22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet '• 12 Eylul 1933 Arkadaş hatın Edtnon kendisi gibi genç olan ar kadaşı Aleksinin kolunu tutarak: Sen ne budala şeysin be, dedL Bu plâj ve eğlence yerine uyuklamağa RU geldin? Tavuklarla beraber yab . yor, tavuklarla beraber kalkıyorsun. Şu uyuşukluğu bırak dinini seversen. Gözlerini aç, biraz etrafına bak. Knu vilin ne zaman Kravil olduğunu bfliyor rmısun? Geceyansından bir saat son • ra... Bakara, güzel kadın, bütün eğ lenceler hep o zaman. Ne o, neye öyle gözlerini açıyorsun. Tabiî nereden bi leceksin? Bunlan bilmek için i " f n m biraz açıkgöz olrnan lâzun. Bu gece ben de teninJe beraber gezeceğim. Bu işin zevkine yalnız gezenler varabilirler yavrum. Bir kadına iki Irişi birden ilânı aşk etmez. Hem bu gece sen serbest değilsin. Ne demek o ? Bana büyük bir iyüik yapacak sm? Yani Basit bir iş. Geceyansından sa . baha kadar benira yatağımda benim yeu rime yatmak. Biliyorsun ki yumuşak ve ihtiyar bir babam, genç, fakat aert bhr annem var. Babam beni keyfime bırakmışhr. Fakat para kesesi annemin e Unde. O da benim iıtediğim gibi gerip tozumama raâni oluyor. Geceyan. sma kadar xor izin alabiliyorum. Fakat hele *aat 12 den sonra sokakta kala . yım... Derhal kıyamet kopar. tlk iş olarak harçlığım kesiliyor. Ben benim yasundaki gençlerin sabahlara kadar eğlendiklerini töyliyortam da para et • miyor. Bu gece tam saat 12 de sev diğim bir genç kızla randevum var. Bu randevnye gideceğim. Fakat öbor taraftan annemi kızdırmak ihtimali mev. cut. Yegâne çare yukanda anlattığım hiledir. Başını sallama... Benim bu ri. camı mutlak kabul edeceksin. Saat 11 de köşkte herkes uyuyor. Anamla babam 10 dedimi yatıyorlar. Al şu anahtan. Içeri gir. Doğru benim odama g i t Yatağuna yat. Yorganı da basına kadar çek. Senin yaptığın gürültüyü işitseler bile ben geldim samrlar. Geceyaruı ohnr da annem benim gelmediğimi an larsa netice benim kjin fenadır. Saat 12 den sonra kaçta uyamrsa mutlak bir kere benim odama uğrar. Yorganı kabank görürse gürültü etmez. Çok çok yapacağı alnıma bir buse kondurmaktır. Sakın kımıldıyayım deme! O benim uykumun agır olduğunu bilir. llyan ~ dırmağa kalkışmaz. tsetrsen uyuduğunu belli etmek için horla! Ben sabahm üçünde geleceğim, Ben geldikten sonra sen de pencereden atlar gidersm. Hay. di Aleksiciğim simdilik Allaha ısmar. ladık. Senin bu iyiliğini ömriim oldukca unutnuyacagım. Insan insana lâzım olur. Elbet ben de sana birgün mn • kabele ederim." Aleksi arkadaşmm hannnı kırma J du Muayyen zamanda bütün ışılrlan sön. dürülmüs olan köşke girdi. tşte Edmo. nun cdası burası.. Yok burası değ'L Burada balık ağlarile oltalar var. Ha işte yatak odası. lçindeki tütün koku • sa Edmonan odası oldoğunu nasıl da belli ediyor. Aleksi elbiselerini çıkarmadan ya • tağa uzandt. Daha yorganı adamakıllı örtünme. den koridorda bir ayak sesi peyda oldu. Gelen Edmonun annesi idi. Yatağa yaklaşb. Aleksiyi sarsarak seslendu Beni aldatma! Uyumuyorsun. Şim. di geldin. Edmon bu hal böyle devam edemez. Eğer söziimü dinlemez de hep böyle geceyanlanna kadar surtersen seni tersyüzü Parise yollanm. Zaten baban da bu fikirde. Biliyorum, sen hıikaten haylaz bir çocuk değilsin. Fakat o Aleksi yok mu? O çapkın A • leksi! O, seni bastan çıkanyor. tnsan öyle bir serseriye uyar mı? Yaçına bakmadan sefahat yapmağa kalkışan e . depsiz. Edmon seni bu ahlâksız ço ~ cukla görüşmekten menederim. Onun ne mal olduğu zaten babasile ana sından belli. Babası Sç kere üstüste if. lâs etti. Anası da takma disK, yalana ineJlerite öğünür «ahtekârm biridir. Edmonun genç ve güzel annesi bu sozlerden sonra eğildi, ne yapacağını şasırmif olan Aleksinin alnına bir buse kondurdu. Aleksi kendisi ve ailesi hakkmda söylenenlere mukabele edecekti ama ede. medi iste... Evvelâ bu buse, sonra da o yerebatası arkadaş hatın yok mn? Fransızcadan nakleden: SÜVEYDA FERlDUN Tütün mahsulü bu Şipcenski Bulgar sene çok ve nefis Kadro cumartesi günü ilân edilecek veti, hakikaten bir muvaffakiyettir. Hd Birînci sahifeden mabat takımı geliyor Ecnebi alıcılar şimdiden ay içinde yuz beş profesörle muhabera Beşiktaş ve Galatasarayla iki maç yapacak 1932.33 Bulgaristan Kral kupası sam. piyonu Şipcenski kulübü Beşiktaş kulübümüze iadei ziyaret etmek üzere bu ha£ta şehrimize gelerek Beşiktaş ve Galatasaray kulüplerimizle iki maç yapacaktn*. Şipcenskinm Beşiktaş takımımıza Varnada 32 mağlup olmasını Bulgar gazeteleri maçm futbol mevsimine tesadüf etmemiş olmasına hamlediyorlar. Şipcenski tstanbuldaki maçlan kazanmak için takviyeli olarak gelecektir. Varnadaki arkadaşlan Ihsan Beyden Beşiktaş kulübüne gelen mektupta Bulgarlann bir aydır muntazaman çalıştiklan, Sofya ve Varnalı di ğer oyuncularla takviye edilerek tstanbula gelecekleri yazilmaktadır. Bu maçlar Taksim stadyomunda giireş müsabakalan oldugu için Beşiktaş Şeref stadında yapılacaktir. Şeref stadımn tribünleri henüz mevcut olmadığı için iki bin kişilik kadar sandalye temin edilmiştir, llk tnüsabakayı bu cuma Beşiktaş kulübü yapacaktir. Tertip heyeti buhranı nazan iti bara alarak fiatlarda tenzilât yapmıştır. Beşiktaş kulübü kazandığı galibiyeti elden kaçırmamak için iki haftadır sıkı antrenmanlar yapmaktadır. Getirdikleri kıymetli antre nörle çalisan Galatasarayın elde ettikleri istifadeyi halkımız bu maçta göreceklerdir. Galatasaray kulübü de pazar günü Kurtuluş ile maç yapacak ve Bulgarlara karşı hazırlanacaktır. Her iki kulübümüze tetniz bir oyunla galibiyet dileriz. Üniversite kadrosu itirazlara mukabele hazırlığa başladılar 933 senesi tütün mahsulümüzü» hem kemiyet, hem de keyfiyet Ribarile geçen seneye nisbetle daha iyi bir derecede oldugu müstahsil mıntakalardan son ahnan malumatla anlaşümıştır. Bu seneki tütün rekoltemizin 40 milyon kiloyu bulacağı tahmin edilmek . tedir. Geçen sene mahsul 18 milyon kilo olduğundan sene nihayetlerine doğru piyasamıza bircok ecnebi alıcdar geldiği halde alacak tütün bulamıyarak geri dönmüş, ihtiyaçlannı Yunanistan ve Bulgaristandan temin etmişlerdi. Geçen sene mahsulün azlığı fiatlan da gayritabiî derecede yükseltmiş, bun " dan Rus, Japon ve Çin tütünleri istifa. de etmişti. Bu sene tütün mahsulünün hem bereketli, hem nefis olması geçen sene tütün piyasamızın gördüğü sarar . lan telâfi edecektir. Amerikan kumpanyalanmn memie ketimizden geçen sene 6 milyon kilo tütün mubayaa ettikleri, bu sene 910 milyon kilo alacaklan tahakkuk etmişti r. Almanya piyasasuım da yeni sene mahsulümüzden 10 milyon kilo tütün alacağı tahmin edilmektedir. Avusturya rejisi ( 3 ) milyon kilo tütün mubayaasma karar vermiştir. Çekoslovakya rejisi de şimdiden 700,000 kilo için bir münakasa açmak üzeredir. Darülfünun sabtk ıslahat müşavir liği komitesinin tanzim etmiş oldugu kadroda açıkta kalan eski Darülfünun müderrislerinden banlan, Vekâlet ve Başvekâlet nezdinde çıkardmalannra esbabmı anlıyamadıklarmdan bahisle şu kâyette bulunmuşlardı. Sabık ıslahat komitesi azasmdan bir zat dün bir mu. harririmize şu beyanatta bulunmuş • tur: Kadro harici kalan profesörler. Tehditl Evvelki gece saat .yirmi dörtte zabıtaca tantnmış sabıkah Arap Mehmet, arkadaşlan Ali, Feyzi ve Ziya ile birlikte Yenibahçedeki yat • lık tiyatroya gitmişler ve zorla kadınlara mahsus m«vkilere oturmak istemişlerdir. Sarhos olduklan anlasılan bu dort kafadar, kendilerini bu hareketten menetmeğe uğraşan tiyatro salıi bin!, sokağa çağırarak: «Biz, senin tiyatronu yıkarız!» diye tehdit et • mişlerse de zabıta memurlan rafından yakalanmışlardtr. Sandalla izmire giden sporcular Boksör trzet, güreşçi Bedri, gü • resçi Yusuf Beyler sandalla şehri mizden tzmire hareket etmişlerdir. € Biz, bütün ıslahatı ve kadro lan iki ay içinde yapbk. Gördügümüz iş pek büyüktür. Bu hususta birçok itirazlar serdedilebilir. Müderrisleri kadrodan ayuırken istinat ettiğimiz deliller, müderrislerin sicilleri, yaşlan simdi . ye kadarki mesaileri ve bundan sonra çalışma kabiliyetleri olup obnadıgı ve saire hakkmda yapbğnnız tahkikattı. Bundan başka profesör Malş hocalar. la ayn ayn görüşmüş, her fakültede bu işle meşgul olmak üzere üçer kişi • lik bir eksper heyeti seçilmistir. Mese lâ Tıp Fakühesvıde eksper Leyet Tev. fik Salim Paşa, Neset ömer ve Akıl Muhtar Beylerden müteşekkildi. Profesör Malş heyetlerdeki zevatla resmî olarak değü, hususî olarak go . rüşmüştür. Çünkü resmî görüşmede bu bocalar arkadaşlan hakkmdaki noktai nazarlannı bitaraf olarak söylemezlerdi. Bizde medenî cesaret yoktur. Meselâ Hamdi Suat Beyin niçin çıkanldı ğı soruluyor ve münakaşa ediliyor? Hamdi Suat Bey en son dakikada kadro harici bırakılmıştır. Sebebi de, Hamdi Suat Beyin yaşının üerlemis ve şimdiye kadar çok çahşmış olsa dahi bundan sonra artık çalısamıyacağı ka. naatini vermiş olmasıdır. Universitede bütün kürsülerin ehemmiyeti müsavi de. ğildir. Bir kürsü için kâfî gorülen bir profesör diğer bir kürsü için kâfi gö . rülmiyebOir. üniversite bir seviye meselesidir. Kadro işîeri brtmiş addedilebüir. Oniversiteye alman yeni profesör mu avinlerinin kadroda hiçbir resmî va . ziyetleri yoktur. Bunlar gelecek sene . basmda esas kadro yapılırkerl bir se • nelik mesaileri nazan dtkkate alına • rak tasfîyeye tâbi tutulacaklardır. E sasen bu namzetlerin hemen yansmın doktoralan yoktur. Halbuk< asıl mua . vinlikte doktora şarttır. Namzetlere doktoralarmı hazırlamak fizere iki se. ne mühlet verilmistir. Ecnebi profesorlerinin Türkîyeye da edilmiş ve angajmanlar yapılmıştır. I « ki ay içinde bu kadar fazla profesör « le muhabere hiçbir zaman yapüma « mıştır. Profesör Malş bizim bu istica • limiz karşısmda bize daima sabır tavsiye ediyordu. Profesör, birgün biz« «tsviçre Maarif Nazın iken Stokholm den bir tek üp profesörünii îsviçreye davet etmek için senelerce pesindea koştum» demişti. Yüz bes profesörle angajman yapılmıştır; demiştim. Bunun sebebi şudurt Üniversite kadrosunda 35 kürsü i • çin ecnebi profesör getirilmesi takar . rür etmişti. Ve her kürsü için en kuvvetl üç ecnebi profesöriinu namzet olarak seçmiştik. Bu üçünden en çok işimize geleni tercih ettik. Bizim profesörler hakkmdaki şartlanmız çok ağırdL .Ecnebi profesörlerden istenen şartlar Birincisi Türkiyeye gelecek bir ho • cada, bir profesöre lâzım olan bütün flmî kabiliyet ve meziyetlerdea başka ilmî adaptasyon kabiliyeti anyorduk. Memleketimizde bir Türk gibi, ilmî çalışmasını »tiyorduk. Ve bugün şart . lanmızı tamamen kabul etmiş 24 pro . fesörle kat'î mukaveleler imzalanmışbr. Diğerlerile de bugünlerde imzalanmak üzeredir. Profesörlerle beşer sene müddetle mukavele yapılmıştır. Her profesör memleketimize geldiğinden itfbaren üç sene içinde türkçeyi mükem melen öğrenmeğe ve dördüncü sene . basmda tedrisatı türkçe yapmağa mecburdur. ü ç sene içinde türkçeyi öğrenmiyen profesörün mukavelesi feshedilecektir. Ecnebi profesörlere beşer yüı lira maaş verilecektir. Fakat bu maaş . lardan vergi kesilmiyecek, vergileri hfi kumet verecektir. Nobel mükâfatnu kazanrmş bfrkaç profesöre sekiz yüz üâ bin lira maaş verilecektir. Ecnebi profesörler tef • rmievvel basmda geleceklerdir. Bu sene tedrisatm bilhassa Tıp FaküHesinde teşrinisani birde baflıyacağuu iknrt e* diyoruz.» Profesör muavînleri Kral Faysal zehirlendi mi Bursanm kurtuluşu Hâzım Paşa Hazretleri Bîrincî gahifedsn mabat Bîrincî aahifeden mabat frodan bir balo verilmistir. bulımmak üzere müteveffamn am razadesi Prens Aptül'ilâh dünkü Toros Ekspresile Bağdada hareket Bursa 11 (Telefonla) Meclis Reetmiştir. fa* Kâznn Paşa Hazretleri kurtuluş mePrens Aptül'ilâh bir müddettenberi rasimine iştirak için Balıkesirden bu lstanbulda oturmakta idL raya geldL Paşa, hükumet konağmda Kral Faysalın cenazeti istirahat ettikten sonra caddeleri doL Brindizi 11 (A.A.) Kral Faysa duran halk arasmdan yaya olarak ge hn cesedi dün sabah Bemden buraya ge çip Belediyeye gitti. Orada bir müddet tjrilmijtir. dmlendi ve tstanbula gitmek üzere YaBağdat 11 (A.A.) Kral Fayta lovaya hareket etti. hn cenazesi Bağdada cuma günü ge • CUMHURİYET Kânm Paşa tirilecektir. Cenaze alaymda 25 bin Irî Hazretleri dün gece Yalovadan şeh smin bulunacağı tahmin olunmaktadır. rimize gelmişlerdir. Rıdvan Nafiz ve Salih Zeki Beyler Rıdvan Nafiz Beyin teftiş heyeti ri* yasetine naklinden dolayı inhilâl • . den başmüfettişliğe talebi üzerine Ma. arif müsteşan Salih Zeki Bey tayin o lunmuş, tayin tradei Milliyeye iktiran etmiştir. Kaçak çamak Dün Gal&tada, Arap camisînde Memiş kaptan isminde bir şahsın vaziyetinden şüphelenen zabıta memurlan tarafmdan elindeki çanta sı muayene edilmiş ve 19 düzüne kaçak çakm&k bulunmustur. Memiş kaptan bunlan bir Rum kumüsyoncudan aldığim söylemiş, her ikisi de yaklanarak Adliyeye verilmistir. Harikzedegân aparfımanlan kiralanıyor Tıp Fakültesinm Beyazıta naklinden sonra Beyazıtta bir Darülfünun mahaL lesi teskflme karar verildiği malâmdur. Mevcut binalar bu îse kafi gelmemektedir. Üniversite rektörlüğü harikzedegân aparbmanlanm kısmen Idralama ğa karar vermiştir. Eenebi profesörler Bir gruptan dönen talebenin vaziyeti Dün idarehanemize ortamektep lerin sekizinci sınıf talebesinden bîr hayli efetıdi geldi. Bunlar btr grup derste muvafak olamadıkları için döndürüldüklermden şikâyet etmekte, geçen sene ayni vaziyetfte bir gruptan kalanlann sınıfa devamma miisaade edîldiğini söylemekte, geçen sene yapılan muamelenin bu sene yapılıp yapılmayacağinı sormaktadırlar. Liselerfn son sınıf talebesinden ayni vaziyette bulunanlar da ayni fikâyette bulunmaktadırlar. M a arif Vekâleti bu meseleyi tetkik etmektedîr. Her halde talebeye bir an e v vel cevap verilmesi muvafık olur. Ekmek fiatı fstanbul Belediye Riyasetinden: Eylulün on üçüncü çarşamba günönden itibarm ekmek yedi ve francala on bir kuruştur. diği için bu kadar tevessü ettiği anlaşılmıştrr. Yangm çıkan evde oturan muallim Sıdıka Hanım, ateşi derhal rtfaiyeye haber verecek yerde bir müddet söndürmeğe uğraşmıştır. Maamafih yangınm tevessüünde susuzlugım da amil olduğu tahakkuk etmiştir. Yatalanan tavcılar Sabıkalı tavalardan Abdullah ve Kasım, 10 kuruşluk adi bakır yü • zükleri Galatada Nusrat Efendi U minde b°r safdil adamcağıza atlın diye 150 kuruşa sa.tm.iflar, fakat biraz sonra mesele anlaşılarak ya • kalanmişlardır. Sağırlar, dilsizler ve körler mektebi Sağırlar, dilsizler ve körler mektebinin hazrrlıklan henüz ikmal edilmediğinden tedrisata 10 gün •onra ba&lanılacaktır. Mektep, şim. dilik Saraçhanebasmda Havriye H •e»i binasmda tedrisata baslıya caktsr. Burada sağır ve dilsiz talebeye ders göaterilecektir. Müracaat vuku bulursa kör talebe de mektebe kabul edilecektir. Mektebin muallrmi körler, sağırlar ve dilsizler cemiyeti reisi Süleyman Sırn Beydir. Tedrisatta birçok asrî usuller tatbik olunacak, bunun için Alman, Fransız ve Amerikan usul lerinden btifade edilecektir. Bu usuller sayesinde kör, dilsiz ve sağırlarla gayet kolay bir »urertte anlaşmnk mümkün olacakbr. Mektebin rağbet göreceği kuv . vetle tahmin edilmektedir. Mektebe diğer vilâyetlerden de talebe gelebilecektir. Bu hususta mektebin muallimi Süleyman Sırn Bey demiştir ki: « Bütün gayretimiz dilsiz çocuklan konuşturmaktır. Bugün için bu, pekâlâ mümkündür. Sağırlar v« körler için de ayn düşüncelerimiz mevcuttur. Mesaimizin mü»bet bir netice vereceğine ve mektebhnizin rağbet göreceğine kuvvetle eminiz.» serbestsiniz!.. Bir sene on bir ay • danberi Madam Mareva Şotnbergin dostu ve âşrkasınız. Vaşingtonda inikat eden metafizik kongresine iftirak etmek için Amerikada bulunduğum bir sırada kendisine Berlinde tesadüf ettğmiz kanm yalnızdı. Zarafetinizle, gençliğinizle ve gü • zelliğinizle, Avrupa «alonlarmda pek makbul ve muteber olan çap • kvnlığımzla, cerbezenizle ve biraz da • pek derm olmamakla beraber cilâdan mahrum bulunmıyan malumatım zla onu kolaylıkla teshira nruvaffak oldunuz... Kanm, sizin yfizünüzden, beni terkeöi, benden uzaklaatı. Size kaçb... tbrahim Bey itiraz mahiyetînde başını salladı. Niçin itiraz edCyorsunuz ?.. Söylediklerimde hata mı var?.. (Mabadi var) Zafer bayramı Tirede nasıl tes'it edildi Taşla başını yarmış Hasköyde oturan sabıkalılardan Mlşon, dün Kuledibinde, kendisini evvelce zabıtaya ihbar eden Davit ismmde bir şahsa tesadüf etmis ve: «Neden beni polise verdin?» diye • rek taşla başını yardığmdajı yaka • lanmıstır. Feci bir kaza Dün saat on 3dde Batrak Vahan isminde 22 yaşmda bir kuyucu, Beylerbeyinde Gümüşyolunda Yeşiltulumba sokağında 21 numaralı evm kuyusunu temizlerken muvazenesini kaybederek kuyuya yuvarlannuş ve boğularak öl • müştür. Biraz sonra kuyuda araştırma yapılmış ve Batrakm cesedi çıkanlrmshr. TireJe Zafer bayramtmh teg'idinden bir intıba Ttn (Hususî) 30 ağustos zafer ve tayyare bayramı parlak bir sekilde kotlolanmıştır. Merasime memleketin memurlan, resmî ve husust cemiyetleri, esnaf birlikleri, idman yurdu gençleri büyük küçük Tıreliler istirak ettiler. Mülâzim Neset ve Müfti oğlu Rab'p Beyler tarafından veciz ve yüksek hitabeIerle 30 ağustos zaferini anlattılar. Badehu resmigeçit yapıldı; resmigeçide kıtaahaskeriye, idman yurdu bando • ra, mektepUler, terziler, demirciler, berberler, nrgancılar birlikleri istirak ettier. Gece fener alaylan tertip edüdi Belediye bahçesinde Izmirden hususf aurette getirilen seku kişilik saz heyeti ve İdman yurdu caz takımı istirak ettiği halde Tayyare Cemiyeti tarafmdan da bir gardenparti verildi. Eğlenee sa bahlara kadar pek nezih surette devam etti. italyan çocukları italyan mekteplerinde okuyacaklar ttalya hükumeti İtalyan çocuk lannın ftalyan mektebi bulunan yerlerde başka mekteplere devamlannı menetmiştir. Bu çocuklar hangi memlekette olurlarsa olsunlar mutlaka ttaL yan mekt«plerine gitmek mecburiyetinde olduklanndan şehrimizde diğer ecnebi mekteplerinde bulunan ttalyan çocuklan bu mcktepleri t«rketmek mecburiyetinde kalmışlardır. çin denize atılacağım güne kadar burada mı kalacağım?.. Bu hususta hiçbir malumatım yok. Istikbal hakkmdaki projele • rinden bana hiç bahsetmedi... Îbrahim Bey avukatı suallerle sıkıştırmağa devam edecekti; fakat tam bu sırada kapıya üç def a vu ruldu. Girîniz?. Gemici kıyafetli birisi içeri girdi. Beyaz pantalonlu, mavi fanilâlı, siyah kunduralı, uzun boylu, kır saçlı, zayıf bir gemici, kunduralannın ökçelerini birbirine vurdu» başmı hafifçe iğerek «elâm verdi ve açık mavi renkli gözlerini Îbrahim Beye tevcih ederek kendisini şu suretle prezante etti: Doktor Hiigo Şomberg!.. ^ 5 Doktor içeri girince, avukaıt git meğ« hanrland3t Zabıtai belediye memurlarım tahkir Bebekte bir kahvehane işleten îbrahim isminde bîr şahıs, dün kahvesini kontrola gelen zabıtai be lediye memurlarını tahkir etftiğin • den tevkif edilmistir. Onflçyasında kacakcı Ali isminde 13 yaslannda bir çocuk dün sandalla limanda ipeklî kumaş kaçakçıhğı yapmakta iken yakalanmıştrr. Alinin bu işie, yaşınm küçüklüğü dolayısile nazari dfkkati celbetmemek için istihdam e • dildiği ve bazı ecnebi vapurlann • dan bu suretle hayli ipekli kumaş kaçınldiğı anlaşılmıştır. korkunç suratma benziyen çehreli, adammış demek... Dcktor Şomberg, elile misafi • rine koltuğu irae etti ve fransızca komışmağa başladı: Zannedersem mösyö, ismim, maceranızm esrannı bir anda yırtmış olacaktrr... Şomberg!.. Hügo Şomberg... Metresinizin kocası!.. Îbrahim Bey oturdu. Cevap ver • di: Filhakika... Şahsiyetiniz bütfin hakikati bana izaha kâfi gel • dî... Yahut kâfi gelir gibi oldu!.. Hakkımz var... Kâfi gelir gibi oldu deyiniz... Bu daha doğru... Çünkü bu fani dunyada hiç birimîz hakikaAi olduğu gibi bildiğimizi iddia edecek mevkide değiliz... Hakkmızda büdJclerimi, yahut bOdi ğjmi zanncttiklerimi, size sayaca • ğım. lcap ettikçe tashih etmekte Üsködar yangını fahkikafı Zabıta, Usküdar yangını hakkmdaki tahkikatını bitirmiştir. Yangınm bir ibmal yüzünden çıktıği ve ateşin zuhunmdan ancak 25 dakika sonra itfaîyeye haber veril Doktor, zannedersem Ibra him Beyle hususî surette görüşmek arzu ediyorsunuz... Çekilmeme müsaadenizi rica edeceğim!. Teşekkür ederim üstat. Mösyö Karneci çıktı. tbrahim Bey tekmll nazari dikkatini yat sahibinin üzerinde teksif etmişti. Sevgilisinin kocası olan bu adamı, Orlik şatosunun esrarengiz sakinini, manyatizma sahasındalci mesaisile her tarafta büyük bir şöh ret alan bu maruf ve ayni zaman da korkunç sahsiyeti şimdiye ka • dar hiçbir yerde görmemişti. Nazarlanndan fışkıran manva • tizma seline maruz kalmadığı gibi, tatlı ve ikna edici cerbezesinin kuvvetini de ölçmek fırsaıtına nail olamamiştı. tdam sehpasindan kendisini kurtaran adam, bu geniş omuzlu, kır k*dim Japon cengâvarlerinin Tefrika: 23 Morit Dökobradan naklen Aşkın Kudreti Hududu astıktan sonra mesele kajmamıştır. Eve» ama, ya babaaıra tevkif ettilene?.. Babasım çok sever. Onun uğnyacağı elim bir akıbet biçare sevgilimin de felâketini intaç edebilir. Höcereme ghîp beni al cnadan biraz evvel, ona bir veda mektubu yazmıştım. Mektubu Berlindeki bankasmm namına göndernişthn... Postaya tevdiini, iyi kajpli bir gardıyan deruhde etmişti. Bit tabi beni şimdi idam edilmiş zan • neder... Eve ama, mektuptan evvel, rirar hâdisesini gazetelerde okur {fe müsterih olur... îbrahim Bey avukatuı yanma Uraz daha aokuldu ve ikna edici bîr «esle sordu: Şimdi her şeyi biliyorsunuz; bana bir senelik hayat hediyesi veren meçhul halâskânmm kim ol * duğunu söyliyemez misiniz artık?.. Hayır tbrahim Bey!.. Halâs • kânnız, bizzat kendisi, kim oldu • ğuiHi size söylemek arzusunu bes • Iiyor... Esasen öğle yemeğtnden evvel sizinle başbasa bir mülâkat yapmak istiyor. Biraz daha irttizar e derseniz, merakınız ta/lmin edil > miş olur. Beni, bir sene müddetle bu yaıtta hapsotmeğe kalkısmasınlar «akın!M Hayat borcumo ödemek » •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear