23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cttmknriyet EM SULTAN Yazan: M. TURHAN Dil Anketi Öz türkçe sözler .su anketine okur yazarlarımızın bulup gönderdikleri öz hürkçe sözleri aşağıya yazıyoruz: r 72 Cem Rados'taki sarayda bir vicdan azabile ağlamıştı tutulan kapılar, kendi önünde açılıyordu. Acaba mezarları bulunmıyan, kemikleri çukurlara dolduru Ian o sehHler, şu hale ne diyorlar*? Ya babası?.. Cem, Rados bozgunluğunun acmnı çıkaramadan ölen, belki de bu acı yüzünden can veren babasını hatırlayınca büsbütün üzüldü. Rados'a gelmekle, şövaliyelerin Beyazit. Oğuz, Dimitriyos, Ge dik Ahmet, Lala Yakup, kafa smın içinde . müstehzi, maz lum, hain, merhametli, zalim tavır laril« . raksedip duruyorlardı. He 1« tren, denize gömülen tren, bir dakika hayalinden siliiuniyordu. Gecenin sükunu arasında sahili ö püs dalgalarile ıslatan denizde, «anki onun sesi yasıyordu. Bu sevdavî mavilisi baygm baygın seyreder gibi çörünen su yıldızlarda onun gözleri canlamyordu!.. Bütün bunlar Cem'in uykusunu kaçınyordu, »inirlerini bozuyordu. Bir aralık, uzandığı yerden kalktı, balkona çıktı, göğsiinü havaya açtı, gözlerini göke kaldırdı, şuursuz bir temaşaya daldı. Kök gülüyor, deniz gülüyor, Rados uyuyordu. Büyük liman, iki yanında uzamp kıvnlan dîllerle bir kuiik irinde yasıyan havuza benziyordu. Kuleler, o çesit çeşit kuleler, şehri korumak için daima ayakta duran taş nöbctçileri andmyordu! Bunlar, bu hislî görünüp te ha reketsiz duran kuleler, Cem'in gözlerini kendi üzerlerinde tutan bir şey oldu. Şhndi göke, denize, limana, evlere bakmiyordu, kulelerle meşgul oluyordu. Daha iki sene evvel burada, bu kulelerin dibinde Türk askerleri naralar atiyor, palalar sallıyor, can verip can alıyordu. Kulelerin ağabeyisi gibi uzakta boynunu yükselten Sen Etyen dağı, kulelerin duacın gibi kubbesinden onlara bakan Fileremis kilisesi (*), Türk'Iere boyun iğmisti. Sen Nikola kulesi Türk kilıci önünde yere kapanmıştı. Cem, bütün bunlan biliyordu. Ba. basının emrile yapılan muhasaranın her safhasını, içinde bulunmuş gibi zihnine naksetmişti. Gene o münasebetle sehrin dört tarafını enikunu tanıyordu. Nitekim simdi de balkondan baktıkça kulelerin, kîliselerin, mahallelerîn yerlerini ve isimlermi tesbit edebiliyardıu. Bu bilis ve bu tanıyış, onda derin bir ısttrap uyandırıyordu. Binlerce ve binlerce Türk'ün can verdiğî bu yerlerde fimdi o «muhterem bir misafir> olarak bulunuyordu. O Türk'lere ölüm sunan eller, kendi elini «ıkryor ve o TürkMere kapalı (*) Fileremos klllsesinin bulundugu tepe, İtalyaniann adaya girdikleri güne kadar cSünbüllü» diye anılıyordu. Bu at, meşhur sairlertmizden Sünbülzad« Vehbl Efendinin Rados kadısı iken oraya te. mlz bir su getirtmesinden ve tepeyi meslre hallne koymasındandır. Gene bu Vehbi Efendi orada, Knm'ın Ruslara geçmesLne sebebiyet veren meşhur Şa hingera'yı Idam ettirmlçti! Liste: 5 EBAT: Uzunluklar, uzaklıklar. EBEDÎ: Sonsuz, temelli, ECEL: Yaşamanın sonu, ECÎR: Gündelikçi, ECİR: Yapılan iş karşılığı, ECNEBİ: Yabancı, ECRAM: Suçlar, ECZA: Canotu, parçalar, EDAT: Eklentl ve baglantı, EDEP: U3İuIuk, EDEBİYAT: Güzel yazüar, EZELÎ: Çok eski, ötedenberi. Evkaf Umum Müdürlüğü Teftiş Heyeti T e t ö i memuru: Zühtü *** EBAT: Büyüklük, EBEDÎ: Sonsuz, ECEL: Erim, yaşama sonu, ECÎR: Emek. çi, ECİR, ECR: Emeklik, ECNEBİ: Yabancı, ECRAM: Yıldızlar, ECZA: Kırıntılar, EDAT: Zöz yapmağı, EDEP: (İyi gidiş). EDEBİYAT: Yüksek yazımlar, EZELÎ: Önceslz. Manima: Hehlm Hakkı Şükrü Zeytinyağlarımız hariçte niçin rağbet görmiyor? Müstahsiller üç esask mes*eleyi nazarı dikkate alsalar vaziyet çok değişebilir Memleketimiz cihan zeytinyağ müstahsilleri arasında 6 ıncı gelmektedir. Diinya zeytinyağ istihsalâtı bir milyon tona yakmdır. En büyük müstahsil memleketler sırasile şunlardir: 1932 istihsalâtı ton olarak 1 Ispanya 377,000 2 İtalya 219,000 3 Yunan 88,000 4 Portekiz 68,000 5 Tunus 50,000 6 Türkiye 28,000 7 Cezayir 21,000 Görülüyor ki: Zeytinyağ istihsal eden memleketler kâmilen Akdeniz havzasındadır. Zeytinyağı malum olan nebatî yağlartn en eskisidir. Başlıca ihracatçı memleketler tspanya, Italya, Fransa, Yunanistan, Portekiz, Türkiye, FiKstin, Yugoslâvya, Kibns ilâh... En çok itbalâtta bulunan memleketler Ameıika ve Arjantin'dir. tspanya'nın senevî ihracatı 6070 bin Son, ttalya'mn 45 bin tondur. Fransa hem ihracatçı, hem ithalâtçı bir men> lekettir. Müstemlekeleri Cezayir ve Tunus ihraç etmekte, nefsi Fransa da ithalâtta bulunmaktadır. tthalâtı ihracatının 3 mislidir. Amerika senevi 70 bin ton, Arjantin 40 bin ton zeytinyağ sarfetmektedirler. Memleketimizin son beş sene zarfında zeytinyağ ihracatı söyledir: 1928 2,283 ton 1929 15,364 » 1930 4.742 > 1931 18.259 > 1932 2,476 » Başlıca müşterilerimiz ttalya, Fransa ve tngikere'dir. Bu 3 memleket ihraç ettiğimiz zeytinyağlann yüzde 95 ni mubayaa etmektedir. Zeytinlerimizi dallara vurarak lopIadığımız için bizde mahsul bir sene olmakta, bir sene olmamakta ve bu noksanlık bazı seneler yüzde 80 ni bulmaktadır. Halbuki; diğer müstahsil memleketlerde bu vaziyet yoktur. Zeytinler el ile toplandığı için bizdeki gibi dallar zedelenmemekte, istüısal dabi ittikrannı kısmen muhafaza etmektedir. Bazan bir sene evvelkine layasen noksanlık olduğu vaki ise de bu kusur daha ziyade bazı haşaratm tahribatından tevellüt etmektedir. Müstahs;l1''rin mütalealanna nazaran Bu akşamki program elini sıkmakla onlan, Türk'ler ve babası aleyhine kazandıkları zaferden dolayi tebrik etmiş sayılacağı zehabile vicdan azabına kapıldı, ağlıya ağhya balkondan kaçtı, bir yastığa Liste: 6 kapandı, uzun uzun inledi: PACİA: Ürper, iç ürperiği, FAHİŞ: Taş•kın, aşırı, FAHRÎ: Karşıhksız, FAİDE: Baba, aziz baba, beni affet. Yararlık, yarama, FAİL: Yapan. işliyen, Bir suçtur isledim, vüzüme tükürme, FAİZ: Eren, artık. FANÎ: Geçkin. FATIH: gencliğime bajhsla!.. (Yurt açan), FAZIL: Üstün. FAZİLET: Eğer Cem, Rados'un 40 yıl sonra Üstünlük, FECİ: Ürperten. FECİR: AlaTürk'lerin eline düşeceğini ve Su zaca karanlık. FEDA: Kurban. ferin kendisini, mezarında yeni başManisa: Hekim Hakkı Şükrü tan yaralıvacağını bilseydi mutlaka cıldınrdı. Fakat insanlann görüşleri, Liste: 7 Cem değil dâhi de olsalar istikbalin KADİR: Güçlü < yavuz» bilgili. GAFkaranlıklarını delemezler. MukaddeLET: Dalgın, unutganlık, GAİLE: İş, GArat dediğimiz daima gebe kayna * LEBE: Üstün, GNİMET: Güçpayı «kavga ğın neler doğuracağını keşfedemez payı> pilaçka, talan, (bu son lkisi yağma. ler. Cem de, o gvnün çirkinliğine R\(makammda da kullanılır), GAREZ: Öç, Iıyordu. Kırk yıl sonra oğlunun ve diş bilemek, GARİP: Olur şey degil« yurttorununun, gene bu sarayda boğula suz dayanağı yok», GAVAMİZ: Icığı cıcığı cağını bilseydi elbette aklıni kaybe GAYBUBET: İtik. itmek, GAYE: Son isderdi. Evlâdma mezar olacak bir tek, GIDA: Beslenme, GINA: Bıkkınlık, yerde dolasmak, padişabların ve pa GURUR: Kendinl beğenmiş, öğüngen. d!*ah oğullarının bile kolay kolay Senmişel mektebinde Çobanlı oğulla tahammül edebilecekleri felâketler nndan Necdet Cemal dendegildir [**] • ** GADİR: Üzme, lndtme, (sözde durmama), GAFLET: Dalgınlık, boş bulunma, Cem, Rados'a gelinciye kadar GAİLE: Başyükü. sıkmtı, tasa, çetin iş, affi mümkün bir suçun sahibi idi. GALEBE: Yenme, üst gelme, altetme, Gerçi, büyük kardesine karşı silâh GANİMET: Savaş kapanagı, gözetiksiz çekmisti, masum kanların dökülmekazanç. (kendi gelen). GAREZ: Dilek, sine sebebiyet vermisti. Lâkin bu aeır hınç, GARİP: Yabancı, yurt özliyen, boysuçu affettirecek sebepler yok de nu bükük, şaşılacak, GAVAMİZ: (Derinğildi. Bir kere, kendini kardeşinden lik, incelik) ler, güç kavranan nesneler, daha ehliyetli görüyordu, sonra ba'bulanık, karmakansık^, GAYBUBET: şına toplananları zorla harbe sürükY'.tmek, göz ıragı olmak, gözden uzalc lememisti. Onlann hemen hepsi kenlaşma, GAYE: Uç, sen, ülkü, İriş?(?,t31b[<! di isteklerile bu maceraya. atılnv Yiyinti, beslenti, GINA: Zenginlfk, usâriç, Iardı. Daha sonra o devrin zihniyeli, fltme, ötğü, GİRDAP: Su döneğl, su horkardesler arasında post kavgastn» tumu, su batağanı, GURUR: Kurum, böhos görüyordu, Osman ogullannda bür, kabarış, ell hor görme, şomhuy, ise bu, an'ane halini almtştı. Bütün GÜNAH: Suç. tanrı yasasına aykırı gidlş. bunlar, Cem'in suçunu affettirecek ve hiç olmazsa adını genis mikyasta kirlenmekten kurtaracak sebepierdî. (Mabadi var) [*•] Cem'in Oguz'dan küçük olan oğlu Murat, babasının felâket yıllarmda ölümünden sonra Mısır'da kalmıştı. Yavuz Sultan Sellm, Mısır'ı almca bu prenş, ailasile Rados'a kaçtı. Adanın Kanunl Suleyman tarafmdan alındıgı gün, 42 yaşında bulunan Cem oğlu, bir erkek çocuğile beraber yakalanıp bcgduruldu. Polis mektebi Dahiliye 1 inci Komiseri Denrtş Emin **• GAFLET: Dalgınlık, GALEBE: Yen mek, GANİMET: Döğüs artıgı, GARİP: Şaşılır, kimsesiz, GAVAMİZ: İçyüz, ana kökler, GAYBUBET: Görünmemek, GAye: Yol sonu, GIDA: Yenecekler, GINA: Usanç, GİRDAP: Döndürücü, GURUR: Böbür, GÜNAH: Din korkusu. Babri. A. İSTANBUL : 18 Saz: (Makbule Hanımy • 18,453 orkestra 19,30 fransızca der» (ilerle» mis olanlara) 20 Saz: (Hikmet Rıza1 Hanım) 20,45 Hafız Ahmet Bey » 21,30 Nhnet Vahit Hanım tarafmdan teganni 22 gıamofon. Aian» ve borsa haberi, saat ayan ANKARA : oizde iyi .namamasmm bir çok 12,30 Ankarapalas örkestrâsi (13,30 3 sebepleri vardır. Nefis yağ istihsal için kadar) 18 radyo orkestrası 18.4Oİ zeytmlerin 80 santimden yüksek yığm gramofon plâklan 19,10 Edip Bey £4 4 haline sokulmaması, üzerlerinde yaprak rafından viyolonsel konseri 19,40 tek"4 lan bulunan tanelerin ezilecek parti içirar gTamofon plâkU» • 20,10 ajans hane ithal ediknemesi, mahsul toplandıkberleri. tan sonra uzun müddet bekletümeyip VİYANA : hemen preseden geçirilmesi iktiza etti18.05 Hafif musiki I9.Z0 havadisği halde bunlara dikkat edilmemekteler. konferanslar 20,45 halk konseri dir. Binnetice tazyik alfanda tahammür 21,20 Sacha Guitry'nin bir komedisi: eden zeytinden istihsal edilen yağın (Rüya gÖTmek istiyoruzl) 22,35 asidi fazla olduğu gibi yapraklı, tozlu Mistin Guette'in revüsü: (Işte Paris!) ve topraklı tanelerin lezzet üzerine fe23,35 havadisler 23,50 akşam rmısi na tesir yaphğı da görülmektedir. Ayki»i. ni zamanda preselerden muhteKf sıkışPARİS (Poste Parisien): larda geçen yağın ask derecesi muhte21,05 konseT 22,05 «nema bahsî telif olacağı düşünühneksizm; alelekser bunlar bir sarnıca doküknekte, en iyi 22,35 senfontk konser: (Mendelssohn, cins, diğer cinslerle kanşmakta, yağın StTauss, Prieg, Debussy) evsafı düşmektedir. VARŞOVA : Buna benzer daha bir çok kusurlar 20.35 bir romandan parçalar 2O.5C için bu kusurlann telâfisme çalışmak havadisler 21,05 sarkılar 21,30 halk sayılabilir. İstihsalâtı tezyit ve ıslah konseri 23,05 edebiyat musahabesi zeytinciliğimizin atisi namına çok te • 23.20 dans musilrisi sonra: havadis menniye değer bir seydir. ler. thracatımıza gelince: Balıkesir mecBUDAPEŞTE : muasında Esat Adil Beyin ahiren yaz18,05 balet muadkisi 19,05 fransucK dığı bir makalede mevzuu bahsettiği ders 19,35 keman ve piyano konseri veçhile nümuneye muvafık temiz mal 20,05 konferans 20,35 tsigan hava • satmak, ambalaj hususuna çok dikkat lan 21,20 konferans 21.35 skeç • etmek, hariçte propagandaya çok e hemmiyet vermek, pk fıçılar içinde zey 23,25 havadisleT sonra: Piyano »olo daha sonra : eaebant tinyağ ihracını küDiyen menetmek, fıçı imal edenlerm ormanlanmızdan azamî ROMA : surette istifade etmelerini temin eyle • 21,05 havadisleT, musahabe ve grâmek dikkat edilmesi lâzvn gelen başlıca mofon plâklan 21,50 muhteKf kon « noktalardır. ser: (DeT König von Lahore) den paTAyni zamanda nakliye masraflarmm çalar (Massenet) 22,35 bir komedi fazlalığı ve alım satım muamelâtmın 23,05 konser devam ediyor: (Schuwesbir çok ellerden geçmekte bulunmasi ter Angelica) dan parçalar (Puccini) zeytinyağlanmızın maliyet fiatlannı ar24 havadisleT. tırmakta, hariçte rekp.bet edebihnemize BÜKREŞ . imkân bırakmamaktadır. Hariçte aram18.05 muhtelif konser 20,05 kon lan asağıdaki şu üç noktayı daima göz ferans 21.05 şaTkıIar 21,25 senfonik önünde tutarak zeytinyağ istihsalât ve konser 22,05 konferans 22,20 senihracatımızı ona göre tanzhn edersek fonik kon»er devam ediyor. bu ihraç maddemizden daha çok istifadeler temhı etmiş oluruz. 1 Yağlarımızın asidinin beynelmilel derecelerin yukaruma çıkmaması, 2 Yağlarm iyî tasfiye editmesi, 3 Fiatlarm beynelmilel fiatiara uygun bulunmasi. Bundan baska demir bidonlar içinde ifiraç etV'ien yağlann evsafı bozulduğu icin zeytinyağlann behemehal tahta fıIpekis mağazalannda bayram çılar derununda ihracmı mecburî kılmünasebetile bir «ürpriz hazırlan malıdır. makta olduğu haber alınmıştır. Ha Ipekîş ««r^r Bayram münasebetile bir sürpriz hazırlıyor Pamuklarımıza yeni talepler Malfa kasaplık hayvan istivor Tanınmış bir müessese, alâkadar dairelere müracaatle, pamuk mahsulü • müzün miktarile, ihraç şartlannı ve miktarlarmı sormustur. Bu müessese Macaristan sanayunin pamuk mahsuîümüze fazla ihtivtıcı olduğunu bildirmistir. Malta adasmdan tstanbul Ticarel Odasına bir müracaat vaki olmuştur. Bu müracaatte, Türkiye'den sığır, koyun ve saire istenmektedir. nrmlar arasında heyecan uyandıracağı söylenen bu sürprizin mahiyeti henüz anlaşılamamıştır. tpekis mağazalarında bu hususta ketumiyet muhafaza edilmektedir. Yarın akşam ELHAMRA sınemasında Semih Beyin cenazesi merasimle defnedildi Altın istihsalâtı Macar'ların bir daveti Merkezi Bodapeşte'de olan Baros • Sabor cemiyeti, ilkbaharda Türk ticarei ve sanayi erbabından mürekkep bir heyetin Macaristan'da tetkikat yapmasmj istemiştir. Cemiyet İstanbul Ticaret Odasına gönderdiği bir mekupla gcle cek Türk misafirlerin Macar hududımdan itibaren bütün masraflarmı deruhde edeceğini de bildirmistir. Bu cemiyet Macaristan'da ikbsadî ve malî mes'elelerle iştigal etmektedir. Zayi : Hukuk Fakültesinden aldığun 757 numarah hüviyet varakamı zayi ettim. Yenisirâ alacağımdan eskisinin hük mü yoktur. Salamon Soryano Mevsimin en hevecanh vetüyler iirpertici filmi olan B M \l L I Bugüu SİNEMADA DÜ6UN GECESi Komedi filmi takdim edilecektir. Oynıyanlar: NAŞıT, HAZIM, HALİOE, ASIM, MUAZZEZ TOrkçe sözlü Şarkılı • Taklitli ve arta oyun'u 1915 tenberi cihan altın istihsalî seneden seneye azalmakta idi. Vaziyet bu merkezde iken 1922 nin altm istihsalâtı, harpten evvelki m'ktan bile geçmiftir. Harpten evvel umumî istrhsal 96 milyon altın sterling idi. 1932 deki istihsal bu miktaruı yüzde 5 fazlasile 151 bin altın sterlinge çıkmuhr. En fazla altın istihsalâtı gene eskisi gibi Transuval'da yapılmaktadır. Mümessilesi: BRİGİTTE HELM Ve Budapeşte'nin RODb) SANDOR Çıgan orkestrası. MAVİTUNA 2 sözlü büyük fiiim Bir saat mütemad. kahkaha ve eğlence Değ'rmendere'de âsarı ât ka Değirmendere'de deniz kenarında mermerden bir levhanm mevcudiyeti haber alınması üzerine müzeler idaresi hemen buraya bir memur göndererek eserm tstanbul'a celbine tevessül et mtştir. Ayni zamanda giden memur tasm bulunduğu mevkide üstünkörü ta • harriyat yapmak üzere talimat almıs tır. ARSEN'LÜPEN LİYONEL VE JOHN BARRYMORE Kardeşler tarafından. BU AKŞAM saat 21.30 da Mümessılesı: MEG LEMONNiER Fiatlarda zam yoktur. Yerierinizi ayırtın. ıstanbul'da iPEKFiLM stütyosunda yapılmıştır. Filme ilâve olarak: ARTiST KANI, frasızca sözlü İKi MES'UT ALMANCA KOPYESiNi 6E0RGE ALEXANOER MA6DA SCHNEIDER Lee P A R R Y Herman THIMI6 Bu perşembe akşamı ARTiSliK sineması Tevsim edilen (Mösyö, Madam ve BibO filmir.in KALP Elskişehir'de Temyîz mahkemesi bî rinci ceza dairesi reisi Semih Beyin kalp sektesinden vefat ettiğini yazmıştık. Semih Beyin cenazesi büyük bir merasim ile kaldınlmış, medfeni ebedbine tevdi olunmuştur. Merhumun mezan basmda müteaddit nutuklar söylenmiştir. Yukarıdaki reism, Temyiz mahke mesi Reisi Kâzmı Beyi nutuk söylerkcn göstermektedir. Pek yakında JOAN A S R î SiNEMADA ve ŞIK SiNEMADA Büyük muvaffakıyetle devam ediyor. iki YUZLU ADAM AYNAROZ KAOISI Yazan: Musahip Zade Celâl Bey 6 perde tarihî Komedi. ıVluallim ve talebe gecesi. Darülbedayi temsilleri Şehir Tiyatrosu istanbul CRAWFORD Geiecek pazartesiden itibarer Neş'e Şenlik Fevkalâde sahneler. TAKDiM EOECEKTiR Mister Braun Kâtibesi Madam BAUMANN Mösyö BAUMANN CLARK 6ABLE D ANS C i N N E T i filminde KARIM BENİ ALDATIRSA Büyük Türk opereti Üsküdar Hâle sinemasmda Türkçe sesli, sözlü sarkılı ^ir millet uyanıyor İlâveten: Dünya havadisleri Yarın akşam MELEK sinemasında, ^™ bu perşembe akşamı G L O R Y A sinemasmda dflyuk artist VVALLACE BEERY ve cesur çocuk JACKIE COOPER Her yerde muvaffakiyetler Ç i U P ' Y f l Y CYavrunun cektikleri) kazanraış olan y H I H r 11 IMfiimin.de görrüneceklerdir. Bu müessir dramın hatıralarını uzun miidder unutamıyacaksınjz. Metro GoldwynMayer'in fransızca mükâlemeli filmidir. filminde ALBERT PREJEAN ile beraber ş.mdiye kadar yapmış olduğu filimlenn en gözelini zevkle göreceksiniz. BRi6inE İLl BAL' AYI m
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear