Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 1 eşrinisani I ^Cumhariyet' SON TELGOAFLÂR Fransız kabinesi kat'î olarak teşekkül etti Kabine hemen hemen tamamen Radikal Sosyalistlerden mürekkeptir, yeni bir sima yoktur Paris. 27 (A.A.) M. Sotan saat 2,50 de kabineyi kal'î olarak su şek'lde tespit etmiştir: Başvek'l ve Dahüiye naztrı M. Şotan. Adliye M. Renaldi, Hariciye M. Pol BonTtur, Maliye M. Bone, Butçe M. Marşanâa, Harbiye M. Daladye, Bahriye M. Saro, TJava M. Ko, Ziraat M. Köy. 7j M. Lamuro, Müstemleke M. Dalenye, Tekaüt M. Düko, Posta, telefon ve telgraf M. Mistle, Sıhhat M. İsrael, Ticareti bahriye M. Fro. , „ v. Musteşarlardan: Başvekâlette M. Markomb, Dahiliyede M. Vilyam Bertran, Hariciyede M dö Tesan, Harbiyede M Ge Ha Şambr. Paris, 27 (A.A.) Kabinenin kimlerden teşekkül ettiğini söyle dikten sonra M. Şotan, matbuata şu beyanatta bulunmuştur: < Bazı kimseler, kabinede yeni bir sima olmadığını göreceklerd'ir. Bana kalırsa, siyasî buhranlar arasında sahsiyetleri idame ettirerek bir nevi istikrar muhafaza etmek çok faydalıdır. Yeni kabinede ekseriyeti görülen radikallerin düsturu milli mecburiyetler altında çahşmak olacaktır.» Parîs, 27 (A.A.) Yeni kabinenin M. Löbröne takdimi merasimi bir saat sürmüştür. tçtima bitince M. Şotan, riyaset ettiği hükumetin gayeleri maliye ümurunun kuvvetlendirilmesile memleket emniyeti • nin muhafazasından ibaret olduğunu ve kendisile arkadaşlarının he • raen işe girişeceklerini söylemiştir. Nazırlar kabinenin parlamsntoya takdimi tarihini henüz kararlaştırmış değillerdir. Gümrüklerde bahsisin men'i Adliye Encümeni lâyi hada tadilât yaptı Ankara 27 (Telefonla) Adliye Encümeni gümrüklerde bahşiş usulünün kaldmlması hakktndaki lâyihayı mü zakere ve tadil etmiştir. Tadilâta göre gümrüklerde âmir ve memur olanlar yaptıkları ve yapacaklan işlerden dolayı iş sahiplerinden, kumüsyonculardan veya bunların adam lanndan para veya hediye ister veya alır veya herhangi bir menfaat kabul ederlerse vazifelerini yolunda ve zamanında yapmış olsalar dahi memurluk • tan çıkaniır, ayni zamanda haklannda kanunî muamele yapılır. Ayni tarzda para veren veya men faat gösteren kumusyoncular dahi ve • kâletçe kumusyonculuktan çıkanhr ve bir daha tüccar sıfatile dahi gümrük lerde çalıştırılmazlar. Dünyanın öbür ucunda bizden bahsediyorlar Bir Arjantin gazetsi «Eski bir milletin seri ve harikalı de?işmesi» diye inkılâbımızı takdir ediyor Bana kalırsa Hakikat ve masal Turkıyesı j Sosyoii$tler ve yeni hükumet Pari», 27 (A.A.) Fransız kabinesi M. Şotanın riyaseti altında kat'î olarak teşekkül etmiştir. Kabine hemen hemen munhasıran ra dikal sosyalistlerden mürekkeptir. M. Şotan yeni sosyalistlerden baş lıyarak sol cenah cumhuriyetçilerine kadar bütün grupları toplıyan bir hükumet teşkilini düşünmüş ise de yeni sosyalistlerin doğrudan doğruya hükumete girmek istememeleri yüzünden bu fikri terketmiş ve radikal • sosyalislerin bütün cumhuriyetçilere hitaben vaki müzaheret davetine müstenit bir hükumet teşkil eylemistir. Merkez Bankası nizaronamesi Nizamnamede yapılan tadilât tasdik olundu M. Heryo Pari», 27 (A.A.) Sıhhati yüzünden kabinede bir vazife kabul edemiyen M. Heryo, Şotan kabinesi ile olan tesanüdünü göstermek üzere, milletler cemiyetinde murahhas olmağı kabul etmiştir. M. Heryonun siyasî işlerde Fransayı temsil etmek ihtimali de var • dır. Fransa Almanya Fransız sefiri M, Hitlerle Erkânıharbiye reisi asker konuştu ve para istiyor Paris 27 (A.A.) Taymis gazetetine göre, Başvekil Hhler ile Fransa tefirinin görüşmesi hakkmda değil, fakat bu mülâkata verilmek istenilen mana hakkında bazı ihtiyat kayitleri lâ zımdır. Şnndiki halde, Basvekil Hitler ile Fransa sefiri arasmda iki saat süren mülikat neticesinde Alman menabiinden gelen haberlerde kaydedfldiği gibi ba görüşme için verilen «siyasî u fuklan tetkik» formülü ile iktifa etmek tedbirli o l v . Basvekil Hitler, meselâ Sar gibi hususî ve Fransız • Alman sahastndaki bütün meselelerle beynelmllei meseleler hakkında noktai nazarını bildirmek istediği haberi hakikate nekadar yakın görülüyorsa, surası muhakkaktır ki, bu ilk görüşmede hiçbir mesele de rin bir surette mefr/zuu bahsedilme miştir. Çünkü bugün Pariste Fransa nm takip edeceği meslegi kat'î bir sekilde tayin edecek salâhiyettar bir hükumet henüz teşekkül etmediği için ba şerait altında Fransız sefirinin rolü sadece dinlemek olmuştur. Romanya istikraz aktediyor Bükreş 27 (A.A.) Romanya is;ikraz işlerile alâkadar malî mehafille temasta buhmmak üzere, M. Beratiano hafat sommda Parise gidecektir. Ziraat Bankası heyeti umumiyesi Ankara 27 (Telefonla) B?nkası heyeti umumiyesi 3 te toplanacakbr. Ziraat yann saat Ankara 27 (Telefonla) Tür kiye Merkez Bankası nîzamnamesinin bazı maddelerinini tadil eden nizamname Heyeti Vekilece tasdik olunmustur. Tadilâta RÖre: 1 Türkiye Cutnhuriyeti Merkez Bankası nizamnamesinin 32 ncı maddesindeki (D) bendinin 2 ncî fıkrasmın 2 nci cümlesinden sonra şu ibare ilâve olunacaktır: •>Ancak bank a heyeti umumiyesi tediye edümiş sermayenin %15 nisbetini <?V25 e iblâğ edebüir.» 2 Nizamnamei esasinin 32 nci Vaşington 27 (A.A.) Erkânıharmaddesindeki «yeniden intihap edibiye Reisi Jeneral Mac Arthur, sene lemezler"> cümlesi atideki şekilde lik raporunda Amerika kavvetlerinin mil tadil edilecektir: lî müdafaaya kâfi olmadığını ve Ameri'Aradan bir senelik f».«ıla gecmekanın ancak dünva kuvvetlerinm 17 dikce yeriden intihap edilemezler.» ncisi olduğunu bfldirmelrtedir. 3 32 nci maddenin (E) fıkrası Jeneral, ordu meveudunun 120 ilâ şu sekilde olacaktır: 165,000 kişi arttınlmasmı ve ücret • cBanka vilâyet ve belediveler» , lerin yüzde 15 azaltumasmdan derhal borsada mukavvet tahvilâtlanna vazgeçihnesini istemektedir. Bundan mukabil azamî % 8 0 nisbetinde. dibaşka, havacılıkla, sahra topçuluğunun ğer kote edilmis saMam tahvilâ motörlestirilmesi ve asrfleştirilmesi i ta mukabil azamî % 7 0 nisbetinde çin 200,000,000 dolarlık kredi iste hankalara avans verebilir. Ancak mekte olan Jeneral demiştir ki: bu muameleleri 17 nci madde mu « Amerika ordusunun bugunka cibince htzme bor'"una mahsuo e vaziyetine çare bulmağı hayatî bir medilecek naeblâğın 5 miivon l ; raya bali& oldusu tarihten itibaren ifa esele olarak telâkki ediyorum.» debilecektir.» 4 Nizamnameî esasinin 13 ünAnkara 27 (Telefonla) Macar se< cü maddesinin B fıkrası şu şekilde firi M. Tahi bu aksamki trenle tttan ta<*'l olunnsurtur: bula gitti. B Bankalar tarafmdan tevdi edil»»cek t:carî senetlerî iskonto eylemek ve 32 nci maddenin B fıkrası mucibince avans icin lüzutn ve ihti Ankara 27 (Telefonla) Mik • yaç nisbeiinde emlsvon yaoabi'ir. tan 25 lira ve daha az olan paralann Bu suretle çıkarılan banknotların tetesviyesinde veraset ilamı alınmıyarak davülü de mecburidir. istihkak sahiplerinin verecekleri ma 5 Nizamnamenin 13 iincü madhalle veya köy ilmühaberlerile iktifa desinin son fıkrasına atideki fıkra olunması Maliye Vekâletince tamim ilâve edilecektir: olunmuştur. • 3 nci maddenin (E1 fıkrası mu?2 cibince verilecek avanslar muVabi Hongkong 27 (A.A.) Çinli korlind? yapılabiîecek emisyon 1 inci madde mucibince hazine borcuna sanlar Fransa Henri Riviere vapu • mahsup edilmiş meblâgm % 5 0 sini runa hücum etmislerdir. tecavüz edemez.» Hontikontan Haihonga gitmekte o Amerika ordusu Macar sefiri Veraset meseleierlnde bir karar Çinli korsanların hücumu lan Fransız vapurundan korsanlar dırmışlardır. 4 Eskişehir şeker fabrikası Ankara 27 (Telefonla) tnsaatı biten Eskişehir şeker fabrikasının küsat resmî önümüzdeki hafta zarfmda yapılacaktır. zengin Çmliyi fldye almak üzere kalGemiyi ele geçiren korsanlar Şilanga getirmişler ve oradan esirleri ve gemiden aşırdıklan öteberiyi alarak kaçmıslardır. Hususî idareler lâyihası Ankara 27 (Telefonla) Hususî tdareler lâyihasını müzakere edecek Muhtelit Encümen bugün ilk ictimamı yaptı. Riyasete Münir (Giresun), mazbata muharrirligine Zühtü (Samsını) Beyler se<rildiler. \ reşiyorlar. Gene yağmur yağıyor sandım, fakat yapraklardan düşen damlalarmış. Yatağıma uzamrsam boğulur muyum? Yazmağa takatim kalmadı, arada bir kalemimi bırakıyor ve başımı arkaya doğru sahve riyorum... Bir hayvan ıslığı, arkasından bütün gökyüzünü dolduran bir şimşekle beraber büyük bir gürültü. Onu takip eden bozgun sükut içinde, tepelerde, dolu bulutlartnın uzaklaşmasj veya su halinde boşalması için bağ • cılann attıklan bombalar patladı. O karanlık taraftan kıvılcımlar fış kırmıştı. Saint • Vincent kilisesinin çanı, dolunun çıkardığı gürültü arasmda uzaklasarak, geceleyin kork tuğu için sarkı söyliyen birinin sesi gibi etrafı çınlatıyeVdu. Ve birdenbire, avuçla cakıltası atılıvormuş gibi borular üstünde bir gürültü... îrî dolu taneleri! Evvelce pencerelere fırladım. Pencere kanatlannm çarp uraya gelen ecnebi güzideleri ve muharrirleri, ilkönce, gar dan ve nhtımdan Beyoğluna ve Boğaziçine kadar uzanan kozmo polh bir şebekenin ağı içine düşerle , haküd Türk muhhlerfle hiç temas et mezler, garip ve efsanevî bir Türkiye hayaüni bavullarına koyarak memle ketlerine dönerler, gazetelerinde coğrafyan, tarihi, edebiyatı, giydiği elbiRAPIDA Y SINGULAR TRASFORMAsesi bize hiç benzemiyen muhayyel bir CıON DE UN PUEBLO ANTıGUO TSrk milkftmin portresini çizerler; iç lerinde Sevr yerine Nöyyi muahedesi yazacak kadar cahil muharrirlere, Harunürrefidi Osmanlı padışahı sana cak kadar cahil karikatüristlere bile ta sadüf edilir. Kamuslannda ve lugat lerinde Gazisinden bayrağına ve edebiyatma kadar Türkiye hakkında ve • rilen malumat yanlıştu. Çünkü o ya band misafirleri, muhabirleri burada karsılıyacak bir teşkilâtunız, hatta bir matbuat cemiyetimiz yoktur. Bu yokluğu, arada bir, güçleri yettiği kadar Türk münevverleri fert olarak telâfi ederler, evlermde yemek verirler, onlan gezdirirler ve memle ket hakkında aydmlatmağa özenirler. Fakat bu münevverler arasında da yukanda bahsettiğiro şebekeye dahil olanlan ve hakkımızdaki yanlış malu matm arannzda maruf ve ezelî ajan ltğını yapanları da vardır. Bu gidisle bizim garp gözünde b! rer gülünç masal kahramanı olmaktan kurtulmamıza imkân yoktur. Bir garpli kafasmda Türk, düne kadar, uzım bir kavuk, ozun bir pala, uzun bir bı • yık demekti. O zebellâ Türk yerine, garplinin hayalhanesinde şimdi sîlin • dir şapkalı, tüyleri yolunmus, frakmm kuyruğunu salhyan, favorileri uzun, ince belli bir asrî ve züppe Türk peyda oldu. Dün hakkımızda yazılmı? her hangi bir Avrupa kJtabau açsanız içinAfjuntin gazetesinin Türtnyeye tahsis ettiği sahifenin bir kısnH de şu masal dekorunu ve hayatım bu lurdunuz: Şadmran, nargüe, bol uy levhası albnda yazdığı yazdar, gayet Cenubî Amerikada Arjantin Cum • ku, horultu, serviler, çarsaf, kafes, esdoğru malumah ihtiva ettiğine göne, huriyejipm merkezi olan Buenos Ay • rarengiz kadınlar, lâtilokum şekeri... bu dostça ve çok takdirkâr makalenia res şenrmde çıkan La Prensa isimli Buf?'Jn hakkuntzda yazılmış herhangi esaslarını, Arjantin hükumetinin Türbüyük gazetenin bir iki nüshası önü bir Avrupa kitabını açmız, bulacağmtz kiyedeki Başkonsolosu Dr. J. Blanko müzde duruyor. Senebaşı nüshası 72 şeyler şunlardır: Balo, dana, cazbant, Villaltanuı tedarik edip gönderdiği sahife olan ve müteaddh renkli resimkocalarmı aldatan kadınlar, sampan süphesizdir. leri ihtiva eden bu ispanyolca gazete ya, otomobil ve saire. Garp bize, bîr Esasen Dr. Villalta güzel san'atlerde yarısı resimli olarak sık sık 46 sahi varyete sahnesinde kıyafetini cabucak de temayüz etmiş kıymetli bir zat ofe de neşretmektedir. lşte bu büyük değiştiren bir hokkabazm karşısmdakî lup Türkiye ile Arjantin arasmda dostArjantin gazetesi, 29 tesrinievvel nüshayretle bakıyor. Onun gözünde dön luk ve ticarî münasebetler tesisi için hasmda, yani tam Cumhuriyet Bay bir Acem şehnamesi karikatürü idik, büvük bir gayretle çalısmaktadır. ramı günü mtişar eden sayısmda bü bugün barda numara yapan bir trans tün bir sahifesini Türkiyeye tahsis et Mezunen memleketine gitmek üzeformatör olduk. miştir. La Prensa, Osmanlı saltanatı re bulunan Başkonsolos Arjantmde Dün de bugün de kabahat bizdedlr. ntn yıkılsının ve Cumhuriyetin kuru Türkiye ile iktısadî sahada daha sıkı Dün buradan Avrupaya gönderdiği luşunun bir tarihçesini yaptıktan son bir tesriki mesai temmine sarfı gayret miz feraceli kadm, dervis, sedirinin üsra, 10 Cumhuriyet senesi zarfmda edecektir. tünde nargile tokurdatan uyuçuk v e memleketimizde görülen terakkiyatı İnkılâbımızuı ve Türkiye namınm, miîkin T&k resimleri, k*rtpostallan; tetkik ve tahlil ediyor. Ayrıca havadis dünyanın ta öbür ucunda bile böylc bugün de iğrenç bar sahnelerinden baf kısmında da tstanbulda yapılan sen hayret ve takdirlerle karsüannrtası, memka birşey olmıyan ve yabancılarm gSlikler hakkında iki sütun malumat ve leketimiz için iftihara değer bir mu zü önüne koyduğumuz millî filimler ve riyor. Arjantin gazetesinin «eski bir vaffakiyettir ki bütün bunları Cumhuoperetler, bizi yeryüzüne, îki acayip m'''ptin seri ve harikalı de&ismesi» ser rivet idaresme medvunuz. masal âlemînm ecinnileri gibî tanıttu Avnıpalının gözünde, cumbadan rumbaya geçen bu efsanevî kavmin, ba büyük milletin şeniyetini, hakikî ve mmeselenin tefsiren veya kanunen ta • san tarafmı, medeniyetmi ve tarihî mBirinci sahiffden dili suretile halli hususunda heyeti ukişafım yabancılara anlatacak her t&> zuubahs tefsirin ayni zamanda kanun mumiyenin hakem olduğunu söyledi. lü vasrtadan ve teskilâttan mahrunm». lâyihası olduğunu bildirdi ve ruzna Bütçe encümeni reisi ile mazbata meve alınmasını istedi. PEYAMİ SAFA Reis tefsirin müzakeresi lâzım gel • muharriri bütçe encümeni ekseriyeti nin meselenin tefsir suretile hallini nidiği cevabını verdi ve müzakereye geçin istilzam ettiğini an^ttılar. çildi. Makuda birinci müfettişi umumiAbdülhak Bev (Erzincan) da bu Refik Şevket Bey tefsirin temas etlik başmüşaviri Fazlı Beyin riyasetefsir kabul edilirse birçok kimselerin tiği kanun maddesinin sarih olduğunu, tinde toplanmakta olan Türk İran ma&dur olacaklarını söyledi. tefsir kabul edilirse birçok zevatın tahdidi hudut komisyonunun mesaNeticede Refik Sevket ve Abdülhak mağdur olacaklarını, ayni vaziyette isini bitirmek üzere olduğu haber Beyîerin verdikleri takrir kabul olu olanlardan bir kısmı istifade edecek alınmıştır. Komisyonda Hariciye narak tefsir reddedildi. leri halde diğer kısmının istifade edeVekâleti namma Ragıp Bey buhmHükumetin teklif ettiği maddei kamiveceklerini anlattı ve tefsirin kabul maktadır. Komisyon Makuda eski nuniyenin n»aliye ve bütçe encümen edilmemesi talebinde bulundu. bir tran sarayında calışmaktadır. lerinde müzakeresfle heyeti umumiyeSülevman Sım Bey dedi ki: ye sevki kararlastı. Mesele tefsire muhtaç değüdir. Kartalda bir ermeni çocuğu öl Bundan sonra müzayede ve münaMaddenin müddete ait hükmü sarihtir. müş, orada mahalle muhtarının kasa kanununun bazı maddelerinin Madde terfi ve maluliyetin yalnız harp defln ruhsatiyesi olmaksızın verditadili, tahsili emval kanununun bir madzamlarma ait bulunduçu manasını çıği bir ilmühaberle cesedi buraya desinin tadili lâyihalarmın ikinci mükarmaça müsait değildir. Terfi ve vagetirilerek defnedilmiştir. Defin zakereîeri. hayvan sağlık lây'h?fn.'n zife haünde malulivetm harp zaman ruhsatiyesi ahnmaksızm ilmühaber birinci müzakeresi yapıldı ve lâyihalar larına hasrı icin tefsir değil, avn bir veren muhtar hakkında takibatı kabul olundu. Meclis gelecek içtima • kanunla maddenin tad'li İpzımdT. kanuniye icra edilecektir. mı ne"pmbe eünü aktedecektir. Millî Müdafaa Vekili Zsk^i Bev LA TURQUÎA MODERNA Tekaüt kanunu Türk iran hudut komisyonu Bir muhtar hakkında takibat EDEBÎ TEFRİKAM1Z: 34 Engerek Düğümü Yazan: FrançoU Mauriac Eğer kendimden hoşlanmıya muvaffak olsaydun, bu mecburiyetle daha iyi mücadele edebilirdim. Fakat benim gibi b:r adamın sertliği, müthiş kalpsizliği, etrafına kin saçması, ümidin karşısında hiçbir seye yaramıyor. bana inanır mısın, Iza? Senin Allahın eğer varsa sizin gibi doğru insanlar için değil, benim gibiler için vardır. Sen beni tanımıyor, kim olduğumu bilmiyordun. Okuduğun sahifeler, senin bana karşı nefretini azalttı mı? Fakat gene görmüşündür ki, bende, kollarımın arasında buzülürken Marinin ve pazar günü kiliseden dönünce evin önündeki sıraya oturarak çayıra bakan Lükün dokunduğu gizli bir tel var, Tercüme eden: Peyami Safa Oh! Kendimi yiiksek bulo*uğumu zannetme. Kalbimi, bu kalbi, bu engerekler düğümünü tanıyorum: Bu yılanların arasında boğulmuş, onlarm zehirlerini yutmüş, o fıkırdaş ma arasında çarpmasma devam eden kalp. Bu çözülmesi kabil ol mıyan ve bir bıçak, bir keskin kılıç vurusile ikiye bölünmesi icap eden engerek düğümü: Ben aulh değil, kılıç getirmeğe geldim. Otuz sene evvelki vasiyetlerimi bu gece inkâr ettiğim gibi, simdi sana tevdi ettiğim sırlari da yarın inkâr edebilirim. Fırtma dindj gibi. Fecw yüdolan tit tığını duyuyordum. Avluyu acele geçen bir adama bağırdın: «Hava çok XII mu fena?» Cevap verdi: «Hamdol Paris, Brea sohağt sun yağmurla karışık, fakat çokça Bu defteri eşyam arasına koy düşüyor.» Cocuklardan biri kork mavı nasıl düşündüm? Bu uzun Ki muş, çıplak ayaklarla sofada koşuraftan ne cıkacak? Benimkilerle büyordu. Ahşkınlıkla hesabını yaotım: tün alâka'anm kesildi. Bu satırlarda icimi kendisine döktü&üm kadm ar«Yüz bin frank zarar var ... Fakat tık benim için var sayılmamahdır. Bu yerimden kımıldamadım. Eskiden vazılara devam etmenin favdası ne? olsaydı hiçbir kuvvet beni dısan çıkDemek bu iste bir teselli, bir kurtu • maktan alıkoyamazdı, hani bir lus buluyorum. Dolu jrecesi yazdı gece bağların ortasında, ayağımda erım satırlardan sonra ne günlere terlik ve elimde sönmüs bir mumla, Valdım! Cıldırmak üzere mivim? doluya tutulnruş bir halde beni bulHavır, havır. hurada cinnetten bahduklan gibi. Derin bir kövlü insi setmivelîın. Adını bile a&zımıza alyakı beni ileriye iterdi. Fakat o akmıyahm. Bu sahifeler ellerine ge şam, hakikî manasile kendi menfaacecek olurıa aleyhime de kullana time karşı yabancı oluvermiştim. NibUirler. Artık bu yazılar kimseye hayet kurtuldum. Bağlarımı ne, kim hitaD etmiyor. Kemdimde fenalık hisçözdü, Iza, bilmiyorum, halatlar kop sedince feunlan yoketmeliyim. Me ğer ki Pariste aramaya geldiğim o tu; yoldan çıkıyorum. Beni hangi meçhul oğluma bırakayım. 1909 kuvvet sürüklüyor? Kör bir kuv • aşkımdan bahsederken ve sevgili vet mi? Bir aşk ma? Belki bir aşk... ikinci kısım min gebe olarak ParUe gittiğîni Hi» raf etmek üzere iken az dana tzaya Pariste bir oğlum olduğunu da ifşa edecektim Muharebeden evvel anasına ve oğhma senede altı bin frank gönderdiğim için kendimi alicenap »andım. Bu parayı çoğaltmak hiç aklımdan geçmedi. Burada adi ihtiyaçlann esareti alında ezilmiş iki insan buldum ve kabahat te benimdir. Bu mahallede oturdukları bahamesile Brea sokağında bir pansiyonda odart • var. Yatakla dolap arannda zorzoruna yazı yazacak bir yer bulabil dim. Bir de o ne gürültü! Benim zamantmda bu civar sakindi. Şimdi sanki hiç gözlerine uyku girmiyen delilerle dolu. Kalezin parmaklığı önünde ev halkı daha az gürültü e derdi. Gene bu bahse döavmekte n« fayda var? Fakat o müthiş hatırayij şuracığa biraz tesbît etmek benîmî için kurtulus olacak. (Mabadi var)