Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 Temmıw 1933 Cumhuriyet "Ben bir pranga kaçağıyım!,, Bir roman ve ondan çekilen bir filim Amerikayı altüst etti Pranga cezasını kaldırtmak için efkârı umumiye galeyana geldi Bu filmin Paristeki ilk gösterilmesine ait intibalar Pari» 14 temmuz Bu s&mtılı yaz günlerinde karanlık sinema salonlanna tıkılmak insana biraz güç geliyor ama ne yapacaksmız, vazife her müşküle rağmen yapılmak lâzım!. Fakat bugün bu eziyete katlandıfuna değdi. Hepiniz bilirsiniz ki filimler içinde, son resimleri de gözifanüzün ö • nönden silinip gitmis olmasına rağ . men ruhumuzdaki tesirlerini muhafaza edenler pek azdır. Çok defa halk son saadet «pücüğünün teati olunduğunu gördüğü için ayağa kaBcar ve fiKnı tamamile bitnveden çılap gider. Halbuki bir kuımlan da vardr ki aradan seneler geçtiği halde perde ü • zeruıdeki muayyen hayallerin benliği • mizde yarattığı nese veya ıstırap kay. nağı tasmakta devam eder. Meselâ «Macar Rapsodisi» «Casus» «Mata Hari» nin bende uyandvdığı bediî heyecanlar o füimlerin mubtelif sahnelerini hattrladıkça tazelenir. Bakalım, «Ben bir pranga kaçağı • yım!> bunlardan hangisinin arastna dahil olacak bir tarzda yapdıms? Buranın en sık bir sinema salonunda 3k temtfle davetliyiz. Koltuklara ku • rulmuş olanlann ekserisi tanıdık simalar.. Uzaktakilerle gülüserek telâmla • fiyor, yakmdakuerle hal hafar soruyonn. Nihayet ortalık karardı. Hepimiz bu garip maceranm biraz süpheli, mât«reddit birer seyircisi olarak sahneleri takibe basladık. «Ben bir pranga kacağıyıml» söy lendiğine görc mubarriri Robert ED» • ottun bizzat haprıHnn geçmis maceradan mütesekkil bir romando. Bu adam 1922 senesinde Müttehit Amerika Cumhu • riyetlerine dahil cGeorgie» hükâmetî arazisinde dört beş dolarhk bir lunızlık Pratİga kaçağirün bbr takip esnasmcla geçtrdiği htyecardardcm yaptığı için tevkif olunup 1 sene pran • birini tesbit eden bir sahne gabentliğe nvahkum oluyor. Fakat bir Hareket filmî, beyecan fOmi, teessür wm tam bâr ıstırap çocugudur. Sanld bu miiddet sonra bir yolunu bulup kaçıyor. ıstirap filmi! rolö oynamak için dünyaya gefanis... Ştkagoya geliyor, Edvard J. Obriyen «Ben bir pranga kaçağıyım» m mu • «Al Kapon» filminde ilk muvaffakiye • ismi altında ya«amağa baslıyor. Haya • harriri, rejtsöra kadar mumeMİli Paul tmi gösteren Paol Muni «Ben bir prantım kazanmak için «The Greater Chi Muniyi de takdh* etmemiz lâzım. Atlen ga kaçağıyım» da kemal mertebelerine cago Magazine» namında bir mecmua Avusturyab birer seyyar tiyatro artisti yükseüyor. Bravo! tesis ediyor, buntm varidatile geçinip anne babanm evlâdı olan ba «an'atkâr ." •• v ^ . *" O. C. gidiyor. Bir aralık kendismden daha yaşlı bir pansiyon sahibesine, Emily Del Pinoya tesadüf ediyor ve onunla evleniyor. Fakat Lilian Salo isminde 22 yasinda bir genç kemancı kadına rasgelip te aralarında kuvvetli bir ask teessas e SesG ve sozlü ve dince Robert Elliot Emily 3e evlen • rflm ieat olununca mekle hayatmı berbat ettiğini anlıyor. diğer birçok sesıiz Bunun üzerine Robert Elliot kansına film artistleri gibi aynlmak teklifinde bulunuyor. Kadın Colleen Moore da reddediyor. Aynî zamanda mazismi ortadan kayboldu. pek güzel bildiği kocasının kim oldu Fakat o san'at ğunu hükumete haber vermekte de gekârlarm bazısı e cikmiyor. bediyyen meslek Robert Elliot polislerin kendisini yalerini terketmekle kalamak için evine gelmelerine hacet beraber otekiler ibırakmadan «Georgie» ye dönüyor ve çin bu duroş ye prangabent arkadaslan arasma tekrar niden çalıştna sakansıyor. Bu bareketinden dolayı hü • hasma atılmalannı kumet kendisini pek yakm bir zamanda hanrlıyacak bir affolunacağım tepşir etmisken ara idman devren teşdan iki hafta geçmeden demirlere vu kil etti. Ekserisi ruiarak en ağır islerde çaliftmlmağa ilk zamanlarda n>ik baslanmıstır. rofona uymıyan Robert Elliot bu vaziyet karsısmda »eslermi tadile ve 1930 da tekrar kaçmağa mecbur ol • tashihe yahut pek mustur. Ondan »onraki hayatı çok hemükemtnel olmıyecanlı ve feci bir saklambaç oyununa yan lisanlannı i dönmüstür. lerletmeğe uğraş Robert Elliot bu acıklı sergüzeştleri tılar. bir roman halinde nesretmiş ve kitabı Golleen Moore, Âmerikada pranga mahkumiyetmin kaldmlması lehinde kuvvetli bir cereyan iki çeşitten hiçbi rine dahil değikii. yücude getirmîştir. Ne kat'î surette Tabiî filimde bu vak'alar büsbütün san'atını terke kakuvvetlendirilmistir. rar vermiş, ne de «Ben bir pranga kaçağıyım» m se raı gerrye aım •omeateı tekrar eski mevkimî elde etmek için naryosunda isimler de değiştirilmiş. b&slanınca eski perestiskârlann kendi • ha7tlıklarda bvfunmağa başlammtu Robert Elliot: Jame» Allen, Emily Del sme sadık kalıp kalmadıklan anlaşılatşi tesadüfe bırakmıı dml«niyordu. Pino: Marie, Lilian Salo: Helen olmus. cak. Sinemacıhğm her sahasmda yeni yeRobert Elliotun mecmua çıkarmasına Golleen Morre'u ilk defa keşfedip sl» ni yıldızlar. san'atkârlar yetismis ol mukabil James Allen köprü ve yol münemacılık âlemme intisap etthen mesmakla beraber şunu itiraf etmeliyiz ki faendisî olarak gösterilmiş. hud rejisör GriffHhtir. Genç artist beCollen Morre'un yerini tutacak, onun Fakat bütün bunlar teferruata taal yaz perde üzerinde sade neş'e ve haneş'eli tavurlannı arattırmıyacak bi Ink eden meseleler.. Fihnm heyeti u reketin ideal bir modeU olmakla kal • ri cıkmadı. mumiyesi kalbin ve ruhun üzerinde mamadı. Onun mevcudiyeti en bayağı vodGitgide sesli fflm teknîği iP">ledî. nevî bir yumruk tazyiki husule getire villere bir mcelik, bir kibarlrk veri Sessiz film esasatile onunkiler arasm rek maceranm kahramanının ıstıraplarmı yordu. da mühim farklar kalmaymca Colleen seyircilere de mucizevî bir şekilde tatColleen Moore bizde de çok sevil • Moore de eski san'atına tekrar dön • tırıyor. miş bir artistti. Sinemacıhğa ikinci demek zamanınm hulul ettiğine kâni olMervyn Le Roy kordelâsındaki sah fa intisabı dolayuile kendisine «Hoş du. sîyetlere müthis bir hareket vermeğe geldin!» deriz!. Şimdi çevirmekte oldugu «Saati bimuvaffak olmuş. Kısa bir mukaddemeden sonra hemen sergüzeste giriyor. James Alleni temsil eden Paul Muni bize vakit kaybettirmeden feci ve ıstıraph aergüzeştlerini yaşamağa bashyor. Fi • rar, firar ve bitmek, '#kenmez bir mü • cadele.. Hele polis köpeklerinin aman «Kaspa» filminin kahramanlan yilzZonguldakta t. Etem Beye: vermez takibinin yarattığı sahne o ka • me şampiyonu Bustar Crabbe ile Kaplan Fati bu senenin haziranı sonlanna dar canlı ki sormaym!. Kadın Kathelen Burke evlendiler. Fakat doğru Nevyorkta öldü. Hayatına a Tatlı ve şen mus3cfli operetler, hafif birbirlerile değil, baskalarile. H fazla malumat Cumhuriyetin 14 temkomediier bizi eğlendirmek ve vak • muz tarihli sayısmda mevcuttur. timizi hoş geçirtmekle beraber emin olun ki hakikî sinema iste budur. Artık, Güzel sesli artist Jean Kipura ünivertabü ben söylemege hacet kalmadan sal kumpanyan tarafından angaje edilTrabzonda Şevket Beye: «Ben bîr pranga kaçağıyım!» » yukardi. Yakında Amerikaya hareket ed« Berlinde çevrilmekte olan «Vais da bansettigimiz iki ems filimlerden cektir. Mücadelesi» filminde oynamak isterae* bangUme dahil bulund.ug«w anl»dau«J Ankara kız ve erkek liseleri muallimlerile talebesinin, Gazi Hazretleri hakkında ihtisaslan Leh Başvekilinin zevcesi 24 haziran sabahı Gazi Hz. Ankara dim. Bakışlanma ilk tesadüf eden o ze« neler anlatıyor? Kız lisesini şereflendirmişlerdi. O • Lehistan Başvekilinin zevcesi Ma • dam Yedrezeviçin şehrimize geldiği yazılmıştı. Madam Yedrezeviç kendisîle görüşen gazetecilere şunlan söylemiştir: < Filozoflann son zamanlardakî kadınlık haraketlerini tetkik edip etmediklerini bilmiyorum. Fakat ruhiyatçıların, kadınların arada bir rollerini değistirtnek ve içtimaî m«vkilermin icap ettirdiğinden haşka bir rol oynamağa kalktıkla»nnı bize izah etmelerini isterdim. Leh kadınlan memleketin istiklâli icm, Türk kadınlan gibi, çok çalışnnşlardır. Bununla beraber çimdi siya»î sahada faaliyet göstermiyor lar. Maamafîh bazı kadın meb'us lanmız ve iki kadın âyan azamız vardVr. Lâkin umumiyet itibarile Leh kadınlan içtimaî sahada gençliğî ve çocuklan tenvir yolunda çahfmaktadırlar. Polonyadaki kadın teşekküllcrinîn «n mühimlerinden biri riyase thn altında bulunan cemiyettir. Bu cemiyet, mektepleri ikmal eden gençlere is bulmak için çalışır. tkinei bir kadın cemiyeti de çocuklan hhnaye ile meşguldür. Bu cemiyette çahçanlar kadın avtıkat Ve hâkimlerdh*.» rada mümeyyiz olarak bulunan Ankara Erkek Lisesi cografya muatlimi Hüseyin Sahir Bey, bu büyük ve yarahcı Başın kendisine bıraktığı silinmez in tibalan anlatırken bilhassa diyor ki: « Onu yalnız heykelinde. resminde, muharrirlerin yazılannda görmiiş ve okumuştum. Huzurunda bulunmak serefini kazanacağımı tahmin edemeyisten mütevellit ürperme ile kanştk bir sevinçle herkes gibi ben de kalktım. Büyük Insanin muhteşem tavnnı sey rü temaşaya doyamıyarak mütemadi yen kısa sürecek bu şerefli bulunma dan istifade için onun ışıklı yüzüne bakıyor, bakıyordum.» 28 haziran çarşamba günü Erkek Lisesinde tarih muallimi Sami Naftz Bey, Büyük Gazi huzurundaki ihtisaslannı sahifelerle kaydederken, onun iki devfr arasındaki tarihî rolünü şöyle anlatıyor: « Türk yurdunu inkiraz bulan Osmanlı împaratorluğ'u üzerinde yeniden kurmus ve yaratmış onu en ideal bir devlet şeklı olan Cumrıuriyete kavuşturmuş olan, memleketi düşmandan temizle mİ8 ve cihan tarirıinin en parlak bir muahedesi olan Lozan bütün devletlere imzalatmış ve binbir muzır müesseseyi yıkarak yeni müesseseler kurmuş bulunan Büyük Gazi niKayet en büyük eserlerinden birinin Yeni Tarih in geçen nesillerde ne dereceye kadar kav randığım bizzat görmğe gelmişti. Ta lebeme her sual soruldukça kalbimde kuvvetli bir çarpıntı, kulaklarıma ka dar uğultular halinde geliyoTdu. Çünkü yalnız talebem değil, ayni zaman • da ben de imtihan oluyordum. Onlann muvaHakiyetini diliyor, Büyük Gazinin takdir eftisH her bilgiyi bir şeref armaganı telâkki ediyordum » Ankara Kız Lisesi son smıfmdan Muallâ Hanım da mtibalannı kaydet • tikten sonra her cümlesinde derin sa • mimiyeti hissedüen bir ifade ile di • yor ki: c Sayısız asırlan kucaklıyan bu kitabı senelerce okumuş, fakat hiçbir satınnda tarihi yapan. yazan, öğreten ve isriyen bir dehaya tesadüf etmemistik. Duygulanmm arasında biraz durdum. Bir anda bütün devirleri bir kere daha yaşadım. Nericede en büyük Onu ve en bahtiyar kendimi buldum.» Gene ayni sınıfian Mukaddes Hanım da coskım edasile ilâve ediyor: «Bizi bize kazandıran ve bütün dünyaya tanıtan Gazimizi o gün çok yorduk, fakat mektebimizin her an Onun sev p'sile çarpan kalSimde öyle büyük ve unutulmaz bir iz bıraktı ki hiçbir vasıta île onu izhar edemiyeceğim.> Ayni smıftan Hikmet Hanım da, evvelâ bu büyük varhğın ilham ettiği sevgiye kanşan korkusunu da itiraf ettik ten sonra diyor ki: « Ben ancak akşamüsrü girebilecekn'm. Bu uzun saatler bana ömrümün en uzun ve en büyük heyecanmı çektirdi. Nihayet bu son dakika geldi. Bir zil sesi kalbimi titretti. Son bir kuvvetle gir Türk kadını ve Leh kadını Büyük Şeften intibalar gâ günesinin azim ve irade ile parlı • yan gözleri oldu. Fakat o kadar emni yet ve sükun verici bir bakıs ki bütün günün heyecan ve korkusu kalmadan bir saniyede silinmişti.» Ayni smıftan Şahinde Hanım ihtisaslaımı sade ve samimî bir surette kay dediyor: « Bu imtihanı hiçbir zaman unuta • mıyacağım. Gazimizin sabahtan aksamı kadar bizlere yakından mesgul olması bizletin ve bütün ailelerimizin kalbinde unutulmaz yer açmıştır.» Gene son sınrf talebesinden Hatice Hanım da bu canb tarih bize tarihî bir gün yasattı.» diyerek intibamı veciz bir rarette bildirmistir. Namiye Hanrm «unutulmıyacak bir gün yasadığmı» kay detmektedir. Münire Hanım ise Büyük Gazinin huzurunda geçirdiği imtihanı «hayatında simdiye kadar geçirdiği be!> ki en heyecanlı an» olarak telâkki ediyor. Gene son sınıf talebesinden Melâ • hat Hanım intibalannı söyle anlatmiftır: « Seviniyordum Imtihana girdim. Şu sualler karşısında kaldım. Tarihten Türklerin ana yurdu, Etiler, Balkan Har bi, tstiklâl Harbi, co'grafyadan Türkiyerin vaziyeti cografiyesi, müstemleke siyaseti? Yurt bilgisinden: Vatandasın millete karşı vazifesi. Çok memmın dum. Çünkü sorulan sualler en anlayıssız talebenin anhyacağı gibi açıktl. Mümkün olduğu kadar cevap verdim. Bir müddet sonra sevgili Gazimiz sefkat dolu sesile «ders iyi anlaşılmıs, çık artık çocuğum» dedi. Odadan çıktım Çok mes'uttum. Çünkü hayatımda an • cak unutulmıyacak bir gün yasamış tım.» Son smıftan Müzeyyen Hanım imtihan anlarmı söyle naklediyor: « tlk sual Hindistamn avanzı Hakkında idi. Burada yaptığım bir yanlısı bana hiç anlatmadan yalnız birkaç sual sorarak düzelttirdi. Sorua Hindistamn ahalisini dünya üzerinde ırklan Hin • distan ve SümeT medeniyetlerinin hangisinin eski olduğu, küreiarzın men'şei Millet Meclisinin faariyet unsurlanm murakabe şekillerini sordu. tmtirandan saat 10,5 te çıkmıstım. Fakat bir türlu eve gidemedim Ve akşama kadar mektepte kaldım. Eve gelip kendi kendi me kaldıshm zaman Büyük Gazimiz bir türlü aklımdan gitmedi. 12 saat hiç dinlenmeden sual sordu, bilmiyenlere Bğretti, kimbilir nekadar yorulmuştur. Onun bu büyük fedakârlığı Türkün parlak talihinden baska ne olabilir.» Ayni smıftan Sabahat Fuat Hanım da imtihan safhalannı naklettikten sonra diyor ki: « Büyük Gazi ile bu kadar yakm dan konuşup böyle güzel suallerine muhatabı kalmanm heyecanını daima duyacağım. O günkü imtihanımız bütün minasile tarihî bir tarih imtihanı oldu.» Tıp Faköltesi binası lise oluyor Darülfümmun ıslâhile mesgul buhman komrte dün de profesör Malfia riyatetinde toplanarak telkikat n u devam etmiftir. Birkaç güne kadar nakil islerine baslanacaktır. Haydarpasadaki Tıp Fakülte«i binasina Kız lîsesinin nakilnden sarfı nazar olunmustur. Buraya tam devreli bir erkek lisesi geçecektir. Erenköy kız lisesi de yerinde kalacakbr. Bir kaçakçılık davası Adh'yedeki 9 uncu lhtısas mahkeme«inde, dün tütün kaçakçılıği yapmaktan mazmm Izmitm Ummiy« köyünde çiftçi 35 yaşlannda Mehmedin muhakemesine ba^lan • mıttır. Iddiaya nazaran, Mehmedin ikam«tgâiund'a bh* bucuk okka, evine 200 metre mesafede olan fundalık içinde 32 okka kıyılmış ve 4 okka yaprak tütün bulunmustur. Maz Run, evinde bulunan tütünlerin mi•afir odannda yakalandiğını, bu itibarla kendismin malumatı olmak•ızın oraya bırakılmıs oldugu için kaçakçılık id^iasımn varit olamıyacaginı, fundahkta luhur eden tütünün de kendisine ait olmadığını v« köyün baltalığmd'a çıktiğım söyHadi»eye ak zabıt varakasinda Imzan olan karakol kumandaru, jandarma Te ntuhtarlann istinabe •oretile şehadetme müracaat ediltnek kararile muhakeme baska bir güne talflc edildi. Collen Moore tekrar işe başladı «Şu saati biraz geri al!» isminde bir komedi yapîyor! Ankara Erkek Lisesinin in • tibaları gelecek makalede Kamerde hayat var mı? Bir İngiliz âlimi bazı nebatlar görmiiş! Londradan gelen malumata göre Darülfünun müderrislerinden Mister V. H. Pickering isminde bir heyetfinas kamerm Eratosthnes ismi verilen bir parçası üzerine yaptığı uzun rasatlar neticesindc burada hayat izleri görmüştür. Diğer İngiliz heyetşinasları da bu krater üzerinde teleskopla yap tıkları tetkikat neticesinde kamerde büyüyen bazı nebatlar görmüslerdir. 38 mil kutrunda olan bu sahada canlı şeylerin mevcudiyeti, kamerde fazla soğuğun hayata mâni ol madığmı ispat etmektedir. Şeker ihtikârı var mı, yok mu? Ticaret müdiriyeti iddia • lara cevap veriyor tstanbul Ticaret odasının, şeker piyasası hakkında tetkikat yaparak satışlarda ihtikâr yapılmadığına kanaat getirdiği yazılmıştı. Dün bir refikimiz bu havadisi kaydederken bu vaziyet üzerine Ticaret müdürünün ne muamele yapacağını şaşır dığından, işi Vekâlete sormak mecburiyetinde kaidığından bahsettniş • tİr. Ticaret müdiriyetinde yaptığımıı tahkikata nazaran, Ticaret odan tetkikatına ihtikâr olup olmadıği hakkında hiç bir mütalea ilâve et • miş değildir. Oda tetkikatında vasatî olarak seker hesabını yapmıstır. Bu tetkikler esnasinda, memlekette yerli seker istîhsaline başiandıği halde, Hhalât miktannm fabrika • lanmız mevcut olmadıği zamankî Hhalât miktanna müsavi, hatta bazan fazla bile olduğu görülmüştür. Bu netice memlekette sekere mül • hak sanayile, istihlâkin arttığını göstermektedrr. Bîr refikimizdekî: «Ne muunele yapacağını şasıran, Vekâlete soran müdür» îbaresi münasebetile de, Ticaret müdiriyetinde denihnistir kiı « Bir memurun, herhangi bir meselede âmirme müracaat etznetl •e âmirinin takdir hakkından v« mütaleasından istifade etmek iste • mesi saşkınlığa mı delilet eder?» Esrarcı mahkum oldu Yenicami içinde caketim'n cebine g+Tİediği k&grtlara sanlı ufak esrar parçaUnnı satmaga tesebbüs eden esrarkeş Akifin muhakemesi bitmis, Akif bir sene hapse ve 200 lira para cezasına mahkum olmustur. Akif, bu paketleri, müptelâlanna yrrmişer kumşa »atmakta imiş. Ali Fedai Beyin muhakemesi Köprü JteHmde sevgilisi daktilo Suzam Bldüren Anadolu Ajansı memurlarmdan Ali Fedai B. in muhakeme • •îne 5 agustos cumartesi günü Ağırceza mahkemesine vekâlet eden ikincî ceza mahkemesinde basla • nacaktır. Bir ingiliz vapuru battı Pari« 20 (A.A.) Pöti Parizyen gazetesmin Londradan altp nesrettigi bir telgrafa göre Alman bandıralı ve bes bin tonluk Mimi Horn vapurile tngi • Kz bayrağmı tasıyan Elizabet Oröv gemisi arasında bir çarpısma olmustur. İngiliz gemisi hemen batmışbr. Tayfası kurtanlnusbr. Avusturyatı bir profeör sehrimizde Avusturyalı Arkeoloğlardan M. Hangiar zevcesile birlikte sehrhni • ze gelmistir. Burada birkaç gün kalarak sehrin tarihî abideleri üzerinde tetkikler yapacaktır. Sinema haberelri ) Suallere cevaplarJ Burke ile Crabbe Fati nerede öldü? italyalı profesör Bundan bir müddet evvel şehrimize gelen Italyan profesörlerinden M. Kassato dün memleketine git • mistir. Halkevinin tertip ettiği gezınti Halkevi tarafmdan tertip edil mekte olan gezintilerin üçüncüsü de bugün yapılacaktır. Bugün Âsan atika müzesi gezilecektir. diği için Henry Garatntn yerine Fernand Graveyin ahndığı doğrudur. th tilâf, her halde para meselesinden çıkmış olsa gerektir. HMâliahmerın tesekkürü Jean Kipura Henry Garatya dair Hilâliahmer Cemiyeti tstanbul merkezinden aldığımız bir tezkerede avukat Galip Bey tarafından Hilâliahmere (25), Verem Müca • dele Cemiyetine de (25) lira veril diği bildirilmekte ve teşekkür olunmaktadır.