakbr. Btm dan coc'ifun beslenmesi hakkmdaki hasbihailerrmde mufassalan bahsede • ceğim. Lâkin meselenm bu suretle halline kuama sebebmin hakikaten hava yutmak oldu*ıjt>a kanaat hasıl ettflcten sonra tevessül etmekle kabildîr; çünkü bu zaviflabcı kusmalar bazan da midenm ait deliJtfnin (tababette bevap dediğimiz fetha) gerek asabî surette kananmak cerekse yanılt* 'HVarile pek dar veyahut hatta kapalı bultmmak suretile sütün gecmesme mBsaade et • mediŞ'jrlen de i'e»i gelebilh'. Asabî olarsk devir devir kapanan delikli midelerde çocuğun kustvğu miktarm yekunu aldığı n»:ktardan çok azdor ve bu teklm tedavki de kolay dır; lâkin yapılu itibarüe dar delikli olanlar adıklan süt yekunumm hepsî • ni çıkanrJar ve tedavileri de cerrahi dir ve alelâmum zamanmda yamlmak «artilerauvaffakiyetltdir.Göruluyor ki bütün bu mce hesaDİarm yapılıp teshisin tevidi ancak heldmin derin ve eiddî tahkikatma muhtaçtu ve bımlann tesh'% ve te*)avİ6İnde gecikmek çocuğun tahanunDni hadudunn teeavB* ederse teh'ikeli bir vaziyet teskil edebüir. Büvük çocuklarm kusmalanna gelmce onlann hemen her biri marazî bir manayi ha^dir. O kadar ki onlan içinde mâna itibarfle hiç vahameti haiz olmıyan sekiüerden baslıyarak en vahim mânayı haiz olan ve yegâne bariz alâmeti kusmak olan sekiller vardv ki bu alâmet sayesmde teshis edilip tedavisinde sürat göstermek çocuğon ha yatı noktai nazanndan pek haizi ehemmiyettir ve binaenaleyh büyük çoco • ğun kusması karsumda ihmal pek haksodır. Cünkü pek müstacel tedavi icap eden bir ha«tabğm baslangıç alâmeti olabilir. Netice olarak denebilirki yeni doğ • mus bir çocuğun kusmalan nesesine ve vezninin günde 30 gram nisbetinde olması lâzımgelen ziyadeleşmesine mâni obnadığı takdirde endiseye ve hatta tedaviye hacet olmadığmı bilmek, fakat kusmakla zayıflıyan meme çocuŞ^mun ve yahut aıızi olarak kusmağa baslıyan her hangi bir yastaki çocuğun kusmalannda bekimin hakemliğine va« Idt kacırmadan muracaat elzetndir. Doktor fHEM NAL1NA M1H1NA Balkanların yerine.asamra Sstünde bir Pransa g» | zetesi duruyor. Bu gazeteye ttal ya Başvekili Sinyor MussoKri «Şarkta bulutlar» serlevhası altmda bir başmakale yazmıs. Duçe bu makalesmde, M. Utvinof Yoldaşm Uzaksarktaki vaziyetin ciddiyet ve vahamerin • den bahseden bir nutkunu esas ittihaz ederek Japon emperyalizmi hakkmda mütalealar yürutüyor. Uzaksarktaki vaziyetin, bütün d&n yayı bir harp tehlikesme maruz buluadurduğuna şüphe yoktur. Litvinof Yoldasm ve Japon ricalinm nutuklan, Sinyor Mussolrainin makalesi, bütün banlar, son senelerde, dünya sulhu i<in ea büyük tehlikenin Uzaksarkta oldufa • mı gösteriyor. ttalyan BışvekOinm bahsettiği bulutlar yakm şarkta değü; Uzaksarktadır. Eski bir politika tabirlle ufi'iklan kara bulutlarla kjapanan yer, orasıdır. Umumî Harpten evvel, dünyayı ateşe vermesinden daima korkulan yer Balkanlardı. Nitekim de öyle oMn, 1914 yazında Prençip ismindekt Sırp delikanlısmın tabancasmdan fırlıyan kurşunlar, yalnız Avusturya Veliahtile zevcesini değil. bütün Avrupayı ve arkasından bütün dün* yayı yaktı. Dört senede tam doknS milyon delikanh yalnız muhareb* meydanlarmda can verdl. Türkiyenm ve diğer BaHcMs devletlerinin sulhperverliği sa yesinde, bugün Balkanlar, artık dUnyanm barut fıçısı olmaktan çıkmış, fakat onun yerine Uzaksark kaim olmuştur. Barut fıçismın bizden nzak Oİ • ması mucibi memnuniyet ise da, Balkanlarda ablan kurşunun dün « yayı tutuşturduğuna bakarak ma « selâ Vladivostokta pathyacak Wr bombamn ayni cihanşümul felâkeH doğurmasından endişe etmek yanh| olmaz. Onun için korkulu rüya gör» mektense uyanık yatmak hayırlı * dır, sözüne uygun bir surette ve da* ima tetikte olmak hiç te yanhş değildir. «'«ımmuıııllllltlllllllllOIIIIIIIIBIflllinillfllimillliraiRlilU' Silâhlar meselesi | Almanya ile Lehistan arasında gene konuşulacak Ingiltere yeni bir mukavele hazırlıyor Londra 26 (A.A.) Gazetelerm yazdıklarma göre Nazrrlar Meclisî dünkü toplantısmda silâhlan azaltnu hakkmda yeni bir mokavele orojesi hazırlamağa karar vermiştir. Bu proje geçen martta teklif edilen mukave'e proje • »iri tadil eder bir nrtahiyettedir. Bundan baska Nazırlar Meclisi ev • veJce hakkmda itilâf hâsıl olan nok talan kuvvetlcadinnek icin tngütere i • le ttalya tarafından bir tavassutta buhmulraasmı a'âkadar devletlere tek Iif etme<H de kararlashrmıstır. Sflâhlan azaltnu hakkmda Fı~Jısa ile Alm*nya ararnvda doğrudan doğya yaoılan konıtin'ar esnasnıda baş gösteren ve bn müzakereierin fnkıtaa e*rajMsma sebep olması ibtimal da nHinde gön"l«n zorlukluın ortadan kaldmlması icin ttalyan hukumetmîn tavasiatta bultmması ihtimali sezflmekUdir. M. Hitler bir anlaşma husulünü istiyor Berun 26 (A.A.) ReshnU Kra • koiar gazetesmin Bernn muhabiri prooa^anda nazai M. Gobbel* ile bir mülâkatta bulonmaştur. M. Gobbels milliyetperver sosyaüstli^in Alman seciyesmden mütevellit bir hayat telâkkisi ohsndugu ve yeni Alman devlet seklini de bu telâkki doİnrtfaguau »öylemistir. M. Gobbels milliyetperver sosyalistliğin bir ihracat emteası ohnadı^ını entsen Almanyanm böyle bir tesebbüste de bulunmavı hahrmdaa gecirmedijrrni ancak bu hare • ket diger memleketlerde husttsî sartlar altmda yer tutacak olursa bunun milliyetperver sosyalistliğe ihraç edilmiş nazariie bakıIamıyaeaŞmı üâve eyle • mi«*ir. Lehistan Almanya münasebah hakkmda da M. Gobbel* demistir ki: «Başvekil iki memleket arasmda anlaftna hnsulvnu istemejktedir. Bunu Lehistan sefirile yaph^i iki mülâkatta ve soylediği nutaklarda da kaydetaMf* tir. Yaoılmakta olan müzakereler sui tefehbihnlerm •ebepierim izale etmek içtndir. İki memleketm mendıatlerme taalluk eden meselelerin müskülâtma ragmen mufterek azhn ile bu neticeye varmak mümkün olabilecektir.» Fransada malî rezalet meselesi Baçvekil istifa ile tehdit ediyor Parlt 26 (A.A.) Meb'osan m«o Hsinin nizamname encümenine Si taviski meseiesi hakkmda bir tah kikat komisyonu teşkiline dair bir çok karar »ureti lâyibalan verü miştir. Komisyon bn projeler! tetkîk Ith yaptığı toplantıda Başvekil M. Şo tanın verdiği kısa izahatı dinlemlştir. M. Şotan bu beyanatmda demiş> tir kit < Meb'usan meclisi sırf p«rMkmento azasmdan mürekkep bir tah« kik komisyonu teşkilüıi kabul edecek olursa hükumet istifa edecek ' tir.» M. Şotan Msyalist grvpu taraA» dan teklif edilen tarzda ve parlâ « mento haricinde kalan zatlardanj mürekkep bir komisyon teskil edfl « mesine ve bu komisyona meb'uslar* dan, âyandan ve yüksek memur • lardan da ban aza alınmasına ol dukça taraftar görünmüş, bununla beraber ban itirazlar ileri sttrmöf ve nihayet demistir ki: « Sosyalist grupunun teklif •* • tiği takrire benzer bir karar sureti istenecek olursa lâzım gelea kanonî metinleri çarçabuk mecKse ter» die hazır bulunuyorum.» Paris 26 (A.A.) Meb'usan meo lisi nizamname encümeni parli mento haricindeki kimselerden mürekkep bir tahkik heyeti teşkili hak kmdaki karar suretinî 11 muhalif ve 2 müstenkif reye karşi 14 reyle kabul etmistir. (ooj?eratiftft;k Cemiyeti Heyeti ismet Paşa taratından kabul ediidi Ankara 26 (Telefonla) M«r kezini Ankaraya nakleden Türk Kooperatifçilik Cemiyeti tarafrndan seçilen Yusuf Kemal Beyin riyasetindeki Cevdet Nasuhi ve Alâettm Cemil Beylerden mürekkep olan heyet dün aksam Başvekil tsmet Pasa Hazretleri tarafından kabul e dihnistir. Heyet, Başvekil Hazretlerme cemiyetm tazhnatını arzetmiş ve Gazi Hazretlerine de bu tazimatm arzedilmesini rica etmişlerdir. Heyet, cemiyetin Ankaraya nakli sebeple rmi, yeni teskilât ve faaliyet neticelerini tsmet Pasaya izah etmistir. Başvekil Hazretleri kooperattfçiliğm memleketifnizde behemehal muvaffak olması lâzım geldiğini ve cemiyetin gaye ve teşkilâtına ve intihap ettiği azalarraa nazaran ma •affak olacağnu ümit ve temenni et • ti?mi söyliyerek heyeti taltif etmiştir. Ankara Halkevinde çaylı bir toplantı Ankara 26 (Hususî) Bu aksam Halkevinde yüksek ikhsat ve ticaret tahsili görenler cemiyetmin bir çaylı toplantisı yapılmif ve üç yüzden fazla aza ve misafirler toplantiya istirak etmistir. Millt ikti • sat yolunda ugrasmayi ve azanın maddî ve raanevi giiçlüklerini gi • dermeyi çalısmayı meslekî hareket • leri takip etmeyi gaye tutan cemi • yetin reisi Aydoslu Sait Bey toplanb esaasmda müheyyiç bir nutuk irat ederek bugünkü milü iktısadımızm once canma menfaatine ondan sonra da ©nun vereceği imkân hudu • dunda ferdi menfaat esasına davandığmı anlahms va Kemauzmi Halk Fırkası esaslannı bulunmaz bir bütün halinde nıhudur, diye tarif ederek sozüne nihayet vermiştir. Cemiyet sık sık toplanarak kon • feranslar vereceği gibi m'Jlî iktısadımızm her kolunda esaslı etütleri de mevzu edmmiştir. Bundan dolayı bürün Türk iktrsatçılarrnı kendile rine aza olmağa cemiyet idare he yeti Türk Kooperatifçiliği Csmiyetî azalannın mütekabüen kendi cetniyetlerine girroeği teklif ve kabul edilmistir. Tutuşan bir gemi Kaza sonunda 175 kişi öldü Sanghay 26 (A.A.) tcmde bir çok yolcu bulunan küçük bir gemi ikmcikânunun yirmmci gecesi <Yan Sekian» nebrinden geçerken ka • raya orurmuş ve sonra tutusarak yanmıstjr. Bu feiâketli kaza neticesi olarak en az 17S k»î 3lmii«tür. Sağ olarak kurtulanlar Sanghaya gelmislerdir. Romanyada yeni bir nezaret Bükreş 26 (Hususî) Nazırlar meclisi yeni bir kararla yeni bir nazırlık ihdasına karar vermiştir. Silâh ve cephane nezareti ismini ala cak olan bu yeni nezaret 1 nisan • dan itibaren işe baslamı* olacaktır. Bahrimuhitfe havaî bir poşta seferi Hint zelzelesinde ölenlerin miktan Londra 26 (A.A.) Hint işleri nezareti tarafından neşredilen bir tebliğde bu yakmlarda HindUtanda vuku bulan zelzele neticesinde ölenlerin 2500 kişiden çok fazla olma • dığı bilhassa beyan edilmiştîr. Lehistanın ordusu Varşova 26 (A.A.) Millî müdafaa bütçesinin Diyet meclisi as kerlik isleri encümenmd'e müzake resi strasmda Millî Müdafaa Nazm muavini Jeneral Skladkovski kısa bazı izahat venniş, Leh ordusunun harp levazımı, yiyecek ve silâh kuvvetleri tedariki hususunda ecnebi memleketlere tâbi ve muhtaç olmadiğmı kaydetmistir. Muhalefet fırkasma mensup mebuslardan bu müzakere dolayısile son söz alanlar millî müdafaa ifinin fırka münazaalan haricinde oldugunu bilhassa kaydetmislerdir. Encümen bütçeyi hiçbir değisiklik yapmaksızm kabul etmistir. Roma 26 (A.A.) Hava seraiti cibetinden bir mâni çıkmadığı takdirde tayyareci Lombardi ile Mazotti, Roma üe Buenos Ahes arasmda hava yolile ile posta sefernn yapmak için cu • martesi sabahı saat beşi 20 geçe Ciampino tayyare Umanmdan havalanacakIardır. KADRt RAŞlT Galatasarayhlar Cemiyetinin kongreu Bir fabrikada gaz iştiali Voelhlingen 26 (A.A.) Çelik fabrikalanndan birinin bekleme salonunda gaz iştiali neticesinde bir işçi ölmüştür. Diğer isçilerden iki kisi agır ve altı kisi hafif surette yaralanmif lardır. Enkaz altmda kalan yarahlar bh* kaç saat süren çalısmadan sonra kurtarılmışlardır. Fransa ve ingiltere arastmla kon!enjanlar meselesi Amehkada para 15leri Vaşington 26 (A.A) Ayan meclisi para isleri hakkındaki kanun lâyihasının müzakeresine yeniden başlamıştır. Cumhuriyetçi azadan birçoğu bu lâyiha hakkmda siddetli tenkitler yürütmektedir. Londra 26 (A.A.) Royter a janunra öğreodiğine göre konten janlar hakkındi diplomatik bir hareket ve teşebbüse muracaat edil meksizin müslihane bir anlaşmaya ulaşmak için Fransız ve tngiliz hükumetlerî arasmda birkaç günden beri Tnuhabere cer»yan etmektedir. Fransa Hindi Çini havayolu Tunus 26 (A. A.) Fransayı hava yolile Hindi Çiniye bağlamak teşebbüsüne girişen tayyareci Şartuvar dün sabah saat yedide yalnız başma tek satıhh bh tayyareye binerek havalanmıştır. Sis yüzönden bir şimenditer kazası oidu Cumhuriyet Galatascrrayldar Cemiyetinin dünkü kongresinde bulananlar Galatasaraylılar Cemiyeti, dün se nelik kongresini aktetmiştir. Kongre • yi Osman Kemal Bey açmışhr. Evve • Iâ beyeti idare ve müfettişler raporu okunmus ve kabul edilmiştir. Bundan sonra Gazi Hazretlerile Başvekil Hazretlerine ve diğer makaınata tazimat telgraflan çekilmesine karar verilerek yeni idare heyeti intibabına geçilmiş • tîr. Yeni idare heyethte Yunus Nadi, Şevki, Osman Kemal, Rasih Hasan, MHat Aziz, Feridun Nail, Ali Haydar, Bekir Mecdi, Suat Arif, Malik, Mustafa Hayri, Tevfik Âmir, Osman Müeyyet Beyler mtihap edilmiştir. Yeni idare heyeti pazartesi günü saat altı buçukta ilk. içtimamı yapacak • br. Bingazi ve Sudan hududu Londra 26 (A.A.) Bingazi üe Sudan arasmdaki hududun tayin ve tabdidi hakkmda tngiliz ve ttalyan hükumetleri arasmda müzakerelere baslandıgı Kahireden gelea haberlerde bildirilmektedir. Şimal Denizi yolu Leningrad 26 (A.A.) Şimal denizyolu idaresi bu yol üzermde tetki & buhmmak uzere 1934 senesi iç mOyon ruble sarfedecektir. Halle 26 (A.A.) Dubendeki maden kuyusunun bulundugu saha dahilinde ve üstü açık bir yerde çalısmakta olan bir mühendis ile bir makinist üzerlerine doğru gelen bir lokomotifi, o sırada kesif bir sis büküm sürmekte olmasından dolayı görememisler ve lokomotifin altında kalarak ezilip ölmüşlerdir. Nüshası 5 Kurustur AbOne j Türkiye Senelik 1400 Kr. Altı ayhk 750 Üç *y!ık 400 Bir aylık 150 Hariç 1700 Kr. 1450 WQ yokhır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear