Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
?4Temmuz 1933 Hindistanda plâj eğlenceleri! Cumhariyei S1HHÎ BAHtSLER: Uzağı göremiyenler Yazan: Dr. S. Şükrü Gözlük kullanmağı icap ettiren se beplerden birisi de (miyopie) dir. Miyop olanlar uzaktan iyi göremezler. Miyopluk; ekseriya btr ailenin birçok efradmda bulunur. Miyophı baba ve annelerhı çocuklan da ekseriya miyopie duçar olurlar. Bu sebeple miyopi vilâdı olmakia beraber diğer hususat ve meselâ (çocuklukta mektepte çok kuçnk harfleri okumak, fena aydınlık, kötü vaziyet) gibi noksanlıklarda miyopiyi hazırlar. Miyopi için yapılacak en müessir ve esash tedavi, baslangıçta, fennî gözlük kullanmaktır. Bu maksatla çocukluk devrinde henüz (56) yaslannda iken miyopi gözlükle tashih edilip sıhhî «eraite uygun bir hattı ha • reket takip olunduğu takdirde hem miyopi derecesi ilerlemez ve hem de rayetin gözlükle hali tabiî derecesinde muhafazası, omrün nihayetine kadar, temin edilmis olur. Miyopflerde 4 diyopteriye kadar o lanlara hafif, 8 e kadar olanlara orta derece ve 8 den yukan olanlara da kuvvetli miyop denir. Hafif derecedekiler, yalnız uzak i • çm gözlük kullamrlar. Orta ve fleri de recede miyop olanlar uzak ve yakm içm ayn ayn iki gozluk kullamrlar. Miyoplulann dikkat edecekleri mühim bir nokta da, yakın gozliiğunü uzak için kullanmak ve bilhassa uzak gözlüeu ile okumak, yazmak, dikiş dikmek gibi isler yapmamaktır. Fennî gozluğa sıhhî şeraite uvgun olarak kuüaTvmıyan'arda miyop derecesi ile'ler, gözan jçin Jckı tabakalarda bir takıra dumo^ tagayyürler husule gelerek ruyet ciddî surette azaln. Bu takdirde göz, ulahı mümkün olamıvacak derecede tenakusu riiyete ve vahim ihtilâtlara maruz kalmış demektir. Miyoplular ve bilhassa ileri derecede miyoplar için fennî gozlükten maada, hıfzusıhha kavaidme nygun hareket etmek te zarnridir. Bu mevanda kabız olmamak, sıcak hamamda fazla kalmamak, koşmamak, atlama • mak, cok sıcaklarda yayan yol yuru memek, yiizukoyun yatmamak, fazlal sigara içmemek, alkol kullanmamak, fena ziya altında çaksmamak, fasılalarla okumak gibi hnsusati ihraal etmemek lâzımdır. Miyoplular 4 senede bir de • fa bekhtı tarafmdan muayene edilme lidirier. Eğlenceler akşam üstü başlar, ertesi sabah biter, plâj denince aklınıza tam bir panayır yeri gelmelidir Orbefellodan Şîkagoy Seyahatta tutulacak yol hakkındaki tetkikat L Yazan : Jeneral Balbo Bir çok havali üzerinden tayyare geçmemişti... Bir kısmı da tamamile meçhuldü... Hindtstan plâjlartndan birîne att Mr teJc resmi görmek bu plâjlann taşka memleketltrdeki plâjlara hiç U bememediğini anlamağa kâfidir. Hindistan ve plâj hayah... Ba iki ke Çıkanp yanm rupye 25 kuruş ozat lannı kapayıp gelen müslümanlar da limenin yanyana geltnesi insanı oldukça bm. Ne dersmiz ahnadı. Kâdbi van . yemeklermi yedikten sonra kıbleye dösaşırtan bir eümle teşkO ediyor. Fakat tasfle .evet, Hint fakirlerinin tıpkı si • nerek namazlannı kdıyorlar. Asya ve Afrikamn birçok milletleri gi. nema yıldızlan gibi kâtipleri var sâlik Derker bir farisî boyalı kâğıttan fap. bi onlann da asrüeşmelerini niçin çok olduğu dinin kendisine bir rupye 50 kasile yanımızdan geçiyor. Denize doğgörmeli ? Yalnız ne var ki bizde ve Avkuroş. den aşağ para almağı meneden ru gidiyor. Suya safran ve pirinç çiçeği rupa plâjlarında olduğu gibi Hint sa • esasatı bulunduğunu baber verdi. hilleri muntazam btr manzara arzede öbür taraftaki yılan oynatanlann zur atıyor. Ondan sonra sade kendmin de • cekleri yerde çok karışık ve intizam*ız nalan da kulaklanmın zarını yırtacak ğil etrafmdakilerm de baslarmı dön . çekil gosterivorlar. Bir plâjda bulun • derecede «iddetli ötüyor. Mütemadiyen diirecek kadar, tam otuz Inrk defa kolması aklmnızdan bile geçmiyen garip tekrar edip duruyorlar: Gali, gali, ga. larını açıp topac gibi dönüyor. Fari . marifet sahipleri ve satıcılar Hintlflerin lii. Birden sepetinden uvuyan yılan siler aslen tranidirler. Hint dinini kabul denize girdiği yerlerde arzı endam e. meydana fnhyor ve başını bu tatsız etmekle beraber kendi mezheplerine diyorlar. musikinin çıkhğı noktaya doğru uzatıZerdüştün itikatlarma da sadtk kalmışyor. Derken oynahcı yılan cinsmin ebelngiliz ve Fransız gazetelerinin Hint dî düsmanı yabani bir kediyi ortaya a. Iardır. plâjlan bilhassa mukaddec bir günde, tıyor. Müthis bir boğuşma başlıyor ve Bu Farisilerir bilhassa ölülerine et • mabırt Sivaya mahsu* bayramda na . neticede dahna kedi galip çıkıyor. E • tikleri muampl» gariptir. ölenleri dai . «an dikkatlermi celbetmiftir. Ahiren ğer yılanın fazla ısfarap çektiğini görüp ma yüksek bir yerde kartal, atmaca, Hindistanı ziyaret eden bir Fransız mute acıyanlar bira? para verip te oyna . şahin gibi vahsi kuşlarm görebileceği harriri yazdığı bir makalede diyor ki: şekildr teshir edip tarassut ederler. «Bombayda sıcakiar başladığı za • hcıya bu mücadeleye daha erken bir netîce verdirtebilirlerse ne âlâ, yoksa Eğer bu kuslar cesede yaklasırsa olüyü fflan herkes ancak »aat beşten sonra ekavga yılanm isi bitinciye kadar devam alıp gömerler. Eğer yaklasmazlarsa bhrvinden çıkabilir ve ancak o vakittir ki ediyor. kaç gün bekletirler. Bunun faydası şu plâjlara gidilebilir. Fakat bu geç gi « imis. Tamamen ölmemiş olan cesede Bir baska verde âlim fazıl bir zat oturdiliş oralarda ta sabahlara kadar vakit muş, etrafmdakilere bhkaç supye muka o kuslar yaklaşmazlarmıs. Bu suretle geçirilmesine sebebiyet verir. Hindis . doktor muayenesi yerine insanın uzun bilmdiî şiirler okuyor, vaızlar verivor. tanda plâjlar tam bir panayır yeridir. fakat muhakkak bir bavgınlık mı ge . Bunun sağ tarafmda kadın erkek dan . Kapıdan girdiniz mi evvelâ dudakla . çirmekte olduğunu yahut tamamen ölsedenlere ye* ayrılmıs. Ama bu, bizim rmda dualar nunldanan rahiplere çarmüs mii bulundugunu anlıyorlarmıs. bildiğimiz sekildek] dans değil Milli. parsmız, çocuklarm kumlardan yaprmş olduklan ,saraylara basıp geçmek mec. buriyetinde kalırsımz. Maymun oynatanlar, başlarını suya sokup saatlerce öyle kalan fakirler, binbir marifetle • rini göstererek önce halkı baslarma top. lamağa, sonra da onlardan para top . lamağa çalısırlar. Fakiri seyredenler içinde ben de vardım. Herkes gibi bu adama ben de para vermek istedim. Hint danslan. Yüzleri gözleri boyaiı, üstleri baslan sahte, mücevheratla süslü bir kalabalık hiç durmadan bağırıp çagırarak sıçravıp, göbek kıvırıp duru. yorlar. Hava biraz yağ ve keçi eti kokrroğa başladı. Çünkü birçok aile açıkta ak • şam yem"klerin: hazırlamağa basladı lar. Günes batrcağına yakm diikkân . Bütiin bunlar yetismiyormu» gibi bazan plâjlar siyasî nutuklara bile sahne olur. Gandi serbestken çok defa en mühim siyasî nutuklannı plâjlarda söy. lemiştir. Bombayda diğer bir plâj daha vardır ama sırf Avrupalılara mahsustur. Oradaki yegâne. Hmtli tngilizlere kok. teyl taşıyan garsondur.» Jeneral Bablo mavinlerile beraber tetkikat yaptyor k** Zaten hayatta da mücadeleye gi • rismek ve ümitvar olabilmek için sene • lerce tahayvülâtımızı ve tefekkürab • mın kuvvetlendirmek lâzrnı değil midir?. Herseyden evvel ortaya konması Iftzım gelen mesele su idi: Takip edilmesi en münasip olacak yol hangisidir? Ku • tüp denizinin cenup hududunu teşkil eden hat mı yoksa Amerikalılartn Açores ve Bermudes tarikile Amerikaya a • laşan yol mn?. Aylarca süren müzakerelerden sonra hâHâ mesele halledflmemisti. Boloma da geceleyin kalkmak güçlük ve teh . likesi ve günef çıkmadan evvel karanlık Okyanusun üzerinde saatlerce uç • malar, kutüp denizinin alçaktan geçen bulutlan ve fırtmalan hakkmda bir fikir vermisti. Bu iki yolun ikisi de ni hayetıiz teUîkelerle dolu idi. Fakat hiç obnazsa Açores yokmda bizimki gibi mühim bir filonun yere inmesi temin edilebilirdi. Yekdiğermden ayn] • ma tehlikesi de o derece mevcut de • ğildi. Yalnız ne var ki cenup yolu biraz daha uzundu. Fakat henüz idrak ettikleri gibi bir zaferin sarhoşluğfle mest olan insanlar için bunlarm pek az ehemmiyeti var. Umitlerimize niçin hudut tayin etmeli? Kurduğumuz plânlar ve projelerin bizi korkutmamış olması onlann ehemmi • yetini nazanmızda bir kat daha arttınyordu. ttalyaya donOpte halkm alkışlarile karsılandığımız zaman müstakbel seyahatimizin başlıca esasatı ağağı yukan kararlasmıştı. Bu adeta, bir derviâlem seyahati idi; Akdeniz, A • cem körfezi, Hindistan, Çm, Alaska, Kaliforniya, Panama, Filorida, Nevyork, Terre Neuve, ttalya. Kuvvetli ümitlerimizin verdiğî gay • retle derhal işe başladık. Fakat bir facia çalışmamızı durduttu. Okyanusu cenuptan geçerken benimle birlikte gelmis ve ikinci filoya kumanda etmiş olan miralay Umberto MaddalenaTireniyen denizine düserek can verdi. kavemet rekoru zikre sayandir. Fakat asıl pilotluktaki mehareti, baş ve tesküâtçı olmaktaki kabiKyati (ttalya • Brezüya) seyahatinde göründü. Yapa. cağımız dünya dolaşmasmda Cecconi ile beraber Romadan Kübaya dosdoğ. ru uçmağa hazırlanıyordu. tşte bu se yahatte bmeceği tayyarenm içmde, ba büyük iş içm tecrabeler yaparkcn o fed akıbete uğradı. ölümüne ah bütün esrar henSz halledflemedi. Bu bususta birçok nazt ' yeler yürutülmekte, fakat hiçbiri kıy . met verilecek bir şekilde değil. Mad . dalena son derece ihtiyadı ve mesleği • nin eri, tayyare» misibiz bir mSkem • meKyette idi. Vukua gelen kaza içm bulacağmız herhangi bir sebep diğer kuv. vetli delillerle c«HıecSlebilmelrtedhr. Ben, kendi hesabıma Maddalenanın 5khnünü daha esrarh sebeplere atfediyorum. Malum ya, arkadaflarmm bu kadar arastırmalarma rağmen, zavalhnın n( cesedi, ne de kendisine ah eşyadan bi» ri, hiçbir sey bulunamadi. Deniz bun . lan sıkı sıkı sinesinde sakladı. Saf ve berrak bir nîsan akşamı, sahilden hiç te uzak ofamyan bir noktada kokten dö şen Maddaienayi deniz çekti ve yırttu. Hâlâ onu dünyanın en kıskanç mah • Iuku gibi ka'nnda ebediyen uyoruyor. Yan ilâhlara mahsus bir akıbet!.. Bu efsane hiç sSphesiz ağızdan ağza do • laşacak, nesilden nesile intikal edecek, fleride ttalyan çocuklan safer ve mu. vaffakiyet hulvalarmi onunla besleyip bnyuteceklerdir. Biz arkadaflan, kar • desleri onun denizde doğup, den'tde Blmesmden bir nracize hal ve vaziyeti görüyoruz v ; denizin ufktmda ne zam»t bir tayyare gor5n«e onun sevgiK haya' lmi nazarlannuzda canlandrracağtz. O, bizim için kendismden sularm esrannı« rBzgârlann kanun intizammı sorabfleceğimiz gözle göri'nmec bir pilot halinde yasıyacak. Ya ıztırahımız, teessürihnuz.. O, ba facianm şiir ve hulya tarafım da boğu* yor. Bugün J«neral ve hususî kalem mö dürü olan Tadecmi ki o zaman mi . ralaydı • bana bu uğursuz haberi gettrdiği zaman kalbimin müthiş bir pençe içinde snaldığmı hissettim. Lokantada yemek yiyorduk. Tek kelime konus. madan hep : mit ka'ktık, facianm iki uç saat evvel cereyan etmis olduğu yere gittik. Sahilin vahs! otlarmm Bzerind* ve iri çamlarmm gölğesi altmda dmi bir sukunet hükümferma idi. Sular ıztıraplı ve müşteki bir sekilde sipırdıyorla. . dı. Kahramanın tayyaresinm enkazin gördük. Fakat Maddalenaya ait bir iz, bir nisane.. Hayır.. Hiçbirşey.. Oradaki ümitsiz bekleyişhnizi kat*iyen unutamıyacağım. Heyhat!.. Denis bize aziz dostumuzun hayalmden bas ka hiçbirşey bırakmamıstı.. Fakat o h» yal, bana kâfi.. Çünkü ebediyyen si • linmemek üzere haftrzama naksoldo. GSx hehimi: S. SÜKRÜ Üniversite için ecnebi müderris 50 müderris getirileceği iddia ediliyor Darülfunun içm Almanyadan elli altmıs kadar ecnebi muderris getirfleceği iddia olunmaktadır. Memleketten de Avrapada tahsillerim ikmal etmiş ve hntihanlarda pafrlak rmrvaffakiyetler gostermif gençler mtihap ediiecektir. Oniverntede mnderrislerin esasli sn • rette çaLşmalan temin edflecektir. Mn. derrisler deraten sonra lâboratuvarlarda ve kötfipanede mefgnl olacaklar . dir. 1 Tayyare ile Fransayî devir seyahati! Bu sene seyahate S O tayyare iştirak ediyor Dalgıç kadın lar! Bir İngiliz kadını kocasına yardım etmek için dalgıçlık yapmağa başladr Erzurumda tarihî paralar bulundu Erıurum «Husosî» Şehrm eskî •ur haricindeki genis sahayi isgal eden kabratanlan dSzehflerek yol yapılır . ken amele bir güveç içinde hayK miktarda gümas para bulmus ve beyinlerinde bölüşüp öteye beriye tatarlarken poEsin haberi olmuş, ellerinde kalan miktar toplanmıstır. Ba paralar tranda hüküm suren Türk Moğol tmparatorlarmdan (Ebö Sait Bahadir Han) m hicrî 716 dan 736 se. nesine kadar muhtelif şehirlerde bastırdığı sikkelerdir. Bu sikkeler, Erzmcan, Harput, Bayburt, Erzurum, Tebriz şehirlermde darbedilmistir. Bir hava kahramanı [ranta dott. tayyareeUtr bMiği re si M. Mareel Haegelen 1930 »ene»radenberi Pariste çJcan «Jurnab gazetesmin deliletüe «Fransa sivfl tayyarecfler birliği» tarahndan Resmini gördüğünüz kadın tngi • tertip edilmekte olan bütan Fransayı lizdir. Adı Mr» Dare Smithtir. De • tayyarelerle dolaşma seyahatnıin üçün. nize dalmağa evvelâ tırf zevki için cüsüne önümüzdeki cuma günn basla. baslamıs, bugün ise profesyonel bir nacaktır. Bu seyahate tam 73 sivfl seyahat tayyare*i iştirak edecektir. Bun fakatlerinde olduğu halde (Buc) e meceklerdir. larra refaktinde bulunacak seyahati terFransayı dolaşma seyahajme geçen tip edenlerin, gazetecilerin ve diğer mesene 65 tayyare iştirak etmişti. Hergün raklılann da tayyareleri hesap edflirse fazlalasmakta olan buhrana ve artınakyekun 80 i bulacaktır. ta olan möşkülâta rağmen bu sene tay. t Tayyareler cuma günfi Orlyden ha. yare adedmin 8 tane artması Farnsada reket ederek 10 gün zarfında bütun shrfl tyyareciliğm günden güne ilerle . mekte olduğuna büyuk bir delildir. Ce. Fransayı dolasacaklar, bfar arabk BeL zayir (AeroKlub) u de bu seyahate çikaya da uğnyacaklar ve 30 temmu* 5 tayyare göndereçektir. Fransayı dopazar günü Belçikab arkadaflan da re Maddalena bir deniz çocuğu, bir deniz adamı idi. Butün gençliği deniz Szerinde geçmisti. Evvelâ nefer olarak çalışmış, sonra zabit olmuştu. Hatta eski meşhur tatlyan gemicilerinin an'anesi üzere yelkenlilerle bile çok uzun seyahatlere çıkmışh. Müthiş cesareti sayesmde kalbinde korku hissetmeden bir kıt'adan ötekme dolaşıp duruyor . du. Yelkenli ile seyahatte, denebilirdi ki, dünya üzerinde esi yoktu. Tıpkı bir kus gibi insiyakî şekflde yolunu tayin ederek nihayetsiz mesafeler geçip gidiyordu. Dağlar gibi kükriyen yahut bir tzmirde Değirmendağ havalbinde ölü sükuneti muhafaza eden deniz o birkaç göndenberi bazı evler geceleri nun için müsavi idi: Her ikisini de kentaslanmaktadır. Halk, bu evleri tas • disine sükunetle ram ediyordu. Rüz . hvanlan meydana çiarmak için çok gâr ona bütün esrarmı faşetmişti. Gün. geçtikçe bahriyelilik tecrübesi artıyoroğrasımş, fakat kimseyî bulamamış, Ortebello tayyare mektebi du. Nazarlan nafiz ve derin. tşitişi kumesele zabıtaya intikal etmistir. Zabı. Hayah yolunda yürümekten kim me. sursuz ve hatasız, yürüyüsü yükselen ta bu hususta tahkikat yapmaktadnr. nedebflir? Yalnız basma pek güzel idabir dalga gibi idi. Karada ne kadar re etmekte olduğu isi, biz onsuz da mahçup ve sakinse, deniz üzerinde o hale gelmiştir. Kocası esasen tngil • devam ettirmek mecburiyetmde îdik. kadar cesaretli ve kendmden emin bir terenin en meshur dalgıçlarından biri Ortebellb yüksek tayyare mektebi Vefatı uHotulmaz bir ziya olan z e c vaziyet alıyordu. Ruhunda, baş olmak, kumandansız kalmıştı. Kaymakam Lon olduğu için sitndi ona yardım et • cim mühendis Otto Lmdenbergerin bu idare etmek istidadı saf çelikten bir safgo Madritte ifa etmekte olduğu hava mektedir. elim felâketine karşı derin bir alâka gös. ha gibi gerili duruyordu. tradesine, müfekkiresine son derece hâkimdi. Maivye. ataşeliği vazifesini henüz bitirmemisti. teren zevata gazeteniz vasıtasile âle • Maddalenaya derhal bir halef bulmak vir, umumî komiserlerle Fransa sivfl tindekileri kullanmasmı çok iyi bili nen arzı teşekkarü bir vecibe adde • lâzımdı. Oraya bahriye zabitliği ve tayyarecfler birliği reisi Mareel Haegeyordu. deriro efendim. prlotluğu mesleğinde ge^irdiği par lenin nezareti altında yapılacaktır. Fran Tayyarecilik mesleğine girince de lak ve muvaffakiyetli zamanlardan son> Madam Olga lindenberger rakipsiz, eşsiz bir pilot oldu. Denizi çesa efkân umumiyesi, sivil tayyarecili . (5774) viren ufuklar onu mütemadiyen cez • ra dört sene de hususî kalem müdür ğin terakki ve tekâmülünü temin et lüğü etmiş olan Jeneral Aldo Peüegrini' bediyordu. Zafer kitabma unutulmaz tikten maada tayyarecilerle Fransanm den daha münasibini koymak imkânı birçok muvaffakiyetli sahifeler ilâve etöz dil müsabakamıza gelen muhtelif havalismdeki halk arasmda ti. Bilhassa (ttalia) kabilisevk balonunun yoktu. Maamafih kendismi iki hizmeteevaplar bugün 6 mcı ten birini intihap etmekte serbest bırak. temas husule getirerek epey bir propakazazedelerini aramak için kutbun tım. sahifemizdedir. buzlu havalisine sitabı ve genç Fausto ganda vasıtası olacak olan bu seyahate Cecconi üe birlikte kırdığı dünya mu Devam edecek büyük bir ehemmiyet atfetmektedir. izmirde garip bir hâdise ARZI TEŞEKKÜR