Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 Ağustos 1933 ^Ctrmhurlyet' SON TELGBAFLAB {Banakalırsa Okumakla okumak arasında I GÜZEL SANATLARt Yunanistanda muhaliflerin kararı belli değil! Gelen haberler biribirini tutmuyor, iki tarafın da kuvveti tneclis açılınca anlaşılacak Atîna 4 (Hususi) ttiiâfperverlik ve itilâfgirizlik taraftarlannın mübarezesi devam etmektedir. Malîye ve hariciye nazırlan basvekile itilâfperverlikte sebat etmesî için nasihatte bulunuyoriar. Buna mu kabil itilâfgirizler M. (CaldarU) i fırkadan çekilmekle tehdit ediyorlar. Bunun üzerine 11. (Çaldaris) hükumetinm zavıf düşmesinden korka rak ve itilâf taraftarı muhalefet mensuplarının bilâ kaydü şart mü zaheretine istinat edemiyeceğini düşünerek tereddüde düsmüş ve iti lâfperverlikle itilâfgirizlik cereyanları arasında vaziyetini tayin etmekten âci» kalmıştır. ratm inkişafı (Çaldarisin) hatti hareketini ve iki cereyanın kuvvetini meydana koymağa yardım edecektir. Eİif Naciye cevabım tur. Matbuat âleminde bize en yakuı Naci oldugu için şüphesiz tenkidinm iyi cihetleri de vardır. Sonra Naci diyor ki: (Hâmidin bir de Afrikalı kadını var • bu Fir'avunun kansı olacak • bu resmi beğenmedim) buraya kadar güzel. Olabilir a bir resmi herkes beğenmiyebilir. Şaheser de ol • sa fakat o ileri gidiyor (fakat o, bu resmin Paris sergilerinden birinde takdir gördüğünü söylüyor. Fakat benim bu resmi affedebilmem için kâfi bir s#bep degildir.) Primitif bir kız tablom için Andre Lhot sen terakki ederken kuvvetli hamleler yapıyorsun demişti. Rüya tablosu tamamile benimdir. Hatta bunun için Andre Lhotun eğer bu tarzı ki yepyenidir. (senin dehan buldu ise bu yolu bırakma takip et) demişti. Birgün Fir'avunun kansı tablosunu yapıyordum. Birdenbire göıleri bu tabloya takıldı. Hayret ve istiyakla bu e serimi süzdükten sonra (sen, dedi, »tık (Chef • d'oeuvre) yapmağa başladın. Bu tablon çok orijinal, görülmemiş bir tablodur. Bunda, dedi, miistakil ve &• teşli bir şahsiyet saklı. Aman bir fırça daha vurayım deme. trn/anı at ve sakla. Aradan bir miiddet gecti bu tablo • mu Montparnasse üzerindeki büyük bir galeriden istediler. Orada C^ıanne gibi Picasso gibi Derain gibi Raol ve Brague gibi yeni resim âleminin büyük san'at kârlarnın eserleri ile yanyana teşhir o. lunmuştur. Vernissage gecesi Paris re. sim muhitinîn birçok şahsiyetler[ bulu nuyordu. Davetlilerden birçoğu beni ayrı ayrı tebrik ettilerdi. Fakat bütün bunlar Naci Beyin bu tabloyu affetmesi için kâfi birer sebep olamazmış. Şu • racıkta gülmemek için dudakianrm ısınyorum. Fakat benim, bu eserimi Eİif Naci Beye beğendirmek için yap • madığımı da söylemek isterim. Andre Lhoteden Othan Frieıt den Düfiden Kromerden Favoryden mü • teşekkil bir jüriden berat getirsem acaba Naci Beyi tatmin edebilir miyiı. Bilmem ki. Fakat bu kadar şımank bir münekkidi memnun etmek için eserimin Luvr müsesine kabul edilmesi icap edeceğine benzlyor. Fakat Neci yann kalkar da ben Luvrdaki tabloları da beğenmivorum. Bu tablolann Luvra kabul edilişi benim bu eserleri affede • bilmem için kâfi bir seb«p olamaz. derse o zaman ne yapacağız. Ben hiç hayret etmiyeceğim. Çünkü bu gibi güllinç iddlalar artık garibime gitmiyor. Muhammet tablosu ki manen, fikir, felsefe. ne oiursa olsun, teknik Avrupaî degildir. Bu teknik benim yeni tatbik ettiğim bir tekniktir. tnterpretationu da yenidir. Bunun telif olduğunu da görmek lâzımdı. Ben Gazi tablosunda da yeni bir ifade tarzı aramıştım. Ben arıyorum. Her zaman değilse de çok defa buluyorum. (Primitif kız) da buldum. (Rüya) da buldum. (Fir'avunun kansı) mda bul • dum (Muhammet) te buldum. (Gazi) tablosunda bulmağa çalıshm. Omürle rinde bir defa olsun yaratmamış, ya ratamamış ve takiidin ötesine bir adım atmamıs bazı kimseler de benim Muhammet tablom için bir ay dünya san'at tarihinde misaller aramakla meşgul oldular. Onlarin da bana inanacaklan zaman o kadar uzakta degildir. Hamit Necdet İHEM NALINA MIHINA Bir mülâkat hakkında tahminler Atina 4 (Hususî) Dün öğleden sonra Başvekil, M. Papanastasyo ile gayriresmî bir surette görüşmüşttir. tki lider arasında noktai nazar mutabakatı hasıi olduğu ve tnecli» açılmasmdan evvel tekrar görüse cekleri tahmin ediliyor. M. Papanastasyo bu sabah bazı muhalîfler ile görüşerek Başvekille yaptığı temas hakkında malumat vermistîr. Muhaliflerin iddian Atina 4 (Hususî) Muhaliflerin iddialarına göre kendilerile hüku met arasında hiçbir resmî temas vuku bulmadığı gibi meclisin Hk içtitnatnda suikast metelesi etrafında müzakerat cereyan edecek ve vatiyetin tasfiyesl istenecektir. Bu mUzake • M. Maksimos leyahatini tehir etti Atina 4 (Husuıî) Avrupadaki kaplıcalara gidecek olan M. Maksimos M. Çaldarisin tavsiyesi Userine ve hükumetin mevkifni tehlikeden vikaye etmek maksadile meclisin açılmasını müteakıp seyahate çıkacaktır. ııımnHWNnilMIIIWIIIIIIIIimilllli|||int!iHiiH«wm»< Korentte büyük bir yangm oldu Hasarat 500 milyondan fazla tahmin ediliyor Atina 4 (Hususî) N Bufün »aat 2 de Korent şehrinin eski mahalle •inde çıkan yangm esen şiddetli rüzgârdan ve itfaiye teşkilâtmın kifa • y*tsizliğmden dolayı büyümüş, şehrin birkaç noktası birden ateş al tırda kalmıştir. Birçok binalardan btşka çarşıda 40 dükkân yanmıştır. 1sanca telefat olduğu da zannedi liyor. Henüz tevsik edilmiyen ha berlere göre hasarat 500 milyon ir*Hmi derecesindedir. Gandi hapisten kurtulamıyacak lngiliz tayyareleri dün bir köyii bombaladılar! Puna 4 (A.A.) Gandi on iki ay hapis cezasina mahkum edilmistir. Bu teftr de iki «cne hapis Pua 4 (A.A.) Gandi bu sabah serbest bırakiknifsa da Poonada kal* magı ve siyasi harekatlere girişm* meği teahhütten imtina ettiği için tevkif olunmuftur. Gandi, şimdi Yervada hapisane sinde muhakent«sini beklemektedir. Mumaileyhe iki settclik bir hapis ce . zası terettüp ediyor. Simla 4 (Aw.A.) tngilir as kerl tayyarelerî Kotkal köyünü dün iki defa botnbardıman etmişler ve hemen hem«n bütün kulübelcri yıkmışlardir. Mıntakanm diger taraf • lannda asayis yerindedir. RoynalmiİAİ hııhrtın nasıl ... kaldınlabilir? BrÜkse! 4 (A. A.) Sendikalar köngresi divam asalığına Alman Lei . parttn yerme Avusturyaiı Scharschi intihap etmiştir. Kongre kabul ettiği karar (uretinde ancak bir sosyalist iktısat rejimînm tesiti maksadile takip olunacak müdahaleli bir beynelmilel iktısat hareketmin mevcnt buhranı iaale ede • bfleceğini beyan etmektedir. ' Kongre paranm istikran ve hîmaye ciliğtn kaldtnlması hususunda •^r et. mektedir. Bombayda tevkifat yapıldt Bombav 4 (A.A.) Zabıta tn . giliz ticaret esyasına boykut yapılmatını tavsiye «d*n yazılar dağıtan dokuz kişi yakalamiftır. Yozgatlılar sevinç içinde Yozgat 4 (A.A.) Maarif Vek&le. tinhn burada açacagi lise için geltn emir memlekette mühim teaahtirata vesile olmuş, halkm şükranı m«ml«ket büvüklerme telgrafla bildirilmiştir. Alman torpHo'arı Rgada Rlfa 4 (A.A.) Volf Ajanıın dtnt Rigaya gelen dört Alman torpidosn çok samimî bir surette karşılanmıştır. Aimli gemiler* ve içindekilere büyük bir alaka göstermektedir. Resmî ma • hİyette birkaç kabul resmi yapılacakhr. Yozgatta hastane yapılıyor Yosgat 4 (A.A.) On yataklı ve sair teşkilâth bir hastan« yapıl*paktu. Yozgatta spor Yozgkt 4 (A.A.) Halkevi spor. eulart Kınkkale sporcularile 11 ağtw • tosta bir maç yapacaklardır. Bir dönya rekoru kırıldı Brandftbourg «Şarkî Prusya» 4 (A. A.) Volf Ajansradan: Yelkenli bir tayyare ile uçuş yapmak için dün »abah *aat 7/20 de Brandfbourgdan bavalanan yük•ek tah*il talebcsinden Schmidt o Vakittenberi Fri»chos Haff gö« lü ürtitekd* doUşmaktadtr. Sch . midt şiıttdi yirmi İki saati bulan bu u çaşu fle ytlkenli tayyare dünya müd. dct rekorano bayli larmışbr. Marmariste sOngercilik Marmaris 4 (A.A.) • Vilivetimi • zin sahillerinde Marmaristcn sunger avcılığı ile çalısan 2 makine 15 kangtva vardır. Bunlar süngar avcılıgına iki ay evvel çıkmıslardır. Daha üç ay denizde ka * lacaklardır. Sünger piyasan düşdkttir. Geçen sene on üç on bes liraya sahlan sünger piyasası, bu sene 8 liraya sahlı> yor. Gene geçen seneye göre makine ve kangavalar yanya inmistir. Bn sene 3 bin okka kadar sünger istihsal edile • ceği tahmin ediliyor. enî bir dönya rekoru yao'lıvo r * Paris 4 (A.A.) Fran«ız ta^vi . recileri Codos ve Rosii doğru hat ü • zerinde dünya rekorunu kırmak üzere bu sabah uçmuşlardır. S«rgimi kapattun. Eserlerim hakkın • da yazılan tenkitlere cevap vermek is . terim. En dokunaklı tenkidi Naci yaz tçcnlerde bir Turk hanunı, badığı için evvela ona cevap vereyim. n?, her gün bir kitap okuyup Naci Lüzumsuz bir muziplik ile basbitirmezse derunî bir boşluk lıyıp iyi ve kötü görüşün tam bir ha . duydüg'.nu söyledi. B«n d« biras tas* kın ve marezî bulduğum böyle bir o iitası olan yazmdan ne yalan söyliye • yim istifade etmedim. tstifadeli bir ten. kuma iştahının mahiyetini anlamak i . ktt aleyhimde bile olsa memnuniyete çin kendisine bazı kitaplardan bahsettfrr? ve itiraf ettirdim ki okudugu eser değer hele bir san'at tenkidini ki • az çok diirüst olması bekienirdi • başındatı lerden çoğunun mevzuunu, hatta hanyarısına kadar böyle lüzumsuz bir mugi maharrirlere art olduğunu unutmuş. tur. Hele ecnebi dili büen kadınlanmız kaddeme ile doldurman, garip demearasında böyle bir kitap daglan devimek için söylüvorum, manasız bu sade ren hirkaçmı tanınm, ellerine geçen ehareketimi bu kadar kartsık bir mesele seri çahucak okur4ar. Çiğnenmeden haline sokup sonra onu bir kurnazlık yvtnian bu kitaplann, beyninde sakseklinde keşfe çalışmakh^ın sana mahladıklart mânalar, hafızaya sövle bir sus bilgiçlik nümuneleridir. seiâm verirler, geçip giderler. Okunan Herkes bilir ki ve biiiyor ki Güzel yatılar karşısında insan zekâsı, otel, San'atlar Biriiğinin sergisi ağustosta hrn veya misafirhane nevinden bir uğ. Yerli Malar sergisiie beraber açıhr. Yok rak d<^i1. mce ve dolaşık manalan 6gü eğer Galatasaray lisesinde bir sergi aç. 'erek b^s'eyici maddesini kendinde a> maklığımı bir kabahat veya hatnaşinaslıkoyan bir degirmendir. lık gibi birşey buluyorsan san», söyliyecek tek sözüm yoktur. Aksi halde açık Bu kadar basit bir okuma terbiye • konuşahm Naci, memlekette bir gaieri slnin Kenüz bircok Avrupah kariler . de de bulunmadığını, dün. Valery Lar binası yoktur; sergimi sinemelpr:n kabandın evvelce yazmış oldugu bir ma ranlık salonlarında yoksa Alay köskünde mi açmamı istiyordun. tkinci yerde kaleden öfrendim. bir sergi açmanın acı tecrübesini sen çok iyi bilirsm. Bu acı tecrübeyi bana Bu muharrir de «ihmalci ve sathî» da tattırmakta senin için gizli bir zevk ka<;İerden «ikâyetçidir: varsa bu zevki sana benim tattırmıya Hepimiz. müellifler, eserlerimizin bu caihmı sövliyebilirim. iKmalci ve satM okuvucularına tesadüf Bu cümleler içinde örtülü duran kötü etmişizdir, diyor. Ban dtfa onlar emaksadm çirkin gözii satırların kıvnm. serlerimizden bahsederek bizi methelan arasından insana Syle fcna bakıderken yakalantrlar: Kitap isimlerini, yor ki. mevzulanni. şahısları. zamanlan ve Maamafih sana samimf birşey söylivak'alann yerlerini birbirine kanştırir!ar; Hir pasajın mSnasını doğru ol yeyim mi: Kalerry senin eline fırçadan mîyarak zikrederlerken ele geçerler; daha çok yakısıyor. Bu sözümü sak<n yalniz göz gezdirdikleri bir tek eseri (Naci elindeki fırçanı kaldır da sokağa miz îizerine bütün kitaplarımız Kak fırlat) manasında alrtıa. O fırça ki sana kında Kiiküm verirler, ve bize öyle bir bu kadar sene ihanet te Ctmistir. Fa • ayna gösterirler ki orada karikatü kat biliriin ki ben böyle ailevî işlere riimüzü {jorürüz. Yahut ta bahis, îis . pek karışmak istemem. Mademki ondan tünde çok dUşündügumilz ve okuyanbir türlü ayrılamıyorsun. larda devamh bir intiba bırakacagım Kalemle fırçadan birini begenmek « îannederek yazdıfımiz bir mevzua geteki hürriyetine hürmet etmekle be . lir, ve işte bu noktada onlarin bü raber benden arkadaşça bir tavsiye istün sSyledikleri şeyler ve bilmediiimiz tersen fırçayı tercih etmeni söylemem. b'r meseleyi bize ögTetmek ister gibi Yok eğer her ikisi ile de hoş geçinmek takırdıklan tavırlar gösterir ki, on isterscn bilmem san'at hayatmdaki bu lar, bUtOn eserierimizi «okumus ve Polvgami«ye müsaade edebilir miyiz? tekrar okumuş» olduklannı söyledikYedi Gündeki yazuıa aynca cevap leri zaman fazla mübalaga etmişlerdir. vereceğim için burada mevzuu bahsetmek istemiyorum. Gelelim benim Andre Lhote sokulFransiz muharriri, çare olarak, müduğum iddiasmat Evet memnuniyetle clliflerin az ve özlü kitap yazmalan. itiraf ederim ki Paristeki atelye mesaim nı tavsiye edivor. Bence bu, aksi ne Uc« vprpoek bir usuldür. Cünkü ih • içind* birçoklan Andre Lhotım tesiri rnalci ve sathî okuyucu özlü kitabin *a altında yapılmıstır. Çünkü Andre Lhotun şıdığı yaelı fikirleri hazmedecek kabi. atelyesine onun telâkkilerin', 'ft'niğini liyette degildir. En iyisi, onlan sade ve malumatmı öğrenmek ve tatbik etsuya eser yazan muharrirlerle basbaşa mek için girmiştim. bırakmak ve cevherK kitaplara el do Söyler mîsiniz Naci Bey. Farzede kun^urmnmalan için ne yapmak lâzımlim ki Avrupaya gittiniz. Büvük bir sa yapmaktır. Zaten gittikce de öyle reııamui atelyesine gidiniz nasıl ça • oluyor ve bu ıstıfa her kültür hareke • lışırsınız? Gene kendi bildiğiniz gibî tinin başlıca neticelerinden biridir. çalısmakta devam ederseniz ne Parise PEYAMtSAPA gitmenize ne de bir hocanın yanına gîrmenize lüzum yoktur. Oturun evinizde hudayinabit ressam yetişirsiniz. Bununla beraber şunu peşin olarak söyliyeyim ki atelyede Lhotun her söyBrüksel 14 (A.A.) Meb'usan ve lediğini bir diistur diye kabul etmiyenâyan meclisleri Belçikanın Avusturyaya lerin başında ben de vardım. Onun söymalî yardtmda bulunması projesini ka lediklerini Lııvrda tetkik ve tahkik ettikten sonra kabul ederdim. Hatta bul etmişlerdir. zaman zaman yaptıgım eserler bazan hiç te onun iatedigi usul ve tarzda ol madığı halde beğenirdi. Gene birgün bir nü üzerinde tecrübe ettiğim serbest Roma 4 (A.A.) Macar Ticaret ve yeni bir teknik hiç te onun tarzında Nazıtı M. Fabrinyi ile arkadaslan dün olmadiğı halde son derece beğenerek gece Romaya gelmişler ve bugün H (işte ben de böyle çalışmak işterim) demisti. caret müzakerelerine baslamışlardır. Son açtığım Galatasaraydaki resim sergisinde Andre Lhote sokulmuş de . ğil bilâkis bu tesirlerden öyle bir sıy rılış ve kendimi bir buluş var ki Jıu sıyBerlin 4 (A.A.) Volf Ajansmdan. rılış ve buluş safhalannı görmek lâzımVolf Ajaıumın dogm malumat alan dı. Fakat Naci bunu görememekte mamahfeüerden öğrendiğine göre Alman zurdur. Bu kadar güç agır ve ince işi de Naci Bev gibi münekkitlik hayahna he•Içileri arasında p«k yakında bir takım nakiller ve değişiklikler yapılacakhr. Bu nüz ayak basmış bir arkadişımıza yük. letmek haknzlık olmaz mı? cümleJen olarak A!manysnm Buenos* Bu sıynhşm en bariz misalleri (PriAires clçisi M. Kaufmanr. Asser Mek • mitif bir kız tablosu, rüya, Fir'avunun siko elçısi M. Zechb'n ile Brukseldeki kansı ve Muhammet) tablolarımdır Yok Alman elçisi M. Lerchenfeld Hariciye eğer Naci bunlara da evet derse buna gülmekten başka verilecek cevap yokNeıareti emrine alınacaklardur. Bayrağımıza saygı isterb ülî Türk Talebe Birliği «Birlik» ismrnde aylık bir ga 4 zete çıkanyor. BUmem na < sıl olmuş ta bu gaıetenm ük nüsha . sını görmemişim. tkinci sayısı olan a ğustos nüshasım gördüm. Birlik, fî kirlermi nesrettiği gençler gibi aşetli ve coşkun... tnkılâpçı, millfyetperver ve ülkülv gençliğe yaraşan yanlarla do lu olan bu gazete, benim bu sütunda defalarla yazdığım bayrak meselesm • den bahsediyor: Cuma ve bayram günleri yırbk ve kirli bayraklar asılması, benim gibt, münevver Türk gençliğinin de smhi . ne, millî izzet ve haysiyetine, hamiyetine dokunmuş. Birlik, takdir ve teb • rike lâyık bir medenî cesaretle «kötfl bayrak asanlar» serlevhası altında bir liste neşrediyor. 2 3 temmuz Hurriyet bayramı günü tesbh edilen bu Ksteye, yalnız, resmî, yan resmî binalarla mfihim ve büyük müesseselerden fena bay« rak asanlarm isimleri Hhal edShnJş. Birl'V A' ''=• Kücük tarunmamış bî"4n kale alrnıyo . raz. Uuniarrn m'! ' » i o kadar çpktnr ki isimlerile gazetemizin Üî Hr nüshasi r tamamen dolar. Hakikaten de öyledir. Lakayaı. :.. lî terbiye noksanı, hasislik gibi «ailderlt bayram günleri asılan bayraklarm çoğu bayrak denilecek şeyler degildir. Yl bir süpürge sopasma, yahut ta iğri büğ. rö bir değneğe geçiribniş, yırtık pır . tık, kırmızısı beyazma vurmuş, soluk bezler, haşa, şehitlerhnizin kanile boyanmış şanlı albayrağımız degildir. Gazetenin nesrettiği ilk Ustede, dog* rusu, benim buraya isimlerini nakttden hicap duyduğum müesseseler var, h«m de bu işte en büyük hassasiyeti ve titisliği göstermesi lâzım gelen müesseseler... UmR ederim ki bu müe*sese» ler, listede isimlerini gördükten sonra, Türhaye Cumhuriyetinin timsali ohna« ğa lâyık bayraklar asarlar. Türkiye Cura huriyeti, temiz, yüksek ve şerern bir devlettir: onun bayrağı da öyle ohnak lâzım gc'"r Bayrak asmağı angarya bh* iş addedenlere diyorum ki bayrağım»» za karşı herkesten saygı isteriz. Bun. dan sonra, saygısızlan biz de saymıya* cak ve isimlerini icap ederse astıklari bayraklarm resimlerile beraber Cntn • huriyette neşredeceğiz. "Hâmis: Nizamî sekilde, rensri sol maz ve yerli kumaşlardan yaptlmış bayı rak almak istiyenlere, kolaylık ohnak üzere, bir de adres veriyorumt Yerti Mallar Pazan. Orada, Hereke ve Fe«hane fabrikalannın yaptiklan gnsel ' ve sağlam bayraklar bu,1 , MT Grevcilerle zabıta arasında mösademeler oldu Paris 4 (A.A.) Strasbourgdan Maten gazetesine bildirildiğine göre bir nümayişten dönen ve şehre girmek istiyen grevciler ile zabıta arasmda kavga çıkmışhr. Polis kuvvetleri nihayet grevcilerin hakkmdan gelmiş ve asayişi iade et • miştir. Kavga esnasında grevciler taşlar ahnışlar ve otomobilleri devirmişlerdir. Geceleyin tekrar kanlı hâdiseler olmuştur. Grevciler bütün lâmbalan söndürdÜt ten sonra sokaklarda barikatlar yap • mışlar ve mağazal^nn camekâtklı^nnt kırarak yağmada bulunmuşlardır. Bir. çok srrevci ve polis memuru yaralan • mır^ır. BeJçika, Avusturyaya yardım edivor italya Macaristan ticaret muahedesi Yunan ieneralini soyan havdutlar Atina 4 Yunan • Bulgar hu dudu Üzerinde bir Yunan jeneralini soyan havdutlar şiddetle takip e dilmektedir. Tahkikat neticesinde, haydutların Bulgar olduğu anla şılmıştır. Haydutlara yataklık et tikleri anlasılan yüzden fazla kimse tevkif edilmistir. Alman sefirleri arasında tebeddiiiât yapılacak Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur | Türkiye Yunan yerli malları sergisi Atina 4 (Hususî) Yunanistan mahsulât ve mamulâti sergisi res • men açıldı. Sergi çok iyi tertip edilmiş olup her nevi zîraat ve sanayi nümunelerînî bir araya toplamıstır. meydanda .. Fakat bakalım her türlü fenahğı yapmışlar mıydı? Onu nereden bileceksin? Ey sonra? Sonrası sen dünyaya geldin. Avuç içi kadar suratına öyle bir yiyecek gibi bakıyordum ki... Acaba kime benziyordun? Bir kere bana, hiçî Sen esmersm, ben kumrahm; sen sıskasm, ben balık etliyim; senin gÖzlerîn kara, benimkiler elft; senin bovun kısa. benimki uzun; senin kulakiarmın kanatlan uzun, gerive yapışık, benîmkiler kücük; senin... Anladık vahv!.. O herif nasıl? Macit mi? Hay Allah ceza sim versîn, ismmi ağzımdan kaçırdım. Macît ha .. Macît, doktor bu, değîl mi? Evet, hem tanmmıs doktordur: Mehmet Macît. tsmini isStmişliğm var mı? Şimdi kafam yerinde değil. Sen anlat. şeraiti İ 'Ç' n Harîç için Senelik 1400 Kr. 170Ö t Altıayhk 750 1450 Üç ayiık 400 800. Bir aylık 150 jrokttor Anan da esmer değil senin... Macit te esmer değil... Fakat, dedim ya işte, kulaklar, çene... Tıpkı! Başka taraf benzemiyor m u ? Gözlerîn biçimi v« bakışlar bî« raz andırır! Fakat renkler başka. Onunkiler de elâdır. Ananın göz leri d e siyah değil.' Velhanl renkçe kimseye çekmemişsm. Ne ise, uzatmıyalım. Açık söyliyeyim: Doğdu ğun gündenberi seni bir gün bile içim çekerek kucaklamadım. Seni zorla kollarifnın arasına veriyor « lardı. tlk zamanlar bahane olarak yeni doğan çocuklardan tiksmdiğimf ileri sürüyordum. Ben d e mendeburlardan hiç hoslanmam. Nafiz Bey güldü: Berr' yeni doğmuş çocuklara bayılırım ama, anlattık a işte, dalga mı geçiyorsun? Anhyorutn, anlıyorum... Jefrika: 9 SERVER BED1 Sabahsız Geceler Ha... lyî söyledtn... Oglan o vakit askerî tibbiyeye gidiyormuş. Doktor çtktıirtan »onra Anadoluya gonderilir, bir şey olur, k ı n pa • Ş&dan ayınr. Halbuki Nezahet babatınıa biricnk «vlâdı. Soyledim ya, laş çatlatsa yanından ayirmaz. Hele barın öldükten aotıra... Nafîı Bey stgarasindan derin bir tıcfec ç«ktikten aonra: ^ f Er«t, d«dj, yoUarrfa, vapur islcelelerindc bekliy« betliye nihayet nMndebunt gördünv Mendebur kim? O ifte, tıbbiyeli. ^ Nafift B«y * y a | a kalknak ister gibi isoyl* bir doğrulduktan sonra: ^ Haydi şimdi dursun, dedi, sana o vakitki reunini gösterirdim a • ma sandığın dibinde... Çıkartnası güç... Benim resmim m i ? Hayır, onun resmi. . O zamanlarda elime geçtrmiştim, hâlâ da saklanm. Güzelce bir delîkanlı idi, fakat öyle ayılıp bayilınacak, âhım şâhım birşey değil... Onun boynu da seninki gibi ince... Nafiz Bey parmaklarîle kendi yürilnde tarlf etti: Şu çene kemiği yok mu?.. Tıpkı sende olduğu gibi kulağın dibinden şuraya doğru keskin bir çizgile inîyor ve senin kulağın gibi onunki de kıkırdağın üstünden geriye dogru yapısık. Salib oldugu yerde sabırsızlıkla bir doğrularak bağırdi' Canım, simdi tıraşı kes, benim babam sen misin, o mu? O. Nereden belli? Şahitler bir çene ile kulaklardan mı ibaret. • O kadar değil. Daha neler var. Fakat böyle şeyler... Nafiz Bey sözünü «yüzde yüz ispat edilemez» cümlesile tamamlıyacaktı; fakat iddiasını zâfa uğrat • mamak için vazgeçti ve söyle de vam etti: Bir kere, Nezahet sana gebe iken ben onu tıbbiyeli ile beraber yakaladım. Salih yerinden sıçradı: Yakaladm mı? Ne yapıyor > lardı? Bîrsey yapmıyorlardı: Konu şuyorlardı. Hep o arkadaki yılcık duvann dibinde. Bir yaz gecesi. Ben şüphe içinde olduğum için tertîbat almıştım. Neler yapmadım neler. Burası da uzun hik&ye. Nihayet onlari basbaşa konuşurken gözlerîmle gördüm. Fakat aynldıklan ' sırada yetişebilmistim, n e konustuklarını duymadım. Ne yaptın? Gene ses çıkarmadım, Neza hete hiçbir şey söylemedim, fakat içim doluyordu. Nasıl sabrettin b e ? Gününü bekliyordum. Evet, nasıl sabrettim, ben de şaşarım hâlâ buna... Doğru, nasıl çatlatnadım, nasıl gebermedim... Hoş, gene içimde beni aldatan ümitler vardı. Ne demek o? Yani kendi kendime diyordum ki: 'Dur bakalım, dedikodulara ne inanıyorsun? Bellri tıbbiyeli ile Nezahet arasında... Bu herifin adı yok mu yahu?.. Şimdi söylemem. ^Belki tıbbiyeli ile Nezahet arasında öyle de dikleri gibi büyük bir fenalık yoktur.» Haydi be... Evlenmiş bir kan, kocasından gizli, duvar «Uplerinde yabancılarla bulusursa artık... Yok, seviştîklerî muhakkak Mabadi var